Şimdi Ara

Bursa'yı anlamak için...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
0
Favori
1.030
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • teksas.org sitesinden alintidir; LÜTFEN DİKKATLE OKUYUNUZ!!

    http://www.teksas.org/haber_oku.asp?haber=7511#haberoku



    Site ekibimizden ve köşe yazarlarımızdan Gökhan Sezer, Trabzonspor maçı esnası ve sonrasında yaşanan, süren olaylar hakkında değerlendirmelerini kaleme aldı;

    Bu yazı, Bursaspor'u ve taraftarını, Bursaspor ve taraftarına yüklenmek için bahane arayan İstanbul merkezli kimi medyadan değil, Bursasporlular'ın gözünden okumanız için yazılmıştır. Trabzonspor maçı esnası ve sonrasında yaşanan ve yaşanmaya da devam eden olayları bizim gözümüzden de okumak istemeyene, okusa da kaale almayacak olana kapı ardına kadar kapalı.

    Öncelikle şunu söylemeliyim; olaylar, medyada dillendirildiği gibi Engin Baytar'ın '' üçlü '' çektirmesinden ( çektirmeye çalışmasından ) ibaret değil. Olayın boyutları çok farklı. Engin'in neden olduğu olay sadece saha içinde yaşananlardan ibaret, taraftarın süregelen tepkisi ise çok farklı bir konuya. Bahsedeceğim konuda Engin'in sebebiyet verdiği gerilimin tuzu var mıdır, vardır... orası ayrı konu.

    Şöyle yapmalı gelişme bölümüne girişi belki de; Bursaspor taraftarları ( bizler ve arkadaşlarımız, tribünlerimiz ) Trabzon'da her köşe başından gelen taşlar eşliğinde ilerler stadyuma doğru. Peki ya Bursa'da ne olur?
    Yıllardır orada yaşananların aksine, şehrimizdeki göçmen nüfusunu ve Karadenizli arkadaşlarımızın da varlığını bilen, değer sayan Bursaspor taraftarı o olayları Bursa'ya hiç taşımadı. Orada yaşanan hiçbir olay, o onbinler dolusu insanın ettiği ama medyanın '' birkaç kendini bilmez '' diyerek geçiştirdiği küfürler, Bursa'da yaşayan ve bahsettiğim kesimin üzerine yıkılmadı. Bahsettiğim Karadenizli arkadaşlarla aynı metroda, vagonda, yan yana koltuklarda maçlara gelindi, gidildi çoğu zaman. Orada yaşanan tüm olayların aksine, Bursa'da bu tür bir ortam sağlanmış ve Trabzonspor formalı insanlar formalarıyla rahat rahat gezebilme hakkına tamı tamına sahip iken bir de üstüne şampiyonluğumuzun ardından yakalanan havayı hepiniz gördünüz.
    32 haftalık bir başarı maratonunu devre dışı bırakarak, Bursaspor'umuzun elde ettiği şampiyonluğu '' Trabzonspor'un hediyesi, getirisi '' şeklinde lanse eden medya yazmasa da, bahsettiğim kesim medya gibi düşünülmese de, '' Onur'lu '' mücadelesinden dolayı Trabzonspor'a teşekkürler de edildi. ( aslında yapmaları gerekeni yaptılar, mücadele ettiler. Artı bir mücadelelerinden söz edilebilirse eğer kaleci Onur dışında da, onlar zaten bizi şampiyon yapmak için değil, Fenerbahçe'yi şampiyon yapmamak için mücadeleye giriştiler. ) Kentin, Karadenizli arkadaşlarımızın yoğun yaşadığı bölgelerinde iki takımın renklerinin de bulunduğu bayraklar asıldı. Hava günlük güneşlikti.

    Ama ( her şeyin aması olmadan olmaz zaten canım ülkemizde, bu olayda da çıktı ortaya '' ama '' lar, '' ancak ''lar... ) Bursa'dan Eskişehir'e maça giden bir grup Trabzonspor taraftarı, gecenin bir yarısında döndüğü Bursa'da caddelerde Bursaspor ve Bursa'ya, Bursalı'ya küfür ediyor, bunun da videolarını ( onlara göre erkeklik ama bize göre komedi olmasına rağmen ) internette paylaşarak, kendi çevrelerinde yayarak tepki topluyorlar. Ardından, yine Bursa'da yaşayan ve okuyan bu kişiler Bursa'ya gelen takımlarını karşılamak için otelin önüne gidiyorlar. Hiçbir tepki yok, daha düne kadar diğer takımların karşılamalarında yaşanan bazı olaylar yaşanmıyor. Hoşgörü üst düzeyde, Bursaspor taraftarı o yapılanları kaale dahi almıyor ve medya gibi '' birkaç kendini bilmez '' e yüklüyor.

    Ve maç günü geliyor çatıyor, olaylar kızışmaya başlıyor. Stadyuma kadar, ulaşım araçlarında ve yolda Bursalı arkadaşlarıyla ( en ufak bir sorun dahi yaşanmadan ) beraber gelen, Bursalı arkadaşlarıyla güçlerini paylaşarak çalıştıkları ekmek teknelerinin paydosunun ardından stadyum yollarına dökülen bu arkadaşlar, stadyum etrafında kendileri için çevrilmiş bölgeye girince kışkırtılıyorlar ve Bursaspor'a, yaşadıkları şehir olan Bursa'ya, belki de en yakın arkadaşları olan Bursalı Ahmet'e, Mehmet'e küfür etmeye daha maç öncesinde başlıyorlar. Erken buldukları gollerle havaya giren ve maçın skorunun da garantide olmasından kaynaklı, bunu iyice abartıyor ve neredeyse her dakika Trabzon taraftarlarının bulunduğu tribünden hakaretler, küfürler yükseliyor. Maç esnasında buna cevap, sesleri Kapalı Kale Arkası Tribünü'den duyulmaması sebebiyle verilmiyor, spontane bazı tepkiler gelişiyor. ( Trabzonspor taraftarına değil, Trabzonspor'a bu bahsi geçen spontane tepkiler ve oyun içerisinde yaşananlardan kaynaklılar. )

    Maç bitiyor, daha önce Avni Aker'de, sırtında 16 numarasını taşıyan Egemen Korkmaz'a üçlü çektiren ve Bursaspor'a küfreden Trabzonspor taraftarı, bu defa Bursa'da aynısını yine yapmaya çalışıyor ve bu defaki kurbanları da '' psikopat '' dedikleri Engin. Engin, maçın gerilimini ve yaşanan atmosferde Bursaspor taraftarından gelen tepkileri bir yana itip, sonucunda birşeyler yaşanacağını bile bile o üçlüyü çektirmek için harekete geçiyor ve sonuç resimdeki gibi. Bursaspor taraftarlarının bir kısmı sahaya girerek kendisine tepki gösteriyor ve Engin soyunma odasına kaçırılmak durumunda kalıyor.

    Bu olayın ardından, öfkesi ( maç başlamadan önce, neden olduğu dahi bilinmeyen öfkesi ) dinmeyen Trabzonspor taraftarı, bulundukları tribündeki ağları yırtarak koltukları Numaralı Tribünü'ndeki yakın kısma fırlatmaya başlıyor. Bursaspor taraftarı da, yaşanacak olaylara karşı '' burada bu akşam emniyet biziz '' diyor ve stadyumda bir süre beklemesini sürdürüyor. Çevik Kuvvet müdahalesiyle stadyum dışına çıkartılıyor.

    Ardından bu insanlar maçtan çıkıp, çoğunlukla beraber, bir arada yaşadıkları mahallelerine gidiyorlar. Mahallelerden gelen küfürleri yazan gazete, dergi gördünüz mü? Yazarlar mı hiç... geçiniz beyler, bayanlar.

    Aradan bir gün geçiyor, Bursaspor Kulübü'nün televizyonundaki Gazete Turu programı başta olmak üzere bir çok çalışmada yer alan önemli isimlerden birisi olan Seda Çapçı, Bursa'daki herkesin söylediği, tartıştığı şeyi televizyon ekranında dillendirecek bir cesarete sahip olduğunu gösteriyor. Çoğunuz cahil cesareti diyeceksiniz biliyorum, ama değil. Çünkü camiadaki genel kanı budur, orası da camianın televizyonudur.
    Fanatik vb gazetelerin, 17 Mayıs sabahı Bursaspor'umuzun şampiyonluğunu değil, Fenerbahçe'nin yaşadıklarını manşet yapmasına ses çıkarmayanlar, buna da seslerini çıkarmamalılar. Ayrıca, Seda Çapçı'nın yaşadığı bu olayı dillerinden düşürmeyen kesimlere sorma gereği hissediyorum; KanalD'de yayınlanan '' kayıp çocuk '' skandalıyla ilgili kaçı ağzını açtı?

    Arkadaşlar sordular, '' yani sen şimdi o kadına hak mı veriyorsun? '' dediler. '' Söylediklerinde sonuna kadar haklı. Ben de, biz de onun gibi düşünüyoruz ama televizyon ekranında o cümleleri kurarken biraz daha seçici olabilirmiş '' dedim ki bence doğru yorum bu olmalıdır. BursasporTv ve kulübün koyduğu sert tavır da doğru bir tavır değildir bana göre.

    Olaylar yatıştı, televizyon o veya bu şekilde özür diledi, lanse edilen biçimi doğruysa eğer Seda Çapçı'nın görevine son verildi vs vs derken, bu defa da ne hikmetse bahsi geçen kesim ( Bursa'da yaşayan Trabzonlular'ı kasdetmiyorum, Bursa'da yaşayıp Bursaspor'a, Bursa'ya ve Bursalı'ya küfreden kesimden bahsediyorum ) bir protesto yürüyüşü planlıyor. Normal bir protesto yürüyüşü değil ama bu, forumlarında, sosyal paylaşım yerlerinde yazdıklarını görseniz eğer '' öc almaya, kenti karıştırmaya geliyorlar '' dersiniz. Ama ne oluyor, çıkan kişi sayısı belli. ( aslında bu sayı, kendi kesimlerince de haklı bulunmadıklarını gösterir ) Ve beklendiği gibi olaylar yaşanıyor, fiili saldırı boyutu büyük oranda emniyet tarafından engellenmiş olsa dahi, sözlü saldırıya uğruyorlar. Zaten protesto eylemi yapabilecek sayının çok çok altında olan grup, dağılmak zorunda kalıyor.

    Video paylaşım sitelerinde, sosyal paylaşım sitelerinde Seda Çapçı'ya edilmedik hakaret kalmıyor.

    Tam olaylar duruldu, durulacak derken, birileri olayın boyutlarını değiştirme uğraşısına son sürat devam ediyor. Hıncal Uluç ve Mehmet Aslan'ın programlarında sarfettikleri cümlelerden bahsediyorum. Zaten hiçbir zaman Bursaspor taraftarııyla yıldızı barışmamış olan, Bursaspor ile ilgili her konu açıldığında Bursaspor'un başarısından çok Bursaspor'un taraftarıyla arasında geçen olayları anlatan Uluç, yine aynı konuya giriyor ve '' sabahlama dönemleri '' ni anlatmaya başlıyor, yaşananlar sadece Bursa'da yaşanmış gibi. Mehmet Aslan ( ki severek takip ederim ) da, gazeteci olması sebebiyle ilk, doğru haberleri alan insan olması gerekirken, kulaktan duyma aldığı bilgiler üzerine konuşmaktan hiç çekinmiyor ve tüm olayı Engin Baytar'a bağlıyor. '' Sevinme hakkınız da mı yok? '' diyor. Yanından da cevap geliyor; '' Bursa'da üzülme hakkın dahi yok! ''

    Peki hiç kulak verdiniz mi, o tartıştığınız Seda Çapçı, yaşananların ardından ne diyor?
    Çapçı, Bursasporum.com sitesinin forumunda konu ile alakalı olarak açık ve net biçimde şunları yazdı;
    '' Dedim ki; "Bursa'da yaşayan ve Bursa'ya küfreden Trabzonspor taraftarları..." Sözüm onlaraydı...
    Karadeniz'e, Trabzon'a, Trabzon'un insanına, otobüslere doluşarak Trabzon'dan kalkıp gelen Trabzonlular'a lafım yok. Helal olsun, takımını desteklemek için üşenmemiş kalkmış gelmiş. Buraya kadar lafım yok. Hatta onlar üzerlerine alıp, alındılarsa da özür dilerim.
    Benim lafım, Bursa'da yaşayan fakat benim şehrimin insanına, bilhassa erkeğine küfür eden, zan altında bırakan Trabzonspor taraftarına... Ben sokak röportajlarına çıktığımda gözlerimle gördüm. Kapalıçarşı'da bitişik iki dükkan. Birinin sahibi Bursalı, diğerininki Trabzonlu... Öğle yemeğini beraber yiyorlar. Sefertasına yemek koymuş hanımları. Bakkaldan ekmek almışlar, bölüyorlar ortadan beraber yiyorlar. Paraya sıkışmışsa biri diğerine borç veriyor. Gözleri doluyor insanın.
    Buraya kadar böyle...
    Sonra o adam, yani Trabzonlu olan, o maça geliyor ve daha 2 gün evvel ekmeğini bölüştüğü adama "Dünya yerinden oynar Bursa'dan erkek çıksa" diye tezahürat yapıyor. Ay, ayol Bursa, Bursa" diyor. Ve daha neler neler diyor. Bu da benim ağrıma gidiyor. Gitmesin mi? Bu durum beni üzüyor, üzmesin mi? O tribünde küfür eden başka bir takım taraftarı da olsa yine aynı şeyleri söylerdim. Arkasında "Bize her yer Trabzon" yazan tişörtlerle dolaşanları, maç sonrası şehir merkezinde göremedim. "Acaba neden?" diye sordum. Ne erkek Fatmalığım kaldı, ne kabadayılığım. Zaten maçı 2-0 almışsın, lider olmuşsun, hakkını vermek gerekir ki, iyi de futbol oynamışsın. Buraya kadar kabul. Neden bu haldeyken hâlâ bu memleketin erkeğine, (Belki kapı komşun, belki damadın, belki kayınçon, belki bacanağın, belki çocuğunun öğretmeni, belki yakın arkadaşın vs... vs...) ağır ithamlarda bulunarak küçük düşürücü söylemlerde bulunuyorsun. Bu tahrik değil de ne? Sevin, çoş, hakkın. Maçı kazanmışsın. Ama o lafları sıralama. Benim içime sindiremediğim bu. Kulübüm adına üzülürüm. Karadenizli olup da, asla bu tavırlar içinde olmayan vatandaşlarımız için üzülürüm. Ama olayın özü vefa denen şey. Ekmek yediğin şehre ve insanına biraz saygı. Kastettiğim buydu. Kimse benim şehrime, benim takımıma, benim şehrimin insanına laf söylemesin. Bunu istemeye de hakkım var sanırım. ''

    Tarafsız yazmaya çalışan ve yazdığını da düşünen birisi olarak, kusura bakmayın ama bu konuda tarafsız olamayacağım. Seda Çapçı, tümümüzün içinden geçenleri söylemiştir. Maçtan sonra yaptığımız radyo yayınında, takipçi sayısı oranlanacak ölçüde dahi olmamasına karşın bu sözleri sarfetmekten kaçınan ben, o sözleri sarfettiği için teşekkür etmiyorum ama cesaretine, Bursasporlu'luğuna hayran kaldığımı söylemek istiyorum.

    Olay, bundan ibarettir dostlar.

    Gökhan Sezer
    Teksas.ORG


    not: Eğerki ciddiyetsiz bir yorum gelirse şikayet ederek o yorumu kaldirtacağim. Vede konuyu kirletmenize izin vermeyeceğim. Konuyu asil açma sebebim altina 10larca yorum yazilmasi değil, olaya tek tarafli bakmaktan sizi kurtarmak...
    Kaldki Gökhan Sezer arkadaşimiz birçok olaya değinmemiş bile. ben daha sonra diğer yazilmayanlarida ekleyeceğim...







  • İyi de bu da tek taraflı.

    Ne farkı kaldı şimdi? Adam kendisi söylüyor tarafsız olamıyorum diye
    zaten yazının içeriğinden de belli tarafsız olamadığı.
    Bursa tarafından edilen küfürlere hiç değinmemiş nedense.

    Karşı takım taraftarını boşuna tepki göstermiş gibi paranoyak yerine koymuş.
    hala daha zeytinyağı gibi üste çıkma çabaları.
    Bu olayların neden buraya geldiğini neden bursaspor taraftarının bu kadar antipatik olduğuna
    değinememiş.

    Sizin de neden böyle beyniniz yıkandığı belli zaten.
    Biraz objektif düşünen yazarlara bakın böyle tamamen taraflı yazan 10 kişi ölse suçu yine başka taraflarda arayaracak
    çuvaldızı kendine batırmayanları değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OOF -- 18 Kasım 2010; 16:36:35 >
  • Spikerin söylediklerinde savunulacak hiçbir taraf yok. Uzun ama boş bi yazı olmuş çünkü o kadının söyledikleriyle aynı.
  • Uzuuuun yıllardır yapılan ve yapılacak olan en büyük yanlış yine ortada.E arkadaş sana yıllardır taş atanları afişe etsene , "biz spora aşığız biz kimseden nefret etmiyoruz sadece takımımızı çok seviyoruz" desene.Ama yok onlar taş attıysa sen de taş atıyorsun , onlar küfür ettiyse sen de küfür ediyorsun herkes kendi kendine tiyatro oynuyor.

    Trabzonluların Bursa'da o şekilde küfür etmeleri yanlış evet büyük yanlış da o yanlışı sen mantıklı sitemkar bir açıklamayla karşılasan yerin dibine sokarsın o kişileri.Sen efendiliğinden , adamlığından , büyüklüğünden ödün vermemiş olursun karşındaki küçüldükçe küçülür senin insancıl tavırlarından ötürü.Şimdi ne oldu karşındaki bir küçüldüyse sen 10 küçüldün , bu mu Bursa'nın doğrusu,hak ettiği?
  • Trabzon olmasa bursa şampiyon olamayacaktı o kadının görüntülerini mi savunuyorlar.?İzlediğim kadarıyla savunulacak bir tarafı yok çünkü.
  • Olaya objektif bile bakmayı beceremeyen bi bağnazın yazısını okudum, hayatımda okuduğum en kötü makalelerden biri diyebilirm.
    İşin taraf olmaz yanını geçtim, bursayıda aciz göstermiş.
    At gözlükleri ile dünyayı gören, dünya kendi etrafında dönüyor sana bi ekibin bi taraftarından da bu yazı beklenir. Komik

    basit bir takımın haberleri beni fazlada ilgilendirmyor zaten, mümkün olduğpunca azalması lazım aslında. neyse, ilerleyen bi kaç yıl içersinde hak ettikleri yeri bulacaklarına inanıyorum, umut ediyorum ki sizi küme düşürmek gene Beşiktaşa nasip olur
  • Bursalıların kavgaları oldukları kulüpleri saymaya kalksak, Bursa'da taraftarlar arasında yaşanan şiddetin belgelerini buraya koymaya çalışsak inan bitiremeyiz.
    Bunca kavga tesadüf mü? Rakip takımlar hep mi Bursa'ya denk geliyor?
    Bırak Allah aşkına.
    Kavgalı olmadığınız taraftar grubu kalmadı Türkiye'de sen hala neden bahsediyorsun...
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster


  • Evet amacim sizi tek tarafli bakmaktan kurtarmakti. birazda bizim tarafimizdan olaylara bakmanizi sağlamakti. Yaziyi ben yazmadim fakat Kimsede tarafsiz yazildiğini söylemedi. Zaten yaziyi doğru dürüst okumuş olsaydiniz ne anlatmak istediğini anlardiniz...

    Ama görüyorumki yine içinden birşeyler alip işinize geldiği gibi yorumlamaktan fazlasini yapamiyorsunuz, yapmiyorsunuz...

    Herkes spikerde spiker diye tutturmuş. Seda Çapçi bizim söylemek istediklerimizi söylediği için resmen idam edildi. Seda Çapçi gerçekleri bursaspor aşiği biri gibi şap diye herkesin yüzüne vurduğu için kötü kadin oldu.. Çünkü şu ana kadar diğer kimse seda kadar mert olamadiği için sedanin söyledikleri insanlari galeyana getirmek olarak algilandi. Kadina savunma hakki dahi verilmedi. Kimse neden böyle konuştun demedi. 2gündür tüm gazetelerde internet sitelerinde "çildirtan spiker" olarak ünlendi.

    basin kaniniza öyle bir girmişki hiçbiriniz ondan kurtulamiyorsunuz. Savunma yapsak onu dahi kabul etmiyorsunuz. Aslinda anlatmam gerekenler var ancak sizler hak tanimadiğiniz için anlatmak yerine susmak zorundayim.
    Ne savunma hakkimiz vardir nede gerçekleri aktarma hakkimiz vardir. Karari verdiğinize göre benide idam edebilirsiniz... Kalemi kirabilirsiniz...

    İlk vede son yorumumdur. Yaziyi gündeme getirdiğim için herkesten özür dilerim..




  • Kimse kimseden savunma hakkını almıyor burda herkez yazıyor işte.
    Ama savunuyim derken diğer tarafa saldırmayacaksın.

    Seda çapçı kendi çapında kulubünü savunmuş bu mu savunma allah aşkına.
    Kadın savaş borusu öttürdü resmen sıkıysa heykele gelin dedi
    bu ne şimdi bunu nasıl savunabilirsin?

    Madem ts taraftarı bu kadar küfürbaz bu kadar şiddet sever neden sadece bursada tepki gördü?
    Madem bursa taraftarı bu kadar iyimser ve küfür düşmanı neden bi kaç kulüp dışında seveni yok
    herkeze antipatik geliyor, gün geçtikçe düşmanlar arasına bir kulüp daha ekliyor?

    Gerçekten merak ediyorum bunları sordunuz mu hiç kendinize.
    Kendinize ütopik bir dünya kurmuşsunz ordaki şehirde herkez has bursasporlu,
    o şehirdeki taraftar her zmna haklı, kimseyle dalaşmıyor...
    Bu böyle değil kardeşim.

    Siz ilk önce küfürleri başlatan içinizdeki kendini bilmez gruplara bakın bence.
    Fitili ateşleyen genelde onlar, güzelliğe küfürle cvp veren de onlar.

    Yazı o kadar taraflıki işin farkındao lmayan bir insan ts taraftarının ülke genelinde lanetlendiği
    bursa taraftarının ise omuzlarda taşındaığını sanır.Bu böyle değilse o zaman kim haklı biz mi
    yazıyı yazan kişi mi?




  • @desiya

    O kadının görevi taraftarın sesi olmak değil ki.. Ortada bir gerginlik varsa medyanın yatıştırması lazım. Art niyetli olsa bile bunu böyle açık açık o şehirde yaşayan insanları hedef göstererek yapmak çok büyük acizliktir. Her TV karşısına çıkan spiker, yorumcu taraftarın sesi olucaksa işimiz var. Atıyorum Rıdvan Galatasaray taraftarına hadi bakalım erkekseniz Kadıköy'e gelin şöyle yaparız, böyle yaparız dese, Hakan Şükür Alisamiyen'e gelin bunun intikamını alıcaz dese sence nolur? İç savaş çıkar heralde...

    Bugüne kadar Bursaspor'u destekliyordum ama bu olayın savunulması pek de destek haketmeyen bir camia olduğunuzu gösterdi. Ayrıca anadolunun sempatisini de kaybettiniz bundan sonra Bursa için sadece düşüş var.
  • ya allahınızı severseniz konuşdukça batmayın bari iki tane takım taraftarı arasında sidik yarışları saçma sapan konuşmalar olacak tabi taraftar psikolojisiylen şehrin okumuş etmiş nitelikli insanları hareket ederse vay bizim halimize heykele gel gibi mahalle kabadayısı ağzıylan konuşan bir kadın dünyanın neresinde görülmüş benim fırıncı dayımlan senin ne işin var neden ayrımcılığı körüklüyosun o insanları cahil insanların önüne atıyosun sürü psikolojisinde biri bir laf ettmi diğerleride peşinden gelir bunu bilmiyomusunuz kimbilir belkide o taraftarlara nefreti bursalılar kupa maçında sağladılar kendi özümüzden çıkan hopteğimize ve horonumuza küstah bir şekilde arkasını dönen bursa taraftarı değilmiydi biz bunları şimdi tüm bursa halkınamı empoze ediyoruz ortada iki tane hata yapan taraftar vardır biz bunu kabul ediyoruz zaten ama biz okumuş etmiş taraftarları yönlendiren insanların cahil taraftarlar gibi düşünmesizi hazmedemiyoruz bursaspor tüm türkiyede töhmet altındadır çok büyük yalnışlar yapdılar.tüm bursalılar o spikerden dolayı özerdilemeli ve milletin gönüllerinde nasıl bir yer ediniriz diye kendilerine sormaları lazım.




  • İsmi teksas olan bir grubun şiddet açısından ne derece savunulabilinirliği vardır ki? Bunuda sorgulamanız gerekiyor.
  • Bursaspor taraftarı çırpındıkça batıyor.

    ÜStteki yazılarada şu yorum iyi gider. "leyleğin ömrü lak lak ile geçermiş."
  • quote:

    Orijinalden alıntı: desiya



    Evet amacim sizi tek tarafli bakmaktan kurtarmakti. birazda bizim tarafimizdan olaylara bakmanizi sağlamakti. Yaziyi ben yazmadim fakat Kimsede tarafsiz yazildiğini söylemedi. Zaten yaziyi doğru dürüst okumuş olsaydiniz ne anlatmak istediğini anlardiniz...

    Ama görüyorumki yine içinden birşeyler alip işinize geldiği gibi yorumlamaktan fazlasini yapamiyorsunuz, yapmiyorsunuz...

    Herkes spikerde spiker diye tutturmuş. Seda Çapçi bizim söylemek istediklerimizi söylediği için resmen idam edildi. Seda Çapçi gerçekleri bursaspor aşiği biri gibi şap diye herkesin yüzüne vurduğu için kötü kadin oldu.. Çünkü şu ana kadar diğer kimse seda kadar mert olamadiği için sedanin söyledikleri insanlari galeyana getirmek olarak algilandi. Kadina savunma hakki dahi verilmedi. Kimse neden böyle konuştun demedi. 2gündür tüm gazetelerde internet sitelerinde "çildirtan spiker" olarak ünlendi.

    basin kaniniza öyle bir girmişki hiçbiriniz ondan kurtulamiyorsunuz. Savunma yapsak onu dahi kabul etmiyorsunuz. Aslinda anlatmam gerekenler var ancak sizler hak tanimadiğiniz için anlatmak yerine susmak zorundayim.
    Ne savunma hakkimiz vardir nede gerçekleri aktarma hakkimiz vardir. Karari verdiğinize göre benide idam edebilirsiniz... Kalemi kirabilirsiniz...

    İlk vede son yorumumdur. Yaziyi gündeme getirdiğim için herkesten özür dilerim..



    Arkadaşım ona bakarsan büyük takımların hepsinin tvleri var. Hepsine de zaman zaman haksızlıklar yapılıyor, küfür ediliyor, şu oluyor bu oluyor. Ben bir kerede kulüp tvlerinde böylesine saçma salak laflar görmedim duymadım. Açık açık yiyorsa heykele gelin diyor, tehdit ediyor daha da önemlisi provoke ediyor ki başarılı oldu da. Onun yüzünden 7 kişi çoluk çocuk az daha linç edilecekti. Ekmeğini buradan yiyenler diye itham ediyor, sanırsın ekmeklerini Bursaspor veriyor. Bu söylemler dobralık, mertlik falan değil düpedüz saçmalık ve provoke etmektir. Ha eğer bilinçsiz yapıyorsa açıkça saçmalıktır.
    Orası Bursaspor Tv, tabiki yanlı yayın yapacak bundan doğal birşey yok. Ama kendini savunmaya çalışmak daha doğrusu eğer ortada bir yanlış yapılmışsa bunu belirtmenin çeşitli yolları vardır. Ama yapılan şey bu yollardan değildir. Oraya taraftar olsun diye çıkarılmıyor o kadın.
    Böyle birşeyin savunması falan olmaz. Eğer dediğin gibi mertse çıkıp özrünü dileyecek ve o an gaza gelip düşüncesizlik yaptığını söyleyecekti. Çünkü mertlik denilen televizyondan yiyorsa heykele gelip o formaları giysinler demek değildir. Allah korusun polis olmasaydı o içinde çocuklarında olduğu gruba ne olacaktı kim bilir...




  • Hazımsız spikerin açıklamaları maalesef bir kırılma noktası oldu gibi gözüküyor. Ben küfür edilmeyen maç görmedim bugüne kadar. Bu derece ezik bir bir psikolojiyle bu denli kin ve nefrete yönelten açıklamalar yapmak büyük bir talihsizlik olmuş.

    Hepsini geç, bu tür açıklamalar anca kahve köşelerinde, lise sıralarında olabilecek basitlikte. Ne moktan bir oyunmuş kardeşim bu ya, iki top depiklemenin adisyonu bu kadar mı ağır gelir insan bünyesine?
  • Boş boş konuşmuş. Koca yazıda haklı tek cümle yok. Hala bursa camiasını savunma cabaları var neresini savunacaklarsa.
  • evet koca yazıda tek haklı cümle yok
    " bursa esnaflık yapan bursadan para kazanan ama sonra onlara küfreden adam konusunda haklı değil" adam haklı söver nolcek kim görcekte bilcek yarın yine açar dükkanını bakar keyfine... yorum yaparken yazıyı okuma zahmetine katlanmayanlar bile olduğunu düşünüyorum... bursa.nın hiç iyi olduğu taraftar grubu yokmuş... çarşı kaçıyla iyi çılgınlar(farozlular) kaçıyla iyi... maça gelen trabzonlu kimse var mı forumda bilmiyorum ama maçtan önce tek bi laf atma oldu mu kendilerine... maçın atmosferiyle olan şeyler iki tarafında hatası var deplasmana gitmeninde bi adabı vardır sevinirsin ama bi yere kadar... aynı durum trabzonda olsaydı benzer bi sonuç muhtemeldi ki bursa.nın hiç bi iddiası olmadığı zamanlarda da trabzonda taşlandığı oldu ki bu şekildeki bi maçta ortamın gerilmesi kaçınılmaz olurdu...

    Bu şampiyonluk olayını nerdeyse bizden çok trabzonlular ve beşiktaşlılar üstlendi biz yenilseydik olamıcaktınız biz sizi yenseydik olamıcaktınız ama 33 haftada aldığımız bi puan takımın verdiği bi uğraş var siz oynadınız biz kazandık futbol bu...




  • Masum değiliz hiç birimiz...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: serseri

    Masum değiliz hiç birimiz...


    herkes masum ama bursalılar daha masummuş
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.