Performans düşük diye ihbar sürecine girdim. İşe iade davası açabilir miyim ?

Merhaba.

Geçtiğimiz günlerde yaklaşık 5,5 yıldır çalıştığım şirkette farklı gelişmeler neticesinde, "performansın düşük" bahanesiyle ihbar sürecim başladı.

Normalde şirket tüm haklarımı verecek kıdem ihbar yıllık izin v.s

Ama ben işe iade davası açmak istiyorum.

Yanlız bana ihbar sürecimin başladığına dair evrak imzalatıldı.

Bu imzaladığım evrak "işe iade davası" açmama engel mi ? Veya alehime dönüşecek bir durum mu?

İş kanunu hakkında bilgisi olan ve tecrübeli avukatlar yanıtlarsa sevinirim.

İmzaladığım evrak;

İmzaladığınız belge, sadece işverenin fesih bildirimini tebliğ aldığınızı gösterir; içerikte herhangi bir şekilde feshi kabul ettiğinize, işe iade hakkından feragat ettiğinize veya sulh sözleşmesi imzaladığınıza dair bir ibare bulunmadıkça, bu durum İş Kanunu m.20 kapsamında işe iade davası açmanıza engel değildir. Dava açabilmeniz için, iş sözleşmenizin 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi kapsamındaki şartları (en az 6 ay kıdem, 30’dan fazla işçi, belirsiz süreli sözleşme vb.) sağlaması ve fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 30 gün içinde arabuluculuğa başvurmanız gerekir; aksi takdirde dava hakkınız düşer. Kısacası, bu imza hukuken aleyhinize bağlayıcı bir kabul değil, yalnızca tebligat şerhi niteliğinde

Hocam öncelikle yorumunuz için çok teşekkür ederim.

Birşeyi merak ediyorum

Şirket bana kıdem ve ihbar ücretimi ödeyeceğini söylüyor. Arabulucuya da gönderecekler muhtemelen.

Burada menfaatlerimi korumak adına neler yapmalıyım?

Mesela kıdem ve ihbar tazminatımı aldıktan sonra, işe iade davası açabilir miyim ?

Arabulucu bana kıdem ve ihbarın haricinde işe iade davası açmamam için extra bir ücret mi sunacak ? Veya sunabilir mi ?

Kıdem ve ihbar tazminatınızı almak işe iade davası açmanıza engel değildir; ancak arabuluculukta imzalayacağınız tutanak çok önemlidir, çünkü “işe iade hakkımdan feragat ediyorum” veya “fesih geçerlidir, tüm haklarımı aldım” gibi ibareler yer alırsa artık dava açamazsınız. İşveren genelde kıdem ve ihbarın yanında, işe iade talebinden vazgeçmeniz için ek bir ödeme (1-3 maaş gibi) teklif edebilir; bu tamamen pazarlığa bağlıdır. Haklarınızı korumak için tutanağa “işe iade hakkımı saklı tutuyorum” şeklinde şerh düşülmesini sağlayabilir veya sulh olmadan süreci bitirip dava açabilirsiniz aksi halde sulh tutanağı kesin hüküm niteliğinde olur ve işe iade hakkınız sona erer.

Hocam değerli yorumlarınız için tekrar teşekkür ederim.

Bir kaç avukat arkadaşa daha danıştım. Biraz kafam karıştı.

Benim işe iade davası açmam için baz alınacak tarih nedir?

İhbar süresini başlatan evrak 22 agustos. Ben bir an önce gitmek istesemde işveren biraz daha kalmamı istiyor . (Hem performansın düşük diye işten çıkarıyor, hemde hala beni bekletiyor)

yani 1 ay sonrası 22 eylül işe iade için son tarih mi yoksa, işten fiilen ayrıldığım tarihten sonra (Örnek veriyorum. 8 eylül de kesin olarak gitmek istiyorum artık) mı 30 günlük işe iade dava açma tarihim başlar?

İşe iade davasında 30 günlük hak düşürücü süre, fesih bildiriminin size tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar; yani sizin örneğinizde 22 Ağustos 2025 tarihi esas alınır. İhbar süresi boyunca çalışmaya devam etmeniz veya işverenin sizi fiilen işte tutması bu süreyi değiştirmez, çünkü İş Kanunu m.20 uyarınca dava hakkı “fesih bildiriminin tebliğinden itibaren” doğar. Dolayısıyla son gününüz 22 Eylül 2025’tir; fiilen işten 8 Eylül’de ayrılsanız da bu tarihi değiştirmez. Kısacası, süreyi kaçırmamak için 22 Ağustos’tan itibaren 30 gün içinde arabuluculuğa başvurmanız gerekir.

İşverenin “işe iade davası açarsan hiçbir şey vermem” demesi hukuken geçerli bir tehdit değil; çünkü kıdem, ihbar, kullanılmamış yıllık izin ücreti ve varsa ödenmemiş maaş/prim gibi alacaklarınız kanundan doğan haklarınızdır ve dava açmanız bu hakları ortadan kaldırmaz. İşe iade davası açarsanız, hem bu yasal alacaklarınızı talep edebilirsiniz hem de işe iade kararıyla birlikte boşta geçen süre ücreti (en fazla 4 ay) ve işe başlatmama tazminatı (4–8 ay arası maaş) gibi ek tazminatlar kazanabilirsiniz. İşveren ancak arabuluculukta veya sulh anlaşmasında sizin “tüm haklarımı aldım, başka bir alacağım yoktur” şeklinde feragat imzanızı alırsa kıdem/ihbarı ödemezlik için dayanak yaratabilir. Dolayısıyla patronunuzun söylemi sizi caydırmaya yönelik; yasal olarak sizi kıdem ve ihbardan mahrum bırakamaz, yalnızca sulh teklifini kabul etmezseniz bu paraları dava yoluyla daha geç tahsil etmeniz söz konusu olur.