Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi simplycity -- 29 Ocak 2014; 18:48:18 > |
Hızlı 
Bildirim
Haksız Kazanç ve Lisanssız Yazılım Kullanma Hastalığı (YENİ VİDEO EKLENDİ)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü, 
1 Mobil
1 Mobil
Giriş
Mesaj
-
-
Hak nedir? Nereden gelir? Neye hakkımızın olup neye olmadığını kim belirler? Bir değeri elde etmek için çok çalışmak veya çok para vermek onu hakettiğimizi mi gösterir?quote:
Orijinalden alıntı: simplycity
Arkadaşlar tamamiyle şahsi görüşlerimdir. Katılabilirsiniz, katılmayabilirsiniz. Seviyeli bir biçimde birbirimizi incitmeden tartışalım diye bu bölüme açtım bu konuyu
Ekleme: 17 şubat 2012 tarihli konferansımdan bu konuyla ilgili videonun birinci ve ikinci bölümü de aşağıda
-
quote:
Orijinalden alıntı: PHaLaNX.
Hak nedir? Nereden gelir? Neye hakkımızın olup neye olmadığını kim belirler? Bir değeri elde etmek için çok çalışmak veya çok para vermek onu hakettiğimizi mi gösterir?
Güzel sorular. Bu bahsettiğiniz kavramların tamamı hukuk kurallarıyla kayıt altına alınmış. Fakat videoda da belirtildiği üzere tanımlar yapılırken yanlış temele oturtulduğu için çok da bir anlam ifade etmiyor.
Hakkınız olanı alamadığınızı düşündüğünüz bir dünyada başkalarının hakkına göz dikmeye başlıyorsunuz maalesef. Sistemde çok sayıda problem var. Ben sadece bir yönüne dikkat çekmeye çalıştım. Hasılı bu hamur daha çok su götürür. Seviyeli bir şekilde tartışalım derim. Saygılar. -
buna bir de fimleri eklemeliyiz. Adamların milyon dolarla çektiği filmleri internetten bir kaç linkle üstelik HD kalitesinde izleme imkanı var. -
quote:
Orijinalden alıntı: Michael Wittmann
buna bir de fimleri eklemeliyiz. Adamların milyon dolarla çektiği filmleri internetten bir kaç linkle üstelik HD kalitesinde izleme imkanı var.
Videoda ona da değinmiştim zaten. Aslında neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Ama maalesef bunu kimse dillendirmiyor. -
kitap hariç diğer bütün sektörlerdekiler çok para kazanıyor, biz ise üç kuruş kazanmak için bir tarafımızı yırtıyoruz.Biz emek vermiyor muyuz, bizim emeğimize saygı nerede?Asgari ücret 700 lira, bu parayla tek başına bile yaşayamazsın, 500 lira kira ve aidat versen, 200 lirayla bir ay nasıl yaşayacaksın.Sinemaya gidip 15 tl nasıl vereceksin, asgari ücret alan adam film izlemesin mi, bilgisayar oyunu oynamasın mı, müzik dinlemesin mi,
film,müzik ve bilgisayar firmaları çok zengin, şarkıcılar ve oyuncular da çok zengin, vatandaşın 3 kuruşuna da göz dikmesinler. -
quote:
Orijinalden alıntı: kendinibil
quote:
Orijinalden alıntı: Michael Wittmann
buna bir de fimleri eklemeliyiz. Adamların milyon dolarla çektiği filmleri internetten bir kaç linkle üstelik HD kalitesinde izleme imkanı var.
Videoda ona da değinmiştim zaten. Aslında neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Ama maalesef bunu kimse dillendirmiyor.
dostum videonun tamamını izlemedim...
sen yazılımcı veya bu sektörden ekmek yiyen birisin sanırım...Ama olaya bir de "tüketici" açısından bakmak lazım. insanları tahrik ediyorlar..
Yani şöyle extrem bir örnek vermek gerekirse durum şu...
Bir erkek düşün.(internet kullanıcısı) Dini kaygıları ya da aşırı ahlaklı vicdanlı falan. Bu adama tanımadığı ama çok seksi bir kadın (HD kalitesinde film) geliyor ve beraber olmak istediğini (Film indirme siteleri) söylüyor. Eğer bu adam cinsel açıdan sağlıklı ise (Evinde internet sınırsız ise) o kadını yüzde 99 red etmeyecektir.(Yani filmi)
yani burada tahrik var. Ben evde film izlediğimde çoğu zaman vicdanım sızlıyor ama be kardeşim zangır zungur reklamları yapılarak "HD kalitesinde film, tek link film gibi) film sitelerine neden izin veriliyor? Madem durum ciddi.kapatın şu siteleri..
İndirmeyi geçtim artık online HD film izliyorsun...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Michael Wittmann -- 30 Ocak 2012; 11:23:27 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Michael Wittmann
quote:
Orijinalden alıntı: kendinibil
quote:
Orijinalden alıntı: Michael Wittmann
buna bir de fimleri eklemeliyiz. Adamların milyon dolarla çektiği filmleri internetten bir kaç linkle üstelik HD kalitesinde izleme imkanı var.
Videoda ona da değinmiştim zaten. Aslında neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Ama maalesef bunu kimse dillendirmiyor.
dostum videonun tamamını izlemedim...
sen yazılımcı veya bu sektörden ekmek yiyen birisin sanırım...Ama olaya bir de "tüketici" açısından bakmak lazım. insanları tahrik ediyorlar..
Yani şöyle extrem bir örnek vermek gerekirse durum şu...
Bir erkek düşün.(internet kullanıcısı) Dini kaygıları ya da aşırı ahlaklı vicdanlı falan. Bu adama tanımadığı ama çok seksi bir kadın (HD kalitesinde film) geliyor ve beraber olmak istediğini (Film indirme siteleri) söylüyor. Eğer bu adam cinsel açıdan sağlıklı ise (Evinde internet sınırsız ise) o kadını yüzde 99 red etmeyecektir.(Yani filmi)
yani burada tahrik var. Ben evde film izlediğimde çoğu zaman vicdanım sızlıyor ama be kardeşim zangır zungur reklamları yapılarak "HD kalitesinde film, tek link film gibi) film sitelerine neden izin veriliyor? Madem durum ciddi.kapatın şu siteleri..
İndirmeyi geçtim artık online HD film izliyorsun...
Üstad ben yazılımcı değilim, bir kamu kurumunda bilgi işlem yöneticisiyim. Aslına bakarsan ben de tüketiciyim. İtiraz eden arkadaşları çok iyi anlıyorum. Ben de aynı dertten muzdaribim. Daha önce kullandığımız kaçak program, film ve müzik cd'lerini çöpe atmamıza rağmen daha sonra dayanamayıp yine aldık. Dediğiniz gibi toplumda bu konuda oluşmuş bir kabul ve art niyetli firmalardan yoğun tahrik var. Fakat tahrik olması suçu ortadan kaldırmaz belki hafifletici sebep sayılır. Hiç eğip bükmeye gerek yok. Birilerinin bize haksızlık yapıp hakkımız olan ücreti vermemesi bizim de başkalarına haksızlık yapmamızı ve onların emeğini, hakkını çalmamızı mazur gösteremez.
-
Herhangi bir insanın emeği benim için o insanın aldığı nefes kadar değerlidir. Ama asla gidip bir yazılıma para vermem, daha doğrusu vermeme imkanım varsa vermem. Bunun nedenini size çok basit bir örnekle açıklayayım;
Şu anda AIDS virüsüne karşı kullanılabilen bir ilaç mevcut ve bu ilaç nedeniyle ilaç firmaları Güney Afrika Cumhuriyeti'ni dava etmiş durumda. Nedenine gelince, fiyatı onbinlerce dolar olan bu ilacı Güney Afrika halkının alması mümkün değil ve Güney Afrika Cumhuriyeti de bu duruma karşı bir yasa çıkardı. Bu yasaya göre, AIDS ile mücadelede kullanılacak ilaçların ucuz taklitlerinin ülkeye girişi serbest bırakıldı ve on binlerce dolarlık ilaçların neredeyse aynısını Afrika halkı birkaç yüz dolara temin etme imkanına sahip oldu. Bu uygulama başlamadan bir yıl önce Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yaklaşık 3 milyon insan AIDS'ten dolayı hayatını kaybetti.
Konu şu ki, insanların hayatında ne kadar önemli bir buluş yaparsanız, yaptığınız bu buluşa o kadar büyük rant ekleme imkanına sahip oluyorsunuz ve hayatınızda hiç görmeyeceğiniz ve ölümünü de asla öğrenip vicdan sorgulaması yapmayacağınız bir durumdaysanız, maliyeti 100 dolar bile olmayan ilacı onbinlerce dolara satarken rahat olur, hatta birilerini bu nedenle mahkemeye bile verebilirsiniz.
Bir başka örnek olarak MR (Manyetik Rezonans Makinesi) gösterilebilir. Bundan yaklaşık 10 sene öncesine kadar bu makineler ya Alman ya da Amerikan malı oluyordu ve fiyatları da 3-4 milyon dolardan başlıyordu. Daha sonra piyasaya Çin dahil olunca aynı firmalar, aynı makineleri yarı fiyatına vermeye başladı. Bir nev'i "Dinsizin hakkından imansız geldi." ve bu durum halkın işine yaradı.
Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama zaten telif haklarının çiğnenmesinden asıl şikayetçi olanlar müzisyenler ya da mucitler değil, belirli bir ücret ödeyip o lisansa konu olan ürünü üreten firmalardır. Bu firmalar sadece tüketiciyi değil, aynı zamanda asıl üreticiyi de sömürmektedirler ve aslında dünyayı da patent sahipleri yönetmektedir.
Burada paylaştığım yorum aşırı derecede genelleme içermektedir ve her firmanın ya da her lisans sahibinin aynı olmadığını da belirtmem gerekir. O yüzden de, aramızdaki lisans sahibi arkadaşlar (eğer varsa) söylediğim sistemin çarkları arasında ezilmemişlerse, kendilerini kastetmediğimi bilmelidirler.
Saygılar...
-
Bu olayı engellemenin internet ortamında ne kadar mantıksız olduğunu zaten SOPA/PIPA gösterdi.GOOGLE dahi logosunun üstüne siyah bant çekerek tepkisini gösterdi.İnternet denilen şeyin doğasında engelleme yok.Bu ortama ayak basıp da birisinin hakkını ucundan da olsa gasp etmemenizin imkanı yok beyler bayanlar.O yüzden bunu bilerekten üretin/dağıtın..
Bu konunun yoğunlaştığı kısımda şu var.Eğer yazılımdan para kazanıyorsan lisanslısını alacaksın!Ya da gerçekten sevdiğin sana çok kullanışlı gelen bazı yazılımları satın alma etiğini geliştireceksin.Ülkemizde %80 üstü korsan var ve bilgisayar oyunlarında %99.İnsanlar alışmış napsınlar.
Ülkelere göre korsan yazılım:
http://www.nationmaster.com/graph/cri_sof_pir_rat-crime-software-piracy-rate
Amerika en alt sırada ama bunun nedeninin gelir seviyesi olmadığını listeyi biraz incelerseniz anlayabilirsiniz.
-
quote:
Orijinalden alıntı: webbie
Herhangi bir insanın emeği benim için o insanın aldığı nefes kadar değerlidir. Ama asla gidip bir yazılıma para vermem, daha doğrusu vermeme imkanım varsa vermem. Bunun nedenini size çok basit bir örnekle açıklayayım;
Şu anda AIDS virüsüne karşı kullanılabilen bir ilaç mevcut ve bu ilaç nedeniyle ilaç firmaları Güney Afrika Cumhuriyeti'ni dava etmiş durumda. Nedenine gelince, fiyatı onbinlerce dolar olan bu ilacı Güney Afrika halkının alması mümkün değil ve Güney Afrika Cumhuriyeti de bu duruma karşı bir yasa çıkardı. Bu yasaya göre, AIDS ile mücadelede kullanılacak ilaçların ucuz taklitlerinin ülkeye girişi serbest bırakıldı ve on binlerce dolarlık ilaçların neredeyse aynısını Afrika halkı birkaç yüz dolara temin etme imkanına sahip oldu. Bu uygulama başlamadan bir yıl önce Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yaklaşık 3 milyon insan AIDS'ten dolayı hayatını kaybetti.
Konu şu ki, insanların hayatında ne kadar önemli bir buluş yaparsanız, yaptığınız bu buluşa o kadar büyük rant ekleme imkanına sahip oluyorsunuz ve hayatınızda hiç görmeyeceğiniz ve ölümünü de asla öğrenip vicdan sorgulaması yapmayacağınız bir durumdaysanız, maliyeti 100 dolar bile olmayan ilacı onbinlerce dolara satarken rahat olur, hatta birilerini bu nedenle mahkemeye bile verebilirsiniz.
Bir başka örnek olarak MR (Manyetik Rezonans Makinesi) gösterilebilir. Bundan yaklaşık 10 sene öncesine kadar bu makineler ya Alman ya da Amerikan malı oluyordu ve fiyatları da 3-4 milyon dolardan başlıyordu. Daha sonra piyasaya Çin dahil olunca aynı firmalar, aynı makineleri yarı fiyatına vermeye başladı. Bir nev'i "Dinsizin hakkından imansız geldi." ve bu durum halkın işine yaradı.
Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama zaten telif haklarının çiğnenmesinden asıl şikayetçi olanlar müzisyenler ya da mucitler değil, belirli bir ücret ödeyip o lisansa konu olan ürünü üreten firmalardır. Bu firmalar sadece tüketiciyi değil, aynı zamanda asıl üreticiyi de sömürmektedirler ve aslında dünyayı da patent sahipleri yönetmektedir.
Burada paylaştığım yorum aşırı derecede genelleme içermektedir ve her firmanın ya da her lisans sahibinin aynı olmadığını da belirtmem gerekir. O yüzden de, aramızdaki lisans sahibi arkadaşlar (eğer varsa) söylediğim sistemin çarkları arasında ezilmemişlerse, kendilerini kastetmediğimi bilmelidirler.
Saygılar...
Güzel bir açılım getirdiniz teşekkür ediyorum. Benim burada asıl kaygım ürün ya da hizmetin asıl üreticisinin uğradığı mağduriyettir. Sistemin işleyişi itibariyle üreticiyi de tüketiciyi de mağdur eden firmalar varsa bunlara da elbet tepki verilmelidir. Yani umarım asıl kaygımı doğru anlatabiliyorumdur. Koşulsuz olarak bir tarafı savunuyor değilim. Sadece ortada bir hak varsa bu hakka hakkını vermek gerektiği kanaatindeyim. Sevdiğim bir yazarın deyimiyle telifler telef olmasın.
-
"Para, en kolay şekilde diğer insanların bilgisizliğinden kazanılır."
Bu sözün en basit anlatımı şudur; Bilgisayarı bozulan bir insan, daha doğrusu bilgisayarında ufak bir yazılım problemi olan ama bu durumun bu kadar basit olduğunun farkında olmayan bir insan, format işlemi için 40-50 TL gibi aslında yüksek oranda rant içeren bir ücrete razı olur. Bir sektörde para kazanmak bu kadar kolay ise, o sektörde hem rekabet artar, hem de hile artar.
Yazılım konusu ise, başta da dediğim gibi çoğunlukla yaratıcısına değil büyük sermaye gruplarına yarayan ve neredeyse hiçbir üretim olmadan, tamamına yakını gelir olarak kaydedilen bir yapıya sahiptir. Böyle bir durumda ise, hem kapitalizmi protesto eden birçok kişi ya da grup hem de bu işten alternatif yollarla gelir elde etmek isteyen insanlar ortaya çıkmaktadır. Sonuç ise, firmalar yine çok büyük gelir elde edebilmekte ama elde etme imkanına sahip oldukları gelirin çok aşağısında bir gelir elde etmektedirler.
Kapitalist düzen içerisinde, hangi sektöre bakarsanız bakın, hangi ülkeye giderseniz gidin, eğer kolay yoldan para kazanma imkanı varsa, o sektörde mutlaka ama mutlaka ya mafya vardır, ya da alternatif ve yasadışı üretim teknikleri gelişir ve insanlara hizmet eder. Yazılım sektöründeki sıkıntının bir kaynağı da budur aslında; yapılan iş ve karşılığında elde edilen gelir anlamsız bir yapıdadır ve eğer yaptığınız iş tüm insanlara hitap ediyorsa, elde edeceğiniz gelir, yaptığınız işe göre çok yüksek olacaktır.
Neyse, konuyu daha fazla dağıtmayayım.
-
Bunun adı hırsızlıktır kimse aksini iddia edip kendini kandırmasın.
Ortada bir ticari ürün var ya parayı verip satın alırsın yada bir yolunu bulup çalarsın. -
Kim ister lisanssız yazılım kullanmayı ? Ama gelir seviyesini ve vergileri düşünürsek oldukça normal. -
Bir yazılıma ihtiyacınız var, fakat yazılım ortada yok. Bir yazılımcıyla anlaştınız, yazılımı geliştirdi ve size sattı. Yazılımcıya programı yazarak oluşturduğu değer karşılığında ödeme yaptınız. Başka biri geldi ve yazılımcıdan aynı programı, aynı veya daha düşük bir fiyata satın aldı.
1. Bu ikinci kişinin yaptığı ödeme neyin karşılığıdır? Yapılan tek işlem bilginin bir yerden bir yere kopyalanması, yani pratik olarak hiçbir değer oluşturacak iş yapılmadığı halde yazılımcı neden tekrar para kazandı?
2. İkinci kişi programı yazılımcıdan değil de sizden kopyalayarak alsa yazılımcı, programı kendi satmış olsa bilgiyi kopyalamadan başka bir iş yapmayacağını bildiği halde zarara uğradığını iddia edebilir mi? -
quote:
Orijinalden alıntı: Firesworn
Kim ister lisanssız yazılım kullanmayı ? Ama gelir seviyesini ve vergileri düşünürsek oldukça normal.
Gelir seviyesi düşük insanlar gidip bir mağazadan lcd televizyon çalmıyorlar ama ne hikmetse aynı gerekçeyle internetten hiçbir bedel ödemeksizin hd film, müzik, program vs. gibi (ç)alabiliyor. Ayrıca şu var ki bu ürün ve hizmetler zorunlu ihtiyaç maddeleri olmadığı için yani yaşamsal bir öneme haiz olmadıklarından dolayı sizin belirttiğiniz şekilde bir bahanenin arkasına gizlenerek yapmanın savunulacak bir tarafı maalesef yok... -
Türkiye'de benim bildiğim en çok oynanan oyun Pro Evolution Soccer;
Yurtdışı fiyatı: 55 lira
Bizdeki fiyat: 90 lira
(Oyun çıkalı bayağı oldu sanırım, o yüzden 90'dır)
Kesinlikle korsanı savunmuyorum ama ülkemizde fahiş fiyatlardan satılıyor. -
quote:
Orijinalden alıntı: kendinibil
quote:
Orijinalden alıntı: Firesworn
Kim ister lisanssız yazılım kullanmayı ? Ama gelir seviyesini ve vergileri düşünürsek oldukça normal.
Gelir seviyesi düşük insanlar gidip bir mağazadan lcd televizyon çalmıyorlar ama ne hikmetse aynı gerekçeyle internetten hiçbir bedel ödemeksizin hd film, müzik, program vs. gibi (ç)alabiliyor. Ayrıca şu var ki bu ürün ve hizmetler zorunlu ihtiyaç maddeleri olmadığı için yani yaşamsal bir öneme haiz olmadıklarından dolayı sizin belirttiğiniz şekilde bir bahanenin arkasına gizlenerek yapmanın savunulacak bir tarafı maalesef yok...
Elbette o elsidi tivi alanların sığınacağı bir yer kesinlikle yok. Ancak şuda var televizyonu bir defa alıyorsunuz ancak dizi film müzik vs.vs.'de her birine ayrı para vermek zorundasınız.
-
quote:
Orijinalden alıntı: kendinibil
quote:
Orijinalden alıntı: Firesworn
Kim ister lisanssız yazılım kullanmayı ? Ama gelir seviyesini ve vergileri düşünürsek oldukça normal.
Gelir seviyesi düşük insanlar gidip bir mağazadan lcd televizyon çalmıyorlar ama ne hikmetse aynı gerekçeyle internetten hiçbir bedel ödemeksizin hd film, müzik, program vs. gibi (ç)alabiliyor. Ayrıca şu var ki bu ürün ve hizmetler zorunlu ihtiyaç maddeleri olmadığı için yani yaşamsal bir öneme haiz olmadıklarından dolayı sizin belirttiğiniz şekilde bir bahanenin arkasına gizlenerek yapmanın savunulacak bir tarafı maalesef yok...
örneğiniz mantıksız...o LCD'nin ücretsiz kopya versiyonu vardı da biz mi almadık? Yukarıda iğrenç de olsa bir örnek verdim. BUrada tahrik var. Önümüzde sunuluyor. Ya ücretsiz alın ya da para verip alın deniyor. Biz de çoğu zaman "niye para verelim? borcum harcım bilmem neyim var" diyerek ücretsiz olanı seçiyoruz.
-
Bu konu çok tartışılır. Kısaca özetlemek gerekirse;
Yapılan doğru değil, ama tek suç yapanda da değil.
Benzer içerikler
- soyadının kökenini bul
- havas ilmi nedir
- padişahlar zina mı yapıyordu
- hz musa'nın asası nerede
- tanrıça isimleri
- telepatik ne demek
- çoklu evren teorisi
- meridyenlerin özellikleri
- güneşin rengi nedir
- distopya nedir örnek
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
