Süleyman soyluya Dava açıldı

Lan valla adama helal olsun ya. Tek başına korkmadan direniyor bu sisteme hapise girme riski olmasına rağmen.

Adamsın valla Efe.

Adalet varmış gibi. Kimi kime şikayet etmiş.

bu herifler efe aydal'a 10 kere dava açtılar ve son davada kesin hapis cezası vermişler yani kodes yolu göründü, bir suçu da yok aslında ama işte. en son cezanın ardından efe aydal'ın da canına tak etmiş anlaşılan.

Şimdi reis öyle diyorsun da adam kimsenin cesaret edemediği birşey yaptı hakkında o kadar suçlama vs. var

Suç duyurusunda bulunmuş. Dava açılmamış. Normal dünya düzeninde bir bakan hakkında günde 1-2 suç duyurusunda bulunulur zaten.

Süleyman soylu özelinde ise, hiç yoksa günde 5-6 suç duyurusu alıyordur savcılıklar.

"Komşum kedimi çaldı. Kendi evinde besliyor." diye savcılığa suç duyurusunda bulunabilirim. Harekete geçip geçmemeye savcılık karar verir. Geçmez ise, savcılığı işini yapmadığı için onu denetleyen merciye şikayet edebilirim.

Ama sonuçta savcılık da, onu denetleyen mekanizma da nihayetinde adalet bakanlığına bağlı. Yargıya müdahale etmeye çekinmeyen ve gücünü kullanan bir hükümet çok rahatlıkla dava açılmamasını sağlayabilir ve tüm baskılara rağmen işini yapan savcının elinden dosyayı alabilir, adamı da götürüp ta fizan'a sürebilir. Kaldı ki bu tip konularda işini yapmaya eğilimli savcı kaldığını da düşünmüyorum. Tamamının da zaten AKP lehine politize olduğunu düşünmekteyim. Eline ince hesap gerektiren bir dosya geçtiğinde eminim üst merciye danışır. Anında yukarı doğru, silsile halinde haberleri olur. Sonra silsile halinde aşağı doğru savcıya ne yapması gerektiği iletilir. Savcı söyleneni yaparsa işini korur. Bu bir kaç kez yaşanırsa savcıya şukusunu verip, terfi de verirler. Yok, savcı kendine verilen direktifin dışında davranır ise adamı sürerler. Dosyayı da elinden alırlar.

Konsept budur yani. Yargımız hükümeti ilgilendiren konularda bu şekilde işler. O yüzden suç duyurusunda bulunmak tarihe not düşmek gibidir. Mutlaka yapılmalıdır. Ama bir şey çıkmayacağı bilinerek yapılır.

Efe Aydal durumunda, suç duyurusunda bulunmuş. Paylaşmış. Çok da doğru. Bence de bakınımız bu konuda suç işliyor. Alenen halkın kesimleri arasına kin ve nefret tohumu ekiyor. Hukukçular daha iyi bilir; ama bu yapılanın (özellikle de yapanın devletin önemli pozisyonlarından birinde olan biri olduğu düşünülürse) halkı kin ve düşmanlığa teşvik suçu olduğunu düşünüyorum.

Şimdi savcılık tabii ki harekete geçmeyecek. "Ben bunu kovalayacağım, ama kişi dokunulmaz. Dosyayı ayırdım, dokunulmazlığı kalktığında bakılacak" dese bile harekete geçmiş sayılır. Bunu bile yapmayacak. "Kovuşturmaya yer olmadığı gerekçesiyle..."diyecek geçecek.

Efe Aydal da "Bak gördün mü? Kabak gibi meydanda olan bir suçu yok saydılar gene." diye paylaşımını yapacak. Zaten yargıya güvendeki erezyonun başlıca müsebbibi tam olarak bunun gibi savcılık uygulamaları. Tek müsebbibi değil tabi. Bir alacak davasının 5 yıl sürmesi gibi mallıklar da mevcut. Ama insanların güvenini erezyona uğratan en önemli şey bazılarının, diğerlerinden "daha eşit" olması durumu. Orwell babaya selam olsun.

Bak senin animasyonlu halini bile yapmışlar