BU ÜLKEDE MEMUR DEĞİLSEN HAYAT ZOR (11. sayfa)

Arkadaş ben üni okuyan devlette bir çok arkadaşım memur olan arkadaşlarım inanın sizin kadar iyi çalışma şartı olan bir özel sektör yok.O arkadaşlar söylüyor çok rahatız diyor bize Almancılar gibi başlamayın biz geçinemiyoruz diyen gurbetçiler gibi

İşletme puanları çok düşmüş haklısın. Bizim zamanımızda tek sınav vardı. Öss'de sayısaldan girenler de puan kaybı yaşamadan işletme seçebildiği için işletme/iktisat (hukukta puan kaybı oluyordu ama işletme iktisatta olmuyordu) puanları hep yüksek oluyordu.

Şimdi alan sınavında sayısalcı birinin işletmeye girebilmesi için fazladan(nıormalde çözmemesi gereken) soru çözmesi gerekiyor sanırım. Sayısalcılar da tercih etmediği için düşmüş puanları.

Her şeyi çalışma günü / saatine göre değerlendireceksek, çğretmenlere gelene kadar tüm meslek gruplarını elden geçirmemiz lazım. Kamusal çalışmalarda sadece saat esas alındığında, mesela imamların bir yılda çalıştığı gün sayısı kaçtır ? Yanlış anlaşılmasın, ben doğrudan hiçbir meslek grubunu eleştirmiyorum, bunu da doğru bulmam sadece çalışma günü hesabına somut bir örnek olması açısından bundan bahsediyorum. Tek kıstasımız bu olacaksa imamların namaz kıldırmadıkları veya ölü yıkama v.b işlemleri yapmadıkları günler için aldığı ücret oldukça yüksek çıkar ama kimse bu konuya değinmez, varsa yoksa öğretmenlerin çalışma saatleri ve tatilleri eleştirilir.

Bu durum sadece kamuda değil, özel sektörde de aynı aslında. Berbere 30 dakikalık saç traşı sonunda 100-150 tl verirsin fakat kırılan dişin için aynı sürede yaptırdığın kanal tedavisi en az 1500 TL'dir, çünkü diş hekimliği daha özel bir ihtisas alanıdır ve operasyonlar daha ciddi bir el becerisi, bilgi gerektirir; bu durum da işin fiyatını arttırır. Bir diş hekimi kendi özel muayene yeri varsa, memurun-öğretmenin bir ayda kazandığını bir günde kazanabilir. Doğrudan bu mantıkla örtüşmese de başka örnekler verilebilir. Örneğin çok bulunan öğretmen maaşı son zamlarla 22.000 TL oldu. İstanbul'da bu fiyata kiralık daireler mevcut. Böyle bir daireye kiracı bulan bir emlakçı kanunen tek kira bedelini komisyon alma hakkı kazanır ve 22.000 TL'yi, 1 saatte elde edebilir. Araban bozulur, sanayide tanıdığın yoksa bir usta 1-2 işlem karşılığında öğretmen memur maaşının yarısını sana 1-2 saat içinde fatura edebilir...

İşte Türkiye'de refah içinde yaşamanın anahtarını 2 paragrafta özetledik. Diş hekimleri çok güzel kazanıyor, oldukça cezbedici bir meslek. 1-2 gün çalış- 20.000 tl kazan 2-3 hafta yat. YKS sınav tarihlerini takip edip gerekli puanı alarak, fakültesini bitirerek isteyen herkes diş hekimi olabilir. İşlem çok basit, yapman gereken tek şey ciddi netlerle sınavdan iyi bir puan almak, senelerce uğraşarak, emek harcayarak fakülte bitirmek, sonra çeşitli girişimlerle kendi yerini falan açmak. Hadi buyrun.. Veya emlakçılık.. Kral meslek değil mi ? Bir daire kiralıyorsun 1 aylık maaşı tek seferde cebe indiriyorsun. Hadi emlakçı olalım.. Yalnız bu da kolay değil. Çakal olman lazım, ciddi çevren olması lazım, başka emlakçıların seni darlamaması için gerektiğinde birinin ayağına sıkman lazım.. vb..

Anlaşılan halkın gözünde başka mesleklerin 1 günde - 1 saatte kazandığı parayı 1 ayda kazandıran öğretmenlik çok kolay bir meslek olarak görülüyor. 40 dakikalık bir ders periyodunun nasıl bir birikim, sabır, özgüven gerektirdiği kolay anlatılacak bir iş değil, tecrübe etmek lazım. Bir sınıf öğretmeni, ailelerinin 5 dakika tahammül edemeyip eline tablet tutuşturarak kenara tekmelediği 25-30 çocukla tüm gün ilgileniyor, bir şeyler katmaya çabalıyor. Ya da lise seviyesinde her lafını cımbızlayıp haşarılık yapmaya çalışan, derste - okulda sana el kol hareketi çekse bile en ufak ceza almayan, arkadaşlarını ayaklarından tutup 5.kattan sarkıtarak zorbalık yapan 25-30 kişilik bir ergen kitlesini kendine bağlayarak bir şeyler öğretmeye çalışıyor. Bu tarz önemli ve uzmanlık gerektiren bir iş için çalışma saati az tutularak 22.000 tl ücret çok görülüyorsa, benim diyecek lafım yok.

Öğretmenliğe özenen ve çalışma / ücret dengesini oldukça iyi bulan her arkadaşımız mantar gibi türeyen fen edebiyat ve eğitim fakültelerine hemen kayıt yaptırıp ( gerçekten puanlar oldukça düşük ve bu bölümlere girmek çok kolay) 4 yıllık eğitimi tamamlayarak, küçümsenen KPSS sınavında yüzbinlerce kişiyi geride bırakıp, mülakata girerek torpillleri geçerek, güvenlik soruşturmasını da tamamlayarak öğretmen olup 22.000 TL almaya hak kazanabilir.

Ben 2002 girişliyim bizim zamanımızda baya yüksekti puanları.

https://oidb.ksu.edu.tr/depo/duyuru_belge/2001%20y%C4%B1l%C4%B1%20%C3%B6sym%20yerle%C5%9Ftirme%20puanlar%C4%B1_1602021148270264.pdf

Fabrikada 1 dakika bile boş durmak yok, hep ayaktasın, havalandırma ve bina kötü olduğu için ortam 60 derece sıcaklıkta, mobbing desen gırla, kreş çocuğundan daha fazla azar işitirsin, aldığın para da asgari ücretin bir tık üstü, robot gibi yaşarsın. Beni memur yapsalar asgari ücrete razıyım, o derece.

Aralarında bir puan bile yok. Tam olarak ne zaman daha zormuş girmesi. :)

Bu arada zaten 2003 yılından sonra sınıf öğretmenliğinin gerisine düşmeye başlamış. 322>309 şeklinde.

bütün mesajları okumasam da başlıkta yazana katılıyorum.

şimdi size küçük bir örnek anlatacağım.

mimarım, 10 yıllık mezunum, 7-8 yıllık tecrübem var. şu an ankara'da taş çatlasın 20-22k civarı maaş alabilirim. temmuz zammı olmadan güncel tecrübeli mimar maaşları 17-18k civarı, zamlarla 20-22 bandına yerleşecektir. duyumlarım bu yönde. özel sektör hiçbir zaman memur zammı gibi zam vermiyor malum. her geçen yıl özel sektör maaşları asgari ücrete yakınsıyor bildiğiniz üzere.

bu tecrübeme rağmen 2 aydır iş bulamıyorum.(1 yıldır iş arayıp bulamayan tanıdıklarım da var) iş ilanları mezun olup aktif çalıştığım 2013-2017 arasındaki döneme göre çooook azaldı. sektör hızla daralırken mezun sayısı da hızla artıyor. malum her köşe başına üniversite açtılar.

bir arkadaşım var. toplasanız 2-3 yıllık tecrübesi ancak var iken (ki bu arkadaşım ankara'da özel sektörde işe girmeyi de denedi o tempoya bir hafta dayanamadı) babasının bağlantıları sayesinde direkt büyükşehir belediyelerinin birinde işe girdi sözleşmeli mimar olarak. kpss'ye girmemişti, yabancı dil puanı vs. yoktu. bildiğiniz sınavsız, tecrübesiz bir şekilde sadece babasının bağlantılarıyla sözleşmeli mimar olarak belediyede işe girdi. 5-6 senedir çalışıyor. seçim öncesi kadro da çıktı. kadroyu kaptı. şu an yeni zamlarla birlikte aldığı maaş 35 bin civarı. gün boyu telefon elinde trendyol, instagram, whatsapp falan takılıyor. yakından tanırım, iyi bir mimardır ama iş yoğunluğu yok denecek kadar az. geçenlerde bana yaşadığı bir sorun sebebiyle pil kullanımının ekran görüntüsünü attı.

8.30'da mesaisi başlıyor. ekran görüntüsünü attığında saat 15 civarıydı ve tam 4 saat 18 dk ekran kullanımı vardı. bildiğiniz tüm gün sosyal medyada takılmış yani. bir gün değil her gün böyle. sürekli sosyal medyada, video falan paylaşır gün boyu benimle. ve bu arkadaş, özel sektörde haftada 50-60 hatta yoğun dönemlerde 70 saat çalışan kendisinden daha tecrübeli mimarlardan çoook daha fazla maaş alıyor. ve buna rağmen maaşının az olduğunu düşünüyor. geçenlerde "şımarıklık yapma" minvalinde birşeyler söyledim. bozuldu.

diğer mimarlar ise babasının tanıdığı olmadığı için aylarca yıllarca iş bulamıyor. iş bulanlar çok düşük maaşlara gün boyu hatta gece geç saatlere kadar patron baskısı altında çalışıyor. kpss'ye girse en az 95 puan alacak ki merkezi atama ile memur olabilsin. 95 puan almanın ne kadar zor olduğunu anlatmama gerek var mı ? sözleşmeli girebilmesi için ise yine 90 civarları bir puan ve "referans" biri gerekiyor.

ben kendi mesleğimden örnek verdim. çoğu meslekte durumun benzer olduğunu eşten dosttan duyuyorum.

kimse bana bu ülkede adaletten bahsetmesin. ben mezun olduğumda şimdiye göre çok daha iyi bir ekonomi vardı ama anlık durumlar ortada. şimdiki aklım olsa üniversiteyi bitirir bitirmez amerika'ya giderdim. bi 5 yıl büyük zorluklar yaşar ancak o süreçte düzenimi kurardım. şimdi ise 10 yıldır bi arpa boyu yol ilerleyememiş hissediyorum.

ekonomik dengeleri öyle bozup , eğitimi ve okumuş insanı öyle değersizleştirdiler ki anlatamam.

şu anki hayat pahalılığını, fiyatları baz aldığımızda asgari ücretin en az 17-18 bin, bir öğretmenin kamu/özel fark etmeksizin en az 30 bin, bir mimarın yine aynı şekilde kamu/özel fark etmeksizin en az 30-35 bin, bir doktorun en az 60 bin, bir mühendisin en az 35 bin vs vs şeklinde maaşlar alması lazım. bunlar da başlangıç ücreti olmalı. böyle olmalı ki insanlar geçinebilsin. yahu ankara'da eli yüzü düzgün bir ev 15 bin, ama bir mimar alıyor 20 bin. özel kurumlardaki öğretmenler alıyor 15 bin. böyle bir saçmalık olabilir mi ? nedir bu eğitimli donanımlı insan düşmanlığı ya , çıldırmamak için gerçekten çok sabrediyorum.

kimsenin aldığı maaşta gözümüz yok. ama kamudaki bir mimar, bir mühendis, bir öğretmen, özel sektördekine kıyasla bu kadar daha fazla kazanmayı hak etmiyor. elbette memurlar yine bu rakamı almaya devam etsin. alınan eğitimin hakkıdır. ama memurlardan daha fazla çalışılan özel sektördekiler de en az onlar kadar almalı ki adaletten bahsedebilelim.

Ben fabrika işçisinin, ağır ve riskli iş grubu işçisinin, hamalların, fiziksel olarak ağır yük ve risk gerektiren tüm işçilerin bir mühendis olarak, bir mühendisten daha fazla kazanmasına hiçbir şekilde karşı değilim kaldı ki normal memur.

Memur yaştan emekli olana kadar memuriyet yapabilir.

Mühendis hayatının sonuna kadar mühendistir, yine öğretmende aynı.

Ancak işçi sakatlanabilir, yaşlanabilir, ölebilir... En şanslısı 45-50 yaşına kadar o işi yapabilir.

22-23 bin lira maaş alanlara hayat kolay mı oluyor. Büyük şehirlerde 10 bin liradan aşağı kira yok. Memur olmak yaşanabilecek en kötü durumlardan bir tanesi. İstediği kadar tiktoka girsin neye yarar.

Özel sektörde herkes sürünmüyor merak etmeyin. Dolarla maaş alan 50 -60 bin TL gelirin üstüne çıkan çok insan var.