Şimdi Ara

VAHDETTİN KAHRAMANDIR (!) (10. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
244
Cevap
3
Favori
7.078
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • VirgilSollozzo, batılı kaynakların güvenilirliği konusunda endişem var. Yani batılı kaynakları pek fazla itibar etmiyorum.

    ErTesla, bilgilendirme için teşekkürler.
  • wolfestein kullanıcısına yanıt
    Rica ederim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    Vahdettin için ne tam olarak hain denilebilir, ne de tam olarak kahraman denebilir. Çünkü ortada olmayan, bilinmeyen çok şey var.

    Örneğin Mustafa Kemal, kendisine büyük yetkiler verilip Anadolu'ya gönderilmesini Damat Ferit'in istediğini ve Vahdettin'i ikna ettiğini, kendine böyle bir yetkin verilmesinin aklındakileri gerçekleştirmekte ne kadar rol oynayacaklarından bir haberleri olmadıklarını söylüyor. Tek amaçları beni İstanbul'dan göndermekti diyor.

    Ama bazıları da diyor ki, Vahdettin ile Mustafa Kemal gizli olarak görüştü ve Vahdettin ona ''Anadolu'ya git halkı örgütle,'' demiş.

    Bazı şeyler -mış'lı -miş'li olarak anlatılmak zorunda kalıyor. Bilinmiyor çünkü.


    Bana göre Vahdettin bu tür bir hareketi örgütleyecek güce ve kararlılığa sahip değil. Çok kararsız kalan bir karakteri var. Almanya gezisinde Mustafa Kemal'le tartışmışlıkları da var bu yüzden. Üstelik kongreler döneminde Mustafa Kemal'in başına ödül koyan, suikastlar düzenleyenler de istanbul Hükümetinin adamları.

    Ortalık karışık yani.

    O yüzden ben Vahdettin'e aşırı sevgi yada aşırı nefret duyulmasını anlayamıyorum. Sonuçta Vahdettin de vatanın bu hale düşmesini istemezdi herhalde, ailesini, atalarını biliyordu elbet. Ancak böyle zor bir durumda nasıl hareket edeceğini bilmiyordu, yeterliliği yoktu. Çok şansız bir zamanda padişah oldu.

    Bu tür şeyler geride bırakılmalı artık. Tarihte kimse ak-kara diye ayrılmıyor. Herkesin gri bir bölgesi var, davranışları var. O yüzden işgalin bütün yükünü Vahdettin'in omuzlarına yüklemek bence çok acımasızca bir davranış.

    Ama bazıları da diyor ki, Vahdettin ile Mustafa Kemal gizli olarak görüştü ve Vahdettin ona ''Anadolu'ya git halkı örgütle,'' demiş. Böyle demiş olsa hakkında yakalama emrine imza atmazdı diye düşünüyorum bazı çevrelerin masum göstermek adına uydurdukları yalanlardan bir kaçı bence.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hoksi

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    Vahdettin için ne tam olarak hain denilebilir, ne de tam olarak kahraman denebilir. Çünkü ortada olmayan, bilinmeyen çok şey var.

    Örneğin Mustafa Kemal, kendisine büyük yetkiler verilip Anadolu'ya gönderilmesini Damat Ferit'in istediğini ve Vahdettin'i ikna ettiğini, kendine böyle bir yetkin verilmesinin aklındakileri gerçekleştirmekte ne kadar rol oynayacaklarından bir haberleri olmadıklarını söylüyor. Tek amaçları beni İstanbul'dan göndermekti diyor.

    Ama bazıları da diyor ki, Vahdettin ile Mustafa Kemal gizli olarak görüştü ve Vahdettin ona ''Anadolu'ya git halkı örgütle,'' demiş.

    Bazı şeyler -mış'lı -miş'li olarak anlatılmak zorunda kalıyor. Bilinmiyor çünkü.


    Bana göre Vahdettin bu tür bir hareketi örgütleyecek güce ve kararlılığa sahip değil. Çok kararsız kalan bir karakteri var. Almanya gezisinde Mustafa Kemal'le tartışmışlıkları da var bu yüzden. Üstelik kongreler döneminde Mustafa Kemal'in başına ödül koyan, suikastlar düzenleyenler de istanbul Hükümetinin adamları.

    Ortalık karışık yani.

    O yüzden ben Vahdettin'e aşırı sevgi yada aşırı nefret duyulmasını anlayamıyorum. Sonuçta Vahdettin de vatanın bu hale düşmesini istemezdi herhalde, ailesini, atalarını biliyordu elbet. Ancak böyle zor bir durumda nasıl hareket edeceğini bilmiyordu, yeterliliği yoktu. Çok şansız bir zamanda padişah oldu.

    Bu tür şeyler geride bırakılmalı artık. Tarihte kimse ak-kara diye ayrılmıyor. Herkesin gri bir bölgesi var, davranışları var. O yüzden işgalin bütün yükünü Vahdettin'in omuzlarına yüklemek bence çok acımasızca bir davranış.

    Ama bazıları da diyor ki, Vahdettin ile Mustafa Kemal gizli olarak görüştü ve Vahdettin ona ''Anadolu'ya git halkı örgütle,'' demiş. Böyle demiş olsa hakkında yakalama emrine imza atmazdı diye düşünüyorum bazı çevrelerin masum göstermek adına uydurdukları yalanlardan bir kaçı bence.

    hadi onu gectim, fetvalari engellerdi en azindan.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • hoksi kullanıcısına yanıt
    Pekii, hakkında yakalama emri çıkartılmışsa; neden yakalanmamış?
  • @hoksi

    Dediğim gibi o konuda kesin birşey bilemeyiz. Çünkü o zamanki kararları alırken nasıl bir durumdaydı tam olarak bilmiyoruz. Örneğin bilmiyorum Battlestar Galactica izledin mi ancak, orada da düşmanın zoru ile ülkeyi teslim eden zayıf, iradesiz bir lider vardı. Herkes de ona hain demişti ancak o istememesine rağmen, ''öldürün ulan, imzalamam,'' diyemeyecek kadar zayıf olması nedeni ile imzaladı teslim anlaşmasını.

    Yani tam olarak ne olmuş ne bitmiş bilmiyoruz sadece bize söylenenleri biliyoruz. Onlar üzerinden çıkarım yapıyoruz.

    Bana göre Vahdettin hain değildir, kahraman da değildir. Vahdettin'in eğer Anadolu'da isyan ve kurtuluş hareketi tertiplemesi için Mustafa Kemal'i gönderdiği söylüyorsak, Almanya seyahattinde bu ikili neden tartıştı bu mantıksız geliyor. O seyahatte Mustafa Kemal üstü kapalı da olsa aklındakileri söylüyor Vahdettin'e ancak Vahdettin pek sallamıyor paşayı. Sonrasında İstanbul'a geldiklerinde de zaten yine Mustafa Kemal'e ters cevaplar veriyor.

    Vahdettin bütüm sorumluluğu kendi üzerine alıp hareket etmek yerine, sorumluluğu paşalarına bölüştürdü, onlara güvendi. O güven de bir bir boşa çıktı.




  • Cypon kullanıcısına yanıt
    Vahdettin, afedersin helaya bile ingiliz askerlerin gözetiminde gidiyordu. Saraydan dışarı adım atamıyordu, saray içinde hapis hayatı yaşıyordu. Bu konumdaki birinin imzaladığı belgelerde geçersizdir. Mahkemede bile sanıklar ifade değiştirebiliyorlar. Ne diyorlar? Baskı altındayken ifademi aldılar, baskıyla ifademi imzalattılar...


    Vahdettin, sadece 4 sene tahtda kalmış.. Tahtda çıktığında zaten ülke elden gitmiş, hainlik yapacak ne kalmışki?
    1918 de tahtda çıkıyor, 1920 de kalan tek ordu ve ülke idaresi Ankara da kurulan meclisin eline geçiyor... Topu topu 2 yıl ülke idaresinde kalmış oluyor... Zaten 1920 den sonra batı dünyası Ankaradaki meclisi muhattap alıyor. Vahdettin' in bir fonksiyonuda kalmıyor...
    2 sene içinde dünyanın en güçlü orduları tarafından, dört bir yanı işgal edilmiş ve kalan tek eli yüzü düzgün ordusu, başkaları tarafından kontrol edilen bir ülkeyi kurtarırım diyen babayiğit varsa çıksın..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dawinter

    Vahdettin, afedersin helaya bile ingiliz askerlerin gözetiminde gidiyordu. Saraydan dışarı adım atamıyordu, saray içinde hapis hayatı yaşıyordu. Bu konumdaki birinin imzaladığı belgelerde geçersizdir. Mahkemede bile sanıklar ifade değiştirebiliyorlar. Ne diyorlar? Baskı altındayken ifademi aldılar, baskıyla ifademi imzalattılar...


    Vahdettin, sadece 4 sene tahtda kalmış.. Tahtda çıktığında zaten ülke elden gitmiş, hainlik yapacak ne kalmışki?
    1918 de tahtda çıkıyor, 1920 de kalan tek ordu ve ülke idaresi Ankara da kurulan meclisin eline geçiyor... Topu topu 2 yıl ülke idaresinde kalmış oluyor... Zaten 1920 den sonra batı dünyası Ankaradaki meclisi muhattap alıyor. Vahdettin' in bir fonksiyonuda kalmıyor...
    2 sene içinde dünyanın en güçlü orduları tarafından, dört bir yanı işgal edilmiş ve kalan tek eli yüzü düzgün ordusu, başkaları tarafından kontrol edilen bir ülkeyi kurtarırım diyen babayiğit varsa çıksın..

    Her konuda aynı sistematik! Sonra da şunu şurada tartışalım bunu burada tartışalım diyorsunuz, aklıma İzmir Belediyesinde yolsuzluk arayıp Ankara Belediyesine hiç uğramayan bir Adalet anlayışını getiriyorsunuz nedense?
    Peki tamam, adaleti adliyede tartışırız.

    Kimse Vahdettin'e alsın Osmanlı bayrağını orduların önüne düşsün, ülkeyi kurtarsın demiyor zaten. Ama en azından Nazi işgali altındaki Danimarka Kralının Danimarkalı Yahudi vatandaşları için yaptıklarını yapabilirdi;

    http://en.wikipedia.org/wiki/Christian_X_of_Denmark

    Demek ki neymiş, işgal altında kalan kralın bile bir etkisi olurmuş!
    Kapalı kapılar ardında şu paşanın kulağına şunu fısıldadım diğerininkine şunu fısıldadım demekle olmaz bu işler.

    1920'den sonra Batı dünyası Ankaradaki meclisi muhatap almış! Akıl dışı şaşkınlık dedikleri bu olsa gerek, bu yüzden TC kurulduktan sonra 10-15 yıl bekleyip Büyükelçiliklerini Ankaraya ondan sonra taşıdılar diyerek görüşünüzü destekleyin bari!

    Yazdıklarınızı okuyanda sanki Mustafa Kemalin elinde Osmanlı ordusunun hepsi var sanacak, adama benzer donanımlı tek ordu o dönemde Karabekir'in emri altındaydı.
    Valla görünen o ki aklı başında özgür birileri, sizin deyiminizle " babayiğit " 2 yılda olmasa bile 3 yılda ülkeyi kurtarabilmiş!
    Bunu yaparkende " güdülenmemiş "!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dawinter

    Pekii, hakkında yakalama emri çıkartılmışsa; neden yakalanmamış?

    Ahhhh, konuya giriyor vatandaş!
  • neommy kullanıcısına yanıt
    Tarihden bi habersin onu zaten daha öncede görmüştük.... Israrlada devam ediyorsun..

    Adama benzer tek ordu Karabekir in elinin altındaydı diyorsun.. Bu ordu, kimin emrine geçti? Atatürk, komuta ettiği orduyu kimden devraldı?

    Atatürk, Vahdettin le aynı şartlar altında değildiki, çıkıpta kendini komik duruma düşürerek; bak babayiğit 3 yılda kurtarabilmiş diyorsun... Tek ve adam akıllı ordu, yani Karabekir in elindeki ordu kimin emrine girdi? Bu ordu olmasaydı, Atatürk ne yapabilirdi?

    Ankara anlaşmasından haberin olmadığı açık.. Ankara Anlaşması (20 Ekim 1921) : TBMM ve Fransız Hükümeti arasında Türk-Fransız Cephesindeki faaliyetleri durdurmuştur. TBMM yönetimindeki bölgenin güney sınırının taslak olarak belirlenmesine karar verilmiştir, ama asıl politik kararları Lozan Antlaşmasına bırakmıştır.


    Son olarak; Danimarkadan örnek vermişsin... O kralın durumu ile Vahdettin in durumu aynımı? Nasıl bir mantık kapasiteniz var Allah aşkına?
    Danimarka kralının Hüküm süresi 14 Mayıs 1912 - 20 Nisan 1947.. Tam 35 yıl.... 35 yıl devleti idare eden ve hakimiyeti bulunan birisi ile, 4 yıl hüküm süresi bulunan ve bunun 2 yılı silah ve siyasi otoritesi elinden alınmış bir hükümdar eşit olabilirmi?

    Bak yine komik duruma düştün... Neyse sende alışmışsındır artık..




  • neommy kullanıcısına yanıt
    Güleceğine soruya cevap ver... Verebilirmisin? Veremezsin.. Veremezsin arkadaşım... Cevap veremezsin. Hadi buyur cevap ver. Verebilirmisin? Yaaaa git işine nereye veriyorsun...

  • Normal bir okur yazar çoktan " adama benzer tek ordunun " genel olarak bir " Osmanlı ordusu " olmadığını anlamıştır, bu yüzden tekrar cevaplamıyorum! Ege Ordusunu TC'nin tüm ordusu sanmak gibi bir yanlış sizinkisi!
    Hahh, sanki Osmanlı 1. Dünya savaşında elinde Karabekir'in ordusu olmasına rağmen kaybetmemiş gibi bulanık bir cevap!
    Farkındamısınız, 1920 değil ama! Lise tarih bilgimden Ankara anlaşmasından haberdarım, ama siz coğrafya bilginizden Batı'nın yalnızca Fransa olmadığından haberdarmısınız? Ve tipik olarak büyükelçilik sorusu cevapsız kalmış, boşverin cevaplamayın.

    Danimarka tınnnnn! Verdiğim örnek bilgi ve algı sınırlarınız içinde değil, cevap vermediniz var sayayım, biraz ciddi inceleyin linki lütfen belki o zaman neyin kastedildiğini görebilirsiniz!

    Son olarak:




  • neommy kullanıcısına yanıt
    Boş konuşuyorsun.....
    1920 den sonra batı Ankarayı kale almıştır.. Vahdettin in hiçbir yetkisi, otoritesi kalmamıştır.. İlk okuldaki çocukta bilir bunu, birini çevirip sorarsan, sana esaslıca tarih bilgisi verebilir. Çok açığın var bu konuda...

    1.dünya savaşında karabekir in ordusu anadoluda yunanlılara karşımı savaşıyordu? Eğer mesele, meydan muharebesi ve egeye yürüyüp, yunanı denize dökmek ise; bunu zaten fazlasıyla yapabilir bu ordu.

    Bol gülücüklü birşeyler yazmışsın ama hepsi boş.. Hala saçmalıklarında ısrar ediyorsun..

    Vahdettin in 4 yıllık hükümdarlık döneminde, son 2 yılı zaten yetkisiz, beyhude geçmiştir. Batı , Ankara yı kale almıştır. Kaldı 2 sene... Bu 2 sene içerisinde de zaten önceki hata ve yıkımların faturasına ödemiştir... Şunu anlamayacak ne var?
  • Bülent Ecevit'in, "Vahdettin hain değildi" sözleriyle başlayan tartışma sürüyor. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Türkiye'nin bu beyanı kaldıracak durumda olmadığını" belirterek, 'Atatürk karşıtlarını cesaretlendirecek' beyanı gereksiz ve zamansız bulmuştu. Dün Demirel'le de, Ecevit'le de görüştüm... Demirel, Ecevit'i eleştirmeyi sürdürdü. Ecevit ise amacının Atatürk'ü küçültmek veya Vahdettin'i yüceltmek olmadığını, sadece 80 küsur yıl sonra, tarihin o döneminin daha ayrıntılı incelenmesi gerektiğini, bunun Atatürk'ün büyüklüğüne gölge düşürmeyeceğini vurguladı...



    Ben demiyorum, sevmediğim Ecevit diyor bunu... Paylaşmazdım burada ama düşündümki, bana inanmıyorsunuz, belki sevdiğiniz (sevmediğinizide biliyorum ya neyse) Ecevit e inanırsınız.




  • Hayret, Ecevit'i sevmediğim nerde çıktı? Tam tersine Ecevit ( gençliğini bildiğimden yaşlılığını da bağışlarım ) ve Erdal İnönü en sevdiğim yakın dönemler siyasetçileridirler! Peki sizin en sevdikleriniz kimler, meraktan soruyorum, konu içinde uzatmak gibi bir niyetim yok!

    Danimarka'yı yine atlamışsınız
  • neommy kullanıcısına yanıt
    Doğruya doğru... Saçmalıklara ayıracak vaktim yok, o yüzden okumadım.. 35 sene hüküm süren bir kralla, 2+2 hüküm süren bir padişahın ve tahta çıktığında saraya kadar girmişler, bir tutupta , herhangi bir kıyaslama yapmam..

    Sen, Vahdettin in durumunu anlamıyorsan ve hala birşey bekliyorsan... Bence sen, çok fazla şeyi atlamışsın. Git önce bu eksiklerini tamamlar.. Bak o çok sevdiğin gazeteci Ecevit de seni inkar ediyor.


    Benim sevdiklerimi yazmaya kalksam çok uzun sürer... Bu ülkeye hizmeti dokunmuş, basiretli, sağlam iradeli ve Allah ı bilen herkesi severim.
  • Hiç olmazsa şu en son şartınızı baştan yazsaydınız benimle bu kadar vıdı vıdı olmazdı, beni sevmeyeni bende sevmem!
    Ecevit'i niçin sevmediğim sorum atlanmış, ama cevap beklemiyordum zaten
    Sizin ikna olacak hiçbir tarafınızı görmedim!

    Yine de " Danimarka kralı saçmalığını " bir okuyun derim, bir şeyler öğrenirsiniz belki?
  • neommy kullanıcısına yanıt
    Sevmek için anlayabilmek gerekir... Bu kafayla sen hiçbirşeyi anlayamazsın.. Dolayısıylada sevemezsin..
    Seninkisi sevmek değil, benimsemek.. Senin görüşünün veya görüşüne yakın olan çevrelerin popüler değerlerini benimsiyorsun. Hepsi bu..

    İkna etmek için, ikna edici şeyler ispat etmen, anlatman gerekir.. 5 yaşındaki çocuk gibi, gülücük ikonlarıyla yamadığın, 5 para etmeyen cahil yorumlarının nesine ikna olayım..
    Heeee ikna ettiğin birşey var.. Kara cahil olduğuna ikna oldum.
  • Osmanli padisahlari hele ki Vahdettin kesinlikle hain degildir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • yıllarca birileri osmanlıyı çağ dışı padişahları vatan haini vahdettini şeytan ilan etti
    ilkokul kitaplarına çocuklara yalanlar ezberletildi.
    o kitaplarda, mustafa kemal canını kurtarmak için istanbuldan gizlice kaçtı kırık dökük bir tekneyle samsuna gitti diyordu
    ama işin aslı, döneme göre lüks olan bandırma yatıyla 50 kişilik bir ekiple yanında vahdettinin özel doktoru ve aşçısıyla,doğunun padişahı sayılacak ileri seviye yetkilerle gittiğidir.

    ingiliz esiri bir padişah bir istanbul hükümeti bir de mücalede grubu var, mustafa kemalin işgale karşı tavrı biliniyor istanbuldan göndermek istiyorlar ama nedense geniş yetkilerle gönderliyor..

    not. vahdettin boğaza bakıp ingiliz gemilerini kastederek "eğer bu gemilerin gitmesi için cumhuriyet gelecekse gelsin" demiştir.

    bu tarihi ve bu insanları öcü göstermenin fayda değil zarar verdiği artık yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı.




  • 
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.