Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
|
Hızlı 
Bildirim
Semavi dinlerdeki yüzeysellik
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Semavi dinlerde Ortadoğu ve Anadolu'nun çok tanrılı din geleneğini yansıtan pek çok unsur var zaten. Bazı din tarihçileri İbrahimi dinleri tek tanrılı din olarak değil, çok tanrılı dinlerin tek tanrılı uygulaması olarak görüyor. İslam'ı ele alalım. Teoride her şeye gücü yeten ve "tek" olan bir tanrı gücünü ve yetkilerini meleklerine delege etmiş durumda. Can alan Azrail, Vahyi ileten Cebrail gibi. Hava olaylarını kontrol eden bir meleğe ihtiyaç duyulmuş. İnsanların omuzlarındaki iki melek günahlarını yazıyor mesela. Kabirde sorgu melekleri var. Tanrı'nın gücü ve iradesi meleklere delege edilmiş durumda İslam'da. Benzerleri Musevilik ve Hristiyanlık'ta da var.
Çok tanrılı dinler de bundan çok farklı değiller. En bilinen çok tanrılı din örneği olan Antik Yunan Dini'nde Zeus, Hades ve Posseidon arasında yer altının, denizlerin ve göğün hükümdarlığı dağıtılmış durumda. Bu dağılıma rağmen Zeus tanrıların kralı olarak Olimpos'ta tahtta oturuyor, bir anlamda "El-İlah" konumunda olmasına rağmen denizlerdeki egemenliğini kardeşine delege etmiş. Çok kuvvetli bir politeist gelenek var Anadolu ve Ortadoğu'da. Bu tek tanrılı dinlere dahi yansımış durumda.
Edit: İmla
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-1AB9A40D5 -- 9 Temmuz 2020; 14:1:56 >
-
İslam söylediğin tarzdan bir melek sistemini iddia etmez. Melekler, cinler ve insanlar yaratılmış farklı sınıf varlıklardır. Allah gücünü ve yetkilerini asla ve asla meleklerine devretmemiştir. Ölüm de hava olayları da kavimlerin yok edilmesi de Allah'ın kurduğu düzene ait olaylardır. Yani bir üst tanrı ve küçük tanrıların benzeri bir sisteme benzetmek çok cahilce bir iddia olur. Özel görevli melekler Kur'an da anlatılan hikayelerde ben bunu kendi isteğimle yapmadım, Allah öyle emrettiği için yaptım mealinde cümleler söylerler. Politeist sistemde ise her tanrı kendi bağımsız iradesi ile hareket eder. Poseidon-Zeus benzetmen bile farkı gözler önüne seriyor aslında.
Bildiğim kadarıyla Hristiyanlık ve Yahudilikte de benzer şekilde tanrı kavramı var; sadece melek, cin kavramlarında farklılıklar var. Yine de çok tanrılı sisteme daha çok benzediği bir gerçek.
Batılı tarihçiler İslam dinini çok iyi bilmeden iddialar sunuyorlar bunu da göz ardı etmemeni öneririm. İslam Hristiyanlık ve Yahudilikten çok farklı iddialara sahip.
-
torlofan
T
kullanıcısına yanıt
Söyledikleriniz bir şeyi değiştirmiyor maalesef çünkü İslam kağıt üzerinde tek tanrılı bir din zaten. Bunu reddetmedim ben. Tek bir ilahın olduğu dinde melekler elbette ki gücü ve iradeyi tanrıdan alacak. Fakat böylesi bir yetki dağılımının politeizmden miras kaldığı aşikar bana kalırsa.
Poseidon ve Zeus benzetmem İslam tanrısını Zeus, Poseidon'u da meleği yerine koymamdan değildi. Bir vesayet sistemini izah ettim orada. Semavi dinlerde bu vesayet sisteminden fazlasıyla etkilenmiş. Her şeye gücü yeten bir tanrı var deyip de bu tanrının her şeye gücünü yetirmek için kendi iradesiyle tecelli edecek olayları gerçekleştirecek melekler yaratması ancak böyle izah edilir. İnsanoğlunun köklerine kazınmıştır çok tanrıcılık. İki omuzda iki meleğin sevap ve günah yazması güzel bir hikaye ama mitolojiden farkı yok netice itibariyle.
Batılı Tarihçiler arasında oryantalistlerle objektif tarihçileri ayırt edebileceğimi düşünüyorum. Zaten bu iddialar sadece İslam'a karşı iddialar değil ki oryantalist olsunlar. Bizzat Hristiyanlığın kendisini de kapsıyor bu söylem.
Edit: Sonradan gördüm, Hristiyanlık daha çok benziyor demişsiniz. Aynı fikirdeyim, İslam tevhid inancı itibariyle katı bir monoteizme sahip olsa da bir takım çok tanrılı dinlere ait unsurlar İslam'a da kök salmış durumda. İddiam da aslında bundan ibaret.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-1AB9A40D5 -- 9 Temmuz 2020; 15:47:46 >
-
Reddettiğini söylemedim. Benzetmen çok absürd oluyor. Bu şuna benziyor; basketbol futboldan türediği çok açık çünkü ikisi de topla oynanıyor. Birisi sepet topuyken diğeri ayak topu 
Evet ikisi de topla oynandığı için delilin var peki ne kadar sağlam bir delil bu?
İslamla alakalı çok bilgi sahibi değiller derken daha çok mezhebi görüşü benimsemiş kişileri baz alıyorlar ve işlerine gelenleri seçip bak şu İslam alimi! demişki diyerek kendilerini haklı çıkarmaya çaba gösteriyorlar. Kur'an kaynaklı iddia sunmuyorlar. Arap tarihi karmakarışık bir tarih ve herkes için işine geldiğini cımbızla çekecek kadar çok farklı görüşe sahip adamlara sahip.
Bununla beraber İslam düşünürleri de bu durumu aslen Allah'ın her kavme peygamber göndermesine delil olarak sunar. Allah'ın meleklerinin zamanla sınırlı güce sahip tanrılara dönüştüğünden bahsederler. Bir bakıma onlar da futbol basketboldan türemiştir derler
Bana İslam ile ilgili iddia sunmuş objektif diyebileceğin bir kaç tarihçi söyler misin? Araştırmak isterim benim denk geldiklerim hep mezhepçi yaklaşımı baz alıp Kur'an ı kaynak saymıyorlar. Yani hiç de objektif gelmiyorlar gözüme.
-
torlofan
T
kullanıcısına yanıt
Absürt bulduysanız bir şey diyemem. Benim açımdan ikisi arasında tutarlı bir bağ var, absürt olduğu kanaatinde değilim.
Bahsettiğim İbrahimi dinlerde politeistik unsurlar bulunması biraz konsensüs meselesi, şu böyle diyordan ziyade bir birikimin ürünü. Hume'un din kavramının politeistik olarak başladığını iddia etmesine kadar uzanıyor. İsim isterseniz Werblowsky'e bakabilirsiniz, herkesin aklına ilk olarak kendisi gelir sanırım. Bir de son zamanlarda birkaç Türk ilahiyatçının (Birisi Mevlüt Güngör'dü, "Kuran Bağlamında İslam Öncesi Mekke Toplumunda Tanrı ve Ahiret İnancı") İslam öncesi çok tanrılı Arabistan dinini Kuran temelli açıklama çabasına girdiğini gördüm. Çünkü bir anlamda da İslam dini bu yarım adadaki El-İlah (Allah) figüründen fazlasıyla besleniyor. Elbette ilahiyatçılar bunu İslam temellerini "sarsacak" nitelikte değil de makalenin başlığında belirtildiği gibi Kur'an temelli açıklıyor. Yine de onlara da bakılabilir, farklı bir perspektif sunuyor.
Edit: İmlâ
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-1AB9A40D5 -- 9 Temmuz 2020; 16:49:41 >
-
Yahudilik ve Hristiyanlık arasında benzerlik çok fazla bulunabilir. Mezhepçi İslam anlayışı da bu iki dinden çok fazla katkı aldığı için onlarda da benzerlikler fazla sayılabilir ancak asla ve asla Kur'an karşılaştırmalı olarak herhangi bir politeist inanışa benzerlik bulunamaz.
Dediğim gibi tarihçiler hep "hadis" vb. mezhep kaynaklı şeyleri İslam diye kabul edip ona göre iddia sunuyorlar. O sebepten de objektif falan değiller. Zira gayet iyi biliyorlar ki Şii ve Sunni mezheplerin hadisleri birbirinden çok çok farklıdır. Bu bile bir tarihçi için hadislerin çelişki içermesi demek olmak zorunda.
Bahsettiğin kişi R.J. Zwi Werblowsky sanırım, google öyle dedi. Bu adam anladığım kadarıyla Yahudi bir din tarihçisi. Biraz inceliyim bakalım. -
torlofan
T
kullanıcısına yanıt
Genellikle kutsal kitaplar referans alınır. Evet bahsettiğim kişi ta kendisi. İsrailli, karşılaştırmalı din hocası. -
Tek tanrili din olmaz.olduruldugu an muridsiz kalir.(dinpikten cikar yani yine din olmaz)
Tek tanrili din yoktur.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Öncelikle din dediğin ideoloji bir sermayedir, tanrılar, kutsallar, imgeler, cehennemler vb hepsi sermayedir, dolayısıyla çok tanrı olduğunda bunu kullanan daha fazla rakip din kotarıcısı, daha fazla rakip mabed oluyor ve yönetimin, din kotarıcılarının tek sermayeden, tek otoriteden yönetmesi zorlaşıyordu, karşıtlaşıyorlar ve çok başlılık meydana geliyordu. Bu sayede tek tanrılı beyin yıkama ve sömürme sistemini geliştirdiler. Böylelikle tek bir yönetim tanrı olabilecekdi, tanrının adına konuşabilecekdi, düşünün siz bir tanrının adına konuştuğunuzda, diğer tarafdan biri çıkıyor ve o da başka bir tanrının adına konuşuyordu :) dolayısıyla insanları etkileme ve yönlendirme adına iki eşit merci oluyordu, bu sıkıntıydı.
Şöyle örnekliyeyim, Cebrail'in, Mikal'in ve Allah'ın dininizde ayrı ayrı tanrılar olduğunu düşünün, bir zamanlar sistem böyleydi, ( Hindistan'da halen böyle ) her güç odağı kendisine ayrı bir tanrı yaratmıştı ve toplumu böyle yönetiyorlardı, anlaşmışlardı. Şimdi bir mahallede Cebrail camisi, aşşağı mahallede Mikail'in evi camisi, başka bir mahallede de Allah'ın camisi olduğunu gözünüzün önüne getirin, bu tanrıların hepsini kotaran gruplar var, menzil, feto, adnan ve akape yapılanmaları gibi hepsi kendi tanrı imgelerine sığınarak insanlara bir şeyler kabul ettirebiliyor ve aynı zamanda bir ortaklık içinde evreni bütün bu tanrılarla insanlara açıklayıp anlatıyorlar. Hepsininde fanatikleri, müritleri, beyinlerini yıkadıkları insan grupları vardı. ( zaten din insan elde etmek için vardır )
Bu rant sistemlerinin değişmesi için sayısız insan öldü. Dünya'mızda topluma gerçeğin söylenmesi hiç bir zaman önemli olmamıştır, her zaman önemli olan iktidarların gücüdür, çıkarıdır, iktidarları, parası, nüfusu, onları takip eden insan sayısı bunların hepsi güçtür ve çok daha az bir maaliyetle abraham din ideolojileri bunu onlara sağlar, herhangi bir ibrahimi dine inanıyorsanız bu oyunun içindesinizdir, oyunun kurallarından, din ideolojisinin sizi etkisi altına alma taktikleri ve yolları başka bir konu ama dediğim gibi çok tanrılı dinler tek otorite konusunda sıkıntı çıkartmaktaydı. Bu sorunu ilk yaşayanın Akhenaton olmadığına emin olabilirsiniz :)
Bir de forumda dikkat ediyorum çocuk yaşta beyinleri bölge dini ile şekilenmiş bir çok arkadaşım dinlerini yine dinlerinin ağzıyla kanıtlamaya çalışıyor, arkadaşlar dininizin siyasetleri ve lakırtıları dininizin kanıtı değildir, örneğin islam dini barış ve sevgi dini filan değildir hiç bir zaman öyle olmadı, size bu böyle diye yutturmaları bunu gerçek yapmıyor, bölge dininizin öğretileride dininizi gerçek yapmıyor, dininizin ne olduğunu siyasetine değilde ayetlerindeki saçmalıklara, insan iştahına ve bu ayetlere uygun tarihe tarafsızca bakarak anlayabilirsiniz, bölgede yönetimlerce size çocuk yaşta yutturulan lakırtılara inanarak dininizi kanıtlayamazsınız. Lütfen buna dikkat edin, dininizi kanıtlamak istiyorsanız somut kanıt getirin, kanıtınız yoksa bu bir sınav zokasını siz yuttunuz diye başkalarının kolayca yutmasını beklemeyin..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gokuba -- 14 Temmuz 2020; 16:43:54 >
-
İbrani dinler arasında en mantıklı din İslam dini geliyor bana.
3 kademeli bir yolun 3. kademesinde İslam dini yeni İbrani dinlerin sonuncusu olmuş.
Yahudilikten sonra Hristiyanlık ve sonunda da İslam dini sıralamasına göre;
Tevrat
İncil
Kuran
var ve Kuran harici diğer kitaplar kendini tek kitap olarak sayarken Kuran, İncil ve Tevrat'ın varlığını kabul ediyor ancak değiştirildiğini söylüyor.
Kuran; Tevrat ve İncil de ki önemli kişileri de barındırıyor ancak diğer 2 kitap birbirlerin de ki kişileri kabul etmiyor. Bundan dolayı İbrani dinlerin en güvenilir kaynağının Kuran olduğunu düşünüyorum. -
Tek tanrısız dinler semavi değiller mi yani. Ikarus'lar, Zeus'lar, Apollo'lar... hepsi göklerde cirit atmıyor mu, ve bunların hepsinin başı Zeus değil mi 
Sayfa:
1
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
