Bildirim
Beşiktaş'ın En Sevdiğim Tezahuratı
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 

2 Misafir - 2 Masaüstü

Giriş
Mesaj
-
-
Her zaman her yerde, seninle birlikte, ölüm gelsin isterse gözlerde bir damla yaş kalbimizde bir aşk sensin Beşiktaş -
bir Galatasaray taraftarına içinde bjk geçen bir marş nasıl güzel gelebilir hatta keşke bizim olsaydı denilebilir anlamıyorum.Taraftar olmak ile fanatik olmak farklı şeyler gerçekten.. -
quote:
Orjinalden alıntı: dynam1s
bir Galatasaray taraftarına içinde bjk geçen bir marş nasıl güzel gelebilir hatta keşke bizim olsaydı denilebilir anlamıyorum.Taraftar olmak ile fanatik olmak farklı şeyler gerçekten..
Emin ol ben senden de fanatiğim. Marşı beğenemezmiyim? Saçma sapan konuşmayın -
quote:
Orjinalden alıntı: MU.ZAFFER
quote:
Orjinalden alıntı: dynam1s
bir Galatasaray taraftarına içinde bjk geçen bir marş nasıl güzel gelebilir hatta keşke bizim olsaydı denilebilir anlamıyorum.Taraftar olmak ile fanatik olmak farklı şeyler gerçekten..
Emin ol ben senden de fanatiğim. Marşı beğenemezmiyim? Saçma sapan konuşmayın
tabi eminim öylesindir. -
quote:
Orjinalden alıntı: MU.ZAFFER
quote:
Orjinalden alıntı: dynam1s
bir Galatasaray taraftarına içinde bjk geçen bir marş nasıl güzel gelebilir hatta keşke bizim olsaydı denilebilir anlamıyorum.Taraftar olmak ile fanatik olmak farklı şeyler gerçekten..
Emin ol ben senden de fanatiğim. Marşı beğenemezmiyim? Saçma sapan konuşmayın
Hakkat ya.Ben de Fenerbahçe taraftarıyım ama benim de hoşuma gidiyor bazı marşlar.Niye yani hoşumuza gidemez mi? -
Galatasaray Taraftarisin, Fenerbahce Taraftarisin diye Besiktas Taraftarinin Marslarini begenmek yasak diye bisey mi olurmus?
Mu.Zaffer kardes, bu mars bizim icin cok özel. Begenipte burada itiraf etmeni takdir ediyorum. 2004-05 Sezonunda bestelenmis, hatta Alen Markaryan´in bu mars hakkinda yazdigi bir yazi vardi. Birazdan bulup senin icin ekleyecegim buraya -
quote:
Orjinalden alıntı: dynam1s
bir Galatasaray taraftarına içinde bjk geçen bir marş nasıl güzel gelebilir hatta keşke bizim olsaydı denilebilir anlamıyorum.Taraftar olmak ile fanatik olmak farklı şeyler gerçekten..
Dünyayı sarı kırmızı gören at gözlüklerini çıkarabilirsen belki anlayabilirsin. -
Hayatın anlamı
Karısından ayrı yaşıyordu. Mahkeme onları bir celsede boşamıştı ve 11 yaşındaki delikanlı anneye verilmişti. Karısının, duruşma salonunda hakime anlattıkları, dudaklarında gülümseme, kulaklarında çınlama yapıyordu. "Hafta içi basket, hafta sonu futbol maçlarına gider, bize hiç vakit ayırmazdı. Uykusunda hakem isimleri sayıklar, federasyonu istifaya davet ederdi. Evin içinde Beşiktaş'tan başka bir şey konuşulmazdı. Meğer bu adam benimle değil, Beşiktaşla evliymiş" sözleri; İnönü'nün bütün koltuklarına kazılıydı sanki. Bütün bunlar yetmezmiş gibi haftada bir gördüğü oğlu babasının elinden tutarken "Baba, beni maça götürme. Çünkü hakemler Beşiktaş'ı sevmiyor, ben de hakemleri sevmiyorum" dediğinde, dudaklarının arasından "Beşiktaş'ın Beşiktaş'tan başka dostu yok" mırıldanmaları ancak çıkabilmişti. 11 yaşındaki çocuğun bile sevgisinden yoksun bu hakemler, nefret bahçelerinde mi büyümüşlerdi acaba? Bu sefer adaletli maç yöneteceklerdi.. En azından öyle umuyordu.. Ve çocuğuna söz vermişti hakemler adına.. Beyninde, karısının hakime söyledikleri vardı.. Yüreği ise inadına Beşiktaş diyordu. Çocuk, 12. dakikada verilmeyen penaltı sonrası babasına şöyle yandan bir bakış attı. Baba mahcup ama azimliydi, ses etmedi. 19. dakikada Ronaldo sahada, adam da çocuğunun yanında kıpkırmızı olmuştu. Çocuk aklıyla işi çözmüştü. Ama babasını kıramıyordu. Onu, en sevdiği tribüne "Kapalıya" getirmişti. Babasının omuzlarında ilk maça gelişi ve tribünün onu "Yavru Kartal" diye selamlamasını asla unutamazdı. Babası, tribünle beraber iyice galeyana gelmişti. Futbolcu onur mücadelesi veriyordu. Beşiktaş ruhunu iyice hissetmeye başlamışlardı. "Hep böyle oynayın canımızı verelim" nidaları, 2-0'ın coşkusuyla tavan yapmıştı. Adam çocuğunu kavrayarak "İşte bu ruh, bu onur mücadelesidir aşık olduğum. Ama annene bunu bir türlü anlatamadım" derken gözleri nemlenmişti. Aynı gece çocuğun annesi, baba ocağında TV'den Beşiktaş maçını izliyordu. Yaşadıkları gözünün önünden film şeridi gibi geçmeye başladı.. Kocasını ilk gördüğü yer kapalı tribünün C kapısıydı. Şakır şakır yağmur yağıyordu ve delikanlı çubuklu bir forma giymişti. Birbirlerine aşık olmuşlardı.. Delikanlı, kutsal apoletli formayı oracıkta kendisine hediye etmişti.. Genç kadın, babasının şaşkın bakışları arasında o kutsal formayı üzerine giydi. Hayatın anlamını, iş işten geçtikten sonra anlamıştı. Volume tonlaması sonda olan TV'den Beşiktaş taraftarının sesi bütün odayı sarıyordu: "Bir anda tutuldum aşık oldum ben, hayatın anlamı siyah-beyazdı.."
ALEN MARKARYAN
-
Bu yazi 2004-05 Sezonu 20. Hafta BJK - Denizlispor macindan sonra yazilmisti. O maci 9 kisi kalmamiza ragmen 2:0 kazanmistik. O dibe vurulan sezonda 3:4 Kadiköy Hatirasinin yani sira en önemli maclarimizdan biriydi. -
Dünya'nın en güzel taraftarına en güzel marşı. -
Aynen benim için de çok anlamlı bir marştır :) -
sampyion besiktastım ne ıstersen ıste benden . favorim -
quote:
Orjinalden alıntı: MU.ZAFFER
Bir Galatasaraylı olmama rağmen gerçekten çok beğendiğim bi marş. Keşke bizim olsaydı
sorun değil dostum bunuda çalarsınız olur biter? -
quote:
Orjinalden alıntı: hoppus
quote:
Orjinalden alıntı: MU.ZAFFER
Bir Galatasaraylı olmama rağmen gerçekten çok beğendiğim bi marş. Keşke bizim olsaydı
sorun değil dostum bunuda çalarsınız olur biter?
demek istediğim buydu, benim beğenmene lafım yok gelip burda keşke bizim olsaydı diye konu açmana sözüm var. -
quote:
Orjinalden alıntı: sago_k_c
sampyion besiktastım ne ıstersen ıste benden . favorim
Şampiyon Karşıyaka'm ne istersen iste benden
İstersen donatalım dört bir yanı bayraklarla
İstersen kapışalım zincirlerle sopalarla
...
-
quote:
Orjinalden alıntı: OkanBJK1903
Hayatın anlamı
Karısından ayrı yaşıyordu. Mahkeme onları bir celsede boşamıştı ve 11 yaşındaki delikanlı anneye verilmişti. Karısının, duruşma salonunda hakime anlattıkları, dudaklarında gülümseme, kulaklarında çınlama yapıyordu. "Hafta içi basket, hafta sonu futbol maçlarına gider, bize hiç vakit ayırmazdı. Uykusunda hakem isimleri sayıklar, federasyonu istifaya davet ederdi. Evin içinde Beşiktaş'tan başka bir şey konuşulmazdı. Meğer bu adam benimle değil, Beşiktaşla evliymiş" sözleri; İnönü'nün bütün koltuklarına kazılıydı sanki. Bütün bunlar yetmezmiş gibi haftada bir gördüğü oğlu babasının elinden tutarken "Baba, beni maça götürme. Çünkü hakemler Beşiktaş'ı sevmiyor, ben de hakemleri sevmiyorum" dediğinde, dudaklarının arasından "Beşiktaş'ın Beşiktaş'tan başka dostu yok" mırıldanmaları ancak çıkabilmişti. 11 yaşındaki çocuğun bile sevgisinden yoksun bu hakemler, nefret bahçelerinde mi büyümüşlerdi acaba? Bu sefer adaletli maç yöneteceklerdi.. En azından öyle umuyordu.. Ve çocuğuna söz vermişti hakemler adına.. Beyninde, karısının hakime söyledikleri vardı.. Yüreği ise inadına Beşiktaş diyordu. Çocuk, 12. dakikada verilmeyen penaltı sonrası babasına şöyle yandan bir bakış attı. Baba mahcup ama azimliydi, ses etmedi. 19. dakikada Ronaldo sahada, adam da çocuğunun yanında kıpkırmızı olmuştu. Çocuk aklıyla işi çözmüştü. Ama babasını kıramıyordu. Onu, en sevdiği tribüne "Kapalıya" getirmişti. Babasının omuzlarında ilk maça gelişi ve tribünün onu "Yavru Kartal" diye selamlamasını asla unutamazdı. Babası, tribünle beraber iyice galeyana gelmişti. Futbolcu onur mücadelesi veriyordu. Beşiktaş ruhunu iyice hissetmeye başlamışlardı. "Hep böyle oynayın canımızı verelim" nidaları, 2-0'ın coşkusuyla tavan yapmıştı. Adam çocuğunu kavrayarak "İşte bu ruh, bu onur mücadelesidir aşık olduğum. Ama annene bunu bir türlü anlatamadım" derken gözleri nemlenmişti. Aynı gece çocuğun annesi, baba ocağında TV'den Beşiktaş maçını izliyordu. Yaşadıkları gözünün önünden film şeridi gibi geçmeye başladı.. Kocasını ilk gördüğü yer kapalı tribünün C kapısıydı. Şakır şakır yağmur yağıyordu ve delikanlı çubuklu bir forma giymişti. Birbirlerine aşık olmuşlardı.. Delikanlı, kutsal apoletli formayı oracıkta kendisine hediye etmişti.. Genç kadın, babasının şaşkın bakışları arasında o kutsal formayı üzerine giydi. Hayatın anlamını, iş işten geçtikten sonra anlamıştı. Volume tonlaması sonda olan TV'den Beşiktaş taraftarının sesi bütün odayı sarıyordu: "Bir anda tutuldum aşık oldum ben, hayatın anlamı siyah-beyazdı.."
ALEN MARKARYAN
Harikaymış hocam bu hikayeyi bilmiyordum sağolasın ...
-
benim de sevdiğim tezahüratlar vardır karşı takımların ama bunu sevmedim... -
quote:
Orjinalden alıntı: ömer ortaköy
quote:
Orjinalden alıntı: sago_k_c
sampyion besiktastım ne ıstersen ıste benden . favorim
Şampiyon Karşıyaka'm ne istersen iste benden
İstersen donatalım dört bir yanı bayraklarla
İstersen kapışalım zincirlerle sopalarla
...
şu karşıyaka taraftarına hastayım ya harbi arızasınız siz. karşıyaka- beşiktaş basketbol maçında karşıyaka taraftarı kartona yazı yazmış "Arızamıyız? EVET" koptum zaten orda
-
gündoğdu nun üstüne tezahurat tanımam bu alemde.
Benzer içerikler
- beşiktaş forum
- sergen yalçın hangi takımlı
- galatasaray ismi nereden gelir
- takım değiştirmek
- football manager 2024 ücretsiz
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X