Şimdi Ara

PHILADELPHIA DENEYİ

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
0
Favori
905
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 28 Mart 1943 ; ABD'li yahudi bilim adamı Dr. Morris Jessup'ın, Einstein'ın birleşik alanlar kuramına dayanarak bir "ışınlama" deneyi yaptığı iddia edildi. 'Philadelphia deneyi" adıyla bilinen ve askeri gizlilik içersinde gerçekleştirilen olayda, 104 mürettebatlı "USS Eldridge" adlı gemi, Philadelphia da yeşil bir sise bürünerek yavaş yavaş "kayboldu" ve kısa bir süre sonra 640 km. ötedeki Norfolk da ortaya çıktı.


    Philadelphia Deneyi günümüz şartları gözönüne alındığında daha etkin ve düşündürücü bir iddiadır,olayda adı geçen insanlardan geriye hemen hemen kimse kalmadığından kesin doğrulanma için ABD gizli arşivlerinin açıklanması gerekmektedir. Fakat, film için devlet tarafından zor izin verilmesi kuşku uyandırmakta ve dikkatleri yoğunlaştırmaktadır.Yaşamını Philadelphia Deneyi'ni araştırmaya adayan "A dan Z'ye Philadelphia Deneyi" adlı kitabı yazan Alfred Bielek kitabında tüm olanları anlatırken, Philadelphia Deneyi tasarlanırken amaç çok güçlü bir elektromanyetik alanın sağlanarak gemilerin görünmez olmaları ve bu sayede top mermilerinden ve denizaltıların atacakları torpitolardan korunmasıydı.Hatta daha sonra,görünmezlik alanını bir benzerinin denizde değil, havada ve denizaltında oluşturulması düşünülmüştü.

    Deneyin resmi ve bilimsel adı "PROJECT RAINBOW" (Gökkuşağı Projesi) idi. II.Dünya Savaşı sırasında Nazi denizaltıları düşman ticari gemleri deşifre ederek bir bir batırıyordu, Gökkuşağı Projesi, iddialara göre küçük tip bir gemin başından geçti. Olayın yeri Philadelphia idi amaç ise gemiyi düşmanın fark etmemesi için görünmez yapmaktı.Projeye göre, fikir orijinal idi ve düşman radarları hiç fark etmeden gemi istenilen yerde birden ortaya çıkacaktı.Bilimsel tanımın adı; OPTİKAL GÖRÜNMEZLİKTİ; özel bir sistemle oluşturulan çok güçlü manyetik bir alan gemiyi saracak, ışınları ve radar dalgalarını büker yada kırarken gemi görünmez olacaktı. Düşüncesi dahi bir mucizeye benziyordu ve iddialara göre de Gökkuşağı Projesi başarılı olmuştu. Yani gemi fiziksel olarak kaybolmuş ve tekrar geri dönmüştü. Geminin üzerini bir pelerin gibi saran manyatik alan görevini yapmıştı. Fakat ana hedef geminin kaybolduğu yerde değil, bir başka yerde ortaya çıkmasını sağlayabilmekti.

    Philadelphia Deneyi'nin temelinde düşünce olarak Albert Einstein'ın ''Çekim ve Elektriklenmede Birleşik Alan Kuramı'' vardır. Bu teori bu konuyla ilgili kişilerce "Elektronik kamuflaj" olarak tasarlandı.Einstein, bu teorisi 1925-27 arasında Almanya'da bir bilim dergisinde yayınlandı.Fakat Einstein,bu teoriyi daha denememiş ve daha tam anlamıyla geliştirmemişti.O zamanlardaki amaç, çok güçlü elektromanyetik alanın yapılarak gemilerin görünmez olmaları ve düşman kuvvetlerine karşı korunmasıydı.Hatta bu olayı denizde, okyonus dibi denizaltı mağaralarında ve havada oluşturarak görünmesinin engellenmesi düşünülmüştü.Bu deneyin çalışmaları 1930 yıllarında "Project Rainbow" ismiyle başlatıldı.Başlatıldığı yer ise Chicago Üniversitesi oldu. 1 yıl sonra bu çalışma Princeton Üniversitesinde devam ettirildi bazı bilim adamları bu projede zaman zaman yer aldılar.Bunlar Einstein, Dr. Johnvon Neumann ve Dr. Nikola Tesla'dır.Dr. Alfred Bielek her 10 yılda bir Ağustosun 12'sinde manyetik enerji alanının tekrar oluştuğunu öne sürüyordu. 1943'ten sonra 1963 ve 1983'te aynı olay olmuştu. sebebi ise "Senkronizasyondu" Enerji alanları tekrar toplanıyor, dalgalanarak ortaya çıkıyordu, fakat bu alanlar karmaşıktı. Neumann, 1986'da ölen Bielek'in anılarından yazdığını bu olayları doğrulamıştır.İfadesi teyp bantlarında da vardır. Oluşturulan büyük enerji, doğru açıda sekronize edilirken birden kontrol dışına çıkmış ve "Yönsüz dalgalar'a" dönüşmüştü. Bunun sonucunda ortaya alışılmadık etkiler çıkmaya başlamıştı.Senkronize dalgalar zamanı büküyor ve etkiliyordu.Bir diğer ilginç yaklaşım, Wisconsin Üniversitesi Matematik Profesörü olan Henry Levenson'dan gelmişti.Bu fikre göre zamanın merkezi bir alanın çevresinde yoğunlaştığını ve bir "Zaman Saati" oluşturarak, tüm varoluşun gerçekleştiği ve gerçekleşeceği şifrelerle çalıştığını söylüyordu; Dediğine göre "Şifrelerin içinde yaşayan herşey vardır, dünyadaki bütün maddesel varoluş dünya saat ve zamanına göredir; dünya, Güneş saatine göre, Güneş de galaktik saate göre ayarlıdır.Eğer zaman kilidi yüksek ve güçlü bir enerji alanı ile bozulursa, ortaya çeşitli zaman ve mekan dengesizlikleri çıkar.Taki zaman yeniden kendini tamir edip yeniden dengesini bulana kadar"

    Hazırlıklar II.Dünya Savaşı ile 1943 yılı haziran ayında başladı.Geminin adı USS Eldridge idi iki dev jeneratör geminin ön taretlerinin altına monte edildi, buradan geminin güvertesine 4 manyetik ışın yayılacaktı. 3 RF vericisi ( Herbiri iki megavat CW gücünde.) 3000 adet 6L6 güç artırıcı tüp, iki jeneratörün oluşturduğu gücü yayacaklardı, özel senkronizasyon ve modülasyon devreleriyle diğer ekipman,oluşan kütlesel elektromanyetik alanları kullanılırlığa indirgerken, kırılmış ışınlar ve radyo dalgaları gemiyi saracak ve sonuçta gemi düşman gözlemcileri için görünmez olacaktı.Eldridge adlı gemi Philadelphia önünde biraz açıkta duruyordu, gözlem gemisi olarak da Andrew Furuseth isimli bir şilep seçilmişti.Philadelphia Deneyinin ortaya çıkmasını sağlayan insan bu geminin Kaptanı idi. Carl M. Allen imzasıyla, 1950 yılında Dr. Morris K. Jessup'a isimsiz ve garip mektuplar gönderdi Mektupta yazılanlara göre Jessup adres olarak verilen posta kutusuna mektup yazarak ayrıntı istedi ve bir mektup daha geldi; olayın etkin bir biçimde açıklanması halinde insanların böyle bir deneye nasıl tepki vereceğini yazıyordu. Jessup ise ismini vermeyerek mektup atan ve çok bilgili olan bu kişinin tanıklık iddialarıın doğru olabileceğini söylüyordu.Aslında Jessup, matematikçi ve gök bilimciydi.Astro-fizik alanındaki çalışmaları nedeniyle Felsefe Doktoru ünvanını almıştı.İnkalar ve Mayalar'la ilgili çalışmalar yaptı. Bermuda Şeytan üçgeni ve UFO konularında tezler yayınladı.İkinci mektuptan sonra Jessup, Deniz Kuvvetleri'nden bir davet aldı.Deniz Kuvvetleri Araştırma Bürosu'na gittiğinde eline bir kitap verildi ve kitap kendi yazdığı kitaptı, bir yıl önce Büro'ya postayla yollamıştı."THE CASE FOR THE UFO" adlı kitap taslağını Deniz Kuvvetleri'nden Amiral N. Furt'a yollamıştı ama Amiral haberinin olmadığını söylüyordu. Kitabın sayfaları üç değişik yazıyla yazılmış ve notlar alınmıştı,Dr. Jessup yazılardan birisinin isimsiz gelen mektup yazısı ile aynı olduğunu fark etti.Notlar sanki dünya dışı birisinin gözlemi olarak yazılmış gibiydi, binlerce yıl önceki uygarlıklardan söz ediliyor, dünyaya gelen uzay araçları tarif ediliyordu, sonunda ise Güç alanlarından, bir maddenin nasıl kaybolup, nasıl ortaya çıkarılabileceği ve 1943'te Philadelphia da yapılan deneyden söz ediliyordu. Normalde, saçma olarak tanımlanması gereken bu kitap, nedense ABD Hükümeti tarafından Pentagon'da toplantıya çağrılan birleşik devletleri kuran ve enzenginler alarak tanımlanan Avrupalı şövalye torunlarına özel olarak dağıtıldı.ABD Hükümeti, Jessup'un üzerinde notlar bulunan kitabıyla ilgilenmeye başladı ve 1959 Nisan'ında Jessup, arkadaşı doktor Mason Valentine'i arayarak Deney ile ilgili kesin sonuçlara ulaştığını anlatarak ertesi gün buluşmalarını istedi, 20 Nisan akşamı yemekte buluşacaklardı ama bu yemek gerçekleşemedi...

    Deney 22 Haziran 1943'te sabah saat 09.00' da başlatıldı. Manyetik alan oluşuyordu; sonra yeşilimsi bir sis gemiyi örtmeye başladı ve Eldridge kayboluyordu; Gözlem ekibi ‘’Bir an sadece geminin çapası görüldü, sonra oda kayboldu, ortada artık ne sis ne Eldridge vardı; bomboş denize bakıyorduk, bizim gemide bulunan mürettebat ve bilim adamları dehşet ve heyecan içinde nefeslerini tutarak bu inanılması güç başarılarını seyrediyorlardı.Gemi ve mürettebatı hem radarda hem de gözlerimizin önünde yok olmuştu.Her şey planlandığı gibi yürüyordu, 15 dk. sonra şalter kapatıldı. Önce hiç bir şey olmadı, arkasından yeşil sis tekrar ortaya çıktı ve Eldridge yeniden görünmeye ve ortaya çıkmaya başladı ama gemi nereye gitmiş ve nereden geliyordu.



    Gözlem ekibi ‘’Sis azalırken, birşeylerin tuhaf gittiğini hissediyorduk.Hemen gemiye yanaştık, ilk önce yetkili ekipler gemiye girerek bütün mürettebatı kısa süre içerisinde uzaklaştırdılar ve yerlerine hazır bekletilen yeni bir mürettebat alındı. Bir iki gün sonra, yeni bir deneye daha karar verildi.Gemi istenilen radar görünmezliğine ulaşmıştı, donanım değiştirildi ve 28 Ekim 1943'te deney yine aynı gemide tekrarlandı.Güç çalışmaya başladıktan hemen sonra gemi hemen hemen görünmezlik çizgisine ulaşmıştı, sadece burnu ve arkası görülüyor, arada ise bazı çizgiler belli belirsiz seçiliyordu. Sonra sadece su üzerinde tekne boyunda bir çizgi kaldı.Bir iki dakika sonra mavi bir ışık parladı ve o çizgide yok oldu. Şimdi gemi tamamen yok olmuştu. Bir kaç dakika sonra millerce uzakta Norfolk'ta ortaya çıktı. Göründükten biraz sonra bilinmeyen bir nedenle yine kayboldu ve Philadelphia'da tekrar ortaya çıktı. Bu kez durum çok ciddiydi, tüm mürettebat magnetik güçden etkilenmişti.


    Bazıları yok oldu ve bir daha geri dönmediler.Bu olayın en korkunç bölümü ise beş tane denizcinin geminin eriyen ve sonra yine katılaşan metal levhalarının içinde kalmalarıydı.Bu çok feci bir durumdu. Denizcilerin birisi kurtuldu fakat bir daha eski haline dönemedi.Bazılarının akli yetenekleri inanılmaz şekilde gelişmiş, bazıları yerlerinde duramaz olmuş , bazıları yürürken kaybolan ve yine ortaya çıkan insanlar olmuşlardı. Gözlem ekibi her bir ayrıntıyı tek tek kaydederken gemide Manyetik alanın içinde kalan mürettebattan kaybolanlar ancak birisinin yüzüne ve eline dokunulmasıyla görünür hale gelir olduklarını fark ettiler, yani dokunmanın giysinin olmadığı bir yere yapılması gerekiyordu.

    Dr. Valentine, Charles Berlitz'le yaptığı görüşmede ; ‘’Bence Philadelphia Deneyi bilinen ve alışılmış yollarla açıklanamaz. Bazı bilim adamları atomun temel yapısının, madde parçacıklarından değil, elektromanyetik alanlarda oluştuğu görüşündeler.Bu çok karmaşık enerji alanlarının birbirlerini etkilemesi olayıdır. Eğer böyle bir evrenin içinde maddenin katlı fazları bulunmasaydı, şaşılırdı.Bu fazların birisinden birisine geçilmesi bir yaşamdan ötekine geçmeye benzer. Boyutlar arası değişmedir yani dünyalar içinde dünyalar olabilir. Manyetik alanların karıştırıcı olarak değişimler yaratabileceğinden kuşkulanılıyordu. Maksatlı olarak, olağan dışı manyetik koşullar yaratılması hem fiziksel, hem de yaşamsal olarak maddenin fazını değiştirebilir. Bu durumda da, bağımsız bir varlık olmayan ama içinde bulunduğumuz yaşama benzer belirli bir madde / zaman / enerji boyutunun bir parçası olan zaman faktörünü de çarpıklaştırır.

    Einstein'ın ''Birleşik Alan Kuramı'' tarafından desteklenmektedir ''Yok Oldu''( Thin Air) kitabında anlatıldığı gibi Gemi mürettebatından sağ kalanların bir kısmı inanılmaz biyolojik ve meteryal değişimler göstermiş , bir kısmı insan beyninin ulaşamayacağı hesapları aklından çözebilmeye başlamıştı.

    Philadelphia Deneyinde gemi, elektromanyetik alan üreten bir düzenekle çevriliyor ve kıristal yansıtıcılar ile güç verilen akımla bu manyetik alan içinde etki altına alınıyordu.Resmi açıklamalara göre amaç, geminin olağan manyetik alanını yok ederek elektromanyetik tetikleme ile çalışan mayınlardan etkilenmesini önlemek.Resmi olmayan iddialara göre asıl amaç, radarda görünmezlik hatta optik görünmezlik sağlayacak şekilde bir manyetik alan yaratmak ve geminin yansıttığı ışığı eğmek.Fakat akım verildiğinde beklenmedik gelişmeler yaşanıyor ve gemi tamamen yok oluyor. Akım kesildiğinde gemi yeniden beliriyor. Deney esnasında geminin başka bölgelerde aniden belirip yok oluyor. Deney sonucunda gemi mürettebatının bir kısmının yetenekleri artarken bir kısmının zarar gördüğü bazılarının geminin dokusu ile birleşmiş olduğu görülüyor. Bu bilgiler tahmin edileceği gibi resmi olarak yalanlanırken yaklaşık Türkiye büyüklüğünde olan Bermuda şeytan üçgenindeki adalara ve denizaltı sığınağı olarak bilinen deniz dibi mağaralarına Amerikan Deniz Kuvvetleri tarafından Üs ve nükleer güç deneyi yatırımları halen devam ederken çeşitli dedikodular ve korkutmalar ile asıl amaç olan gemi, uçak ve denizaltıların Bermuda Şeytan üçgeninden uzak durması sağlanmaya çalışılıyor.







  • vayy be acaba doğrumudur ki
  • Bir ara çok okumuştum bunun hakkında. ama ortaya atılanlar dedikodudan ibaret olduğu için bıraktım araştırmayı. Kesin oldu diye birşey yok çünkü..
  • ilginç
  • 1943 yılında kamera vardı galba
    neden kamera kayıtları yok mu
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kamiloglu

    ilginç


    Çok ilginç
  • Philadelphia experiment filmini anlatıyorsunuz?
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: daywalker148


    quote:

    Orjinalden alıntı: kamiloglu

    ilginç


    Çok ilginç

    bayağı da ilginç
  • quote:

    Orjinalden alıntı: dephyr


    quote:

    Orjinalden alıntı: daywalker148


    quote:

    Orjinalden alıntı: kamiloglu

    ilginç


    Çok ilginç

    bayağı da ilginç

    çok fazla ilginç




  • quote:

    Orjinalden alıntı: chawush


    quote:

    Orjinalden alıntı: dephyr


    quote:

    Orjinalden alıntı: daywalker148


    quote:

    Orjinalden alıntı: kamiloglu

    ilginç


    Çok ilginç

    bayağı da ilginç

    çok fazla ilginç

    ulan ne adamlarsiniz yaa




  • quote:

    Orjinalden alıntı: chawush


    quote:

    Orjinalden alıntı: dephyr


    quote:

    Orjinalden alıntı: daywalker148


    quote:

    Orjinalden alıntı: kamiloglu

    ilginç


    Çok ilginç

    bayağı da ilginç

    çok fazla ilginç

    aşırı derecede multi ilginç




  • Orjinalden alıntı: BeyzadeM


    Orjinalden alıntı: chawush


    Orjinalden alıntı: dephyr


    Orjinalden alıntı: daywalker148


    Orjinalden alıntı: kamiloglu

    ilginç


    Çok ilginç

    bayağı da ilginç

    çok fazla ilginç

    aşırı derecede multi ilginç

    neredeyse içerikte çok fazla alıntı hatası verecek kadar ilginç




  • böyle bi konunun içine etmek için verdigimiz çabalardan dolayi bence bi teşekkür bekliyoruz
  • Eğlence lazım tabi dance dance
  • aynı zamanda lost dizisiyle alakalı teorilerden bi tanesi bu
  • ışınlanma diye bişey olamaz

    akıl var mantık var bunlar hurafe

    hani her şeye yalan diyonuz ya
  • Herşey mürettebatın bir görünüp bir kaybolması,aşırı zekileşmesi,yerinde duramaması... kısmına kadar iyi gidiyordu bu aşamadan sonra hayal ürünü olarak görünmeye başladı.
    Çünkü bu etkiler büyük olasılıkla insan hücreleri üzerinde olumlu değil olumsuz etki bırakır.
    Görünüp kaybolma olayı için bir insanın enerjiye ihtiyacı vardır.
    İnsan vücudu bu enerji birikimini tutacak şekilde tasarlanmamıştır. Gerekli donanımlar olsa belki...
    Bunun için bile insan vücudunun buna uyarlanması gereklidir.
    Ama anlatılanlara göre böyle bir donanım ve uyarlama mürettebatta yok...
    Dolayısıyla olay hayal ürünü...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi metalok -- 26 Kasım 2008; 10:00:30 >
  • PHILADELPHIA DENEYİ`ni Nicola Tesla Yapmadımı ? farklı isimler geçior
  •  PHILADELPHIA DENEYİ


    lost da mı gerçek yani ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GODIVA -- 26 Kasım 2008; 10:31:43 >
  • eureka dizisin son bölümünde var dı ışınlanma
    cevaba bak
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.