HELAK EDİLEN KAVİMLER HK. SORULARIMA MANTIKLI CEVAP VERENE YEMEK ISMARLAYACAĞIM

Başlık pek doğru olmayabilir ama demek istediğim şuydu :

--- Dine inanan kişilerin hep dediği bir laf var 'Öbür tarafta ilahi adalet tecelli edecek' diye.. Bu lafı genelde kötü niyetli insanlara söylerler.

Bizler de sorarız 'Allah'ınız neden yaşarken değil de ölünce ilahi adaletini uyguluyor ?' diye.

Cevap olarak da 'Allah dünya yaşamına müdahale etmez, yaşantılara karışmaz' derler.

Peki tekrar soruyorum....

'Madem Allah müdahale etmiyor dünya hayatına da neden Nuh, Ad, Semud, Lut, Nemrut gibi kavimleri helak etti ?

Bu helak edilen kavimlerin yaptığı taşkınlıklar şimdiki yapılan taşkınlıklardan çok daha mı fazlaydı ?

Yani o zamanlar tecavüz, cinayet, kul hakkı vardı ve Allah helak etti de şu an bu günahlar işlenmiyor mu da helak edilmiyoruz ? (Covid falan demeyin)

Bu sorularıma MANTIKLI bir cevap verirseniz İSLAM gerçek dindir diyeceğim. Ama gerçekten insanın mantığına uyan cevap verilsin. Ayrıca istediği yemeği ısmarlayacağım.

edit : dinci kelimesi dine inanan kişiler olarak değiştirildi.

yemek çeki olarak mı verirsin yoksa eft mi yaparsın?

Dinci nası bi tabir ? Dinine bağlı olanlara dinci diyorsunuz.Müslüman dediğin zaten dinine bağlı olur.Değilse yoldan sapmıştır Allah imanını artırsın denir.Bizim ismimiz Müslümandır başka ismimiz yok.

Neyse konuya dönersek Allah müdahale etmez diye bir şey yok fakat sınavda olduğumuz gerçeği de var.Sınanmasak zaten bırak kötülüğe müdahale etmeyi kötülük diye bir şeyin varolmasına izin vermezdi.

Bakara Suresi 155.Ayet: Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.

Enam Suresinde her şey açıkça yazıyor.Önce peygamber gönderiyor fakat dinlemiyorlar.Sonra üzerlerine azap gönderiyor.Yine de tövbe edip doğru yola dönmüyorlar.Ondan sonra onlara bir sürü nimet veriyor ve ansızın başlarına azap çöküyor.

Enam Suresi 42.Ayet: Andolsun, senden önce birtakım ümmetlere de peygamberler gönderdik. (Peygamberlerini dinlemediler.) Sonunda, yalvarsınlar da tövbe etsinler diye onları şiddetli yoksulluk ve darlıklarla yakaladık.

Enam Suresi 43.Ayet: Hiç olmazsa onlara azabımız geldiği zaman yakarıp tövbe etselerdi ya.. Fakat (onu yapmadılar) kalpleri katılaştı. Şeytan da yapmakta olduklarını zaten onlara süslü göstermişti.

Enam Suresi 44.Ayet: Derken onlar kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, (önce) üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Sonra kendilerine verilenle sevinip şımardıkları sırada, onları ansızın yakaladık da bir anda tüm ümitlerini kaybedip yıkıldılar.

Enam Suresi 45.Ayet: Böylece zulmeden o toplumun kökü kesildi. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.

Âl-i İmrân Suresi 178. Ayet: İnkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz, onlara ancak günahları artsın diye mühlet veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

3 farklı durum var.

1.Kimi Müslümanların başına da musibet gelir.Bu sınav için olabileceği gibi ceza için de olabilir.

2.Bazı kavimler anlatıldığı gibi helak olmuştur.

3.Günahlarını iyice artırmaları için bırakılmış olanlar da vardır.

SONUÇ: Allah müdahale ediyor orası kesin.Peki müdahale etmediklerinin açıklaması nedir ? Ayetlerde görüldüğü üzere Allah peygamberler göndererek, azap ederek uyarıyor.Allahın kullarına verdiği mühlet dolunca da helak oluyorlar.Fakat bazılarına bir şey olmuyor.Onun açıklaması da Al-i İmran Suresinde.Şu an zevk ve sefa içinde olmaları onların hayırlarına değil.Yine Enam suresinde bahsedildiği gibi zevk ve sefa deryasında yüzen niceleri ansızın helak olmuştur.Günümüzden örnek verirsek bu abd,israile vs niye bir şey olmuyor ? Acaba şu an Enam Suresindeki kavmin şımarıp,sevindiği zamanları mı yaşıyorlar ? Veya Al-i İmran Suresinde dendiği gibi günahları iyice artsın diye mi bekleniyor ? Tabi bir de İslamdan iyice uzaklamış ümmet var.Biz doğru yolda olmadığımız için Allah bize yardım etmiyor.Belki günahlarımız ve doğru yoldan sapmamız sebebiyle bu canavarların zulmüne maruz kalıyoruz.Birçok şey var kısacası.Her şeyin kesinkes sebebini bilmek mümkün değil.Bir sorunun birden fazla cevabı olabiliyor.

Allah eskiden yardım ediyormuş Müslüman olmayan yerleri helak ediyormuşda şimdi neden Abdyi helak etmiyor en güçlü ülkeler arasında keza Çin de aynı şekilde noldu ne değişti  

[Bu mesaj üye isteğiyle silinmiştir.]

Ne yapmış olurlarsa olsun öyle mi ! Haşaa kendini Allahla mukayese ediyorsun.İnsanın bir zayıflığı da nedir bilir misin ? Duygularına yenik düşüp yapılması gerekeni yapacak iradeye sahip olmamasıdır.Allah sonsuz merhametli değildir.Sonsuz merhametli olsaydı kimse cehenneme gitmezdi.Dolayısıyla adalet sağlanmazdı.Haşaa kendini Allahla kıyaslıyorsun ama öyle bir güç ve iradeye sahip değilsin.Sınırlı bir akılla sınırsız bir gücün görüsüne sahip olamazsın.

Arkadaş ben zaten inanmıyorum. İnanan kişilere soruyorum. Onlar helak oldu diyor. Ben değil. Ellerinde sadece insan tarafından yazılmış bir kitap var bir de rivayetler o kadar. Adamlar bunlara inanıyor.

Hala mantıklı bir cevap gelmedi. Sürekli kuran'dan ayet yazıyorlar. Ben zaten kuran'a inanmıyorum.

H-l-k (هلك) kavramı, Arapçada kendini perişan etmek, bela ve musibetlerle karşılaşmak, varken yok olmak, işe yaramaz hale gelmek gibi anlamlara gelmektedir. Bu anlamda helak kavramının, sorulan soruda kast edilenin aksine “tüm kavmin yok edilişi” değil, Allah tarafından sınırı aşan insanların başlarına gelen tüm cezalandırma biçimlerini içine aldığını ifade ederiz.

“Ne kadar ülke varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk etmiş veya onlara çetin bir şekilde azaba uğratmış olacağız. Bu, kitapta yazılıdır.” (İsra / 58)

“Biz öncekileri helak ettik, sonrakileri onların peşine takacağız. İşte biz mücrimlere böyle yaparız.” (Murselat/19-17-18)

“De ki: Allah size üstünüzden veya ayaklarınızın altından bir azap göndermeye; ya da sizi muhalif gruplara ayırıp birbirinize güçlerinizin acısını tattırmaya kādirdir. Bak, anlasınlar diye âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz!” (En’am / 65)

“Ben, Rabbimden, benim ümmetimi helâk etmemesini istedim. Rabbim benim bu duamı kabul buyurdu. Dedi ki: ‘Onların helâki kendi aralarında olacaktır. Günah işledikleri zaman ben onları birbirine düşürecek ve vurduracağım.’ Ben bunun da kalkmasını diledim; ama Rabbim bunu kaldırmadı.” (bk. Müslim, Fiten, 20)

“İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.” (Rum / 41)

Nitekim bazı müfessirler, “helakın birbirini yok etme” yönü olarak ikinci dünya savaşını örnek vermiştir. 

“Yapay helak” denilebilecek savaş ve anlaşmazlıklar gibi olumsuzlukların yanında “doğal helak”ın da tam olarak bittiği iddia edilemez. Depremler, kasırgalar, fırtınalar, yanardağ patlamaları gibi doğal afetlerin tabii anlamda devam edişi de, bir kısım ilahi ceza olma yönü taşıyabilirler. Fakat yukarıda hadiste kast edilen, bunların “tüm ümmeti kapsayacak bir helak olmayışı”dır.

Peki, eski ümmetlerde olduğu gibi inkarcı ve zalim olan kavimler neden bir anda ortadan kaldırılmıyor?

Bunun birinci sebebi, kavimlere kapsayıcı ve sistemli bir davetin halen gitmemiş olması, bu konuda müslümanların ihmal ve çalışma eksikliği olabilir. Her ne kadar dünya üzerinde birçok bölge İslam’dan haberdar olsalar da, ciddi anlamda bilgi kirliliği olduğu ve hakikatin üzeri örtüldüğü gerçeği inkâr edilmemelidir.

Nitekim Allah şöyle buyurmuştur:

ذَ‌ٰلِكَ أَن لَّمْ يَكُن رَّبُّكَ مُهْلِكَ الْقُرَىٰ بِظُلْمٍ وَأَهْلُهَا غَافِلُونَ

“Bu da demektir ki, halkı habersizken, Rabbin haksızlıkla ülkeleri helâk etmemektedir.” (En’am / 131)

وَمَا أَهْلَكْنَا مِن قَرْيَةٍ إِلَّا لَهَا مُنذِرُونَ

“Kaldı ki biz, hiçbir toplumu önceden uyarmadan yok etmemişizdir.” (Şura / 208)

Şöyle ki, toplu bir şekilde helak olan kavimlere bakıldığında, peygamberlerinden açık deliller görmelerine rağmen ona eziyet etmeleri; öldürmeye kalkmaları, ya da onu ülkelerinden kovmaları olduğunu görürüz.

Örnek olarak Hud Peygamberin gönderildiği Ad kavmi, bağlar bahçeler içinde yaşayan putperest bir kavimdi. Hud peygamberin davetlerine kulak tıkamış, üstelik onu yalancılık ve akıl hastası olmakla suçlamışlardı.

Yine denizin yarılması sonucu boğularak helak edilen Firavun ve ordusu, bu helaktan önce açıkça Hz. Musa’nın daveti ve birden fazla mucizelerine şahit olmuşlardı. Buna rağmen yanlışta diretmiş ve zulme devam etmişlerdi.

Lut kavminin helakı da cinsel sapkınlıkları ile ilişkilidir. Nitekim Lut Peygamberin tüm uyarılarına rağmen kendisine tabii olmayan ve fuhşiyata devam eden bu kavim, en son Lut peygamberin erkek insan kılığında gelen meleklerine de cinsel saldırıda bulunmaya kalkmalarının ardından helak olmuşlardır.

Üçüncü muhtemel sebep ise: Her kavimde ıslah ehlinin, Allah’a hakkıyla kulluk edenlerin bulunuşudur. Allah bu kimselerin hatrı, ibadetleri ve tövbeleri adına kavimlere bir azap göndermez:

وَمَا كَانَ اللّٰهُ لِيُعَذِّبَهُمْ وَاَنْتَ ف۪يهِمْۜ وَمَا كَانَ اللّٰهُ مُعَذِّبَهُمْ وَهُمْ يَسْتَغْفِرُونَ

“Sen içlerinde oldukça Allah onlara azap etmez, tövbe edip dururken de Allah onlara yine azap etmeyecektir.” (Enfal / 33)

وَمَا كَانَ رَبُّكَ لِيُهْلِكَ الْقُرٰى بِظُلْمٍ وَاَهْلُهَا مُصْلِحُونَ

Halkı ıslah edici olduğu halde Rabbin haksız yere memleketleri helâk etmez. ( Hud / 117)

Dördüncü muhtemel sebep ise: Allah’ın azabı ertelediğini ifade eden yasasıdır, yani sünnetullah’tır.

Şöyle ki dünya hayatının bizzatihi amacı, cezaların burada görülmesi değil; bilakis insanlara burada özgür irade alanı sunup onların iyi veya kötü olacağının sınanışıdır. Bu sebeple kötülüklerin tümüne olan azap burada gelmeyeceği gibi, iyiliklerin tümü de dünyada iken ödüllendirilmez. Bu da dünyanın bir imtihan alanı olmasının tabii bir sonucudur. Sözgelimi tüm amellerin karşılıkları burada verilse; insanların neredeyse Allah hakkında şüphesi kalmaz ve imtihan ile ahiret mefhumu anlamını yitirir olurdu.

Nitekim Allah şöyle buyurur:

وَلا تَحْسَبَنَّ اللَّهَ غَافِلا عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأبْصَارُ

“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim / 42)

 وَلَوْ يُؤَاخِذُ الله الناس بِمَا كَسَبُواْ مَا تَرَكَ على ظَهْرِهَا مِن دَآبَّةٍ 

“Şayet Allah insanları yapıp ettikleri yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerin üstünde tek bir canlı bırakmazdı; fakat onlara belirlenmiş bir vadeye kadar mühlet veriyor. Vadeleri dolduğunda ise (herkes anlayacaktır ki) Allah kullarını hakkıyla görüp bilmektedir.” (Fatır / 45)

Yine diğer ayetlerde; Allah’ın, imtihan gereği olarak kullarının yapıp ettikleri konusunda sabırla beklemekte olduğu ifade edilir:

وَلَوْلا كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِنْ رَبِّكَ لَكَانَ لِزَامًا وَأَجَلٌ مُسَمًّى

“Rabbin tarafından daha önce söylenmiş bir hüküm ve belirlenmiş bir süre olmasaydı, onlar da hemen cezalandırılırlardı.” (Taha / 129)

وَلَوْلا كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِنْ رَبِّكَ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْ وَإِنَّهُمْ لَفِي شَكٍّ مِنْهُ مُرِيبٍ

“Eğer daha önce Rabbinin bir sözü geçmemiş olsaydı, elbette aralarında hüküm verilirdi. Ve onlar onun hakkında derin bir şüphe içindedir.” (Hud / 110)

Sonuç olarak:

Aslolan amellerin ahirette karşılık göreceğidir; bununla beraber Allah; tarihin kimi seyirlerinde dünya hayatına belirli müdahalelerde bulunmaktadır.

Helak, yani ilahi cezalar çeşitli türlerde kıyamete kadar devam etmekle birlikte; eski ümmetlerde olan biçimine dair şekiller değiştirmiş olmaktadır. Hz. Muhammed’in risaletinden sonra Peygamberin duası üzerine toplu helak kalkmakla birlikte, insanların kendi kazandıklarından ötürü farklı musibetler dünyada var olmaya devam etmiştir.

Allah’ın iradesini, helak veya azap emrini ve kararlarını en iyi yine kendisi bilmektedir; bizler kullar olarak ancak bize bildirilen çerçevede çıkarımlarda bulunabiliriz.

Biz müslümanlara düşen, zulümleri gücümüz yettiğince ellerimizle düzeltmeye çalışmak, hem bedensel hem de ruhsal, hem bireysel hem de toplumsal anlamda ıslah peşinde olmaktır.

Bu yazı alıntıdır: http://survey-smiles.com/

Kısaca benim yorumum:

1. Helak ille sandığın gibi olmuyor, toplu olması gerekmiyor. Part part da olabiliyor.

2.Allah kimi cezayı ahirete bırakıyor kimini şimdi veriyor.

3.Kavimler eskisi gibi değil. Yani Lut kavmi gibi komple bütün kavim çıkıp "biz komple cinsellik yapacağız biz peygamberi inkar ediyoruz" demiyor. Her kavmin içinde her çeşit insan var. Türkiye müslüman ülke diyorsun ama ateisti deisti vs var. Hollanda da bile müslümanı namaz kılanı var.

4.Helakın çeşitli yönleri var. Misal 2. dünya savaşı bir helak. Yada afetler birer helak. Özellikle müslümanların birbirlerini kırması onların günahlarından dolayı birer helak.

5.Helakı engelleyen etmenler var: iyiliği emreden ve kötülükten sakındıranlar var.

[Bu mesaj üye isteğiyle silinmiştir.]

Bu yazıyı daha önce okudum. Cıkss... Verilen kaynağa inanmıyorum zaten.

Ayrıca helak o kavmi ortadan kaldırmak gibidir. Savaşlar vs insan eliyle olmuştur. Helak olmasını geç allah'ın müdahalesii

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Fîl-suresi/6189/1-5-ayet-tefsiri

Mesela burada Allah direk olarak insanlara müdahale ediyor değil mi ?

Ben Tanrı'yım.

Eskiden bir yaratan olduğu reddedilmiyordu. Eskiden şirk vardı putlar vardı insanlar onlara tapıyorlardı. Onlara gerçek yaratanın Allah olduğu peygamberlerce aktarılıyordu. Bu yüzden birçok mucizeler onlara gösterildi.

Fakat şimdi insanlar bir yaratanın da olmadığını düşünüyor. Bu zamanda bu tarz bir mucize olsa zaten imtihan diye bir şey olmaz direkt gördüğünü tasdik olur.

Belki bu yüzdendir.

Yada belkide bu korona gibi bir olay eskiden yaşanmış olsa "Allah bir hastalık gönderdi ve insanlar öldü" şeklinde anlatılacaktı. Sonuç olarak sistemi kuran Allah olduğu için içerisindeki ödül-ceza mekanizmalarının sonucu da ona çıkar. Yani çok yemenin cezasını şişmanlık olarak veren de sistemi kurandır. Aynı şekilde savaşların ve iç savaşların oluşmasını sağlayacak dinamikleri yaratan olduğu için bu da onun helakından sayılır. Yani sonuç ben inanıyorum ve her şeyin Allah'tan olduğunu kabul ediyorum.

O zaman senin mantıkla bakarsak sınavın bir anlamı kalmadı.Yaptıklarının bir karşılığı olmazsa sınava gerek kalmazdı.Herkes cennetlik olurdu.Allah adildir.Emin ol Allah herkese yeterince süre veriyor.Herifler şu evrene bakıp trilyonlarca kez tesadüf sonucu meydana geldiğini göz göre göre savunuyorlar.Allahın verdiği aklı ziyan ediyorlar.Onca nimetine ihanet ediyorlar.Haşaa karşılaştırmak gibi olmasın ama herkes dostundan,eşinden sadakat bekliyor değil mi ? Allah da aynı mantıkla bizden sadakat bekliyor.Küçükken bunu çok idrak edemiyordum ama sonradan anladım.Sınanmadan birinin ne olduğunu anlayamazsın.İhanet edersen bedelini de ödersin.Bu konudaki ilk mesajımdaki ayetleri okursan Allahın bizim doğru yola yönelmemiz için defalarca ve defalarca kez uyarılarda bulunduğunu görürsün.O bizim cennete gitmemizi istiyor ama insanoğlu inat ediyor.Haşaa Allahın amacı herkesi yakmak olsaydı hiçbir günahımızı affetmez ve bize uyarılarda bulunmazdı.Ahaa günah işledin yürü cehenneme derdi.Bize süre veriyor ki doğru yolu bulalım..

Sana şahsi tavsiyem Allaha yakınlaşman.Allahın varlığını kabul ediyorsan ondan yardım iste.Ben bunları bunları anlayamıyorum bana yol göster de.Samimice ararsan Allah yardım eder.Tüm bu şüphelerin onu tanımamaktan,ona güvenmemekten kaynaklanıyor.Ona yakınlaş.Sabırla yardım iste.Sana öyle şeyler deneyimletir öyle bilgiler verir ki kalbin mutmain olur.