Şimdi Ara

115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
170
Cevap
18
Favori
8.182
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Büyükada’da Rum Yetimhanesi olarak bilinen bina, Avrupa’nın en büyük ahşap binası olmasıyla ünlüdür. Yaklaşık 115 yıl önce inşa edilen bu bina, değişik amaçlarla kullanılmıştır.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    İstanbul’un Anadolu Yakası’ndan Fenerbahçe-Dragos arasında kalan sahil kesiminden Büyükada’ya bakıldığında büyük bir bina göze çarpar. Büyükada’nın Manastır Tepesi’ndeki bu heybetli bina 1898-1899 yılları arasında bir Fransız şirketi tarafından "Prinkipo Palas" adı altında Casino - Hotel olarak tamamen ahşap malzemeler kullanılarak inşa edilir.Binanın mimarı, dönemin ünlü mimarlarından Alexandre Vallaury'dir

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Ancak devrin yöneticileri otelin Büyükada’nın ahlakını bozacağını ileri sürerler ve Osmanlı Padişahı İkinci Abdülhamid’i etkilemeyi başarırlar.Binanın güney Fransa’dakilerin benzeri bir Casino-Hotel olarak kullanılması öngörülüyordu. Ne var ki Casino-Hotel anlayışı Osmanlı yönetiminin örf ve adetlerine ters düştüğü için gerekli izin alınamadı ve bina satışa çıkarıldı. Büyükada’nın tepesindeki ahşap bina, yarım kalan haliyle Balıklı Rum yetimhanesinin kullanımı için dönemin en zengin Rum ailelerinden olan Andreas Syngros Vakfı tarafından 15 bin Osmanlı lirası karşılığında satın alındı.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Diğer zengin bir Rum ailesi olan Zarifis’lerin 3700 altın Osmanlı lirası da bu meblağa katılınca, aynı amaçla 1180 Osmanlı lirası bağışta bulunan Sultan Abdülhamit, kamu yararına olan durumlarda olduğu gibi bir ferman yayınlayarak bu binayı “Balıklı Rum hastanesinde barınan kimsesiz Rum çocuklarına hizmet vermesi için, Rum patrikhanesinin himayesine” verdi.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Bina, 21 Mayıs 1903’te Sultan Abdülhamit’in ve dönemin Patriki 3. İoakim’in de hazır bulunduğu bir törenle yetimhane olarak hizmete açıldı. 206 odadan, büyük bir mutfaktan, görkemli bir kütüphaneden ve 15 kişilik personelden oluşan yetimhane, yatakhaneden başka ilkokul ve çeşitli meslek okulları da barındırıyordu. İlkokulda 3 Rum, 2 Türk öğretmen ders veriyordu. Kimsesiz çocuklar ilkokulu bitirdikten sonra, aynı yetimhane içinde sanat okuluna gidiyor; piyasada kendisine bir iş bulacak kadar çeşitli meslekler öğreniyordu.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Birinci Dünya Savaşı’nın çalkantılı yıllarında Kuleli Askeri Mektebi bu binaya yerleştirilir. Yetimhane de Heybeliada’ya taşınır. Daha sonra işgal kuvvetleri tarafından adaya yollanan Rum göçmenleri barındıran bina, bir dönem Rusya’daki Bolşevik Devrimi’nden kaçan Rus mültecilere ev sahipliği yapar.Soğuktan korunmak için Rus mülteciler, binanın ahşap kaplamalarını sökerek yakarlar. Binaya zarar verirler. 1960′lı yıllarda Kıbrıs’ta yaşanan gerginlik nedeniyle Patrikhane’nin elindeki binaya el konulur ve 65 yıl hizmet verdikten sonra tamamen kapatılır.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Görkemli ve etkileyici bir mimariye sahip olan Büyükada Rum Yetimhanesi ahşap sistemde inşa edilmiştir. Yapı yan bölümlerinde 6, diğer bölümlerinde 5 katlı. Binanın heybetine rağmen cephe mimarisi olabildiğince sade tasarlanmıştır.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Birbiri üzerine tekrarlanan çıkmalar ile cephelere hareketlilik getirilmeye çalışılmış. Tiyatro salonundaki iç mekan ahşap süsleme detaylarına karşılık, diğer iç mekanlarda sade bir mimari hakim.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Büyükada’nın tepesine bakıldığında hemen göze çarpan Büyükada Rum Yetimhanesi bahçesinde önceleri idare binası olarak inşa edilen, daha sonraları ise ilkokul olarak kullanılan bir yapıyla birlikte zamana direnmeyi sürdürüyor.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Yetimhane olarak kullanıldığı yıllarda binanın ön cephesinde küçük çaplı bir yangın çıkar.Bina yangında fazla zarar görmez.Ancak, bu yangında bazı çocukların yanarak can verdiği söylentisi yayılır.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Söylentiye göre, yangındaki panik sırasında çocuklardan biri bahçedeki kuyuya düşer. Ancak kimsenin oraya bakmak aklına gelmez.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Çocuk kuyuda ölüme terk edilir. Bu olaydan sonra kuyunun içinden çocuk sesi geldiği efsanesi kulaktan kulağa yayılır.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Adeta çürümeye terk edilen binadan çocuk sesleri geldiği efsanesi günümüze kadar ulaşır. Adada yaşayan ya da burayı ziyaret eden birçok kişi, gerçekten çocuk sesleri duyduklarını iddia eder. Kuyuya düşüp ölüme terk edilen çocuğun yardım isteyen sesinin hala binada yankılandığı söylenir.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Düştü düşecek ahşap merdivenlerdeki oymalı trabzan, zamanın tahrip ettiği salonun köşesinde kendi kendine çürüyen bir piyano, müdür odasındaki kırık dökük, ve çürümüş zeminde 1920, 30 ve 40’lı yıllardan kalma öğrenci kayıtları, karneler, öğrencilerin ders gördüğü sıraların üzerinde Rumca yazılı isimler ve tarihler ister istemez yıkılmaya yüz tutmuş bu güzel binanın yetimhane olduğu sıcak günleri hayal ettiriyor. Yetimhane adeta, 1912’lerden bu yana okyanusların dibinde yatan yaşıtı Titanic’in iskeletini andırıyor.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi


    Bina 1964'den bu yana hiçbir şekilde onarım görmemesine rağmen, ayakta kalmaya devam ediyor.

     115 yıl önce yapılan ve 50 yıldır boş olan kaderine terkedilmiş Büyükada Yetimhanesi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi elzemsin -- 27 Temmuz 2013; 23:42:53 >







  • Geçenlerde adaya gittiğimde oranın yerlisi olan bir arkadaşım buranın dünyada ki en büyük ahşap bina olduğunu söylemişti. Enteresan gerçekten.
  • Restore etmiyorlar mı?
  • bir bir kül ederlerken ahşap binaları buranın sapa sağlam durması hayrett verici.. Aman nazar değmesin...
  • Okurken tırsmadım değil..

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • İyimiş.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ERİC CLAPTON

    Restore etmiyorlar mı?

    Korkunçluğu kaybetmeden restore etseler birde duvarlara kan man yapsalar çok fena turist tutar

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çoçuk sesleri falan ilginç ...
  • TeEnZİE diye bir eleman var. Youtube'tan videolarına bakabirsiniz tam sevdiği tarz da,burda olsaydı güzel bir video hazırlardı.

    Teşekkürler Elzemsin.


    Ekleme: Bir videosu.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi diosfer -- 27 Temmuz 2013; 23:57:39 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Özkan

    Geçenlerde adaya gittiğimde oranın yerlisi olan bir arkadaşım buranın dünyada ki en büyük ahşap bina olduğunu söylemişti. Enteresan gerçekten.

    Birçok kaynakta Dünya'nın ilk çok katlı en büyük ahşap binası olarak geçiyor.. Doğruluk payı oldukça yüksek..
  • Gulyabani lerin yerleşkesi olmuştur kim bilir.
  • anladığım kadarıyla bina heybetli.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Korktum.
  • Hocam bunu Turizm bakanligina falan iletsek, restore etselerde Turistik bi mekan olsa, Avrupada cok yapiyorlar bunlari

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • gidip yağmalayabilirmiyiz o belgeleri piyanoyu vs
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ERİC CLAPTON

    Restore etmiyorlar mı?

    Restore edilemiyor. Restorasyon için maddi kaynak bulunamıyor. Ortodoks Rum Patrikhanesi, Büyükada Rum Yetimhanesi’yle ilgili olarak, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile aralarında süren hukuk mücadelesinde, mahkemedeki savunmasını “Dünyanın en büyük ikinci ve Avrupa’ nın en büyük birinci ahşap yapısının çürümeye terk edilmesi” üzerine kurmuştu. Ancak dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz nedeniyle, 50 milyon dolara mal olması beklenen restorasyon için, Patrikhane de çaresiz kaldı.Restorasyonla ilgili görevlendirilen bir kimse de yok. Patrikhanenin bir mimarı var, ancak bu durum nedeniyle o da bu konuyla uğraşamıyor.Bu arada Türkiye’nin, yetimhane binasını, karşılıksız olarak restore etme teklifide bulunmakta. Ancak bu kabul edilmedi.




  • Efsane korku filmi çekilir ha burada
  • Büyükadaya gitsek orayada gidebilirmiyiz acaba?

  • < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • böyle yerleri nereden buluyorsunuz gerçekten merak ettim :)
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.