Şimdi Ara

size bir soru

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
2
Favori
436
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • her kelime diğer kelimelerle açıklanır. o halde ilk kelime neyle açıklanır?



  • cevap= anı ile. yaşanmışlık ile.




    birisi mutlu olunca mutlu oldum der ve siz ona bakıp mutluluk bu dersiniz. ve mutluluğu kullanarak üzgün olmayı da açıklayabilirsiniz. üzgün olmaktan biraz mutlu olmaktan biraz alıp farklı şeyleri açıklayabilirsiniz. böyle kombinasyon yapa yapa bir çok şey açıklanır kelimelerle. ama ilk kelime, anıdır.
  • bu arada bunları düşünürken aklıma daha önce düşünmüş olduğum bir şey geldi; hafıza. hafızanın sadece aynı şeklide sadece anılar ile oluştuğunu düşünüyorum. biraz düşünüp açıklayacağım bunu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Old Mac New Clip -- 9 Nisan 2018; 10:17:39 >
  • yeni bir şey öğrenirken daha önce öğrendiklerimizden faydalanırız. mesela matematikte 4 işlem yapabilmek için önce sayıları(veya miktarları) öğrenmek gerekir. çatal kullanmayı öğrenmek için önce elimizi kullanmayı öğrenmemiz gerekir. bu yazdığım burada dursun.


    hafıza sadece anılardan oluşur. anılar neyden oluşur? görüntüden, hislerden, seslerden vs. 5 duyu organımız ile algılayabildiğimiz şeylerden oluşur(engelli değilseniz). (ve aslında hepsinden değil sadece birinden oluşur ama orası bu konuya ilişkili olsa da.)


    hafıza denen şeyin ne olduğunu da açıklayayım gerçi bunu daha önce yapmam gerekirdi fakat neyse; hafıza, beyinin içindeki(soğancık falan karıştırmayın şimdi) sinirlerden oluşur. ve sinirler ağ gibi birbirlerine bağlıdırlar. ve yeni bir şey öğrendiğinizde, yeni bir an yaşadığınızda -artık her nasıl oluyorsa- yeni bir bağ oluşuyor. bu ağ sistemine hafıza deniliyor. peki bu hafıza nasıl çalışıyor? hafızanın çalışma şekli de şu; siz bir şey düşündüğünüzde hafızanızdaki o sinir uyarılıyor ve hatırlama gerçekleşiyor.- bunların fiziki bir anlamda nasıl oluştuğunda dair hiçbir bilgim yok, bilim adamlarının da pek yok bildiğime göre xd- ve sinirlerle ilgili şöyle bir şey var ki; bir sinir uyarıldığında, bu sinir güçleniyor ve bu sinirin uyarılması daha kolay hale geliyor. benzer şekilde, bir sinire birden fazla sinir bağlanabiliyor. bu sayede aynı siniri başka sinirler uyarabiliyor. bu ne demek? yaşadığınız farklı şeylerin aynı şeyi hatırlatması demek. bu yazdığım da dursun burada.



    biz bir şey öğrendiğimizde aklımızdaki sinirler yeni ağlar oluşturuyor. fakat bu ağı nerede ve hangi sinirlerle oluşturacağımız hemen hemen bize kalmış bir şey. mesela yemek yeme olayını düşününce aklınıza ne geliyor? biraz daha düşünün, birkaç anı daha gelsin...

    bilmiyorum fark ettiniz mi ne kadar çok düşünürseniz o kadar çok farklı şey geliyor aklınıza. sebebi ise çağrışım. yemek yemeyi düşünüyorsunuz bu sinire bağlı, uyarılmaya en yatkın sinirler önce uyarılıyor. düşünmeye devam ederseniz yine yemek yemeye bağlı uyarılmaya az yatkın sinirler de uyarılıyor. ondan sonra uyarılan sinirlere yatkın uyarılan sinirler uyarılıyor sonra uyarılanlara bağlı olanlar uyarılıyor... böylece beyninizdeki sinir sisteminizde(hafızanızda) geziyorsunuz.


    bu anlattıklarıma ee ne var yani bunlarda zaten biliyorduk bunları diyebilirsiniz ama ben demedim çünkü ben bilmiyordum. ben öğrenmeyi hani hafıza da sinir ağı oluşturmak olarak biliyordum ama ne biliyim sanki bu sinir ağlarının bölümleri vardır diye düşünüyordum oysa ki yok. sadece tek bir ağ var aslında ve bu ağın ÜZERİNDE bölümlenmeler var.

    yani ben; her zaman objektif düşüncem ile kişisel düşüncemi farklı tuttuğumu sanmışımdır ama aslında hepsi iç içedir. kişisel düşüncelerimin objektif düşüncelerimi etkileyeceğini biliyordum ama düşündüğümden çok daha farklı bir şekilde etkiliyormuş. objektif düşüncenin aslında sadece teoride olduğunu fark ettim.

    ve insana karşı sahip olduğum farkındalık onları daha doğru anlamamı sağlar.


    anlattıklarımdan çıkarabiliriz ki aslında öğrenmek, ezberlemektir. fakat kullanım farkı vardır, ezberlemek siniri bolca uyarıp, kolay uyarılmasını sağlamaktır. mesela bir formülü ezberlediğinizde şurası şöyle miydi böyle miydi demezsiniz. formül aklınıza eksiksiz halde gelir. fakat formülü öğrendiğinizde sadece ağı oluşturursunuz, güçlendirmezsiniz. AMA öğrenip, bu öğrendiğiniz bilgiyi kullanarak yeni ağlar oluşturursanız o zaman bu ağ çok güçlü bir ağ haline gelir. çünkü bu ağa bağladığınız her yeni ağda, yani bu bilgiyi kullanarak yaptığınız her farklı şeyde hem öğrendiğiniz bilgi ağını güçlendireceksiniz hem de bu ağı çağrıştırabilecek bir ağ yaratmış olacaksınız. böylece, öğrendiğiniz ağı direk olarak uyarmak yerine, öğrendiğiniz ağa bağlı ağı uyarırsanız öğrendiğiniz ağı da uyarırsınız.

    öğrenmek yerine ezberlemenin hayattaki karşılığı da hata(unutma) oluyor. öyle bir şey yapıyorsunuz ki lan ben bunu nasıl unuttum o kadar da barizdi aslında diyorsunuz. çünkü bir işi yaparken örneğin dışarıya mangala gideceksiniz(hiç mangal yapmadım örneğim yanlış olabilir ama siz olaya odaklanın) aklınıza hemen mangal için gerekenler gelir. köfte, mangalın kendisi, kömür. ve bunları yemek için çatal bıçak tabak çanak. hepsi hazır, sahaya gittiniz o da ne? köfteleri çeviremiyorsunuz? e çünkü spatulayı evde unuttunuz. HAYDAAAAAAAAAAAAA mangala spatula götürmeyen adam bu işi öğrenmemiştir, ezberlemiştir. çünkü öğrenmiş olsaydı köfteyi ısıtmak deyince aklına hemen spatula gelirdi. çünkü dediğim gibi, bir ağ başka ağı çağrıştırıyor bu yüzden öğrenmek ezberlemekten daha iyidir. ama pratik midir? değildir. fakat burası farklı konu. okullarda ezberletilmesin, öğretilsin olayı da buradan geliyor aslında. öğrenciler sürekli saçma sapan hatalar yapıyorlarsa ezberliyorlardır, öğrenmiyorlardır.


    bu anlattıklarımın farkında değildim ben. dün değil eversi gün yataktan yeni kalkmış boş boş gezinirken aklıma bu hafıza ne garip bir şey diye düşürken düşüverdi ve farkına vardım bunların. hayatımdaki fiilen farklılığı da şu olacak,oldu; oluşturacağım ağları uygun ağlar ile oluşturmak. çünkü fark ettim ki her şeyi çok saçma sapan şeyler ile birlikte düşünüyorum. geçmişimde ki aslında alakasız anılara fazla bağlıyorum öğrendiğim yeni şeyleri(ağları). artık hepsini sadece gerekenlerle birlikte anımasamak istiyorum. yeni bir şey öğrenirken buna dikkat edeceğim. şimdiye kadar öğrendiklerimi de tekrar gündeme geldikçe düzenlemeye çalışacağım. ve özellikle bir ağ yarışması olan ders, sınav olayımı da etkileyecek. konuları konu konu ezberlemek yerine, hepsini öğrenmek; yani hepsini tek ağ halinde toplamak istiyorum. şu an mesela adı neydi tamkare eşitlikleri miydi onu düşününce aklıma hemen bir kitaptan öğrendiğim ezberleme taktiği geliyor. oysa biliyorum ki tamkare eşitliği denen şey bir çeşit üs oyunu ve sayı doğrultusunda oranlar ile gösterilebilir. daha önemlisi, sadece üs kullarını bilerek aynı formülü ben kendim oluşturabilirim. bu aynı şey gibi, karenin çevresinin nasıl hesapladığını bilerek üçgenin çevresini de hesaplamayı bilebilmek gibi.


    evet, yazım uzun oldu tekrar okuyup yazım hatalarımı(illa ki vardır xd) düzeltmeyeceğim. ben alacağımı aldım zaten. bu arada başınıza gelmiştir yeni bir şey öğrendiğinizde aslında çevrenizde o şeyin çok yaşandıığını fark edersiniz. yeni bir kelime öğrenirsiniz ve yakın zamanda birçok kere karşınıza çıkar. aslında aynı şey karşınıza eskiden de çıkıyordur ama artık öğrendiğiniz için daha çok farkına varırırsınız. ve ben ne zaman yeni bir şeyin farkına varsam aslında diğer hemen her insanın zaten yaptığını fark ediyorum ve düpedüz aptal gibi hissediyorum. çocuklar da bile görüyorum aynı şeyleri. asosyallikten midir nedir hayatımda pek farklı şeylerle karşılaşmıyorum ve farkındalığın sebebi bilirsiniz, farklılıklardır. dolayısıyla; yalan olmasın, aptalım. bu foruma da yazıyorum böyle çünkü yazarken, düşünürken fark ettiklerimden çok daha fazlasını fark ediyorum.




  • bu anlattıklarımdan yaşını almış insanların yeni şeyler öğrenirken neden zorlandıklarını da anlayabilirsiniz. bunu da siz anlatın derdim ama tabii ki kendim anlatacağım

    yaşını almış insanların hafızaları zaten güçlü oluyor; çok fazla ağ zaten bağlanmış, çok fazla ağ zaten uyarılmaya yatkın oluyor. ve yeni bir şey öğrenirken oluşturudukları o zayıf ağı bir şey yaparken anımsamak onlar için zor oluyor. oysa gençlerin bu ağları henüz zayıf olduğu için yeni bir şey öğrendiklerinde çok daha kolay uyarılabiliyor.

    fakat yaşlılar öğrenemez diye bir şey tabii ki de yok. sadece bir şey öğrendiklerinde öğrendikleri şeyi bolca yapmaları(oluşturdukları ağı bolca uyarmaları), gençlere nazaran daha fazla zaman ayırmaları gerekiyor. fakat bu değişebiliyor, çünkü eğer zaten pek bilinmedik bir konu hakkında bir şey öğreniliyorsa bir yaşlı bir genç ile hemen hemen aynı sürede öğrenir.




  • Kelimeyle

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tebrik ederim tek basiniza konu acip cevaplar vermissiniz.

    Size tavsiyem kisa zamanda iş bulunuz

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Napıyosun olum. Tüm tuşlara basarak forumu mu patlatacan. Kendi soruyuo kendi yazıyo bişiyler.
  • dh bitmiş... hemen okuyorsunuz yazdıklarımı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Old Mac New Clip -- 9 Nisan 2018; 11:23:55 >
  • 10 numara yazı valla. Çok güzel şeyler çıkar buradan.
    Evet cevabı anı veya deneyim.

    Bunun farkına varıp kendi ağlarımızı kontrol etmek çok garip değil mi

    Mesela sen bir formül deneyimledin. Formül ise H2O olsun çünkü kimya sınavında çıkacak. Formülü ezberlediğinde beynimizde sadece o formülün görsel hafıza ağı oluşuyor, fakat onu öğrendiğimizde(mantığını kavradığımızda) beynimizde birden çok ve ezberden daha fazla ağ oluşuyor.
    Formülü ezberlediğimizde;
    Beynimizin hafıza bölümünde 3 tane ağ birleşiyor.
    1 tane H kelimesinin ağı,
    1 tane 2 kelimesinin ağı,
    1 tane O kelimesinin ağı.
    Beynimizde 3 tane ağ oluştu.

    Fakat öğrendiğimizde yani mantığını, amacını anladığımızda olanlar şu;
    1 tane H kelimesi ağı,
    1 tane 2 kelimesi ağı,
    1 tane O kelimesi ağı,
    1 tane element kelimesi ağı,
    1 tane su kelimesi ağı,
    1 tane kimya kelimesi ağı,
    1 tane bileşik ağı.

    Şimdi hangi ağ daha güçlü? Öğrendiğimiz ağ daha güçlü çünkü formülün ne olduğunu ne işe yaradığını biliyoruz. Hangi ağı hatırlamak daha olası? Öğrendiğimiz formül. Çünkü ezberlediğimiz formülü hatırlamamız için 3 tane anıya ihtiyacımız var, H, 2 ve O kelimesini duymak bize hatırlatır.
    Ama öğrendiğimiz de 7 tane, yani daha çok anı ve dolayısıyla daha olası. Ezberlediğimizde H,2,O anısını yaşamamız gerekirken, öğrendiğimizde H,2,O,kimya,bileşik,su,element anılarını yaşamımız gerekir. Dolayısıyla daha fazla anıda toplanmış ağın hatırlanması daha olası, bunun sonucunda daha fazla hatırlamak ağın daha fazla güçlenmesine sebep olur.
    size bir soru

    Doğru anlamış mıyım?

    Peki şimdi nasıl öğrenmeyi düşünüyorsun? Bunun farkına vardın ve yaşadığın anıları veya deneyimleri nasıl düzenleyeceksin? Öğrenerek değil mi? Günlük hayatta buna "mantığını kavramak" diyoruz.




  • İmge ile

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör

    10 numara yazı valla. Çok güzel şeyler çıkar buradan.
    Evet cevabı anı veya deneyim.

    Bunun farkına varıp kendi ağlarımızı kontrol etmek çok garip değil mi

    Mesela sen bir formül deneyimledin. Formül ise H2O olsun çünkü kimya sınavında çıkacak. Formülü ezberlediğinde beynimizde sadece o formülün görsel hafıza ağı oluşuyor, fakat onu öğrendiğimizde(mantığını kavradığımızda) beynimizde birden çok ve ezberden daha fazla ağ oluşuyor.
    Formülü ezberlediğimizde;
    Beynimizin hafıza bölümünde 3 tane ağ birleşiyor.
    1 tane H kelimesinin ağı,
    1 tane 2 kelimesinin ağı,
    1 tane O kelimesinin ağı.
    Beynimizde 3 tane ağ oluştu.

    Fakat öğrendiğimizde yani mantığını, amacını anladığımızda olanlar şu;
    1 tane H kelimesi ağı,
    1 tane 2 kelimesi ağı,
    1 tane O kelimesi ağı,
    1 tane element kelimesi ağı,
    1 tane su kelimesi ağı,
    1 tane kimya kelimesi ağı,
    1 tane bileşik ağı.

    Şimdi hangi ağ daha güçlü? Öğrendiğimiz ağ daha güçlü çünkü formülün ne olduğunu ne işe yaradığını biliyoruz. Hangi ağı hatırlamak daha olası? Öğrendiğimiz formül. Çünkü ezberlediğimiz formülü hatırlamamız için 3 tane anıya ihtiyacımız var, H, 2 ve O kelimesini duymak bize hatırlatır.
    Ama öğrendiğimiz de 7 tane, yani daha çok anı ve dolayısıyla daha olası. Ezberlediğimizde H,2,O anısını yaşamamız gerekirken, öğrendiğimizde H,2,O,kimya,bileşik,su,element anılarını yaşamımız gerekir. Dolayısıyla daha fazla anıda toplanmış ağın hatırlanması daha olası, bunun sonucunda daha fazla hatırlamak ağın daha fazla güçlenmesine sebep olur.


    Doğru anlamış mıyım?

    Peki şimdi nasıl öğrenmeyi düşünüyorsun? Bunun farkına vardın ve yaşadığın anıları veya deneyimleri nasıl düzenleyeceksin? Öğrenerek değil mi? Günlük hayatta buna "mantığını kavramak" diyoruz.
    tam doğru anlamamışsın ama aşağı yukarı anlamışsın. öncelikle; sen ezberlemenin kötü, öğrenmenin iyi bir şey olduğunu sanıyorsun ama aslında doğada iyi veya kötü yoktur sadece farklılıklar vardır. şekillerde toplar var, fakat bu toplar aslında yoklar. büyüyen, güçlenen(uyarılmaya yatkınlaşan) şeyler bağ olarak gösterdiğin sinirler. ben de sana resim çizdim(ezberleme ile öğrenmeye eşit efor ayrılırsa);

    size bir soru



    bunların farklılıkları ise, şekilde görüldüğü gibi uyarılmaya yatkınlıkları. şöyle açıklayayım; ezberlediğinde, h 2 veya o dediğinde aklına h2o formülünün gelmesi, öğrendiğinde gelmesinden daha olası. öğrendiğinde ise formülü uyaran etkenler daha zayıf oluyor ama daha çok oluyor.

    edit: fakat öğrenmenin günlük hayattaki artısı ise şu; uyaranlar fazla olduğu zaman günlük hayatta rast geldiğin şeylerin çizimdeki uyaranları uyarması, ve uyarılanın da formülü uyarması. ama ezberlediğinde uyaranlar az olduğu için, günlük hayatta uyaranları uyaracak olaylar yaşaman daha düşük olası oluyor. bu yüzden; öğrendiğinde, direk olarak efor harcamadan çizimdeki ağı güçlendirmiş oluyorsun. ezberlediğinde de güçlenen ağlar oluyor ama dediğim gibi, muhtemelen başka şeylere dair ağlar oluyor.



    yazının sonundaki soruna gelince, öğrenmeyi ben konumun ilk mesajlarında yeni ağ oluşturmak olarak tanımladım. ve evet, düşüncelerimi düzenlerden yeni ağlar oluşturup oluşturduğum yeni ağların uyarılmaya yatkınlığını eskilerine nazaran güçlü hale getireceğim. böylece düzenlemiş olacağım. eğer oluşturup oluşturduğum gibi bırakırsam birkaç gün sonra önceden ne düşünüyorsam yine aynı şeyi düşünürüm. ama biraz daha derin düşünürsam sonradan oluşturduğum ağlar gelir aklıma.

    bir de ağların zayıflaması durumu var. sinir ağları sürekli zayıflarlar, sürekli güçlendirmen gerekiyor. yoksa "unutursun"(aslında unutmak diye bir şey yok).


    bu arada editlemeden, tam haliyle atmam gerekirdi fakat böyle oldu eğer editlemeden önce okuduysan kusura bakma



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Old Mac New Clip -- 9 Nisan 2018; 14:29:38 >




  • Cevabın için teşekkür ederim dostum
    @Fun Lovin Criminal
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Francis J. Underwood

    Bu mesaj silindi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Old Mac New Clip

    yeni bir şey öğrenirken daha önce öğrendiklerimizden faydalanırız. mesela matematikte 4 işlem yapabilmek için önce sayıları(veya miktarları) öğrenmek gerekir. çatal kullanmayı öğrenmek için önce elimizi kullanmayı öğrenmemiz gerekir. bu yazdığım burada dursun.


    hafıza sadece anılardan oluşur. anılar neyden oluşur? görüntüden, hislerden, seslerden vs. 5 duyu organımız ile algılayabildiğimiz şeylerden oluşur(engelli değilseniz). (ve aslında hepsinden değil sadece birinden oluşur ama orası bu konuya ilişkili olsa da.)


    hafıza denen şeyin ne olduğunu da açıklayayım gerçi bunu daha önce yapmam gerekirdi fakat neyse; hafıza, beyinin içindeki(soğancık falan karıştırmayın şimdi) sinirlerden oluşur. ve sinirler ağ gibi birbirlerine bağlıdırlar. ve yeni bir şey öğrendiğinizde, yeni bir an yaşadığınızda -artık her nasıl oluyorsa- yeni bir bağ oluşuyor. bu ağ sistemine hafıza deniliyor. peki bu hafıza nasıl çalışıyor? hafızanın çalışma şekli de şu; siz bir şey düşündüğünüzde hafızanızdaki o sinir uyarılıyor ve hatırlama gerçekleşiyor.- bunların fiziki bir anlamda nasıl oluştuğunda dair hiçbir bilgim yok, bilim adamlarının da pek yok bildiğime göre xd- ve sinirlerle ilgili şöyle bir şey var ki; bir sinir uyarıldığında, bu sinir güçleniyor ve bu sinirin uyarılması daha kolay hale geliyor. benzer şekilde, bir sinire birden fazla sinir bağlanabiliyor. bu sayede aynı siniri başka sinirler uyarabiliyor. bu ne demek? yaşadığınız farklı şeylerin aynı şeyi hatırlatması demek. bu yazdığım da dursun burada.



    biz bir şey öğrendiğimizde aklımızdaki sinirler yeni ağlar oluşturuyor. fakat bu ağı nerede ve hangi sinirlerle oluşturacağımız hemen hemen bize kalmış bir şey. mesela yemek yeme olayını düşününce aklınıza ne geliyor? biraz daha düşünün, birkaç anı daha gelsin...

    bilmiyorum fark ettiniz mi ne kadar çok düşünürseniz o kadar çok farklı şey geliyor aklınıza. sebebi ise çağrışım. yemek yemeyi düşünüyorsunuz bu sinire bağlı, uyarılmaya en yatkın sinirler önce uyarılıyor. düşünmeye devam ederseniz yine yemek yemeye bağlı uyarılmaya az yatkın sinirler de uyarılıyor. ondan sonra uyarılan sinirlere yatkın uyarılan sinirler uyarılıyor sonra uyarılanlara bağlı olanlar uyarılıyor... böylece beyninizdeki sinir sisteminizde(hafızanızda) geziyorsunuz.


    bu anlattıklarıma ee ne var yani bunlarda zaten biliyorduk bunları diyebilirsiniz ama ben demedim çünkü ben bilmiyordum. ben öğrenmeyi hani hafıza da sinir ağı oluşturmak olarak biliyordum ama ne biliyim sanki bu sinir ağlarının bölümleri vardır diye düşünüyordum oysa ki yok. sadece tek bir ağ var aslında ve bu ağın ÜZERİNDE bölümlenmeler var.

    yani ben; her zaman objektif düşüncem ile kişisel düşüncemi farklı tuttuğumu sanmışımdır ama aslında hepsi iç içedir. kişisel düşüncelerimin objektif düşüncelerimi etkileyeceğini biliyordum ama düşündüğümden çok daha farklı bir şekilde etkiliyormuş. objektif düşüncenin aslında sadece teoride olduğunu fark ettim.

    ve insana karşı sahip olduğum farkındalık onları daha doğru anlamamı sağlar.


    anlattıklarımdan çıkarabiliriz ki aslında öğrenmek, ezberlemektir. fakat kullanım farkı vardır, ezberlemek siniri bolca uyarıp, kolay uyarılmasını sağlamaktır. mesela bir formülü ezberlediğinizde şurası şöyle miydi böyle miydi demezsiniz. formül aklınıza eksiksiz halde gelir. fakat formülü öğrendiğinizde sadece ağı oluşturursunuz, güçlendirmezsiniz. AMA öğrenip, bu öğrendiğiniz bilgiyi kullanarak yeni ağlar oluşturursanız o zaman bu ağ çok güçlü bir ağ haline gelir. çünkü bu ağa bağladığınız her yeni ağda, yani bu bilgiyi kullanarak yaptığınız her farklı şeyde hem öğrendiğiniz bilgi ağını güçlendireceksiniz hem de bu ağı çağrıştırabilecek bir ağ yaratmış olacaksınız. böylece, öğrendiğiniz ağı direk olarak uyarmak yerine, öğrendiğiniz ağa bağlı ağı uyarırsanız öğrendiğiniz ağı da uyarırsınız.

    öğrenmek yerine ezberlemenin hayattaki karşılığı da hata(unutma) oluyor. öyle bir şey yapıyorsunuz ki lan ben bunu nasıl unuttum o kadar da barizdi aslında diyorsunuz. çünkü bir işi yaparken örneğin dışarıya mangala gideceksiniz(hiç mangal yapmadım örneğim yanlış olabilir ama siz olaya odaklanın) aklınıza hemen mangal için gerekenler gelir. köfte, mangalın kendisi, kömür. ve bunları yemek için çatal bıçak tabak çanak. hepsi hazır, sahaya gittiniz o da ne? köfteleri çeviremiyorsunuz? e çünkü spatulayı evde unuttunuz. HAYDAAAAAAAAAAAAA mangala spatula götürmeyen adam bu işi öğrenmemiştir, ezberlemiştir. çünkü öğrenmiş olsaydı köfteyi ısıtmak deyince aklına hemen spatula gelirdi. çünkü dediğim gibi, bir ağ başka ağı çağrıştırıyor bu yüzden öğrenmek ezberlemekten daha iyidir. ama pratik midir? değildir. fakat burası farklı konu. okullarda ezberletilmesin, öğretilsin olayı da buradan geliyor aslında. öğrenciler sürekli saçma sapan hatalar yapıyorlarsa ezberliyorlardır, öğrenmiyorlardır.


    bu anlattıklarımın farkında değildim ben. dün değil eversi gün yataktan yeni kalkmış boş boş gezinirken aklıma bu hafıza ne garip bir şey diye düşürken düşüverdi ve farkına vardım bunların. hayatımdaki fiilen farklılığı da şu olacak,oldu; oluşturacağım ağları uygun ağlar ile oluşturmak. çünkü fark ettim ki her şeyi çok saçma sapan şeyler ile birlikte düşünüyorum. geçmişimde ki aslında alakasız anılara fazla bağlıyorum öğrendiğim yeni şeyleri(ağları). artık hepsini sadece gerekenlerle birlikte anımasamak istiyorum. yeni bir şey öğrenirken buna dikkat edeceğim. şimdiye kadar öğrendiklerimi de tekrar gündeme geldikçe düzenlemeye çalışacağım. ve özellikle bir ağ yarışması olan ders, sınav olayımı da etkileyecek. konuları konu konu ezberlemek yerine, hepsini öğrenmek; yani hepsini tek ağ halinde toplamak istiyorum. şu an mesela adı neydi tamkare eşitlikleri miydi onu düşününce aklıma hemen bir kitaptan öğrendiğim ezberleme taktiği geliyor. oysa biliyorum ki tamkare eşitliği denen şey bir çeşit üs oyunu ve sayı doğrultusunda oranlar ile gösterilebilir. daha önemlisi, sadece üs kullarını bilerek aynı formülü ben kendim oluşturabilirim. bu aynı şey gibi, karenin çevresinin nasıl hesapladığını bilerek üçgenin çevresini de hesaplamayı bilebilmek gibi.


    evet, yazım uzun oldu tekrar okuyup yazım hatalarımı(illa ki vardır xd) düzeltmeyeceğim. ben alacağımı aldım zaten. bu arada başınıza gelmiştir yeni bir şey öğrendiğinizde aslında çevrenizde o şeyin çok yaşandıığını fark edersiniz. yeni bir kelime öğrenirsiniz ve yakın zamanda birçok kere karşınıza çıkar. aslında aynı şey karşınıza eskiden de çıkıyordur ama artık öğrendiğiniz için daha çok farkına varırırsınız. ve ben ne zaman yeni bir şeyin farkına varsam aslında diğer hemen her insanın zaten yaptığını fark ediyorum ve düpedüz aptal gibi hissediyorum. çocuklar da bile görüyorum aynı şeyleri. asosyallikten midir nedir hayatımda pek farklı şeylerle karşılaşmıyorum ve farkındalığın sebebi bilirsiniz, farklılıklardır. dolayısıyla; yalan olmasın, aptalım. bu foruma da yazıyorum böyle çünkü yazarken, düşünürken fark ettiklerimden çok daha fazlasını fark ediyorum.
    ne diyon




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zurnalog

    ne diyon

    Alıntıları Göster
    Adam bilimsel açıklama yapmış.

    Sense anca böyle bak bön bön sonra ne diyon.

    size bir soru




  • Forumda uzun zamandır böyle bilimsel bir konu görmemiştim. Merak ettim yaşınız kaç?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Manonofy

    Forumda uzun zamandır böyle bilimsel bir konu görmemiştim. Merak ettim yaşınız kaç?
    2000'liyim ama artık 18 olduk, çocuk değiliz. yaşımızın dalga geçilecek bir tarafı yok.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Old Mac New Clip

    2000'liyim ama artık 18 olduk, çocuk değiliz. yaşımızın dalga geçilecek bir tarafı yok.

    Alıntıları Göster
    sen malsın
  • Neden hocam ne oldu

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.