Şimdi Ara

Gerçekler korkutucu: Mars, insan bedenini nasıl değiştirecek?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
30
Cevap
2
Favori
1.473
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
13 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Gerçekler korkutucu: Mars, insan bedenini nasıl değiştirecek?
    İnsanlık, yarım yüzyılı aşkın süredir Ay’a attığı o ilk adımların ötesine geçemedi. O dönemin “küçük adımları” büyük bir dönüm noktasıydı ancak “dev bir sıçrayış” halen gerçekleşmedi. Bugün Elon Musk gibi milyarderler ve SpaceX gibi şirketler Mars’a insan göndermeyi hedefliyor ancak en büyük engel roketler ya da yakıt teknolojisi değil. Asıl tehlike, Mars’a ulaşmakla bitmiyor, aksine ulaşınca başlıyor.



    Kaslar ve kemikler eriyor



    Mars’a yapılacak tek taraflı yolculuk, en iyi şartlarda 6 ila 9 ay sürecek. Bu süre boyunca astronotlar, yaşam için düşman bir boşlukta kalacak. Uzayda yalnızca yerçekimi değil, insan bedeninin alıştığı biyolojik koşullar da ortadan kalkıyor.



    Yerçekimsiz ortamda kaslar hızla zayıflıyor, kemikler her ay yaklaşık yüzde 1 oranında yoğunluk kaybediyor — bu, dünyadaki osteoporoz (kemik erimesi) hastalarında yılda görülen orana eşdeğer.



    Yerçekimi yokluğu, vücudun dengesini sağlayan iç kulak ve kas sensörlerini de şaşırtıyor. Bu durum NASA’nın “uzay adaptasyon sendromu” adını verdiği bir rahatsızlığa yol açıyor. Astronotlar ilk günlerde mide bulantısı, baş dönmesi, baş ağrısı ve yorgunlukla boğuşuyor. Zamanla beyin yeni koşullara uyum sağlasa da kas ve kemik kaybı devam ediyor.



    Omurga da uzayda serbest kaldığından astronotlar birkaç santimetre uzayabiliyor, ancak bu durum ciddi sırt ağrılarına neden oluyor.



    Vücut sıvısında anormallikler



    Dünya'da yerçekimi, sıvıları vücudun alt kısmına doğru çeker. Yerçekimi olmadan kan ve diğer sıvılar üzerinde bu etki ortadan kalkarak tüm vücuda yayılma eğilimi ortaya çıkar. Bu durum yüzde şişlik ve bacaklarda incelme ile sonuçlanır. Ancak etkileri daha da derin. Yerçekimsiz ortamda kafa içi basınç artarak göz sinirine baskı yapar ve kalıcı görme kayıplarına yol açabilir. Ayrıca kardiyovasküler sistemde bir zincirleme reaksiyon tetikler.



    Beden, kalp çevresinde fazla sıvı algılayınca bunu dengelemek için idrar üretimini artırır, bu da kan plazmasında yüzde 10-15 oranında azalmaya neden olur. Kalp artık daha az çalıştığı için boyut olarak küçülür, kan basıncı dengesizleşir ve astronotlar Dünya’ya döndüklerinde ayağa kalkmakta zorlanır.



    DNA, bağışıklık ve hücresel hasar



    Gerçekler korkutucu: Mars, insan bedenini nasıl değiştirecek?
    Uzay, vücudun en temel seviyesine kadar müdahale eder. NASA’nın “Twin Study” olarak bilinen araştırmasında, astronot Scott Kelly’nin bir yıl uzayda kalan bedeni, Dünya’da kalan ikiz kardeşi Mark ile karşılaştırıldı. Sonuçlar ise şaşırtıcıydı.



    Scott’un genlerinde DNA onarımı ve bağışıklıkla ilgili gen ifadeleri değişmiş, kromozom uçlarındaki telomerler uzamış ancak Dünya’ya döndüğünde hızla kısalmıştı. Uzay radyasyonu ve steril ortam, bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Beyaz kan hücreleri farklı davranıyor, iltihaplanma artıyor ve alerjik tepkiler değişiyor. Uzun vadede bu durum kanser veya otoimmün hastalık riskini artırabilir.



    Radyasyon



    Dünya’nın manyetik alanı dışına çıkan her astronot, kozmik radyasyonun hedefi haline geliyor. Bu yüksek enerjili parçacıklar DNA’yı parçalayabiliyor ve dokularda kalıcı hasar bırakabiliyor. Uluslararası Uzay İstasyonu Dünya’nın manyetosferi içinde olduğundan korunuyor ancak Mars görevlerinde veya başka bir derin uzay görevinde bu koruma olmayacak.



    Gerçekler korkutucu: Mars, insan bedenini nasıl değiştirecek?
    En büyük risklerden biri güneş fırtınaları. Apollo programı sırasında 1972'de meydana gelen devasa bir güneş fırtınası astronotları kıl payı ıskalamıştı. Bu fırtına bir Ay görevinde meydana gelseydi sonuçları ölümcül olabilirdi. Bugün bile mevcut metal, plastik ya da su bazlı kalkanlar tam koruma sağlayamıyor. Mars yüzeyinde görev yapan astronotların, olası bir fırtına sırasında bir saat içinde ağır şekilde zırhlı barınaklara sığınması gerekecek.



    Daha uzun vadede ise galaktik kozmik ışınlar - engellenmesi neredeyse imkansız parçacıklar - ciddi kanser riskleri doğuracak.



    İzolasyon faktörü



    Fiziksel risklerin ötesinde, uzayın en sessiz düşmanı izolasyon. Aylar süren bir görevde, Dünya’dan milyonlarca kilometre uzakta yaşamak insan psikolojisini zorlayacak. ISS’deki astronotlar dahi bu baskıyı hissediyor, üstelik onlar Dünya ile anlık iletişim kurabiliyor. Mars görevlerinde ise iletişim gecikmesi 40 dakikaya kadar çıkacak. Bu durum, acil bir tıbbi ya da teknik kriz sırasında yardımın zamanında gelemeyeceği anlamına geliyor. Dolayısıyla hiçbir insan psikolojisi bunun için sınanmadı.



    Hayatta kalma reçetesi



    NASA, uzun görevlerde egzersizi bir ilaç olarak görüyor. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) astronotlar her gün iki saatten fazla vakit ayırarak spor yapılıyor. Bu sporlarda koş, ağırlık kaldırma ve bisiklet bulunuyor. Buna rağmen astronotlar dönüşte halen zayıflamış olarak dönüyorlar. Çünkü geri kalan 21 saatte vücut halen ağırlıksız.



    Bilim insanları bu kaybı azaltmak için yüksek proteinli diyetler, kas uyarıcı elektriksel yöntemler ve kemik erimesini yavaşlatan ilaçlar üzerinde çalışıyor. Ancak asıl çözüm biyolojiden değil, fizikten gelebilir. Araştırmacılar, yapay yerçekimi yaratmak için dönen uzay gemileri tasarlıyor. Kısa süreli santrifüj testlerinde bu yöntem kas ve kemik kaybını yavaşlatmış olsa da uzun görevlerde uygulanabilir hale getirmek büyük mühendislik zorlukları içeriyor. Ancak tüm bunlar işin beden sağlığıyla ilgili. Biyolojik veya zihin konusunda çözülmesi gereken engeller bulunuyor.



    Mars’ta yıllar geçtikçe insan bedeni nasıl değişir?



    Uzayda kısa süreli görevlerde bile insan vücudu hızla bozulurken, Mars yüzeyinde uzun süre yaşamak çok daha kalıcı dönüşümler yaratabilir.



    Gerçekler korkutucu: Mars, insan bedenini nasıl değiştirecek?
    Uzmanlara göre 5 yıl içinde, daha düşük yerçekimi kas ve kemik sistemini hızla zayıflatacak. Düzenli egzersize rağmen kas kütlesi azalacak, kemik yoğunluğu düşecek. Kalp, daha az efor harcadığı için zamanla zayıflayacak, kan dolaşımı ve basınç dengesi değişecek. Vücudun denge mekanizması da yeni yerçekimine uyum sağlarken, hareket kabiliyeti ve koordinasyon hissi bozulacak.



    10 yıl sonra, kas-iskelet sistemi kısmen yeni koşullara uyum sağlayacak. Bu dönemde vücut yapısında da değişiklikler bekleniyor - omurganın uzaması, yağ dağılımının farklılaşması ve postürün yeniden şekillenmesi olası. Ancak Mars’ta uzun süre kalıp Dünya’ya dönmek, yüksek yerçekimi nedeniyle ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Sürekli düşük ağırlık hissi ve kapalı yaşam koşulları ise psikolojik etkiler yaratacak. Yön duygusu, beden farkındalığı ve ruh hali üzerinde kalıcı değişimler gözlemlenebilecek.



    50 yıl ve sonrasında ise değişim yalnızca fizyolojik değil, genetik düzeyde olabilir. Mars doğumlu kuşaklar, daha uzun uzuvlara, daha zayıf kemiklere ve düşük yerçekimine uygun bir vücut yapısına sahip “yeni bir insan varyantına” dönüşebilir. Bu evrimsel uyum, Dünya’ya dönmeyi de neredeyse imkansız hale getirecek. Ayrıca uzun vadeli düşük yerçekimi, bağışıklık sistemi zayıflığı, kalp-damar rahatsızlıkları ve kas erimesine bağlı kronik hastalıklar gibi sorunları kalıcı hale getirebilir.



    Nihai sınav



    İnsanlığı çok gezegenli bir medeniyet haline getirmek şimdilerin nihai hedefi olsa da bu hedefe ulaşmak için büyük sınavlardan geçmek gerekiyor.



    Bugün, ISS Dünya'nın sadece 400 kilometre yukarısında. 6 saatlik bir yolculuklar oraya çıkılabiliyor. Ay ise 384.000 kilometre uzaklıkta ve 3 günlük yolculuk mesafesinde. Mars, en ideal noktada Dünya’dan 225 milyon kilometre uzaklıkta. Yani yaklaşık 580 kat daha uzak.



    Ayrıca Bkz.Türkiye, uzay ve havacılığa 2026 için 9 milyar TL ödenek ayırdı



    Dünya ile Mars, Güneş etrafındaki yörüngeleri nedeniyle yaklaşık her 26 ayda bir (2 yıl 2 ay civarında) en uygun hizalanmaya geliyor. Yani Mars’a yolculuk için ideal fırlatma penceresi yaklaşık her 26 ayda bir açılır. Bu, Mars’a gidiş dönüşün üç yıl sürebileceği anlamına geliyor.



    Bu süre zarfında astronotlar radyasyona, kemik kaybına, kas erimesine, izolasyona ve sınırlı gıda kaynaklarına katlanmak zorunda. En basitinden mevcut gıda teknolojisi, bozulmadan bu kadar uzun süre besin açısından zengin diyetleri sürdüremez. Dolayısıyla Mars’a gidecek roketleri yapmak bir sorun değil, esas sorun insanları oraya göndermek. Ve bu, sadece mühendislikle çözülecek bir sorun da değil.




    Kaynak:https://interestingengineering.com/space/the-real-problem-with-space-travel
    Kaynak:https://www.thesun.co.uk/tech/29964140/mars-effects-change-human-body/







  • oyle hissetmesekde denizde yasayan balikdan farkimiz yok, dogal ortamimizin disina ciktimizda uzun sure var olamiyoruz, tipki bir baligin icinde yasadigi suyun farkinda olmamasi gibi icinde yasidigimiz sartlari evrenin normali saniyoruz, her yerde ayni fiziksel formda var olabilecegimize inaniyoruz. fuzulinin dedigi gibi: ol mahiler ki derya icredir deryayi bilmezler.
  • bildiğin ince uzun uzaylı formuna döndürüyor işte. hani filmlerde olan. neden onlar öyleymiş belli oldu.

  • ugacomtr U kullanıcısına yanıt
    Ek olarak, The Expanse dizisinde bunu güzel göstermişlerdi.

  • oyle hissetmesekde denizde yasayan balikdan farkimiz yok, dogal ortamimizin disina ciktimizda uzun sure var olamiyoruz, tipki bir baligin icinde yasadigi suyun farkinda olmamasi gibi icinde yasidigimiz sartlari evrenin normali saniyoruz, her yerde ayni fiziksel formda var olabilecegimize inaniyoruz. fuzulinin dedigi gibi: ol mahiler ki derya icredir deryayi bilmezler.

  • Dünyamız gibi bir cennet varken neden Allah'ın marsına gitmek isterler ki.Burada olmayıpta orada olan ne var.

    Gitmesi ayrı bir çile yaşaması ayrı bir çile.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
    _____________________________
  • Böylesi gerçekleri öğrenince, haddimizi de öğrenmiş oluyoruz.

    ***

    Nostalji:

    "Işınla beni, Scotty"

    deyişini beklemek ve duymak. Heyecanı zirveye taşırdı.

    tr.wikipedia.org
    Işınla beni, Scotty - Vikipedi
    https://tr.wikipedia.org/wiki/I%C5%9F%C4%B1nla_beni,_Scotty


    tr.wikipedia.org
    Uzay Yolu: Orijinal Seri - Vikipedi
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Uzay_Yolu:_Orijinal_Seri

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________




  • Klür134 K kullanıcısına yanıt
    Allah gitmemizi istemediyse neden başka gezegenleri yarattı o zaman?

  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Metin Yasir Akpınar kullanıcısına yanıt
    çok karışık çok büyük bir evrende konusu vardı ama güzel diziydi.

  • Star Trek benzeri bir evrene bence daha en az 100 yıl var.

    O zaman kadar Dünya'da yaşamayı tercih eder çoğu insan, gereksiz maceralara atılmaya gerek yok.

  • Metin Yasir Akpınar kullanıcısına yanıt
    evet xpansede marstan gelenler dünyaya alışamıyor. hatta bina içlerinde 1g yer çekimi olmasına rağmen. ayrıca yaralanınca 0g de kan toplanmıyor ve yaralar iyileşmiyor. 10 yıl önce bize aktardılar zaten bunu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CoreXXX -- 21 Ekim 2025; 15:49:46 >
  • Klür134 K kullanıcısına yanıt
    Çünkü alternatif bir rota belirliyorlar, dünya kaynaklarının biteceğini düşünüyorlar. Mars'ı dünyalaştırma projeleri var, çok bilim kurgu gibi geliyor ama bu yüzyılda olacağını düşünmüyorum.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
    _____________________________
  • Şu resmi de altına 200 yıl sonra yazıp resimlerin en sağına ekleyiniz.
    Gerçekler korkutucu: Mars, insan bedenini nasıl değiştirecek?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SeniorGrandMaster -- 21 Ekim 2025; 19:38:25 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Burada su yok. Bizim soluyabileceğimiz bir atmosfer yok. Bir şey yetişmez. Hava çok çok soğuk. Burada insanlar nasıl yaşayacak?

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
    _____________________________
    Vatansever
  • Klür134 K kullanıcısına yanıt
    Bu vizyonla hiçbir şey gelişmez.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
    _____________________________
    Vatansever
  • "Radyasyon



    Dünya’nın manyetik alanı dışına çıkan her astronot, kozmik radyasyonun hedefi haline geliyor. Bu yüksek enerjili parçacıklar DNA’yı parçalayabiliyor ve dokularda kalıcı hasar bırakabiliyor. Uluslararası Uzay İstasyonu Dünya’nın manyetosferi içinde olduğundan korunuyor ancak Mars görevlerinde veya başka bir derin uzay görevinde bu koruma olmayacak.

    "



    Ay'a gidilmedi dediğimde bunu sunduğumda burada amerikancı solcular ile islamcılar çemkiriyorlardı. la adamlar da aynısını demiş işte! amerikalı yazınca kabul edecekler mi?

    _____________________________
  • Kısaca gerçek evimiz olan Dünya'ya iyi bakmalıyız. Mars'ta kolonizasyon ve yaşam ancak uzak bir geleceğin fantazisi olabilir/olmalı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    We're beyond sympathy at this point, we're beyond humanity.
  • uzun süredir tamamını okuduğum tek dh metni. editör arkadaşa tebrikler çeviri ise de güzel çevrilmiş.

    _____________________________
  • İncelip tığ gibi olup gelecekler işte

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • Kısacası Mars'a seyahat filan yok, oturun oturduğunuz yere temalı bir yazı. Güzel yazılmış. Bir o kadar da üzücü.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • pskillercheto P kullanıcısına yanıt

    Ay a gitmekle şu yukarıda yazdığının nasıl bir bağlantısı var ki? Radyasyon olunca uzaya çıkılamıyormu?

    _____________________________
    AO
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.