Bugün Hendek Operasyonlarının Yıl Dönümü

İhanet sürecinin çökmesinin ardından göz göre göre şehirlere sızmalarına, mayın döşemelerine, evleri cephanelik haline getirmelerini göz yumulan teröristlerden şehirlerimizi temizlediğimiz gün. Bütün kahraman şehitlerimizi saygı ile anıyoruz.

• 4571 terörist leş oldu,

• 2307 hendek ve barikat yıkıldı,

• Binlerce silah ele geçirildi,

• Yüzlerce tuzaklanmış bomba imha edildi.

Ve maalesef 793 kahramanımız şehit düştü.

Aziz ruhları şad olsun.

Yüce Türk Milleti’nin başı sağ olsun.

Kerim Müdür (@Kerim_Mudur) on Xtwitter

15.12.2015, Hendek Operasyonları’nın yıl dönümü. Dünya’da eşi benzeri yok. Binlerce kahramanlarımızın katıldığı bu operasyonlarda; • 4571 terörist leş oldu, • 2307 hendek ve barikat yıkıldı, • Binlerce silah ele geçirildi, • Yüzlerce tuzaklanmış bomba imha edildi. Ve…

https://twitter.com/Kerim_Mudur/status/1735976804916060187

Allah rahmet eylesin. Bugün bile böyle bir süreci kabul edecek ak enayiler var. Ama onlar buraya uğramaz, her konuya hdp chp yi destekledi yazmakla meşguller.

''Terör örgütü PKK’nın saldırıları, çözüm sürecindeki önlemleri de gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Valilerimiz verdiğimiz talimat gereği operasyonlara girmiyordu” sözlerinin ardından operasyonlarla ilgili rakamlar ortaya çıktı. TSK geçen yıl 3 ilde 290 operasyon talebinde bulunmuş ancak valiler 8’i için izin vermiş.'' Kaynak Hürriyet.

Bu sadece 2014 yılında ve 3 ildeki operasyon talepleri.

Hendek olaylarının yıl dönümünde bakın görün bu bir hafta içersinde muhalefet bir Selahattin Demirtaş güzellemesi veya onun hakkında bir söylem yapacaktır. En olmadı bir selam çakacaktır...

( Şehitlerimizi gazilerimizi ve o bölgede ölen insanları anmayacaklardır bile. )

Hendek operasyonlarını ve bu operasyonların bu kadar büyük çapta çatışmalarla nasıl geçtiğini anlamak için Hendek operasyonlarına giden süreci bilmek gerekir diye düşünüyorum.

Öncelikle 2002 öncesinde Apo'nun yakalanması ve içerde ve dışarda yapılan askeri operasyonlar ile PKK'nın beli kırılmış ve dağılma sürecine girmişti.Bu durum PKK terörü nedeniyle verilen şehit sayılarına da yansımıştı;

1999 yılında 13 Şehit (Aponun yakalandığı yıl)

2000 yılında 2 şehit

2001 yılında 2 şehit

2002 yılında 3 şehit

2003 yılında 3 şehit

2002'den sonra ise PKK terörü nedeniyle verilen şehit sayılarında hızlı bir artış görülür.Bu artış 2009-2015 yılları arasında yapılan 'açılım süreci'nde azalmak bir yana daha da artarak devam etmişti.

2004 yılında 5 Şehit

2005 yılında 7 Şehit

2006 yılında 8 Şehit

2007 yılında 22 Şehit

2008 yılında 135 Şehit

2009 yılında 55 Şehit (Açılım Sürecinin başladığı yıl)

2010 yılında 88 Şehit

2011 yılında 96 Şehit

2012 yılında 128 Şehit

www.21yyte.org

Terörle Mücadelede Verdiğimiz Şehitler 1984-2013

https://www.21yyte.org/tr/veri-tabanlari/terorle-mucadelede-verdigimiz-sehitler

Tabii bu şehit sayılarında ki artışta ABD'nin Irak'ı işgal etmesi ve PKK'yı kanatları altına almasının payı büyüktür.1999'da Apo'nun yakalanmasından sonra ve Türkiye'nin yaptığı askeri harekatlarla köşeye sıkışan PKK dağılma noktasına gelmişti.Bu arada 'eski' Türkiye denilen dönemde PKK'nın sadece silahlı yapılanmasına karşı değil genel olarak PKK'lı STK'lara,siyasi partilere ve öğrenci topluluklarına da amansız bir şekilde mücadele edilirdi.Bu mücadele 2000'lerin başında meyvelerini vermeye başlamış ve PKK dağılma sürecine girmişti ancak bu dağılma ABD'nin Irak'ı işgal etmesi ile durmuştur.

Bu olurken Türkiye'de yaşanılanlara ayrıca değinmek gerekir zira Türkiye'de 2002'den sonra teröre olan yaklaşım değişmeye başlamıştır.ABD'nin Irak'ı işgal etmesine destek verildiği gibi ABD'nin K.Irak'ta kurduğu bölgesel Kürt yönetimide tanınmıştır.2007 seçimlerinden sonra ise artan terör olayları nedeniyle 2008 yılında ABD ile koordineli şekilde K.Irak'a 'Güneş Harekatı' yapılmış ama bu harekat sadece 'bir hafta' sürmüş ve bir sene sonra 'açılım süreci' başlamıştır.Açılım süreci ile beraber TSK'ya yönelik Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarınında aynı anda başladığını hatırlamak gerekir.Bu kumpas davalarda PKK'lıların tanıklığında Türk subaylarının yargılandığı daha sonra ortaya çıkmıştır.

Açılım süreci boyunca TSK'nın PKK'ya yönelik operasyonları olabildiğince kısıtlanmış,PKK'nın hem şehirlerde hem de kırsalda örgütlenmesine seyirci kalınmış,PKK ile bağlantısını hiç inkar etmeyen DTP'nin G.Doğuda siyasi olarak güç kazanmasına göz yumulmuş,PKK'lı STK ve öğrenci grupları/öğrentim görevlilerinin toplum içinde yayılmasına ses çıkarılmamıştır.Tüm bunlar olurken 'tarihimizle hesaplaşıyoruz' gibi içi boş söylemlerle Türkiye Cumhuriyetinin ilk 15 yılı hedef alınmış,bu dönemde çıkan bölücü/dinci 'Kürt' isyanları haklı gerekçelere dayandırılmak istenmiş,isyanları bastıran dönemin hükümetleri ve komutan kademesi 'ırkçı,faşist,din düşmanı' ilan edilmiştir.Yine bu dönemde andımız 'ırkçı' olduğu gerekçesiyle okullarda okutulması yasaklanmış ve Milli bayramların stadyumlarda kutlanması uygulamasına son verilmiştir.Milli bayramların stadyumlarda kutlanmasının yasaklandığı o yıllarda PKK'nın siyasi uzantısı partinin (DTP-BDP-HDP) ve STK'ların girişimleriyle G.Doğuda 'nevruz' kutlamaları bahanesiyle adeta devlete meydan okurcasına 'PKK mitingleri' yapılmıştır.Yine bu dönemde 'Seyit Rıza' heykeli Tunceli'ye dikilmiş ve Şeyh Sait'in adı asıldığı meydana verilmiştir.

Tüm bunlar PKK'nın bölgede 'taban' bulmasını sağlamış ve örgüt bünyesine çok sayıda genci almıştır.Özellikle büyük şehirlerdeki üniversitelerde örgütlenen PKK'lı öğrenciler üniversitelerde resmen terör estirmiş ve bu terör estirdikleri dönemde Fırat Çakıroğlu isimli bir Türk milliyetçisi genci öldürmüşlerdi.Üniversitelerdeki bu terör örgütü yapılanmalarına açılım süreci boyunca göz yumulmuş ve öyle ki fakülte kampüslerinde PKK marşları alenen söylenir olmuştu.

2015 yılına gelindiğinde ise PKK artık Türkiye'de büyük bir 'isyan' hareketi başlatabileceğine güvenmekteydi.Öyle ki siyasi kolu HDP açık açık 'özerklik' talep ediyordu.O yılları hatırlayanlar HDP'nin bu tür taleplerle devleti tehdit ettiğini hatırlayacaktır.PKK'nın şehir yapılanmaları şehirlerde kimlik kontrolü dahi yapıyor ve şehirler arası kara yollarında 'sözde' emniyet noktaları kuruyorlardı.PKK,2015 yılında iyice şımarmış ve Suriye iç savaşında edindiği tecrübeler ile Türkiye'de bir şehir savaşı başlatıp bu savaşı kazanabileceğini düşünmüştür.Zaten o dönemki PKK'nın stratejisi çatışmaları şehirlere indirerek Dünya'ya 'Türkiye'de bir iç savaş var' algısı yaratmaktı.Hem bu algı yaratılacak hem de şehirlerdeki halk ister istemez iki taraf arasında kalacaktı.Bunun sonucunda Temmuz 2015'te iki Polis memurunun evlerinde başlarından vurulmak suretiyle 'şehit' edilmeleriyle 'açılım süreci' resmen sona ermiş ve PKK'ya yönelik hem kırsalda hem de şehirlerde olmak üzere operasyonlar başlamıştır.

Fakat operasyonlar başladıktan sonra PKK'lıların şehirlerde anormal derecede örgütlendiklerini ve cephane yığdıkları anlaşılmış ve şehirlerde var olan Polis gücü PKK operasyonlarında yetersiz kalmaya başlamıştır.Bunun üzerine TSK'nın kara birlikleri yani tanklar ve zırhlı araçlarla ile komando piyadeler ve JÖH doğrudan şehirlere girmiş ve şehirlerde Suriye'de gördüğümüz şehir çatışmalarını aratmayacak cinsten şiddetli çatışmalar yaşanmıştır.Birçok mahalle ve ilçe yaşanılan çatışmalarda yerle bir olmuştur.Mesela 2016 yılında Diyarbakır Sur ilçesinde teslim olan PKK'lıların gösterildiği şu videoda binaların nasıl hasar aldığı açıkça görülüyor;

Muhabir Ajansyoutube

TSK, teslim olan teröristlerin görüntülerini yayınladı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör örgütü PKK’ya karşı operasyonlarını sürdürdüğü ve sokağa çıkma yasağının devam ettiği Mardin’in Nusaybin ilçesinde iki günde 25 terörist teslim oldu. TSK, teröristlerin teslim olurken ve teslim olduktan sonra çekilmiş video ve fotoğraflarını basınla paylaştı.

https://www.youtube.com/watch?v=ah489nOpgTQ&t=6s

Hendek Operasyonları adı verilen bu dönem Türkiye Cumhuriyeti tarihinde uzun yıllar sonra görülen ilk ciddi 'isyan' hareketiydi.Hendek Operasyonlarının resmen sona erdiği Haziran 2016'dan bir ay sonra 15 Temmuz 2016 tarihinde 'fetö' yapılanması darbe yaparak ülke yönetimini ele geçirmeye çalışmış ancak devlete bağlı askeri birliklerin ve komutanların yasal hükümetin yanında olması sayesiyle başarısız olmuştur.

Açılım süreci ve bu süreç esnasında ve sonrasında yaşanılanlar unutulmamalı ve bu sürecin yol açtığı olumsuzlukları canlarını ve kanlarını vererek düzelten askerlerin,polislerin ve güvenlik korucuların hatıraları her daim diri tutulmalıdır.Yoksa bundan 20-30 yıl sonra nasıl bugün 'Şeyh Sait' bir 'değer' olarak millete yutturulmaya çalışılıyorsa apo ve PKK'da aynı şekilde millete yutturulmak istenecektir.

sinirda cadir mahkemesi kur

teroristleri sal

acilim ayagina bir suru sehit verdik

sayenizde akpliler

Cumhuriyet zamanında herhalde ilk defa bir ilçemiz işgal altında kaldı. Tam anlamıyla utanç verici rezil günlerdi.

Hendek olaylarında kandırılanlar hakkındaki düşüncen nedir? Gerçi sürekli o partiye yanlamandan düşüncen belli. Senin için TÜRK'ün bir önemi yok. Çünkü 20 yıldır iktidar olan bir parti hakkında yorum yapmak yerine sürekli muhalefet diyorsun. Muharrem İnce'ye oy vermemişsin zaten halen de kıvırıyorsun.

Chp bu vatansever türkçü kadrolarla gelirse işi kökten çözeceği kesin  

Üstekide işine geldiği tarihleri vermiş 1980-1999 arasınada verse ya o yıllar 2000-2003 arası ecevitin başarısı değildi apo tutuklanmıştı, ekonomik kriz vardı içerden apo emir verdi hani hır gır gür çatışma çıkarmayın ben yargı yoluyla(abd emriyle) çıkçam kafası vardı boş hayal olduğunu ülkenin okadar abd mandası olmadığını anladılar zamanla tabi.

Hatta ecevitin abd den borç para aldığı dönem bile havaya uçtular apo çıkıcak oldu bu iş diye ,abd nin o şartla para verdiğini sandı kırolar.

Abd ab sadece ipten alabildi baskıyla, içerde besledik durduk .

Hendek olayları PKK'nın bir nevi belinin kırıldığı dönemlerdir. ( Sıkıntılı dönemler o zamanlar. Hem bir yandan FETO belasıyla uğraşırken bir taraftan Suriye'de iç savaş oradan her gün bize atılan bombalar ABD'nin ambargoları yaptırımları PKK'nın şehir işgal etmeye çalışması üstüne yapılmış gayet başarılı bir oeprasyondur. Allah şehirlerimizden razı olsun mekanları cennet olsun. )

Farkındaysanız o günlerden sonra ne doğru dürüst eylem yapabiliyor nede doğru dürst saldırı. PKK'ya katılımlarda tek hanelere düştü. Eskiden trafik kontrolü kimlik kontrolü hatta yeri geldimi kepenk kapatma vatandaşın sokağa çıkmasını yasaklama gibi şeyler yapan örgüt artık başını çıkaramaz durumda...

Benim için Türk'ün bir önemi tabii ki var bende Türküm çünkü. Lakin Türkçülüğe karşıyım. Türkler üstün ırk gibi davranılmasına karşıyım. Kan soy kafatası ırkçılığına karşıyım. Sonuçta insanalrı seçemediği doğuştan gelen şeyler yüzünden yargılanması kadar SAÇMA BİR ŞEY olamaz bu devirde.

Not: Muharrem İnce'ye oy vermek zorunda mıydın ? Benim düşüncelerimi yansıtmayan dünya görüşüme uzak birine ve KK' tarafından GEL BAKALIM Muharrem diye çağırılan birine oy flan atmadım tabiiki...