Şimdi Ara

Panteizm ve Tasavvuf

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (2 Mobil) - 2 Masaüstü2 Mobil
5 sn
31
Cevap
0
Favori
807
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 12.yy dan günümüze Anadolu'da ki alevi bektaşi ve diğer tarikatlar tasavvuf anlayışları aslında panteizme kaymıyor mu?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Zannetmiyorum. Onlar Panteistler gibi düşünmüyor. Tasavvufçular tanrıdan sonra insani merkeze koyar ve tanrıyı zaman-mekandan bağımsız olarak düşünür.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Panteizm şirktir. Tasavvuf ehli Allah aşkından dolayı kendinden geçtiği için söylediği bazı sözler onlara mahsustur, özürleri vardır. Yani tasavvuf ehli olmadan Panteizm, Batınilik gibi akımları tasavvufla özdeşleştirmek küfür olur.
  • Bu görüşler Panteizm'den ziyade Panenteizm'e yakınsıyor.
  • Peki şunu sorgulayalım tasavvuf? Ne kadar islama uygundur.
    Bazı yerlerinin baştan sona şirkten farkı yok?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Daha önce bununla ilgili bir yazı da yazmıştım
    https://mecmuayitevarih.blogspot.com.tr/2016/05/otman-baba-abdallar-kalenderiler-ve_15.html

    Bizim dervişlerimiz ve tarikatlarımızda Zerdüşt ve özellikle de Hint etkisi çok büyüktür. Haydarilerin küpeleri güneşin sembolüdür, Kalenderilerde ve Bektaşilerde olan çile kavramı Sadhular'ın çile kavramıyla çok benzerlikler taşır yine mesela Kalenderilerin boyunlarında taşıdıkları keşkülleri, Sadhular'da da mevcuttur.
    Ayrıca Bektaşi derken şimdiki anlayış ile karıştırmayın, Bektaşi falan almamıştır artık Alevilik içinde erimiştir.
    Örnek bir Bektaşi nefesi:
    "Kâf u nun" hıtabı izhâr olmadan
    Biz bu kâinatın ibtidâsıyuz
    Kimseler vâsıl-ı dîdâr olmadan
    Ol "kaabe kavseyn"in ev ednâsıyuz
    Yok iken Âdem'le Havvâ âlemde
    Hak ile Hak idik sırr-ı mübhemde
    Bir gececik mihman kaldık Meryem'de
    Hazret-i İsâ'nın öz babasıyuz
    Bize "Peder" dedi tıfl-ı Mesîhâ
    "Rabbi erinî" deyü çağırdı Mûsâ
    "Len terânî" deyen biz idik ana
    Biz Tûr-ı Sînâ'nın tecellâsıyuz
    "Küntü kenz" remzinin olduk âgâhı
    "Hakk al-yakîn" gördük cemâlullahı
    Ey hoca bizdedir sırr-ı ilâhî
    Biz Hacı Bektâş'ın fukarâsıyuz
    Zâhidâ şânımız "İnnâ fetahnâ"
    Harâbî kemteri serseri sanma
    Bir kılı kırk yarar kâmiliz amma
    Pir Balım Sultan'ın budalasıyuz

    Buradan Bektaşiler kafirdir, şirktir dediğim çıkmasın ama oldukça derin ve karışık bir mevzu. Ömer Lütfi Barkan - Kolonizatör Türk Dervişleri kitabını okumanızı tavsiye ederim orada geniş geniş anlatılmıştır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: salvatore.

    Peki şunu sorgulayalım tasavvuf? Ne kadar islama uygundur.
    Bazı yerlerinin baştan sona şirkten farkı yok?

    Tasavvuf sonradan çıkmış bir şey değildir, adı sonradan konulmuştur. Dini tam manasıyla yaşamaya çalışmanın yoludur.

    Yukarıda yazdığım gibi. Tasavvuf ehli kişi, Allah aşkı ile sarhoş olduğu için o sırada sözlediği sözlerden mazurdur. Zahirine göre yargılarsan şirk gibi görünür fakat kişi kafir olmaz(taklit edenler kafir olur), Hallac-ı Mansur bu sebepten idam edilmiştir. Bu öğreti genel manada insanları ilgilendiren bir şey değildir. Örneğin: İbn-i Arabi, (makamını bilmeyenler için) benim kitaplarımı okumak haramdır diyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-B7E0863E7 -- 4 Temmuz 2016; 23:06:33 >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Ya Teizm ya da Nihilizm
    7 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Panteist görüşe sahip mutasavvıflar da vardır tarihimiz boyunca ve az değildir. Bu konu hakkında derin bilgi edinmek istiyorsan şu kitapları tavsiye ederim;

    Zındıklar ve Mülhidler- Ahmet Yaşar Ocak

    Kalenderiler- Ahmet Yaşar Ocak

    Varidat- Şeyh Bedrettin (En iyi baskısı Büyüyenay Yayınlarında gördüğüm kadarıyla)

    Bunları okudun mu az çok bir kanaatin olur.
  • Kaymıyor hayır.Panteizmin kendisi zaten.Kimileri ise pananteizme kayma suretiyle yumuşatmışlar Rabbaniydi sanırım

    Hemen panteizm=tasavvuf olduğunu ispatlayayım

    1-Tasavvufta sen yoktur.Sende bensindir.Çünkü bütün birdir.Ortada mutlak tekillik vardır sende onun parçasısındır
    2-Sonsuz bir döngü vardır.Sihizmde(sanırım),budizmde olduğu gibi.Bunun kendi kuyruğunu ısıran yılan sembolüyle imgeleştirebiliriz.Reenkarnasyon ise bu anlayışın doğruğu bir mistik inanç sistemidir
    3-Kabalada olduğu gibi Kuranın gizli bir anlamı olduğuna inanırlar.Ve anlam çözüldüğü fakat perde kalkar Tanrıyla ulaşabilirsin.Kabalada Tanrıyı ele geçirme suretiyle güç elde edersin.Tasavvuf da ise Tanrının içinde erime anlayışı vardır
    4-Ego pis kötü bir şeydir.Adem ise hem insan hem de boş,kusur demektir.Egoyu yok etmek uğruna çileciliğe başvurulur.Tıpkı budizm ve hristiyanlık gibi.Ego senin Tanrı olduğunun farkında olman için bir engeldir.Terki dahi terk etmeli.Kendini evrene bırakmalısın
    5-Ahlak yoktur.Çünkü her şey Tanrıdır her şey olması gerektiği gibidir.Bazı tasavvuf büyükleri firavunu över mesela.Etiğe uygun davranış sergilemezler.Çünkü etik ahlak iki farklı şeyden oluşan yargılar bütünüdür.Tasavvufa iki farklı şeye yer yok




  • quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    Panteist görüşe sahip mutasavvıflar da vardır tarihimiz boyunca ve az değildir. Bu konu hakkında derin bilgi edinmek istiyorsan şu kitapları tavsiye ederim;

    Zındıklar ve Mülhidler- Ahmet Yaşar Ocak

    Kalenderiler- Ahmet Yaşar Ocak

    Varidat- Şeyh Bedrettin (En iyi baskısı Büyüyenay Yayınlarında gördüğüm kadarıyla)

    Bunları okudun mu az çok bir kanaatin olur.

    İmzada cümleler eski Türkçe, Bilge Kağan yeni Türkçe :D
    Bilge Kagan olması gerekmez mi üstteki yazıyla uyuşması açısından?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: salvatore.

    Peki şunu sorgulayalım tasavvuf? Ne kadar islama uygundur.
    Bazı yerlerinin baştan sona şirkten farkı yok?

    Bazı yerleri mi





  • quote:

    Orijinalden alıntı: keskesizadam


    quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    Panteist görüşe sahip mutasavvıflar da vardır tarihimiz boyunca ve az değildir. Bu konu hakkında derin bilgi edinmek istiyorsan şu kitapları tavsiye ederim;

    Zındıklar ve Mülhidler- Ahmet Yaşar Ocak

    Kalenderiler- Ahmet Yaşar Ocak

    Varidat- Şeyh Bedrettin (En iyi baskısı Büyüyenay Yayınlarında gördüğüm kadarıyla)

    Bunları okudun mu az çok bir kanaatin olur.

    İmzada cümleler eski Türkçe, Bilge Kağan yeni Türkçe :D
    Bilge Kagan olması gerekmez mi üstteki yazıyla uyuşması açısından?

    Gerekir. Ama çoğunluk Bilge Kağan diye biliyor şimdiki telaffuzla. Ondan. Ben hatta Kağan-Kaan hatasına dair konu da açmıştım. İnsanlar Kaan diye aslında yanlış bir isim koyuyor aslı Kağan'dır, zira Kagan'dan gelir demiştim. Hatta runik harflerle de yazılışını koymuştum galiba. Ama tabii yanlış anladı her şeyi çok bilen milletimiz. Bir sürü şey işittim. Senin gibi bir şeyler bilen insanların sorusu iyidir. Aslında damak n'leri de ng diye belirtilmiş alıntıda. Alt tarafı forumdaki bir imza deyip çok uğraşmamıştım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi E-Nazmi -- 6 Temmuz 2016; 20:36:12 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    quote:

    Orijinalden alıntı: keskesizadam


    quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    Panteist görüşe sahip mutasavvıflar da vardır tarihimiz boyunca ve az değildir. Bu konu hakkında derin bilgi edinmek istiyorsan şu kitapları tavsiye ederim;

    Zındıklar ve Mülhidler- Ahmet Yaşar Ocak

    Kalenderiler- Ahmet Yaşar Ocak

    Varidat- Şeyh Bedrettin (En iyi baskısı Büyüyenay Yayınlarında gördüğüm kadarıyla)

    Bunları okudun mu az çok bir kanaatin olur.

    İmzada cümleler eski Türkçe, Bilge Kağan yeni Türkçe :D
    Bilge Kagan olması gerekmez mi üstteki yazıyla uyuşması açısından?

    Gerekir. Ama çoğunluk Bilge Kağan diye biliyor şimdiki telaffuzla. Ondan. Ben hatta Kağan-Kaan hatasına dair konu da açmıştım. İnsanlar Kaan diye aslında yanlış bir isim koyuyor aslı Kağan'dır, zira Kagan'dan gelir demiştim. Hatta runik harflerle de yazılışını koymuştum galiba. Ama tabii yanlış anladı her şeyi çok bilen milletimiz. Bir sürü şey işittim. Senin gibi bir şeyler bilen insanların sorusu iyidir. Aslında damak n'leri de ng diye belirtilmiş alıntıda. Alt tarafı forumdaki bir imza deyip çok uğraşmamıştım.

    Son cümleyle noktayı koymuş oldun. :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    quote:

    Orijinalden alıntı: keskesizadam


    quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    Panteist görüşe sahip mutasavvıflar da vardır tarihimiz boyunca ve az değildir. Bu konu hakkında derin bilgi edinmek istiyorsan şu kitapları tavsiye ederim;

    Zındıklar ve Mülhidler- Ahmet Yaşar Ocak

    Kalenderiler- Ahmet Yaşar Ocak

    Varidat- Şeyh Bedrettin (En iyi baskısı Büyüyenay Yayınlarında gördüğüm kadarıyla)

    Bunları okudun mu az çok bir kanaatin olur.

    İmzada cümleler eski Türkçe, Bilge Kağan yeni Türkçe :D
    Bilge Kagan olması gerekmez mi üstteki yazıyla uyuşması açısından?

    Gerekir. Ama çoğunluk Bilge Kağan diye biliyor şimdiki telaffuzla. Ondan. Ben hatta Kağan-Kaan hatasına dair konu da açmıştım. İnsanlar Kaan diye aslında yanlış bir isim koyuyor aslı Kağan'dır, zira Kagan'dan gelir demiştim. Hatta runik harflerle de yazılışını koymuştum galiba. Ama tabii yanlış anladı her şeyi çok bilen milletimiz. Bir sürü şey işittim. Senin gibi bir şeyler bilen insanların sorusu iyidir. Aslında damak n'leri de ng diye belirtilmiş alıntıda. Alt tarafı forumdaki bir imza deyip çok uğraşmamıştım.

    Eski metinleri o yüzden seviyorum işte çok daha doğru ve tam Türkçe yazılıyor.
    Tanrı yazacağı zaman Tengri diye yazıyor eski harflerle mesela veya deniz diyeceği zaman denğiz diyor. K ve q farkı var.
    Bu alfabeyle ilgili birşey değil bu arada, harf devrimine karşı bu, gerici falan diye atlamasınlar diye söylüyorum. Harf devrimi değil çok daha sonra yapılmış dilde devrim yapıyoruz saçmalığından öncesini seviyorum. O zamanın dili daha bir Türkçe imiş. Ona demiyor da ana diyor, kimse demiyor kimesne diyor, şimdi değil imdi diyor, da eki yerine dahi diyor, Tanrı yazarken Tengri yazıyor, diye demiyor da deyu diyor, adam değil de Adem diyor vs.
    Şuan kullanılan 300 kelimelik kısır dile göre çok daha Türkçe imiş bana kalırsa

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    quote:

    Orijinalden alıntı: salvatore.

    Peki şunu sorgulayalım tasavvuf? Ne kadar islama uygundur.
    Bazı yerlerinin baştan sona şirkten farkı yok?

    Bazı yerleri mi




    Öncelikle söylemek gerekir ki bazı büyük zatların yazdığı şeyler metafora açıktır;çoğu kimsede bunu anlayamaz,anlamaya çalışan kişi fıkıh ilmini bilmez ise şahıs hakkında çok kati hükümler verebilir(Allah korusun).Bunlardan dolayı bu zatlara hüsnüzan gösterilmelidir;nitekim çoğu Ehli Sünnet alimide bunların hakkında menfi hüküm çıkarmamışlardır.En çok tartışma konusu olan Şeyh-i Ekber`in Vahdet-i Vücud anlayışına bile Ehli Sünnet alimlerinden İmam Rabbani mektubatında açıklamıştır.Şu da nakledilir: Şeyh-i Ekber’in “Bizden [bizim gibi] olmayanların, kitaplarımızı okumaları haramdır”




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dav

    quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    quote:

    Orijinalden alıntı: salvatore.

    Peki şunu sorgulayalım tasavvuf? Ne kadar islama uygundur.
    Bazı yerlerinin baştan sona şirkten farkı yok?

    Bazı yerleri mi




    Öncelikle söylemek gerekir ki bazı büyük zatların yazdığı şeyler metafora açıktır;çoğu kimsede bunu anlayamaz,anlamaya çalışan kişi fıkıh ilmini bilmez ise şahıs hakkında çok kati hükümler verebilir(Allah korusun).Bunlardan dolayı bu zatlara hüsnüzan gösterilmelidir;nitekim çoğu Ehli Sünnet alimide bunların hakkında menfi hüküm çıkarmamışlardır.En çok tartışma konusu olan Şeyh-i Ekber`in Vahdet-i Vücud anlayışına bile Ehli Sünnet alimlerinden İmam Rabbani mektubatında açıklamıştır.Şu da nakledilir: Şeyh-i Ekber’in “Bizden [bizim gibi] olmayanların, kitaplarımızı okumaları haramdır”


    Hocam bir şeyler anlayabiliyoruz ki İslamla karşılaştırıp değerlendirme yapabiliyoruz.Ekseriyetle cahil olabiliriz fakat şükürler olsun ki akılsız değil.Tabi ki anlatılan şeyler metafor olacak mutlaka fakat arkasında ki anlam sabittir.Ha diyorsan ki çıkardığın anlamda metafor şirk gibi görünebilir fakat Allah'a sevgilerinden böyle yapan büyük insanlar ben Allah'ın buna izin verdiğini hatırlamıyorum.Hatta sevgiden doğan şirk diye de bir şey vardır.O vakit peygamberlerin gönderilmesine gerek yok.Son peygamber Hz.Muhammed fakat ortalık dini reformize eden asrın müceddidlerinden geçilmiyor

    Hristiyanlıkta ki teslis inancının derinlerine inersek aslında tevhide inandıkları ortaya çıkar bu mantıkta.Japonlarda her ölünün bir kami olduğuna iman eder fakat onların da bir baş tanrıları vardır.Zorlama yorumlarla pagan,çok Tanrılı ve tinli bir din olan tengrizmi dahi tevhid gibi gösterebilirsin.İstersen farklılıkları ortaya koyayım İslamla tasavvufun sen de beni aydınlat

    İmam Rabbani yanlış bilmiyorsam Vahdeti şuhudçu idi.Ehli sünnet alimlerinin tekfir edememelerine şaşırmamalı çünkü onlarda atalarının öğretileri ve paradigmaları ile yoğurulur ve nesilden nesile aktarılan belki de 5000 yıllık antik öğretinin izlerini taşıyarak tam da alim dediklerinizin istediği şekilde yorumlayıp farklı yerlere çekebilirler

    Fıkıhtan çok kelamla alakalı diye düşünüyorum durumu.Selefiler de gayet fıkıha hakim ne de olsa

    Yorum farklılıklarının önüne geçmek adına İbni Arabinin öyle bir söz söylemesi gayet mantıklı




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    quote:

    Orijinalden alıntı: dav

    quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    quote:

    Orijinalden alıntı: salvatore.

    Peki şunu sorgulayalım tasavvuf? Ne kadar islama uygundur.
    Bazı yerlerinin baştan sona şirkten farkı yok?

    Bazı yerleri mi




    Öncelikle söylemek gerekir ki bazı büyük zatların yazdığı şeyler metafora açıktır;çoğu kimsede bunu anlayamaz,anlamaya çalışan kişi fıkıh ilmini bilmez ise şahıs hakkında çok kati hükümler verebilir(Allah korusun).Bunlardan dolayı bu zatlara hüsnüzan gösterilmelidir;nitekim çoğu Ehli Sünnet alimide bunların hakkında menfi hüküm çıkarmamışlardır.En çok tartışma konusu olan Şeyh-i Ekber`in Vahdet-i Vücud anlayışına bile Ehli Sünnet alimlerinden İmam Rabbani mektubatında açıklamıştır.Şu da nakledilir: Şeyh-i Ekber’in “Bizden [bizim gibi] olmayanların, kitaplarımızı okumaları haramdır”


    Hocam bir şeyler anlayabiliyoruz ki İslamla karşılaştırıp değerlendirme yapabiliyoruz.Ekseriyetle cahil olabiliriz fakat şükürler olsun ki akılsız değil.Tabi ki anlatılan şeyler metafor olacak mutlaka fakat arkasında ki anlam sabittir.Ha diyorsan ki çıkardığın anlamda metafor şirk gibi görünebilir fakat Allah'a sevgilerinden böyle yapan büyük insanlar ben Allah'ın buna izin verdiğini hatırlamıyorum.Hatta sevgiden doğan şirk diye de bir şey vardır.O vakit peygamberlerin gönderilmesine gerek yok.Son peygamber Hz.Muhammed fakat ortalık dini reformize eden asrın müceddidlerinden geçilmiyor

    Hristiyanlıkta ki teslis inancının derinlerine inersek aslında tevhide inandıkları ortaya çıkar bu mantıkta.Japonlarda her ölünün bir kami olduğuna iman eder fakat onların da bir baş tanrıları vardır.Zorlama yorumlarla pagan,çok Tanrılı ve tinli bir din olan tengrizmi dahi tevhid gibi gösterebilirsin.İstersen farklılıkları ortaya koyayım İslamla tasavvufun sen de beni aydınlat

    İmam Rabbani yanlış bilmiyorsam Vahdeti şuhudçu idi.Ehli sünnet alimlerinin tekfir edememelerine şaşırmamalı çünkü onlarda atalarının öğretileri ve paradigmaları ile yoğurulur ve nesilden nesile aktarılan belki de 5000 yıllık antik öğretinin izlerini taşıyarak tam da alim dediklerinizin istediği şekilde yorumlayıp farklı yerlere çekebilirler

    Fıkıhtan çok kelamla alakalı diye düşünüyorum durumu.Selefiler de gayet fıkıha hakim ne de olsa

    Yorum farklılıklarının önüne geçmek adına İbni Arabinin öyle bir söz söylemesi gayet mantıklı



    Hocam biliyorsunuz cezbe halinde akıl baştan gider bu durumda iken yapılanlara müsamaha gösterilmiştir
    Evet bazı evliyanın sözleride zahiren bakıldığında şirk gibi görünebiliyor ama esasını öğrendiğimizde durumun farklo olduğunu anlarız
    Sonuç olarak vahdet i vücutta görüntüsü derken panteizm taraftarları kendisi diyor ama bunu bile çoğu panteizm yanlısı yanlış anladığından şuan Muhyiddin Arabiyi ve onun anlayışını baş üstünde tutarlar hatta bazıları bile bunu yanlış anlayıp tekfir etmiştir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: oğuz1071

    Osmanlı halifelerinin idam ettirdiği birsürü tasavvuf şeyhi var hocam, ehli sünnetin liderleri tasavvufu pek hoş karşılamamış.

    Gazaliyle birlikle yükselen eşariliğin sonucu olarak dediğin gibi ehli sünnetin tutumundan söz edemeyiz.Şuan da sünnilik tasavvufla özdeş durumdadır.İlk zamanlarında belki
  • quote:

    Orijinalden alıntı: dav


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    quote:

    Orijinalden alıntı: dav

    quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    quote:

    Orijinalden alıntı: salvatore.

    Peki şunu sorgulayalım tasavvuf? Ne kadar islama uygundur.
    Bazı yerlerinin baştan sona şirkten farkı yok?

    Bazı yerleri mi




    Öncelikle söylemek gerekir ki bazı büyük zatların yazdığı şeyler metafora açıktır;çoğu kimsede bunu anlayamaz,anlamaya çalışan kişi fıkıh ilmini bilmez ise şahıs hakkında çok kati hükümler verebilir(Allah korusun).Bunlardan dolayı bu zatlara hüsnüzan gösterilmelidir;nitekim çoğu Ehli Sünnet alimide bunların hakkında menfi hüküm çıkarmamışlardır.En çok tartışma konusu olan Şeyh-i Ekber`in Vahdet-i Vücud anlayışına bile Ehli Sünnet alimlerinden İmam Rabbani mektubatında açıklamıştır.Şu da nakledilir: Şeyh-i Ekber’in “Bizden [bizim gibi] olmayanların, kitaplarımızı okumaları haramdır”


    Hocam bir şeyler anlayabiliyoruz ki İslamla karşılaştırıp değerlendirme yapabiliyoruz.Ekseriyetle cahil olabiliriz fakat şükürler olsun ki akılsız değil.Tabi ki anlatılan şeyler metafor olacak mutlaka fakat arkasında ki anlam sabittir.Ha diyorsan ki çıkardığın anlamda metafor şirk gibi görünebilir fakat Allah'a sevgilerinden böyle yapan büyük insanlar ben Allah'ın buna izin verdiğini hatırlamıyorum.Hatta sevgiden doğan şirk diye de bir şey vardır.O vakit peygamberlerin gönderilmesine gerek yok.Son peygamber Hz.Muhammed fakat ortalık dini reformize eden asrın müceddidlerinden geçilmiyor

    Hristiyanlıkta ki teslis inancının derinlerine inersek aslında tevhide inandıkları ortaya çıkar bu mantıkta.Japonlarda her ölünün bir kami olduğuna iman eder fakat onların da bir baş tanrıları vardır.Zorlama yorumlarla pagan,çok Tanrılı ve tinli bir din olan tengrizmi dahi tevhid gibi gösterebilirsin.İstersen farklılıkları ortaya koyayım İslamla tasavvufun sen de beni aydınlat

    İmam Rabbani yanlış bilmiyorsam Vahdeti şuhudçu idi.Ehli sünnet alimlerinin tekfir edememelerine şaşırmamalı çünkü onlarda atalarının öğretileri ve paradigmaları ile yoğurulur ve nesilden nesile aktarılan belki de 5000 yıllık antik öğretinin izlerini taşıyarak tam da alim dediklerinizin istediği şekilde yorumlayıp farklı yerlere çekebilirler

    Fıkıhtan çok kelamla alakalı diye düşünüyorum durumu.Selefiler de gayet fıkıha hakim ne de olsa

    Yorum farklılıklarının önüne geçmek adına İbni Arabinin öyle bir söz söylemesi gayet mantıklı



    Hocam biliyorsunuz cezbe halinde akıl baştan gider bu durumda iken yapılanlara müsamaha gösterilmiştir
    Evet bazı evliyanın sözleride zahiren bakıldığında şirk gibi görünebiliyor ama esasını öğrendiğimizde durumun farklo olduğunu anlarız
    Sonuç olarak vahdet i vücutta görüntüsü derken panteizm taraftarları kendisi diyor ama bunu bile çoğu panteizm yanlısı yanlış anladığından şuan Muhyiddin Arabiyi ve onun anlayışını baş üstünde tutarlar hatta bazıları bile bunu yanlış anlayıp tekfir etmiştir

    Sıkıntı da tam da burada ya hocam.Akılsız iman olmaz.Savaş halinde dahi kılınmayı buyurulan namazı Kuran aklın başında değilse kılma der mesela.Namaz kılma denilen nadir durumlardan biri anlayacağın.Hem alim deniliyor hem aklı gitmiş trans halinde mazur görmek lazım deniliyor

    Esasını bu denli zor bilmek ayrı sıkıntı.Aslında gizliden şirk öğretisi olmadığını kanaat getirdiğimiz bir kimsenin öğretilerini dahi çok farklı yerlere yorulması olasıdır.Algılanan şey esas olandır.Peki Kuran bu denli anlaşılırken tasavvufun içine kapanık olmasına ne demeli sormak isterim

    Bir takım tasavvuf ehli o şekil kökten panteistler ve anti-panteistler bu şekil yorumlar dediğim gibi her yere çekmeye müsait.Kaldı ki Mevlana dahi kitabında hafif yorumlara kaçmayın ne dediysem o anlayışında bir söz söyleyerek şimdiki mutasavvıflardan daha mutasavvıf olduğunu kanıtlamıştır

    Tecellisinden kasıt özü değil midir ? Enerjetik boyutta birbirlerinin karşılığı olduğuna göre ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 7 Temmuz 2016; 14:06:55 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: oğuz1071


    quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    quote:

    Orijinalden alıntı: oğuz1071

    Osmanlı halifelerinin idam ettirdiği birsürü tasavvuf şeyhi var hocam, ehli sünnetin liderleri tasavvufu pek hoş karşılamamış.

    Gazaliyle birlikle yükselen eşariliğin sonucu olarak dediğin gibi ehli sünnetin tutumundan söz edemeyiz.Şuan da sünnilik tasavvufla özdeş durumdadır.İlk zamanlarında belki

    Türkiyedeki sünnilik için bu söylenebilir belki, fakat Türkiye dışında özellikle İslamın doğduğu Arap yarımadasında tasavvuf yok. Sünniliğin kendisinin ise tasavvufla bir alakası yok. Hz Muhammed'in söz ve uygulamalarını kabul edene, bunu dini bir kaynak olarak görenler kabaca sünni diye ayrılır. Ne hadislerde, nede Hz Muhammed'in uygulamalarında nede sahabelerde tasavvufi ritüel veya düşüncelerle karşılaşılır. Sünnilerle bunu takip ettiğine göre, Sünnilikle tasavvufun bağdaştırılması doğru olmaz.
    Tasavvufi öğretiler, yani hint veya çin felsefesi, o coğrafyadaki islami fetihler sonrası islam dünyasına girdi. Bu öğretiyi sevenler, bunu islama göre yorumlamak istediler. Bunu yaparken islamın dışına çıkanlar olduğu gibi, islamın içinde kalanlarda oldu. Topluca hepsini kafir ilan etmekte doğru değil. Fakat tasavvufun masumane bir felsefik duruş olduğunu da söyleyemem. İçerisinde birçok tehlikeli görüş barındırır, yani islam akidesini sekteye uğratacak tehlikelerden bahsediyorum.

    Son kısımlarının bazı yerleri hariç katılıyorum.Mistik akımları İslama göre yorumlamanın olanaksız olduğu sonucuna vardım

    Sünnilikle tasavvufu bağdaştırmak tabi ki doğru değil.Hadislere bakarak tasavvufu bulmak biraz zor.Fakat hadisleri başka yerlere çekmek nispeten daha kolaydır.Mesela kalp ameliyatı olayı




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.