Lithium ion otomobil pillerinin Dezavantajları

Herzaman elektrikli otomobillerin reklamı yapılır ama kullandıkları 18650 piller malesef sorunludur. Cep telefonlarımızda ve laptoplarımızdaki bataryalar 3 yılın sonunda şarj tutmaz hale geliyor. Ve bir laptoptaki pil sabit hızda şarj edilip ve sabit hızda şarjı boşalmasına rağmen bu gerçekleşmektedir.

Ayrıca laptopda dış ortamda değişken hava sıcaklarına maruz kalmadığı halde 3 yılın sonunda ömürlerinin büyük kısmını kaybederler.

şimdi bu piller araçlarda kullanılıyor. Dış ortamda 0 derecenin altında arabanın altında duruyorlar. Yeri geliyor 40 derecelik havaya maruz kalıyorlar.

Belli istasyonlarda yavaş şarj olurken , bazı istasyonlarda çok hızlı şarj ediliyorlar. Müşterinin birisi yavaş kullanırken birisi dip gaz yapıp pili hızlı tüketiyor.

Bir araç pili bir laptopdaki lithium ion pile göre çok daha fazla yıpratıcı etkene maruz kalıyor. Kısaca bu piller kullanıldığı sürece elektriikli araba işi hayal satmaktır.

Wikipediadan alıntı..

Lityum iyon pillerin en belirgin kusuru kullanım ömürlerinin üretim tarihlerinden itibaren başlamasıdır. Üretildiklerinden sonra şarj edilseler de edilmeseler de ömürleri üretim tarihinden itibaren azalmaya başlamaktadır. Ancak bu kusur muhtemel müşterilere (topluma) pek duyurulmaz.

%100 şarj seviyesindeki ve çoğunlukla 25 °C derece sıcaklıkta bulunan tam dolu tipik bir dizüstü bilgisayar pili, geri dönüşü olmayacak şekilde her yıl kapasitesinin %20 sini kaybeder. Bu kapasite kaybı ürünün üretim tarihinden itibaren başlar ve pil hiç kullanılmasa bile devam eder. Değişik depolama/saklama dereceleri değişik pil ömrü kayıplarına yol açmaktadır. 0 °C derecede %6, 25 °C derecede %20 ve 40 °C derecede %35 kayıpla karşılaşılabilir.

Eğer lityum iyon pil %40 dolu olarak depolanırsa/saklanırsa pil kapasitesindeki kayıp değerleri düşer. Bu değerler %40 dolu pilde 0 °C derecede %2'ye, 25 °C derecede %4'e, 40 °C derecede ise %15'e düşer.

Eğer pil %0 a kadar boşaltılırsa bu durum "tam boşaltma" olarak adlandırılır ve bu durum pilin kapasitesini düşürür. Yaklaşık olarak 100 tam boşaltma pilin kapasitesinde %75 ten %80'e kadar bir kapasite kaybına yol açar. Dizüstü bilgisayarlarda ya da cep telefonlarında kullanıldığında bu kayıpların anlamı üç-beş yıllık bir kullanımın ardından pilin kapasitesinin kullanılamayacak kadar düşecek olmasıdır.

yazıya sonuna kadar katılıyorum bu pil işi 3-5 seneye patlayınca o zaman göreceğiz bu elektrikli muhabbetini 10 sene önce fluence Z ler milletin elinde patlamıştı

Yani ; Sistemlerini gelecekte seni beni söğüşleyecek şekilde şimdiden planlayıp kuruyorlar desene.

Lityumun 5 yıllık fiyat grafiği. 2021 ortalardan itibaren araba severlere doğru kabaran bişeyler var. Hemde baya dik. Batarya değişim maliyeti hakkında fikir sahibi olmak isteyenler Honda yetkili servislerini arayıp Hybrid 1.4 Civic FD6 İMA sahibi olduklarını batarya değişimi yapmak istediklerini söylesinler. Bakalım nasıl bir sürprizle karşılaşacaklar.

ilk tesla model s lerde pi lsağlığı %75 lere düşüyor diyorlardı.

yeni kimyasallı pillerde %90 lara kadar düşme oluyormuş.(araştırma yapılmış)

500bin -1milyon kilometreden sonra ne olur bilemeyiz tabi.

I Like Piano Blacktwitter

“Original battery. Original brakes. Half a million and still have, Original 😃”

https://twitter.com/IovePianoBlack/status/1550713778597150720

8 yıl garanti neden var çünkü 8 yıldan sonra tamamen bozulacak.

Garanti süresi boyunca sadece kapasite kaybı olacağı için garantiden değişim yapılmaz.

O patlatılan Tesla 2013 model ve 2021 Aralıkta patlatılmış, 8 yıl gitmiş, tesadüf mü bu?

Hadi diğerleri 9-10 sene gitsin, çok aşırı ömür farkları olmaz.

Parası olan yeni alıp binecek, baktı batarya zayıflıyor kaktıracak başkasına.

Evin önünde yatarken bile batarya ömrü tükenecek, çok km yapmak lazım çok :)

2013'ler şuan dökülüyor.

1 yıl önceki yorum;

"Bu video için teşekkürler! 2013'ün sonlarında Model S'im geçen hafta sonu üzerimde öldü ve Tesla Servisine çekildi. Batarya ve BMS olduğunu söylediler ve bana 20000 $ teklif ettiler. Neyse ki, pil için iki aydan daha az bir garanti kalmıştı ve Tesla değiştirmeyi kapsıyordu. Bu olay iki ay sonra gerçekleşmiş olsaydı, mahvolurdum. Bu videoyu çektiğiniz için mutluyum ve arabamı üçüncü bir tarafa göndermek için onarım seçeneklerinin olduğunu ve potansiyel olarak çok daha ucuza tamir edebileceğini bilmekten memnunum."

Sanırım Tesla pili değiştirmemiş, böyle bir yorum daha atmış aynı şahıs.

" Yenileme pili Tesla Servisi tarafından sipariş edilmiş ve takılmıştır ve bir garantiyle birlikte gelir (ne kadar süre/mil olduğunu unuttum). 22 Mart'ta geri gelmesi bir ay sürdü. Tesla'dan yeni pil 22 bin dolar. Yenileme 12 bin dolar. Yenilemenin farklı devirleri olduğunu okudum. Rev C'nin en son olduğunu okudum ama Rev B'yi aldım. Şikayet etmeyeceğim. Tamamen şarj edildiğinde, yenileme 237 mil alır; eskisi 245-ish mil gitti. P85+ sahibiyim. Son birkaç aydır tüm pil/şarj sorunlarım, yenilemeyi kurduktan sonra ortadan kalktı." "Eski pilimde yaklaşık 142k mil vardı"

Başka yorum;

"Yani temelde her 9 yılda bir Tesla'ya 20 bin harcıyorsunuz... Teşekkürler, geleneksel arabama bağlı kalacağım... 20 bine lanet olası yeni bir araba alabilirsiniz..." 

Hibritlerde pil ömrü daha fazla gibi, tamamen doldur boşalt yapılmadığından olabilir.

"Birkaç yıl önce, 2004 Toyota Prius'um 200K mil işaretine yaklaştığında, büyük pil pes etmeye karar verdi. Bayi, değiştirmek için yaklaşık 3700 $ istedi. Prius pillerini 1000$'a yeniden yapan bir adam buldum... çok daha ucuza. Yanlış hatırlamıyorsam, Prius pilinde 48 hücre var, bazıları bozuluyor, bazıları hala iyi durumda. Yenileme, basitçe her birini test etmek ve kötü olanları değiştirmek anlamına gelir. EV'ler çoğaldıkça, daha bağımsız pil onarım seçeneklerinin geleceğini tahmin ediyorum."

Tesla, Nissan gibi birçok elektrikli araç üreticisi, ürettikleri bataryalar için 8 yıl veya 160.000 km garanti vermektedir. Hyundai gibi bazı firmalar ise bataryaya ömür boyu garanti sunmaktadır. Eğer bir elektrikli otomobilin batarya kapasitesi sekizinci yıl sona ermeden %70’in altına düşerse tüm batarya değişim masrafları üretici firma tarafından karşılanmaktadır.

https://www.dolubatarya.com/haber/elektrikli-arac-batarya-omru-batarya-degisim-ucreti-ve-batarya-tamiri-hakkinda-detaylar

2 veya 3 yıl (2017model - 2019sonu) 90bin kmde kayıp %10

https://www.youtube.com/watch?t=408&v=qI5RlCq2MBk&feature=youtu.be

1 yıl 4 ay (nisan2021) 130bin km sonra 0,843 kayıp %15,7

Sonuç 4 yılda %16, 8 yılda 31-32, kapasite %-68-69 kalır geçmiş olsun.

Fazla km yapılmazsa kayıp bu kadar fazla olmayacaktır sanırım.

hocam bu bahsettiklerinin hepsi birer bireysel örnek, şimdi tamamen atıyorum başka birisi de gelir 5 yaşında bugüne kadar kaybı %5-%10 olan bir örnek koyar ondan çıkarak bataryaya 20-30 yıl ömür biçer. böyle bakmak bu yüzden hatalı ve içinden çıkılamaz.

genel istatistikler varsa konuyla ilgili, onlara bakmak lazım.

birisi bir ürünü kötü kullanır 3 ayda bozar sonra ürünün ne kadar kötü olduğunu anlatır, başka birisi aynı ürünü özenerek 5 sene kullanır ürünün ne kadar iyi olduğunu anlatır.

ikisi de makul değil.

ben anlamıyorum bu insanları neden rahatsızlar bu teknolojiden_ ? kardeşim karbon salınımı diye bir bela var, bakın ocak ayını ortaladık; KIŞ gibi KIŞ yaşayamadık; bu işin sonu ; bilinçsiz hoyrat organizmalarca kaynakları tüketilmiş; havası suyu kirletilmiş ; dünyasının içinden geçilmiş ve çocuklarımıza hastalıklı; posası çıkmış bir dünya bırakılmış. ne hakla?

kapkara duman ata ata giden mazotlu-dizel araba sevdanız bitmedi gitti.

ER GEÇ elektrikli araçlar piyasa da %100 hakim olacak; en kötü HYBRİD ler yaygınlaşacak; ama dizel ve benzin B İ T E C E K.

bizlerde buna bizzat tanık olacağız.

tuşlu teleofonların şarjı da 8-10 gün gidiyordur; akıl telefonlar da 2 gün ancak gider; hadi dönün tuşlu telefonlara bakalım _?

hocam sadece dünyayı çok sevdikleri için mi elektrikli araçlara geçmemiz için çalışıyorlar peki?

ben sanmıyorum, neticede araç emisyonu kesinlikle çevre kirliliğindeki en büyük etmen değil. zehir saçan sanayi tesisleri , termik santraller, binlerce araçtan daha fazla emisyon üreten gemiler, uçaklar, askeri araçlar vs. vs.

O kadar öve öve bitirmiyorlar ki sırf bu elektrikli yalanına milleti inandırmak için milyar dolarlık şirketler insanlara utanmadan yalan söylüyor.Daha yakın bir zamanda ülkemizde elektrikli otomobillerin menzilleri test edildi 400 km katalog verisi olan araçlar 200-250 km ancak gidiyor.Bir de bu elektrikli furyasının her sektörde fanatikleri var.Sanki gerçekten normal vatandaşa hemen yansıyacak,yaygınlaşacak bir durumu var gibi algı yayıyorlar.Ortalıkta el arabası gibi adı ami olan araçlar dolaşıyor.Atalarımız her konuda bir cümle ile meseleyi çok güzel özetleyen özlü sözler ortaya koymuşlar.Yani bu elektrikli araç meselesini bize dayatmalarına karşı söylenecek en güzel söz ''Ayranın yok içmeye atla gidersin sı....maya'' sözüdür.Daha ortalıkta milyonlarca renault 12,131,şahin,doğan,toros,broadway trafikte dolaşıyor.Eli yüzü düzgün bir doğan 100000 liralara alınıyor.Otobanlara çıksan elektrikli olmayan kamyonlar ve tırlardan yollarda gidecek boş yer yok.Sanki dağ taş her yerimiz kamyon.Millet kırsalda hala 90-2000 model massey fergusonlara fıat traktörlere biniyor.Halen yurt içi yolcu taşımacılığımızın neredeyse büyük bir bölümü mazotlu otobüslerle yapılıyor.Deniz taşımaclığı desen ortalıkta bir tane elektrikli olan gemi,yat,tekne yok.Tonlarca mal taşıyan ağır yük gemileri kıtalar arası seyahat ederken dünyanın fosil yakıtını tüketiyor.

Hadi onu da geçtim insanlığın en lüks ulaşım araçlarından olan,medeniyetimizin göstergesi olan dev yolcu uçakları bile havada yüzbinlercesi hergün tonlarca fosil yakıtı atmosferimize salıyor.Bir uçak tek bir seferinde 100 ton civarı jet yakıtı tüketiyor.

Elektrikli fanatikleri bundan da anlamıyorsanız sizin o yollarda gördüğünüz şarj edilen lüks araçlar bile dünyanın binbir yerinde kurulu olan fosil yakıtlı termik santrallerden,daha da tehlikelisi bir kaza olsa çevrenin anasını ağlatacak nükleer santrallerden elde ediliyor.

Yani bu paragrafa kadar saydığım tüm araçlar çevreyi kirletecek gazlar yaymıyor ama bizim araçlarımızın küçücük egsozundan çıkan dumanlar çevreyi kirletiyor öyle mi?Siz önce bu saydıklarıma bir çare bulun da ondan sonra doğanın atmosferin derdine düşün.

Yahu öyle saçma sapan bir dünyada yaşıyoruz ki kimsenin doğru düzgün bir şeyleri sorguladığı yok.Delinin bir tanesi avrupada ukrayna diye bir ülkeye dünyanın bombardımanını yapıyor,eline geçirdiği ne varsa yakıp yıkıyor,hatta gazınızı keserim dediğinde ne yakacağız korkusu var ama buna rağmen dünyanın tek derdi araçların egsoz emisyonları.

Valla bu kadar saçmalığın içinde bize yutturulan şu ELEKTRİKLİ BALONU İNŞALLAH FENA ŞEKİLDE PATLAR.

Anlıyorum ne demek istediğinizi fakat ben istatistiklere güvenmiyorum çünkü şu son 12 saat içinde insanları elektrikli araçlara yönlendirme çabası olduğunu fark ettim. Büyük bir değişimin içerisindeyiz ve batarya ömürlerinden dolayı insanların ekonomik yönden zarar görmesi sistemin umurunda değil çünkü bu değişim ne olursa olsun yapılmak zorunda. İstatistikle ilgili de bir vidyo denk gelmişti, aşağıda ama şuan benim için bir şey ifade etmiyor. Elektrikli araç sahipleri bile maalesef bunun bir parçası, kimse yoğurdum ekşi demiyor ve malının değer kaybetmesini istemiyor.

https://www.youtube.com/watch?t=856&v=IHz-Kx5h_Tw&feature=youtu.be

Yaptığım hesaptaki veriler Türkiyede elektrikli araçlara en meraklı ve bu konuda en fazla bilgi ve tecrübesi olan kişiye ait. Nasıl kullanması gerektiğini, nasıl şarj etmesi gerektiğini emin olun bilen biri. Kullandığı araç Tesla ve tesla hakkında bir şey söylememe gerek yok. Arkadaşın vidyolarını incelediğimde onun bile batarya kaybı konusunda şeffaf olmadığını gördüm maalesef ama ağzından çıkanlara göre hesap bu.

Daha yeni teknoloji bataryaları olan 2021-2022 model araçlarda ömür biraz daha uzamıştır ama onlarda bozulacak aralarında çok büyük ömür farkları yoktur. Nasıl zamanında LCD tvlerin görüntüleri berbattı ve aşırı pahalıydılar, elektrikli araçlarında şuan daha çok başındayız. Zamanında bir abim araç almıştı, zenginler olmasa biz bu araçlara binemezdik diye bir laf etti. Önce zenginler bir kullansın, sonra sıra bize de gelir zaten, çünkü onlara koymaz.

Gerçekten bataryalar dedikleri gibiyle sınırsız garanti vermelerinde sorun yok, ya batarya garantisi sınırsız olmalı ya da bu videoda NIO'nun yapmış olduğu gibi batarya değişim istasyonu sistemi uygulanmalı ve batarya sahipliği araç sahibinde olmamalı, arızalı bataryalar onarılıp tekrar sisteme dahil edilmeli.

https://www.youtube.com/watch?t=525&v=8Pl8azGufME&feature=youtu.be

millet bundan 100 yıl once at arabasına biniyordu. atın barınması yemi pisliği, yolda giderken dışkısı falan cok buyuk bir çevre sorununa yok açmıştı. hatta topuklu ayakkabı at dışkısına eteği sürünmesin isteyen kadınlar için yapıldıgı soylenır.

benzinli motorlar ilk çıktıgında bu soruna çevreci bir çözüm olarak çıktılar. çoğu sorunu çözdükleri idda edildi taki şehirlerdeki zararlı gazlar ve kurşun saptanana kadar. şimdi yeni çevreci çözüm olarak elektrikli araçlar gündemde. (eskiden de elektrikli araçlar vardı ancak benzin kolay elde edilen , depolanabilen , ve benzinin zararları bilinmediği için benzinli araçlara yönelindi.)

herkes elektrik temiz enerji vs diyor. pillerin veya elektriğin üreitlierken dunyayı ne kadar kirlettiği önemsenmiyor. bunun da acısı çıkacaktır elbette ilerleyen yıllar gosterecek.

Tamam da çoğu insanın anlamadığı şey o yazdığınız araçlara şuan ki teknoloji ile bir şey yapılamayacağı.. Uçağın o jet motoruna ve fosil yakıta ihtiyacı var, milyon tonluk geminin de dizel motora.. elimizde başka türlü o araçları işler yapacak bir enerji ve depolama birimi yok.. askeri araçların da hem adedi günlük otomobillerle karşılaştırılamayacak kadar düşük, hem de sahada yakıtın taşınabilir olması gerek sonuçta..

Özellikle gemiler ve uçaklar enerjiyi kullanma yoğunlukları gereği pil ve elektrik motor ikilisi ile ilerleyemeyecek araçlar.

Fakat günlük araçlarda iş çok farklı. bunlar lityum pil ve %90 verimli bir elektrikli motor desteği ile yürüyebiliyor.. Bu da %35-40 max termal verimle çalışan, geri enerjiyi ısı olarak atmosfere salan içten yanmalı motorları eleyebiliyoruz demek ki en önemli avantaj bu.

Bir diğeri de şehir emisyonlarını düşürmek.. pandemi döneminde araçlar evde çakılı kalınca nasıl şehirlerin havası dağ gibi oldu gördünüz.. Hepi topu 1-2 ayda.

Üstüne bir de milyar ton yakıtın taşınması transferi sırasında salgılanan emisyonlar da bitiyor sonuçta..

Böyle olunca karbon salınımını azaltma ve karbon-nötr üretime giden yolda, önce binek otomobiller günah keçisi seçildi. En büyük emisyon kaynağı değiller belki, ama nihai olarak büyük bir emisyon kaynağı ve bir şeyler yapılabiliyor günümüz teknolojisi ile..

Ha bende sevmiyorum elektrikli otomobilleri, sonuçta tüm dünya skatebord pilli taban, sessiz birebir aynı ulaşım araçları ile dolacak.. bildiğimiz anlamda otomobil bitiyor yani.. çeşitlilik yok oluyor, ulaşım askeri gibi standarda gelecek neredeyse.. işin gerçeği bu..

Ama şuan tek yolumuz bu, gerçekten her yıl milyonlarca fosil yakıtlı aracı şehirlere salamayız artık.

Farklı dezavantajları var tabi ki bu konseptin ama en büyük dezavantajı malum piller.. ama bu teknoloji de yavaş yavaş gelişiyor.. Daha yeni başlıyoruz, yolun başındayız.. herkes bir an önce ne olacaksa olsun istiyor ama zamanla enerjinin dağıtımından, pilin geri dönüşüm verimliliğine kadar her anlamıyla gelişecek teknoloji.

hocam geminin , uçağın elektrikli motorlu olması değil ki tek mesele. Tam hakim olmadığım mevzular ama örnek olsun diye şöyle açıklayayım, mesela euro 4, euro 5 gibi emisyon azaltacak önlemler de hiç yapılmıyor gemilerde uçaklarda, askeri araçlarda vs'de bildiğim kadarıyla.

şehirlerdeki hava kirliliği konusunda mutlaka olumlu yönde etkileyecek bu konuda hemfikirim.

ama asıl emisyon(sera gazı) kaynağı olan fabrikalar vb. sanayi tesisleri için de bu atılımlar hiç konuşulmuyor. bu yüzden samimi bulmuyorum.

bu arada ben de bir teknoloji severim, maddi imkanları olan birisi olsaydımbir elektrikli araç sahibi olmayı isterdim.