Şimdi Ara

Panteizm Hakkında Aydınlatır mısınız?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
537
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Panteizm araştırdığımda evren ile tanrı aynı olarak görüyorlar. Anlamadığım bu düşünceyi savunanlar tanrıya inanıyorlar mı?



  • inanıyorlar. işin aslı ben kendime Deist te Panteist te diyemiyorum. çünki Tanrı Deism'deki gibi kişisel bir Tanrı mı? Panteism'deki Evren mi Tanrı? yoksa Tanrı Doğa'nın kendisi ve Evren'i de o mu yaratmış. Bunlardan emin değilim.

    Albert Einstein dinlere inanmadığını, ateist de olmadığını belirtmiştir.

    "Ben bir ateist değilim ve kendime bir panteist de diyebileceğimi düşünmüyorum. İlgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, ama ne olduğunu bilmez. Bu durum, bana göre, en zeki insanın bile Tanrı'ya göstereceği yaklaşımdır. Biz, evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz, ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz.[38]"

    Albert Einstein

    Tanrı'nın varlığı kesin. Ama mesele nasıl bir Tanrı olduğu.

    Benim edindiğim gözlemler sonucu

    - Tanrı sonsuz iyidir.

    -Herşeye gücü yetmez.

    -Tahminimce herşeyi bilir

    -Tahminen herşeye yetişemeyebilir. Öncelik sırası belirlemesi gerekebilir.

    Mantık kurallarını Tanrı da koymuş olsa ya da Tanrı'dan geliyor olsa da her halde mantık kuralları herşeyin mümkün olmasına izin vermiyor.


    iyi insanları yaratınca ister istemez kötü insanlar da oluşuyor, insanlar kusursuz değil yemek yemek zorundayız tuvalete gitmek zorundayız çünki daha iyi yaratılamıyor, yaratılan bir cisim hem iyi amaçla hem kötü amaçla kullanilabiliyor,bir şeyi düzeltmek başka bişeyi bozabiliyor. o yüzden mümküniyet(mantık kuralları) herşeyin bir anda kusursuz yaratılmasına izin vermiyor. Bu yüzden hayat mecburen 2 aşamalı yaratılmış. bu yüzden bu dünya'da herşey iyileşmiyor, yaşlanmak insanların belli bir süre içinde ölmesini garantiliyor. Aksi takdirde kötüler herşeyi ele geçiriyor. öteki dünyada bir şekilde kötülerle iyiler ayni yerde olmayacaği icin ya da belki de kötüler yok olacağı için yada belki de eğer kötülük bir hastalıksa iyileşecekleri için herşey iyilesecek. benim şu ana kadar çözebildiklerim bu kadar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-5966A6FE1 -- 15 Mart 2017; 10:34:40 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Evren tanrıysa hep var olmalı.Fakat yaşamanın aslında yaşamamak olduğuna dair bir inanç sistemi geliştirdikleri için bir anlamda nihilist diyebiliriz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mr.polis

    inanıyorlar. işin aslı ben kendime Deist te Panteist te diyemiyorum. çünki Tanrı Deism'deki gibi kişisel bir Tanrı mı? Panteism'deki Evren mi Tanrı? yoksa Tanrı Doğa'nın kendisi ve Evren'i de o mu yaratmış. Bunlardan emin değilim.

    Albert Einstein dinlere inanmadığını, ateist de olmadığını belirtmiştir.

    "Ben bir ateist değilim ve kendime bir panteist de diyebileceğimi düşünmüyorum. İlgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, ama ne olduğunu bilmez. Bu durum, bana göre, en zeki insanın bile tanrıya göstereceği yaklaşımdır. Biz, evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz, ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz.[38]"

    Albert Einstein

    Tanrı'nın varlığı kesin. Ama mesele nasıl bir Tanrı olduğu.

    Benim edindiğim gözlemler sonucu

    - Tanrı sonsuz iyidir.

    -Herşeye gücü yetmez.

    -Tahminimce herşeyi bilir

    -Tahminen herşeye yetişemeyebilir. Öncelik sırası belirlemesi gerekebilir.

    Mantık kurallarını Tanrı da koymuş olsa ya da Tanrı'dan geliyor olsa da her halde mantık kuralları herşeyin mümkün olmasına izin vermiyor.


    iyi insanları yaratınca ister istemez kötü insanlar da oluşuyor, insanlar kusursuz değil yemek yemek zorundayız tuvalete gitmek zorundayız çünki daha iyi yaratılamıyor, yaratılan bir cisim hem iyi amaçla hem kötü amaçla kullanilabiliyor,bir şeyi düzeltmek başka bişeyi bozabiliyor. o yüzden mümküniyet(mantık kuralları) herşeyin bir anda kusursuz yaratılmasına izin vermiyor. Bu yüzden hayat mecburen 2 aşamalı yaratılmış. bu yüzden bu dünya'da herşey iyileşmiyor, yaşlanmak insanların belli bir süre içinde ölmesini garantiliyor. Aksi takdirde kötüler herşeyi ele geçiriyor. öteki dünyada bir şekilde kötülerle iyiler ayni yerde olmayacaği icin ya da belki de kötüler yok olacağı için yada belki de eğer kötülük bir hastalıksa iyileşecekleri için herşey iyilesecek. benim şu ana kadar çözebildiklerim bu kadar.

    Her şeye gücü yetmezse nasıl Tanrı olabilir ki ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion


    quote:

    Orijinalden alıntı: mr.polis

    inanıyorlar. işin aslı ben kendime Deist te Panteist te diyemiyorum. çünki Tanrı Deism'deki gibi kişisel bir Tanrı mı? Panteism'deki Evren mi Tanrı? yoksa Tanrı Doğa'nın kendisi ve Evren'i de o mu yaratmış. Bunlardan emin değilim.

    Albert Einstein dinlere inanmadığını, ateist de olmadığını belirtmiştir.

    "Ben bir ateist değilim ve kendime bir panteist de diyebileceğimi düşünmüyorum. İlgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, ama ne olduğunu bilmez. Bu durum, bana göre, en zeki insanın bile tanrıya göstereceği yaklaşımdır. Biz, evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz, ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz.[38]"

    Albert Einstein

    Tanrı'nın varlığı kesin. Ama mesele nasıl bir Tanrı olduğu.

    Benim edindiğim gözlemler sonucu

    - Tanrı sonsuz iyidir.

    -Herşeye gücü yetmez.

    -Tahminimce herşeyi bilir

    -Tahminen herşeye yetişemeyebilir. Öncelik sırası belirlemesi gerekebilir.

    Mantık kurallarını Tanrı da koymuş olsa ya da Tanrı'dan geliyor olsa da her halde mantık kuralları herşeyin mümkün olmasına izin vermiyor.


    iyi insanları yaratınca ister istemez kötü insanlar da oluşuyor, insanlar kusursuz değil yemek yemek zorundayız tuvalete gitmek zorundayız çünki daha iyi yaratılamıyor, yaratılan bir cisim hem iyi amaçla hem kötü amaçla kullanilabiliyor,bir şeyi düzeltmek başka bişeyi bozabiliyor. o yüzden mümküniyet(mantık kuralları) herşeyin bir anda kusursuz yaratılmasına izin vermiyor. Bu yüzden hayat mecburen 2 aşamalı yaratılmış. bu yüzden bu dünya'da herşey iyileşmiyor, yaşlanmak insanların belli bir süre içinde ölmesini garantiliyor. Aksi takdirde kötüler herşeyi ele geçiriyor. öteki dünyada bir şekilde kötülerle iyiler ayni yerde olmayacaği icin ya da belki de kötüler yok olacağı için yada belki de eğer kötülük bir hastalıksa iyileşecekleri için herşey iyilesecek. benim şu ana kadar çözebildiklerim bu kadar.

    Her şeye gücü yetmezse nasıl Tanrı olabilir ki ?

    ben dinlerin Tanrı'sından bahsetmedim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mr.polis

    inanıyorlar. işin aslı ben kendime Deist te Panteist te diyemiyorum. çünki Tanrı Deism'deki gibi kişisel bir Tanrı mı? Panteism'deki Evren mi Tanrı? yoksa Tanrı Doğa'nın kendisi ve Evren'i de o mu yaratmış. Bunlardan emin değilim.

    Albert Einstein dinlere inanmadığını, ateist de olmadığını belirtmiştir.

    "Ben bir ateist değilim ve kendime bir panteist de diyebileceğimi düşünmüyorum. İlgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, ama ne olduğunu bilmez. Bu durum, bana göre, en zeki insanın bile tanrıya göstereceği yaklaşımdır. Biz, evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz, ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz.[38]"

    Albert Einstein

    Tanrı'nın varlığı kesin. Ama mesele nasıl bir Tanrı olduğu.

    Benim edindiğim gözlemler sonucu

    - Tanrı sonsuz iyidir.

    -Herşeye gücü yetmez.

    -Tahminimce herşeyi bilir

    -Tahminen herşeye yetişemeyebilir. Öncelik sırası belirlemesi gerekebilir.

    Mantık kurallarını Tanrı da koymuş olsa ya da Tanrı'dan geliyor olsa da her halde mantık kuralları herşeyin mümkün olmasına izin vermiyor.


    iyi insanları yaratınca ister istemez kötü insanlar da oluşuyor, insanlar kusursuz değil yemek yemek zorundayız tuvalete gitmek zorundayız çünki daha iyi yaratılamıyor, yaratılan bir cisim hem iyi amaçla hem kötü amaçla kullanilabiliyor,bir şeyi düzeltmek başka bişeyi bozabiliyor. o yüzden mümküniyet(mantık kuralları) herşeyin bir anda kusursuz yaratılmasına izin vermiyor. Bu yüzden hayat mecburen 2 aşamalı yaratılmış. bu yüzden bu dünya'da herşey iyileşmiyor, yaşlanmak insanların belli bir süre içinde ölmesini garantiliyor. Aksi takdirde kötüler herşeyi ele geçiriyor. öteki dünyada bir şekilde kötülerle iyiler ayni yerde olmayacaği icin ya da belki de kötüler yok olacağı için yada belki de eğer kötülük bir hastalıksa iyileşecekleri için herşey iyilesecek. benim şu ana kadar çözebildiklerim bu kadar.

    İlave olarak; bilimde çığır açmış, ciddi anlamda uğraşmış, adını tarihe yazdırmış bilim insanları genelde panteist oluyor.

    Einstein
    Stephen Hawking
    Michio Kaku
    Newton
    Tesla
    ....

    hatta bunlar dışında çok iyi bildiğimiz tanıdığımız,
    Mevlana
    Yunus Emre
    İbni Sina
    vb.

    hepsi panteisttir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi laserss -- 15 Mart 2017; 9:11:22 >




  • bence yaradanın adaleti ile adaletin yaradanı kavramları ha hasan kel ha kel hasan demek değil.

    adalet yaradana yöneltilmez demek sen ilahi kudreti sorgularsan zaten ilahi kudret olduğunu kabul etmemişsin demekken(çelişki) ilahın adaletinin sorgusu ise senin aradığın adalet olur. dikkat edilirse kişiyi kişiye yönelten şey bakımından yaradanın adaleti panteizme yakın durur.

    ancak tam tersi ise bilinen manada a teizm denen yaradanı görmüş bilmiş bi yapıdır.

    buradaki yaradanın adaletinin bizi yerde adalet aramaya itmesi denen suretayı ilah gibi kabul etmek mantık dışı olduğundan panteizm bi ilah ara değil adaleti ara demek olmalı.

    sonuçta bulamadığın adaleti yaradana izafe ettiğinde bunun a teizmle sonuçlanması düşünsel bi sürecin sonucunda mevcut adaletin dahi insan ya da tabiatça oluşturulmadığına-oluşturulamayacağına karine olacaktır.

    yerde adalet arayan bi bilim adamı mevcut düzeni inkar etmiyor. bilakis bunun mevcudiyetinin insan ya da tabiat kökenli olamayacak şekillerini tasavvur edip algıladığında yaradanın adaleti konusunda geri dönüşüm esasına evrilirken aslında doğallama yolu ile onun teala varlığını eşyanın tabiatı olarak gerek-şart olarak görüyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 15 Mart 2017; 21:41:50 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mr.polis

    inanıyorlar. işin aslı ben kendime Deist te Panteist te diyemiyorum. çünki Tanrı Deism'deki gibi kişisel bir Tanrı mı? Panteism'deki Evren mi Tanrı? yoksa Tanrı Doğa'nın kendisi ve Evren'i de o mu yaratmış. Bunlardan emin değilim.

    Albert Einstein dinlere inanmadığını, ateist de olmadığını belirtmiştir.

    "Ben bir ateist değilim ve kendime bir panteist de diyebileceğimi düşünmüyorum. İlgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, ama ne olduğunu bilmez. Bu durum, bana göre, en zeki insanın bile Tanrı'ya göstereceği yaklaşımdır. Biz, evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz, ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz.[38]"

    Albert Einstein

    Tanrı'nın varlığı kesin. Ama mesele nasıl bir Tanrı olduğu.

    Benim edindiğim gözlemler sonucu

    - Tanrı sonsuz iyidir.

    -Herşeye gücü yetmez.

    -Tahminimce herşeyi bilir

    -Tahminen herşeye yetişemeyebilir. Öncelik sırası belirlemesi gerekebilir.

    Mantık kurallarını Tanrı da koymuş olsa ya da Tanrı'dan geliyor olsa da her halde mantık kuralları herşeyin mümkün olmasına izin vermiyor.


    iyi insanları yaratınca ister istemez kötü insanlar da oluşuyor, insanlar kusursuz değil yemek yemek zorundayız tuvalete gitmek zorundayız çünki daha iyi yaratılamıyor, yaratılan bir cisim hem iyi amaçla hem kötü amaçla kullanilabiliyor,bir şeyi düzeltmek başka bişeyi bozabiliyor. o yüzden mümküniyet(mantık kuralları) herşeyin bir anda kusursuz yaratılmasına izin vermiyor. Bu yüzden hayat mecburen 2 aşamalı yaratılmış. bu yüzden bu dünya'da herşey iyileşmiyor, yaşlanmak insanların belli bir süre içinde ölmesini garantiliyor. Aksi takdirde kötüler herşeyi ele geçiriyor. öteki dünyada bir şekilde kötülerle iyiler ayni yerde olmayacaği icin ya da belki de kötüler yok olacağı için yada belki de eğer kötülük bir hastalıksa iyileşecekleri için herşey iyilesecek. benim şu ana kadar çözebildiklerim bu kadar.

    Bu gözlemleri nasıl yaptınız, bağlı olduğunuz ölçütler nelerdi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    ilmi veriyi anlama ve ilim adamını tam olarak düşünsel yönden kavrama işi gerçek manada ilim adamı olmayla da alakalıdır.

    2+2 4 eder 1+3 4 eder 5-1 4 eder. bizim salt sonuca bakıp hayran olduğumuz dönemeç bakımından ilim bi eşitlik arayıp bulabilir. ancak 2+2 nin ettiği 4 le 5-1 in ettiği 4 aynı 4 değildir.

    bir kavram devinimsel olarak artar ve azalır iken aynı sonucu vermiş olması onun bilimsel ispatı değil ilmin kendisi ile olan münasebette dahi devingen bi yapıya evrilip hareket kazandığını gösterir. kesinlik sonuçta aranmaz. halbuki insan bi kesinliktir.

    bana göre deha denen insanların ilmi veriyi yorumlama kapasitesi şekli örnekleme adına bizi ilmin ispat edeceği şeyleri anlamak bakımından düşünceye sevk etmelidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 15 Mart 2017; 21:32:4 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: El Fuego


    quote:

    Orijinalden alıntı: mr.polis

    inanıyorlar. işin aslı ben kendime Deist te Panteist te diyemiyorum. çünki Tanrı Deism'deki gibi kişisel bir Tanrı mı? Panteism'deki Evren mi Tanrı? yoksa Tanrı Doğa'nın kendisi ve Evren'i de o mu yaratmış. Bunlardan emin değilim.

    Albert Einstein dinlere inanmadığını, ateist de olmadığını belirtmiştir.

    "Ben bir ateist değilim ve kendime bir panteist de diyebileceğimi düşünmüyorum. İlgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, ama ne olduğunu bilmez. Bu durum, bana göre, en zeki insanın bile Tanrı'ya göstereceği yaklaşımdır. Biz, evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz, ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz.[38]"

    Albert Einstein

    Tanrı'nın varlığı kesin. Ama mesele nasıl bir Tanrı olduğu.

    Benim edindiğim gözlemler sonucu

    - Tanrı sonsuz iyidir.

    -Herşeye gücü yetmez.

    -Tahminimce herşeyi bilir

    -Tahminen herşeye yetişemeyebilir. Öncelik sırası belirlemesi gerekebilir.

    Mantık kurallarını Tanrı da koymuş olsa ya da Tanrı'dan geliyor olsa da her halde mantık kuralları herşeyin mümkün olmasına izin vermiyor.


    iyi insanları yaratınca ister istemez kötü insanlar da oluşuyor, insanlar kusursuz değil yemek yemek zorundayız tuvalete gitmek zorundayız çünki daha iyi yaratılamıyor, yaratılan bir cisim hem iyi amaçla hem kötü amaçla kullanilabiliyor,bir şeyi düzeltmek başka bişeyi bozabiliyor. o yüzden mümküniyet(mantık kuralları) herşeyin bir anda kusursuz yaratılmasına izin vermiyor. Bu yüzden hayat mecburen 2 aşamalı yaratılmış. bu yüzden bu dünya'da herşey iyileşmiyor, yaşlanmak insanların belli bir süre içinde ölmesini garantiliyor. Aksi takdirde kötüler herşeyi ele geçiriyor. öteki dünyada bir şekilde kötülerle iyiler ayni yerde olmayacaği icin ya da belki de kötüler yok olacağı için yada belki de eğer kötülük bir hastalıksa iyileşecekleri için herşey iyilesecek. benim şu ana kadar çözebildiklerim bu kadar.

    Bu gözlemleri nasıl yaptınız, bağlı olduğunuz ölçütler nelerdi?

    bağlı olduğunuz ölçütler derken? anlayamadım? açar mısınız?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-5966A6FE1 -- 16 Mart 2017; 0:16:30 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Sizin gözleme tabi tuttuğunuz kusurlu Tanrı profilini nasıl oluşturdunuz demek istedim. Basit bir soru bu?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: El Fuego

    Sizin gözleme tabi tuttuğunuz kusurlu Tanrı profilini nasıl oluşturdunuz demek istedim. Basit bir soru bu?

    kusurlu değil. sadece mantık kurallarını çiğneyemeyen.

    üzülerek söylüyorum ki sorunuzun cevabı gizli bilgi içeriyor. bunu söyleyemem.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Haydaaa. Bütün sırrı bozmayacak mısın şimdi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bilimsellik barındıran bir düşünce biçimi olduğundan açıklaması zor kişinin kendisi bulması ve belli bir birikime, farkındalığa sahip olması gerekiyor.

    Öncelikle sana sorulması gereken soru bahsettiğin nasıl bir tanrı?

    Malesef panteizm hakkında da yanlış biliyorsunuz. Ayrı bir tanrı olduğunu da düşünmüyoruz. tam olarak evreni(sadece 1 evren yoktur) yada herhangi tekil bişeyi tanrı olarak görmek değilde bütün herşeyin içinde tanrısal bir öz olduğuna inanıyoruz. Zaten mantıken dinlerde de eğer ayrı bir varlık olarak tanrı diye birşey olsa insanları yarattıysa bunu kendi enerjisinden/maddesinden bir parça vermiş olarak yapmak zorundadır.

    Yağan yağmurla bastığınız toprakla veya başka bir canlıyla aynı parçacıklardan oluşuyorsunuz.

    Varolduğumuz evreni dikkatli incelerseniz farkedeceksiniz ki bütün herşey birbirinin doğrusal veya ters yansımasından meydana geliyor.

    Ve egoist olmaya gerek yok;

    Belki aynı dilden konuştuğunuzdan farketmiyorsunuz ama insanların çoğu içgüdüleriyle hareket ediyor çevrenizde yok mu hayattaki tek amacı olabildiğince çok kadınla olmak olan erkekler ? peki keşfedilmemiş ilkel kabileler ?gözlemleyin çevreyi bazı hayvanlar bazı insanlardanda akıllıdır peki biz neden insan olarak kendimizi üstün/özel görüyoruz ?

    Ha şu var evet hayvanların çoğu daha alt bilinç düzeyine sahiptir ama bu demek değildir ki içlerinde öne çıkan ve insanlardan daha zeki olanlarının olmaması belki bir sonraki yaşamında daha gelişmiş bir yapıya sahip olacaktır. Enerjinin yokolmadığını hep başka bir forma dönüştüğünü düşünürüz.

    Evren aslında uygun bir kelime değil ancak açıklamak gerekirse şuan sahip olduğumuz bilinç/algı düzeyi evrensel bilincin ufak bir parçasıdır. Isterseniz inkar edebilirsiniz ancak bir ağaçta bir hayvanda ve sizde bu sistemin temelde eşit parçalarısınız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.