İstanbul'da DEPREM!!! SİLİVRİ 6.2!!! Hayatımda böyle birşey yaşamadım. (13. sayfa)

Ya onu geçtim ben yapmıyorlar işte ... Herkesin En kaba hesap yapacağı şu olmalı, Sabit interneti geçtim onda da vergi varda deprem vergisi hani onu pas geçelim.

Ya ülkede 90 Milyon mobil hat aboneliği var, şirket hatlarından alınmaz deprem vergisi yani özel iletişim vergisi , hadi iyimser olalım yarısı 45 Milyon mobil hattan her ay 21TL ÖİV yani deprem vergisi ödüyoruz.

45MİL X 21 =945 000 000 1 yıl 12 ay 945 000 000 x12 =11 340 000 000 her yıl en düşük en iyimser ödediğimiz deprem vergisi. En kötü bunu kullan ya çürük binalara/konut yenilemeye/ GSM Operatör yenileme vs ya...

Ben bursa ya 80 km uzakta ilçedeyim apartman 4 kat 4. kattayım sanki bize çok yakınmış gibi sallandık

Bence rezalet çok kişi bir yere tıkılsın diye minare gibi artı tabut gibi binalar yapılmış Bu tr de zengin olmak şart kimseye muhtaç olmayıp alıp arsayı kendin tek katlı sağlam ev yapacaksın 

Hatay ve diğerleri neden adım başı ev olup dünya kadar insan öldü bu yüzden işte 

Deprem konularına girmek hiç istemiyorum yıllardan beridir deprem yaşıyoruz zaten hep bir travma hep bir bunalım.

Bende çoğu sosyal medya 'da hesabım yok, ekşi, x , face vs gibi platformlar da alın okuyun sonra paylaşın. Durmadan bilim adamları bölündü demek de yanlış olur.

Bilim böyle bir şeydir. her zaman farklı görüşler olur , çünkü hepsi bir veriye dayanır. Bilim adamları toplanıp kendimiz araştırmadığımız sürece araştırılmış veriler üzerinden çıkarım yaparız.

Aslında her şey bu yazı ile başladı. 2023 yılında 5.1 Gemlik depremi ile başladı. Linke tıklayıp Haberin Tamamını Okuyunuz!

PARSONS'IN TEZLERİ  

Vatandaşlarda endişeye neden olan açıklamalar sonrası konuştuğumuz Deprem Bilimci Prof. Dr. Osman Bektaş ise 'haberglobal.com.tr' aracılığı ile önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul için adeta kıyamet senaryosu çizen uzmanların, ABD'li jeofizikçi Tom Parsons'ın 2000 yılında yayımladığı makaleye dayandığını söyleyen Prof. Dr. Bektaş, şunları söyledi: "Naci Hoca başta olmak üzere birçok arkadaşım Parsons'ın 2000 yılındaki '30 yılda yüzde 64 olasılıkla 7 ve üzeri deprem olacak' tezini gündeme getirmeye devam ediyor. Ancak Marmara Denizi'nde kırılması beklenen faylara ilişkin 23 yılda birçok yeni veri ve bilgi edildi." 

ADALAR FAYI AKTİF

"Şener Hoca'nın 'Adalar Fayı ölü' demesi doğru değil. Adalar fayından mikro deprem aktiviteleri alıyoruz. 18 Eylül 1963 tarihinde, yaşanan 6.4 büyüklüğündeki depremin merkezi Çınarcık diye biliniyordu ancak sarsıntının Adalar Fayı üzerinde geliştiği ispatlandı. Bu fay ölü değil ancak fay sürüklenmeye bağlı deprem enerjisini harcıyor. Marmara'daki faylar krip yaptığı yani sürüklendiği için sarsıntının 7'den büyük olması mümkün gözükmüyor." 

haber global

7'den büyük olmaz! 'Parsons'ın deprem tezi çöktü mü?

https://haberglobal.com.tr/gundem/7den-buyuk-olmaz-parsonsin-deprem-tezi-coktu-mu-302775

Üşümezsoy adalarda ki fay ölü demesi biraz abartı yıllar içerisinde oradan sismik veri alınıyor ancak sürüklenme olduğu için enerjisi düşük denilmiş. Üşümezsoy ben düşük enerji mernerji bilmem arkadaş ölü işte yorumlamış

JAPON VE ALMANLAR YAPTI

"Marmara Denizi'ndeki en kapsamlı araştırmaları Japon ve Alman bilim insanları yaptı. Medyada adı bilinen araştırmacıların neredeyse tamamı Japon ve Almanlar'ın araştırmalarında gözlemci veya destekçi olarak yer aldı. Eldeki son verilere göre Marmara Denizindeki faylarda meydana gelen sürüklenme nedeniyle depremin büyüklüğünün 7'nin altında olacağı öngörülüyor."

Bu kısım kilit nokta, nette çok veri var, Ayrı ayrı incelenmiş olması lazım. Ancak bir doküman bulabilene aşk olsun. Bu kadar karmaşıklık pes!

Aslında Hem Japonların hem Almanların verisi üzerinden Üşümezsoy ve diğerleri 7 'den büyük Marmara depremi olamaz diyor. Tabi birde 2019 yılında yayınlanan en kapsamlı Naoki Uchida prof' umuz makalesi var

İngilizcesi olan yardırabilir ! :) Veya yapay zeka programları kullanarak çevirip okuyabilirsiniz. Krep bölgesi nedir kısmını biraz okudum çok anlamadım ama krep sürüklenmenin enerjiyi azaltacağı net kanıtlanmış bu arada.

https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0040195119302926

En üstten indirebilirsiniz pdf dosyasını.

Medya 'lar da tartışılan Bilim adamları görüş farklılıkları bunlardan ibaret :) Ancak bunlar birer veriler analizler makaleler bunlar içerisinde alınan kaynaklar 2015 2017 gibi zamanında başka makale ve incelenmiş yazılardan alıntılarda var. Her zaman deprem riski vardır. Deprem ülkesiyiz. Her zaman hazırlıklı olmalıyız.

Sen hesabı mı sattın? Objektif muhalif görünümlü akpli gibisin.

Söylediklerinin çoğu uydurma. Dsp senin gözünde chp olmuş ama o zamanlar chp var ve baraj altı bir parti. Ecevit hükümetini akp gibi tek başına güç sahibi göstermişin. Sen 99 yılındaki hükümetin oy oranlarını ve bakanlıklarını biliyor musun? Anap ve mhp hükümette çoğunluktu. Yüzde 21 oy oranıyla dsp herşeyi elinde tutmuyordu. O zamanlar medyayı falan susturamazdın. Hürriyet gazetesi satılmamıştı gazete başlıklarını hatırlıyoruz. Medya hükümetin komple kontrolünde olmadığından çok acımasızca eleştiri olmuştu. Zaten koalisyon hükümetiydi. Şu var bir de o günün anap ve dyp'si bugün hangi partide toplandı? Mhp'yi sormaya gerek yok başındaki bile aynı.

Bir mesajında kızılay demişsin. O depremden sonra kızılay depoları basıldı yöneticilerinin canını yaktılar. Şimdiki gibi olmadı.

Şu balkon çıkıntısı ve çekme payı meselesi çözülmedikçe millet eski binalarda oturur. Sürekli birşeyleri değiştirip ben yaptım oldu diyerek eski semtlerde bunu uygulayamazsın. Bu yüzden 1968 yapısı köşe binayı yıkmayıp 2 sene süren güçlendirme yaptılar. Yıkıp yapmak en güzeli ama aynısını yapamıyorsun.

Bir de şu yenileme projelerinde müteahhitler muazzam paralar istiyor. Maliyetin 2-3 katı kadar dairelerden para isteniyor. Emekli, dar gelirli o parayı hayatında görmemiştir.

Yukarıda yazdığım 2 konu çözülmeden televizyonlarda günlerce boş boş konuşmaları birşeyi çözmez. Bina çürükmüş bilmem neymiş. Bunu herkes biliyor. Eski binanın demirini de betonunu da biliyorlar.

Saat 07 23 Kütahya Simav merkez üssü 4.5 deprem oldu bursa ilçesinden duyuldu

İstanbul sarsıntıyla mücadele ederken, Türkiye’de yol, havaalanı, şehir hastanesi, kentsel dönüşüm, İHA-SİHA, TOGG ve savaş gemisi gibi projelere sistematik olarak karşı çıkan ve alay eden CHP’nin, bu felaketten bile siyasi rant devşirmeye çalıştığı görülüyor. “Yolsuzluk, rüşvet ve terör odaklı” suçlamalarla cezaevinde bulunan Ekrem İmamoğlu’nu savunmak için süreci fırsata çevirme çabası içindeler.

Oysa bu propagandayı yürütenler gayet iyi biliyor ki, Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da 6.2’lik bir deprem yaşandığında büyük olasılıkla şehirde bile olmayacaktı. Ya bir tatil programında, ya yurt dışında PR çalışmalarında ya da Türkiye’nin başka bir köşesinde, Cumhurbaşkanlığı hayali peşinde koşuyor olacaktı.

“İstanbul’da deprem oldu, İBB Başkanımız cezaevinde” gibi cümlelerle aklama propagandası yapmaya çalışan CHP’liler, tüm bu gerçekleri bilmelerine rağmen, “Büyük risk altındaki şehrimizin seçilmiş başkanı şu an cezaevinde; İBB’nin dünya çapında en iyi şehir plancıları cezaevinde.” ya da “Ekrem İmamoğlu yoksa da onun kurduğu sistem var, İstanbul’da her yere anında ulaşıldı.” gibi trajikomik paylaşımlarla adeta başka bir boyuta geçmiş görünüyor. Bu yandaşlık, akıl sınırlarını zorlayan bir noktaya ulaşmış durumda. Üstelik bu paylaşımları yapanlar arasında avukatlar, öğretim üyeleri gibi isimler var; gerisini siz düşünün. Deprem sonrası buna benzer pek çok paylaşım yapıldı; dünkü yazımda da bunlara örnekler vermiştim. Anlaşılıyor ki, CHP ve uzantılarına bir ajans tarafından “Bu propagandayı yoğunlaştırın” talimatı verilmiş.

Ekrem İmamoğlu yönetiminde geçen yedi yıllık İBB dönemi ortadadır. Bu dönem, tam anlamıyla bir fecaat dönemi olarak anılmayı hak ediyor. Kentsel dönüşüm projelerine mahkemelerde dava açacak kadar karşı çıkan, İBB’nin reklam bütçesine 849 milyon lira ayırırken, deprem hazırlıkları için yalnızca 492 milyon lira tahsis eden bir yönetimden bahsediyoruz.

Dahası, 2019 seçimleri öncesi “İstanbul’un deprem sorununu beş yılda çözeceğim.” diye büyük vaatlerde bulunan İmamoğlu, 2024 yılında “İçiniz rahat mı, İstanbul’u son beş yılda depreme hazırladınız mı?” sorusuna “Beş yılda nasıl hazırlayayım, mümkün değil.” yanıtını verebilmiştir. Bu çelişkiler, yönetimin deprem gibi hayati bir konuda ne denli yetersiz ve duyarsız kaldığını gözler önüne seriyor.

Deprem önlemi için heba edilmiş yıllar - Türkgün - Türkçe Düşün | Son Dakika Haberleri, Güncel Haberler

Haklısın o dehşeti bizzat yaşamasam da tv de sarsıntı görüntülerini ve bazı altı dükkan yada boşluk olup zıplayarak sarsılıp sanki diz çöken insanlar gibi ön taşıyıcı kolonlarının diz çöker gibi kırılıp yıkılışını görünce bile sanki bende oradaymışım gibi hissettim ve evet 6.2 gıdıklar gibi ama malum tr de bazı evler küçük bir gıdıklamadan bile yıkılabiliyor, hatta durduk yere deprem olmadan çöken var çok insanın korkusu deprem değil ev. Çünkü tr de bina yapım kalitesine güvenmediği için depremden korkuyor bunda da haklılar İzmir'de ve 6 şubattaki depremde yepyeni binalar çöktü sözde yeni yönetmelikle yapılmışlar 1 yada 2 yıllık binalardı bunlar NOT evi güzel olsun diye veya dükkan genişlesin diye kolon duvar yıkanları saymıyorum onlar hasta ruhlu yaratıklar  

Bu arada öldürmeyen Allah öldürmüyor bir yere kadar doğru derim çünkü senin evin sağlammış yani Allah'ın kulu düzgün yapmış  

Ülkenin en önemli sorunlarından birine çözüm öretip neşter vuranı kaçak yapı ilan eden bir güruh ile zaman zaman karşı karşıya kalabiliyoruz.

Kaynak: #Bizi Unutma :)

Valla haklısın da ben akp de ibb olsa oda yapmazdı diyorum daha doğrusu hiç bir siyasetçiye inanmıyorum 

kandilli deprem listesinden bakınca

halâ deprem derinlikleri 10 km'den derin seyrediyor.

derinlik arttıkça, daha geniş çevrede hissediliyor fakat şiddeti düşük oluyor.

hatta çok derinlerde kayaçlar sıcaklıktan dolayı elastik hale geldiğinden kırılma bile olmuyor, akıp gidiyor.

yüzeysel depremler ise daha dar alanlarda hissediliyor fakat şiddeti yıkıcılığı fazla oluyor.

henüz yüzeysel deprem meydana gelmedi denebilir.

bir kaç tane 1-3 arası var o kadar.

açıkçası

derinliği 10 km az, yüzeysel bir 6 büyüklüğünde depremden korkmak lazım.