Canlı Yayın
Apple, yılın ürünlerini tanıtmaya hazırlanıyor. iPhone 17 serisi, AirPods'lar, yeni nesi işlemci, Apple TV, AirTag ve dahası...
Şimdi Ara

Günlük dilde sık kullanılan İngilizce Cümle Kalıpları ve Kelimeler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
22
Cevap
23
Favori
64.901
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar bu başlık altında günlük dilde sık karşılaşılan ingilizce cümle kalıplarını anlamlarıyla birlikte paylaşabiliriz. Sizlerin de katılımıyla yeni ve güzel kalıplar öğreniriz diye umuyorum. Birkaç kalıp ekliyorum, hatalı olanlar varsa düzeltelim, sizlerin eklediklerini de ilk mesaja eklicem sürekli.

    I'm starting


    In my opinion ----- Bana göre, bence
    I don't care ----- Umrumda değil
    Anyway ----- Hr neyse
    What's up? ------ Ne var ne yok?
    What's the matter? ----- Problem ne?
    God bless you! ------ Çok yaşa!
    I guess ----- Sanırım
    I see ------ Anladım, anlıyorum
    I think ----- Bence
    I mean ----- Yani, demek istediğim
    It doesn’t matter ----- Önemli değil, bir önemi yok
    I’m back ----- Döndüm, geri geldim
    That’s it -----Hepsi bu!

    Dont pull my leg ----- Dalga geçme
    God forbids it ----- Allah korusun
    I would rather ----- Tercih etmek
    Wake you up? ----- Uyandırdım mı?
    Don't worry ----- Endişelenme
    Thanks to me ----- Benim sayemde
    In other words ----- Diğer bir ifadeyle
    By the way ----- Bu arada

    Be right back ----- Hemen geri döneceğim
    I'm on my way ----- Yoldayım



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi V_lkan -- 16 Temmuz 2010; 14:55:21 >







  • Be right Back - Hemen geri döneceğim
    I am on my way - Yoldayım

    ...
  • Benimde not aldigim cumle kaliplari var, belki yardimi olur.

    agree - ayni fikirde olmak
    responsibility - sorumluluk - i'm taking your responsiblity
    bold - cesur
    sure! - tabi ki! kesinlikle!
    as - gibi
    dormitory - yurt
    argiculture - ziraat
    rough - kabataslak
    also - ayrica, birde
    awake - uyanik
    ash - kul
    arrest - tutuklamak
    wasted - bosa gecirmek (zaman) carcur etmek ..
    whole - butun, komple
    consolation - teselli - I tried to give you consolation
    consume - tuketmek
    first of all - oncelikle
    can you say it again ? - tekrar soyleyebilir misin ?
    dare - curret
    how dare you ?- bu ne curret ?
    how is it going - nasil gidiyor ?
    how you doing ? - naber (new york aksani)
    how is going your night ? - gecen nasil geciyor
    jealous - kiskanmak ..
    Like I Said - soyledigim gibi ..
    based on a true story - gercek bir hikayeden alintidir
    shy - utangac - she was so shy
    embarrass - utandim
    honestly - durust olmak gerekirse ..
    to be honest - durust olmak gerekirse ..
    sense of humor - mizah anlayisi - she has a great sense of humor
    wolf paw - kurt pencesi - paw - pence
    tempting - bastan cikarici, cezbedici
    apology - ozur
    abandon - terketmek - you can't abandon him
    smell - koku smells - kokuyor
    *worried - endişeli, kaygili
    increase - artış
    what are you up to - ne yapmak istiyorsun
    compared - karsilastirmak / maybe compared to turkey - belki turkiyeyle karsilastirildiginda
    interview - roportaj/gorusme
    protect me - koru beni
    fragrance - parfum
    Justice - adalet
    Whisper - fisilti, fisildamak.
    probably - muhtemelen - probably not the same guy.
    I guess >> sanırım
    I see >> 'anladım, anlıyorum' anlamında
    I think >> bence
    I mean >> yani, demek istediğim
    In my opinion >> bana göre, bence
    I don't care >> umurumda değil
    I don't mind >> farketmez, bana uyar
    It doesn’t matter >> önemli değil, bir önemi yok
    I’m back >> döndüm, geri geldim
    I got it >> buldum! yaptım! ettim! vs. gibi
    That’s it >> hepsi bu!
    actually >> sahiden, gerçekten, aslında
    almost >> hemen hemen, neredeyse / I almost forgot! - neredeyse unutuyordum!
    perhaps >> muhtemelen, belki
    probably >> muhtemelen
    unfortunately >> maalesef, ne yazık ki
    fortunately >> neyse ki, neredeyse, iyi ki, Allahtan
    also >> -de, -da, ayrıca
    certainly >> tabi, elbette
    recently >> son günlerde
    currently >> şu an

    Kolay gelsin.

    Degistirme/ekleme :

    Simdi baktimda yarisi kelimeymis =) olsun.

    Aklima gelen bazi cumle kaliplari daha,

    pull yourself together - toparla kendini / kendine gel
    keep in touch - baglari koparmayalim seklinde / ayrilirken soylenir
    take care - kendine iyi bak
    It is up to you - sen bilirsin / sana kalmis
    enjoy your meal - afiyet olsun
    can you feel it - bunu hissedebiliyor musun ? / hissedebiliyor musun ?
    i'm loving it - iste bunu seviyorum (mc donald's kullanir bol bol)

    Simdilik bu kadar ..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guildt50 -- 14 Temmuz 2010; 6:27:38 >




  • I find lack of faith disturbing - inanç eksikliğini rahatsız edici buluyorum
  • It's worth it ----- Ona değer
    You deserve it ----- Onu hakediyorsun
  • We did it : Başardık.

    Bununla idare edin.

    I'm only joking.

    Yakın zamanda ilginç projelerle döneceğim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Razer -- 16 Temmuz 2010; 16:13:10 >
  • Look after ----- Göz kulak olmak
    Look for ----- Aramak
    Look forward to ----- Dört gözle beklemek
    Would you mind ----- Sakıncası yoksa



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi V_lkan -- 16 Temmuz 2010; 16:43:56 >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Bu konu ile alakalı öncelerden açılmış bir konu var.Yer imlerimde yerini almıştır ara sıra bakarım.Sizlere de yardımı olacağına eminim

    http://forum.donanimhaber.com/m_37310655/tm.htm
  • that is to say ------> yani, demek istediğim
  • konu on numara accayip işime yaradı daha fazla eklersek super olur yada bilgi kaynağı linklersek
  • debra morgan:

    -"fuckers."
  • Totally worth it - Buna kesinlikle değdi
    What are you talking about - Ne hakkında konuşuyosun
    That's why i..... (diye bir cümle devam ediyor örnek olarak : That's why i hate multiplayer game , tarzında bir cümle olabilir. ) Bu yüzden....
    Even - Bile,hatta


    Don't push yourself so much ! - Kendini fazla zorlama
    Fellow - Sınıf arkadaşı (Sınıf arkadaşı olarak "classmate" de olur ama bu daha samimi olarak.)
    So,what's the point? - Konu nedir?

    Dessert ve desert kelimeleri.

    Dessert : Tatlı demek. (telaffuz : disört)
    Desert : Çöl. (desırt)

    I desire it ! - Bunu arzuladım.

    Ve şu sözlüğü öneriyorum :http://tureng.com/

    Purpose - Amaç



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Artizt -- 4 Ağustos 2012; 19:16:36 >




  • Oldukça faydalı bir konu.

    Hold my hand': Elimi tut'.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • put on weight kilo almak
  • gerçekten işe yaradı teşekkürler :)
  • asap (as soon as possible) mümkün olan en kısa sürede
  • devam lütfen
  • *hold on-bekle
    * turn around-arkani don
    *take a leap of faith-kabugunu kirmak (ancak bundan emin degilim)
    *he sold you out-sizi satti,arkadas satma manasinda
    *passed away-öldü
    *will you go there on your own-tek basina mi gideceksin



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ReeTMiC -- 18 Temmuz 2013; 4:33:15 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • *strictly speaking=açık konuşmak gerekirse
    *sniff out=hissetmek
    *so what?=ne farkeder ki



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ReeTMiC -- 19 Temmuz 2013; 0:26:18 >
  • konu çok güzel de, ilgi görmemiş..

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.