Şimdi Ara

10 Büyükelçinin Haklı Olması (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
118
Cevap
0
Favori
6.792
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
94 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • İşin garibi biz daha Suriye de savaş ın S i yokken Esad'a baskı kurarak erken seçime git demokratik seçim yap diye iç işlerine hertürlü müdahale de buldunduk. Malum dış politikalarım sonucu ortada. 6 milyon suriyeliyi içimize aldık ve cihatçı teröristlerin pkknın uzantılarının rahatça gezdiği bir no mans land oldu Suriye..

    Ülke seçime tezkere ile giriyor olaya bakar mısın.

    Neyse şöyle güzel bir millet vekili transferi olsun görürüm ben

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mesele haklı veya haksız olmaları değil. Mesele öyle veya böyle devam eden bir yargılamaya karşı burnun sokulması. Herhangi bir bürokratın veya büyükeliliğin hangi ülkede olursa olsun böyle hareketlerde bulunması, o ülkenin içişlerine karıştığı anlamına gelir. Burada tahamüller söz konusu.


    AKP ve Türkiye adalet sisteminin yaptığı en büyük yanlış; hüküm vermemek ve bunu neticeye ulaştırmamak. Bir insanı hapiste tutacaksan, hükmünü vereceksin. Aksi hali insan hakları ihlalidir ve böyle malzeme verirsin millete. Aynısını Selahattin Demirtaş olayında da yapıyorlar. Bu adamın terör destekçisi, PKK'nın siyasi stepnesi olduğu malum ama, hala hükmünü veremedin. Senelerdir hapiste bekliyor. Bu da tepki çekiyor.


    Osman Kavala'da sanıldığı gibi masum biri değil. Tipik sosyalist, Türkiye'yi Anadolu Cumhuriyeti ayarına getirmek isteyen, Soros foncularından biri.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ambarad -- 26 Ekim 2021; 19:20:36 >




  • hetşat kullanıcısına yanıt

    Bu yanlış düşünce işte. Suriye Libya ve İran'da bizi "doğrudan" ilgilendiren meseleler var. Suriye ve Irak'ta terör, Libya'da ise mavi vatan konusu var.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • mr. solucan kullanıcısına yanıt
    Bu mantıkla Amerikalıyı İsrailliyi ilgilendiren şeyler olabilir bizim vatanımızda. Sana yapılmasını istemediğini başkasına yapmayacaksın.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • hetşat kullanıcısına yanıt

    "Esad'ı devirme hevesi" konusunda haklısın. ABD ve Avrupa'nın ipiyle kuyuya indik. Fakat sınırların korunması ve terör tehdidi konusunda Türkiye'nin zaten müdahale etmesi şarttı. Bu coğrafyada etliye sütlüye karışmazsan, gelir sana karışırlar. Bizim Suriye'ye "karışmamız ile ABD-İsrail'in bize karışması arasında fark var. ABD ve İsrail'in başında, bizden kaynaklı terör sıkıntısı yok. Ama Suriye'den bize sıçrayan terör sıkıntısı var.


    Yapılan tek yanlış Esad'ı devirme çabası bizim açımızdan. O yüzden diyoruz ki ne olursa olsun Esad'la anlaşılsın. ABD-Taliban örneği gibi. Baktılar olacak gibi değil, bu işin sonu yok; ülkeyi Taliban'a bırakarak kontrol altında tutmayı seçtiler. Taliban'ı sevdiklerinden yapmadılar bunu.

  • hetşat kullanıcısına yanıt

    Haksız duruma düşmemek için hatani kabul etmek istemiyorsun.


    Birisinin vatanında menfaatin olması ile birisinin vatanında senin vatanının belasına sorun teşkil eden unsurlar bulunması farklı şeyler. Türkiye'de, ABD'de İngiltere'de her gün şehitler verdiren bir terör örgütü yok. Suriye ve Irak'ta var.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ambarad kullanıcısına yanıt
    "Tipik sosyalist, Türkiye'yi Anadolu Cumhuriyeti ayarına getirmek isteyen, Soros foncularından biri." bunlar nasıl tanımlamalar ? suç unsuru nedir? size uymamak mı? istediğiniz kalıba girmemek mi? lütfen bitin artık.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • kafatası avcıları, faşist özentileri bittiği gün, ülkemiz daha yaşanılası bir yer olacak. 12 eylül'de yapılmış anayasa bile yetmiyor ağalara. kafalar cunta kafası .

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Suriye için Tezkere çıkarıyoruz. Ondan önce olması manidar. Aslında asıl mesele mavi vatan ve pkkya vuracağımız darbeler için mesele çıkarmak.

    Bu ve diğer meselelerde pkk, demirtaş, kavala, fetö, ermeni soykırımı, Kıbrıs, mavi vatan, dolar vb.

    Sorumluluk hükümette değildir, muhalefettedir.

    Çünkü dış ülkeler, milli meselelerimizi kaşıyor. Erdoğan karşıtlığı ile milli meseleleri abd NATO kaşıyıp duruyor. Burada iktidar sağlam duramıyor. Çünkü muhalefetin bir kısmı yani Kılıçdaroğlu ve tayfası abd NATO ya tam bağımlı hareket ettiği aşikar.

    İktidar: milli çıkarlar ve ekonomi arasında sıkışmış kalmış durumda.

    Ancak ne yazık ki muhalefet bu sıkışıklıklarda iktidara destek olmuyor. Muhalefet bidenin bir atı gibi L çizip duruyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bradley Cooper kullanıcısına yanıt

    Gerçekler öyle değil büyükelçi dediğin adam öyle basit bi memur değil. Mesela Amerikan büyükelçisi eğer o bişey diyorsa bi açıklama yaptıysa ABD başkanı açıklama yaptı gibi düşün. Bu büyükelçi ABD başkanının izni onayı olmadan böyle bir işe girmez. Diğer ülkelerin büyükelçileri de aynı böyle. Yani büyükelçiyi kovarsan Amerikan hükümetini kovmuş oluyorsun adama ödetirler bunu. Ha kasamda 50 trilyon dolarım var merkez bankam onbinlerce ton altın dolu 5 milyon yetişmiş askerim var atom bombalarım en üst seviye savaş silahlarım sistemlerin var diyorsan eline al kırbacı ABD sinden başla Rusya Çin ne varsa ip gibi hizaya çek ona lafım yok. Ama -50 milyar dolar rezervle yüzlerce milyar dolar iç dış borçla adama gülerler. O biden denen ihtiyar ambargoyu genişlettim kimse Türkiye'ye mal satmasın almasın onları finans sisteminden de çıkardım Türkiye'ye hiçbir banka para transferi yapmasın para almasın kimse petrol doğalgaz satmasın dese sadece bu üç madde ülkeyi bitirir. Halkbank davası daha bitmedi o iş sonunda fena ceza kesecekler. Dolar 10₺ ye dayandı bunlar bi olsa 1 ay sürmez 20₺ olur. Öyle merkez bankasında gece gündüz TL basmakla çözülecek iş değil bunlar. Şu an yurtdışından alınan ilaçların bile parasını ödeyemiyoruz yakında ABD liler Türkiye'ye ilaç satmıyoruz derse bak bakalım nasıl ilaç krizi geliyor


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bir sorunun çözümü için sahadaki gerçekleri ortaya koyarak başlamak gerekiyor.


    Konu nedir?


    -Amerika dahil olmak üzere on batı ülkesinin büyükelçisi Osman Kavala'nın AIHM kararlarına rağmen cezaevinde tutulmasını eleştirdiler.


    Türkiye açısından sorun nedir ?


    -Elçiler yargının kontrolünde olan bir davaya müdahil olarak ülkenin yargı bağımsızlığına ve içişlerine karıştılar.


    Normal şartlarda Türkiye'nin argümanları doğru. Peki normal şartlar altında mıyız ?


    Amerika ve ya açıklamaya dahil olan herhangi başka bir ülke Irak için ve ya İran için ya da Afganistan için Arabistan için böyle çağrılar yapıyorlar mı ? Yani teknik olarak buna benzer yaklaşımları olmuş mudur ? Su olmuştur, idamlık yargılanan bir aktivisti "affetmeleri" talep edilmiştir. Bizim uyuşturucu kaçıran tır şoförlerimizi arabistandan falan kurtarmak için yaptığımız gibi. Yoksa hiçbirinden AIHM kararlarına uyması beklenmemiştir. Bu durumda şu tespiti yapabiliyoruz: Bu açıklama Türkiye'ye özel spesifik bir açıklama. Benzeri pek yok.


    O halde şu soruyu soralım: Türkiye'yi özel yapan ve Avrupa Birliği ile birlikte Amerika'nın da dahil olduğu Batı'nın bu konuyu bu şekilde gündeme getirmesini sağlayan nedir ?


    1. Türkiye AIHM kararlarına uyacağını beyan etmiş ve bu anlaşmanın altına imzasını atmış bir ülke.
    2. Türkiye Avrupa Birliği'ne girmek için aday statüsünde bekleyen ve müzakerelere devam eden bir ülke. Unutmayalım AB aynı zamanda bir siyasi birlik sadece ekonomik değil. Yani kriterleri arasında düşünce özgürlüğünden yasal düzenlemelere kadar sayısız yaklaşım var.
    3. Türkiye batı ittifakının ve dolayısıyla değerlerinin bir mensubu. Türkiye silah satılan Arabistan gibi Katar gibi ve ya BAE gibi bir ülke değil. Bu açıklamalardan da görüyoruz ki sorun da yaşasak Türkiye ittifak'ın bir parçası olarak görülüyor açıkça.
    4. Türkiye bir NATO üyesi. NATO batı ittifakının askeri ve siyasi anlamda tecessüm etmiş hali olarak görülebilir. Yani Türkiye bu değerleri de benimsiyor.
    5. Türkiye yukarıda saydıklarım dışında sayısız Batı kurumunun üyesi, kurucusu, fikir olarak mimarı ve katılımcısı. Yani Türkiye medeni dünyanın resmi bir üyesi. Avrupa Parlementosundan konseyine kadar bir çok kurumun bizzat aktif katılımcısı Türkiye.


    Yukarıdakiler ve daha bir çok sebepten açık bir biçimde görülüyor ki Türkiye herhangi bir ülke değil. Türkiye belli sözler vermiş, bazı anlaşmalara uyacağını taahhüt etmiş ve hepsinin ötesinde bu değerlerin geldiği bu anlaşmaların geldiği ittifakın bir parçası olduğu batı tarafından da benimsenmiş bir ülke. Bunun en belirgin bir şekilde görünür hale geldiği anlaşma F-35 anlaşmasıdır. Türkiye bu projenin kurucu üyesiydi. Güvenlerinin seviyesini buna göre ölçebilirsiniz.


    Peki ne oluyor da bizi uyarma ihtiyacı hissediyorlar ?


    -Türkiye taahhüt ettiği anlaşmalara uymuyor. Altında imzası olan sözleşmeleri görmezden geliyor. Mesela konu özelinde AIHM kararlarına uyacağını taahhüt etmesine rağmen bunu bir çok örnek için gerçekleştirmiyor.


    -Türkiye yargı bağımsızlığı diyor ama geçmişe bakınca avrupa sırf iki örnekten Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını biliyor: Rahip Brunson ve Deniz Yücel. Bu iki isim tutuklu yargılanmalarına rağmen, Rahip Amerikan başkanı Türkiye'yi açıkça tehdit edip doları 7 liraya çıkardığı için, Deniz Yücel de bizzat Merkel özel olarak "bazı" görüşmeler yaptığı için "bağımsız yargımız" tarafından bir anda serbest bırakıldılar. Bu emirleri verenin de kim olduğunu siz nasıl biliyorsanız avrupalılar da biliyor. Haliyle Türkler "yargı bağımsızlığımıza iç işlerimize karışmayın" dediği zaman yargının aslında "kimin dudaklarına" baktığını ve bir çok ismin "sırf o istediği için" tutuklu olduğu bildiklerinden kimbilir hakkımızda neler düşünüyorlar.


    Türkiye ittifak ve medeni dünya gözünde güvenilirliğini yitirmiş, siyasi saiklerle insanların yıllarca tutuklu kaldığı ve sözlerine uymayan bir ülke. Böyle bir ülkeye sözlerini ve sözleşmeleri hatırlatmaya bu kadar tepki göstermek şu halde sadece komik. Ama gülmüyoruz.





  • antylwa kullanıcısına yanıt

    Söylediğiniz her şey doğru. Yalnız Türkiye'nin argümanları normal şartlarda da doğru değil.

    İnsan hakları ile ilgili konular iç işlerine girmiyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi amadeus99 -- 27 Ekim 2021; 10:40:18 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hadi ordan mankurt !


    Haklılarmış.


    Büyükelçi mensubu olduğu ülkenin memurudur.


    Memur olarak görev yaptığı ülkenin yasama yürütme ve yargı faaliyetleri hakkında yorum yapamaz. Akıl verir şekilde konuşamaz.


    Kabine toplantısı öncesi S. edileceklerini anladılar geri adım attılar, yoksa 10 u birden tekzip mesajı yayınlamazdı.

  • Gayet haklılar ülkede zaten yargı tek kişinin kontrolünde bunu dünya biliyor. Adaletin hukuğun olmadıgı yere ne yatırımcı gelir ne bir şey gelir sonra döviz 10 da olur 20 de olur..Neyse bizim halk hak ediyor zaten bu olanları...

  • Toto sıkışınca İngiltere'ye sığınma talep edip firar eden fesli'nin taraftarlarının bu konuya üşüşmeleri çok komik.  


    O şakirtler kendilerini iyi bilir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Surpentor -- 27 Ekim 2021; 12:41:8 >
  • Bradley Cooper kullanıcısına yanıt
    Kavala ‘nın suçu neymiş? 4 yıldır neden bu söylenemiyor? Neden mahkeme sonuçlanamıyor? İlk mahkeme beraat vermişti neden yine hemen tutukladılar?

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • iş çok boyutlu ele alınmalı. Derdin sadece insan haklarını düşünmek olduğuna inanmıyorum. Mağduriyete uğrayan onca rütbeli için Batıdan en ufak bir söylem duymadık. Mağduriyete uğrayan kitle, işlerine gelmeyen kitle olunca kimsenin umrunda olmuyor. Bizimkilerde böyle senelerce süren tutukluluklarla, makul sürede davaların görülmemesi şeklinde oluşturulan mağduriyetlerle koz veriyor ! Bu kadar sabit bir suçun olduğu, mutlak şüphenin olduğu davalar bu kadar uzun sürmez, sürmemeli !

  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.