Şimdi Ara

Öğretmenlerden nefret eden güruh

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
103
Cevap
0
Favori
4.181
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
97 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Siz hala öğretmenlerin eskisi gibi yaptırım güçlerinin olduğunu düşünüyorsunuz. Hayır, artık durum böyle değil. "Öğrenci merkezli eğitim" anlayışıyla öğretmenin bağırması bile yasak. Ha bağırmak, sövmek iyi bir şey mi değil. Ama biz Norveç miyiz, Finlandiya mıyız arkadaş? Burası Ortadoğu,farkında mısınız? Öğrenci sınıfta her haltı yesin, öğretmenin en fazla yapabileceği şey tatlı dille uyarmak.Aman ne komik. Okullar artık eğitim yuvasından çok çocuk bakım evlerine döndü. Çoğu okulda öğretmenler eğitimden çok çocuk bakıcılığı yapmaya başladı. Çünkü artık disiplin mekanizmaları etkisiz. Okuldan atma, sınıfta kalma diye bir şey yok artık. Olan sınıftaki iki üç akıllı çocuğa oluyor. Yazık değil mi o sınıftaki akıllı iki üç çocuğa?

    Ha bu arada bütün bu yapılanların bilinçli olarak birileri tarafından desteklediğini düşünüyorum.Amaç istatiksel olarak eğitimli nüfus sayısını yüksek göstermeye çalışmak ve halkı cahil bırakmak. Kasten halk yani bizler ve çocuklarımız eğitimden uzaklaştırılıyor, farkında mısınız?







  • Diğer konuya yazdığımı kopyalayayım. Kimsenin öğretmen nefreti yok, çalışmadan devletten maaş alan her türlü x kişisinin aldığı para göze batar. Özel okulda, dershanede çalışan öğretmenin maaşı kimsenin dilinde değil gördüğünüz gibi. Çünkü parası devletin cebinden çıkmıyor. İmamı, bekçisi, göze batan diğer meslek grupları.


    Bu kadar eğitilemez kişinin olduğu bir ülkede devlet kasasından zorunlu eğitim verilmesi saçmalık. Okullar özelleştirilse, şu anki özel okullar da mecburen fiyat düşürmek zorunda kalacak. 5 sene zorunlu eğitim ver, ondan sonra okumak isteyen kişi gitsin okusun.


    Zorunlu eğitimde 30 kişilik sınıftaki ortalama 20 kişi okula boş yere gelen tipler. Okula bir amaç için gelen 10 kişi var alt tarafı. Diğer 20 kişi, bu okuma amacı olan 10 kişiye de engel oluyor.


    Devlet bu yeni özel okullardaki her sınıfa da atıyorum 5 zorunlu kontenjan koyar, durumu olmayan, belli nitelik sahibi öğrenciler burslu okur.


    Kalan ıskartalar da mesleki kurslarda meslek sahibi olup tamirci, demirci, marangoz filan olur, bir işe yarar hiç değilse.


    Şempanzeden hallice IQ sahibi tiplere zorla 12 sene masraf yapmanın bir amacı yok. Başına konulan öğretmenin maaşı, girdiği binanın masrafları, kitap parası derken devletin kasasında kocaman bir eksi memleketteki okulların çoğu. Bir insan 12 senede bağlaçları, soru eklerini ayırmayı öğrenemiyorsa, fine thanks and you ötesinde İngilizce örğrenemiyorsa, zorlamanın gereği yok.

    Bence bunun sebebi yeni nesil öğretmenler
    Her gün twitterda tag çalışması yapıyorlar, Bu enerjiyi eğitim sisteminin iyileşmesi için harcasalar belki birçok sorun çözülmüştü
    Atanmak için tag çalışması,
    ekders için,
    sözleşmeli olanlar süre kısalsın diye,
    atandıktan görev yeri değişsin diye
    Şimdi mesela MEB 1 gün okula gelin yoklama alın demiş muhtemelen herkes memleketine dağılıp virüsü taşımaması diye şuan da buna karşı çıkıyorlar.
    Tabiki devletin yardım yapmadığı virüs demeden çalışan haftasonu olmayan maaşının önemli kısmı vergiye giden adam sinir olacak haklı çünkü.

    Özgürlük adı altında çocuklara her türlü terbiyesizliği aşıladılar, yalnız Finlandiya'da da bu şekilde düşünün mesela çocuk tahtaya çıkarken sakız çiğneyerek çıkıyor, onları övmeyin yani.

    Öğretmenlere günümüzde çok fazla saygısızlık yapılıyor. Eskiden öğretmen karşısında boynumuz kıldan inceyken şuan ki nesli tam tersine çevirdiler.

    Benokulda çok yaramazdım. Düşün ilkokul öğretmenimin kızı okula gelmişti kapıyı üzerime kapadı açmadı diye anasına küfür ettim düşün yani başkası olsa okuldan atardı. O günlerden bu günlere neden söylüyorum ben gerçekten zor sabredilecek bir çocuktum az kulağım çekilmedi ... Ama hakettim...
    Öğretmenlerin hakkı ödenmez. Bu ülke bir yerlere gelecek ise öğretmenler sayesinde gelir.
    Katma değer anca eğitim ile olur ...
    Bu Öğretmenlerimizin maaşına kafayı takan guruhtaki arkadaşları merak ediyorum mesala kendileri Milletvekili maaşlarınıda bu denli eleştiriyorlarmı Cumhurbaşkanı danışmanlarının maaşlarını bu denli eleştiriyorlarmı liyaketsiz bir şekilde üst kademelere geçen insanların maaşlarını eleştiriyorlarmı varsa yoksa Öğretmenler
    Anormal zirve kullanıcısına yanıt
    Anormal zirve demiş ki;
    Mesajı Yerinde Gör
    quote:

    Orijinalden alıntı: Anormal zirve

    +1 bence geçme notu çok yüksek olmalı. Geçen öğrenmeden geçiyor kalan kalmıyor okumak zorunlu çünkü. Saçma sapan bir şey. Bizde eğitim göstermelik. 1000 tane okul yapacağına 10 tane okulun lab. müzik, spor, resim vb. gibi ihtiyaçlarını gider daha iyi. Düşünsene okulda piano olsa, Spor salonu olsa, mikroskop olsa iyi olmaz mıydı?



    Alıntıları Göster

    Ben doğuda filan da değil, Ege'nin tatil kasabasında okudum okulları, 8. sınıfa gelene kadar okumayı sökemeyen 2 kişi ile beraber geçtik sınıfları. Müzik dersinde gördüğümüz tek enstrüman 5 milyonluk flüt. Beden dersinde ayda bir kilitli dolaptan çıkan futbol topu :D 1 kere de hiç açılmayan laboratuvardan mikroskobu çıkartmışlardı, 40 kişi sıra sıra baktık birer kez.


    40 kişilik sınıfta 5 tane çalışkan, okuyacağı belli öğrenci vardı. 10 kişi benim gibi yettiği kadar ders dinleyen vardı, kalan 25 kişi sadece okul zorunlu diye vakit öldürmek için geliyordu. 35 kişi, o ders dinleyecek 5 kişinin de öğreneceği şeylere engel oluyorduk çoğu zaman. Öğretmenin zaten ders işleyesi yok, öğrenciler de gazlayınca her ders kaynıyordu. Belki bu kaynayan derslerde öğreneceği ekstra 2 bilgi, LGS'de, ÖSS'de fazla puan almalarını sağlayacaktı.


    O 35 kişinin içinde çok iyi futbol oynayan, çok hızlı koşan, o yaşta motor aksamından anlayan kişiler vardı. Kümelerle, uyaklarla uğraştıracağına, ilgili, yetenekli olduğu alanda yardımcı olunsa, hem devletin kaynakları boşa gitmeyecekti, hem o öğrenciler becerebildikleri alanda kendilerini geliştirebilecekti, hem de okuma hevesi olan 5 kişi hak ettiği şekilde eğitim alabilecekti. Tam tersi, dersleri kötü, hayta diye futbol takımından da çıkarttırdılar çocuğu :D

    Zorunlu egitimin 12 sene olmasının eleştirilmesi dışında kalan çoğu şey yanlış. Reel hayatta boyle olmuyor, tamamen paralı olamaz devlet elini eğitimden çekemez. Eger olsaydı birçok gelişmiş ülke bunu uygulardı. Bu konu bilimsel bir konu, eğitim fakültesi mezunu arkadaşlar bilir birçok yaklaşım var. İnternette forumlarda “Şöyle olsun böyle olsun demekle olmuyor” Bilgilendirmek için yazdım muhalefet falan etmek için değil buna da zamanım yok. Zaten okul ve eğitim kavramlarının içi boşaltılıyor çok bariz şekilde. Biri çıkar ben parasız yapıyorum eğitimi benim okuluma yollayın der kendine göre yetiştirir insanları. Atatürk neden eğitim reformları yaptı tevhid-i tedrisat kanunu neden çıktı? Hepsinin sebebi var. Yanlış yapılan şeyler var ama bu eğitimin devlet eliyle yapılıyor olması değil konulara dar çerçeveden bakıyorsunuz. Bu konu hassas bir konu.

  • Evladim 1.sinif ogrencisi,ilk ogrettigimiz sey ogretmenine saygisizlik yapmamasi ve arkadaslari ile iyi gecinmesi.
    Allah razi olsun ogretmenlerimze evlatlarimizi teslim ediyoruz.
  • Özgürlük adı altında çocuklara her türlü terbiyesizliği aşıladılar, yalnız Finlandiya'da da bu şekilde düşünün mesela çocuk tahtaya çıkarken sakız çiğneyerek çıkıyor, onları övmeyin yani.

    Öğretmenlere günümüzde çok fazla saygısızlık yapılıyor. Eskiden öğretmen karşısında boynumuz kıldan inceyken şuan ki nesli tam tersine çevirdiler.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi danger-gddr -- 19 Kasım 2020; 20:54:43 >
  • danger-gddr D kullanıcısına yanıt
    Finlandiya örneğini herkesin dilinde olmasından dolayı söyledim. Gerçekten bu devirde, insanların saygısızlığı, terbiyesizliği hat safhada ve kimsenin umrunda olmamasına hatta bu durumun desteklenmesine o kadar üzülüyorum ki.
  • Diğer konuya yazdığımı kopyalayayım. Kimsenin öğretmen nefreti yok, çalışmadan devletten maaş alan her türlü x kişisinin aldığı para göze batar. Özel okulda, dershanede çalışan öğretmenin maaşı kimsenin dilinde değil gördüğünüz gibi. Çünkü parası devletin cebinden çıkmıyor. İmamı, bekçisi, göze batan diğer meslek grupları.


    Bu kadar eğitilemez kişinin olduğu bir ülkede devlet kasasından zorunlu eğitim verilmesi saçmalık. Okullar özelleştirilse, şu anki özel okullar da mecburen fiyat düşürmek zorunda kalacak. 5 sene zorunlu eğitim ver, ondan sonra okumak isteyen kişi gitsin okusun.


    Zorunlu eğitimde 30 kişilik sınıftaki ortalama 20 kişi okula boş yere gelen tipler. Okula bir amaç için gelen 10 kişi var alt tarafı. Diğer 20 kişi, bu okuma amacı olan 10 kişiye de engel oluyor.


    Devlet bu yeni özel okullardaki her sınıfa da atıyorum 5 zorunlu kontenjan koyar, durumu olmayan, belli nitelik sahibi öğrenciler burslu okur.


    Kalan ıskartalar da mesleki kurslarda meslek sahibi olup tamirci, demirci, marangoz filan olur, bir işe yarar hiç değilse.


    Şempanzeden hallice IQ sahibi tiplere zorla 12 sene masraf yapmanın bir amacı yok. Başına konulan öğretmenin maaşı, girdiği binanın masrafları, kitap parası derken devletin kasasında kocaman bir eksi memleketteki okulların çoğu. Bir insan 12 senede bağlaçları, soru eklerini ayırmayı öğrenemiyorsa, fine thanks and you ötesinde İngilizce örğrenemiyorsa, zorlamanın gereği yok.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sadece Ölüler Görür -- 18 Kasım 2020; 22:47:55 >




  • Benim ilkokul öğretmenim çok berbattı dayağa kesinlikle karşıyım hele ki çocuğa yapılan dayağa çünkü bir insanın geri kalan hayatını çocukta yaşadığı olaylar belirliyor şimdiki aklım olsa anneme babama söylerdim Bi şekilde sesimi duyururdum o zamanlar çocuktum hiçbir şekilde sesimi çıkaramıyordum sınıfta Bi çocuk vardı ailesi bir şey demiyor diye onu hergün döverdi çocuğun kulakları her gün kıpkırmızı olurdu şuan eminim özgüvensizdir bunu kimsenin yapmaya hakkı yok eğer ilerde çocuğum olursa ona böyle durumlar karşısında bana söylemesini öğretecem ve o hocayı eşşek sudan gelinceye kadar dövecem çok ciddiyim sonucu ne olursa olsun.
  • Öğretmenlik okuyan biri olarak söylüyorum en büyük sorun devlette denetim mekanizması veya competition olmaması. 250 efor harcayan öğretmen de aynı parayı alıyor yatan da. Bu sefer efor harcayan hoca da belki diyecek ben niye uğraşıyorum. Devletteki hocaların en az %40 ı özelde 2000 tlye bile iş bulamaz.


    Onun harici yöneticiler de sorunlu, mesela 12.sınıftayken müdür sağolsun 8 saat olan ingilizce dersimize yalova üni işletme mezunu sokmuştu. Sınıfın %90 ı mezuna kaldı.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nuksws_99 -- 18 Kasım 2020; 23:46:56 >
  • Benokulda çok yaramazdım. Düşün ilkokul öğretmenimin kızı okula gelmişti kapıyı üzerime kapadı açmadı diye anasına küfür ettim düşün yani başkası olsa okuldan atardı. O günlerden bu günlere neden söylüyorum ben gerçekten zor sabredilecek bir çocuktum az kulağım çekilmedi ... Ama hakettim...
    Öğretmenlerin hakkı ödenmez. Bu ülke bir yerlere gelecek ise öğretmenler sayesinde gelir.
    Katma değer anca eğitim ile olur ...
  • nuksws_99 N kullanıcısına yanıt

    Söylediğiniz de bir mantık yok. "Yatan" ne demek? Kanunda öğretmenin görev tanımı, yapmak zorunda olduğu şeyler açıkça yazmakta. Denetim de okul idaresine ait. Bir yatma durumu varsa bu tüm okulu zan altına sokar. Ha diyorsanız elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışan o zaman başka

  • Öğretmenlerden değil, memurlardan nefret ederim! Öğretmenlerin çoğu da memurdur. İçlerinden çok azı gerçekten öğretmendir.
  • Bu Öğretmenlerimizin maaşına kafayı takan guruhtaki arkadaşları merak ediyorum mesala kendileri Milletvekili maaşlarınıda bu denli eleştiriyorlarmı Cumhurbaşkanı danışmanlarının maaşlarını bu denli eleştiriyorlarmı liyaketsiz bir şekilde üst kademelere geçen insanların maaşlarını eleştiriyorlarmı varsa yoksa Öğretmenler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 0rka

    Söylediğiniz de bir mantık yok. "Yatan" ne demek? Kanunda öğretmenin görev tanımı, yapmak zorunda olduğu şeyler açıkça yazmakta. Denetim de okul idaresine ait. Bir yatma durumu varsa bu tüm okulu zan altına sokar. Ha diyorsanız elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışan o zaman başka

    12.sınıf dil sınıfına hayatında hiç ingilizce dersi almamış bir adamı veren yöneticinin ne kadar denetim yapabileceğini açıklayabilir misiniz? Adam present tense bilmiyor yahu. Şikayet et falan diyeceksiniz de etmiştik, fakat 1.5 ay sonra çözüldü.

  • nuksws_99 N kullanıcısına yanıt

    Bahsettiğinizin ücretli öğretmen olduğunu varsayarak yazıyorum. İhtiyaç halinde ücretli çalışacak öğretmen olarak üniversite mezunu olmak şartıyla; öğretmenlik mesleği ile alakasız kişiler alınabiliyor doğrudur.

  • Bence bunun sebebi yeni nesil öğretmenler
    Her gün twitterda tag çalışması yapıyorlar, Bu enerjiyi eğitim sisteminin iyileşmesi için harcasalar belki birçok sorun çözülmüştü
    Atanmak için tag çalışması,
    ekders için,
    sözleşmeli olanlar süre kısalsın diye,
    atandıktan görev yeri değişsin diye
    Şimdi mesela MEB 1 gün okula gelin yoklama alın demiş muhtemelen herkes memleketine dağılıp virüsü taşımaması diye şuan da buna karşı çıkıyorlar.
    Tabiki devletin yardım yapmadığı virüs demeden çalışan haftasonu olmayan maaşının önemli kısmı vergiye giden adam sinir olacak haklı çünkü.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HotTamale -- 19 Kasım 2020; 0:35:57 >
  • ''Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister!''


    Atatürk ileri görüşlü bir adamdı. Neredeyse her görüşü günümüz Türkiye'sinin en büyük özeti.


    Bugün bu nesil sizleri eleştiriyor, ülkenin bu duruma düşmesinde 3 maymunu oynuyorsanız sızlanmayın bazı şeyleri doğru yapmamış durumdasınız demektir. Doğru yapsaydınız nesil karşınızda değil yanınızda olurdu. Ama tek derdiniz üç kuruş maaşı alıp, sahibinden.com'da araba bakmak.


    O yüzden öğretmen tayfası sızlanmasın. Arkadaşın dediği gibi twitter'da vakit harcamak yerine eğitimde reform için ses çıkarsanız durum bu olmazdı.





  • ImPerspektif I kullanıcısına yanıt
    Ben ne diyorum siz ne diyorsunuz ya. Ben Atatürk'ün bahsettiği öğretmen tipinin disiplin sisteminin etkisizleştirildiği bu sistemde mümkün olmayacağından bahsediyorum siz "çoğu öğretmen yatıyor yav" cümlesinden ileri gidemiyorsunuz. Ha bu sistemde çoğu öğretmenin yatması imkansız ayrıca. Herhangi bir derse gir bakayım, yatarak sınıf kontrol edilebiliyor mu?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sadece Ölüler Görür

    Diğer konuya yazdığımı kopyalayayım. Kimsenin öğretmen nefreti yok, çalışmadan devletten maaş alan her türlü x kişisinin aldığı para göze batar. Özel okulda, dershanede çalışan öğretmenin maaşı kimsenin dilinde değil gördüğünüz gibi. Çünkü parası devletin cebinden çıkmıyor. İmamı, bekçisi, göze batan diğer meslek grupları.


    Bu kadar eğitilemez kişinin olduğu bir ülkede devlet kasasından zorunlu eğitim verilmesi saçmalık. Okullar özelleştirilse, şu anki özel okullar da mecburen fiyat düşürmek zorunda kalacak. 5 sene zorunlu eğitim ver, ondan sonra okumak isteyen kişi gitsin okusun.


    Zorunlu eğitimde 30 kişilik sınıftaki ortalama 20 kişi okula boş yere gelen tipler. Okula bir amaç için gelen 10 kişi var alt tarafı. Diğer 20 kişi, bu okuma amacı olan 10 kişiye de engel oluyor.


    Devlet bu yeni özel okullardaki her sınıfa da atıyorum 5 zorunlu kontenjan koyar, durumu olmayan, belli nitelik sahibi öğrenciler burslu okur.


    Kalan ıskartalar da mesleki kurslarda meslek sahibi olup tamirci, demirci, marangoz filan olur, bir işe yarar hiç değilse.


    Şempanzeden hallice IQ sahibi tiplere zorla 12 sene masraf yapmanın bir amacı yok. Başına konulan öğretmenin maaşı, girdiği binanın masrafları, kitap parası derken devletin kasasında kocaman bir eksi memleketteki okulların çoğu. Bir insan 12 senede bağlaçları, soru eklerini ayırmayı öğrenemiyorsa, fine thanks and you ötesinde İngilizce örğrenemiyorsa, zorlamanın gereği yok.

    +1 bence geçme notu çok yüksek olmalı. Geçen öğrenmeden geçiyor kalan kalmıyor okumak zorunlu çünkü. Saçma sapan bir şey. Bizde eğitim göstermelik. 1000 tane okul yapacağına 10 tane okulun lab. müzik, spor, resim vb. gibi ihtiyaçlarını gider daha iyi. Düşünsene okulda piano olsa, Spor salonu olsa, mikroskop olsa iyi olmaz mıydı?





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Anormal zirve

    +1 bence geçme notu çok yüksek olmalı. Geçen öğrenmeden geçiyor kalan kalmıyor okumak zorunlu çünkü. Saçma sapan bir şey. Bizde eğitim göstermelik. 1000 tane okul yapacağına 10 tane okulun lab. müzik, spor, resim vb. gibi ihtiyaçlarını gider daha iyi. Düşünsene okulda piano olsa, Spor salonu olsa, mikroskop olsa iyi olmaz mıydı?



    Alıntıları Göster

    Ben doğuda filan da değil, Ege'nin tatil kasabasında okudum okulları, 8. sınıfa gelene kadar okumayı sökemeyen 2 kişi ile beraber geçtik sınıfları. Müzik dersinde gördüğümüz tek enstrüman 5 milyonluk flüt. Beden dersinde ayda bir kilitli dolaptan çıkan futbol topu :D 1 kere de hiç açılmayan laboratuvardan mikroskobu çıkartmışlardı, 40 kişi sıra sıra baktık birer kez.


    40 kişilik sınıfta 5 tane çalışkan, okuyacağı belli öğrenci vardı. 10 kişi benim gibi yettiği kadar ders dinleyen vardı, kalan 25 kişi sadece okul zorunlu diye vakit öldürmek için geliyordu. 35 kişi, o ders dinleyecek 5 kişinin de öğreneceği şeylere engel oluyorduk çoğu zaman. Öğretmenin zaten ders işleyesi yok, öğrenciler de gazlayınca her ders kaynıyordu. Belki bu kaynayan derslerde öğreneceği ekstra 2 bilgi, LGS'de, ÖSS'de fazla puan almalarını sağlayacaktı.


    O 35 kişinin içinde çok iyi futbol oynayan, çok hızlı koşan, o yaşta motor aksamından anlayan kişiler vardı. Kümelerle, uyaklarla uğraştıracağına, ilgili, yetenekli olduğu alanda yardımcı olunsa, hem devletin kaynakları boşa gitmeyecekti, hem o öğrenciler becerebildikleri alanda kendilerini geliştirebilecekti, hem de okuma hevesi olan 5 kişi hak ettiği şekilde eğitim alabilecekti. Tam tersi, dersleri kötü, hayta diye futbol takımından da çıkarttırdılar çocuğu :D





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sadece Ölüler Görür

    Ben doğuda filan da değil, Ege'nin tatil kasabasında okudum okulları, 8. sınıfa gelene kadar okumayı sökemeyen 2 kişi ile beraber geçtik sınıfları. Müzik dersinde gördüğümüz tek enstrüman 5 milyonluk flüt. Beden dersinde ayda bir kilitli dolaptan çıkan futbol topu :D 1 kere de hiç açılmayan laboratuvardan mikroskobu çıkartmışlardı, 40 kişi sıra sıra baktık birer kez.


    40 kişilik sınıfta 5 tane çalışkan, okuyacağı belli öğrenci vardı. 10 kişi benim gibi yettiği kadar ders dinleyen vardı, kalan 25 kişi sadece okul zorunlu diye vakit öldürmek için geliyordu. 35 kişi, o ders dinleyecek 5 kişinin de öğreneceği şeylere engel oluyorduk çoğu zaman. Öğretmenin zaten ders işleyesi yok, öğrenciler de gazlayınca her ders kaynıyordu. Belki bu kaynayan derslerde öğreneceği ekstra 2 bilgi, LGS'de, ÖSS'de fazla puan almalarını sağlayacaktı.


    O 35 kişinin içinde çok iyi futbol oynayan, çok hızlı koşan, o yaşta motor aksamından anlayan kişiler vardı. Kümelerle, uyaklarla uğraştıracağına, ilgili, yetenekli olduğu alanda yardımcı olunsa, hem devletin kaynakları boşa gitmeyecekti, hem o öğrenciler becerebildikleri alanda kendilerini geliştirebilecekti, hem de okuma hevesi olan 5 kişi hak ettiği şekilde eğitim alabilecekti. Tam tersi, dersleri kötü, hayta diye futbol takımından da çıkarttırdılar çocuğu :D



    Alıntıları Göster

    Yine +1 nsjsjjsjsjsjs

    Bizim sınıfta aynıydı. Ben de Trakya'da okudum. Aynı senin dediğin gibiydi. 2-3 kişi 100'lük çalışır. 10 kişi takdiri hedefler. Bir 10 kişide teşekkür alır.

    Bir gün yanımdaki kız 7+8'i toplayamadı. Fen hocası bir azarladı onu kız bildiğini de unuttu Hoca 2+2'yi soruyor kız 13 diyor sallıyor. 1 saat bağirdı ders öyle geçti. Millet boş geçti diye sevindi.

    ben 7-B deyken bir gün Müdür yardımcısı istiklal marşı okunduktan sonra 6. sınıftan büyükler kalsın dedi. Sırada bize bağırdı falan. 6'lar tembel tenekeler 7-A ukala 7-B aşık(Sınıfın kaşarları meşhurdu hoca aslında başka bir şey demek istemişti) 8'ler mafya demişti. Bunu hiç unutmuyorum. Bu tarz nutuktan sonra sınıflara çıkmıştık. Sınıfta kaşarlar gülüyordu ben gördüğümde.


    Bu arada ben de yeteneğe göre derslerin olmasını istiyorum. Bizim sınıfta 3+5= ?yapamayan çocuk çok iyi tamir yapardı. O çocuğa niye uğraştıyon ki şimdi. Yine başka bir çocuk okula hiç gelmezdi ama çok iyi futbol oynardı. Yine dersleri teşekkür seviyesinde olan biri bando lideriydi. Babası da bando astsubayı idi.





  • bir yasa çıkarılsa özgürlük çağ dışı diye yürütüler insanları. 

  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.