|
rapor vermeseydiniz keşke hiç birine. |
|
_____________________________
|

|
rapor vermeseydiniz keşke hiç birine. |
|
_____________________________
|
|
Konu sahibine hak vermemem imkansız. İnsanlar, kendi haklarını arayacaklarına başkalarına saldırmayı doğru sanıyorlar. "Ben neden bu haldeyim?" demek yerine "Ben hastaysam sen de ol." zihniyeti var toplumun genelinde. Bu, hastalıklı bir kafa yapısı. Böyle insanlar ve kitleler, durumları düzelse bile sürekli başkalarıyla uğraşmaktan dolayı hiçbir zaman iç huzurlarını sağlayamazlar. |
|
_____________________________
|
|
Çalışırken 3 kuruşa bebe belik avutan, geleceğe şekil vermesi için umutların bağlandığı kişilerin çocuklar tarafından hakarete uğramasına aldırmazken, şimdi böyle ortaya çıkmanız çok acı. |
|
_____________________________
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
| _____________________________ |
Bu yorumu ülkenin her yerine yaymamız laızm ahaha %10000 haklısınız |
|
_____________________________
|
|
destek vermek amaçlı cevap yazıyorum, tamamen katılıyorum |
|
_____________________________
|
Kim onlar? |
| _____________________________ |
|
Öğretmenleri bu şekilde karalayan düşünce yapısı ile ak partili düşünce yapısının arasında hiçbir fark yok. Bu şekilde karalama yapan insanlar Norveç, İsveç gibi ülkelerin halklarına özenip düşünce yapılarını 7-24 överler ve ülkemizde ki geriliğin ve çeşitli sorunların tamamen malum kesimden kaynaklı olduğunu düşünüp kendileriyle alakalı hiçbir sorun görmezler ve kendilerini çok elit ve ileri düşünce yapısına sahip olarak görürler fakat farkında değiller ki böyle basit bir olayda bile kıskançlık ve farklı haset duygulardan dolayı neyin yanlış neyin doğru olduğuna karar veremiyorlar. Seminerler bu ülkede senelerdir yapılıyor, senelerdir de bomboş yapılıyor bunun suçlusu öğretmenler ve öğretmenlerden de önce bu olayı denetleyen kişilerdir fakat hayatın virüs nedeniyle bu kadar tehlikeli olduğu bir dönemde sırf yukarı kısımda bahsettiğim kitlenin gazını almak için seminerlerin yüz yüze yapılması kabul edilemez. Bu kitle her şeyden önce öğretmenlerin senelerdir neden seminerleri sanki çay partisi gibi kullandığını eleştirmelidir ama sen sosyal medyaya girip uzaktan olarak çok rahat yapılabilecek bir olayın yüz yüze yapılmasını şöyle bir ortamda kaç aydır yatıyorlar bizimki de can diyerek savunuyorsan bugüne kadar senden hiçbir şey olmamıştır olmazda, çünkü bu lafın altında günlük hayatı hiçbir şekilde yokluğu ile aksatmayacak bir mesleğin canına kast etmekten başka hiçbir sebep yatmaz. Aynı zamanda çok komik bir şekilde öğretmenlik mesleğini sağlıkçılar ile kıyaslayan bir kitle var ve bu olay çok çok daha vahim. Adam tıp kazanmış 7 sene üniversite okumuş ama dünyada ki salgınlar ve tıp insanlarının önemi hakkında bir tane makale okumamış sonra bizim ki can değil mi diyor. E kardeşim seninki canda ortamlarda senden havalısı yok, senin bindiğin arabalara binen yok senin oturduğun evde oturan yok, mesleğini batıda senin kadar rahat yapan yok ama bir virüs salgınında benim ki de can diye bas bas bağır. Kusura bakmayın da bir baltaya sap olamadığı için hemşirelik seçip zar zor mesleğini yapan insan ile şu kafada ki doktorun bir gram kafa olarak farkı yok. Ben bu öğretmen olayını çok uzun süredir takip ediyorum ve en açık şekilde bu olayda ülkede ki aydın kesimin yüzde kaça hitap ettiğini görebilirsiniz. |
|
_____________________________
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
Hocam, forumda 20 yaş altı ergenlerin sayısı çok fazla. Hatta admin olanları bile var. Normaldir böyle konular açmaları. Bunlar derslerde istedikleri gibi anıracaklar, bir şey demeyeceksiniz. İstedikleri gibi yaşayacaklar, disipline etmeyeceksiniz. İstediklerini istedikleri yerde yapacaklar, karışmayacaksınız. Ceplerinde paraları, ellerinde akıllı telefonu ve internetleri, kollarında kız arkadaşları eksik olmayacak. Hayatı eksiksiz %100 yaşayacaklar. Siz bu ergenlere bırakın sesinizi yükseltmeyi, uyarsanız bile hakaret kabul edilecek ve mesleki cezalar alacaksınız. Velilerin baskısıyla, eğitim sisteminin merkezinden öğretmenleri alıp, bu gerizekalı nesli koyan ve eğitim sisteminin içine eden MEB bu ülkedeki en boş, en işe yaramaz bakanlıktır. |
|
_____________________________
|
|
Nüfus ve sgkya gelen tipleri görseler şikayet ettikleri çocuklara minnetle bakarlar. Memlekette ne insanlar var ne yazanı okuyabilen ne söylediğini anlayabilen ne de söylediği anlaşılabilen. İşte böyle insanların sgk ve nüfusta işi oluyor okulda olmuyor. |
|
_____________________________
|
|
Bir de Türkçe konuşabilsen çok güzel olacak. Ama dilini düzgün konuşmaktan aciz insanlar gelmiş öğretmenlere laf atıyorlar. "Yeni Türkiye"'nin sorunu bu işte; fikir sahibi olmadan bilgi sahibi oluyor herkes. < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
_____________________________
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
|
Öğretmenleri kıskandığım yok zaten daha yüksek maaş alan bir mühendisim ancak şu bir gerçek ki özel sektör öğretmeni ile devlet öğretmeni arasında dağlar kadar fark var. Bunun sebebi ise atanıp 1 yıl çalışıp asalet tasdik alan öğretmenleri artık bir daha atılma korkusu olmadığından dolayı yan gelip yatması. Birçok öğretmenim oldu hatta birçok arkadaşım da şuan öğretmen ve atananlar kebap, instagramları takip ediyorum, yan gelip yatıyorlar. Herkes laf diyor ama çözüm önerisinde bulunan az. Çözüm şu; performans sistemi. Öğretmenlerin öğrencilerinin ilgili derste puanları hesaplanacak, öğretmenler yıllık sınav olacak, öğretmen öğrenci ilişkileri anketlerle hesaplanacak. Bu ve benzeri etkenler hesaplanıp öğretmenlere yıllık performans puanı verilecek, belli puana erişemeyene zam yok, çok düşük puan alanlar uyarı alacak, belli adet uyarı alan işten çıkarılacak ya da sözleşmeliye döndürülecek. Eğitim bir toplumun en önemli temel taşıdır. Öğretmenler kendilerini geliştirmezse onların yetiştirdikleri öğrencilerden ne beklenebilir, toplum kötü öğrenci yüzünden kötü yönetilir. |
|
_____________________________
|
|
Iyi de eğitim programını öğretmenler değil MEB belirliyor. Banka hoşunuza gitmeyen bir şey yaptığında gidip veznedeki insana mı bağırıyorsunuz? Hesap çok gelince garsona mı çıkışıyorsunuz? < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
_____________________________
|
|
Bence ögretmenlerin maaşı çalışmadıgı zamanlarda asgari ücret seviyesine çekilmeli,ve verdikleri özel derslerde vergiye tabii olmalı, cami hocaları ve müezzinlerinki ise sürekli asgari ücret olmalı,devlet dairelerindeki memur sayısı fazla olan kurumdan az olan kurama devlet kendi eli ile nakil yapabilmeli, dolayısıyla sürekli memur alımı olmamalı insanlar devlete kapagı atalım gerisi kolay zihniyetini unutmalı... Fakat et, süt, yem, organik yem gibi konularda ülkenin bilhassa dogu tarafında devlet yeni kit kurumları oluşturmalı, dev çiftlikler kurulmalı çevre vilayetlerden işçi çalıştırılmalı bu göçü engeller.. ayrıca doğudaki aşiret ve toprak ağası olayı bitirilmeli topraklar devlet eliye kit kurumuna bağlanmalı ve köylüler devlet işcisi vasfı ile çalıştırılmalı bu üretim bir sürü fabrika açılmasına sebep olur geri kalmış bölgeler hızla kalkınabilir... Ayrıca degerli maden arama sadece mta ile olmalı yabancı şirketler gelmemeli var olanlarda gönderilmeli bulanda bulup işleyen de devletin kendi olmalı... |
|
_____________________________
|
Bu söyledikleriniz çözüm değil. İlk öneriniz yüzünden öğretmenler düşük puan almamak için tüm öğrencilere yüksek puan verirler olur biter. İkinci dediğinize her öğretmen çalışır geçer; sınav çözüm değil. Üçüncü dediğiniz ise derse çalışmayıp düşük not alan ve hocasına garez güden tüm öğrencilerin öğretmen işini iyi yapsa bile düşük not vermesiyle bozulur. < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
_____________________________
|