Devlet ilkokullarında durum çok vahim

bugün devlet arazi keşfine çıktık devlet ilkokulu dağılıyodu, yalnızca durup muhabbetlerini ve görünüşlerini inceledim. daha 7-12 yaş arası çocuklar aralarında her 30 saniyede bir tek ses duyuyorum küfür ederek bağırıyolar. her 30 saniyede bir küfür duyuyorum ve ağıza alınmayacak küfürler, çocuğum olsa devlet okuluna yollamam kendim eğitimini veririm o derece rezillik vardı. dışarıda onlardan daha büyük 13-15 yaşındaki çocuklar ağızlarında sigara oranın eşkiyası modunda takılıp durmadan bazı öğrencilerden para alıyolardı ve bazılarınada para verip dondurma alıyodu bu muhabbeti tam anlayamadım birşey dönüyodu ancak 10 dkk izleyebildim, gerçekten aralarında eğitim için gelen çocuklarda vardı ancak 10 tanesinden 3 tanesi gelecekte hapis yatacak tiplerdi çok yazık

dünyadaki 180 ülkenin içinden en iyi 60. ülke olan türkiyede durum böyleyken durum rezalet. çocuğunuzu böyle eğitim kurumlarına vermek yerine açın internetten iyi hocalardan çalıştırın yada kendi eğitim durumunuza göre kendiniz eğitin

Özel okullar, kolej vs durum farklı mı sanki ?

Okuldan önce her şey ailede başlıyor.

Aile yapımız genelde bozulmaya başlayalı çok oluyor. Daha da bozulacak. Batılıların çok daha sağlam, korumacı aile yapıları var.

ben devlet okulundada okudum kolejdede, kolejdeki öğrenciler sana karışmaz daha elit insanların çocukları kendi halinde takılıyo ancak fakirin çocuğu evde gördüğü yoksulluğu şiddeti gelip senin çocuğuna dayatabiliyo ve bu oran devlet okulunda daha fazla, devlet okulunda okuduğumda anadolu lisesi kazanmama rahmen berbat bir ortam vardı, eğitim iyiydi ancak çocuklar o kadar birbirini darlıyoduki okuldan kaçıp dururdum sonra özel okula yazdırdılarda kurtulmuştum o insan azmanlarından. son senemde amerikaya gitmiştim ve orada türkiyedeki özel okuldaki ortamı görmüştüm ancak sorun şu amerikanın devlet okulundaki ortam türkiyede ancak özel okulda var

birde devlet okulunda bana şiddet uygulayan çocukları öğretmenlere söylememe rahmen hiç takmazlardı ancak özel okulda hiç şiddetle karşılaşmama rahmen bir çocukta bunu görmüştüm ve hoca o çocuğun sınıfını değişmişti, bak sırasını felan demiyorum çocuğun sınıfı değiştirildi ve gözleme alınmıştı

Eğitimin bu kadar rezil bir durumda olmasının sebebi, eğitimi zorunlu kılmaları. Okumak istemeyen insan okumasın kardeşim. Eskiden liselerin bir ağırlığı vardı. Kurallara uymadığında gözünün yaşına bakmayıp tasdiknameni verip şutluyorlardı. Şimdi ise bir daha yaparsan küseriz diyorlar. Böyle olunca da vaziyet bu oluyor maalesef.

Eğitimde özel okullara da karşıyım ben. Devlet buraya sağlam bir el atıp tüm okulları kendi tekeline alması gerekir. Bunu yapacak vizyonda bu iktidarda yok, yapsalar bile ellerine yüzlerine bulaştırıp daha beter hale getirirler. Eğitim sisteminin üst kesim alt kesim ayrımı olmadan işlemesi gerekir. Okumak istemeyen öğrenciler de şutlanır. Mantık bu kadar basit.

Şu an meslek liselerinde anadolu liselerinden daha nezih bir ortam var ciddi söylüyorum. Yaşım çok değil 24 yaşındayım. Meslek lisesi çıkışlıyım ciddi manada söylüyorum okuduğum lisede herkes birbirine saygılı idi ve kimse birbirinde kusur aramaz idi. Öyle haraç mevzusu falan 0 idi bunu yapanları barındırtmıyorduk. Yapan da olmuyordu genellikle. Bunu anadolu lisesinden meslek lisesine geçtiğim için, tecrübe ettiğim için rahatlıkla söylüyorum.

Bunu anlattım çünkü aslında tam tersi olması gerekir. Öyle düşünüyor insan ama vaziyet bu. Artık anadolu liselerinde daha fazla serseri var.

Özetle çöp bir eğitim sistemi.

Sosyal medyanın etkisi. İlkokulda küfürleştiğimizi hatırlamam. Ortaokulda başladı.

Ama yeni nesil çok küfürlü konuşuyor. Normal cümleleri bile küfür. Birde büyüklerden çekince falanda kalmamış. Biz çekinirdik.

Eğitim fakültesi mezunu ve devlet okulunda staj yapmış biri olarak söylüyorum. İyi semtlerdeki ilkokullar ve fen liseleri hariç devletin eğitim hizmeti sonlanmıştır. Asıl amaç anaokulundan üniversite sona kadar yaklaşık 16 yıl boyunca gençleri oyalamak, enerjilerini atmak ve evden uzaklaştırmaya çalışmaktır. Herhangi bir eğitim öğretim amacı güdülmüyor. Nitekim birçok okulda Türkçe dahi bilmeyen sığınmacılar var. Bu sığınmacıların oranının yüksek olduğu okullarda ders işlenmiyor. Şaka yapmıyorum devletin okulunda ders işlenmiyor. Buna karşılık eğitim neferi olması beklenen öğretmenlerde iyi okullara kapak atıp minimum sayıda ders verip maaşını alma derdinde. İstanbulda bir okulda 30 norm fazlası varken yolun karşısındaki okulda 30 öğretmene ihtiyaç var. Ama sistem öyle saçma işliyor ki 30 kişi diğer okula aktarılmayıp yattığı yerden maaş alıyorlar.

Kesinlikle katılıyorum cümlelerinize mesela ben ders dinlemek istiyorum düzgün bir üniversite kazanmak istiyorum diyelim bütün sınıf konuşuyor kendi arasında dersi dinleyemiyorsun bir noktadan sonra hoca da çıldırıyor kontrolü kaybediyor ve bu ergenlerin her cümlesi malum o iki kelime ile bitiyor küfür gırla.

Al çıkışlı olmama rağmen çok yaşadım bunu ben ileride çocuğum olursa düzgün bir yerde okumasını istiyorum.

Ben biraz daha büyüğüm sizden, Anadolu lisesinden meslek lisesine geçtim. İnadımdan Anadolu lisesinde durmak istemedin, ilgimi çeken bir konu yoktu. O zamanlar 'attan inip eşeğe biniyosun' dediler. Dinlemedim. Dönüp bakınca hem mesleki hem sosyal anlamda iyi ki diyorum. Ergen birinin verebileceği en iyi kararı vermişim.

Anadolu lisesinde sürekli kavga, manitacılık, adam kayırma, gelir seviyesine göre sınıflandırma, gruplaşma, içe kapanıkları ezme, iğrenç bir okuldu. Bunu ezilmiş biri olarak söylemiyorum. Hiç ezilmedim, baskın bi karakterdim, hep 'popüler çocuklar' arasındaydım. Ancak beni çok rahatsız ediyordu. Oradan meslek lisesine geçtiğimde hem hocalar hem arkadaşlarım 'bi mok olmaz bundan' gözüyle baktılar.

Meslek lisesinde hiçbirini ne yaşadım ne gördüm. Sınıfımda bağımlısından tut, jiletcisine kadar her türlüsü vardı ama ne yalan söyleyeyim kardeş gibiydik. Hala sınıf arkadaşlarımla karşılaştığımda çok sevinirim. Sadece sınıf için geçerli değil tüm okulda böylr bir durum vardı. Sigaraya başlamaya çalışanlara izin verilemez, sigara verilmezdi. Astım hastası bi çocuk vardı bütün okul bunun sigara içmesini engellerdi. Hatta inanılmaz içe kapanık bi çocuk vardı. Sanırım ailesinden şiddet görüyordu. Psikilojisi pek iyi değildi, bir gün gülerken çocuk altına kaçırmış. Bi kaç kişi durumu fark etti, çocuğu evine bıraktılar ve konusu bir daha hiç açılmadı ki bunun diğer okulumda olduğunu düşünemiyorum.

Diğer bir ilginç tarafı uygulamalı bölüm eğitimlerinde herkes çok ilgiliydi. O sokakta keko dediğimiz tipler saatlerce lehim yapmaya, anakart tamiri yapmaya çalışıyordu. Ama o adama asla tarih öğretemezdiniz ki öğrenmeyi versin. O adam kalifeye bi bilgisayar tamircisi olsun. O zaman anladım doğru ellerde, doğru bir yönlendirme ve doğru kişilere, kişi odaklı eğitim verdiğinizde ne kadar başarılı olabilir. Daha sağlıklı bi kafayla düşündüğüm o zamanlarda gördüklerim beni karamsarlıktan kurtarıyor.

Eğitim önce ailede başlar ve bizim aile yapımız bozuldu. Aileler artık çocuklarıyla ilgilenmiyor doğurup ne halleri varsa görsünler diyorlar. Anneler ya sosyal medyada takılıyor ya da dedikodu yapıyorlar. Babalar zaten işte olduğu için akşama kadar evde yok akşam gelince de kendine hayrı yok.

Semt Esenyurt mu? Semtten semte değişir o mevzular.

türkiye'de ilkokul zorunlu. evde kendin okuma yazmadan başlayıp tüm eğitimini veremiyorsun. böyle bi kara düzen

Geçen gün görevli iett otobüsünden lise öğrencileri iniyor. İçeride iki çocuk iett şoförü ile tartışıyor biri şoföre seni karım yapıcağım s.. felan diyor.

Şoför ağzını açmadı hiç bir şey yapmadı. Çocukların saç stili meksika ırkından konuşmalarıda öyle.

Bir an benim çocuğumla bu çocuğun aynı sınıfta olduğunu düşündüm. Bunlara okulda öğretmen tarafından ne kadar eğitim versende adam olmaz tipler.

Önce aile de anne babadan alıcak eğitimi öyle tavşan yavrusu gibi doğurmakla olmuyor işte.