Şimdi Ara

***Kalıplaşmış İngilizce Cümleler (YENİ KALIPLAR EKLENDİ- GÜNCEL)***

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
437
Cevap
383
Favori
180.384
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
77 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj


  • KONU TEKRARDAN GÜNCEL ARKADAŞLAR.EN SON EKLENEN KALIPLAR KIRMIZI RENKLİ OLANLARDIR.

    Bildiğiniz gibi kalıplaşmış ingilizce cümle grupları var.Yabancı Dizi & Filmlerde sık sık karşılaşırız.Sizlerden istediğim aklınıza gelen Kalıplaşmış İngilizce Cümlelerini yazmanız.


    Aşağıdaki Örnekler Gibi :


    What the hell are you doing : Moda mod karsiligi "ne cehennem yapiyorsun" olan, akici olarak cevirmek gerekirse "yine ne isler ceviriyorsun" olan, amerikalilarin sik kullandigi ingilizce kufurumsu, hakaretimsi söz.
    Are you kidding me : Bir çok ecnebi filminde duyulmakta olup genellikle "benimle dalga mı geçiyorsun ?" şeklinde türkçemize çevrilir.
    Come on : Hadi Ama
    Give up : Pes etmek

    Sizden Gelenler


    A
    (AFK) : Away from Keyboard : Bi süre bilgisayarın başında değilim.
    After you : Önden buyur
    Are u high? : Kafan mi iyi/güzel?
    Are you sure ? : Eminmisin
    Are you kidding me : Bir çok ecnebi filminde duyulmakta olup genellikle "benimle dalga mı geçiyorsun ?" şeklinde türkçemize çevrilir.
    Are you okay? : Sen iyi misin?
    As always.. / As ever : Her zamanki gibi
    As far as I know : Bildiğim kadarıyla
    As you wish : Sen nasıl istersen / Sen bilirsin
    As you like: Sen nasıl istersen/sen istedin.
    As soon as possible : En kısa zamanda, mümkün olan en kısa zamanda
    Anybody can do this : Bunu kim olsa yapabilir.
    All due respect : Saygısızlık etmek istemem ama
    All over the world : Bütün dünya
    All the way : Her türlü ya da Sonuna kadar
    At the moment : Şu anda

    B
    Beat it : Kaybol
    Beats me : Hic anlamam, bilmiyorum, fikrim yok
    Between the devil and deep blue sea : İki ucu b*klu değnek, aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık, iki arada bir derede
    Be my guest : önden buyur ya da nasıl istersen gibi
    Be gone with you : Çek git
    Be off with you : Yürü git
    Because of .......... . / ........... nedeniyle. (Mesela Because of Christmas --> Yılbaşı nedeniyle.)
    Blew my mind : Tam çevrilmiyor ama deli oldum çıldırdım gibi çevrilebilir, bir şeyi çok beğendiğinizde yada sizi çok şaşırtan birşey olduğunda kullanılır
    Buckle up : Emniyet kemerini tak
    Brb : Be right back : Hemen döneceğim
    Bring it on : Elinden geleni ardına koyma (filmlerde çok kullanılır, mesela kavgaya başlamadan önce karşıdakini kızdırmak için söylenir :)
    By the way : Bu Arada- Aklıma gelmişken

    C
    Cheer up : Neşelen.
    Come and get it : Gel ve al
    Come on : Hadi Ama
    Come up with : Herhangi bisey hakkinda dusunmek, cozum bulmak
    Couldnt have been better : Daha iyi olamazdı (E.G "How are you?, Couldn't be better")
    Cool Story Bro : Hımm, Bende yedim. - Güzel Hikaye :D

    D
    Damn it : Kahretsin
    Damn son : Kullanim senaryolari cok farkli cumlede heyecan katip "hadi be oglum" , "vay anasini adamim" gibi kullanildigi gibi "sarcasm" ironi anlaminda + "facepalm" hareketi ilede kullanilabilir.
    Don't fok with me - benime txşşxk - benimle uğraşma
    Don't blame me for your mistakes : Hatalarından dolayı beni suçlama manasında.
    Don't let me down. : Beni utandırma.
    Don't push your luck : Şansını zorlama
    Do me a favor : Bana bir iyilik yap.
    Down with ..... : Kahrolsun ....
    Duck Of : Defol Git
    Drop your weapons : Silahlarınızı bırakın

    E
    Easy boy : sakin ol evlat
    Easy peasy lemon squeezy : Bir şeyi kolayca halletmek, çocuk oyuncağı
    Enjoy yourself : Eğlenmene bak.
    Enjoy your meal : Afiyet olsun
    Every single day : Allah'ın her günü
    Every dog has its day : Şans bir gün herkese güler
    Every cloud has a silver lining : Bir deyim. Düz çevirirsek "Her bulutta bir umut ışığı vardır." gibi oluyor. Türkçedeki "Her şerde bir hayır vardır." gibi bir şey.
    Excuse me : Pardon, Afedersiniz
    Excuse us : Müsaade et

    F
    FAQ: Frequently Asking Questions : Sıkça Sorulan Sorular
    For god sake : Allah aşkına
    For your information : Bilginize, haberin olsun
    For here or to go? : Burda mı yiyeceksin yoksa paket mi yapayım gibi
    Fire in the hole : bomba attı kaçın
    Find out : Öğrenmek

    G
    Get the hell out of here : Burayı terket
    Get away : Kacmak
    Get around : Dolasmak
    Get the hell out of my way! : Çekil yolumdan!
    Get off, Get out, piss off : Kaybol!
    Get over here : buraya gel!
    Get over it : Aş bunu, Üstesinden gel
    Get on well soon : Geçmiş olsun
    Get along with : Herhangi biriyle iyi gecinmek , iyi bir iliski ( i dont get along with my sister ) kizkardesimle iyi gecinemiyorum
    God bless you : Aslında tanrı seni kutsasın demek ama bizdeki "çok yaşa"nın yerine kullanılıyor.
    Go home yankie : Naş naş, hadi ikile gibisinden
    Godspeed : Allah yardımcın olsun
    Good riddance : Gidişin olsun dönüşün olmasın,Oh be
    Got to go : Gitmem gerek
    Give me a hand : Bana yardım et. Şu işe bi el at der gibi.
    Give up : Pes etmek
    Give me five : çak bir beşlik (Çak!)
    Glad to see you : Seni gördüğüme sevindim
    Glad to see you again : Seni tekrar gördüğüme sevindim

    H
    Have it your way : İstediğin gibi
    Have a good meal : Afiyet olsun
    Have a nice day : Iyi gunler
    Have seat : Otur lütfen, oturun
    Here it is : işte burada
    Here you are / Here you go : buyrun, buyur
    Here we go : işte başlıyoruz
    He eats like a pig : İçinde domuz geçtiği için biraz hakaret vari bir cümle. Çok fazla yemek yer anlamını taşıyor.
    He took it like a man : Olgun bir şekilde kabul etti.
    He is still MIA.(Missing in Action) : Birisinden bir süredir haber alamadığınızda (ve çevrenizdekilerin de bu kişi ile neler olup bittiğinin bilmediği durumlarda) kullanılır.
    How ever you like : Kafana göre, nasıl istersen.
    How dare you? : Ne hakla ne curretle
    Hold up : Bir dakika bekle

    I
    It's up to you : Senin seçimin, sana kalmış
    It's for the best: Bu en makbulü
    It takes too long : Çok uzun sürüyor,çok zaman alıyor
    It rains cats and dogs : Yağmur çok fena yağıyor./bardaktan boşanırcasına
    It doesn't matter : Problem değil, sıkıntı yok
    It is what it is : Olan oldu artık.
    I'm on my way : Çıktım, Yoldayım vb.
    I'm sweating like a whore in church : Kilisede olan fahişe gibi terliyorum
    I'm sorry : Üzgunum (Ve ayni zamanda bizim "basin sagolsun" kalibimizin karsiligi da I am sorry dir)
    I'm sitting on the fence : Kararsız kaldım. İki tarafa da eşit bakıyorum.
    I have to : Mecburum
    I'm home : Evdeyim
    I hope so : Umarım öyedir
    I'll smack the black outta you : Sizden zenciyi çıkartırım!
    I'll be in tocuh : Temas halinde olacağım
    I get it : anladım
    I see : Anlıyorum.
    Ikr : I know right : Söylenen birşeye tamamen katılma anlamı verir.
    I really appreciate it/you/your help : takdir etmek, minnettar olmak,teşekkür etmek
    I don't care : Umurumda değil
    If you say so : Öyle diyorsan öyledir
    If shoe fits wear it : Yarası olan gocunur gibi bir şey.
    İf you know what i mean : Bu ifade cok iyi anlatıyor
    I believe in you : Sana inanıyorum
    I did what i could : Elimden geleni yaptım
    In my opinion : Bence
    In Rome do as Romans do : Herkes ne yapıyorsa sen de onu yap. Genellikle bir mekana gidip ne yapacağını bilmeyenlere denir.
    I were in your shoes : Senin yerinde olsaydım

    J
    Jesus christ : Tanri askina
    Just in case : Her ihtimale karşı

    K
    Keep it easy calm down : Sakin ol
    Keep it up! : Aynen böyle devam... iyi birşey yaptığında bunu devam ettir anlamında
    Keep the change : Üstü kalsın
    Keep in touch : İletişimde kal.

    L
    Lay low : ağırdan almak , indirmek
    Lmao : Laugh my ass out : Totomla gülerim gibi bi anlamı var
    Let me tell you something : Bak şimdi sana bir şey anlatacağım.
    Let me think : Bir Düşüneyim
    Let me say something : İzin ver bir şey diyeyim
    Let me tell you something you already know : Sana seninde bildiğin birşeyi anlatayım
    Lets call it a day : paydos edelim
    Let's cut the crap : geyiği bırakalım
    Let's see what you've got : Nelerin var görelim
    Lets get the f**k out of here : Hadi s****r olup gidelim burdan
    Like mother like daughter : Anasına bak kızını al
    Like what : Ne gibi
    Likewise : Bilmukabele (biriyle tanıştıktan sonra karşısı memnun oldum (nice to meet you) diyor sende bunu yapıştırıyorsun.)
    Life goes on : Hayat devam ediyor
    Look forward to going : Gitmeyi dört gözle beklemek
    Look me in the eye : Gözlerime bak
    Long story short : Uzun lafın kısası
    Love is blind : Aşkın gözü kördür..

    M
    Make fun of : Dalga geçmek Alay etmek
    Make your choice : Seçimini Yap
    Make like a tree and leave : Bas git
    Merry christmas : Mutlu Noeller
    Money talks : Paran kadar konuş- para konuşur

    N
    Never mind : Boşver
    Never say never : Asla, asla deme
    Nice to meet you : Tanıştığımıza memnun oldum
    No big deal :önemli değil
    No pain no gain : Acısız kazanç olmaz
    No, not yet : Hayır,henüz değil
    No Woman No Cry : Gerçek anlamı; kadınlara ağlamamalarını tembih eden bir önermedir.
    ama bazen birtakım şıllık ruhlu hatunlar tarafından kalpleri fazlasıyla kırılmış erkeklerce "kadın yok ağlamak yok" şeklinde de anlaşılmaya elverişlidir.
    No way : Asla olmaz.
    No way out! : Hayatta olmaz! yok ya! gibi.
    Not my cup of tea : Bu bana göre değil
    Not bad : Fena değil
    None of your business : Seni ilgilendirmez

    O
    Once bitten twice shy : Bizdeki "Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer."
    Oh my God : Aman Tanrım
    On my way : Geliyorum Yoldayım

    P
    Pro bono : Ticari bir hizmetin ihtiyaçlılara ücretsiz verilmesi
    Piece of cake : Çantada keklik
    Put the gun down : O silahi yere birak evlat
    Pull your shit together man! : Kendine gel, napıyorsun lan sen anlamında.

    R
    Rekt : Wrecked diye dusunulebilir, kullanim senaryolari farklilik gosterebilir. Genelde online oyun vs de daha cok kullanilir "get rekt" karsisindaki kisi icin kotu dilekte bulunmak denebilir.
    Rest in peace : Nur icinde yatsin
    Roger that : Anlaşıldı.
    Right here right now : Tam yeri tam zamanı

    S
    Safe and sound : Sağ salim
    Shame on you : Yazıklar olsun/ kendinden utan gibi bişey :)
    Same shit, different day : Her gun ayni terane
    Same shit : Aynı şey.
    Seriously? : Ciddi misin ?
    So far so good : buraya kadar sorun yok
    Sounds Good : Kulaga hos geliyor , Tamamdir , Anlastik
    Shut up : Kapa Çeneni
    Special agent xxx : FBI .: Ozel ajan xxx Fbi
    Stay where you are : olduğun yerde kal
    Stay still : Kımıldama
    Shit happens : Olur öyle şeyler.
    Shit mayn nah mayn you can't be fo rl mayn : Oha ya, olamaz ya... siz ciddi olamazsınız...

    T
    Take it easy : Ağırdan al, sakinleş ve ağırdan alımsı bir anlamı var.
    Take care of yourself : Kendine iyi bak
    Thanks to you : "Sayende" demek .. Olumlu olumsuz her cümle için olur.
    That makes all of us : Hepimiz aynı fikirdeyiz
    That's ok : Sorun Değil (Abdye gittigimde surekli "that's ok" diyorlardi. I'm sorry nin karsiligi olarak. No problem demiyorlardi.)
    That's not gonna happen : Böyle birşey olmayacak
    That's not your business : Sanane
    That wasn't my intention: niyetim/amacım bu değildi
    That wasn't my intention to get upset you: Amacım senin keyfini kaçırmak değildi.
    This is very kind of you. : Çok naziksiniz.
    Too good to be true : romantik filmlerde kullanılır bir deyimdir anlamı "gerçek olamayacak kadar güzeldir"
    To be or not to be : Olmak yada olmamak
    Time to go : Gitme vakti
    Time is money : Vakit nakittir

    U
    Uncheckable/Checkable : Gideri yok/Gideri var...

    V
    Vice versa : Tam tersi de geçerli

    Y
    You are welcome / You Welcome : Önemli değil - Rica ederim
    You're goddamn right : Kahrolsunki sen haklısın
    You are like cassandra : Şom ağızlı
    You dont say : Hadi canım sende !
    You have my word : Söz vermek
    You have made my day : Beni mutlu ettin şeklinde bir anlam çıkarılabilir ,teşekkür etmek için kullanılır
    You should try : Denemelisin
    You did it : Oldu, başardın.
    You'll Never Walk Alone : Asla Yalnız Yürümeyeceksin
    You up? : Müsait misin?
    Yo what's up dude : Naber adamım
    Your Turn : Senin Sıran ya da Sıra Sende.
    Yikes : Aman allahım

    Z

    W
    Watch my back : Arkamı kolla
    Watch out : Dikkatli olmak
    What's your problem dude ? : Senin sorunun ne moruk ?
    What a pity : Ne yazik ki
    What goes around comes around : Ne ekersen onu biçersin
    What do you think about this issue/topic : Sen bu konu( bu sorun) hakkında ne düşünüyorsun ?
    What's happening ? : Neler oluyor
    What is wrong with you? : Senin neyin var? Demek
    What happens in Vegas stays in Vegas : Vegasta olan Vegasta kalır.
    Whatever happened, happened! : Olan oldu!.
    What the hell are you doing : Moda mod karsiligi "ne cehennem yapiyorsun" olan, akici olarak cevirmek gerekirse "yine ne isler ceviriyorsun" olan, amerikalilarin sik kullandigi ingilizce kufurumsu, hakaretimsi söz.
    What the fu*k is going on there : Neler Oluyor (Küfürlü)
    What do you mean? : Ne söylemek istediğini anlamadım anlamında kullanılır.
    WTF are you talking about? : Sen ne diyon değişik?
    Who'd have known : Kim bilebilirdi.
    Where were we : Nerde kalmıştık?
    Where is my mind : Aklim karışti anlaminda diyolaga gore de değişebilir
    Well boo Ducking hoo : Çokta Lülü (umrumdaydı)
    Will you marry me? : Benimle evlenir misin?
    Would you like something to drink? : Bir şeyler içmek ister misin ?
    Word up : Ne var ne yok?


    Edit 1 : Sık Sık Kullanılanları ve Ne anlama geldiklerinide yazalım hatta açıklamasıyla birlikte.
    Edit 2 : Yazdığınız cümlelere ait videoda koyabilirsiniz pratik olur :)
    Edit 3 : İngilizce Cümleler yerine Kalıplaşmış Cümleler yazalım Lütfen.
    Edit 4 : Alfabetik Sıra Eklendi.
    Edit 5 : Listede yanlış olduğunu düşündüğünüz cümle varsa lütfen belirtin.
    Edit 6 : Lütfen Türkçe anlamıyla birlikte yoruma yazınız.
    Edit 7 : Yöneticiler sorun çıkarmasın diye Küfürlü olanları yazmak istemiyorum arkadaşlar :)
    Edit 8 : Yaklaşık 1 sene felan oldu. Konu tekrardan güncel. Yeni Kalıplar Kırmızı Renkli Olanlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SendqrenS -- 16 Temmuz 2015; 1:46:01 >







  • Heck off : gider misin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sommet de la montagne

    Heck off : gider misin
    you're welcome - önemli değil - rica ederim
  • That's not gonna happen.(Böyle birşey olmayacak.)
    Seriously?(Ciddi misin? )
    Get the hell out of my way!(Çekil yolumdan!)
    etc.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kendi halinde -- 31 Ekim 2014; 14:40:41 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kendi halinde

    That's not gonna happen.
    Seriously?
    Get the hell out of my way!
    etc.

    Türkçelerinide yazar mısınız dostum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sommet de la montagne

    Heck off : gider misin
    Shut up: ses qes
  • are you kola / seni seviyorum
  • Nice to meet you
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bilaldem12

    Nice to meet you
    Damn it / Kahretsin



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sıkörtıl -- 31 Ekim 2014; 23:26:48 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sıkörtıl

    Damn it / Tanrı seni korusun

    o öyle değildi sanki he ? :D
  • How are you ? Nasılsın
    Are you sure ? Eminmisin

    What do you think about this issue/topic -- Sen bu konu( bu sorun) hakkında ne düşünüyorsun ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cetinkan -- 31 Ekim 2014; 14:51:07 >
  • You have to go.
    Hey girl r u çiğköfte? Cuz u r so hot.
  • Put the gun down: O silahi yere birak evlat
    Special agent xxx,FBI .: Ozel ajan xxx Fbi
    Come and get it: Gel ve al
    Jesus christ:Tanri askina
  • ar yu seeriısli madaf*kah
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tecrübeli Tedirgin

    ar yu seeriısli madaf*kah
    let me tell you something
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bravewarrior41

    quote:

    Orijinalden alıntı: Sıkörtıl

    Damn it / Tanrı seni korusun

    o öyle değildi sanki he ? :D

    Belki yanlış biliyorumdur

    Merry christmas / bayramınız mübarek olsun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tecrübeli Tedirgin

    ar yu seeriısli madaf*kah
    get the Duck out of here
  • quote:

    Orijinalden alıntı: EkmekArasıKupŞeker

    get the Duck out of here

    Alıntıları Göster
    quote:

    When in Rome, do as the romans do
  • quote:

    Orijinalden alıntı: EkmekArasıKupŞeker

    get the Duck out of here

    Ne anlama geldiğini yazar mısın tam olarak.

    @Leipold
  • Faydalı bir başlık, trolleyenlere aldırma sürekli güncellersen herkesin işine yarayabilir. Benim de katkım olsun buyur;

    It's up to you : senin seçimin, sana kalmış

    Get off, Get out, piss off : Kaybol!

    It's for the best: Bu en makbulü

    As always.. : Her zamanki gibi

    Let me say something : İzin ver bir şey diyeyim

    What happens in Vegas stays in Vegas : Vegasta olan Vegasta kalır.



    Edit: İmla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mech.engr -- 31 Ekim 2014; 15:06:47 >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.