< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
Dünyada sadece Türkiye’de olan şaşırtıcı kamusal uygulamalar (14. sayfa)




-
-
O bedava ulasim kartları olmasa cuk kadar emekli maasiyla nefes almaya calisan yaslilarin evlerinin dort duvarindan kurtulmalari mümkün olmayacak.
Sen tutup Turkiye'yi mureffeh memleketlerle mukayese ediyorsun bir de. Almanya'daki yaslinin veya sakatin refah seviyesiyle buradaki arasinda o kadar muthis bir ucurum var ki...
Sen tabii meselenin tek bir yuzunu belledin oradan yardiriyorsun. Bu yuzden sana siyaset konusma ehliyetin yok diyorum ben sana. Senin siyaset hakkında atip tutmanla glokom yuzunden gorus alaninin tam ortasinda kocaman bir bosluk olsumus birinin araba kullanmasi arasinda hiçbir fark yok.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Dünyada bu kadar herşeyin rant rüşvet vb ile yapıldığı başka ülke yoktur herhalde ondan bu kadar kaynak ihtiyacı!
-
Benim siyaset konuşma ehliyetim olmasın tamam fakat sonuçta
bedava diye ihtiyarlar otobüsten inmiyor. Çok güzel demi.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Bak bu yaptiginin siyaset konusmak olduğunu bile anlamıyorsun. Bunun sebebi siyasetin ne olduğunu anlamamis olman. Bil bakalim onun sebebi ne?
Bedava toplu tasima onlari depresyondan koruyor. Hala anlayamıyorsun.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Bedavacilik her zaman zararlıdır ve suistimal yol acar. Dediğim gibi birsey bedava olursa kişi otpbuse binmeyeceği varsa da devamlı biner ve çeşitli şekillerde sistemi kötüye kullanır ve tıkanmasıma yol acar.
Dolayısıyla bu konularda doğru yöntem bedava değil daha teşvik edilmek istenen kişiye hizmeti indirimli sunmaktır.
İndirimli sunarsan hem destek olursun bedava olmasidigi içinde aşırı gereksiz kullanım ve sistemin somurulmesinin önüne geçersin.
Bu nedenle bedava uzak durulması gereken bir sozcuktür .
Ancak sunuda unutmamak gerekir ki subvansiyon yani devlet katkısı popülist nedenlerle uygulandikca zamanda birikir birikir ve verimsizlligi arttırır uzun vadede ekonomik canlılığı öldürür ve kalıcı enflasyon, düşük büyüme uzun vadede ekonomik krize giden yolun taşlarını döşer.
Ayrıca birkez bedavaciliga alışmış bir toplumu tersine çevirmek inanilmaz zordur ve bozulma daha çok bozulmaya beraberinde getirir kısacası bu konularda çok dikkatli hareket edilmeli.
Nitekim ülkemizde bunun en berbat örneği 40 yaşında emeklilik gibi Avrupada bile olmayan bir uygulamanın Süleyman Demirel tarafından getirilmesi ve ardından ülkeyi 2002 krizine götüren nedenlerden biri olması. Fakat bunun ekonomik krizle kqldirnsmjza karşın 20 yıl sonra tekrar hortlayip göz göre göre emeklilik sistemini cokertexegini bile bile siyasilerin bunu geri getirmesi.
Dolayısıyla devlet yönetiminde duygusallığa yer yoktur çünkü yaptığın iyiliğin uzun vadede ne sonuçlar vereceğini ongoremezsen tüm topluma zarar verirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-24E6D900A -- 9 Mart 2025; 0:42:13 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Toplu ulaşımda parasız ihtiyarlara güzellik mi yapılmak isteniyor, %50 indirim kartı ver değil mi fakat %100 indirim, bedava.
Bursa'da metro, otobüs tüm duraklar ihtiyar kaynıyor. Hergün şehrin merkezine onbinlerce ihityar gidip geliyor. Hele ki hava güzel güneşli ise ortalık ihtiyardan geçilmiyor.
Toplu ulaşım, ihtiyarların hizmetinde rehabilitasyon merkezi gibi çalışıyor.
Bedava değil de %50 indirimli olsa günde 10 kez metro otobüs binip normalde 230TL ödemesi gereken kişi, 115TL ödeyecek o yüzden kullanımı azaltacak.
Hem belediyenin kasası hem şehir rahat nefes alacak. Öğleden sonra okul çıkışında öğrencilerin otobüse binecek yeri yok, içi bedavacı ihtiyar dolu.
Bu durum bakalım daha ne kadar sürecek.
Paralel bir durum Yeşil Pasaport için de var. Y.dışı seyahatlerde YP 'yi kapan soluğu bir AB ülkesinde alıyor,
ne de olsa 130 AVRO'luk başvuru ücreti yok, vize red riski yok. Bu uygulamanın anayasaya aykırı yönü de var.
Burada belediye, orada devlet, bir takım kişilerin bedava tur operatörü olarak çalışıyor.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
Isin kötü bir yanı da şu bedava ve indirimli bilet sayısı zamanla o kadar çok artıyor ki normal tam bilet ödeyen kullanıcının ücreti bu kadar çok bedava ve indirimli bileti karşılamak için 2 - 3 katına çıkıyor.
Örneğin hickimse bedava veya indirimli hizmet kullanmasa tam bilet fiyatı belki şu anki fiyatının yarısı olacak ancak bu geniş çaplı indirimler normal kullanıcının hizmete çok daha pahalıya erimesine yol açıyor.
Fakat seçim sisteminin olduğu ve populizmin kazandırdığı düzende bununla savaşmak çok zor .
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Konu üzerine ilk mesajımda değindiğim gibi, böyle bir Bedava Ulaşım Kartı uygulaması, örneğin Almanya'da kesinlikle olamaz çünkü öyle birşey hem ulaşım kartına para ödeyenlere kazık atmak anlamına gelir hem anayasadaki herkes eşittir ilkesine ters düşer. Dediğin gibi benim ulaşıma ödediğim para, bedavacıların masraflarını cıkarmak için 2-3 katına cıkar.
Bir parantez ile, bu bedava ulaşım olayının 7 günlük dini bayramlarda da olduğunu hatırlayalım. Bayramda bedavacılara gün doğuyor, metrolar otobüsler gırtlağına kadar doluyor.
Geçen yıl Paris'e gittim. Olimpiyatlar dolayısıyla 1 ay kadar toplu ulaşım sistemine aşırı yüklenme olacağı için bilet fiyatlarını %30 mu ne arttırmışlardı !
Paris belediyesi bunu daha çok para kazanmak için değil, sisteme ayar çekmek için yapıyor olmalı.
Bizde ise bayramda ulaşım bedava. Sözlerin bittiği an.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
Almanya denince orada çalışmayanlara verilen işsizlik maaşını da çalışanlardan kesilen vergilerle ve sayıları iki milyona yaklaşan insana yükselme eğilimin de de olması büyük dengesizliklere yol açıyor gibi duruyor. Çalışan oluşan homurdanmalara bakarsak kendini onları görünce belki de enayi yerine koyabiliyordur.
Ülkenin başı çok ağırıyor ki, sanırım yeter artık denilerek o işsizlik maaşı adına düzenlemeler yolda diye okumalara başladık.
Çiftçiye destekleme, emekliye bayram ikramiyesi, yaşlılara şehir içi bedava taşıma...gibi uzayıp giden devlet yardımların da ihtiyaç sahibidir? gelir belgesi durumu istenir ama anında dava edilir ve bozulur diyebilirim.
Sistem kurmak zor ve karmakarışık bir durum gibi gözüküyor.
-
Ulaşım kartlarını almaya hiç ihtiyacı olmayanların da talep etmeleri acayip bir durum bana göre.
Verirken de öf dediklerini de pek zannetmiyorum.
Örneğin bugünler de popüler olan şehir lokantalarını kim finanse ediyor? Orada yemek yiyenlere muhtaçmısın? ihtiyacın mı var diye soruluyormu?
Belediyeler de maaliyeti tüm şehir ehalisine yüklenen bu seçim yatırım gibi olduğunu düşündüğüm gereksiz ve beleş gibi işlemlerin git gide arttığını düşünüyorum.
Büyük önem taşıyan İmar, depreme karşı eylem, yeşil alan, alt yapı gibi hizmetler sanırım vatandaş için pek göz önün de bulundurulmuyor.
Yarın seçim var:)
Neden gelir belgesi sorulsun?
-
Boş yapmışsın.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Ok
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Bildiğim kadarıyla Almanya'da işsizlik maaşına hak kazanabilmek için belli bir süre atıyorum 6 ay, 1 yıl, 2 yıl çalışmak ve aylık brüt gelirden opsiyonel bir işsizlik sigorta kesinti ödemiş olmak gerekiyor. Yani işsizlik maaşı alanlar belli bir ölçüde kendi kendilerini finanse ediyor gibi.
Çiftçiyi destekleme konusu beni biraz aşar. Kimbilir ne oyunlar dönüyordur. Geçenlerde BIM'den Simbat marka badem, fındık, kaju, ceviz karışım kuruyemiş aldım. Fındık hariç öteki üçü ithal, ambalajda yazılı. 787bin km2 ülkede badem, ceviz yetişmiyor. yerli üretim diye göze sokulan bir propaganda yapılırken olmuyor böyle şeyler.
Emekliye bayram ikramiyesi iğrenç bir uygulama. Bence şeriatı çağrıştıran yönü var. Dini bayramda ikramiye. Adı yeter. 3500TL değil 4000TL olsun. Yetişkinler için dinsel mutluluk. Üstü kapalı şeriat. Dini güzel bişeymiş gibi gösterme taktiği. Bu bayram harçlığı uygulaması derhal durdurulup her ne rakamı ağızlarına dolayacaklarsa işte şeker bayramda 3500TL, 29.ekim'de 1500TL, onları maaşlara eklesinler veya para yok diyorlarsa hiç verilmesin.
Yaşlılara şehir içi bedava taşımacılık yapmak günlük yaşamı olumsuz etkiliyor. Gündüz her yer yaşlı doluyor. Hobi gibi olmuş. Reyis bize merhamet gösterip ulaşımı bedava yapmış, biz de minnet borcumuzu ödeyelim dercesine sürekli ulaşım hizmetini kullanıyorlar. Reyisle onun oy deposu arasındaki bu merhamet ilişkisinin bedelini sokakta ve cüzdanda biz ödüyoruz.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
Ödeyeceksin tabii, otobüse beleş binecekler, adamlar yaşlı. Hatta sen oturuyorsan, kalkacaksın, senin yerine yaşlı oturacak. Kıdem önemli.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 12 Mart 2025; 15:25:19 > -
Ben jawohl diyorum..
-
Şansölye işsiz olmayı destekliyor gibi bir hava fırtınası esiyor Almanya'da. Fırtına giderek şiddetleniyor da sanki.
Biz de de emeklilik meselesi, Türk emeklisi hayatı boyunca Alman emeklisinden fazla para alabiliyor.
Meşru kelimesi Şeriata uygun demek Şeriat deyince yazmak istedim.
İnsanımız oluşa gelen herhangi bir mesele hakkında bu meşru ve ya değildir demeyi çok sever. O na göre aklınca hüküm verebilir bazen. Değişmez doğru olduğu için belki de. Zaten görüldüğü gibi yaradılmış ve sonunu bilen insanlar kanunlarını dahi şeriattan türetegelmişlerdir. Çünkü başka dayanak noktası yok denilebilir.
Aslın da emekli ikramiyesi için de gelir belgesi istenilmeli, diğer kamusal yardımlar da buna dahil edilmeli diyebilirim.
Örnek verecek olursam; Şu an üniversite de okuyan öğrenci gelir bilgisine tabi tutuluyor ve uygunsa son dönem de ülkenin her bir yanına yapılan devasa Kredi Yurtlar kurumunun sosyal tesislerinde bedavadan az pahalıya kalarak okul hayatını tamamlayabiliyor.
Hele hele şu son dönem meşhur olan reklamları iyi dönen kent lokantalarının masrafları nasıl da oraların yerlerini dahi bilmeyen tüm şehir ehalisine ödetiliyor deniliyor doğruysa?
Zaten orantısız yükselen şehiriçi ulaşım ve su faturalarının yüksekliğinden ben de şüphelenir olmuştum.
Belediyeler rey deposu olarak sanırım bunları görüyor olabilir de şehir ehalisinin tamamı bu kitlenenleri nasıl görmüyor hayret doğrusu diye düşünüyorum.
-
Kent lokantalarının sayısı arttırılsın ama kullanımları için gelir belgesi istenilsin.
Her önüne gelen girmesin. Bildiğim iki tanesinin lokasyonları şaşırtıcı kalbur üstü bir yerde diyebilirim.
Örneğin beni oraya sokmasınlar.
Muhtaç sahibi yemeğini pişirebilecek durumdaysa verilen gıda yardımları ayağına gönderilip kendisi yemeğe dönüştürsün.
Hasta, yetersiz vb. gibi olabileceklere de yemekler tesiste hazırlanıp yine ayaklarına kumanya şeklinde götürülsün düşüncesindeyim.
Bunlar zaten yapılıyor diyen olursa daha da çok muhtaç insana ulaşılsın diyeceğim.
-
Aynen. Bursa'da arkadaşın anne baba devlet memuru emeklileri. Babasının 3 işyeri mülkü , o mülklerden aylık temiz 200bin TL geliri var. Gel gelelim o da bayramda 3500TL ikramiye alıyor.
Gelir belgesi dedin. Fakat bildiğim kadarıyla (arkadaş anlatıyor bunu) kira gelirinin çok küçük bölümünü bankada bir hesaptan alıyorlar. Geriye kalan esas büyük bölümü başka bir banka hesabından alıyorlar. Bunu vergiden kaçmak için yapıyor olmalılar fakat bu sonuçta geliri de düşük gözükecektir. 200bin TL'nin 15 binini gelir gösterse, adamın bir devlet memuru emeklisi maaşı sanırım 22bin TL bir de 15bin TL toplam 37bin TL geliri gözükecek. Bu kira gelirini düşük gösterme işlemini yıllardır ve bugüne bugün de yapıyorlar ki benim aklım almıyor, bu ne cesaret diye. Unutmadan: Bu sözkonusu emekli adam müzmin Tayyipçi. 6 seçimin 6'sında da Tayyip'e oyveren tam Tayyipçi.
Meşru kelimesi Şeriata uygun demek miydi? Bir yaşıma daha girdim. Aha! Her meşru dediğimizde şeriata uygun diyorduk yani. Vay vay vay. Tarih dersinde Meşrutiyet Mutlakiyet dönemi olarak ilk öğrendiğim kelimelerden. Vay vay yıllardır dilime Şeriat dolanmış haberim yok. Teşekkürler hocam.
Kent Lokantası konusunda ise, şimdi o uygulamayı ister AKP ister CHP kim açarsa açsın bence kökten saçma cunku belediyenin görevi lokantacılık yapmak olmamalı. Çok saçma, sayfalarca anlatsam yetmez buradaki saçmalığı anlatmaya. Ayrıca ben 2 özel firmada ortağım. Firmalarım lokantacılık sektöründe değil fakat öyle olsaydı, o durumda koskoca kamu sektörü ile rekabet ediyor olcaktım. Haksız rekabet. Neresinden bakarsan bak, eğreti durum. Hep örnek verdik, örnekleri aşındırdık ama yine Almanyadan örnek vereceğim. Almanya'da bir süre yaşadım. Böyle bir kent lokantası olayı hiç yoktu. Belediye belki, fakire uygun kalacak yer verir ancak uygun lokanta hizmeti sunmaz. Bir de merak ettim,o kent lokantasında çalışan aşcı, garson, komi, bulaşıkcı "ben kamu görevlisiyim" diyor mudur? 15 yıl çalışsa onlara Yeşil Pasaport veriliyor mudur? Daha ne sorular var...
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X