Suriyeli: Biz mi dedik bizi kurtarın diye?

Nankör it. Dingonun ahırı gibi sınırı açınca kıymet bilmediler tabi bu hain bedeviler için 40 milyar dolar masrafa girdik TL olarak 240.000.000.000 TL sıfırları okuyamazsınız hayal edin bu paraya işsizlik kalırmıydı evsiz yurtsuz evlatlarımız kalırmıydı?

Bu arada o videodaki köpek sen sen ol o sınırı geç. Sen sen ol gerekirse yunandan mermi ye geri dönme buralarda görülürsen bizmi dedik geri dön sınırdan diye iyi bir muamale yaparlar sana.

Doğru demiş

50 milyar doları bunlara yedirdiler ya benim hakkım helal olmasın ! o eksilen 50 milyar dolar yüzünden bugün doğalgaza elektriğe yakıta bu kadar zamlı para veriyorsunuz. Markete gidiyorsunuz alacağınız ürün zamlanmış neden çünkü bu eksilen para yavaş yavaş diğerlerinden yerine konulmak zorunda. Yerine koymak için ne yapacaksın bütün vergileri arttıracaksın. Bu zincirleme etkidir hayat standardınızı yavaş yavaş düşürür.

Doğru demiş.

Batı desteği ile bunları silahlandırmasan diğer arap baharı protestoları gibi geçip gidecekti.

Besle kargayı oysun gözünü misali.

Gayet doğru demiş. Türkiye Suriye veya Suriye'liler için girmedi oraya. Kendi sınır güvenliği için girdi. Bunda nankörlük, kalleşlik falan yok. Enteresandır çocuğun tipi kayık, pıtı atmış gibi gözüküyor; ama doğru tespit yapmış.

Bir de şunu deneyin bu arada, işe yarar: Yıllarca seni yok sayan, sesini duymayan, sana köpek muamelesi yapan Esad safında mı yer alacaksın? Kürtlerin safında mı? Sünni şeriatçıların tarafında mı? Bu savaş patlak vermeden önce 50 yıl, 3 nesil yok sayılarak yaşamışsın. An itibari ile doğduğun topraklarla bağın sadece kültürün, arkadaşların, çevren, alışık olduğun ortam falan... Bunun dışında ülken yok ki senin? Vatan? Vatanseverlik? Karışık, birbiri içine geçmiş, flulaşmış konular bunlar senin için. Böyle bir insan olarak kimin yanında savaşacaksın? Zor...

---------------------

Kendimden örnek vereyim: Mevcut hükümete muhalifim. Farklı şekillerde yok sayılıyoruz biz. Genelde sesimiz duyuluyor. Ama meclis çoğunluğunda ret ile (ki artık ona da gerek yok, Cumhurbaşkanı KHK ile işi çözüyor) HER KONUDA karşı tarafın dediği oluyor. Bir "tartışalım, orta yol bulalım" falan girişimi olmuyor. Vasatın da altında bir demokratik yaklaşımın içinde yuvarlanıp gidiyoruz. Ama yok sayıl(a)mıyorum. İki sebebi var. Birincisi benden çok var. İkincisi de benim gibilere muhtaçlar. Belli bir bilinç seviyesindeki insan ATV'yi açıp komedi niyetine izliyor mesela. Düşük kalite komedi, Recep İvedik gibi; ama midesi kaldıran izliyor. Böyle enteresan bir ortam. Kendince hoşlukları var. Neyse, Allah korusun, bu ülkede bir karışıklık olsa ve ülke bir tehditle karşı karşıya kalsa, taraf seçmem gerekse, ülkenin çıkarı AKP yanında durmamı gerektirirse dururum. Büyük laf ettim. Ama zerre düşünmem, dururum. Vatanseverlik çünkü. Vatansever olabilmen için vatanının olması gerekir. Ancak bazı ekstrem durumlarda o da kar etmez.

Vatanseversin, vatan var ortada; ama bir örgütlülük yok. Yanında durabileceğin bir taraf yok diyelim. O zaman da ayvayı yedin. Veya tarafların hepsi iğrenç... Mesela: Kırım'lısın. Sovyetler tarafında mı savaşacaksın? Yoksa Nazi'ler tarafında mı? Cevap: Gemiye bin abi sen. Türkiye'ye gel.

Dolayısı ile bu iş o kadar basit bir iş değil. Bu insanlar ne düşünüyor, ne yapıyor bilemeyiz. Dolayısı ile de mülteci krizinin baş sorumlusu mülteciler değil, bunu doğru yönet(e)meyen veya işine geldiği gibi yöneten hükümettir.