Assassin's Creed Mirage {PC ANA KONU} {Çıktı/2023}

Enis Kirazoğlu izleyen kaldı mı.. kafasına esmediği oyun olursa (kafayı yedim, sinir hastası oldum bilmem ne) beğenirse '100 saat gömdüm, ömürlük oyun olmuş' vs zırvalar durur ancak.

Mirage için bugün pek çok site tarafından oyunun yapımcıları ile yaptıkları röportajlar yayınlandı. Bu röportajlarda oyun için bir sürü detay da açığa çıktı.

-Mirage da Valhalla da ki gibi dallanan bir yetenek ağacı olmayacak. Daha kısıtlı bir yetenek ağacı olacak.

-Oyunun sanat yönetmeni Jean-Luc Sala, Mirage'ı yoğun bir oyun deneyimi olarak tanımlıyor. Çapının ise fikir vermesi açısından Revelations ve Rogue gibi olacağını da ekliyor. 15-25 saat sürebilir ana hikaye.

-Bağdatın büyüklüğü ve insan yoğunluğu da Unity de ki Paris kadar olacak.

-Tıpkı Unity de olduğu gibi Bağdatta da birçok bina girilebilir olacak.

-Oyunda biraz da vahşet olacak.

-Bağdat dışında keşfedilecek yerler de olacak. (AC2 de ki mezar görevleri tarzında görevler olabilir.)

-Mirage da özellikle sosyal gizlilik ve parkurun üzerinde çok fazla durmuşlar, önem vermişler.

-Basim'i tanıtırlarken Eivor, Kassandra veya Bayek gibi bir savaşçı olmadığını, tank olmadığını ve birden fazla düşmana direnemeyeceğini de ekliyorlar. Özellikle Eivor gibi olmadığı da ekleniyor. Eğer büyük bir düşman grubunun arasına girerseniz bundan sağ çıkma olasılığınız çok düşük olacak.

-Basim'i AC oyunları içinde ki en hızlı karakter olarak konumlandırıyorlar. Tıpkı fragmanda gördüğümüz gibi şehirde de pek çok noktada "pole vault" adı verilen sırıkla atlama noktaları olacak ve bu da parkuru oldukça hızlandıracak.

-Parkur da yine seri içinde ki en hızlı noktasında. Şehirde sizi daha hızlandıracak pek çok araç ve üzerinizde de pek çok araç olacak.

-Basim, Arkham Knight da ki Fear Takedown'a benzeyen "Assassin Focus" adı verilen bir özelliğe sahip olacak. Birden fazla düşmana suikast yapabilecek.

-Mirage, Suikastçı İnancı/kardeşliğinin kurulması yani Altair'in zamanından yaklaşık 100 yıl öncesinde geçecek.

-İnşa halinde ki Alamut oyunda yer alacak.

-Mirage'ın kesinlikle bir reboot olmadığı ama yeni oyuncuları seriye çekmesi açısından çok uğraşıldığı da ekleniyor.

-Black Box görevleri ve tek vuruşta suikastta geri dönecek. Suikastçı bürosunun görevi araştırmak, hedefleri belirlemek ve suikast için çeşitli yollar aramak olarak tanımlanıyor. Hedefler çoğunlukla büyük düşman grupları tarafından korunacak ve sizinde biraz daha sessiz davranmanız gerekecek. Bir hedefe suikast yapmanın birden fazla yolu olacak.

-Günümüz oynanışı olmayacak. Ufaktan hikaye olarak değinebilirler. Sadece oyunun girişinde ve sonlarında olacak.

-Çok fazla bilim kurgu/fantastik öğeler olmayacak.

-Diğer AC oyunları gibi tarihsel olarak %100 doğru olmayacak. Basim'in kullanacağı bazı araçlar 850'lerde icat edilmemiş olacak.

-Mirage, Valhalla dan 20 yıl öncesinde geçecek.

-Basim hikayeye 17 yaşında bir sokak hırsızı olarak başlayacak. Daha sonra ise yolu Mentoru Roshan ile kesişecek ve Alamutta eğitim alacak. Eğitim tamamlandıktan sonra ise Bağdata geri dönecek ve oyunun sonuna kadar usta bir suikastçı olmaya çalışacaksınız.

-Bağdata döndükten sonra görevleri istediğiniz sıra ile yapabileceksiniz. Seçim şansınız olacak.

-Görevleri daha sonradan tekrardan oynayamayacaksınız. Bunun için ya save almanız ya da baştan başlamanız gerekecek.

-New Game+ olmayacak.

-Valhalla, Black Flag ve Revelations da yazarlık yapan Darby McDevitt Mirage da görev almayacak ama Basim'i kendisi Valhalla da yarattığı için yazarlara çeşitli öneriler vermiş.

-Anı odaları yani suikast yaptığımız kişilerle yaptığımız son konuşmalarda geri dönüyor. Özellikle bu konuşmalar esnasında Basim'in kabuslarını da göreceğiz. Bu kabuslara da Loki'nin Vizyonları adı verilmiş.

-Mirage'ın AC serisi içindeki temeli Odyssey veya Valhalladan çok daha derin şekilde yaratıldı. Loki'nin Vizyonları ise oyunun mitolojik tarafını gösterecek.

-Suikast animasyonları tamamen yenilendi.

-Elden geçirilmiş ve gelişmiş bir takip sistemi olacak. Sizi takip edenleri veya takip ettiklerinizi uzaktan görebileceksiniz. Black Flag gibi olabilir.

-Oyundan ok ve yay kaldırıldı. Fırlatma bıçaklarınızı seri şekilde atmanızı sağlayacak bir aletiniz olacak.

-Araçlar oyunda sıkça kullanacağınız şeyler olacak. Sis bombaları, darbeli oklar, fırlatma bıçakları, zehir tuzakları gibi birçok eşyanız olacak ve hepsi de yükseltilebilir olacak.

-Bu oyunda da bir kartala sahip olacağız bu kartalın adı da Enkidu olacak. Enkidu, tıpkı Odyssey de ki Ikaros gibi düşmanları ve kaynakları işaretleyebilecek ama eğer bir okçuya gözükürse devre dışı kalacak ta ki o okçuyu öldürene kadar.

-Fragmanda gösterildiği gibi düşmanlardan kaçma esnasında pazar yerlerini devirip onları yavaşlatabileceksiniz.

-Çatılarda saklanma geri dönüyor.

-Basim'in Origins dekine benzer bir hırsız hissi olacak. Etrafta ki hazineleri bu sayede bulacaksınız.

-Parkur Valhalla dan çok daha iyi ve hızlı olacak.

-Lee Majdoub, Basim'i seslendirecek.

-2023 dışında net bir tarih verilmedi ama Mayıs, Haziran veya Temmuz da çıkacağı söyleniyor Redditte.

Kaynak 1 Kaynak 2

16 saatin sonunda ana + yan görevler olarak oyunu bitirdim. Açıkçası nasıl bu kadar sevildi anlam veremedim şahsen.

Mirage esasında herşeyiyle Valhalla ama daha eksiği diyebileceğimiz bir oyun. Keşke DLC olarak Valhallaya çıksaymış dedirtti bana. İlk olarak olumlu yanlarını anlatmam gerekirse en başta atmosfer oyunun en güçlü yanı. Bir Ubi klasiği olarak geçtiği dönem ve şehir harika yansıtılmış. Oynanış kısmında ise kendi içindeki en büyük olumlu taraf gizliliğin çok güçlü şekilde ön planda tutulması. Odyssey ile arşa çıkardıkları gizliliği Valhalla ile bir nevi çöpe atmışlardı. Bunun sebebi ise Valhalla da oyunun sizi gizliliğe itecek hiçbir albenisinin olmamasıydı üstelik sizi cezalandırmıyordu da. Mirage da ise hem bölüm ve alan tasarımları gizliliğe çok daha uygun olarak tasarlanmış hem de gizli olmadığınız da oyun sizi baya kötü cezalandırıyor. Burada özellikle aranma mekaniğini daha da geliştirmeleri baya iyi olmuş.

Ezio serisi ile aşina olduğumuz aranma sistemi Mirage da çok daha etkili ve dünya ile içiçe olmuş. Üç aşamalı olan bu sistem de ilk aşama herhangi bir sıradan NPC'nin sizi savaşırken veya gizli öldürürken tanık olması ile başlıyor. Bu aşama da şehirde hala dolaşabiliyorsunuz ama özellikle halk içine çıktığınızda bazı kişilerin sizi gördüğünü ve askerleri çağırdığını görebiliyorsunuz. İkinci aşamada ise artık çatılarda okçular yer almaya başlıyor çatılardan dolaşmak sizin için zorlu oluyor. Üçüncü aşamada ise tüm şehir ve çatılar sizin için alarmda oluyor ve halk içine indiğinizde de hemen vatandaşlar sizi ispiyonluyorlar. Oyunda ki bu aranma sistemi sizi çok daha gizli olmaya itiyor ve güzel de bir eklenti olmuş.

Oyunda ki en gözüme çarpan olumlu yan ise Syndicate ve Valhalla'nın Siege of Paris DLC'sinde gördüğümüz Blackbox suikast görevlerinin geri dönmesi. Bu görevlerde isterseniz dümdüz gidip hedefi öldürebilirsiniz ama bunun yerine belli başlı görevleri yaparsanız çok daha estetik ve sinematik suikastlar görebiliyorsunuz. Hatta bu görevleri hatta bazı yan görevleri de yapmanız için kostüm mekaniği gelmiş. Bu mekanikte o alana girmek için gerekli kostümü bulup giymeniz gerekiyor. Bunlar zırhınızdan farklılar. Çok iyi mi bu yenilik derseniz hala koca seride bu görevlerin en iyileri Syndicate da bence ama uzun süre sonra dönmüş olmaları güzel bir yenilik.

Unutmadan uzun süre sonra 20 saat altında biten bir AC oyunu oynamak baya ferahlatıcıydı. Sırf bu sebeple Mirage'a iyi gözle bakıyorum.

Yetenek ağacı ise kötü değil ama yeterli. Origins de ki gibi gereksiz şeylerde var içinde güzel/gerekli şeylerde.

Harita ise çok daha küçük ve rafine. Hatta öyle ki bu oyundaki tüm harita sanırım Valhalla da ki İngiltere de ki tek bir bölgeye eşit. Özellikle Bağdad çok daha rafine ama güzel mi derseniz değil. Kendini ayıramıyor. Sokaklar çok fazla birbirine benziyor. Origins de ki İskenderiye, Odyssey de ki Atina ve Sparta, Valhalla da ki Lunden ya da Winchester gibi gördüğünüzde ayırt edeceğiniz tasarımlara sahip değil.

Oyunun olumsuz yanlarına gelirsek ise en gözüme çarpan eksiklikler hikaye ve oynanışta. Önce hikayeden girmek gerekirse spoiler'sız olarak söyleyeceğim tek şey bu hikayenin hiçbir soruya cevap vermediği. Spoiler'lı hikaye düşüncelerimi ise en aşağıya yazacağım. Hikaye güzel başlıyor ve merak uyandırıcı da devam ediyor ama finali oldukça sönük hatta kötü. Güya bu oyun Valhalla da ki Basimin belli başlı sorularına cevap verecekti ama onlara cevap vermeyi geçtim çok fazla soruyu havada bırakıyor ve yenilerini ekliyor.

Oynanış kısmında ise en büyük eksiklik direk savaş sistemi. Valhalla da savaş sistemi bence oturaklı ve güzeldi. Sırf bu yüzden oyunun gizlilik eksiğini göz ardı etmiş ve harbi harbi Viking gibi oynamıştım, keyifliydi de. Mirage da ise savaş sistemini çok fazla kırpmışlar hatta sizi tek bir silaha da mahkum etmişler. Oyun da savaşlar çok fazla olmuyor ama olduğunda da sizi hiçbir şekilde eğlendirmiyor. Silah çeşitliliği ise neredeyse yok. Ufaktan bir loot olayı var oyunun ama tek silahınız kılıç olduğundan bu da amaçsız hissettiriyor. Zaten bir iki silahtan sonra bunu anlayınca hazineleri vs toplayasınız gelmiyor.

Mirage maalesef bir yan olarak bile yeterli değil. AC oyunları arasında meh diyebileceğim bir seviye de ama genel oyunlar içinde çok bayat kalıyor. Eğer AC seviyorsanız oyun sizi oyunda tutmak için yeteri kadar element barındırıyor ama yeni bir deneyim arıyorsanız orası burası değil. Yan görev olarak kötü dememin sebebi de daha önce yine böyle bir proje görmüş olmamız: Rogue. ACRogue da Unity ile aynı dönem çıkmış ve tamamen AC3/AC4 Black Flag den kopya mekanikleri kullanıyordu ama hikayesi çok iyiydi. O kadar iyiydi ki bu aynılığı serinin hayranları olarak baya yedik ve pek çoğumuz içinde hikaye olarak koca seride ilk üçümüz arasındadır. Mirage dan da böyle bir beklentim vardı ama olmadı.

Bu oyun yerine şahsen Valhalla oynarsanız daha tatmin olursunuz bence hatta.

Yine de satışlarda büyük başarı sağlaması Ubisoft'un ileriye dönük daha rafine ama güzel işler yapacağı umudunu verdi bana. Şimdi sırada ki durak ise serinin en iyi oyunlarını yapan Quebec stüdyosunda. Daha önce Syndicate ve Odyssey'i yapmışlardı şimdi ise Edo dönemi Japonyasında geçtiğini düşündüğümüz Codename Red'i yapıyorlar ve sırada onlarda. Eminim özellikle RPG sever AC fanları olarak çok daha tatmin olacağız.

Hikaye ve oyun sonu hakkında ki spoilerlı görüşlerim ise şöyle:

Son dönemdeki çoğu sızıntıyı yapan j0nathan, Mirage hakkında yeni bilgiler ele geçirmiş.

-Mirage'ın haritası Unity'nin Parisi ve Syndicate'in Londrası kadar büyük.

-Bağdad'ın etrafı çoğunlukla çöl ama keşfedilecek şeyler de barındırıyor. Alamut burada yer alıyor.

-Bağdad'a gitmeden önce diğer oyunlarda olduğu gibi bir başlangıç bölgemiz olacak. Yanlış giden bir soygunun ardından Basim, Bağdad'a gitmek zorunda kalacak.

-Oyunun duyurulduğu fragman esasında oyunun başlarının özeti.

-Parkur, Origins'in daha gelişmiş bir versiyonu. Oyun, Valhalla'nın motorunu kullanıyor ama daha iyi animasyonlara sahip. Basim çatılardan atladığında birçok iyi animasyonu var ve yaralandığında da topallıyor. Unity kadar da iyi değil animasyonlar, beklentileri düşük tutmak lazım diyor J0nathan.

-Şehirlerdeki insan kalabalığı Unity kadar değil. Özellikle sokaklarda ilahi söyleyen kalabalıklar var. Valhalla'ya göre şehirlerdeki kalabalıklardan oldukça fazla.

-Oyunun oynanışı özellikle gizlilik üzerine kurulu. Basim oldukça kırılgan. 3 veya daha az vuruşta ölüyor ve bu da sizi gizli gitmeye ve Suikastçı aletlerini kullanmaya itiyor.

-AC1 de olduğu gibi her hedefinizi öldürdüğünüzde yeni bir rütbe ve Suikastçı aracı ile ödüllendirileceksiniz.

-4 ana hedefiniz var ve her biri Bağdadın bir bölgesini yönetiyor. 5'ncisi ise hepsinin lideri.

-Tıpkı AC1 de olduğu gibi bu hedefleri kim oldukları, nerede oldukları ve nasıl öldüreceğinizi kendiniz araştırıp bulacaksınız.

-Hedefleriniz hakkında ne kadar çok şey öğrenirseniz o kadar farklı öldürme yönteminiz olacak. Geliştiriciler bu konuda Hitman'i örnek almışlar. Her hedefin yaklaşık 30 öldürme yöntemi var.

-Oyunda GTA'ya benzer bir aranma sistemi olacak. 3 veya 4 aşamalı bir sistem olacak bu. Her bir aşama da birer işaretle oyuncuya gösterilecek. İlk işaret göz şeklinde olacak ve kalabalık sizi gördüğünde muhafızlara ihbar edecek. İkinci işaret ok ve yay olacak ve muhafızlar artık çatılarda yer alacak. Üçüncü işaret iç içe geçmiş iki kılıç olacak ve artık muhafızlar sizi gördüğü yerde saldıracak. Dördüncü işarette ise artık sizi bir kelle avcısı takip etmeye başlayacak.

-Aranmayı düşürmek için ise AC2 de ki gibi posterleri yırtmanız gerekecek.

-Ezio üçlemesinde bize yardım eden gruplar Mirage da geri dönüyor. Bunlar müzisyenler, tüccarlar ve paralı askerler olacak.

-Alamut'un altında bir ISU tapınağı var. Hikaye bunu da içini alacak şekilde anlatılıyor. Altair de zamanında bazı anahtarlarla bu tapınağa girmeye çalıştı.

-Oyunun 12 Ekime ertelenme ihtimali yüksek.

-Oyunda günümüze ait ara sahneler olmayacak. Sadece oyunun başında ve sonunda William Miles ve Basim ile alakalı ara sahneler olacak.

-Oyun her şeyiyle 30 saat, sadece ana hikayesiyle 12-15 saat sürecek. Bu değişebilir çünkü hala geliştirme devam ediyor.

Kaynak Kaynak 2

Oyun çok kötü çok kötü ÇOK KÖTÜ. Aceleyle hazırlanmış özensiz dönem ödevi tadında bir oyun. Sırf yapmak için yapmışlar oyunu.

Diğer oyunlara ara verdirtecek kadar güzel gidiyor oyun. Çok beğendim hem görsel hem ses olarak çok iyi. Combat daha iyi olabilirdi. Gizlilik de klasik AC parkur saçmalıkları yüzünden afallıyor bazen. Ama ortam ambiyans harika. Origins'e çok daha benziyor. Valhalla ile çok bir alakası kalmamış. Bu çok iyi. AC'nin özü Valhalla olamazdı zaten iyi ki anlamışlar da konsepti düzeltmişler.

Oyunu 30 saatin sonunda, hard'da, yapılabilecek bütün aktiviteleri tamamlayıp tüm haritayı %100'leyerek bitirdim. AC serisinin zamanında büyük hayranıydım. İlk oyunu çıktığı yıl oynayıp çok sevmiştim. Ezio üçlemesi her açıdan zaten enfesti. 3'e ayılıp bayılmamıştım, Black Flag ise bir AC oyunu olarak bakıldığında kötüydü ama korsanlık temalı açık dünya bir iş olarak bakıldığında harikaydı. Unity'yi malum sorunlarından ötürü çıktıktan 3-4 sene sonra bitirmiştim. Evet hikayesi vasattı fakat atmosferi, parkur dinamikleri, grafikleri falan zamanının ötesindeydi. Syndicate ise bence çok underrated bir oyundu, onu da büyük keyifle oynamıştım. İşin gizlilik kısmını seride en başarılı uygulayan yapımdı. Serinin oyuncuyu her oyunda bambaşka zamanlardaki bambaşka ortamlara sokması ve günümüz hikayesinin sürükleyiciliği beni hep çok etkilemişti. Son RPG üçlemesininse hiçbirini bitirmedim. Sadece Origins'i bi 7-8 saat oynamıştım ama hem o zaman optimizasyon problemleri olduğu için, hem de yan görevleri zorunlu hale getirdiği için, düşük seviyeye sahipsek assassinate bile yapamadığımız için falan soğuyup bırakmıştım. Bunları niye anlattım, çünkü Mirage'ı son oyunları oynamamış biri olarak inceleyeceğim. Bu yüzden Mirage'a bakış açım, Valhalla veya diğerlerini bitirdikten sonra bunu bitirmiş olanlara göre daha farklı olabilir. Hadi geçelim artı ve eksilere :

++ Ubisoft'un her oyununda en iyi yaptığı şey olan atmosfer, ambiyans ve çevre-mekan tasarımı Mirage'da da muazzam olmuş. Tek büyük şehirde oradan oraya parkur yaparak, ortamı hissederek ilerlemek büyük keyif verdi yine

++ Oyunun grafikleri, ışıklandırmaları gayet güzel. Chromatic Aberration'ı kapatma özelliği gelmemiş olsaydı aslında görselliği pozitif kısma yazmayacaktım fakat onu kapattıktan sonra grafikler ciddi anlamda güzelleşti. Oyunu 2K Ultra'da native çözünürlükte oynadım, kapatmadan önce resmen 960p'de oynuyormuş gibi hissediyordum, o kadar diyeyim  

++ Optimizasyon çok başarılı. Demin dediğim gibi 2K ultra'da 4070-5600x ikilisiyle en ufak bir takılma yaşamadan, 80-90 fps'in altına düşmeden son derece akıcı bir deneyim elde ettim. Konsolda da sanırım gayet iyi bir performansı varmış

++ Gizlilikle ilerlemek Syndicate'teki gibi oldukça eğlenceli ve insanı moda sokuyor. Çok bambaşka mı, hayır değil ama akarı kokarı olmadan keyif veriyor. Yine Syndicate'teki Black Box Suikastleri yani hedefi alternatif yollarla öldürebilme özelliği de hoş olmuş

++ Müzikleri yine tüm AC oyunlarındaki gibi harika. Seride en az favorim olan 3'te bile enfes soundtrack'ler vardı. Mirage da o açıdan zengin bir içeriğe sahip

++ Skill ağacı basit bir tasarıma sahip ve işe yarar yetenekler veriyor, yeterli

++ Teçhizatları özelleştirebilme olayı çok hoşuma gitti. Noisemaker, dart, smoke bomb gibi aletlerimize farklı özellikler ekleyip istediğimiz amaçta efektif bir şekilde kullanabiliyoruz

++ Kostüm tasarımlarını sevdim. Serinin bazı oyunlarında ana kıyafet dışında hiçbirini beğenmezdim, Mirage'da güzel alternatifler vardı

++ Kendi çapında küçük hikayelere sahip Bağdat Masalları yan görevleri ilgi çekiciydi. Bunlardan toplamda 4-5 tane vardı, keşke daha fazla olsalardı

++ Oyunun detaylı bir arayüz özelleştirme ayarı var. Düşman can barları, göstergeler, uyarılar falan hepsini keyfinize göre açıp kapatabiliyorsunuz

Gelelim şimdi de Mirage'ın zayıf yanlarına :

-- Parkur yapmak alıştıktan sonra evet eğlenceli gelmeye başladı fakat seride en son Unity ve Syndicate bitirmiş biri olarak, onlardaki akıcılıktan sonra Mirage'ın daha kalas ve basit dinamikleri üzmedi değil

-- Oyunun en ama en büyük sorunu dövüş sistemi. Hani hiçbir şey için ''çöp'' tabirini kullanmayı sevmem ama Mirage'ın combat'ı gerçekten leş gibiydi ya. Aşırı basit parry ve dodge dinamikleri, rezalet ötesi bir vuruş hissi, düşmanların kılıç yerken en ufacık bir tepki vermemesi falan çok kötüydü. Son yıllarda gördüğüm en berbat yakın dövüş dinamiklerinden biriydi diyebilirim. Zaten sırf bu yüzden zorunlu durumlar dışında full stealth ilerledim, görünsem bile ortamı kaçarak terk edip mekana baştan sızmaya çalıştım hep

-- Oyunda ciddi bir animasyon kıtlığı var. Eski oyunların adını yazıp ''all finishers and takedowns'' yazarsanız daha da fark edersiniz. Onlarda videolar 10 dk civarı sürerken Mirage'da herhalde en fazla 3-4 dk tutar. Hepi topu 2-3 bitirici hareket, 4-5 tane de assasinate animasyonu var. Mesela hızlı koşarken suikast yaparsanız hep aynı tek bir animasyon devreye giriyor. Eski oyunlarda bunlardan onlarca vardı. Bu durum da ciddi rahatsız etti beni

-- Sinematikler, karakter mimikleri ve dublajları yine çok kötü. Çoğu sahnede altyazıyı hemen hızlıca okuyup bir sonraki diyaloga geçtim

-- Grafiklere iyi güzel dedik de texture'lar yakından bakıldığında adeta 10 yıl öncesinin oyunları gibi. Bu oyun First Person kameradan oynanıyor olsaydı sanırım herkes 2010'larda çıkmış diye düşünürdü. Optimizasyonun iyi olmasının da en büyük sebeplerinden biri bu bence. Basim'in kostümleri dışında hiçbir eşyanın dokusu günümüz oyunlarındaki gibi durmuyordu

-- Şu zincirleme suikast özelliği tamam kullanışlı ama ben bunun Arkham Knight'taki Fear Takedown gibi olmasını beklerdim. Orada Batman'ın hızlıca her bir düşmandan diğerine geçişini gösteriyordu. Basim ise direkt ışınlanıyor, yine animasyon kıtlığından kaynaklı bir durum

-- Double Assasinate niye yok ya?! 2 tane hidden blade olmasına da gerek yok ki. 3, Unity, Syndicate'te falan ana karakterlerimizin tek bıçağı olmasına rağmen düşmanları ikili alabiliyorduk. Bu da yine animasyon kıtlığının getirdiği kötü bir sonuç olmuş

-- Silah çeşitliliği yok, sıfır. Sadece kılıç ve hançere sahibiz. Bunların sadece farklı sayısal değerlere ve görünüşlere sahip alternatifleri var, o kadar

-- Basim'i pek sevemedim. Herhalde tüm serideki en silik ve gereksiz ana karakterlerden biridir. Mirage'ı oynamadan önce Valhalla'daki yaşadıklarını izledim. Mirage'ı da bitirdikten sonra diyebilirim ki onun geçmişini anlatmaya hiç gerek yokmuş. Bambaşka bir karakteri de ekleseler oyunda hiçbir eksiklik olmazmış

İşte böyle. Hikayeyi artı ve eksilere katmadım çünkü bazı davalar ve kötü adamlar ilgi çekici bir sunuma ve görev tasarımına sahipken bazıları çok sıktı. Bu yüzden arada kaldım o konuda. Sonuç olarak, Mirage bazı açılardan bayılıp bazı açılardan da çok nefret ettiğim ama genel olarak keyif aldığım bir oyun oldu. Yıllar sonra eski tarzda bir AC oyunu oynamış olmak güzel hissettirdi. Herkese gönül rahatlığıyla tavsiye eder miyim, etmem. Girişi biraz o yüzden uzun tuttum, seriye bakış açısı benim gibi olanlar varsa keyif alırlar. Ben çıkışındaki fiyat hatasından ötürü 330 TL civarı bir fiyata almıştım, değeri de tam olarak bu bence. Bu fiyatlara tekrar düşerse şans verebilirsiniz. 78/100