Şimdi Ara

Muhalefet diskuru yanlış yaptı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
252
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Selahattin'i ağzına almamalıydı, soru gelirse de biz iktidara geldiğimizde bağımsız mahkemeler karar verir diskurunu öne sürmeliydi. hdp'ye karşı olmalıydı, bunun üzerinden de hüdapara yüklenmeliydi. Şimdi bunları yapmadığı için aslında oğan olmasa kaybetmişti, Oğan sayesinde 2. turu konuşuyoruz, şimdi bunlara dikkat etmeli ve uymalı aynı zamanda Sinan beyle anlaşmaya çalışmalı çok çabuk şekilde. Diskurunda değişilikler yapmazsa kaybedecek, sonuç ortada.




  • Sorulduğunda aslında KK hapisteki Demirtaş'ı ağzına alabilirdi. Ama sanki kendisi hakimmiş ve HDP'lilere ya da Yeşil Sol'dakilere iyi davranmayı seviyormuş gibi serbest bırakacağım diyeceğine yargımızın bu konudaki kararını uygulayacağız eğer yargımız terörden suçlu buluyorsa gerekeni yapacağız diyecekti. Böyle retorik amatörlükleri ve ayrılıkçı terör karşıtı milliyetçi seçmen ağırlığını Demirtaş gibi bir figürden bahsederken zerre tanımaması Kılıçdaroğlu'nu mahvediyor işte. Bu söylemlerinden hep rahatsız olmuştum. Rahatsız olmakta haklı çıktım.

    Oğan ve MHP gibi milliyetçi aday ve partilerin yabana atılmayacak oy oranları Kılıçdaroğlu'nun söylem ve tavır bazında bu konudaki yetersizliğinin ve ters bir etki meydana getirişinin ispatı gibi. HDP ya da Yeşil Sol da aday çıkarmayınca ve Kılıçdaroğlu'na destek ilan edince - gene ona bir destek ilan ettiler - ciddi bir seçmen ağırlığı Kılıçdaroğlu bölücü terörün işbirlikçileriyle anlaştı ve onlar tarafından destekleniyor düşüncesine kapıldı. Eğer en baştan muhafazakar milliyetçi ve sosyal demokrat karma profilli MHP kökenli Mansur Yavaş aday gösterilseydi, bunlar olmazdı. Yeşil Sol kendi adayını gösterip Millet İttifakı adayıyla arasına bir mesafe koyar, ilk turda Yavaş Erdoğan'dan milliyetçi oy kaparak başa baş kapışabilir ve ikinci turda Erdoğan'ı hiç istemeyen Yeşil Sol tabanından da oy kopararak kazanabilirdi.

    Kendi yargı ve değer sistemime göre Yavaş ve İmamoğlu sonuna kadar sadık insanlar ve bu kıymetlidir. Kılıçdaroğlu'na sonuna kadar sadık kalıp destek oldular. Dolayısıyla bir yerlere gelmeyi gerçekten hak edenler onlar. Ama Kılıçdaroğlu seçmeni yeterince dikkate almadan kıtlık bilinciyle güç yüzüğünün peşinde koştu ve sonu Boromir gibi oldu. Genel başkan otoritesini - niyeti tıpkı Boromir gibi iyi olsa da ve derdi ülkesini kurtarmak olsa da - kişisel hırsı için kullandı. Romantik olduğu ortaya çıkan bir "birleştirici" siyaset güttü ama aslında bu siyaset seçmeni parçalayıcı ve Erdoğan'ın böl ve yönet (divide et impera) stratejisini ustalıkla zaten sürekli zayıf ve karizma yoksunu olarak da nitelenen Kılıçdaroğlu üstünde kullanabileceği bir alan meydana getirdi. Yavaş aday gösterilseydi yukarıda sayılan sebeplerden dolayı Erdoğan bu stratejisini o kadar etkin biçimde uygulayamayacaktı. Yavaş'ın kazanma şansı çok daha büyük olacaktı. Muhalefet stratejiyi baştan yanlış kurdu, üstüne Kılıçdaroğlu'nun Demirtaş meselesindeki gibi taktiksel söylem hataları üzerine tüy dikti. İktidar yanlısı ana akım medya rahatlıkla zaten yıllardır bu konuda koşullanmış bulunan seçmende Kılıçdaroğlu terör işbirlikçileriyle iş tutuyor temasını işleyebildi. Medya ve algı hakimiyetiyle Millet İttifakı'nı işbirlikçi gibi gösterebildi. Ortaya mevcut tablo çıktı.

    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/155842243
    https://forum.donanimhaber.com/gelismeler-ve-gelecek-hakkinda-kisa-degerlendirmelerim--155815052

    Oğan destekliyorum dese bile, yanında dursa bile Kılıçdaroğlu'nun ikinci turda fazla bir şansı yok görünüyor. Oğan'ın kendi seçmeni olmadığı ve emanet denebilecek seçmeninin çil yavrusu gibi birçok yöne dağılacağı basit gerçeğinden dolayı. Sandığa ilk turda gitmemiş seçmen de geride kalmış ve baştan tercih etmediği bir aday için sandığa gitmez.

    Neyse. Ana muhalefet bloğu için sağlık olsun. Bu konuda artık bazı dersler çıkarabileceklerini umut etmek istiyorum. Gerçi ekonomideki tablo o kadar ağır ki belki muhalefetin eline geçmemesi onlar için çok daha hayırlı oldu. Bunu söyleyen ekonomist de çok. Muhalefetin ekonomiden sorumlu kadrolarının da ekonomideki mevcut kaosun altından kalkabilecek yeterlilikte olmadığı duyumları alıyorum. Muhalefet bu anlamda krizin faturasının tekrardan varsayılan 5 sene iktidar süresi elde edecek Erdoğan'a kesileceği gerçeğiyle kendisini avutabilir. Bilhassa Erdoğan'ın çalışan ortodoks ekonomiyi reddedip hayali yasalara dayalı kendi ekonomik modelinde (erdoğanomics) ısrarcı olduğu ve dinsel inançla motive olmuş fikrinden dönmeye yönelik hiçbir sinyal vermediği gerçeği de ortadayken. Bilakis Erdoğan "Erdoğanomics" para politikasının - devamlı kendi bindiği dalı kestiği halde - düzgün çalıştığına inanıyor:

    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/155841043
    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/155845400
    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/155846755

    Erdoğan'ın sahte bilim ekonomi politikası üzerine:
    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/155612696

    Diğer bir deyişle Erdoğan faiz enflasyon saplantısıyla siyasi gücünü ve meşruluğunu zayıflatacak biçimde devamlı ekonomik tabanını yok ediyor. Erdoğan ilk turda başarılı olmak için seçmene (sonradan enflasyonda eriyecek veya bozulan bütçeyi dengelemek için vergi zamları ve ek vergilerle geri alınacak olan) bolca iltimas gösterdi. Halkın cebine anlık bir rahatlama ve merak etmeyin Erdoğan bu işi çözer illüzyonu yaratacak şekilde para koydu. Buna rağmen Erdoğan sadece milliyetçi muhafazakar seçmeni yanlış okuyan ve tepki uyandıran zayıf Kılıçdaroğlu'nun önüne geçebildi. İlk turda barajı aşıp kazanamadı. Daha da kötüsü Erdoğan ülkedeki en önemli büyük şehirlerin çoğunda kaybetti.

    Zira neden sonuç ilişkisi kurabilecek kadar donanım sahibi görece eğitimli büyük kentli seçmen ekonomideki sorunun Erdoğan ve politikasında olduğunu daha iyi fark edebiliyor. Haliyle başka bir aday seçip kökten bir değişime yeltenmek istiyor. Bu seçmeni - kırsaldaki muhalefeti de dahil edersek - ilk turda Kılıçdaroğlu ve Oğan'a (ve geçersiz aday bile olsa İnce'ye) oy verenlerin toplamından bulabilirsiniz. Ülke nüfusunun yaklaşık %51'i ediyor. Hiç azımsanamayacak çoğunluk bir oran aslında.

    İşte ana muhalefet bloğu ve Kılıçdaroğlu Yavaş'ı aday göstererek stratejiyi baştan doğru kursaydı, milliyetçi muhafazakar seçmenin öncelik ve kaygılarını bu yolla en etkin biçimde dikkate alsaydı, Erdoğan'dan aslında memnun olmayan ama KK karşısında Erdoğan'a oy vermek zorunluluğu hisseden oyları koparabilirdi. Bu şekilde ülkenin ağırlıklı ve baskın seçmen grubu bir seçim zaferi için çok daha iyi konsolide edilebilir ve üstüne Kürt ve HDP / Yeşil Sol seçmenden de mevcut idare tarzından memnuniyetsizlik temelinde ve göz çıkarmayacak gayet mesafeli bir destek (2.tur için) kapılabilirdi.

    Muhalefet umarım bunları not alabiliyordur. Dersler çıkarabiliyordur. Bazen onların yerine sanki ben not aldım gibi hissettiriyorlar. Kılıçdaroğlu'nun bu saatten sonra aşırı sağ söylemlere yüklenmesi Oğan'ın emanet tabanından oy koparmaya yönelik bir varsayıma dayanıyor. Ama asla yeterli değil. İşe yarasaydı ulusalcı aşırı sağ profilde Ata İttifakı'nın oyları uçar ve seçimde vekil çıkarırlardı. Kürtçü Yeşil Sol da Kılıçdaroğlu'na ikinci turda tekrar destek vereceğini açıkladığına göre Kılıçdaroğlu'nun önümüzdeki seçimde pek bir şansı yok. Hatta mecliste Millet değil, Cumhur İttifakı'nın çoğunlukta olduğunu da düşünürsek hiç yok diyebilirim. Muhalif arkadaşlar tüm bunları belirtmek eleştirel bir realizmdir. Asla umutsuzluk yayma maksadı taşımamaktadır. Maksadı malumatlandırmaktır. İktidar yanlısı arkadaşları da Erdoğan'ın Erdoğanomics'i yani enflasyon faiz meselesini takıntı yapıp hem ülkenin ekonomisini hem de kendi siyasi bekasını ve gücünü baltaladığı ve mahvoluşuna zemin hazırladığı konusunda uyarma amacı taşımaktadır. Bu konuda kimse zaten Erdoğan'a ulaşamıyor. Etrafını kendisi gibi sürdürülemez bir ekonomi anlayışını savunan kimselerle doldurmuş. Nuh diyor, peygamber demiyor. Basitçe anlamıyor. Buradan Türkiye'nin, koca bir ülkenin 1) yalnızca doğru bildiğini okuyan ve ben yanılmam diyen 2) genel bir vaziyet eleştirisi ve öz eleştiri yapamayan yetersiz siyasilerin elinde mahvedildiği hakikatine ulaşıyoruz.
  • Sorulduğunda aslında KK hapisteki Demirtaş'ı ağzına alabilirdi. Ama sanki kendisi hakimmiş ve HDP'lilere ya da Yeşil Sol'dakilere iyi davranmayı seviyormuş gibi serbest bırakacağım diyeceğine yargımızın bu konudaki kararını uygulayacağız eğer yargımız terörden suçlu buluyorsa gerekeni yapacağız diyecekti. Böyle retorik amatörlükleri ve ayrılıkçı terör karşıtı milliyetçi seçmen ağırlığını Demirtaş gibi bir figürden bahsederken zerre tanımaması Kılıçdaroğlu'nu mahvediyor işte. Bu söylemlerinden hep rahatsız olmuştum. Rahatsız olmakta haklı çıktım.

    Oğan ve MHP gibi milliyetçi aday ve partilerin yabana atılmayacak oy oranları Kılıçdaroğlu'nun söylem ve tavır bazında bu konudaki yetersizliğinin ve ters bir etki meydana getirişinin ispatı gibi. HDP ya da Yeşil Sol da aday çıkarmayınca ve Kılıçdaroğlu'na destek ilan edince - gene ona bir destek ilan ettiler - ciddi bir seçmen ağırlığı Kılıçdaroğlu bölücü terörün işbirlikçileriyle anlaştı ve onlar tarafından destekleniyor düşüncesine kapıldı. Eğer en baştan muhafazakar milliyetçi ve sosyal demokrat karma profilli MHP kökenli Mansur Yavaş aday gösterilseydi, bunlar olmazdı. Yeşil Sol kendi adayını gösterip Millet İttifakı adayıyla arasına bir mesafe koyar, ilk turda Yavaş Erdoğan'dan milliyetçi oy kaparak başa baş kapışabilir ve ikinci turda Erdoğan'ı hiç istemeyen Yeşil Sol tabanından da oy kopararak kazanabilirdi.

    Kendi yargı ve değer sistemime göre Yavaş ve İmamoğlu sonuna kadar sadık insanlar ve bu kıymetlidir. Kılıçdaroğlu'na sonuna kadar sadık kalıp destek oldular. Dolayısıyla bir yerlere gelmeyi gerçekten hak edenler onlar. Ama Kılıçdaroğlu seçmeni yeterince dikkate almadan kıtlık bilinciyle güç yüzüğünün peşinde koştu ve sonu Boromir gibi oldu. Genel başkan otoritesini - niyeti tıpkı Boromir gibi iyi olsa da ve derdi ülkesini kurtarmak olsa da - kişisel hırsı için kullandı. Romantik olduğu ortaya çıkan bir "birleştirici" siyaset güttü ama aslında bu siyaset seçmeni parçalayıcı ve Erdoğan'ın böl ve yönet (divide et impera) stratejisini ustalıkla zaten sürekli zayıf ve karizma yoksunu olarak da nitelenen Kılıçdaroğlu üstünde kullanabileceği bir alan meydana getirdi. Yavaş aday gösterilseydi yukarıda sayılan sebeplerden dolayı Erdoğan bu stratejisini o kadar etkin biçimde uygulayamayacaktı. Yavaş'ın kazanma şansı çok daha büyük olacaktı. Muhalefet stratejiyi baştan yanlış kurdu, üstüne Kılıçdaroğlu'nun Demirtaş meselesindeki gibi taktiksel söylem hataları üzerine tüy dikti. İktidar yanlısı ana akım medya rahatlıkla zaten yıllardır bu konuda koşullanmış bulunan seçmende Kılıçdaroğlu terör işbirlikçileriyle iş tutuyor temasını işleyebildi. Medya ve algı hakimiyetiyle Millet İttifakı'nı işbirlikçi gibi gösterebildi. Ortaya mevcut tablo çıktı.

    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/155842243
    https://forum.donanimhaber.com/gelismeler-ve-gelecek-hakkinda-kisa-degerlendirmelerim--155815052

    Oğan destekliyorum dese bile, yanında dursa bile Kılıçdaroğlu'nun ikinci turda fazla bir şansı yok görünüyor. Oğan'ın kendi seçmeni olmadığı ve emanet denebilecek seçmeninin çil yavrusu gibi birçok yöne dağılacağı basit gerçeğinden dolayı. Sandığa ilk turda gitmemiş seçmen de geride kalmış ve baştan tercih etmediği bir aday için sandığa gitmez.

    Neyse. Ana muhalefet bloğu için sağlık olsun. Bu konuda artık bazı dersler çıkarabileceklerini umut etmek istiyorum. Gerçi ekonomideki tablo o kadar ağır ki belki muhalefetin eline geçmemesi onlar için çok daha hayırlı oldu. Bunu söyleyen ekonomist de çok. Muhalefetin ekonomiden sorumlu kadrolarının da ekonomideki mevcut kaosun altından kalkabilecek yeterlilikte olmadığı duyumları alıyorum. Muhalefet bu anlamda krizin faturasının tekrardan varsayılan 5 sene iktidar süresi elde edecek Erdoğan'a kesileceği gerçeğiyle kendisini avutabilir. Bilhassa Erdoğan'ın çalışan ortodoks ekonomiyi reddedip hayali yasalara dayalı kendi ekonomik modelinde (erdoğanomics) ısrarcı olduğu ve dinsel inançla motive olmuş fikrinden dönmeye yönelik hiçbir sinyal vermediği gerçeği de ortadayken. Bilakis Erdoğan "Erdoğanomics" para politikasının - devamlı kendi bindiği dalı kestiği halde - düzgün çalıştığına inanıyor:

    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/155841043
    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/155845400
    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/155846755

    Erdoğan'ın sahte bilim ekonomi politikası üzerine:
    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/155612696

    Diğer bir deyişle Erdoğan faiz enflasyon saplantısıyla siyasi gücünü ve meşruluğunu zayıflatacak biçimde devamlı ekonomik tabanını yok ediyor. Erdoğan ilk turda başarılı olmak için seçmene (sonradan enflasyonda eriyecek veya bozulan bütçeyi dengelemek için vergi zamları ve ek vergilerle geri alınacak olan) bolca iltimas gösterdi. Halkın cebine anlık bir rahatlama ve merak etmeyin Erdoğan bu işi çözer illüzyonu yaratacak şekilde para koydu. Buna rağmen Erdoğan sadece milliyetçi muhafazakar seçmeni yanlış okuyan ve tepki uyandıran zayıf Kılıçdaroğlu'nun önüne geçebildi. İlk turda barajı aşıp kazanamadı. Daha da kötüsü Erdoğan ülkedeki en önemli büyük şehirlerin çoğunda kaybetti.

    Zira neden sonuç ilişkisi kurabilecek kadar donanım sahibi görece eğitimli büyük kentli seçmen ekonomideki sorunun Erdoğan ve politikasında olduğunu daha iyi fark edebiliyor. Haliyle başka bir aday seçip kökten bir değişime yeltenmek istiyor. Bu seçmeni - kırsaldaki muhalefeti de dahil edersek - ilk turda Kılıçdaroğlu ve Oğan'a (ve geçersiz aday bile olsa İnce'ye) oy verenlerin toplamından bulabilirsiniz. Ülke nüfusunun yaklaşık %51'i ediyor. Hiç azımsanamayacak çoğunluk bir oran aslında.

    İşte ana muhalefet bloğu ve Kılıçdaroğlu Yavaş'ı aday göstererek stratejiyi baştan doğru kursaydı, milliyetçi muhafazakar seçmenin öncelik ve kaygılarını bu yolla en etkin biçimde dikkate alsaydı, Erdoğan'dan aslında memnun olmayan ama KK karşısında Erdoğan'a oy vermek zorunluluğu hisseden oyları koparabilirdi. Bu şekilde ülkenin ağırlıklı ve baskın seçmen grubu bir seçim zaferi için çok daha iyi konsolide edilebilir ve üstüne Kürt ve HDP / Yeşil Sol seçmenden de mevcut idare tarzından memnuniyetsizlik temelinde ve göz çıkarmayacak gayet mesafeli bir destek (2.tur için) kapılabilirdi.

    Muhalefet umarım bunları not alabiliyordur. Dersler çıkarabiliyordur. Bazen onların yerine sanki ben not aldım gibi hissettiriyorlar. Kılıçdaroğlu'nun bu saatten sonra aşırı sağ söylemlere yüklenmesi Oğan'ın emanet tabanından oy koparmaya yönelik bir varsayıma dayanıyor. Ama asla yeterli değil. İşe yarasaydı ulusalcı aşırı sağ profilde Ata İttifakı'nın oyları uçar ve seçimde vekil çıkarırlardı. Kürtçü Yeşil Sol da Kılıçdaroğlu'na ikinci turda tekrar destek vereceğini açıkladığına göre Kılıçdaroğlu'nun önümüzdeki seçimde pek bir şansı yok. Hatta mecliste Millet değil, Cumhur İttifakı'nın çoğunlukta olduğunu da düşünürsek hiç yok diyebilirim. Muhalif arkadaşlar tüm bunları belirtmek eleştirel bir realizmdir. Asla umutsuzluk yayma maksadı taşımamaktadır. Maksadı malumatlandırmaktır. İktidar yanlısı arkadaşları da Erdoğan'ın Erdoğanomics'i yani enflasyon faiz meselesini takıntı yapıp hem ülkenin ekonomisini hem de kendi siyasi bekasını ve gücünü baltaladığı ve mahvoluşuna zemin hazırladığı konusunda uyarma amacı taşımaktadır. Bu konuda kimse zaten Erdoğan'a ulaşamıyor. Etrafını kendisi gibi sürdürülemez bir ekonomi anlayışını savunan kimselerle doldurmuş. Nuh diyor, peygamber demiyor. Basitçe anlamıyor. Buradan Türkiye'nin, koca bir ülkenin 1) yalnızca doğru bildiğini okuyan ve ben yanılmam diyen 2) genel bir vaziyet eleştirisi ve öz eleştiri yapamayan yetersiz siyasilerin elinde mahvedildiği hakikatine ulaşıyoruz.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Oganda gelse Kılıçtaroğlunun işi çok zor ;


    14 Mayısı noktası noktasına bilen anketçiden veriler;


    1.) Sinan Oğan tarafsız kalırsa;

    Yüzde 1.8 Kemal Kılıçdaroğlu'na gider

    Yüzde 1,8 Recep Tayyip Erdoğan'a gider

    Yüzde 1.6 sandığa gitmez


    2.)Sinan Oğan, ikinci turda Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı aldığını açıklarsa;

    Yüzde 2,2 Kemal Kılıçdaroğlu'na gider

    Yüzde 1,0 Recep Tayyip Erdoğan'a gider

    Yüzde 2,0 sandığa gitmez


    3.)Sinan Oğan, ikinci turda Erdoğan'ı destekleme kararı aldığını açıklarsa;

    Yüzde 1,8 Kemal Kılıçdaroğlu'na gider

    Yüzde 2,0 Recep Tayyip Erdoğan'a gider

    Yüzde 1,4 sandığa gitmez

  • set S kullanıcısına yanıt

    Bu sayılar hangi anketöre ait? Kaynak rica edebilir miyim? Merak ettim.

  • rol yaptıkları filan yok zaten oyleler,bu kadrolar başında durursa yerel seçim hatta 2028 de patlıycak.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 19 Mayıs 2023; 13:11:44 >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Erdoğan'ın zayıf karnı nedir ? Yıllardır bozuk seyreden ekonomi nedeniyle seçmenlerinin rahatsız oluşudur. Erdoğan'ın zayıf karnı dağılan seçmenlerini konsolide etme problemidir. Nitekim Erdoğan bu başarıyı gösterirken Akp'nin tam tersi ciddi bir başarısızlık göstermesi bunun kanıtıdır. Millet ittifakı ise Kılıçdaroğlu'nu aday göstererek Cumhur seçmenindeki bu dağılmayı , zayıf karnı hiç zorlamadı. Tam tersine Kılıçdaroğlu'nun ismi , alevi kimliği, yıllardır üzerine çökmüş olan zayıf lider imajı ve milliyetçilerin soğuk baktıoğı bir isim olması Cumhur'un bırakın yarasını deşmeyi tersine yarasına merhem oldu, onların zayıf noktasını kapattı ve seçmenlerinin konsolide olmasına yol açtı.


    Öte yandan gelelim Hdp ve onun seçmenine. Burada çok yanlış bir algı var. Aslında Millet İttifakı'nın Hdp'ye değil tersine Hdp'nin millet ittifgakına çok daha fazla ihtiyacı olduğu gerçeği unutuldu. Millet İttifakının güçlü yanbı zaten hdplilerin Erdoğan nedeniyle Cumhur'la aralarının çok bozuk olması ve onun gitmesi için el mevbur Millet İttifakına oy atmak zorunda oldukları gerçeğiydi. Yani Millet İttifakı'nın en güçlü yanı Hdp'nin Erdoğan'ın gitmesi için onlara mecbur olduğu gerçeğiydi. Buna rağmen yanlış bir hesapla zaten kendilerine oy vereceği kabak gibi ortada olan seçmen üzerine çalışma yapıldı. Cumhur'un zayıf karnına yükleneceklerine tam tersine kendilerinin zaten güçlü oldukları alana yüklendiler. Kararsız seçmene değil zaten kararını çoktan vermiş seçmene oynadılar ve bunun negatif etkilerini(Eski Akpye yakın partilerin ve İyi Parti'nin de sandıkta ciddi erezyona uğradığını düşünüyorum Kılıçdaroğlu'na destek verdikleri için ) ortada bir kazanç olmamasına rağmen yüklendiler.


    Kısacası strateji ancak bu kadar yanlış kurgulnabilirdi. Zaten seni destekleyecekleri kabak gibi ortada olan Hdplilere propaganda yapman adına Cumhur ittifakının zayıf karnına saldırılmadı tersine onlara merhem olundu.


    Halbuki Cumhur'da oluşan çatlaklara yüklenmek gerekiyordu ki bu çatlaklardan en fazla yararlanabilecek ve Cumhur seçmeninin çözülmesine neden olacak kişi Mansur Yavaş olacaktı. Ayrıca Yavaş ismi tersine Millet İttifakının zayıf karnını ki Erdoğan sürekli bu taraftan vurdu perdeleyebilecek en iyi isimdi.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 19 Mayıs 2023; 13:27:24 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Muhalefet 20 yilda muhalefet etmeyi bile ögrenememis, AKP bile kendine daha iyi muhalefet yapiyor. RTE Basbakan olacagi zaman HDP ile anlasip cözüm sürecinimi baslatacagim dedi? Sen Demirtas dersen bugün kim senin Milliyetcilik söylemlerine inanir? Ben muhalefetin iktidar olmak istemedigini KK nin aday benim dediginde anlamistim. Herkesin düsündügü sey oldu, Meral Akseneri küstürmüstü simdi HDP kurtarsin onu.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.