Şimdi Ara

Merhaba, Ben Mükemmel İnsan

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
17
Cevap
4
Favori
600
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba, yıllardır kafamın içindeydim.

    Çok yalnızdım. Hiç sevilmiyordum. İstediğim kadar param yoktu. Sevgilim sadece 1 tane olmuştu o da aldattı. Hayatımın amacı yoktu ve yaşamanın anlamsız olduğunu düşünüyordum. Kendimden nefret ediyordum.

    Kafamın içindeki labirentin sonunda cevabı bulacağımı düşünüyordum.

    Bir gün çok fazla içmiştim ve aynanın karşısına geçtim. Kendime bakıyordum ve gerçekten var mıyım yok muyum diye düşünüyordum. Her şey anlamını yitirmişti. Sonra birden her şey canlandı. Renkler o kadar canlanmıştı ki sanki hayatım boyunca kördüm. Duvarda yıllardır çalışan saatin sesini duymaya başladım. O saatin sesi olduğunu bile düşünmüyordum.

    Birden aynadaki benliğimle göz göze geldik. Aynadaki mükemmel insan bana bakıyordu. O mükemmeldi. O kusursuzdu ve sanki hayatı o kadar güzeldi ki ölmek istedim. O da benim ölmemi istiyordu. Ama sıkıntı şuydu ki ben öldüğümde o da hayatta olamayacaktı. Bir yandan ölmemi isteyen ve acınası bakışlarını üzerime dikiyor, bir yandan da mükemmel hayatını göz bebeklerimi delen bakışlarıyla bana anlatıyordu.

    Sonra düşündüm: Çift kişilikli miyim diye? Değildim.

    Bakın dünyada her şeyin zıt kutbu vardır. Eğer bir şeyin karşıt kuvveti olmazsa o şey var olamaz. Mesela atomlardaki elektronlar olmazsa kainattaki bütün yapılar parçalanırdı. Eğer sizi engelleyen bir kuvvet olmazsa bütün dengeler alt üst olur. Ying ve yangı düşünün.

    Hayatta asla çok mutlu olamazsınız, çünkü bunun mutlaka karşıt kuvveti gelir ve sizi dengeler. Sonsuza kadar yaşayamazsınız ölüm gelir ve sizi dengeler.

    Bizim insanlar olarak en büyük sıkıntımız zihnimizdir. Zihnimizde kendimizi kilitlemişizdir ve bu kilidin anahtarı yine bizdedir. Hayatımız boyunca mutsuz, tatmin olmamış, utangaç, aşağılanmış, zavallı, acınası yanımızı zihnimize kilitledik. Ben dahil neredeyse insanlığın hepsi zihninde yaşıyor. Bu şu anlama geliyor: Zihninde yaşamaya devam edersen, şuanki hayatına mahkumsun.

    Peki neden bu kötü özellikler zihnimizdedir? Çünkü küçüklüğümüzden itibaren zihni kötü insanlar tarafınca beynimiz yıkandı. Bizim beynimizi kötülükle dolduranlar (anne babamız) da aileleri tarafından kötü doldurulmuşlardı. Bu döngü sonsuza kadar gider. Ta ki Adem ile Havva'ya kadar. Ben şahsen bir yaratıcıya inanmıyorum ama dinlerin felsefeleri gerçekten güzel. Adem ile Havva'nın ilk günah kavramı nedir? Bu günahı işleyip cennetten kovulmaları ne içindir? Şeytanın yasak elmayı yeme önerisini kabul ettikleri için. Şeytanı zihinlerine aldıkları için!

    Evet ilk insanlar şeytanı, yani kötülüğün kaynağını zihinlerine alarak bu sürekli zihin bilincini yaratmış oldular. İçimizde iğrenç bir şeyle yaşıyoruz.

    Bir yanımız mükemmel ve kusursuz, diğer yanımız rezalet. Biz diğer tarafta yaşamayı tercih ediyoruz. O gün aynada kendime baktığımda bunu gördüm.

    Daha sonra o mükemmel benliğime nasıl ulaşabileceğimi araştırdım. İlk okuduğum kitaplar Eckhart Tolle'nin kitaplarıydı. Okuduğum anda büyülendim çünkü adam da benim geçtiğim yollardan geçmiş ve öteki kusursuz benliğine ulaşabilmiş biriydi.

    Devamı gelecek.







  • yazık la okuycaz sanmış
  • elma yedim ben bi gunahkarim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okudum diyin de üzülmesin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okudum guzel yazi.

    Dediklerine katiliyorum etki-tepki meselesini guzel anlatmissin.

    Jung un gölge deyimine baya yakin.kisi cirkinse gölgesi guzel gibi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mirhibi bin mikimmil insin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İlgin için teşekkürler. Gustav Jung'u araştıracağım en yakın zamanda merak ettim.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Fena degil, uykuluk yazi olmus.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • yazı güzel ama keşke okumadan önce nicke baksaymışım. yine de pişman değilim.
  • mükemmel olamadık ki sıkılmadan okuyalım
  • TAKİP
  • Takip

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • güzel yazı

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • okudum, güzel, takip

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Epsilon

    yazık la okuycaz sanmış

    Ulan gece gece fena güldüm

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ego kötü değildir arkadaşlar
  • Eckhart Tolle'nin kitaplarından sonra bir gerçeği kavradım: Siz zihniniz değilsiniz!

    Zihniniz sizi yönlendirmemeli, siz zihninizi yönlendirmelisiniz. Zihniniz düşmanınızdır ancak düşmanınızı iyi kullandığınızda en iyi dostunuza dönüşür. Düşmanınızı tanımak, onu yenmenizi sağlayacak en önemli yoldur. Zihin nedir, ne yapar?

    1- Zihniniz düşüncelerinizi kontrol eder.

    Bu cümleyi yazarken bile tüylerim diken diken oluyor. Düşünen şey aslında siz değilsiniz, zihniniz. Ve çoğunlukla hep kötü düşünceler üretir. Çünkü zihin korkaktır, sizi korumak için dış çevrenin sürekli kötü olduğundan bahseder. Sizi sürekli korku halinde tutmak ister. Eğer korkarsanız, kendinizi tehlikeye sokacak davranışlar içerisine girmezsiniz.

    Kendinize hiç şunları söylediniz mi? Ben bir korkağım, çok beceriksizim. O kızı hak etmiyorum. Arkadaşlarım beni sevmiyor. Çok çirkinim. Param yok. Sürekli dışlanıyorum. Bu işi yapamam. Vesaire vesaire... Bunların hiçbirini siz düşünmüyorsunuz, zihniniz sizin için düşünce üretiyor.

    2- Zihniniz duygularınızı kontrol eder.

    Sürekli kötü düşünce üreten bir zihin elbette duygularınızı da kontrol edecektir. Eğer zihnin ürettiği kötü düşüncelere aldırış ederseniz nasıl mutlu olabilirsiniz ki? Ayrıca zihin size adrenalin salgılatır. Heyecanlanmanızı sağlar. Eğer zihninize bağlıysanız topluluk önünde rahat konuşamazsınız. Çok güzel bir kızla rahatça konuşamazsınız.

    Unutmayın: Siz zihniniz değilsiniz. Eğer bana küfrederseniz buna sinirlenmem, eğer beni yargılarsanız buna takılmam, eğer moralimi bozmaya çalışırsanız başarısız olursunuz. Çünkü bunu zihninizin yaptığını biliyorum. Ve siz zihniniz değilsiniz.

    Siz sahip olduğunuz şeyler değilsiniz.

    Sahip olduğunuzu sandığınız şeyler değilsiniz. Güzelliğiniz, paranız, işiniz, arabalarınız, eviniz, pahalı kıyafetleriniz değilsiniz. Hepsini bir gün kaybedeceksiniz. O günü hiç de uzak sanmayın. Bakın zihninizde zaman çok yavaştır. Bir dakika sanki sonsuzmuş gibi algılanabilir. Hanginiz şöyle düşünmüyor: Günler ne kadar hızlı geçmiş, ne ara büyüdük, ne ara sınav zamanı geldi, ne ara evlendim??? Ölüm gününüz de bir anda gelmiş olacak. Sahip olduğunuz tek şey zamandır. Hangimiz onu hakkınız vererek kullanıyor?

    Bu gerçeği fark ettiğimde her şey canlılık kazandı. Sanki birden yaratıcılığım artmıştı. Aynada baktığım kişiye dönüşmüştüm. İlk defa bir kızla seviştiğim zaman da bunun sayesinde olmuştu. En yakın arkadaşımın doğum günü partisi vardı evinde.

    Partiye gittiğimde sanki odadaki herkes enerjimle büyülenmişti. Kısa kesiyorum inanılmazdı. İlk defa sosyal olarak çekingen hissetmemiştim ve sanki oradaki herkesin gözü benim üzerimdeydi. En güzeli ise tanımadığım bir kızla konuşmaya başladım ve kız bana aynen şunu söyledi: "Gözlerinde ne var öyle, sanki beni becerecekmişsin gibi bakıyorsun." Bunu söylerken gülümsüyordu ve ilk seviştiğim kız o oldu.

    Devamı gelecek.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.