Şimdi Ara

TSK'DA FETHULLAHÇI YAPILANMA

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
22
Cevap
0
Favori
933
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • TSK'DA FETHULLAHÇI YAPILANMA



    Yeni oğlanlar
    Tespit 1)
    Tarih: 27 Haziran 2014.
    Akşam’ın sahibi yine Ethem Sancak idi.
    Akşam’ın genel yayın yönetmeni ise, AKP eski Milletvekili, Erdoğan’ın danışmanı Mehmet Ocaktan idi.
    O gün manşetleri şuydu: “Karargah’ta 40 ‘Paralel’ Paşa.”
    habere göre, Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla üç aydır çalışan bir ekibin, 40 general ve amiralin “paralel” örgüte çalıştığını tespit etmişti!
    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, haberi “büyük bir sorumsuzluk örneği” olarak değerlendirip tepki gösterdi. Erdoğan tepkisiz kaldı…
    Haberi yapan Ahmet Dinç kovuldu.
    Tespit 2)
    a haber kanalı gibi yandaş televizyonlar Ergenekon-Balyoz kumpasları ortaya çıkınca bu davalardan yargılanan, askeri hakim Ahmet Zeki Üçok, Yarbay Mustafa Dönmez gibi askerleri ekrana çıkarmaya başladı. Askerler Cemaat’in darbe yapacağı ihtimalinden bahsedince -iddiaya göre- Genelkurmay’dan gelen direktif üzerine bu komutanlar bir daha ekrana çıkarılmadı.
    Tespit 3)
    Zübeyir Kındıra adını hatırladınız mı?
    Ankara Polis Koleji’nden mezun oldu. Polis Akademisi’nden atıldı.
    gazeteci oldu ve “Fethullah’ın Copları” adlı kitabını yazarak, ilk kez Emniyet içindeki Cemaat örgütlenmesini gündeme getirdi. Hayatı karartıldı; otomobili kundaklandı; Türkiye, Star, Akşam, Sabah gibi gazetelerden kovuldu; hiçbir yayın organında iş bulamadı; bir Ege kasabasına çekilmek zorunda kaldı. Kitabı da -yapılan algı operasyonları sonucu- kamuoyundan yeteri kadar destek bulamadı!
    Fakat…
    15 yıl sonra Türkiye, Emniyet içindeki Cemaat yapılanmasının boyutunu görünce şoke oldu.
    Bu kez…
    TSK’dan atılan bir subay kolları sıvadı; Türk Ordusu içindeki Cemaat yapılanmasını yazdı…
    Bakalım başına ne gelecek?..

    Emniyet’ten ziyade TSK’da etkinler

    Adı, Yavuz Selim Demirağ.
    1978’de Kuleli Askeri Lisesi’ne girdi. 1985’te Kara Harp Okulu’ndan atıldı.
    Gazetecilik yapıyor.
    İki gün önce, “İmamların Öcü/Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Cemaat Yapılanması” adlı kitap çıkardı.
    İki yıl önce, Harp Okulu’ndan ayrılmaya zorlanan bir askeri öğrencinin anlattıklarıyla başlayan araştırma, inanılmaz gerçekleri ortaya çıkardı.
    Fethullah Gülen’in “devletin kılcal damarlarına kadar gireceğiz” sözünden hareket eden Yazar Demirağ, TSK’ya sızma girişiminde ilk hedefin -tüm askeri yazışmaların geçtiği gibi- stratejik bölümler olan; “Personel Şube” ile “Ölçme-Değerlendirme Şubesi” olduğunu belirtiyor.
    Bu şubeler aracılığıyla Cemaat ilk kez 1986 yılında soruları çalmıştı. O yıl 450 öğrenci alan Kuleli’ye 300’ye yakın Cemaat talebesi sokulmuştu! Maltepe ve Işıklar ile bu sayı 800‘ü buluyordu!
    İlk kimi Cemaat talebeleri dikkatsizdi ve bir yıl sonra yapılan gizli soruşturma sonunda Cemaat evlerine giden 150 öğrencinin ilişiği kesildi. Peki ya diğerleri?
    Demirağ, birini örnek veriyor; Balyoz davasıyla ilgili binlerce sayfalık CD’leri 19 günde “inceleyip” raporunda, “Bu bir darbedir” diyen Kurmay Binbaşı Ahmet Erdoğan! Bilirkişi’nin kim olacağına kim karar vermişti; -Ağustos’ta Genelkurmay Başkanı olması beklenen Kara Kuvvetleri Komutanı- Orgeneral Hulusi Akar! Geçelim…
    Demirağ hiç de rastlantı olmayacak bir gerçeğin altını çiziyor:
    1986’da askeri liselere girip 1994’te Harp Okulu’ndan mezun olanlar TSK tarihinde bir ilke imza atmışlardı: En fazla kurmay çıkaran bu devreydi!
    Kitap bu devreden; Balyoz Davası’nda konu edilen Birinci Ordu Komutanlığı’ndaki semineri hazırlayanlardan olup yargılanmayan -ve üstelik tanık yapılan- şimdi Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı olan Kurmay Albay Muhammet Tanju Poshor gibi kimi subayların şaşırtıcı kariyerlerini anlatıyor!..

    Tehlikenin farkında mısınız?

    Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kendi bünyesinde istihbarat birimi yok. Bilgileri MİT’ten alıyor.
    MİT, “Paralel Yapı” ile ilişkisi olan çoğunluğu astsubay iki bine yakın subayın adını Genelkurmay’a bildirdi.
    Demirağ; dosyayı bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e verdiğini ayrıntısıyla yazıyor. Genelkurmay direniyordu; “delillendirilmemiş bir çalışma” diyordu MİT’in raporuna…
    Ergenekon-Balyoz sürecinde adı, “personelini koruyamayan komutana” çıkan Necdet Özel bu kez subaylarına kol-kanat germişti! (Kitap, Necdet Özel’le ilgili -rahmetli Teoman Koman’ın söyledikleri gibi- çok özel bilgiler veriyor, konu dağılmasın/ bunlara girmeyeyim…)
    Sonuçta…
    Genelkurmay Askeri Savcılığı, Cemaatçi subaylarla ilgili 2014 sonbaharında başladığı soruşturmada bir arpa boyu yol alamadı.
    Soruşturmayı kimler mi yönetiyor?
    Tuğgeneral Hıfzı Çubukçu Silivri zindanına atılınca yerine -teamüllere aykırı olarak- Genelkurmay Hukuk Müşavirliği’ne getirilen Albay Muharrem Köse! Kitabın iddiasına göre; Erdoğan, geçtiğimiz askeri şura’da Albay Köse’nin generalliğe terfi dosyasını “Paralelle irtibatlı” notu nedeniyle engelledi!
    Soruşturma savcısı ise Binbaşı Uğur Aydın idi; “bavulcu” Mehmet Baransu sözde darbe planlarını yazınca Selimiye Kışlası’ndaki Kozmik Oda’ya girmek isteyen savcıydı!
    Evet…
    “İmamların Öcü/ Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Cemaat Yapılanması” kitabı bana yıllar önce okuduğum “Fethullah’ın Copları” kitabını anımsattı. O dönemde kamuoyu cemaat sızmasına ilgisizdi; sonra yaşananlara şaşırıp kaldı.
    Ne yazık ki…
    Kamuoyu bugün de; TSK’daki Cemaat yapılanmasına ilgisiz…
    Sahiden…
    Tehlikenin farkında değil misiniz?..
    Cemaat’in Emniyet’ten ziyade TSK’da daha etkin olduğuna inanmak mı istemiyorsunuz?
    CIA şefi Paul Henze, 12 Eylül askeri darbesi için “bizim oğlanlar yaptı” demişti.
    ABD’nin/CIA’nın bugün Türkiye’deki “yeni oğlanları kim?”
    Sorum, sanadır canım kardeşim; “cici demokrasicilik” oynayanlara değil!..[1]

    ***


    Cemaat içindeydim

    Cemaat’in, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne nasıl sızdığına dair gelen bir mektubu araya hiç girmeden sizinle paylaşmak istiyorum…
    “Sene 2004…
    İlkokul 7. sınıftaydım ve bulunduğum ilçenin en iyi öğrencilerdenim.
    Cemaat’in Anafen dershanesine devam ediyorum. Dershanenin ikinci döneminde samimi olduğumuz öğretmenlerimiz bize özel ders vereceklerini; bunu, kendilerinin çok iyi tanıdığı çalışkan üniversite öğrencilerinin vasıtasıyla yapacaklarını söyledi.
    İlk olarak dershanede başlayan ders etkinlikleri, daha rahat olacağı gerekçesiyle öğrenci evlerinde devam etti. İlk günlerde sadece ders ve gezilerle başlayan bu etkinlikler, aynı yaştaki arkadaşların katılımıyla devam etti.
    Ders veren ağabeylerimizle bağımız 2-3 ay sonra kuvvetlenince çeşitli kitapları bize tavsiye ettiler. Artık sadece ders çalışmıyor, Fethullah Gülen’in kitaplarını okuyorduk. Aynı zamanda evlerimize gelip ailelerimizle de tanışarak bağı iyice kuvvetlendirdiler.
    Sonraki aşama namaz kılmam oldu. Namaz kaçırmayan ve kitapları eksiksiz okuyanlara çeşitli hediyeler verildi.
    Bir süre beş kişilik grupla bu çalışmalara devam ettim. Yeni bir döneme girdiğimizi anlamıştım. Artık Cemaat’ten diğer ağabeylerle görüştürülmüyor, sadece tek ağabeyle program yapıyorduk. Ağabeyin gerçek adını bilmiyorduk çünkü hem o, hem de biz kod isimler kullanıyorduk. Bunun gerekçesini yıllar sonra öğrendim; ilerleyen zamanda kimse kimseyi gerçekten tanımadığı için şikayet edemeyecekti!..

    Mülakat evleri

    7. sınıfın sonunda Sınav Dershanesi’ne kayıt yaptırdık. Bu da başka bir maskeleme yöntemiydi askeri okula girebilmem için. O günlerde bunun farkında değildim.
    8. sınıfa başladığımda ordunun siyonistlerin eline geçtiği, bizim gibi gerçek Türklerin, Müslümanların orduya girmesi ve Peygamber Ocağı’nı eski günlerine kavuşturmamız gerektiği anlatılıyordu.
    Ben fen lisesine gitmek istiyordum. Bana askeri liseler sınavının yaklaştığını, bu sınava girerek fen lisesi giriş sınavından önce sınav tecrübesi kazanmam gerektiğini telkin ettiler. İstemeye istemeye sınav başvurumu ağabeyle birlikte yaptık ve Nisan 2006’da askeri liseler sınavına girdim.
    Temmuz 2006’da durum onların istediği gibi oldu; askeri liseyi kazandım. Fen lisesine girmemem için ellerinden geleni yaptılar. Ben de kabul ettim askeri okula gitmeyi.
    O günden sonra mülakat, spor ve sağlık muayenesi için çalışmalar başladı.
    Mülakat için hazırlanan bazı evlere götürülüyordum. Bu evlerde daha önce görmediğim ağabeyler, mülakat odası şeklinde bire bir düzenlenmiş odada bazı sorular sordu, mülakat sonunda ise yanlış cevaplandırdığım soruların yanıtlarını verdiler. Terör sorunu, türban sorunu, Atatürk ilkeleri gibi genel; kıyafet seçimim ve kız arkadaşın olup olmayışı gibi daha özel sorulara kadar onlarca soru soruldu.
    Sabahları erken kaldırılıp bir spor kompleksinde koşu, şınav ve mekik çalıştırıldım. Aynı zamanda Pendik’te bir özel hastaneye götürülüp baştan ayağa kontrol ettirildim. Hastanede isim veya kimlik bilgisi istenmedi. Hiç zorlanmadan bu aşamaları geçerek Kuleli Askeri Lisesi’ne girdim (2006- Ağustos)…

    Terzi dükkanları

    Kuleli Askeri Lisesi’nin açılışına bir ay vardı. Bu bir ay içinde Kadıköy ve Üsküdar’a götürüldüm. Bazı terzi ve kıyafet dükkanları gösterildi. Hafta sonu izinlerimde bu dükkanlara girip, kabinde bırakılmış sivil kıyafetleri giymem ve belirlenen buluşma noktasına gitmem istendi. Buluşma noktasında ağabeyi gördükten sonra 50 metre mesafeden onu takip etmem şarttı. 20-25 dakikalık yürüyüş sonunda genelde sakin ıssız bir ara sokaktaki eve, beşer dakika arayla girilirdi.
    Askeri lise döneminde buluşmalar öğrenci evlerinde yapılmazdı. Cemaat okul ve dershanelerinde çalışan öğretmenlerin evleri bu iş için kullanılırdı. Çünkü yakalanmamız durumunda özel ders aldığım yalanı ezberletilmişti. Ders programlarımız ve ücretimiz bile belirlenmişti.
    Hafta sonu buluşmalarına gitmemek, çok büyük suç ve ayıptı. Bir hafta buluşma kaçırınca bunun telafi edilemeyeceğim, dinden soğuyacağım hatta dinsizliğe kayacağım söylendi.
    Kuleli’deki ilk dönemimde buluşmalara hemen her hafta gidiyordum. Eskisi gibi rutin olarak devam ediyordu her şey, Fethullah Gülen kitaplarına ek olarak Said Nursi kitapları da okutulmaya başlandı. Gizlilik önemliydi. Namazı okul içinde de gözlerimle kılmak istendi.
    Fakat, okulda verilen konferanslar bütün fikir hayatımı etkiledi.

    Başka kitaplar okumaya başladım. Sizin gibi kimi yazarların Cemaat hakkında yazdıkları ilgimi çekti; nasıl bir yapı içinde olduğumu düşünmeye başladım. Gözüm açıldı…
    Cemaat ağabeylerine bizi neden askeri okullara soktuklarını bizden ne beklediklerini sormaya başladım.
    Kuleli’deki ikinci senemde görüşmelerimi tamamen kestim. Bu dönemden sonra beni takip etmeye başladılar.
    Yaz tatilinde birkaç kez daha görüşüp kendilerine bu yapı içinde olmayacağımı belirttim. Bana ordu içindeki yapılanmanın artık çok güçlü olduğunu, hatta içinde bulunduğum devrenin neredeyse yarısının kendi adamları olduğunu, subayların da bir kısmının kendi etkilerinde olduğunu söyleyerek gözdağı verdiler. Ben gözdağı sanıyordum…
    Kuleli son sınıf gelene dek her hafta düzenli olarak cep telefonundan arayarak okuldan attırmakla tehdit ettiler.
    Son sınıfa geldiğimde hem disiplin hem de derslerim açısından Kuleli’nin ilkleri arasındaydım. Bunun da verdiği özgüvenle son kez restleştik ve Cemaat’le bağımı kopardım…”
    Sonra ne olduğunu yarın yazacağım…
    Cemaat’in, TSK’ya yönelik büyük kumpası sadece cezaevine attırdıklarıyla sınırlı değil…[2]

    ***


    Şok Mangası

    ESASDER nedir, bilir misiniz?
    Bildiğinizi sanmam…
    En iyisi baştan anlatmak…
    Askeri öğrenciler, Kuleli, Maltepe, Işıklar gibi askeri liselerden mezun olduktan sonra Harp Okulları’na sınavsız geçer.
    Ancak…
    İzmir Menteş bölgesindeki kampta intibak eğitiminden geçerler.
    Burada askeri öğrencilere, yüzme gibi sporlar yaptırılır; temel askerlik bilgisi verilir; ve atış becerileri geliştirilir. Fakat…
    Kimi öğrenciler “Şok Mangası” adı verilen özel gruplara alınır.
    Bu gruptaki öğrencilerin eğitimi çok ağırdır; bunlara, günde sadece 2-3 saat uyku izni verilir; yemeksiz ve susuz çok ağır eğitimler yaptırılır; sürekli küfür ve hakaretle psikolojik şiddet uygulanır.
    Örneğin, saat 13.00’te başlayan eğitim ertesi gün 05.00’e kadar aralıksız sürer!
    Evet… “Seçilen” askeri öğrenciler günlerce uyumaz; bin bir hakaret işiterek eğitim yaparken; diğer “seçilmeyen” öğrenciler günlük standart uykularını alır, üç öğün yemeklerini yiyip, hafif spor yapar…
    Amaç bellidir; “Şok Mangası”na “seçilen” askeri öğrenciler yıldırılarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nden koparmak!
    Peki…
    Kimi askeri öğrenciler “Şok Mangası”na kimler tarafından hangi kıstaslarla seçiliyordu?
    Meselenin özüne geliyoruz…

    “Seçilmişler”

    Askeri öğrenci Alparslan Arısoy’un; Alev Coşkun’un, Mustafa Kemal’i anlattığı “Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 Ay” kitabını okuması “Şok Mangası”na seçilme nedeniydi! Sonrası malum; ayrılmak zorunda kaldı…
    Bu köşede dün mektubunu yayınladığım askeri öğrenci, Cemaat’le ilişkisini kopardıktan sonra “Şok Mangası”na seçildi. Sonrası malum; ayrılmak zorunda kaldı. Şöyle yazıyordu mektubunda:
    “Şok mangasına alınarak bezdirilen seçilmiş öğrencilere bir kağıt imzalatılıyordu. Kağıtta, kendi isteğimizle ayrıldığımız, hiçbir şekilde baskı görmediğimiz yazılıydı. Ayrılmadan önce doktor geliyor, kabaca bir muayene yapıyor ve ‘cebir-şiddet görmemiştir’ raporu veriyordu. Bu olay 2006 senesinde başladı ve hâlâ her kampta devam ediyor. Ne ilginçtir; ayrılan tüm öğrencilerin, her sene virgülüne kadar aynı dilekçeyi vermesi yukarıdan (karargahtan) kimsenin dikkatini çekmiyor!..
    Askeri lise yıllarımda ders başarılarıma, aldığım disiplin onur belgelerime, davranışlarımdan dolayı aldığım taktir belgelerine, komutanlarımın ‘harp okuluna gitmeden dahi teğmen yapılabilecek bir öğrenci’ notuna ve askeri yaşantım boyunca hiç ceza almamama rağmen rest çektiğim Cemaat beni okuldan ayırmayı başardı.
    Harp Okulu’nun kapısından çıktığımızda beş arkadaş yürüyemez halde otogara ulaştık memleketlerimize dönmek üzere. Ailemin dahi okulu bıraktığımdan haberi olmadan önce Cemaat ağabeyleri arayarak çok üzgün olduklarını, beni defalarca uyardıklarını, sonucun bu olduğunun belli olduğunu söylediler… “

    “Allah bunları görüyor”

    Askeri öğrenci Ümit Berkan Kılıç, babası emekli Astsubay Bilal Kılıç’a yazdığı mektupta Menteş Kampı’nda yaşadıklarını şöyle anlattı:
    “Babacığım bana ilk iki yıl nedense inanmadın, daimi olarak beni haksız buldun. Oysa ben bu okulda Harbiye ruhunu, terbiyesini almış biriyim asla yalan söylemedim, ama maalesef böyle. Planlı, maksatlı bir grubun baskısı var burada. Özellikle askeri liselerden gelenler ki en başarılı öğrenciler birer birer okuldan uzaklaştırıldı…
    Sevgili babacığım senin adını lekeleyecek hiçbir şey yapmadım. Adalete inancım kalmadı. Ben elimden geleni yapıyorum. Allah bunları görüyor. Lütfen sen üzülme. Ama inan babacığım okuldaki bu kadro beni okutmaz. Allah bana bu haksızlığı reva gösterenlerden hakkımı sorsun…”
    Ümit Berkan Kılıç canından çok sevdiği Harbiye’den ayrılmak zorunda bırakıldı…
    Cemal Öztürk, Mustafa Yılmaz, Muhammed Akbulut, Mert Tunçbilek, Veli Cihan Gökkaya, Hasan Hüseyin Akşit, Bayram Tuğrul Yıldırım, Muharrem Yayla…
    Onlarca askeri öğrenci, TBMM Dilekçe Komisyonu’na verdikleri dilekçelerde, askeri okullarda ayrımcılığa uğradıklarını ve haksız olarak ilişiklerinin kesildiğini belirterek, konunun araştırılmasını istedi…
    Bilirkişi Doç. Dr. Hüseyin Cinoğlu tarafından TBMM Alt Komisyonu’na sunulan raporda; özellikle 2008 yılından itibaren “kendi isteğiyle” okuldan ayrılan öğrencilerle ilgili istatistiklere bakıldığında bu rakamın oldukça yüksek olduğuna dikkat çekilerek, “Ayrılma kararının kendi özgür iradeleri ile değil de, değişik baskı ve uygulamalar sonucu aldırıldığı” yazılıydı. Sonuç alınamadı.
    Oysa.. Bu öğrenciler arasında askeri liseyi derece ile bitirmiş çok sayıda öğrenci vardı. Yani bunlar geleceğin kurmay subaylarıydı…
    Örneğin, Kuleli Askeri Lisesi’ni 100 puanla bitiren; atletizm dalında 20’ye yakın madalyası bulunan Turgut Selman Tümer, Menteş Kampı’ndaki baskılar sonucu ayrılmak zorunda bırakıldı.
    Örneğin, Maltepe Askeri Lisesi’ni birincilikle bitiren Mehmet Altan da ayrılmak zorunda bırakıldı.
    TBMM ne yaptı dersiniz; Askeri öğrencilerin ayrılığını kolaylaştırmak için, 2012 yılında tazminat miktarını 40 bin liradan 15 bin liraya düşürdü!
    Son yedi yıl içinde ayrılmak zorunda bırakılan askeri öğrenci sayısı 2 bin 396 idi.
    Harp Okulları’nda askeri öğrenci açığı sivil okullardan alınan öğrencilerle dolduruldu! Örneğin, 2010’da Hava Askeri Lisesi’nden mezun olan 159 öğrenciden sadece 70’i Hava Harp Okulu’nda kaldı. 200 kişilik mevcudun 130’u ise sivil okullardan gelenlerdi.
    Peki…
    Askeri liselerde Atatürkçü öğrencileri fişleyen ve sistemli bezdirme yapan “Şok Mangası” subaylarının kimler olduğunu Genelkurmay karargahı bilmiyor mu? Neler olduğunu öğrenmek isteseydiler, bir gün olsun ESASDER’in kapısını çalardı.
    ESASDER ne mi?
    Eski Askeri Öğrenciler Derneği…
    Haklarını almak için mücadele ediyorlar.
    Siz hâlâ…
    Cemaat’in, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ne kadar güçlü olduğunu görmek/anlamak istemiyor musunuz?..[3]

    Kaynakça
    [1]http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/soner-yalcin/yeni-oglanlar-842718/
    [2]http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/soner-yalcin/cemaat-icindeydim-843821/
    [3]http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/soner-yalcin/sok-mangasi-844735/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi wolfestein -- 24 Ocak 2016; 9:59:43 >







  • Akpliler hiç celallenmesinler. Onları oraya siz yerleştirdiniz. Keriz yerine koymayın kimseyi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Abi yeter artik paralel diye aglamayin. Ergenekon diye butun paşalari iceri tiktiniz ama bu sefer yemezler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tayyip, Feto ve buna çanak tutan herkes bu dünyada olmasa da diğer dünyada hesap verecekler elbet. O kadar suçsuz askeri darbeci diye içeri attır(bu sırada orduyu şeref yoksunlarına teslim et), suçsuz yere o kadar zaman içeride yatsınlar ve sonra da kandırıldık de. İşin trajik olan tarafı ise bunların arası bozulmasa o insanlar, işlemedikleri bir suçtan ceza çekmeye devam edeceklerdi.
  • Hemen akp'li diye yaftalamayın ben akp'li değilim. Yalnız Fetullahçı Örgüt tehlikesine dikkat çekmek istedim.

    Not: Bu konuyla ilgili uzun bir yazı yazmak isterdim ancak yorgunum yarın yazarım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi wolfestein -- 24 Ocak 2016; 23:47:42 >
  • En cok korktugumdur bu ne olursa olsun vatanimizi mudafa edicek olan ordumuzun bozulmus olmasi, Allah korusun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tremonster

    Akpliler hiç celallenmesinler. Onları oraya siz yerleştirdiniz. Keriz yerine koymayın kimseyi.

    akp daha piyasada yokken bunlar saga sola sizmislardi !
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • İster Akpli ister Chpli istersen Mhpli ol devlet yonetenler kör sağır dilsiz miydiki göreve gelenlerin kimler olduklarini görmediler. Eğer görmedilerse derhal istifa etsinler. Kendi icinde meydana gelen sizmayi fark edemeyen asalaklar dis tehditlere karşı ülkeyi koruyabilirmi..???

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: X_S!nS!

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tremonster

    Akpliler hiç celallenmesinler. Onları oraya siz yerleştirdiniz. Keriz yerine koymayın kimseyi.

    akp daha piyasada yokken bunlar saga sola sizmislardi !

    Yav he he öyleydi siz Akpliler kör masum yavru kediciklersiniz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: X_S!nS!

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tremonster

    Akpliler hiç celallenmesinler. Onları oraya siz yerleştirdiniz. Keriz yerine koymayın kimseyi.

    akp daha piyasada yokken bunlar saga sola sizmislardi !

    Çok doğru tespit. Fetullahçılar 70'li yıllardan beridir faaliyetteler. Tansu Çiller döneminden itibaren de devlette kadrolaşmaya başladılar. Yani bunun AKP ile alakası yok.

    Ayrıca ve son olarak, AKP'nin bunlarla olan mücadelesini sonuna kadar destekliyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rüzgar.


    quote:

    Orijinalden alıntı: X_S!nS!

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tremonster

    Akpliler hiç celallenmesinler. Onları oraya siz yerleştirdiniz. Keriz yerine koymayın kimseyi.

    akp daha piyasada yokken bunlar saga sola sizmislardi !

    Çok doğru tespit. Fetullahçılar 70'li yıllardan beridir faaliyetteler. Tansu Çiller döneminden itibaren de devlette kadrolaşmaya başladılar. Yani bunun AKP ile alakası yok.

    Ayrıca ve son olarak, AKP'nin bunlarla olan mücadelesini sonuna kadar destekliyorum.

    Bir de karşı cepheden bakmak lazım olaya. 70 li yıllardan bu yana devlete sızmışlarsa verdikleri zararları sayar mısın? Sakın Ergenekon deme. Ergenekon AKP nin halt yemesi!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ülkücüadam

    İster Akpli ister Chpli istersen Mhpli ol devlet yonetenler kör sağır dilsiz miydiki göreve gelenlerin kimler olduklarini görmediler. Eğer görmedilerse derhal istifa etsinler. Kendi icinde meydana gelen sizmayi fark edemeyen asalaklar dis tehditlere karşı ülkeyi koruyabilirmi..???

    Fetullahçıları bilmiyorsunuz. Bunlar çıkarı örtüştüğünde ülkücü olur, devrimci olur, sağcı olur solcu olur. Yani bunlar takiye ile insanları kandiriyorlar.

    Ben 2010 yılından beridir bunları araştırıyorum. Yani sırf AKP bunlarla mücadele ediyor diye fetullahçılara tavır almış değilim.

    Dahası merhum Alparslan Türkeş'i bile kandırdı bu Fetullah denen adam. Sana bununla ilgili şeyler sunayım.

     TSK'DA FETHULLAHÇI YAPILANMA






  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rüzgar.

    quote:

    Orijinalden alıntı: ülkücüadam

    İster Akpli ister Chpli istersen Mhpli ol devlet yonetenler kör sağır dilsiz miydiki göreve gelenlerin kimler olduklarini görmediler. Eğer görmedilerse derhal istifa etsinler. Kendi icinde meydana gelen sizmayi fark edemeyen asalaklar dis tehditlere karşı ülkeyi koruyabilirmi..???

    Fetullahçıları bilmiyorsunuz. Bunlar çıkarı örtüştüğünde ülkücü olur, devrimci olur, sağcı olur solcu olur. Yani bunlar takiye ile insanları kandiriyorlar.

    Ben 2010 yılından beridir bunları araştırıyorum. Yani sırf AKP bunlarla mücadele ediyor diye fetullahçılara tavır almış değilim.

    Dahası merhum Alparslan Türkeş'i bile kandırdı bu Fetullah denen adam. Sana bununla ilgili şeyler sunayım.

     TSK'DA FETHULLAHÇI YAPILANMA




    Bir insanin bir kişi ile görüşmüş olmasi digerinin kandirilmis oldugu anlamina geliyorsa ak parti kurulmadan önce Sayin Cumhurbaskanimiz 7 kez ABD seyahatinde bulundular.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ülke de pkk ile ne kadar mücadele etmiş kan kusturmuş paşa varsa Ergenekon zirvasiyla hapsettiniz. Üstüne paralel siye baskasina yiktiniz. Herşeyi gectim bu yalana nasil inandim diye düşününce kafayi yiyesim geliyor..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Habidin

    quote:

    Orijinalden alıntı: Rüzgar.


    quote:

    Orijinalden alıntı: X_S!nS!

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tremonster

    Akpliler hiç celallenmesinler. Onları oraya siz yerleştirdiniz. Keriz yerine koymayın kimseyi.

    akp daha piyasada yokken bunlar saga sola sizmislardi !

    Çok doğru tespit. Fetullahçılar 70'li yıllardan beridir faaliyetteler. Tansu Çiller döneminden itibaren de devlette kadrolaşmaya başladılar. Yani bunun AKP ile alakası yok.

    Ayrıca ve son olarak, AKP'nin bunlarla olan mücadelesini sonuna kadar destekliyorum.

    Bir de karşı cepheden bakmak lazım olaya. 70 li yıllardan bu yana devlete sızmışlarsa verdikleri zararları sayar mısın? Sakın Ergenekon deme. Ergenekon AKP nin halt yemesi!

    Kabul.

    Ancak şu an işte ve mobildeyim akşam bununla ilgili bir konu açar seni de haberdar ederim.

    Not: Ergenekon iftirasına başından beridir karşı çıktım. Akp de dahil kimin sorumluluğu varsa da cezasını çekisin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ülkücüadam

    Ülke de pkk ile ne kadar mücadele etmiş kan kusturmuş paşa varsa Ergenekon zirvasiyla hapsettiniz. Üstüne paralel siye baskasina yiktiniz. Herşeyi gectim bu yalana nasil inandim diye düşününce kafayi yiyesim geliyor..

    Ben akp'li değilim git derdini akp'lilere anlat.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rüzgar.


    quote:

    Orijinalden alıntı: X_S!nS!

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tremonster

    Akpliler hiç celallenmesinler. Onları oraya siz yerleştirdiniz. Keriz yerine koymayın kimseyi.

    akp daha piyasada yokken bunlar saga sola sizmislardi !

    Çok doğru tespit. Fetullahçılar 70'li yıllardan beridir faaliyetteler. Tansu Çiller döneminden itibaren de devlette kadrolaşmaya başladılar. Yani bunun AKP ile alakası yok.

    Ayrıca ve son olarak, AKP'nin bunlarla olan mücadelesini sonuna kadar destekliyorum.

    Cemaat 70'li yıllardan beri faaliyette olabilir. Ama cemaatin TSK'ya sızması, tamamen akp döneminde gerçekleştirilmiştir.

    Can ciğer kuzu sarmalarıydı ikisi.

    Ona ergenekon, buna balyoz diye diye askerleri binlerce sayfalık okunmayacak iddianamelerle,
    2 gün öncesinin gazetelerine sarılmış havan toplarını "7 yıl önce gömmüş darbeciler!!!" yalanlarıyla,
    yapıldığını iddia ettikleri tarihte var olmayan bir office sürümüyle hazırladıkları sözde darbe planlarını delil diye sunarak tek suçu bu ülkeye bu millete hayatını adamak olan o insanları yıllarca hapislerde tuttular, fiziksel ve psikolojik zorbalık yaptılar.
    Kimisi bu süreçte dayanamadı ve hayatını kaybetti. Kimisi, bu iğrenç iftiraları üzerine atılıyor olmasını kaldıramayıp intihar etti. Geride psikolojisi bozulmuş eşler ve çocuklar kaldı.
    Dedim ya, o "Zaman'lar" can ciğerlerdi ikisi. Hiç toz kondurmazlardı birbirilerine. Birbirlerinin "savcı"ları, hakimleriydiler. Cemaatin devlete sızdığına "kargalar bile güler"di. Daha bir ton şey var da, sabah sabah uğraşamam yazmakla.

    Şu anda kargalar bile gülüyor size.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rüzgar.


    quote:

    Orijinalden alıntı: ülkücüadam

    Ülke de pkk ile ne kadar mücadele etmiş kan kusturmuş paşa varsa Ergenekon zirvasiyla hapsettiniz. Üstüne paralel siye baskasina yiktiniz. Herşeyi gectim bu yalana nasil inandim diye düşününce kafayi yiyesim geliyor..

    Ben akp'li değilim git derdini akp'lilere anlat.

    Hadi ama ak trol henuz deşifre olmadin biraz daha bunu sürdürebilirsin..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Daha ben ne diyim. Akp'li değilim diyorum. Bunların akp döneminde kadrolaştını da inkar etmiyorum. Ergenekon iftirasını kim attiysa cezasını çeksin diyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rüzgar.

    Daha ben ne diyim. Akp'li değilim diyorum. Bunların akp döneminde kadrolaştını da inkar etmiyorum. Ergenekon iftirasını kim attiysa cezasını çeksin diyorum.

    Sözüm kişisel olarak size değildi, yanlış anlaşılma olmasın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.