Kullandığınız araçların en iyi ve en kötü yanları? (6. sayfa)

Beyaz almakla bencede doğrı yapmışsınız, o yıllarda üretilen opellerde güneş yanığı var hep hocam.

Ayrıca beyaz rengi bence en yakışan rengi, Cosmolardaki o gündüz farları ile harika bir uyumu var beyaz rengin

Palio 2008 model 1.4 fire motor

+ Kullanımı çok keyifli

+ Kullanımı çok basit ve park yeri sıkıntın yok

+ Parçaları çok ucuz

+ Kolay kolay arıza vermez. Zaten arıza verecek detaylı bir araç değil. Basit bir araç. Çok uzun yol yaptım. Hiç yolda kalmadım.

+ LPG'de kullanırsan performans kaybı yaşatmaz. Yaşatsa da hissetmezsin zaten. Motor lpgye uyumlu ve 8 sene kullandım ve hiç LPG arızası yaşamadım.

+ Az yakar. Basarsanda az yakar.

+ Kasa motora göre hafif kalıyor. O yüzden seri bir araç.

+ Ufak bir araba. Yalnız hiç bagaj sıkıntısı yaşamadım. Büyük eşyalar bile taşıdım arabayla. Arka koltukları yatırdığım zaman o ufak boyutuna rağmen iş görecek bir bagaj hacmi oluşuyordu.

- Türkiye'nin heryerini neredeyse bu araçla dolaştım. 81 ilin 50 tanesini bu araç ile gezdim. Konfor yok araçta. Uzun sürüşler sonrası çok yorardı adamı.

- active sole modeliydi benimki, kliması vardı ama ön ve arka camlar manueldi. İnsan ister istemez ön camları otomatik istiyor. Ben alışmıştım otomatik aramiyordum ama otomatik camlı araca geçince anladım manuelin eziyetini.

2016 model 1.3 egea Multijet

+ Geniş iç hacim, geniş bagaj hacmi

+ Az yakıt

+ City modu ile rahat şehiriçi sürüşü.

+ Ucuz bakım maliyetleri

- kötü boya işçiliği, aracın orjinal boyasinda kalem ucu kadar parça parça boya atmaları var. Çok sinir bozucu oluyor.

- motor sesi, yalıtım

- piyasada aşırı bulunması, parça olarak avantaj iken, beyaz olunca şirket spec havası veriyor.

Peugeot 508 1.6 BlueHDI Active EAT6

Artı Yönleri

+Dönemindeki rakiplerinin benzer paketlerine göre yüksek donanım

+Verimli ve sorunsuz motor şanzıman yapısı

+Rakiplerine ve sunduklarına göre uygun fiyat

+İyi malzeme kalitesi ve iyi işçilik

+Uzun yolda iyi sürüş keyfi

+İyi konfor

+Başarılı iç hacim

+Şık tasarım (göreceli tabii ama ben beğendiğim için artı yazıyorum)

+Ön yan camların geniş olması

+Şehirler arası kullanımda asla yormuyor

Eksi Yönleri

-Saklama gözü bakımından çok kullanışsız (kol dayama harici telefonunuzu bile koyacak yer yok kol dayamayı açarken zorlanabiliyorsunuz)

-Ergonomi problemleri (bardaklıklar dokunmatik ekranı kapatıyor)

-Koltuk döşemeleri (yırtılmıyor ama erken deforme oluyor kronik bir problem)

-İkinci el piyasası kötü

-Arka kapı fitillerinin genişleyerek ses yapması

-Yağmurlu havalarda ya da aracı yıkadığınız zaman bagajın üstünde biriken suyun bagajı açtığınız zaman bagajın içine boşalması

-Nispeten sesli olarak çalışan süspansiyon sistemi

-Şehir içi kullanımlarında yorucu

Kullanıcıya göre artı ya da eksi olabilecek durumlar

*Ağır bir direksiyona sahip olduğundan zaman zaman kullandığınızdan daha büyük bir araç kullanıyormuş hissine kapılıyorsunuz. Bazı kullanıcıların hoşuna gidebilir ama bazı kullanıcılar da daha kompakt hisler arayabilir.

*Orta sertlikte ayarlanmış koltuklar

*Virajdan viraja atlamalık bir araç değil ama uzun yolda kaba tabirle aracı yola oturtup kullandığınız zaman asla sizi tehlikeye atmaz.

Aklıma geldikçe yazmaya devam edeceğim.

Geçen sene benzer bir konuya attığım mesajı içeriğini biraz genişleterek buraya da atmak istiyorum. DEVAM EDECEK

Yorum yapabileceğim kadar vakit geçirdiğim arabalardan bahsedecek olursam. En çok vait geçirdiğimden en aza kadar.

2006 Ford Fiesta Mk 5 1.4 TDCI Comfort Manuel 68 bg

+Çok iyi yol tutuş

+Mükemmel Sürüş Keyfi

+Hisli ve Sert hidrolik direksiyon

+Net pedallar, hızlı gaz tepkisi

+Hızlanma hissiyatı

+Uzun vites oranları

+Çift kütle volant

+Fren performansı

+Segmentinin çok çok ötesinde ses sistemi

+Hassas sellektör kolu

+Segmentine göre bir miktar daha geniş bagaj

+Yıl ve segmentine kıyasla fena olmayan işçilik ve malzeme kalitesi

+Yan aynaların elektronik ayarlı olması

+Tok hissiyat

+Yeşil iç aydınlatma

-Performanssız motor (68 hp)

-Yüksek turbo lag

-Motor gürültüsü

-Motorun devir çevirmeye istekli olmaması ve yavaş devirlenmesi(diğer turbo dizellere kıyasla)

-Rüzgar ve yol sesi yalıtımının görece zayıflığı

-Donanım zayıflığı

-Sert plastikler

-İnce lasitkler (175)

-6.vites bulunmaması

-Arka diz mesafesinin az olması

-Küçük yan aynalar

-Geri vites lambasının aydınlatmaması

-Ufak yakıt deposu

-ABS bulunmaması

-Konsol ve gösterge altı ışıklandırmanın zayıf oluşu ve ayar anahtarı bulunmaması

-Koltukların zayıf yan destekleri

-Yüksek sürüş pozisyonu

-Anahtardan cam kontrolü bulunmaması

-Yol bilgisayarı bulunmaması

-Berbat dönüş çapı (bir Ford klasiği)

-Bagajın dışarıdan açılamaması

-Arka camların neredeyse hiç açılmaması 

-Torsiyonun çok gergin olması, sertliği sorun değil ancak çok zıplatıyor, arkada uzun boylu birisi oturuyorsa tümsekten geçmeyin  

Kısaca yorumlamak gerekirse Fiesta belki de sıradan otomobillere erişimi olan bir bireyin ulaşabileceği en yüksek noktalardan birini temsil ediyor. Şaşırmayın, bunu dememin sebebi sıradan bir otomobilden beklenmeyecek düzeyde sürüş dinamiklerine sahip olması, özellikle de bunu gayet uygun bir maliyetle elde edebiliyor olmamız önemli. Elbette dinamik sürüşü baltalanan en büyük etken aşırı derecede güçsüz motoru ancak aracın vites kolu dahi size burada yazacaklarımdan çok daha fazlasını anlatacaktır şayet deneyimlerseniz. Ayrıca yukarıda da ifade ettiğim gibi güzel, segmentinden beklemeyeceğiniz hatta günümüzde dahi bir çok stok ses sistemini utandıracak kalitede ses sitemine sahip. Direksiyona özel olarak değinmek istiyorum, net bir şekilde ifade edebilirim ki ben bundan daha iyi bir direksiyona sahip herhangi bir otomoıbil üretilebileceğine inanmıyorum. Gel gelelim bunların hiçbiri genel geçer kullanıcı kitlesine hitap eden özellikler değil hatta çok sıradan bir kullanıcı iseniz, sürüş zevki ile dinamik sürüş ile alakam yok diyorsanız uzak durmanızı tavsiye edebileceğim bir araba, neden? Aşırı derecede, hatta spor araba derecesinde sertlik, uzun vites oranları sebebiyle şehir içi kullanımlarında tempoya ayak uyduramama yine bu sebepten aracın sürekli performanslı kullanım istemesi, vites aralıkları sebebiyle muadilleri kadar düşük yakıt sarfiyatı elde edilememesi. Bunlar sıradan kullanıcıya hitap etmez, ancak sıradan kullanıcı için cezbedici tek tarafı aynı yaştaki muadillerine kıyasla daha sorunsuz ve kaliteli bir otomobil olması olacaktır. Son olarak şunu vurgulamak istiyorum, bu arabanın sürücüye verdiği net bir mesaj var, gaza bas! Ne zaman sakin süreceğim derseniz yine günün sonunda gaza basarken veya bir viraja hızlı girerken bulacaksınız kendinizi.

2011 Toyota Avensis T27 1.6 Valvematic Elegance Manuel 132 bg

+Son derece yüksek süspansiyon konforu (deneyimlemiş olduğum en iyisi)

+Bağımsız arka aks

+LPG uyumlu motor

+LPG'de görece düşük yakıt masrafı

+Büyük, kadife döşemeli, bel ayarlı rahat koltuklar

+Kısa yollu, hafif vites topuzu

+Çok hafif, elektrikli direksiyon

+Yumuşak pedallar

+Sürücü koltuğunda hava keseli bel ayarı

+Trim sesi bulunmaması

+Yüksek donanım

+Çok kısa oranlı şanzıman sayesinde şehir içinde konforlu yolculuk

+İyi ve hızlı çalışan ESP

+Geniş iç hacim, geniş arka diz mesafesi

+Gösterdiği alanı çok iyi olan yan aynalar

+Mercekli Farlar

-Çok kötü çalışan TCS (çekiş kontrolü)

-Zayıf motor performansı

-Dinamik olmayan sürüş

-Ölü pedallar, berbat gaz tepkisi

-Net olmayan direksiyon

-Kaymalarda önden kaymaya hevesli

-Çok kısa vites oranları sebebiyle uzun yolda baş ağrısı

-Çok kısa vites oranları sebebiyle şehir içinde ağır vasıta sürüyormuş hissi

-Fasılası kötü çalışan otomatik silecek

-Çok kötü aydınlatmalı halojen farlar

-Segmentine yakışmayan, oldukça kötü ses sistemi

-Far anahatarının sinyal kolunda bulunması

-Silecek kolunun tersine çalışması

-Kimi noktalarda kötü malzeme kalitesi

-Performansı zayıf frenler

-Anahtardan camların açılıp kapanmaması

-Bazı fonksiyonların kontak kapalıyken çalışmaması (camlar, teyp, elektrikli aynalar gibi)

-Zevksiz, sağ dışı göstergeler

-Kalkış yapmanın epey zor olması, hill holder bulunmaması

-USB girişi bulunmaması

-Park sensörü bulunmaması

Avensis beni en çok şaşırtan otomobil oldu bugüne kadar, neden derseniz çok çelişkili bir otomobil. Klasik Japon otomobillerinin sahip oldukları gıcıklıklara sahip olsa da bir çok açıdan klasik Japonlardan keskin ve olumlu bir biçimde ayrışıyor. Bu durumda İngiliz tasarımı ve üretimi bir otomobil olmasının sanıyorum payı büyük çünkü kısmen İngiliz otomobili hissiyatını verdiğini söylemek gerekir. Beni şaşırtan en önemli nokta başlangıçta çok sıradan ve zevk yoksunu bir sürüşe sahipmiş gibi gözükse de aslında hiç de öyle olmadığı. Direksiyonla başlamak istiyorum. Günümüz şartları düşünüldüğünde oldukça iyi bir direksiyona sahip olduğunu söylemek mümkün elbette bunu bir Ford bir BMW direksiyonu ile kıyaslarsanız bu kadar olumlu konuşmak kesinlikle mümkün olmaz ama günümüz ortalama EPAS direksiyonlarından oldukça ileride yani herhangi bir arabadan çok daha iyi. Yumuşak bir ağırlığı olsa da kullandığım en yumuşak direksiyon değil, sürat aldıkça doğala yakın bir sertliğe ulaşıyor ancak otoyol süratlerinde yani söz gelimi 120 ve üzeri hızlar için yeterince sertleşmediğini bir iki tık daha sertleşmesi gerektiğini düşünüyorum ancak yine de kötü değil ama güncel D segmenti otomobiller gibi taş kesilmiyor. Ama önemli olan kısım burası değil, çok olmasa da hissiyatlı bir direksiyon, yani yol ile bağlantınız hala var, önden kaydığınız zaman hala titriyor, evet ideale yakın olmasa da günümüzdeki direksiyonlara göre nimet kalıyor ve unutmadan bir Japon'a göre hele de bir Toyota'ya göre hiç beklenmedik bir durum bu. Direksiyon net ve hızlı ancak şasi buna eşlik edecek kadar hızlı değil aslında monokok gövde bu harekete eşlik edebilecek kadar rijit ancak yürüyen aksam öyle yumuşak ve ağırbaşlı ki örneğin sertçe şerit değiştirdiğinizde arabanın önce önü ardından arkası şerit değiştiriyor yani şasi aslında iyi ancak yürüyen aksamla bir bütün olarak ele alırsak aynı dinamizmden söz edilemez. Zorladığınızda önden kaymaya meyilli ancak bu sizi üzmesin çünkü ayağınızı gazdan çekerseniz her şey değişiyor ve arabanın arkası gayet akıcı bir şekilde kaymaya başlıyor, bu durum o kadar zevkli ki arabanın arkası adeta dans ediyor ancak hatırlatmak lazım bu araba olası sürücü hatalarını tolere etmeye pek istekli değil bü yüzden ne yaptığınızın bilincinde olmanız güvenli bir sürüş için önemli, ESP sizi kurtarmayacak. Ama eğer ne yaptığınız biliyorsanız bu kadar yumuşak bir otomobilin nasıl böyle kontrollü bir şekilde arkasını bıraktığını hayretler içerisinde deneyimleyeceksiniz. Yol tutuş, inanılmaz yol tutmuyor ama kötü de değil bu araba iyi yol tutuyor ama bu seviye onu en iyiler arasına asla sokamaz ancak şu konuda çok iddialı, bu kadar yumuşak olup bu kadar iyi yol tutan başka bir araba var mıdır? Pek zannetmiyorum. Lafın özü altyapısına, şasisine epey uğraşılmış ve potansiyel taşıyan bir araç, eğer düzgün ve sert süspansiyon sistemiyle birleştirilirse çok büyük işler başarabilir. Tabi sürüşle alakalı hiç mi kötü sözün yok derseniz pedallar, pedallar o kadar ölü ki, gaza basıp çekerseniz ayağınızı çekerken devir yükseliyor, başka bir izaha gerek duymuyorum bile. Motor, güzel ve zevkli bir motor ama kesinlikle hantal ve çok yavaş. Zevkli olan tarafı devir çevirme isteği ve değişken sübap zamanlamasının oldukça radikal olması. 5500 rpm'i geçtikten sonra tork artışını hissedememek için felçli olmak gerekir. Ama bu sizi yanıltmasına dediğim gibi hantal yavaş ve çok yakıyor. Konfora gelirsek, bugüne dek deneyimlediğim en iyi süspansiyon konforuna sahip araba, bunu çok net bir şekilde ifade edebilirim, henüz yanına yaklaşabilen yok ayrıca bu noktada koltukların da hakkını vermek lazım hem ön hem de arka koltuklar mükemmel konfora sahip, sizi çok sarıp sarmalamıyor ama geniş ve büyük koltuklar, bu arada işten yorgun argın çıkıp arka koltukta seyahat etmek paha biçilemez bir zevk. Yalıtım bir Japon'a göre aslında iyi, hatta D segmenti düşünüldüğünde elbette yılı gözetilerek, gayet iyi denebilir yalıtım seviyesi ancak motor çok sesli, eğer 2.500 rpm'i geçerseniz içeri hayli motor sesi girmeye başlıyor ama yol ve rüzgar sesi yalıtımı gayet iyi. Vites oranları çok kısa, şehir içinde bu konforlu ve akıcı bir yolculuk sağlamakla beraber sürücünün ağır vasıta şoförü gibi hissetmesine de sebep oluyor geniş çaplı ve uzun turlu direksiyonla beraber. Tabi kısa vites oranı uzun yolda baş ağrısı olarak geri dönmekle beraber 6.vites yine öldürmüyor ama kısa genel olarak. Farlar halojen mercekli, çizgisi ve aydınlattığı alanın doygunluğu çok iyi ama menzil çok kısa uzun yolda kesinlikle sıkıntı çekersiniz ama dert değil, güzel mercekleri sayesinde iyi bir Led ampul takımı ile aydınlatma sorununu kökten çözersiniz. Malzemeler güzel fena değil, ama en önemlisi bu yaşa rağmen trim sesi sıfır. Ses sistemi eh işte bile değil, ama daha kötüleri de var mı var. Yalnız şunu eklemem lazım, Bluetooth üzerinden ses kalitesi inanılmaz kötü, Aux ile ses kalitesi düzelse de ses şiddeti çok düşük. Aslında Sony'nin ufak otomobil amfipilikatörleri var teybin arkasına sıkıştırılırsa hem ses kalitesine hem de şiddete olumlu etki yapacaktır, aslında sistem oldukça güçlü özellikle wooferlar çok kuvvetli ama sistem midrange olarak yeterli detay ve kaliteyi sunamıyor, tweeter'lar ayrıntılı ses çıkartsalar da sistem total olarak mat ve doğru olmayan bir ses çıkartıyor. Son olarak ön cam D segmenti için yetersiz bence, seyredilen sürati yansıtıyor maalesef. Bunlar haricinde anahtardan cam ve aynaların kontrol edilememesi, silecek kolunun aşağı çekince çalışması gibi Japon aptallıkları da bu arabada mevcut. Ama şunu söyleyebilirim, bir Aile babası bile olsanız Corolla yerine Avensis alın, çok daha ileride bir otomobil arada sınıf farkından çok daha fazlası var. Unutmadan, park sensörü bulunmaması çok büyük eksi, özellikle dikiz ve yan aynalardan sıkışık trafikte tam arkanıza girmiş aracı göremeyebilirsiniz, Fiat Tempra benzeri bir durum var. Sensör şart. Yoksa vuracağınızı garanti ederim.

2014 BMW 5.20i Modernline F10 LCI Otomatik 170 bg

+İyi yol tutuş

+Çok net ve hisli elektrikli direksiyon

+Yüksek sürüş keyfi

+İyi motor peformansı

+Dinamik sürüş modları

+Hayalet gösterge

+Hızlı şanzıman

+Performansı yüksek frenler

+Tatlı-sert süspansiyonlar

+Yüksek malzeme kalitesi

+Trim sesi bulunmaması

+İyi işçilik

+Nappa deri döşemeler

+Üst düzey yalıtım

+Mükemmel ses sistemi (Harman Kardon opsiyonlu)

+Performansı yüksek xenon farlar

+İyi koltuk yan destekleri

+Çok iyi çalışan TCS

+Üst devirlerde vites değiştirme sesi

+Düşük turbo lag

+Net pedallar, hızlı gaz tepkisi

+Yüksek performanslı frenler

+Ayarında, bastığın kadar tutan fren pedalı

+Vakumlu kapılar

+Alçak sürüş pozisyonu

+Fren özellikli cruise control

+Ambiyans aydınlatma

-Aşırı yakıt tüketimi (35 km*h ort hız 11.5 lt/100km yakıt tüketimi  )

-Düşük hızlarda arabanın karakterine göre fazla gövde salınımı

-Devasa boyutuna rağmen berbat arka diz mesafesi (bazı C segmenti araçlardan bile kötü )

-Çok kazıkçı yetkili servislere sahip olması

-Comfort sürüş modunun gerekenden biraz daha cansız olması

-Farların adaptif olmaması

-CİC (küçük ekran) bilgisayar sistemi

-Bilgisayar sisteminin flac parça çalamaması

-Bluetooth ile yalnıza konuşma yapılabilmesi, müzik dinlenilememesi

-Müziklerde albüm kapağı göstermemesi

-Apple Car Play - Android Auto desteğinin bulunmaması

-Koltuklarda bel ayarı bulunmaması

-Sağ koltukta hafıza bulunmaması

-Arka koltuklarda ve direksiyonda ısıtma olmaması (özellikle direksiyonda)

-Kronik yan kapı derisi soyulma sorunu

-Görece düşük tork (250 nm)

-Otomatik uzun far bulunmaması

-Sellektör kolunun çalışma yolunun uzun olması

-Ön cam rezistansı bulunmaması

-Dizel gibi geç motorun geç ısınması

-Arka koltukların katlanmaması

-Otomatik bagaj bulunmaması

-Sesli komut sistemi bulunmaması

-Anahtarsız giriş bulunmaması

-Ambiyans aydınlatmanın sadece iki renk olması

F10 bence otombil endüstrisi için çok önemli bir otomobil, bir çok açıdan referans alınması gereken bir otomobil ama genel olarak hep şöyle bir intiba bırakıyor. Altın oran neredeyse tutturulacakmış ama bir şey eksik, aynı çok güzel pişirilen bir yemekte tuzun eksik olması gibi bir durum bu. Sürüşten başlamak istiyorum. Aslında otomıobild genel olarak hitap ettiği kullanıcı kitlesine çok odaklanılmış, aile babası, iş adamı veya bir plaza çalışanı olup aynı zamanda yırtık olan, otomobillerden haz alan kitleye hitap ettiği kesin ancak dediğim gibi bir eksiklik var. Direksiyon EPAS olmasına rağmen gayet hisli, deneyimlediğim en net direksiyon, turu kısa ve hızlı, şasi oldukça rijit, pedallar net ve hızlı, şanzıman fena sayılmaz, motor da fena değil ama bir şey eksik ve bu tat kaçırıyor. F10'u sürerken Fiesta'da olduğu gibi kulağınızıa gaipten "gazla, gazla" telkinleri gelmiyor ama aynı zamanda Avensis'teki gibi yavaş, yumuşak ve konforlu bir yolcuğun tadını çıkarasınız da gelmiyor, bir şey eksik. O şey de bence süspansiyon sistemi, öncelikle süspansiyon sisteminin karakterinden bahsetmek istiyorum. Bu süspansiyonlar çift etkili olmalı. Düşük hızlarda seyrederken gövde hareketi fazla ancak süratiniz arttıkça gövde hareketleri neredeyse yok oluyor hatta viraja girdiğinizde sanki araba virajın tersi istikamette yatmıyor da aynı bir uçağın havada dönmesi gibi viraj istikametinde yatıyor gibi hissettiriyor. Sertliği ise yumuşak olmamakla beraber tstlı sert. "İyi işte kullanıcı kitlesine ne uygun ise onu koymuşlar" diyebilirsiniz, evet kağıt üzerinde öyle olsa da iş icraya gelince değişiyor. Bence süspansiyonlar daha sert seçilmeliydi. Çünkü bu araba yumuşak ve konforu yüksek bir araba değil. O düşük hızdaki gövde hareketleri de olmamalı bence. Şasi zaten mükemmel, detaya girmeye ihtiyaç duymuyorum. Şanzımana gelirsek. ZF8 kullanıyor. Hemen herkes ZF8'in en iyi otomatik şanzımanlardan birisi hatta en iyisi olduğunu düşünür, evet hızlı, sağlam, kararsız kalmayan, gaz pedalından doğal bir şekilde kontrol edebileceğiniz bir şanzıman ama beni çok mutlu edemiyor çünkü tork konvertörlü oluşu tüm tadı kaçırıyor. Tork konvertörü, az yada çok bir füç çalarak sürüşün direktliğini öldürüyor. Şuanki manuel şanzımanlı bir arabanın debriyajının sürekli kaçırması gibi bir direktsizlik etkisi oluşturuyor. Bu üzücü, keşke çift kavrama olsaydı. Motor bilindik bir motor N20B16. 2.0 blok olması sebebiyle büyük potansiyel taşıyan bir motor. 170 beygir az olmasa da yeterli değil, ayrıca muadillerinden de yavaş. Stok halde performansı ancak 1.6 dizel üniteler kadar. İyi bir yazılım şart. Keşke daha yüksek sıkıştırna oranlarına, daha düşük devirde daha yüksek torka sahip olsaydı. Yakıt tüketimi fazla, benzinli işte, ocak söndürür. Konfor, sert karakterli bir araba ama pahalı hissiystlı süspansiyonları Sebebiyle o sertlik sizi rahatsız etmiyor ama gelip de şöyle konforlu, böyle konforlu diyenlere de riayet etmemenizi öneririm. Malzeme kalitesi genel olaral oldukça iyi, göz önünde olmayan yerlerdeki malzeme bile gayet iyi, işçilik de iyi ancak o ön göğüsteki plastik trim hiç yakışmıyor. Görüntü olarak değil, kalite ve işçilik olarak çok kötü. Bir 3 serisindeki, Passat B8'deki, Talisman'daki örnekleri çok daha kaliteli ve daha iyi hissettiriyor kesinlikle, malzemeler içerisinde tek sırıtan nokta bu. Gel gelelim Modernline F10'lara has bir problem var. Kapılardaki ve direksiyondaki nappa deri artık ne sebepten bilmiyorum kesinlikle soyuluyor ve yapısı bozuluyor, serviste değişiyor deniyor artık bilemiyorum ama Modernline'ların hepsi böyle. Aracın koltuk döşemeleri Nappa, oldukça kaliteli. Ön cam hızı hissettirmiyor. Ses sisteminde ben stok olanı F10'da dinlemedim hiç, ama F15 X5'te deneyimlemiştim, berbattı. Deneyimlediğim F10'da Harman Kardon var, top tier olmasa da çok iyi bir ses sistemi özellikle Hi-Res Audio bir parça dinlerseniz artık standart ses sistemli araç almazsınız hayat boyunca. Farlar Bi-Xenon, uzun ve kısa hüzmenin aydınlatması, doygunluğu, menzili ve çizgisi gayet iyi ancak eksi olarak adaptif değil ve uzun far asistanı da yok.

2016 Opel Astra J 1.6 CDTI (110) Design Manuel 110 bg

+Yüksek performanslı motor

+Yüksek tork

+İyi hızlanma hissiyatı

+İyi yol tutuş

+İyi süspansiyon konforu

+Sert, gövde salınımı düşük süspansiyonlar

+İyi yalıtım

+Güzel gösterge paneli

+Fena olmayan sürüş keyfi

+Fena olmayan malzemeler

+İyi işçilik

+Trim sesi bulunmaması

+Güzel direksiyon derisi

+Yüksek performanslı halojen farlar (gördüğün en iyi halojenler)

+Lok vites geçişleri

+Tok hissiyat

+Çok geniş diz mesafesi (f10'dan çok daha iyi )

-Kırmızı iç aydınlatma

-Bagajın dışarıdan açılamaması

-Yüksek sürüş pozisyonu

-Berbat, döşemeye kadar yapışan fren pedalı

-Hissiz elektrikli direksiyon

-Sert plastikler

-Gürültülü motor

-Ses sisteminin flac çalmaması

Astra J güzel bir araba, işin güzel tarafı Ford'lar gibi yalnızca takıntılı kullanıcı kitlesine değil, daha genele hitap ediyorlar. 110 beygirlik dizel ünite kesinlikle 110 beygir gibi gitmiyor, çok daha iyi hissettiriyor ve gidiyor. Manuel vitesin geçiş hissi çok güzel, lok! Çok kaliteli malzemelere sahip değil, örneğin bir Golf'teki malzeme kalitesini bulamazsınız, daha sert malzemeler bulunmasına rağmen işçilik çok iyi, malzemeler de esasında kalitesiz sayılmaz yalnızca sertler. Trim sesi ise kesinlikle yok. Yol tutuşu çok iyi bir araç ancak dinamik sürüş keyfini Ford'lar gibi bütünsel olarak karşıladığını söylemek çok doğru olmaz çünkü direksiyon tamamen ölü, tamamen hissiz. Frenleri güçlü ama pedal hissi kötü, pedal hemen tabana yapılıyor, çok hafif. Sert hamurlu koltuklara sahip ama rahatsız edici değil, sürüş pozisyonu ise maalesef yüksek kalıyor. Farlar halojen olmasına rağmen çok iyi, bugüne dek deneyimlediğim en iyi halojen farlara sahip, bu araca sahip olan birisi Led veya Xenon'a kesinlikle ihtiyaç duymayacaktır. Konforu sert süspansiyonlara rağmen oldukça güzel, tam anlamıyla şöyle bir hissiyat hakim, sanki arabada sert süspansiyonların üzerinde yumuşak ikinci bir süspansiyon sistemi var. Tabi bu duruma 55 - 60 yanak lastikler de sebep oluyor olabilir ama ben konforunu beğendim. Hızı pek göstermeyen bir araba. Ses sistemi rezalet. Yalıtım da gayet iyi.

2016 Opel Astra J 1.6 Edition Plus Manuel 115 bg

+Atmosferiğe göre fena olmayan motor performansı

+İyi yol tutuş

+İyi süspansiyon konforu

+Sert, gövde salınımı düşük süspansiyonlar

+İyi yalıtım

+Güzel gösterge paneli

+Fena olmayan sürüş keyfi

+Fena olmayan malzemeler

+İyi işçilik

+Fena olmayan malzemeler

+Trim sesi bulunmaması

+Güzel direksiyon derisi

+Yüksek performanslı halojen farlar

+Lok vites geçişleri

+Tok hissiyat

+Çok geniş diz mesafesi

+Çok iyi ses sistemi

+Düşük donanım seviyesine rağmen tatminkar donanım

-Kırmızı iç aydınlatma

-Bagajın dışarıdan açılmaması

-Sert plastikler

-Yüksek yakıt tüketimi

-LPG'ye tam da uyumlu olmayan motor

-Arka kapılarda hoparlör bulunmaması

-USB girişi bulunmaması

-6.vites bulunmaması

Dizel Astra'dan farklı olarak motor atmosferik olsa da bence muadillerine göre performansı gayet iyi, vites oranları uzun. Boş donanım olmasına rağmen gayet iyi seviyede donanım mevcut bence. Ses sistemi en boş paket olmasına rağmen önlerde yalnızca 2xMidrange + 2x Tweeter ile çok iyi, öyle ki bugüne deneyimlediğim markasız en iyi ses sistemi buydu. Dizel'deki ise rezalet. Yalıtım da gayet iyi.

2007 Ford Mondeo Mk3 2.0 TDCI Ghia Manuel 130 bg

+Yüksek motor performansı

+Yüksek tork

+Mükemmel sürüş keyfi

+Mükemmel yol tutuş

+Sert, spor karakterli süspansiyonlar

+Yüksek donanım

+Mükemmel ses sistemi (Sony)

+Kaliteli malzemeler

+İyi işçilik

+Ön cam rezistansı

+Tadında orta-alçak dürüş pozisyonu

+Performansı yüksek xenon farlar

+Rüzgar sesi yalıtımı

+Net, hissiyatlı direksiyon

+Net pedallar, hızlı gaz tepkisi

+Kaliteli iç deri parçalar

+Fren özellikli cruise control

+Fasılası iyi otomatik silecekler

-Teybin 1-3-5-R viteslerinde vites topuzu ile çakışması

-Xenon farların bi-xenon olmaması

-D segmentine yakışmayan yol sesi yalıtımı

-USB girişi bulunmaması

-Gürültülü motor

-Biraz küçük aynalar

Mondeo, gerçek anlamda tutkulu bir otomobil. Ömür boyu binilecek bir otomobil. Mk3 Mondeo, Puma dizel motor ile geliyor. Puma, Ford'un ticari modeller için ürettiği dizel motor. Yani PSA ortaklığında üretilen, Mk4 kasa ile kullanılmaya başlayan, 2019'da 190 bg'lik EcoBlue motorlar çıkana dek kullanılan DV10 motor bu kasada kullanılmıyor. Amiyane tabirle Transit motoru kullanılıyor :evillol

Motor da haliyle çok gürültülü, tabi Mondeo'nun da o dönemler pek iyi yalıtıma sahip bir araba olmadığını da es geçmemek lazım. Bu arabanın en temel üstünlüğü sürüş dinamiklerinde. Hisli direksiyon, rijit şasi, yüksek limitler ve keyifli dinamik sürüş. Motor da 6 ileri uzun oranlı şanzımanla birleştiğinde yüksek torklu bir uzun yol otomobili ortaya çıkıyor. Gerçekten bugün dek uzun yola çıkmayı en sevdiğim araba Mondeo oldu. İyi koltuklar, güçlü motor, uzun şanzıman, mükemmel ses sistemi, alçak sürüş pozisyonu. İnsan daha ne ister :) Donanım olarak da makyajla beraber oldukça zengin donanımlarla sunulmaya başladı Mondeo. Xenon farlar, rezistanslı ön cam, elektrikli sürücü koltuğu, otomatik far ve silecekler. Sony ses sistemi.

Ses sistemine özel olarak değinmek istiyorum çünkü bugüne dek deneyimlediğim en iyi ses sistemi bu arabadaydı. Mk5 kasadaki Sony bile bu kasadakinin tadını veremedi. Bugüne dek dinlediğim en uyum içerisindeki, sesleri en doğru veren ses sistemi bu araçtaydı.

Kısaca Mk3, bende Mondeo tutkusunu başlatan kasadır. Eğerbir gün boşa harcayabileceğim çok param olursa, şayet temizine de bulabilirsem (ki imkansız) kesinlikle alıp mezara götürmek isteyeceğim bir araba belki de tek araba. Üzücü olan ise piyasasının yavaşlışından kaynaklanan düşük fiyatları Mondeo Mk3'ün ayak takımının eline düşmesine sebep oldu. Bu sebeple günümüzde diri bir Mk3 Mondep bulma şansınız, Milli Piyango'dan büyük ikramiye kazanmakla hemen hemen eş değerdir. Özellikle dokunmaktik ekran takmak için Sony'nin deck ünitesinin sökülüp atılması bile bu arabaya ne kadar değer verilmediğinin açık göstergesi.

2016 Ford Mondeo Mk5 2.0 TDCI Titanium Powershift 180 bg (1.6 TDCI Titanium Manuel 115 bg)

+Yüksek motor performansı (2.0)

+Yüksek Tork

+Yüksek sürüş keyfi

+Çok net hisli direksiyon

+Net pedalallar, hızlı gaz tepkisi

+Hızlı çift kavrama şanzıman (2.0)

+Tork vectoring

+Mükemmel ses sistemi (Sony)

+Üst düzey yol ve rüzgar sesi yalıtımı

+Yüksek donanım (2.0)

+Kaliteli malzemeler

+İyi işçilik

+İyi yalıtım

+Mükemmel masajlı, soğutmalı Nappa deri koltuklar (2.0) (abartmıyorum hayatımda deneyimlediğim en iyi koltuklardı)

+Ön cam rezistansı (2.0)

+Orta-alçak sürüş pozisyonu

+Adaptif led farlar (2.0)

+Kaliteli iç deri parçalar

+Fren özellikli cruise control

+Hayalet ekran

+Büyük multimedya ekranı

+Ağır kapılar (Kurşun gibi, kalite algısını çok yükseltiyor)

+Çok güzel hissiyatlı yumuşacık direksiyon derisi

+Otomatik uzun far özelliği

+Ambiyans aydınlatma bilmem kaç renk  (deneyimleyemedim maalesef)

+İklimlendirmenin hem ekrandan hem de fiziksel düğmelerle kontrol edilebilmesi

-Tam tatminkar olmayan motor performansı (1.6)

-Koltukların elektrikli ayarı bulunmaması (1.6)

-Performansı iyi olsa da segmentine yakışmayan şekilde halojen far bulunması (1.6)

-Ses sisteminin flac parça çalmaması (Sync2, Sync3'te denemedim, Sync3'lü Focus'ta çalıyordu)

-Ekranın dokunmatiğin hassas olmaması (Sync2)

-Ekranın çok parmak izi tutması (Sync2)

-Yüksek motor gürültüsü (2.0)

-Ağır kapılar (Çocuklar ve yaşlılar zorlanabilir)

-Otomatik bagaj bulunmaması

-Direksiyon derisinin kolay soyulması

Mk5 Mondeo, bugüne dek sahip olmak isteyip olmadığıma en üzüldüğüm araba. Kısa özet: F10'un ikmaesi :evillol

Mk5, F10'a bugüne dek gördüğüm en yakın araba. Yalıtım çok iyi hatta motor sesi hariç yalıtım F10'dan daha iyi. Dinamik sürüş, kaliteli malzemeler, iyi ses sistemi.

Direksiyon da EPAS'lar arasında F10 ile beraber favorim. Net ve hisli. Dizel üniteler deneyimlediklerim PSA üretimi DV6 (1.6), DV10 (2.0) ünitelerdi. Öncelikle 2.0 üniteden bahsetmek istiyorum. Aslında yabancı bir motor değil, daha öbce Mondeo'da 140 ve 163 beygirlik versiyonları kullanılmıştı, Mk5 kasada ise 180 beygirlik tek turbo ve 210 beygirlik versiyonları kullanıldı. Benim bindiğim 180 beygirlik 450 nm torklu olan versiyonu. Uzun bir deneyim yaşayamadım ama çok kuvvetli bir motoru vardı, Powershift kararlı çalışıyor. Araçta opsiyonel koltuklar mevcuttu, Nappa deri, delikli, ısıtmalı, soğutmalı, masajlı. Açık ara bugüne dek deneyimlediğim en iyi koltuklardı. Masaj fonksiyonu benzer örnekler gibi ileri geriden ibaret değil, kuyruk sokumundan omuzlara dek detaylı bir masaj programı mevcuttu. 1.6 dizel ünitede ise işler o kadar iyi değil. Motor yeterli tatmin hissini oluşturamıyor. DV6 motor rakiplerine kıyasla performansı düşük bir motor, bir 1.6 TDI performansı maalesef yok.

2017 Renault Talisman 1.6 dCI (160) EDC Icon

+Mükemmel iç tasarım

+Hissiyatı ve malzeme kalitesi mükemmel ön göğüs ve kapılar

+Çok geniş arka diz mesafesi

+Ahşap hissiyatını ahşaptan daha iyi veren plastik kaplama 

+Üst düzey donanım

+Hayalet ekran

+Dokunmatik hissiyatı güzel ekran

+Mükemmel ambiyans aydınlatma

+Mükemmel görünüşe sahip soğutmalı deri koltuklar

+Alçak sürüş pozisyonu

+Yüksek motor performansı

+Hızlı şanzıman

+İyi yol tutuş

+Adaptif led farlar + kenar aydınlatması (ancak led farların aydınlatması berbat)

+Çok şık enmiyet kemer tokaları

+Gövde salınımı olmaması

+Net pedallar, hızlı gaz tepkisi

+Net direksiyon

-Koltuklarda kötü deri kalitesi (BMW'nin sensateci gibi)

-Kalkışta kararsız, ayarsız şanzıman

-Berbat led far aydınlatması

-Multimedya arayüzünün tam bir bilmese olması

-Multimedyanın GUI arayüzünün yani grafiklerinin 1990'lardan fırlaması, estetik barındırmaması

-İklimlendirmenin ekrandan kontrol edilmesi

-Kötü yol ve motor sesi yalıtımı

-Sertlik (sertlik derken asıl sorun arabanın sert olması değil, bu sertlik dan dun sertliği, yani bir Mondeo'daki, Fiesta'daki, Astra'daki, 5'teki o tatlı sertlik, zevkli sertlik yok, dan dun yoran bir sertlik var)

-Berbat ses sistemi (Arkamys)

-Renault'çu arkadaşlar kızmasın ama teneke hissiyatı, gerçekten bir olgunlaşmamışlık hissiyatı var arabada maalesef

-Biraz fazla kalın direksiyon simidi

-Hissiz direksiyon

2016 VW Passat 1.6 TDI DSG Highline

+Çok şık iç tasarım

+Hayalet ekran

+Multimedya ekranının kaltiesi, dokunmatik hissiyatı

+İyi motor performansı (5.20i ile kıyaslarsam eksiklik hissetmedim, yani BMW'de çok yakan motor yerine bu motoru tercih edebilirim)

+Hızlı şanzıman

+Net pedallar, hızlı gaz tepkisi

+Net direksiyon

+İyi donanım

+Aydınlatması iyi led farlar

+İş görür ses sistemi

-Hissizoğlu hissiz direksiyon (Hayatımda kullandığım en berbat direksiyondu, Avensis'in direksiyonu dahi daha hisliydi)

-Kötü motor sesi yalıtımı

-Dan dun sertlik hissiyatı (Talisman'daki gibi)

-Sert süspansiyonlara rağmen kötü yol tutuş yüksek gövde salınımı

-Trim sesleri

2020 Fiat EGEA 1.4 Easy LPG+Benzin (Sedan)

Artıları

+Benim aldığım zamanda alabildiğim fiyata göre en yeni araç buydu

+Tasarımı güzel, göreceli bir kavram olsa da egeanın tasarımına laf yapacak kişi sayısı çok azdır özellikle helefi olan linea albeanın yanında resmen çağ atlamış duruyor

+4 Cam otomatik

+Aşırı yumuşak direksiyon ve debriyaj

+Benim için en önemli artısı olan lastik sensörü, biliyorum abs beyninden okuyor fakat lastiğime çivi battığını bunun sayesinde görüp hemen anında müdahale ile kurtardım lastiğimi

+Motoru aşırı sessiz

+Geniş bagaj ve iç mekan

Eskileri

-En büyük eksik olarak aracın devir aralıklarını görüyorum, 77 km/h ile 2000d/d oranı benim için aşırı yetersiz geliyor, 5 ileri olsa kabul edilebilir fakat 6 ileri oldugundan 90 km/h ile 2000d/d oranını görmeyi isterdim.

-Yol tutuşu araç yüksek olduğundan ve 195/65 r15 ebatındaki jant lastik kombinasyonundan ötürü sınıf standartlarının altında, araç kaymaya başladığında direksiyon da tüy gibi oluyor acemisi olduğunuzda kaza bile yapılabilir

-Urban ve daha üst paketlerdeki göğsün easyde olmaması insanı kötü hissettiriyor, tofaşlardaki yüksek torpito alcak torpito misali.

(motor performansına değinmemişsin diyecek olursa, evet performansı düşük ama araç uçuyorum kaçıyorum iddiasında bulundurmuyor 127nm tork ile anca bu kadar olurdu yağ eksiltme durumu da evet var ama yüksek durumlarda değil.)

2013 Volkswagen JETTA 1.6 TDİ Comfortline DSG

Artıları

+Gayet ağır duruyor duruşu aşırı hoş

+Bagajı aşırı geniş

+Yol tutuş olarak aşırı tatminkar focus kullanmadım ama sınıfında Fluence,Megane ve Egea kullandım hepsinden iyiydi

+Performansı gayet tatminkar 113 km/h ile 2000d/d ile ilerliyor uzun yolda bu sayede aşırı derecede az yakıyor 3.9 lt tüketim görmüşlüğüm var

+Yarı deri kumaş koltukları arka kol dayaması özellikle sahip olduğum dışı siyah içi bej kombinasyonuyla makam aracı hissiyatı alıyorum

+Bagaj ve iç hacmi de yeterli seviyede genişlikte

Eksileri

-DSG her ne kadar güzel şanzıman olsa da 150.000km de kavrama ve volant değiştirdim vurma yapıyordu ve 200.000de de mekatronik elveda diyip beni yokuş aşağı yolda vitessiz bıraktı ve duracak yer de yoktu 3 km civarı o halde araç yokuş aşağı ayağım frende gidip beni korkutmuştu ama şans diyelim

-1.6 Tdi motor her ne kadar tatminkar olsa da 199 km/h de girilen limit insanı sıkıyor 201-202 ile kendini yırta yırta bi civicin focusun vs yanından geçmesi üzücü :D

Harici bir eksikini ben yaşamadım 2013 220xxxde olmasına rağmen ne trim sesi alıyorum ne başka şey alıyorum iki aracımı da aşırı derecede seviyorum.

Dacia Sandero 1.5 Dci Ambiance 2011

Artıları

+Stepway model olmasa bile yüksek olması sebebiyle suv hissiyatı

+Klimasının olması

+Tatlı sevimli bir tasarımının olması

+Nispeten yeterli bir bagajının olması

+1.5Dci motorun harika olması, 70 beygir olmasına rağmen 2020 1.4 egeadan çok daha atik hissettirmesi.

Eksileri

-Aracı kullanan varsa lütfen yanlış anlamasın egeaya geçene kadar 1 yıl çok severek kullandım fakat at arabasının bir level üstü bir araçtı hiçbir donanım yoktu ne abs ne esp ne tcs hiçbir şey yoktu

-Benim aracım biraz yıpranık bir araç olduğu için motoruyla ilgili sorunlar yaşadım topladım ama ben 150.000de almıştım 150.000de bi aracın böyle dağılması kafamı karıştırmıştı bu motorla ilgili ama belki de kmsi düşürülmüş bir araç almıştım ne ekspere soktum ne ustaya gösterdim 2020 yılı içinde 10-12.000tl para harcadım anca topladım ama bunda alt takım motor jant lastik hepsi dahildi.