Şimdi Ara

Uzayda vücudunda değişiklikler gerçekleşen Alper Gezeravcı, Dünya'ya uyum sağlamaya çalışacak

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
51
Cevap
0
Favori
1.319
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Uzayda vücudunda değişiklikler gerçekleşen Alper Gezeravcı, Dünya'ya uyum sağlamaya çalışacak
    Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) geçirdiği 18 günde görüntüsünde değişiklikler meydana gelen Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezervacı, bu kez Dünya'ya tekrar uyum sağlamak için çaba harcayacak.



    Yer çekimsiz ortamda vücut sıvılarının yukarıda toplanması nedeniyle astronotların baş bölgesi Dünya'dakinden daha büyük görünüyor. Kas kayıplarının önlemesi için de her gün 2 saat zorunlu spor yapılması gerekiyor. Türkiye'nin ilk astronotu Gezeravcı da ISS'de geçirdiği süreçte bu kriterlere harfiyen uymaya çalıştı.



    Gezeravcı, uzaydan görüştüğü basın mensuplarına, tüm vücuduna dağılması gereken sıvıların yer çekimi olmadığı için üst kısımlarda birikmesi nedeniyle yüz çehresinin Dünya'dakinden daha şişkin göründüğünü söylemişti. Kemik yoğunluğu ve kas kütlesinin azalmasını engellemek için özel egzersiz programları uyguladığını vurgulayan Gezeravcı, vücut sıvılarındaki basıncın değişimi nedeniyle bazı görme sorunları ve bağışıklık sistemi zayıflıklarının oluşabildiğini belirtmişti. Gezeravcı, "Çok şükür şu ana kadar ben böyle bir problem yaşamadım. Hem Türk hem de yabancı bilim insanları tarafından, uzayda yaşamanın vücut üzerindeki etkilerini anlamak ve bunlara karşı önlemler geliştirmek için sürekli araştırmalar yürütülüyor. Hatta, ben de bu konuda Türk bilim insanlarının çalışmalarına katkıda bulunmak için burada bazı çalışmalar yürütüyor ve veriler topluyorum." demişti.



    Kas kütlesi azalabiliyor



    Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM) Genel Müdürü Halit Mirahmetoğlu, Gezeravcı'nın uzayda geçirdiği fiziksel değişimlerin nedenlerini ve Dünya'ya döndüğünde onu bekleyen zorlukları anlattı.



    NASA'nın 50 yılı aşkın süredir insan vücudunun uzay ortamına nasıl uyum sağladığını araştırdığını belirten Mirahmetoğlu, kurumun astronotlarını görevleri boyunca sağlıklı tutmak amacıyla gerekli prosedür ve cihazları tasarlamaya devam ettiğini söyledi.



    Mirahmetoğlu, bütün bu çalışmaların, uzaya çıkan kişilerin özellikle ilk günlerde bazı rahatsızlıklar geçirebildiğini ortaya koyduğunu belirterek, şöyle konuştu:



    "Uzay Hareket Hastalığı olarak bilinen sendrom uyarınca astronotların yaklaşık yüzde 70'i ilk 72 saat boyunca baş ağrısı, denge kaybı, yorgunluk ve kusma şikayetlerinden mustarip oluyor. Mikro yer çekimi nedeniyle kas kütlesinin iki haftalık kısa bir sürede bile yüzde 20 düşebileceği de gözlemlenmiş. Kafa bölgesinde fazla kan birikmesi nedeniyle optik sinirlerin etkilenerek görme kaybı yaşanması da iki haftayı aşan uçuşlarda sıklıkla görülen rahatsızlıklardan. Damar kalınlaşması, iltihaplanma gibi problemler de uçuş süresi uzadıkça artabiliyor. Yer çekiminin etkisinden kurtulmaları nedeniyle omurilikler arasında mesafe artması nedeniyle astronotların boylarında 5 santimetreye kadar uzama gerçekleşmesi de ölçülmüş. Bu da bel ağrılarına neden olabiliyor."



    Ayrıca Bkz.Alper Gezeravcı Dünya’ya döndü: Okyanusa iniş yapıldı!



    "Boy uzaması yer çekimine kavuşulduğu an eski haline dönüyor"



    Uzay ortamı ve kapalı alanın psikolojik pek çok hastalığın da ortaya çıkmasına sebep olabildiğini vurgulayan Mirahmetoğlu, bu nedenle astronotların psikolojik testlerden de geçtikten sonra uzaya çıktığını anlattı.



    Mirahmetoğlu, Uzay Hareket Hastalığı gibi rahatsızlıkların ilk 72 saat sonrasında azaldığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: "Bununla beraber süre arttıkça kas ve kemik erimelerinin arttığı, radyasyona maruz kalınması nedeniyle başka rahatsızlıkların ortaya çıkabileceği üzerine çalışmalar devam ediyor. İnsan bedeni çok hızlı bir şekilde bulunduğu ortama uyum sağlamaya gayret gösteriyor ama Dünya'nın başta yer çekimi olmak üzere biyosferindeki elementler ve yararlı bakterilerine kadar pek çok unsuruna muhtacız."



    Mirahmetoğlu, boy uzamasının yer çekimine kavuşulduğu an eski haline döndüğünü vurgulayarak, şu bilgiyi verdi: "Denge kaybı ya da görme kaybı gibi problemlerin bir yıl gibi bir süre sonunda eski durumuna döndüğü kaydedilmiş. Özellikle Apollo programında 21 güne kadar dönüş sonrası karantina uygulandı. Günümüzde kısa bir kontrol ve dinlenme sürecinden sonra astronotlar birkaç gün içinde günlük yaşantıya geri dönebiliyorlar."



     




    Kaynak:https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/astronot-gezeravcinin-uzay-seferi-bitiyor-simdi-dunyaya-uyum-zamani/3132336







  • Ne abarttınız be. Alt tarafı para verip uzaya çıktı işte. Milletin gazını almak ne kadar kolay:

  • 12 Angry Men kullanıcısına yanıt
    Beğenmiyorsan habere girme kimse seni zorlamıyor.

  • taner.usa T kullanıcısına yanıt

    Beğenmiyorsan yoruma cevap verme, kimse seni zorlamıyor.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dolar gittiği günden daha yüksek :)

  • Uzaya gittiyse soldaki not kağıdı neden masanın üstünde duruyor hani yerçekimi yoktu uzayda, burası dünya mı yoksa


    Uzayda vücudunda değişiklikler gerçekleşen Alper Gezeravcı, Dünya'ya uyum sağlamaya çalışacak

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sen ciddi misin?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • furandor kullanıcısına yanıt

    ne din mağduriyetiymiş arkadaş yıllardır aynı muhabbet kimse yemiyor artık bu mağdur ayaklarını


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • DarkTechno kullanıcısına yanıt
    İkisi aynı şey mi? Size mi kalmış hangi haberin haber değeri taşıyıp taşımadığı? Memlekette tarihi bir olay olmuş bana göre önemli bir haber. Her benzer haberin altına aynı yorumu kopyala yapıştır yapmak troll olmaktan başka bir şey değil.

  • Bir muhalif olarak bu tarz haberleri görünce kuduruyorum.Bir daha bu tarz haberler yapmayın olanları da derhal kaldırın!

  • taner.usa T kullanıcısına yanıt

    Size mi kalmış insanların ne yorum yapacağı?

  • furandor kullanıcısına yanıt
    kim kimin namazına abdestine nasıl karışmış yaz da bilelim

  • az kaldı ölecekmiş te reyiz mikaile haber salıp hava durumunu change ettirip müsaite çevirtmiş. bir diğer reyiz elon ise arayıp teşekkür etmiş varsa mikailin telini istemiş ama olmamış.

    kıyamam lan

  • Kudurmus Muhalif K kullanıcısına yanıt
    Bir iktidar yalakası olarak bu haberlerle zevke geliyorum. Sadece böyle başlıklara gelip trollük yapıyorum. Ülkedeki 10 m ne oldugu belirsizi takmıyorum bitmiş ekonomiyi umursamıyorum

  • Dünyaya bir şekilde uyum sağlar da, asıl oraları gördükten sonra memlekete uyum sağlama konusunda bence epey zorlanacak :)

  • DarkTechno kullanıcısına yanıt
    Aferin aynen öyle devam edin seviyenizi belli etmiş olursunuz.

  • Reyiz kendi cebinden ödeseydi bizde gurur duyardik ekonomik kriz olan ülkedeki insanlarin baska dertleri var kusura bkmayin gündemi degistiremezsiniz

    1 dolar 30 tl

    1 euro 33

    Bizim derdimiz ekonomiyle halen isi fanatizime dökenler var



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Naruto45 -- 9 Şubat 2024; 23:58:57 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    Bak güzel kardeşim, uzayda yer çekimi yok, bir nesnenin sabit kalmasından daha doğal ne olabilir. Yani uzayda ters etki olayı yok düşündüğün üzere. Defalarca ellerindeki eşyaları serbest bıraktılar. Ama inanmak istemiyorsan inanma, kimse seni zorla inandırmaya çalışmıyor. Bizde sadece merakını gidermeye çalışıyoruz. Keyfin bilir.

  • Dünya’ya dönünce çok detaylı rapor yazmalı mutlaka. Ordaki işleyiş, makineler, konsollar, sistemler, kroki vb. Daha sonra bunlar kullanılır kendi uzay istasyonumuzu yaparken. Esinleniriz en azından. Çalışırsak o istasyonun daha iyisini yapabiliriz. Bunu yapmak için gereken know-how bizde henüz olmayabilir fakat bu yok diye de çalışmaktan vazgeçmek olmaz. Uzaydaki değerli madenler en büyük cezbedici konumda. Tabiiki önce kendi ülkemizdeki değerli madenlerimizi çıkarmalıyız. Fakat uzay madenciliği de es geçilmemeli. Uzay için evet çok geç kaldık fakat geç olsun güç olmasın.

    ‘Uzay istasyonlarının kurulması, uzay madenciliği için potansiyel faydalar sağlayabilir. Uzay istasyonları, uzayda yapılan madencilik faaliyetlerini destekleyebilir ve uzaydan dünya üzerine malzeme veya mineral taşıma süreçlerini kolaylaştırabilir. Ayrıca, uzay istasyonları, uzay madenciliği teknolojilerini geliştirmek ve uzay kaynaklarını kullanımını araştırmak için bir platform sağlayabilir. Bu nedenle, uzay istasyonlarının uzay madenciliği alanında önemli bir rol oynayabileceği düşünülmektedir.

    En çok bulunan ve en değerli uzay madenleri şunlar olabilir:

    1. Su: Ay ve Mars gibi gök cisimlerinde bulunan su, uzay madenciliği için en önemli kaynaklardan biridir. Su, içme suyu ve oksijen sağlamanın yanı sıra hidrojen ve oksijenin ayrıştırılmasıyla roket yakıtı olarak da kullanılabilir.
    2. Nikel, Demir ve Altın: Asteroitlerde bulunan metalik madenler, özellikle nikel, demir ve altın gibi elementler, uzay madenciliği için potansiyel kaynaklar arasında yer alır. Bu metaller, uzay endüstrisinde inşaat malzemeleri, elektronik ve diğer ürünler için kullanılabilir.
    3. Platin Grubu Metalleri (PGM): Asteroitlerde ve diğer uzay kaynaklarında bulunan platin, paladyum, rodyum gibi platin grubu metalleri, yüksek değere sahip olmalarıyla dikkat çeker. Bu metaller, elektronik, endüstriyel katalizörler ve diğer yüksek teknoloji uygulamalarında kullanılır.
    4. Helium-3: Ay yüzeyinde bulunan Helium-3, gelecekte nükleer füzyon enerjisi üretiminde potansiyel bir kaynak olarak görülmektedir. Helium-3, Dünya’da nadir bulunan ve nükleer füzyon reaksiyonlarında temiz bir enerji kaynağı olabilecek bir izotop içerir.
    5. Uranyum ve Diğer Nükleer Yakıtlar: Bazı gök cisimlerinde uranyum gibi nükleer yakıtların bulunabileceği düşünülmektedir. Bu yakıtlar, uzayda enerji üretimi için önemli olabilir.
    6. Cüce Gezegenlerde ve Asteroitlerdeki Mineraller: Gökbilimciler, cüce gezegenler ve asteroitlerde çeşitli minerallerin bulunduğunu öne sürmektedirler. Bu minerallerin çeşitli endüstriyel ve bilimsel uygulamalarda kullanılabilir.
    7. Demir-Nikel Asteroidleri: Demir-nikel asteroidleri, içerdikleri demir ve nikel gibi metaller nedeniyle uzay madenciliği için potansiyel kaynaklar olabilirler.
    8. Kuyruklu Yıldızlar ve Cometler: Kuyruklu yıldızlar ve kuyruklu yıldızlar, su ve organik bileşikler gibi değerli kaynakları içerebilirler. Bu kaynaklar, uzayda yaşam destek sistemleri için önemli olabilir.

    Bu kaynaklar, uzay madenciliğinin gelecekteki potansiyelini temsil ederken, uzay endüstrisinin gelişmesi ve teknolojik ilerlemelerle daha fazla keşif ve kullanım olasılığı bulunmaktadır.’

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.