Şimdi Ara

Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:) (31. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
2.424
Cevap
82
Favori
296.788
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2930313233
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ford un yeni kasalarda kullandığı kokpitt tasarımından nefret ediyorum.eskileri çok daha sade ve şıktı.şimdi bir sürü düğmelerle donatılmış insanın üzerine üzerine gelen iç mekanı dar ve kasvetli gösteren kendini uzay mekiğinde hissettiren ön düzeni ve olmayan bagajından dolayı focus almadım ki bu tasarım bütün modellerde kullanılıyo c-max geniş araç olduğu için bir nebze de olsa kaldırıyor bu tasarımı ama digerleri çok dar ve karışık duruyo.eski focus yenisinden daha kaliteli görünüyor gözüme tabi ki görecelidir bu.
    _____________________________
  • quote:

    ali38 Tarih 26 Haziran 2011; 13:36:18
    TEST 8: FORD GRAND C-MAX TITANIUM 1.6 ECOBOOST 180 PS

    Fotoğraflarla başlıyorum. otomatik park sistemi, yokuş kalkış destek sistemi, sesli kontrol sistemi ve hızlanma videoları ise yazımın içinde olacak her zamanki gibi..











    Aracı Tan Oto'da test ettim. Görevli .................Bey şimdiye kadar görmediğim kadar çılgın ve hız delisi bir adam çıktı. Birazdan yazacağım maceralarımı..

    Araç iri ve ağır olmasına rağmen nedense dıştan bakıldığında kendini göstermiyor. iX20 boyutlarında görünüyor ancak yanına geldiğinizde heybetini anlıyorsunuz. Kapıyı açar açmaz yine gösterişli ve Focus'a göre daha geniş, yüksek ve ferah iç mekan sizi karşılıyor. Alışkanlıktan olsa gerek elimde olmayan anahtarı kontağa götürütorum be boş elimi çeviriyorum adeta. Birkaç saniyelik duraksamadan sonra tek yapmam gerekenin start düğmesine basmak olduğunu anlıyorum. Motor sessiz ancak homurtulu bir şekilde çalışıyor. Bu ses beni yine tahrik ediyor ama aracın kütlesinin beni ve güçlü motoru dizginleyeceği fısıldanıyor kulağıma gaipten bir sesle. Tabi sonradan öğreneceğim kendimin ve ................Bey'in araca +10'ar beygir katacağımızı..

    Alışkanlık ve tarz olsa gerek önce gaz vermeden sadece debriyajlı kalkıyorum zorlanmadan. Ancak ağırlıktan dolayı aracın Focus kadar rahat hareket edemediğini gaz vermemle birlikte anlıyorum. Focustaki düşük devir ivmelenmesini bu araçta bulamıyorum. Araç neden gitmiyor diye sorarken kendime hızımızın 100'e yaklaştığını gördüm. Sadece sert ivmelenme yok bu araçta. Yoksa torkun etkisi anlaşılıyor. Bi de bu araç için 180 hp yeter de artar bile.

    Sert sürüşümden etkilenmiş olsa gerek ...............Bey Jandarma kavşağından dönmemiz gerektiğini söyledi ve ekledi: "Şaşmazdan dönelim ya da" Anladım ki işler yolunda. 4. viteste kök gazla ve çok yoğun trafiğin arasında Carrefour kavşağını üstten yerine alttan 140 ile indik. Zigzaglarda .....................Bey'in uyarısıyla karşılaşacağımı düşünürken en sağ boş ordan devam demesi güldürdü ve hızlandırdı beni

    Ardından da kendimden utandıran lafı. Korkmayın Ali Bey, benzini bizden

    Yoğun trafikte (gerçekten yoğundu) aracın performans olarak hakkını veremediğimi düşünüyorum.

    Tabi ...................Bey öğle yemeğinde ne yediyse adam yerinde duramıyor. Size dinamik tork kontrol sistemini tanıtayım diyor ve Şaşmaz kavşağındaki U dönüşünü çok sert yapmamı söylüyor. Benden günah gitti diyerek lastikleri gıcırdatırcasına (ama gıcırdamadı) dönüyorum. Aracın çekiş kontrol sistemlerinin devreye girip aracı topladığını ufak düzeltme hareketlerinden anladım. Ama ........................Bey'i yine memnun edemedim. Bana demesin mi: Olmadı daha hızlı dönecektiniz.

    içimden bu adamda ya adrenalin patlaması var ya da hayatına son vermek istiyor.

    Sert U dönüşünden sonra Şaşmaz-Jandarma arasındaki yokuşu sert gazla 3. viteste çıkıyorum ve başlıyorum video kaydına. İşte video:

















    Fazla risk almayıp (önümü kesen trafikten dolayı) video kaydını bitiriyorum. ......................Bey yine durmuyor: Ali Bey otobüs yolu boş oradan devam edebiliriz.

    Tövbe estağfurullah diyorum ve aracın süspansiyon sistemini test etmeye başlıyorum. Süspansiyon Focus'a göre daha sert ama bu sertliğe rağmen gerçekten konforlu ve darbe mişleri çooooooook sessiz. Latitude çok gürültülüydü mesela. Ford'a bir BRAVOOOOO daha diyorum.

    İç mekan çok ferah. Her taraf eğlenceli bu araçta. Hem aile arabası hem spor bir araç. Aradığınız herşeyi bulabiliyorsunuz. Malzeme kalitesi üst seviyede. Titanium versiyonlardaki süngerimsi plastik malzeme kaliteyi artırıyor. (Diğer versiyonlarda kapı içlerinde vs. sert plastik kullanılmış.)

    Klima sistemi çok başarılı, iyi üflüyor. Ses sstemi ise yine çok başarılı. Gümbür gümbür ve cızırtısız ses veriyor.

    Ses, yalıtım yine çok iyi. Ford'un klasik problemi olan motor gürültüsü de yol gürültüsü de içeri alınmıyor.

    Araçta donanım çok zengin. Bu araçta Focustakinden ekstra olarak cam tavan var. Ancak şehiriçi aktif güvenlik sistemi yok. (otomatik fren sistemi vs)

    Sesli kontrol sistemi yine çok iyi çalışıyor. İşte video:









    Videoyu programla yan çevirip güncelleyeceğim.

    Videoda göreceksiniz ufak bir yanlış anlama oldu. 18 dereceyi 13 derece anladı. Devamını çekmemişiz. Diğer komutları sorunsuz anlayıp yerine getiriyor.

    Yol maceramıza tekrar dönmek istiyorum. Gimat kavşağından köprü altına girip U dönüşü yapıyoruz. Köprüye tekrar çıkarken (270 derece) ...................Bey yine depreşiyor. Ali Bey bu sefer biraz sert dönün diyor (Sanki daha önce yumuşak döndüm, adam kapıya yapışmıştı ) İyi madem diyorum ve 2. viteste tam gaz yapıyorum. .......................Bey heyecanlanıyor: Çekmeyin ayağınızı gazdan diyor. Ben de öyle yapıyorum ve kök gazla dönüyorum düz yolda hızlanırmışcasına. Sonuç mükemmel. Araçta dinamik tork kontrolü ve çekiş kontrol sistemleri çok güzel çalışıyor. İstediğiniz kadar gaza basın o virajı azami hızla size döndürüyor ve kesinlikle yoldan çıkarmıyor. Daha önce 4 yıl önce C-Maxım ile yakın bir hızda döndüğümü hatırladım aynı yeri. Ama G kuvvetini gerçekten hissettim bu sefer. Koltukta 20 derece döndüğümü farkettim. tekrar Ford'a bir BRAVOOOOOOOOOOOO...

    .....................Bey bu sefer tatmin oldu sanırım. Çalan cep telefonunda konuşurken ben artık sakinleşip kalan son metrelerimi aracı, yyol bilgisayarını, elektronik sistemleri inceleyerek geçiriyorum. Plazaya vardığımızda denememiz gereken iki şeyin daha olduğunu hatırlıyoruz. Otomatik park sistemi veyokuş kalkış destek sistemi. Otomatik park sistemi için plazanın arkasına iniyoruz ve gerçekten çok dar bir yer bulup yanından geçiyoruz. Araç buraya girebileceğiniz hoş bir tondaki uyarı sinyaliyle bize iletiyor. Biz de aracın yönlendirmesiyle bir kaç metre daha ilerliyoruz. Aracın arkası öndeki aracın arkasına eş olunca vitesi geri almamız ve yavaşça ilerlememiz söyleniyor bilgi ekranında. yer o kadar dar ki gazı kontrollü verip o alana giriyoruz. Ardından ileri vitese alıp düzeltme hareketi yapıyoruz (Araç yapıyor). Park bittiğinde OK yazısıyla park tamamlanmış oluyor. İşte video.









    Ardından plazanın önüne çıkan yokuşta başlıyoruz kalkış destek sistemini test etmeye. Yokuşta bırakıyorum freni ve başlıyorum Seikomla zaman tutmaya. 3.12 sn. Birkaç defa arka arkaya test ediyorum. Sistem çok başarılı. Yokuşta yumuşacık bir kalkış yapıyorum ve aracı aldığımız yere park ediyorum.

    Bir de bagaja bakalım diyoruz ve bağaj açılıyor. Oldukça geniş. Üçüncü sıra koltuklar sadece çocuklar için. Yetişkinlerin sığması biraz zor. Bagaj hacmi de oldukça daralıyor. Ama düz bir şekilde yatabiliyor olması kullanışlılık açısından büyük kolaylık. Bagaj kapağımı kapatmak için elimi kaldırıyorum ve çekmeye başlıyorum. ..............Bey kapağın elektrikli olduğunu hatırlatıyor. Kumanda üzerinden veya açıkken bağay kapağındaki düğme üzeriden kendiliğinden açılıp kapanabiliyor. Müthiş.

    Elektrikli katlanır aynalarda var araçta. Arka sürgülü kapılar ise kolay açılıyor.

    Sonuç olarak Ford yine müthüş bir iş çıkarmış. 1520 kg'lık ağırlık aracın performansını biraz törpülese de yine de oldukça ıkıcı ve sportif bir araç. Teknoloji kokuyor her taraf.

    ALİ Bey bu kadar bilgi için çok teşekkür ederim,çoook faydalı bi topik olmuş.Maşallah nazar değmesin
    Ben özellikle ford testlerini takip ediyorum(c-max kullanıcısı olarak).Devamını bekliyorum merakla takip ediyorum.
    Emeği geçen herkese teşekkürler
    _____________________________




  • Görkem Test No : 8


    --1.2 TSI Jetta Genel-Sürüş İzlenimleri--

    Not: Janjan - Haluk abi - ben bir daha test sürüşüne çıkacağız, kapı meneteşelerine kadar her ayrıntıyı tartışıp öyle yazı yazmak istiyorum ama şimdi de şöyle bir özet geçeyim...

    -Arabaya binerken dikkatimi çekti, Leon'un kapı kulplarını kullanışmışlar. Keşke Golf ya da Passat'ınkiler olsaydı.Hiç yakışmamış ve güven vermiyor..

    -Araca 6-7 defa bindim, her binişimde kafamı A sütünu ve tavanın birleştiği yere çarptım. Binişleri hiç rahat değil, binerken resmen küre şekline giriyorum..

    -İç mekan tasarımı artık bıktırdı. Hiç güzel değil. Çok sıkıcı ve basit. Malzeme kalitesi de krutarmamış zaten her yanı plastik dolmuş..Octavia'sı da aynı, Golf'ü de aynı, Leon'u da aynı, Superb'i de aynı...Farklı bir şeyler görmek isterdim bu kasada..Pug 308 gözümde ne ise Jetta-Golf'Ün iç mekanı da o benim gözümde.

    -Direksiyon kapalaması çok hoşuma gitti. Taner Göde "Bakire ceylan derisi" derken bunu kastediyordu herhalde

    -Koltuk döşemeleri de bana oldukça kailteli geldi..

    -Gsötergeler konusunda Mercedes dışında tüm Alman'lar bence sınıfta kalır..Hyundai aynı göstegeleri kullansa verip veriştirilir, Audi-VW (zaten aynı her haltları) BMW kullanınca Alman klasiği olur...

    -İç mekan beni kastığı için sağıyla soluyla oynamadım..O yüzden kapı içlerinde falan plastiği görünce kurcalamadım hiç.

    -Jetta'nın bagaj hacmi oldukça iyi..

    -Jetta'nın arka koltukları Octavia'nın kopyası...

    -El frenini hiç beğenmedim..
    --------------------------------

    -Araç marş basma ve motor çalışma sesi içeride çok çok çok az bir şekilde hissediliyor. Sarsıntı ve gürültüden eser yok..

    -Debriyaj pedalına bastığınızda sanki ayağınızı kaputun altına uzatmışsınız gibi hissediyorsunuz. Gereksiz yere bu kadar uzatmışlar bence...Ama debriyajı beğendim..

    -Fren pedalı tüy gibi..Bastığınız anda sanki pamuğa basarmış gibi hissediyorsunuz...

    -Jetta'nın gaz pedalına önceki kasada olduğu şimdi de bayıldım...Yalnız tek sorunu ayağınızın sağ tarafı hafifçe döşemeye değiyor..

    -Vites geçişleri klasik Alman rahatlığında hoş yalnız VW artık manuel viteslerinde bir şeyleri boşveriyor galiba...Vitesi 2-3-4 'e atarken vites topuzunu sağa sola sallayabiliyorum. Bu duruma sinir olurum..

    -Direksiyon hissiyatı çok hoş. Sertlik-yumuşaklık hissi çok iyi ayarlanmış daha doğrusu Alman ruhu oraya da sokulmuş.

    -Motoru 1200 cc diye hor görmeyin..Uçurup kaçırıyor valla.. Gayet de güzel gidiyor.. Yalnız dikkatimi çeken bir şey var: 1.2 tsi Jetta'ya dizel otomobil kullanımı aşılanmış. Nasıl oluyor derseniz şöyle açıklayayım: Alt devirler dizel motorlar için ne ise bu motor için de öyle. Siz devir aralığını 2.000 civarlarında tuttuğunuz sürece aynı dizel motor gibi yoğun bir torkla hızlanıyorsunuz. Devirler yükseldikçe belirli bir seviyeye kadar tork devam ediyor ama daha sonra madalyonun diğer tarafı ortaya çıkıyor küçük hacimli atmosferik karakterine bürünüyor...Ara hızlanmaları, kalkışı ve alt devirlerden büyük vitesle ivmelenişi çok güzel...

    Aklıma direk 1.6 TDI=1.2 TSI geldi.

    -Aracı sürerken bir kalıbın, bir ahşap otomobilin içinde gidermiş gibi hissediyorsunuz.. Bazıları bu duruma odunsu sürüş dinamiği bazıları ise Alman TOKLUĞU der....Ben ne diyeceğimi bilemedim. Ama kesinlikle olumsuz bir durum değil sadece biraz yaşlı hissediyorsunuz..

    -Yalıtımı kusursuz..(japonlar artık örnek alsın)

    -1.2 TSI Jetta böyle ise 1.4 160 hp olanı nasıldır acaba diye düşnmeden edemedim..

    -O arabaya Ankara Şehir içinde 6.5'ten az yaktırabilirim diye tahmin ettim..Çok iyi anlaşabiliriz kendisiyle bu konuda.

    -Eski kasa Jetta 6. vitese attığınız anda sanki kendisi gaz veriyormuş gibi bir his uyandırıp, yağ gibi kayardı fakat bu kasada biraz törpülemişler bu duyguyu..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gorkemuse -- 1 Temmuz 2011; 19:55:58 >
    _____________________________




  • ALİ Bey bu kadar bilgi için çok teşekkür ederim,çoook faydalı bi topik olmuş.Maşallah nazar değmesin
    Ben özellikle ford testlerini takip ediyorum(c-max kullanıcısı olarak).Devamını bekliyorum merakla takip ediyorum.
    Emeği geçen herkese teşekkürler


    Ben teşekkür ederim, ben de eski bir C-Max kullanıcısı olarak Ford'a ve özellikle C-Max'a karşı özel bir ilgim var. Bu ilgiyi hakediyor doğrusu..
    _____________________________
    2005 HONDA ACCORD 2.4 EXECUTIVE - SEIKO SPORTURA RETROGRADE
  • 1 yıllık Alfa 159 maceramdan sonra artan bakım-onarım, benzin, vergi ve kasko gibi masraflar nedeniyle aracımı değiştirmeye karar verdim ve 159 u 2011 model sıfır bir Alfa Mito ile değiştirdim. Mito şu anda 900 km de. 159 ve Mito ile ilgili tecrübelerimnden bahsetmek istiyorum.

    ALFA ROMEO 159
    98 bin kilometrede 2006 model olan aracı 1 yıl önce sıfırının yaklaşık yarı fiyatına 2. el olarak aldım. Ülkemizdeki bakış açısı ve diğer nedenlerle böyle premium bir markanın aracını 2. elde çok uygun fiyatlara alabilmek bence bir fırsat. 2006 model aracın hasarsızlık indirimi olmadan kaskosu 1900tl, yıllık vergisi 1400tl ydi. Şehir içi dışı ortalama tüketim (dikkatli kullanımda) 11lt civarıydı. Araçta ABS VDC 7 havayastığı, park sensörleri,yağmur-ışık-koku sensörler bulunmaktaydı. Eğer araba bende
    kalsaydı önümüzdeki 6 ay içinde 5000 tl civarı bakım onarım (lastikler, arıza tamirleri), vergi-muayene ve kasko masrafım olacaktı, bu nedenlerle çok sevdiğim aracımdan ayrılmaya karar verdim. Aracı kullandığım dönemde oldukça menundum. Yol tutuş hakkında ne kadar iyi şeyler söyleniyorsa söylenenler azdır diyebilirim. VDC
    (Esp ve ek kontrol sistemlerinin Alfa daki adı) sistemi oldukça iyi çalışıyor. Konfor deseniz yeni bindiğim 2010 model Mercedes c180 AMG ye yakındı diyebilirim:). Araç üksek hızda 140-150 km sonrası ne motor ne rüzgar sesiyle rahatsız etmemekteydi. Ayrıca 1500kg olan aracın 160hp 1.9JTS motoru arabayı 5. viteste bile ivmelendirebilmekteydi.
    Özetle 159 mükemmel bir araba, 2. eldeki değer kaybı nedeniyle 2. el alıcılar için çok iyi bir fırsat fakat yukarıda saydığım sahip olma bedelllerini karşılayabilenlere.


    ALFA MITO
    Elimdeki araca en iyi fiyatı vermesi ve başka fiyat avantajları nedenleriyle Alfa Mito yu alamaya karar verdim. Mito 2011 model 1.4 Turbo motorlu 155hp bir araç. Aslında 2010 dan itibaren yeni Mito larda Alfa 1.4 Turbo multiair motor kullanmakta. Fakat ben fiyat avantajı nedeniyle ben bu aracı seçtim.(multiairin farkı %5 civarı yakıt tasarrufu ve güç Artışı). Araç distinctive donanım ve spor paket içeriyor. Bu donanım paketinde 7 havayastığı, ABS, VDC (ESP-ASR-MSR-DST..), Hillholder, Q2 Elektronik (kilitli diferansiyel) , D.N.A sürüş sistemi, MP3 çalarlı müzik sistemi krom çerçeveli farlar, krom dış detaylar, alaşım jantlar, çift bölgeli otomatik klima ;“Spor Paket” de ek olarak 3 boyut efektli sportif kumaş koltuklar, sportif tamponlar, ön sis farları, 17 inçlik alaşım jantlar,brembo frenler, arka spoyler ve beyaz aydınlatmalı sportif göstege paneli bulunuyor.

    Dış Dizayn
    Araç 2 kapılı spor coupe tasarımlı bir süpermini. Tasarım detayları Alfanın yeni efsanesi 8c den alınmış. Bu aracı bilerek Mito' ya bakmak insana daha da keyif veriyor.
    Bir detay da aracın direksiz ve çerçevesiz yan camları inip binerken araca çok hoş bir görünüm ve cabrio hissi veriyor.
    8c ve Mito
     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)
     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Mito
     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:) Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:) Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:) Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    İç dizayn
    İçeride kullanılan malzemeler ucuz plastik hissi vermiyor. Tuşlara ulaşım kolay fakat dikkat çekici birşey vites kolunun ortalamadan uzun olması. Başta garip gelse de kol dayama ile beraber eliniz direkt topuza denk geldiğinden kullanımı rahatlatıyor.
     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)  Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Motor Performans
    Motor 1.4 turbo motor. 155hp olduğu halde DNA modu sayesinde ekonomik kullanıma da izin veriyor. Rodaj dönemimde olduğum halde (araç 900km de) benzin tüketimim karışık kullanımda 8lt/100km.
    DNA Modu
    Araçı çalıştırdığınızda default olarak Normal modda çalışıyor. Normal modda şehir içi kullanım için gaz tepkisi zayıf, direksiyon çok hafif. Vitesin yanındaki DNA tuşunu yukarı ittiğinizde araç Dinamik moda geçiyor ekranda turbo basıncı gösteriliyor motor gücü/torku artıyor, direksiyon sertleşiyor, q2 diferansiyel (Virajlarda iç taraftaki tekerleklerin dönüş hızını otomatik azaltarak tutunmayı arttıran sistem) aktive oluyor esp ve diğer güvenlik sistemleri daha "müdahaleci" hale geliyor. Pratikte araç gerçekten çok değişiyor. Özellile kalkışlarda ve ivmelenmelerde geçekten çok sportifleşiyor. (0-100km 7,6 saniye)
    Birde All Weather modu var. Bu modda aracın esp si karda kalkışı kolaylaştırıyor, güvenlik sistemleri kaygan zemine göre düzenleniyor.

    Konfor
    159 dan sonra Mito dan aynı konforu beklemiyordum ve yanılmadım. Araç bir uzun yol arabası değil. 130-140 KM hızdan sonra rüzgar sesi içeri giriyor. Ayrıca dinamik modda yüksek devirlerde araç resmen kükrüyor. Bu "spor" motor sesi sevenler için iyi olsa da uzun yolda bu sesi sürekli duymak rahatsız edebiliyor. Ayrıca derin kasislerdeki sert zıplamalar dikkat çekiyor. Bunda tabi 17 inç jantlar da payı var.
    Bunları söylerken tekrar hatırlatmak istiyorum ki bu deneyimler 1 yıl Alfa 159 kullanmış birinin hissettikleri. Aslında Mito yerine premium sınıf olmayan herhangi B yada C sınıfı araca binseydim de muhtemelen aynı şeylerden yakınırdım.

    Sonuç
    Mito kaliteli bir araç. Taşıdığı teknolojik ve güvenlik özellikleri B ve C sınıfı araçların çoğu üst donanımında bile bulunmayan özellikler. Aracı değerlendirirken rakiplerinin Mini Cooper ve Audi A1 olduğunu akılda bulundurmak gerekiyor.


    Biraz uzun oldu ama 2 araç için yorum yazdım sayılır.
    Vakit ayırdığınız için teşekkürler.
    _____________________________




  • Haluk Test Sürüşü 19. VW Polo 1.2 Tdi Bluemotion düz vites.



    Bu aracı kullanırken biraz da bilerek kardeşi 1.4 Tdi ile karşılaştırdım.

    Hatırlayacağınız üzere 1.4 dizel Polonun motorunu ve de şanzuman oranlarını sevmiştim.

    Ama donanımı ve donanımına göre fiyatı yüksekti.


    Polo 1.2 Bmt araçla ilgili olarak önce olumlu bulduğum noktaları yazayım.

    1. 1.4 dizel Poloda mevcut olmayan donanımlar bu araçta standart:

    - Hız sabitleme
    - ESP, ASR, EDL
    - Start stop sistemi
    - Yol bilgisayarı
    - Hillholder yokuş desteği
    - Lastik basınç sistemi
    - Gündüz farları
    - Alaşım jantlar

    2. Fabrika verisi tüketim değerleri 4.1 - 3.0 - 3.4 lt. Karma tüketim 3.4 lt!!!! Obareyyyy !!!

    3. Bu donanımları bu tüketimle sunan aracın fiyatı 1.4 dizel comfortline ile aynı:39.100 TL.


    Bunlar da beğenmediğim noktalar.


    1. Aracın 3 silindirli motoru gürültülü ve sarsıntılı çalışıyor.

    2. 1.4 motorun şanzumanı ve vites oranları ne kadar bağışlayıcı ise 1.2 motorunkiler de o kadar kullanışsız.

    Vites değiştirmenizi ister gibi çalışan motoru vitesi değiştirince de memnun edemiyorsunuz.

    Motor performanstan çok düşük tüketime ayarlanmış. Performansını beğenmedim. "Tamam zaten bu araç performans için değil" diye düşündüm ama yine de motorda birşeyler düzgün değil gibi.

    Bu arada hatırlatayım, eski 1.4 PD motor da 3 silindirliydi ama o motorun gaza bastığınızdaki tatlı hırıltısı bunda yok.

    3. Aracın yalıtımı zayıf. Normal Polo gayet iyi ama 1.2 deki gürültülü ve huzursuz çalışan motorun bu huyunu içeriden de hissedince yol sesi yalıtım zaafiyetini düşünmüyorsunuz.

    4. Araçta sadece 2 hava yastığı standart. Yan ve perde hava yastıkları mevcut değil.


    Sonuç: Ciddi olumlu özellikleri olan bu aracı bu eksikliklerine rağmen tercih etmeli mi?


    Ben yanına bile yaklaşmazdım. Test sürüşü bitsin diye dua ettim ilk kez. Hatta aracı çalıştırır çalıştırmaz kararsız kaldım ama bir şans vereyim dedim işte.

    Ne hız sabitleme, ne stop start, ne de başka birşeyi denemek geldi içimden.

    Fotoğraf bile çekmedim.

    1.6 versiyonun donanım eksiklerine rağmen motor-şanzuman uyumu çok iyi. İlle de dizel Polo olsun diyenlere 1.6 90 bg'i öneririm.

    Bluemotion olmayan 1.2 tdi motorlu Poloyu da denemek istiyorum aslında.

    O zaman sıkıntı motorda mı yoksa Bluemotion teknolojisinde mi anlarım.

    Foto çekmedim ama aracın ön panjurunun bir tanesinin kapalı olduğunu hatırlıyorum.

    Şu linkte aracın fotoları mevcut.

    http://www.netcarshow.com/volkswagen/2010-polo_bluemotion/

    Tabii bu linkteki BMT araçlarda far yıkama falan da mevcut.

    Bizdekiler o kadar da janjanlı görünmüyor. :)


    Sevgiler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haluk 23 -- 26 Haziran 2011; 19:08:40 >
    _____________________________
    Paran varsa Japon, yoksa alman.

    If you can't afford a new German car, then you definitely can't afford a used one.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23


    Polo 1.2 Tdi Bluemotion düz vites araç test sürüş izlenimlerimle tekrardan merhaba,

    Bu aracı kullanırken biraz da bilerek kardeşi 1.4 Tdi ile karşılaştırdım.

    Hatırlayacağınız üzere 1.4 dizel Polonun motorunu ve de şanzuman oranlarını sevmiştim.

    Ama donanımı ve donanımına göre fiyatı yüksekti.


    Polo 1.2 Bmt araçla ilgili olarak önce olumlu bulduğum noktaları yazayım.

    1. 1.4 dizel Poloda mevcut olmayan donanımlar bu araçta standart:

    - Hız sabitleme
    - ESP, ASR, EDL
    - Start stop sistemi
    - Yol bilgisayarı
    - Hillholder yokuş desteği
    - Lastik basınç sistemi
    - Gündüz farları
    - Alaşım jantlar

    2. Fabrika verisi tüketim değerleri 4.1 - 3.0 - 3.4 lt. Karma tüketim 3.4 lt!!!! Obareyyyy !!!

    3. Bu donanımları bu tüketimle sunan aracın fiyatı 1.4 dizel comfortline ile aynı:39.100 TL.


    Bunlar da beğenmediğim noktalar.


    1. Aracın 3 silindirli motoru gürültülü ve sarsıntılı çalışıyor.

    2. 1.4 motorun şanzumanı ve vites oranları ne kadar bağışlayıcı ise 1.2 motorunkiler de o kadar kullanışsız.

    Vites değiştirmenizi ister gibi çalışan motoru vitesi değiştirince de memnun edemiyorsunuz.

    Motor performanstan çok düşük tüketime ayarlanmış. Performansını beğenmedim. "Tamam zaten bu araç performans için değil" diye düşündüm ama yine de motorda birşeyler düzgün değil gibi.

    Bu arada hatırlatayım, eski 1.4 PD motor da 3 silindirliydi ama o motorun gaza bastığınızdaki tatlı hırıltısı bunda yok.

    3. Aracın yalıtımı zayıf. Normal Polo gayet iyi ama 1.2 deki gürültülü ve huzursuz çalışan motorun bu huyunu içeriden de hissedince yol sesi yalıtım zaafiyetini düşünmüyorsunuz.

    4. Araçta sadece 2 hava yastığı standart. Yan ve perde hava yastıkları mevcut değil.


    Sonuç: Ciddi olumlu özellikleri olan bu aracı bu eksikliklerine rağmen tercih etmeli mi?


    Ben yanına bile yaklaşmazdım. Test sürüşü bitsin diye dua ettim ilk kez. Hatta aracı çalıştırır çalıştırmaz kararsız kaldım ama bir şans vereyim dedim işte.

    Ne hız sabitleme, ne stop start, ne de başka birşeyi denemek geldi içimden.

    Fotoğraf bile çekmedim.

    1.6 versiyonun donanım eksiklerine rağmen motor-şanzuman uyumu çok iyi. İlle de dizel Polo olsun diyenlere 1.6 90 bg'i öneririm.

    Bluemotion olmayan 1.2 tdi motorlu Poloyu da denemek istiyorum aslında.

    O zaman sıkıntı motorda mı yoksa Bluemotion teknolojisinde mi anlarım.

    Foto çekmedim ama aracın ön panjurunun bir tanesinin kapalı olduğunu hatırlıyorum.

    Şu linkte aracın fotoları mevcut.

    http://www.netcarshow.com/volkswagen/2010-polo_bluemotion/

    Tabii bu linkteki BMT araçlarda far yıkama falan da mevcut.

    Bizdekiler o kadar da janjanlı görünmüyor. :)


    Sevgiler.




    iyi ki almamışım dedim incelemeyi okuyunca
    _____________________________
    ispanyada beşiktAş, ingilterede beşiktAş , türkiyede beşiktAş...




  • Arkadaşlar dün test sürüşü yaptığım bacanağın Polosunun göstergeleri bugün yolda giderken cortlamış!!!

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Normalde aydınlık olan vites göstergesi ve benzin göstergesinin olduğu aradaki ekranın ışıkları birdenbire kaybolmuş.

    10 dk kadar böyle gittikten sonra aracı kenara çekip biraz dinlendirmiş ve de yeniden çalıştırmış.

    Göstergeler sonra normale dönmüş.


    Normal hali de böyle işte...

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Nazarım değdi herhalde.


    Ama daha 6400 km deki bir araçta bunun yaşanması düşündürücü.
    _____________________________
    Paran varsa Japon, yoksa alman.

    If you can't afford a new German car, then you definitely can't afford a used one.




  • Birkaç saate kadar VW Jetta 1.6 TDI DSG test sürüşü izlenimlerimi aktaracağım arkadaşlar.
    _____________________________
    Paran varsa Japon, yoksa alman.

    If you can't afford a new German car, then you definitely can't afford a used one.
  • benim golf 4 tede kayboluyordu çok kullanınca göstergeler, jettada ise bu sorunla karşılaşmamıştım, 2 3 dk stop edince düzeliyor.

    sürekli olmaması için garantisi varken değiştirilmeli bence kablumudur akümüdür artık : )
    _____________________________
    mantık..
  • c max testi harika olmuş. eline sağlık ali38 hocam. c max alasımı getirdin.
    _____________________________
    mantık..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: banchi_doğan

    c max testi harika olmuş. eline sağlık ali38 hocam. c max alasımı getirdin.


    Hiç pişman olmazsın. Bu araç inan bağımlılık yapıyor. Ben C-Max ımı sattıktan sonra kendime gelememiştim. Hiçbir aracı beğenmiyordum. Tekrar almadım çünkü güçlü araçları seviyorum. C-max ın da güçlü bir versiyonu yoktu. Şimdi otomatiğini beklemeye başladık. 125 hp lik versiyon 6 ay sonra gelecekmiş. 180 liği de gelirse almayı düşünüyorum. Yazdığım kadar var inanın. Şiddetle tavsiye ederim..
    _____________________________
    2005 HONDA ACCORD 2.4 EXECUTIVE - SEIKO SPORTURA RETROGRADE
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ali38


    quote:

    Orijinalden alıntı: banchi_doğan

    c max testi harika olmuş. eline sağlık ali38 hocam. c max alasımı getirdin.


    Hiç pişman olmazsın. Bu araç inan bağımlılık yapıyor. Ben C-Max ımı sattıktan sonra kendime gelememiştim. Hiçbir aracı beğenmiyordum. Tekrar almadım çünkü güçlü araçları seviyorum. C-max ın da güçlü bir versiyonu yoktu. Şimdi otomatiğini beklemeye başladık. 125 hp lik versiyon 6 ay sonra gelecekmiş. 180 liği de gelirse almayı düşünüyorum. Yazdığım kadar var inanın. Şiddetle tavsiye ederim..


    Ali tiça senin C-max benzinli 100'lüktü yanlış hatırlamıyorsam.

    109'luk dizeller özellikle ara hızlanmalarda çok tatmin ediciydi.

    Tabii artık otomatik düşünüyorsundur.


    Tlf la da görüşürüz ama 7 kapılı yerine 5 kapılıyı tercih edin.

    İleride benim aklımdan geçen araç ta bu.

    Ama dizel versiyonu.

    Ben düz vites te kullanırım.

    Eşim de Jazz'a devam eder.
    _____________________________
    Paran varsa Japon, yoksa alman.

    If you can't afford a new German car, then you definitely can't afford a used one.




  • genel olarak 2 3 yılda bir araç değiştirme kanuna(!) uyarsam (şeytan bu yönde komut veriyor) işlerde iyi giderse a4 tek hayalim .. ama garajım olmaıdığı için sanırım imkan olsada hayal olarak kalmaya devam edecek. onun dışında 2 3 yıl sonra bakarsam eğer japonlardna başlayacağım bakmaya, mazdaya karşı ilgim var. bakalım kısmet. aracı daha yeni aldık
    _____________________________
    mantık..
  • C-max'i şubattan beri kullanıyorum ve gerçekten uzun yolda çok çok konforlu bi araç.haziran başında kütahya-samsun arası bi mesafe katettim,hiç rahatsızlık duymadım yani araç yormadı uzun yolda.18hazirandan beri de 2800km yaptım,hala da tatil bitmedi Motor maşallah tık demedi,yokuşta baymadı,hatta birçok aracı tokatladım(4kişi+full bagaj tavana kadar).Nazar değmesin valla.
    Ali bey güncel kasadan önceki c-max hakkındaki bilgilerinizi de paylaşırsanız sevinirim yoğun olmadığınız bi zaman.Artıları ve eksileri ile birlikte.
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alptug.55

    C-max'i şubattan beri kullanıyorum ve gerçekten uzun yolda çok çok konforlu bi araç.haziran başında kütahya-samsun arası bi mesafe katettim,hiç rahatsızlık duymadım yani araç yormadı uzun yolda.18hazirandan beri de 2800km yaptım,hala da tatil bitmedi Motor maşallah tık demedi,yokuşta baymadı,hatta birçok aracı tokatladım(4kişi+full bagaj tavana kadar).Nazar değmesin valla.
    Ali bey güncel kasadan önceki c-max hakkındaki bilgilerinizi de paylaşırsanız sevinirim yoğun olmadığınız bi zaman.Artıları ve eksileri ile birlikte.

    Tabiki niye olmasın. Elimdeki acil bir ki testten sonra uzun dönem testi yazacağım C-Max için.
    _____________________________
    2005 HONDA ACCORD 2.4 EXECUTIVE - SEIKO SPORTURA RETROGRADE




  • quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23


    quote:

    Orijinalden alıntı: ali38


    quote:

    Orijinalden alıntı: banchi_doğan

    c max testi harika olmuş. eline sağlık ali38 hocam. c max alasımı getirdin.


    Hiç pişman olmazsın. Bu araç inan bağımlılık yapıyor. Ben C-Max ımı sattıktan sonra kendime gelememiştim. Hiçbir aracı beğenmiyordum. Tekrar almadım çünkü güçlü araçları seviyorum. C-max ın da güçlü bir versiyonu yoktu. Şimdi otomatiğini beklemeye başladık. 125 hp lik versiyon 6 ay sonra gelecekmiş. 180 liği de gelirse almayı düşünüyorum. Yazdığım kadar var inanın. Şiddetle tavsiye ederim..


    Ali tiça senin C-max benzinli 100'lüktü yanlış hatırlamıyorsam.

    109'luk dizeller özellikle ara hızlanmalarda çok tatmin ediciydi.

    Tabii artık otomatik düşünüyorsundur.


    Tlf la da görüşürüz ama 7 kapılı yerine 5 kapılıyı tercih edin.

    İleride benim aklımdan geçen araç ta bu.

    Ama dizel versiyonu.

    Ben düz vites te kullanırım.

    Eşim de Jazz'a devam eder.


    Evet Haluk Tiçır bendeki benzinli 100 lüktü. Dizel Ghia sını da test etmiştim zamanında Otokoç'ta. Özellikle 2. viteste koltuğa gömüyordu yüksek torkun etkisiyle. O performans şu an aynı motoru kullanan araçlarda yok nedense. Vites oranlarından olsa gerek. Yanlış hatırlamıyorsam senle de S-Max'i kullanmışık soğuk bir kış gününde. Önce ben sonra da sen. Ayağındaki botlarla oldukça zorlanmıştın

    Ve yine yanlış hatırlamıyorsam C-max in 7 kapılısı henüz üretilmedi ve üretilmesi de düşünülmüyor. Gerçi ilginç bir fikir olabilir Ford için veya bütün otomobil camiası için

    7 koltuk demek istedin herhalde. Azıcık da ben sana takılayım
    _____________________________
    2005 HONDA ACCORD 2.4 EXECUTIVE - SEIKO SPORTURA RETROGRADE




  • Keh keh :)

    Sen ne kadar kullanmıştın C-max'i?

    Süre ve km olarak?
    _____________________________
    Paran varsa Japon, yoksa alman.

    If you can't afford a new German car, then you definitely can't afford a used one.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    Keh keh :)

    Sen ne kadar kullanmıştın C-max'i?

    Süre ve km olarak?


    1.5 yıl 25.000 km diye hatırlıyorum
    _____________________________
    2005 HONDA ACCORD 2.4 EXECUTIVE - SEIKO SPORTURA RETROGRADE
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ali38

    1.5 yıl 25.000 km diye hatırlıyorum



    2 yıl 80.000 km


    Şimdi Yasakpınar dostumuz şikayet edecek bizi.
    _____________________________
    Paran varsa Japon, yoksa alman.

    If you can't afford a new German car, then you definitely can't afford a used one.
  • 
Sayfa: önceki 2930313233
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.