Şimdi Ara

Gelişmeler ve Gelecek Hakkında Kısa Değerlendirmelerim

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
1
Favori
1.394
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Gelişmeler ve Gelecek Hakkında Kısa Değerlendirmelerim



    - Anketlerin çoğunluğu demek ki toplumun Kılıçdaroğlu'nu tercih etmeyip belirli bir tarihsel ve ideolojik bağlılık hafızasıyla, atfedilen problem çözme becerisiyle Erdoğan'ı tercih eden belirleyici ağırlıkta bir kesimine ulaşamamış, Erdoğan'ı artık çok daha az tercih eden büyük şehir ve büyük ilçe merkezlerinin seçmen popülasyonlarını temsil etmekle sınırlı kalmış. Buradan anket yapımında popülasyonu doğru temsil edecek bir örneklemin (sample) ve yanlılık (bias) düzeyinin bir kez daha ne kadar önemli olduğunu, yanlı örneklemenin (sampling bias) ne kadar yanıltıcı olabileceğini görebiliyoruz. Kısaca seçim öncesi anketler bütün Türkiye'yi Kılıçdaroğlu'nun önde bitirdiği büyük şehirler gibi gösterdi.


    - İktidar medya araçlarıyla ve YSK aracılığıyla eşsiz bir algı kontrolü stratejisi güdüp bu konuda muhalefete toz yutturmuştur. Muhalefet partileri Kılıçdaroğlu'nun önde olduğuna inandırarak sonlara kadar yanıltıp sonlarda yıkıcı biçimde demoralize etmişler, buna mukabil halka Erdoğan'ın her zaman ezici bir farkla önde olduğu manzarasını sergilemişlerdir. Henüz YSK tam sonuçları ilan etmemiş olsa da Erdoğan'ın ucu ucuna birinci turda kaybettiği (%49 civarı) sonuçlar başarıyla sergilenmiştir. Kısaca Erdoğan ilk turdaki birkaç milyon oyluk üstünlüğünü ikinci tur için olabilecek en etkili şekilde seçmene lanse etmiştir.


    - Erdoğan'ın seçim performansı bakış açısına göre hem iyi hem kötü değerlendirilebilir. Önceki seçim performansları ve ilk turda kazanamaması baz alınırsa performansı kötü ancak rakibini başta ekonominin durumu olmak üzere pek çok olumsuzluğa rağmen belirgin fark atarak geçip barajı geçmeye bayağı yakın oluşu iyi bir performans sayılabilir.


    - Kılıçdaroğlu ikinci turda ilk turda Erdoğan'ın gerisinde kalmış aday olarak dezavantajlıdır ve büyük ihtimalle yenilecektir. Esasında söylemek gerekirse, bu seçimler artık Kılıçdaroğlu, İnce ve aslında Oğan'ın siyaseten etkisizleşen elemanlara dönüştüğü süreçtir. Hamlelerini yapmışlardır. Ancak sonunda ektikleri açıkça başarı değil, başarısızlıktır. Üçü de hitap etmek istedikleri ya da kendilerini oraya koyan kesimlerin gözünde işlev veya ağırlıklarını artık ciddi ölçüde yitirmişlerdir. Bu üç siyasi oyları azalmış veya artmış olsun fark etmeksizin ilk turda geride kalarak, anketlere bakıp seçimden çekilerek ya da oyları bölerek veya elenerek marjinalize olmuşlardır. Ana muhalefet arenasında meydan artık Yavaş, İmamoğlu, Akşener gibi - içlerinde İmamoğlu'nun vaziyeti hüküm yemesinden dolayı daha belirsiz olmak üzere - merkez sağ profilli siyasilere kalmıştır. Kılıçdaroğlu, İnce ve Oğan - en azından Ata İttifakı'nda bulunduğu sürece - siyasi geleceği fazla parlak olmayan figürlerdir. Modern İslamcı unsurlar ise - Babacan, Karamollaoğlu ve Davutoğlu - görüldüğü kadarıyla Erdoğan ve AKP'nin siyasal dini muhafazakarlığı temsil etme tekelini erozyona uğratma konusunda sınıfta kalmışlardır.



    - Birleşik ana muhalefet bloğu eğer Erdoğan'ı - veya varisini - sonunda yenmek istiyorsa Yavaş ve İmamoğlu gibilerin şahsında daha milliyetçi ve dini tonda bir merkez ve merkez sağ siyasi popülizme yüklenmeli. Kılıçdaroğlu'nun güttüğü merkez sol romantik "birleştiriciliği" terk etmeli ancak elbette Ata İttifakı'nın marjinal ve dışlayıcı, kendini sadece sığınmacılığa ve ayrılıkçılık sempatizanlarıyla ilişki geliştirmeye muhalefetle tanımlayan aşırı sağ ulusalcı pozisyonunda sıkışmamalı. Kürt oyu zaten Yeşil Sol seçmeni Erdoğan'ı zerre sevmediği için sonraki seçimlerde eninde sonunda - kendi adayları ekarte olunca - muhalefete kayabilecektir veya sandığa hiç gitmeyecektir.


    - Erdoğan büyük ihtimalle ikinci turda kazanacağı için önündeki en büyük soru işareti muhalefetin elinde her zaman güçlü bir koz olan ekonominin vaziyetidir. Erdoğanomics ile 5 yıl daha süreceği hesaplanacak bir iktidar ciddi toplumsal reaksiyona da yol açabilecek hiper-enflasyon, kur ve ödemeler dengesi krizi tehditleriyle karşı karşıyadır. Erdoğan önümüzdeki 5 yıllık iktidar süresinin istikrar ve bekası için Erdoğanomics'i terk etmek ve şimdiye kadar hep ısrarla reddettiği ortodoks tarzda bir rejimi benimsemek durumunda. Erdoğanomics sürdürülebilir bir ekonomik model değil.


    - Türkiye askeri gücü, ticaret ortaklığı ve jeostratejik konumu ve ağırlığı haricinde ciddiye alınabilir, yatırımcıların geleceği, parmakla gösterilen bir ülke - gene - olmayacaktır. Tabii Erdoğan Erdoğanomics'i ve üstüne başkanlık sistemini terk edip (ilki aslında çok belirsiz, ikincisine de muhtemelen yanaşmaz) bu konuda durumu iyileştirici bir takım adımlar atmazsa.


    Genel olarak tüm bunları yorumlarsak, Erdoğan ve kendi seçmeninden tutun muhalif siyasilere ve en sıradan muhalif seçmene kadar şu an herkesi germesi gereken bir tablo mevcut.


    Daha garip biçimde beni germiyor ama meraklandırıyor.... Gerçekten sinema filmi gibi bir ülke. :D

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >



  • İlk olarak Kılıçdaroğlu'nun halkta bir karsılığı olmadığı ve dayatma yaparak kendini aday yaptığı soyle i apaçık çıkan sonuçlar ile kanıtlandı.

    Açıkçası adaylıktan önceki süreç millet İttifakı açısından o kadar olumlu bşr durumdaydı ki. Hem ekonomik buhran, hem mülteciler hemde deprem faciasının yaratması beklenen tepki.

    Fakat bu halkın dayatmaya olan tepkisini İstanbul seçimlerinde görmesine karsın CHP inanılmaz bir hata yaparak. Halkta hiçbir karsılığı olmayan bırakın karsılığı olmamasını tersine antipati yaratan bir ismi aday gösterdi.

    Kendisi anketlerde diğer adaylara nazaran en düşük oy alan kişiydi (Nitekim veriler seçimde doğrulandı)
    Sokakta tersine diğer iki muhalefet adayı İmamoğlu ve Yavas için buyuk teveccüh ve istek varken Kılıçdaroğlu'nun aday gösterilmesi büyük tepki topladı. Meral Akşener'in tamamen haklı olan çıkışı halka ragmen aday çıkarılmasını eleştirmesi daha sonra devamını göreceğimiz sekilde sosyal medya trolleri ve CHP medyası tarafından İyi Partinin linç edilmesi ile masaya istemeyek dönmesi ile sonuçlandı.

    Muhalefette bulunan tepkili seçmen İnce ve Oğan etrafında birleşti. Kısacası Kılıçdaroğlu'nun adaylığı iki şeye yol açtı.

    1 - Muhalefetin parcalanmasına.
    2 - Cumhur İttifakı secmeninin Erdoğan etrafında tamamen konsolide olmasına.


    Daha sonra yapılan ikinci buyuk hata ise ideolojik olarak tamamen zıt olmalarına karsın Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat partilerin CHP catısı altına girmesi anlasmasıydı. Masada bir matematik hesap yapılmış ancak sevmenin duyguları, önyargıları ve travmaları hiç gözönüne alınmamış. Ne Kılıçdaroğlu seçiminde nede bu anlaşmada.

    Sonuç olarak bu 4 parti Chpye hiçbirşey katma adına karsın 37 vekil çıkartarak Akpye yakın partilerin 360 gibi çok kritik bir sayıya ulaşmasına yol açtı.

    Daha sonra İnceye uygulanan daha önce Meral Akşener ve İyi Partide işe yaradığı düşünülen hakaret, linç ve kara propaganda yaklaşımı evet görünürde işe yarıyor. İyi Parti masa adına tekrar geldi, İnce agır hasta biçimde zehir zemberek bir açıklama ile adaylıktan çekildi, Oğan'ı kendisine millet İttifakı tarafından yapılan linci şikayet ettiği program Fox TV tarafından sansürledi. Ancak liderler badtırılsa dahi seçmenleri hem küstütüldğ hemde nefret ettirildi.

    Sonuç olarak İnce seçmeni bırakın KK'ya geçmeyi blok olarak Oğan dedi. Tayyip Erdoğan fire siz biçimde tüm Cumhur İttifakı oylarını aldı. Milliyetçi seçmen kendi adayına yöneldi.

    İYİ Parti ve millet İttifakının diğer bileşenleri ciddi oy kaybına uğradılar.

    Ve kurtarıcı olarak görülen Hdp oylarının getirdiğinde çok daha fazlasını götürdüğü ortaya çıktı.


    Benim görüşüm bu kadar kritik bir seçim halk zaten bize vermek zorunda gibi bir düşünceye dayanarak kişisel hırslara kurban edildiği yönünde. Seçmenler dayatılan adaya değil alternatifler ve Erdoğan'a kaydı. Tarihi bir fırsat kaçtı ve malesef ülke karanlık bir tünele girdi.

    Sonuç olarak bundan sonra ülkenin basına geleceklerden Erdoğan kadar Kılıçdaroğlu ve onu dayatan CHP yönetiminin sorumlu oldugunu söyleyebilirim.
  • Doğrusu konunun ilgi çekmemesi, hiç yorum veya itiraz almaması bana ilginç geldi. Biraz düzenledim. Bakalım. Yukarı.

  • İmamoglu'nun vaziyeti niye belirsiz hocam adam chp'yi devralacak? Akşener ilk partiyi kurduğu dönemde milliyetçi çizgiden çekecem partiyi diye çok yanlış yaptı, ama bu masadan kalkmasiyla biraz affettirdi gibi kendini, bu seçim bence hata yapmadı. Bence muhalefet kanadında seçimin tek galibi. Mansur Yavaş ise o süreçte korkaklık yaparak benim gözümde bitmiştir.

    Ata ittifakı, sonuçlara etki konusunda hdp gibi bi şey olacak, her zaman ne yapacağı belirsiz, kimsenin yanında olmasını istemeyeceği ama oy sayısı da yabana atilamayacak şekilde.

    Şu anda TR'nin 2 beka sorunundan biri chp. Aslında Kılıçdaroğlu'nun muhalefeti bu denli bir felakete uğratması bir şans, bu kadar ülkeden milletten, çıkarını gozetmekten kopuk bir liderleri olmasından bastırıp kapatabiliriz chp'yi fırsat bu fırsat :)

    Bir güzel yanı da muhalefetin bu seçimde hdp'nin pkk'ya sıcak bakmayan masum secmeniyle bir sinerji yakalanmış olması. Onları da tamamen otekilestirmek doğru değil. Yakın gelecekte Kürtler ülkenin en kritik pozisyonlarında olacaklar.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • "İktidar medya araçlarıyla ve YSK aracılığıyla eşsiz bir algı kontrolü stratejisi güdüp bu konuda muhalefete toz yutturmuştur. Muhalefet partileri Kılıçdaroğlu'nun önde olduğuna inandırarak sonlara kadar yanıltıp sonlarda yıkıcı biçimde demoralize etmişler, buna mukabil halka Erdoğan'ın her zaman ezici bir farkla önde olduğu manzarasını sergilemişlerdir. Henüz YSK tam sonuçları ilan etmemiş olsa da Erdoğan'ın ucu ucuna birinci turda kaybettiği (%49 civarı) sonuçlar başarıyla sergilenmiştir. Kısaca Erdoğan ilk turdaki birkaç milyon oyluk üstünlüğünü ikinci tur için olabilecek en etkili şekilde seçmene lanse etmiştir."

    Onceki secimde erdogan onde gösteriliyordu yanlis bir argüman olmuş. Mantiken Kilicdaroglunun bir kazanci var, onceki secime gore ikinci tura birakmak mesela. Peki neden husran diye adlandiriliyor? Cunku birinci turda kazanacagini iddia ettigi icin, ekonominin bu kadar kotu oldugu donemde secim oldugu icin, buyuk bir deprem sonrasi secimin olmasinin bir avantaji oldugunu dusundugumuz icin, kaybettigini dusunuyoruz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Çünkü Türkiye halkını sende tanımıyorsun okumaya sevmeyen bir milletiz yüzdeye vuracak olursak senin bu yazını yüzde 3-5 belki okur belki okumaz

    Uzun lafın kısası kısa lafın özü sonuç ne onu söyle

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Çok derin analiz yapmanın bir anlamı yok açıkçası, muhalefetin nefesi en fazla %51 idi zaten ki bu da ancak ikinci turda olursa olurdu. Bu durumda en iyi ihtimalle Mansur Yavaş aday olsa idi olabilirdi. Sonuç itibari ile KK elinden geleni de yaptı.


    Fakat seçmende son zamanlardaki ekonomik durum ve göçmen meselesinin hiç etkili olmadığı hatta depremin bile etkisinin olmadığı anlaşıldı yani oy tercihlerini yaparken bunlara bakmadılar başka tercihleri öne çıkartarak yaptılar.


    Kısacası bu seçimde ne yaparsan yap RTE seçmenini kimse ikna edemezdi evet sonuçta KK bir seçim kaybetti bunun bedeli de illa kendisi için olacak ama ben muhalefetin bu tabloyu gördükten sonra birşeyler yapabileceğine de açıkçası inanmıyorum artık. Sonuçta eldeki kumaş bu, alıcısı da bu. Bazen malın iyi olsa bile satamazsın, bu ürünün kötü olduğundan değil alıcısının olmamasından kaynaklanır.

  • Kk bir daha seçime girerse yıkıcı hezimet yaşayacağız, bize bir iyilik yapsın ve adaylıktan çekilsin sinan oğan kürtleride kucaklayacak potansiyelde insan.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Trubetzkoy -- 15 Mayıs 2023; 22:51:6 >
    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Kazanmaması için bir sebep söyleyin, teorik olarak herkes kazanabilir ama pratik olarak KK'nin kapatabileceği bir fark yok ortada, zaten en çok oyu alan %51 almış oluyor şu anda bile CB açık ara önde zaten

  • Gerçek dünyanın sanal alem gibi olmadığını bu seçi ile bir kez daha doğrulamış olduk. Halk burada analiz yapanlar kadar karmaşık ve ayrıntılı düşünmüyor. Halk zaten yprgun geçim zor hayat şartları zorlu Ülkenin bulunduğu coğrafya zorlu bizim insanımızın doğası da zorlu hepsi bir araya gelince gerçekten yorgun tükenmış bıkmış insanlar ortaya çıkıyor.


    İnsanlar bu kadar yorgun ve yılmışken çok herhangi bir konu için çok fazla kafa yormayacaklar basitçe bir karar verecekler ve bu kararlarını basit yüzeysel gerekçeler ile gerekçelendirecekler ve ona göre bir karar verecekler.


    Ayrıca kimse kabul etmek istemese bile bu ülke için bazı şeyler tabudur. Ama bunu nasıl anlatsam Mesela bir camiinin yıkılmasını ele alalım. Camiyi CHP yıkarsa kıyametler kopar ama AKP yıkarsa ufak tefek tepkiler olsa bile çok bir ses çıkmaz. Peki neden bütün ülke iki yüzlü mü? Hayır bundan dolayı değil bu durumu kendilerine göre gerekçelendirdikleri için böyle CHP'nin eski algılardan dolayı dine ve dinle ilgili konulara düşman olduğu algısı var doğru yanlış tartışılır ama sonuçta bu fikir yaygın. Bu fikir yaygın olduğu için camiyi CHP yıkarsa sorun olur. Tam tersi AKP Din ile birlikte anılan ve dindar diye bilinen bir parti. AKP camii yıkarsa " daha iyi bir sebebi vardır " diye gerekçelendirir ve büyük tepkiler göstermezler.


    Yani olayları basitçe ele alıyorlar ama bu ele alma noktasında çok uzun yıllar boyunca doğru yada yanlış yayılmış fikirleri gereklçeler olarak kullanıyorlar. Bu HDP konusu da tam olarak öyle bir konu Son 10 yıldır CHp de bir değişim var bütün halk bu noktada aynı fikirde adını koyamıyorlar ama partinin çok değiştiğini düşünüyor herkes. Bu parti HDP ile yakınlaştığında bunu " TEHLİKE " olarak ele alıyorlar ve ona göre tepki veriyorlar.


    Yani ben düşündüğümü anlatmak iyi değilim örneklerle açıklamaya çalıştım başarılı oldu mu bilmiyorum. Özetle muhalefetin durumu için "yanlış insanlar yanlış insanlarla yaklaştı ve tepki çektiler bu sebepten istedikleri kadar destek bulamadılar" diyebilirim ancak.

  • İlk olarak Kılıçdaroğlu'nun halkta bir karsılığı olmadığı ve dayatma yaparak kendini aday yaptığı soyle i apaçık çıkan sonuçlar ile kanıtlandı.

    Açıkçası adaylıktan önceki süreç millet İttifakı açısından o kadar olumlu bşr durumdaydı ki. Hem ekonomik buhran, hem mülteciler hemde deprem faciasının yaratması beklenen tepki.

    Fakat bu halkın dayatmaya olan tepkisini İstanbul seçimlerinde görmesine karsın CHP inanılmaz bir hata yaparak. Halkta hiçbir karsılığı olmayan bırakın karsılığı olmamasını tersine antipati yaratan bir ismi aday gösterdi.

    Kendisi anketlerde diğer adaylara nazaran en düşük oy alan kişiydi (Nitekim veriler seçimde doğrulandı)
    Sokakta tersine diğer iki muhalefet adayı İmamoğlu ve Yavas için buyuk teveccüh ve istek varken Kılıçdaroğlu'nun aday gösterilmesi büyük tepki topladı. Meral Akşener'in tamamen haklı olan çıkışı halka ragmen aday çıkarılmasını eleştirmesi daha sonra devamını göreceğimiz sekilde sosyal medya trolleri ve CHP medyası tarafından İyi Partinin linç edilmesi ile masaya istemeyek dönmesi ile sonuçlandı.

    Muhalefette bulunan tepkili seçmen İnce ve Oğan etrafında birleşti. Kısacası Kılıçdaroğlu'nun adaylığı iki şeye yol açtı.

    1 - Muhalefetin parcalanmasına.
    2 - Cumhur İttifakı secmeninin Erdoğan etrafında tamamen konsolide olmasına.


    Daha sonra yapılan ikinci buyuk hata ise ideolojik olarak tamamen zıt olmalarına karsın Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat partilerin CHP catısı altına girmesi anlasmasıydı. Masada bir matematik hesap yapılmış ancak sevmenin duyguları, önyargıları ve travmaları hiç gözönüne alınmamış. Ne Kılıçdaroğlu seçiminde nede bu anlaşmada.

    Sonuç olarak bu 4 parti Chpye hiçbirşey katma adına karsın 37 vekil çıkartarak Akpye yakın partilerin 360 gibi çok kritik bir sayıya ulaşmasına yol açtı.

    Daha sonra İnceye uygulanan daha önce Meral Akşener ve İyi Partide işe yaradığı düşünülen hakaret, linç ve kara propaganda yaklaşımı evet görünürde işe yarıyor. İyi Parti masa adına tekrar geldi, İnce agır hasta biçimde zehir zemberek bir açıklama ile adaylıktan çekildi, Oğan'ı kendisine millet İttifakı tarafından yapılan linci şikayet ettiği program Fox TV tarafından sansürledi. Ancak liderler badtırılsa dahi seçmenleri hem küstütüldğ hemde nefret ettirildi.

    Sonuç olarak İnce seçmeni bırakın KK'ya geçmeyi blok olarak Oğan dedi. Tayyip Erdoğan fire siz biçimde tüm Cumhur İttifakı oylarını aldı. Milliyetçi seçmen kendi adayına yöneldi.

    İYİ Parti ve millet İttifakının diğer bileşenleri ciddi oy kaybına uğradılar.

    Ve kurtarıcı olarak görülen Hdp oylarının getirdiğinde çok daha fazlasını götürdüğü ortaya çıktı.


    Benim görüşüm bu kadar kritik bir seçim halk zaten bize vermek zorunda gibi bir düşünceye dayanarak kişisel hırslara kurban edildiği yönünde. Seçmenler dayatılan adaya değil alternatifler ve Erdoğan'a kaydı. Tarihi bir fırsat kaçtı ve malesef ülke karanlık bir tünele girdi.

    Sonuç olarak bundan sonra ülkenin basına geleceklerden Erdoğan kadar Kılıçdaroğlu ve onu dayatan CHP yönetiminin sorumlu oldugunu söyleyebilirim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 16 Mayıs 2023; 12:26:9 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Alıntı

    metni:
    Onceki secimde erdogan onde gösteriliyordu yanlis bir argüman olmuş. Mantiken Kilicdaroglunun bir kazanci var, onceki secime gore ikinci tura birakmak mesela. Peki neden husran diye adlandiriliyor? Cunku birinci turda kazanacagini iddia ettigi icin, ekonominin bu kadar kotu oldugu donemde secim oldugu icin, buyuk bir deprem sonrasi secimin olmasinin bir avantaji oldugunu dusundugumuz icin, kaybettigini dusunuyoruz.


    Argüman değil de bu bir gözleme dayalı iddia. Esasında önceki seçimlerdeki oy sayım gösteriminden hiç bahsetmedim. Neye itiraz ettiğinizi anlamadım. @Per Aspera


    Alıntı

    metni:
    İmamoglu'nun vaziyeti niye belirsiz hocam adam chp'yi devralacak?


    Ensesinde - kendisi bir dokunulmaz tarafından hakarete cevap hakaret ettiği için pek de hakkaniyetli olmayan - bir mahkeme hükmü var. Ondan dedim. @PunisherLord


    Alıntı

    metni:
    İkinci turda Erdoğan kazandı diyorsunuz 


    Büyük ihtimalle. Ama bu yüksek ihtimal ve geçmiş deneyim oluşundan dolayı kanıksanmış, daha bariz ve daha yaygın bir düşünce. Esasında şunu diyebiliriz: Kılıçdaroğlu'nun performansı konusunda anketler ve sokak röportajları uyarınca pek çok çevrede ciddi bir yanılgı meydana geldi. Haliyle Erdoğan'ın hesaplanan zaferi de bu tarz büyük yanılgıların altında yatan olasılıklar ve belirsizlikler dünyasında böyle ters köşe olabilir. Ama muhalif kesimin boş umut yapmasına gerek yok. Erdoğan verilmiş koşullar altında ikinci tur kazanır. Bu tercihin negatif - veya belki pozitif - implikasyonları ise seçmen halkı bağlar. Erdoğanomics ve daha başka nedenlerden dolayı sıradan halk için çok negatif bir tercih. @Von Falkenhayn


    Alıntı

    metni:
    Gerçek dünyanın sanal alem gibi olmadığını bu seçi ile bir kez daha doğrulamış olduk. Halk burada analiz yapanlar kadar karmaşık ve ayrıntılı düşünmüyor. Halk zaten yprgun geçim zor hayat şartları zorlu Ülkenin bulunduğu coğrafya zorlu bizim insanımızın doğası da zorlu hepsi bir araya gelince gerçekten yorgun tükenmış bıkmış insanlar ortaya çıkıyor.
    İnsanlar bu kadar yorgun ve yılmışken çok herhangi bir konu için çok fazla kafa yormayacaklar basitçe bir karar verecekler ve bu kararlarını basit yüzeysel gerekçeler ile gerekçelendirecekler ve ona göre bir karar verecekler.


    Bu ama işte ekonomi berbat o halde onu seçmeyeyim refleksi üretirdi. Bilakis halk bundan yani basit Homo Economicus mantığından daha karmaşık düşünüyor. Tükenmişliğini "daha karmaşık" bir çerçeveye oturtuyor. Belli ki halkın öncelikleri farklı ve bilhassa ekonomik davranışsalcılıktaki katı ve yalın rasyonalist modellerin öngörebileceğinden daha farklı. @Treth

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • Önümüzdeki dönemde Akp'nin ekonomiyi düzeltememesi yüksek bir olasılık. Bunun ülkede mevcut bulunan 13 milyon sığınmacı - mülteciyi birleştirirseniz. Milliyetçiliğin gelecekte yükselmesi kaçınılmaz görülüyor.

    İyip + MHP + Zafer 22 - 23 bandında geziniyor fakat çok kısa sürede 30 puanlık bir blok haline gelebilirler.

    Bütün partiler bu eğilimi görmeli ve buna göre bir strateji geliştirmeler şimdiden. Bu açıdan yaptığınız çıkarılma katılıyorum.

    Dolayısıyla Hdp'nin herhangi bir ittifaka katılmasının veya destegi in yarattığı handikapda buna bağlı olarak gitgide daha da büyüyecektir önümüzdeki dönemde.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 16 Mayıs 2023; 1:32:24 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.