Şimdi Ara

Evrim Hakkında Sorular ve Tartışmalar (21. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (2 Mobil) - 1 Masaüstü2 Mobil
5 sn
652
Cevap
13
Favori
32.518
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1920212223
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Recurrent Laryngeal Nerve, ya da Türkçesiyle rekürren larengeal sinir insanda anlamsız ve saçma bir şekilde aort damarının çevresinden dolaşarak sol larenks kaslarına bağlanması Akıllı Tasarım iddialarına gölge düşürmektedir. Böyle bir tasarımın “akıllı” olduğunu iddia etmek makul bir yaklaşım değildir. Zaten aşağıdaki resme bakanlar bunun anlamsızlığını açık bir şekilde göreceklerdir. Bu sinir beyinden omurilik boyunca gelen vagus sinirinden dallanır. Üst (superior) ve alt (inferior) olarak 2 ayrı sinir dokusundan oluşur. İkisi de recürrendir. Tıpta rekürrenin anlamı “dönüp aksi istikamette gitmektir”. Larenks gırtlak demektir. Gırtlaktaki ses tellerini bu iki sinir kontrol etmektedir. Bu sinirlerden üst olanı vücudumuzun sağında, alt olanı ve şu an üzerinde konuşmakta olduğumuz ise solunda kalmaktadır. Tasarım açısından anlamsız yere fazladan 20 santim kadar insan vücudunda yol alan bu sinir (zürafa vücunda tam 4,5 metreye kadar!), evrimsel açıdan incelendiğinde anlam kazanmaktadır. Balıklarda bu sinirin (vagus*) konumu sorunsuzdur ama mevcut yapıları ve organları dönüştürerek ilerleyen evrim, yeni bir sinir geliştiremeyeceğinden, amfibi ve kara hayvanlarında boynun ortaya çıkışı aşamasında boyunla beraber bu siniri de uzatmıştır. Öyle ki, bu uzama zürafalarda 4,5 metreye kadar çıkmıştır.

    Kuşkusuz bu kadar bariz bir tasarım hatası olamayacağını düşünen ve bunu sık sık dile getiren yaradılışçılar (yaradılışçılardan kasıt genç dünya yaradılışçılarıdır. Bir başka deyişle canlılığın varoluşunu ibrani dinlerdeki mitlerle açıklamaya çalışanlardır), aşağıda özetlediğim karşı argumanları dile getirmişlerdir:
    1.Felsefi olanlar:
    a)Tanrının tasarımının ne olduğunu bilmiyoruz. Mikro planda kusur görünen bir şey makro tasarım planında başka bir şeye hizmet ediyor olabilir.
    b)Tanrının bilerek hatalı tasarım yapmadığından emin olamayız
    2.Biyolojik olanlar:
    a)Optik sinirler gibi bazı başka sinirler de en kısa yolu izlemezler
    b)Aradaki uzunluk farkına rağmen sağ ve sol larenks sinirleri mükemmel bir uyum içindedir.
    c)Embriyonun gelişim kısıtları zorunlu olarak böyle bir sonuca yol açmaktadır.
    d)Bu uzun yolun başka bir amaca hizmet edip etmediğini henüz bilmiyoruz.

    Ben burada felsefi karşı argümanların eleştirisine girmeyeceğim. Yeri burası değil. Ama biyolojik karşı argümanları ele almanın yeri aksine tam da burası.

    A)Optik sinirler beynin organizayonu nedeniyle çapraz bir yol izlerler. Sağ gözden çıkan sinir sol beyne, sol gözden çıkan sinir de sağ beyne gider. Larenkste böyle asimetrik bir organizasyon yoktur, bu birincisi. İkşincisi ise, optik sinirler çapraz ilerledikleri yönde dahi mümkün olan en kısa yolu izlerler. Gerek tasarım açısından, gerekse evrim açısından izlenmesi gereken yol aynıdır: Mümkün olan en az malzemeyle mümkün olan en az enerjiyi kullanarak bir işlevi hedeflenen etkinlik ve verim düzeyinde yerine getirmek. Bu evrensel bir kural. Bunun ihlali kötü tasarıma işarettir, hem evrim açısından hem de tasarım açısından. Ancak burada evrim ile tasarım arasında temel bir fark var. Evrim elde olanla ilerler, tasarımın böyle bir zorunluluğu yoktur. Tasarım özgür, evrim ise bağımlıdır.
    B)Bunun nedeni sinir impalslarının iletim hızı ile fonksiyonun amacı arasında bir darboğaz olmayışıdır. Kaslarla beyin arasındaki impals iletim hızı 119 m/saniyedir. Bu durumda 2 sinir arasındaki gecikme insanda 119 x 5 = 595 0 1000/595 = 1,7 milisaniyedir. Bu konuşmamızı etkilemesi imkansız bir süredir. O kadar önemsiz bir farktır ki, 4,5 metrelik üzrafa boynunda dahi 34 milisaniyedir. Doğal olarak sinirin uzunluğunun kasın fonksiyonuna etkisi sıfırdır. Öyle olmasaydı, evrimsel açıdan farklı bir yol izlenirdi.
    C)“Embriyo ilk evrelerinde bir küre şeklindedir. Buna blastosit denmektedir. Blastosit evresinden sonra embriyo küre şeklini kaybederek uçlardan uzamaya başlar. Bu aşamda kalp de çene bitişiğindeki pozisyonundan göğüs kafesine doğru aşağıya kayar ve beraberinde sol larenks sinirini de uzatır”. Yaradılışçıların gelişim kısıtı dediği şey bu. Biraz daha detayı var ama biz tıpçı değiliz, o kadar detayla uzmanları uğraşsın. Biz onun yerine buradan ne gibi bir sonuç çıkıyor, ona odaklanalım. Evet, bu tespit doğru. Doğru ama neden sol larenks sinirinin aortun çevresinden dolşamak zorunda olduğunu açıklamıyor! Bu açıklama bir yaradılışçıdan çok evrimcinin işine yarar. Bir yaratıcı açısından “embriyonal gelişim kısıtları” diye bir şey düşünülebilir mi? Bir yaratıcı, “kusura bakmayın kardeşim, blastosit bir embriyo tasarladım, sonra bu uçlardan uzayacak ama berberinde sol larenks siniri de uzayacak, buna bir çözüm bulamadım” diyebilir mi? Ne demek gelişim kısıtları? Kısıtlarla hareket eden bir yaratıcı tasavvur edilebilir mi?.. Sol larenks siniri neden rekürren olmak zorunda? Neden vagustan tam sol larenks kaslarının olduğu lokusta dallanmayıp böyle uzun bir yol izliyor?
    D)Aslında biliyoruz. Kaza, hastalık, travma vb. neticesinde sol veya sağ veya her iki larenks siniri hasar görmüş hastaları tıp yıllardır izliyor. Bugüne kadar bu sinirin ilave bir işlevini keşfedemedi. Ayrıca doğuştan rekürren olmayan sinirlerle doğan insanlar var. Bu insanlarda sinir yolu sağlıklı bir biçimde gelişmiş olanlarda bir anomali, bir değişiklik gözlenmiyor. Tababetin bugünkü bilgisiyle bu sinirin larenks (ve kısmen trioid ki o da gırtlakta) sışında bir işlevi yok.

    Sonuç olarak, boyunları olan memelilerde sol rekürren larenks sinirinin böyle mantıksız bir yol izlemesinin biri hariç bilinen hiç bir açıklaması yok. O birinin adı da Ortak Atadır!..

    * balıklarda gırtlak olmadığı için vagustan dallanan sinirler sağlı-sollu solungaçları kontrol etmektedir. Bu sinirler zamanla gırtlaktaki yapıları kontrol eden sinirlere dönüşmüşlerdir.

    Not: resimlerim hala görülmüyor. Sorun bende mi, forumda mı?

     Evrim Hakkında Sorular ve Tartışmalar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 20 Kasım 2016; 18:15:8 >
    _____________________________
    * Din toplumları paternalisttir, ahlakı gelisemez, rasyonelleşemez ve
    bireyleşemez. sekülerleşme olmadan ahlak olmaz.
    * Her insanın içinde bir peygamber uyuklar ve o uyandığında, dünyadaki kötülük
    biraz daha artar. (Emil Michel Cioran)
    * Yearning for the past is usually just the lament of lost youth.




  • Muhtemelen forumla alakalı. Ben de göremiyorum resimleri.
    _____________________________
  • Teşekkürler. Konuyu araştırırken bu videoya ben de denk gelmiştim ancak 2 nedenle paylaşmaktan imtina ettim.
    1. Bu işe Dawkins'i karıştırmak istemedim. Evrim Kuramı = Ateizm denkleminin ateşine ilave odun taşımak olacak gibi gelmişti.
    2. Bu zürafanın sırf bu amaç (bu videoyu çekmek) için öldürülmüş olabileceği ihtimali beni irrite etti. Ben iflah olmaz bir doğasever ve hayvanseverim; ki asıl belirleyici neden bu oldu. Bu türden videoların hayvanların sudan sebeplerle öldürülebileceği fikrini çaktırmadan bilinçaltlarına yerleştirdiğini düşünüyorum. Yanılıyor olabilirim tabii. Belki de aşırı hassasiyet benimkisi. Ama bir zürafayı elimle besleyince bu hayvanlar benim gözümde daha da bir değer kazandı, otopsiyi seyretmek de istemedim açıkçası.

    Yine de desteğin için teşekkürler ve Saygılar.

    Not: Neden paylaştığım resimler görülmüyor konusunda bir yardımın dokunabilir mi?
    _____________________________
    * Din toplumları paternalisttir, ahlakı gelisemez, rasyonelleşemez ve
    bireyleşemez. sekülerleşme olmadan ahlak olmaz.
    * Her insanın içinde bir peygamber uyuklar ve o uyandığında, dünyadaki kötülük
    biraz daha artar. (Emil Michel Cioran)
    * Yearning for the past is usually just the lament of lost youth.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Thomas Henry Huxley

    Muhtemelen forumla alakalı. Ben de göremiyorum resimleri.

    Pardon, mesajını görmeden tekrar sordum.
    _____________________________
    * Din toplumları paternalisttir, ahlakı gelisemez, rasyonelleşemez ve
    bireyleşemez. sekülerleşme olmadan ahlak olmaz.
    * Her insanın içinde bir peygamber uyuklar ve o uyandığında, dünyadaki kötülük
    biraz daha artar. (Emil Michel Cioran)
    * Yearning for the past is usually just the lament of lost youth.
  • Ben tıp öğrencisiyim. Bahsi geçen sinir gerçekten anlamsız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Alea iacta est
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Torlak Kemal

    Teşekkürler. Konuyu araştırırken bu videoya ben de denk gelmiştim ancak 2 nedenle paylaşmaktan imtina ettim.
    1. Bu işe Dawkins'i karıştırmak istemedim. Evrim Kuramı = Ateizm denkleminin ateşine ilave odun taşımak olacak gibi gelmişti.
    2. Bu zürafanın sırf bu amaç (bu videoyu çekmek) için öldürülmüş olabileceği ihtimali beni irrite etti. Ben iflah olmaz bir doğasever ve hayvanseverim; ki asıl belirleyici neden bu oldu. Bu türden videoların hayvanların sudan sebeplerle öldürülebileceği fikrini çaktırmadan bilinçaltlarına yerleştirdiğini düşünüyorum. Yanılıyor olabilirim tabii. Belki de aşırı hassasiyet benimkisi. Ama bir zürafayı elimle besleyince bu hayvanlar benim gözümde daha da bir değer kazandı, otopsiyi seyretmek de istemedim açıkçası.

    Yine de desteğin için teşekkürler ve Saygılar.

    Not: Neden paylaştığım resimler görülmüyor konusunda bir yardımın dokunabilir mi?







    Böyle bir bakış açısı mevcut, bu açıdan haklısınız.

    Söz konusu zürafa öldükten sonra araştırma için üniversiteye bağışlanan örneklerden. Inside Nature's Giants isimli belgesel serisinden bir bölüm. Başka hayvanlar üzerinde de bu tarz araştırmalar yapılmış. İzlemesi pek kolay değil tabi ama hayvanlara verilen bir zarar söz konusu değil.

    Dawkins'in zürafa öldüren bir kişiyle ilgili şöyle bir tepkisi de vardı:

    http://www.independent.co.uk/news/people/richard-dawkins-ridicules-sabrina-corgatelli-for-claiming-her-giraffe-kill-was-ethical-10436967.html
    _____________________________




  • tam da bugün incelemiştim bu konuyu. embriyonik gelişimdeki kısıtlamaların sonucu oluşuyor bu uzunluk. ayrıca kalp trake soluk borusunda işlevi var. sağ rln den uzun olmasına rağmen sol ve sağ gırtlak kasları uyumlu çalışıyor. yani kusurlu değil yine belki bi tasarım. hala daha araştırılıyormuş karmaşık bir yapı deniyor. hep söylemişimdir birşeye kusurlu demek elinizde daha iyi bir olgunun veya taslağın bulunduğunu söylemektir. hele hele mühendis kafasıyla şu kabloyu buraya çekelim daha kısa mantığı tanrıda olmaması bana daha mantıklı geliyor. arkadaşın biri de şey yazmış:"ben tıp öğrencisiyim.bahsi geçen sinir gerçekten anlamsız." arkadaş sanırım hücre yaratıyor. komedisiniz
    Kaynaklar:http://creation.com/recurrent-laryngeal-nerve-designhttp://www.icr.org/article/recurrent-laryngeal-nerve-not-evidence/http://www.evolutionnews.org/2010/10/the_recurrent_laryngeal_nerve_039201.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-B94E0875B -- 20 Kasım 2016; 21:47:33 >
    _____________________________




  • Paylaştığınız uyduruk yaratılışçı kaynaklar için teşekkür ederiz. Bunlara gereken cevaplar az yukarıda verilmiştir. Okursanız belki bir faydasını görürsünüz.
    _____________________________
  • Uyduruk hımmm sanırım gözatmadınız. Yukarıda paylaşılanlarla bir ilgisi yok bunun veya ben göremiyorum, gösterin lütfen.
    Şu kaynakları yanlışlar mısınız ben üşendimde. Yanlış bilgi paylaşmayı istemem
    Prothero, D. 2008. Evolution: What the Fossils Say and Why It Matters. New York: Columbia University Press, 37-38.
    Sadler, T. W. 2010. Langman's Medical Embryology, 11th ed. Philadelphia, PA: Williams & Wilkins.
    Blechschmidt, E. 2004. The Ontogenetic Basis of Human Anatomy: A Biodynamic Approach to Development from Conception to Birth. B. Freeman, transl. New York: North Atlantic Books, 188.
    Ibid, 108.
    Sturniolo, G. et al. 1999. The Recurrent Laryngeal Nerve Related to Thyroid Surgery. The American Journal of Surgery. 177: 487-488.
    Steinberg, J. L., G. J. Khane, C. M. C. Fernanades and J. P. Nel. 1986. Anatomy of the recurrent laryngeal nerve: A redescription. The Journal of Laryngology and Otology. 100: 919.
    Sadler, T. W. 1990. Langman's Medical Embryology, 6th ed. Philadelphia, PA: Williams & Wilkins, 211.
    Schoenwolf, G. C., S. B. Bleyl, P. R. Brauer and P. H. Francis-West. 2009. Larsen's Human Embryology. Philadelphia, PA: Churchill Livingstone, 407.
    Sadler, 1990, Langman's Medical Embryology, 211.
    Blechschmidt, The Ontogenetic Basis of Human Anatomy, 91.
    Sturniolo et al, The Recurrent Laryngeal Nerve Related to Thyroid Surgery, 487.
    Ibid.
    Prothero, Evolution: What the Fossils Say and Why It Matters, 37-38.
    Sanders, I. and L. Mu. 1998. Anatomy of the Human Internal Superior Laryngeal Nerve. The Anatomical Record. 252: 646-656.
    Armstrong, W. G. and J. W. Hinton. 1951. Multiple Divisions of the Recurrent Laryngeal Nerve. AMA Archives of Surgery. 62 (4): 539.

    Şöyle bi pdf te var: http://www.weloennig.de/LaryngealNerve.pdf
    Daha varda işini kısaltıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-B94E0875B -- 20 Kasım 2016; 22:13:19 >
    _____________________________




  • halen birileri evrimsel yoldan bahsediyor , hangi yol ! hangi zaman !
    mesajlarımı silen yöneticiye buradan selam göndererek

    bu kadar yol ve zamanınızın olmadığını bildiğiniz halde bu hız neden ?

    sanki zürafada bir tasarım hatası çalışmayan bir şeyler varmış gibi sunuyorlar , bunların atalarıda ayılardan balina evirince o günün bilim çevreleri daha çok erken böyle saçmalıklar için diye ağzının payını vermişti darwin'e..

    makro evrenden paylarını alınca , şu an halen mikro evrenden çıkamıyorlar hesap kitap yaparak sözde evrimin ispatları üzerine çalıştıklarını sanıyorlar.başları sıkışınca ilk koşacakları kapı cami kapısıyken , halen küfr kapısını zorlamak neden ?

    Arkadaş bunca ahenk ve düzen boşuna yaratılmadı, eğer sen haklıysan kimsenin kaybedecek bir şeyi yok , ama biliyoruz ki bilim uğruna kendilerini feda ediyorlar.

    kamyon hesabıyla bilim yapan adamların akıllı tasarımı dahi anlamalarını beklemiyoruz tabiki. kamyon kamyon hesap yaparak evrimsel bir süreçten bahseden bu insanların sinir ağına kablo gibi davranması gayet doğaldır.

    onlar yazınca bilim , biz yazınca kilim oluyor , dertleri başka.
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aseramy

    tam da bugün incelemiştim bu konuyu. embriyonik gelişimdeki kısıtlamaların sonucu oluşuyor bu uzunluk. ayrıca kalp trake soluk borusunda işlevi var. sağ rln den uzun olmasına rağmen sol ve sağ gırtlak kasları uyumlu çalışıyor. yani kusurlu değil yine belki bi tasarım. hala daha araştırılıyormuş karmaşık bir yapı deniyor. hep söylemişimdir birşeye kusurlu demek elinizde daha iyi bir olgunun veya taslağın bulunduğunu söylemektir. hele hele mühendis kafasıyla şu kabloyu buraya çekelim daha kısa mantığı tanrıda olmaması bana daha mantıklı geliyor. arkadaşın biri de şey yazmış:"ben tıp öğrencisiyim.bahsi geçen sinir gerçekten anlamsız." arkadaş sanırım hücre yaratıyor. komedisiniz
    Kaynaklar:http://creation.com/recurrent-laryngeal-nerve-designhttp://www.icr.org/article/recurrent-laryngeal-nerve-not-evidence/http://www.evolutionnews.org/2010/10/the_recurrent_laryngeal_nerve_039201.html

    Sinirin gittiği yolu gördüğümde baya gülmüştüm. İlahi şaka için Tanrına teşekkürler

    Embriyonik gelişim kısıtlamalarına bağlı tasarım yapan bir Tanrı. Asıl komedi burada

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Alea iacta est




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aseramy

    Uyduruk hımmm sanırım gözatmadınız. Yukarıda paylaşılanlarla bir ilgisi yok bunun veya ben göremiyorum, gösterin lütfen.
    Şu kaynakları yanlışlar mısınız ben üşendimde. Yanlış bilgi paylaşmayı istemem
    Prothero, D. 2008. Evolution: What the Fossils Say and Why It Matters. New York: Columbia University Press, 37-38.
    Sadler, T. W. 2010. Langman's Medical Embryology, 11th ed. Philadelphia, PA: Williams & Wilkins.
    Blechschmidt, E. 2004. The Ontogenetic Basis of Human Anatomy: A Biodynamic Approach to Development from Conception to Birth. B. Freeman, transl. New York: North Atlantic Books, 188.
    Ibid, 108.
    Sturniolo, G. et al. 1999. The Recurrent Laryngeal Nerve Related to Thyroid Surgery. The American Journal of Surgery. 177: 487-488.
    Steinberg, J. L., G. J. Khane, C. M. C. Fernanades and J. P. Nel. 1986. Anatomy of the recurrent laryngeal nerve: A redescription. The Journal of Laryngology and Otology. 100: 919.
    Sadler, T. W. 1990. Langman's Medical Embryology, 6th ed. Philadelphia, PA: Williams & Wilkins, 211.
    Schoenwolf, G. C., S. B. Bleyl, P. R. Brauer and P. H. Francis-West. 2009. Larsen's Human Embryology. Philadelphia, PA: Churchill Livingstone, 407.
    Sadler, 1990, Langman's Medical Embryology, 211.
    Blechschmidt, The Ontogenetic Basis of Human Anatomy, 91.
    Sturniolo et al, The Recurrent Laryngeal Nerve Related to Thyroid Surgery, 487.
    Ibid.
    Prothero, Evolution: What the Fossils Say and Why It Matters, 37-38.
    Sanders, I. and L. Mu. 1998. Anatomy of the Human Internal Superior Laryngeal Nerve. The Anatomical Record. 252: 646-656.
    Armstrong, W. G. and J. W. Hinton. 1951. Multiple Divisions of the Recurrent Laryngeal Nerve. AMA Archives of Surgery. 62 (4): 539.

    Şöyle bi pdf te var: http://www.weloennig.de/LaryngealNerve.pdf
    Daha varda işini kısaltıyorum.

    Sanırım bu kaynakların hepsini okumuşsunuz. Konuyla ilgili kısımlarını buraya aktarırsanız onlar üzerinden yanlışlarımızı görebiliriz.

    Ben kaynakçanızın en başında bulunan Donald Prothero'nun tarafındayım.

    _____________________________




  • Ben ilk kaynağa ulaştım. Bahsedilen sayfalarda laryngeal sinirin uzunluğunun tasarım açısından saçmalığından ve evrimsel açıdan neden mantıklı olduğundan bahsediyor.

    Okumak için:http://elibrary.com.ng/UploadFiles/file0_10096.pdf
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Thomas Henry Huxley

    Ben ilk kaynağa ulaştım. Bahsedilen sayfalarda laryngeal sinirin uzunluğunun tasarım açısından saçmalığından ve evrimsel açıdan neden mantıklı olduğundan bahsediyor.

    Okumak için:http://elibrary.com.ng/UploadFiles/file0_10096.pdf


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Alea iacta est




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aseramy

    tam da bugün incelemiştim bu konuyu. embriyonik gelişimdeki kısıtlamaların sonucu oluşuyor bu uzunluk. ayrıca kalp trake soluk borusunda işlevi var. sağ rln den uzun olmasına rağmen sol ve sağ gırtlak kasları uyumlu çalışıyor. yani kusurlu değil yine belki bi tasarım. hala daha araştırılıyormuş karmaşık bir yapı deniyor. hep söylemişimdir birşeye kusurlu demek elinizde daha iyi bir olgunun veya taslağın bulunduğunu söylemektir. hele hele mühendis kafasıyla şu kabloyu buraya çekelim daha kısa mantığı tanrıda olmaması bana daha mantıklı geliyor. arkadaşın biri de şey yazmış:"ben tıp öğrencisiyim.bahsi geçen sinir gerçekten anlamsız." arkadaş sanırım hücre yaratıyor. komedisiniz
    Kaynaklar:http://creation.com/recurrent-laryngeal-nerve-designhttp://www.icr.org/article/recurrent-laryngeal-nerve-not-evidence/http://www.evolutionnews.org/2010/10/the_recurrent_laryngeal_nerve_039201.html

    Üzgünüm ama kaynakların güvenilir ve objektif kaynaklar değil. Ne "creation.com", ne de "icr.com", bilim dünyasında muteber organlar. Daha az önce icr'den bir makalenin itirazlarını ele aldığım bir mesaj paylaşmıştım. Orada söylediklerinin geçerliliği değerlendirilmişti. İtirazlarının cevapları orada var. Bir kaç mesaj yukarda itirazlarını ele almıştım çünkü mutlaka birinin bu itirazlarla geleceğini biliyordum. O siteleri biz de okuyoruz ve itirazlardan zaten haberdarız.

    Buraya bu kaynaklarla gelen ilk kişi değilsin. Zaten başka kaynak olmadığı için tüm anti evrimciler hep buralardan besleniyor ve hep buralardan örneklerle geliyorlar. Bir de HY var. O da buralardan çevirip yayınlıyor. Bir de meşhur Discovery Enstitüsü ile AIG var.Şimdi adını hatırlayamadığım bir tane daha var. Yani bir elin parmakları kadar anti-evrimci yayın yapan site var. Ben bu sitelerdeki iddiaların hemen hepsini okudum. Paylaştığın görüşler ve onlara kaynaklık eden siteler bu başlık altında görüş bildiren arkadaşlara yabancı değiller.

    Neden söylüyorum bunları? Çünkü bu kaynaklar muteber değil, makaleleri akademi dünyasının kullandığı "peer-review" mekanizmasına ya açık değil ya da sadece kendi aralarında kullanıyorlar. Yayınları objektiflikten uzak, bilim jargonuyla "bias"lı. Daha ilginci bu iddiaların tamamına yakını çürütüldü. Hemen hiç biri yeni iddia değil, hatta çoğu Michael Denton'un 1985 ve 1988'de yayınladığı 2 kitaptan ve Denton'un izleyen makalelerinden alınma. Bu anlamda orijinal çalışmalar da değiller. Anri-evrimci camia küçük bir camia. eskilerden Dembski, Denton, Johnson, Behe. Yenilerden Tomkins ve Bergman vs.

    Bu tür yerlerin bilim dünyasında önemsenmediğinin en önemli göstergesi buralarda yayınlanan makalelere hemen hiç atıf yapılmaması.

    Senin itirazlarının bir kaynağı da 2010 tarihli Bergman'ın makalesi ki sen daha paylaşmadan yukarıda itiraz hususları ele alınmıştı. Oku istersen.
    _____________________________
    * Din toplumları paternalisttir, ahlakı gelisemez, rasyonelleşemez ve
    bireyleşemez. sekülerleşme olmadan ahlak olmaz.
    * Her insanın içinde bir peygamber uyuklar ve o uyandığında, dünyadaki kötülük
    biraz daha artar. (Emil Michel Cioran)
    * Yearning for the past is usually just the lament of lost youth.




  • açıp siteyi okumadığın belli. prothero'nun görüşünü yanlış olduğunu söylüyor ve prothero görüşüne dair kaynak bırakmış işte. ben her kaynağı açıp bakmadığımı söyledim. öyle bi takıntım yok. aynı şekilde başka bir olguya kusurlu tasarım dendiğinde bu uydurukçu ateist biyologlar demiyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-B94E0875B -- 20 Kasım 2016; 23:0:54 >
    _____________________________
  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt
    dostum açıp okuyabilir yanlışlayabilirsin. bilim dediğin şey yanlışlanabilen şeyler değil mi zaten? bergman tabanlı değil Erich Blechschmidt tabanlı bir yazı. yaratılışları itham ettiğiniz sözlerle kendinizi bir sorgulayın. şu tutumu yaratılışçı biri sergilese herhalde muhatap almazdınız.

    Edit: Jay Gould'un da vakasını da biliyoruz dawkinsinde yanlış görüşleri var veya başka darwinistlerinde. Bu onların asla ve asla kaale almayacağız veya kötü bir biyolog olduklarını göstermiyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-B94E0875B -- 20 Kasım 2016; 23:5:34 >
    _____________________________
  • Lews Therin Telamon kullanıcısına yanıt
    "Embriyonik gelişim kısıtlamalarına bağlı tasarım yapan bir Tanrı"
    doğru yapamaz haklısın. tesisatçı bir zihniyete sahip olmalı dimi
    ha şunu da söyleyeyimki kusur aramak için niye insan anatomisine bakıyorsunuzki? özürlü sakat insanlar var. hasta oluyoruz işin kısmı. süpermen değiliz abi yine kısıtlamış. komedi bence dimi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-B94E0875B -- 20 Kasım 2016; 22:59:38 >
    _____________________________
  • İyi de bunların çoğu evrimle barışık isimler zaten! Bunlar ne amaçla paylaşıldı ben anlayamadım...
    _____________________________
    * Din toplumları paternalisttir, ahlakı gelisemez, rasyonelleşemez ve
    bireyleşemez. sekülerleşme olmadan ahlak olmaz.
    * Her insanın içinde bir peygamber uyuklar ve o uyandığında, dünyadaki kötülük
    biraz daha artar. (Emil Michel Cioran)
    * Yearning for the past is usually just the lament of lost youth.
  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt
    evrimle barışık olabilirler ama tanrıyla olmadıkları kesin. dawkins mesela iyi bir bilim adamı değil iyi bir pazarlamacı.
    ayrıca söylediğin isim sonuçta bir biyolog abi, harun yahya olduğunu düşünmüyorum
    _____________________________
  • 
Sayfa: önceki 1920212223
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.