Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Hızlı 
Bildirim
Osmanlı'nın yıkılış sebebi: Nüfus?
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
1 Misafir - 1 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Tek bir sebepe bağlamak hata olur. Birçok sebebi vardı. Bunların başında devlet geleneğine sadıklığın yok olması gelebilir. II.Abdülhamid tahta geçeceği zaman güveneceği bir hükümet bulamayıp kendi adamlarını devlet kademelerine yerleştirmiştir mesela. Yahut Vahidüddin hakkında anlatılan bir anektod vardır, kılıç kuşanma töreni öncesi bastonunu bir hizmetliye emanet eder ve tören bitimi bastonunu ister. Fakat baston bulunamaz, herkes birbirine vermiş yük kabul etmiştir. Vahidüddin devletin o zaman yıkıldığını anladım dediği bahsedilir, bir bastona sahip çıkamayan devlet. Nüfus bir etken midir bilemiyorum. Nüfusun niteliği önemlidir diye düşünüyorum.
Edit: Her zaman olduğu gibi mesajım çarpıtılmış. Romancılardan dinliyormuşuz.
Basmakalıp üretiyorlar bu kafalardan. İçine iftira atma, hakaret, çarpıtma ekleyip piyasa sürüyorlar bunları. Baston kayboldu diye devletin yıkıldığını söylemiş, devlet geleneğinin devleti yıktığından bahsetmişim. Allah akıl ve utanma versin. 
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kediyeyolgösterenadam -- 17 Mayıs 2015; 20:46:05 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Bu Neo-Osmanlıcılar da çok komik. Hem sağda solda koskoca cihan İmparatorluğu diyorlar, hem de gelenek yüzünden devlet yıkıldı diyorlar. Gelenek bozuldu diye yıkılan imparatorluk da ilk kez gördüm. 
Osmanlı'nın yıkılma sebebi teknolojidir, sanayidir. Daha doğrusu bunların olmamasıdır. Ta 16. Yüzyıldan itibaren özellikle askeriyenin bozulduğunu herkes yana yakına söylemiştir de, kimse takmamıştır.
1596 yılında Hasan Kafi, Usûl el-Hikem fî Nizâm el-'Âlem adlı eserinde askeriyenin ıslah edilmesi gerektiğini söylemişti.
1717 yılında İstanbul'a Katoliklerden kaçan Huguenotlar geldi. Bunlar Protestan idi. Fransa'da özellikle askeriye ve Sanayi kurarak kendi içlerinde gelişmiş, önemli bir topluluktu. Huguenotlar'ın başında Dr. Rochefort vardı. Rochefort Damat İbrahim Paşa'ya ve Sultan III. Ahmede bir rapor sundu. Raporda Osmanlı'nın sanayisinin olmadığı, eğer kurulmazsa Osmanlı'nın ciddi şekilde yara alacağını söyledi. Ayrıca Askeri fen mühendisliğinin de kurulması gerektiğini söyledi. Kabul edilmedi.
İbrahim Müteferrika. Herkesin matbaacılığıyla tanıdığı bir isim. Müteferrika da Osmanlıya esir düşmüş birisiydi. Ardından Müslüman oldu, serbest kaldı. Çok kısa sürede Türkçe öğrendi. Ve yavaş yavaş yükseldi. Ancak sadece matbaacı değil aynı zamanda bir ıslahatçı idi.
Usûl el-Hikem fî Nizâm el-ümem adlı eserinde Osmanlı'nın neden bozulduğunu, Avrupa'nın neden güçlendiklerini anlatıyordu. Bu eserde ilk kez demokrasiden bahsedildi. Ardından da Osmanlı resmî yasalarının Dünya yaşayışına göre düzenlenmesinin gerektiğini söyledi.
Yine Avrupa kökenli Humbaracı Ahmed Paşa da Osmanlı ıslahı üzerine çalıştı. Ancak diğerleri gibi dinlenmedi.
Osmanlı'nın eline çok fırsat geçti son 300 yılında. Ama kimse bunları dikkate almadı. Devlet girdiği her savaşı kaybetmeye başladı, çıkan isyanlar bastırılamadı. Devletin valisi bile kendisine hanedan kurdu. Rus askeri, İngiliz askeri başkentte gezmeye başladı. Hem de Osmanlı Sultanlarının çağrısı ile!
Bırakın siz romancılardan tarih öğrenen sözde Osmanlıcıları. Gelenek ile sistem arasındaki farkı bilmeden yorum yapıyorlar. Baston gelmemiş de devlet yıkılmış.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Tarîhçî
Bu Neo-Osmanlıcılar da çok komik. Hem sağda solda koskoca cihan İmparatorluğu diyorlar, hem de gelenek yüzünden devlet yıkıldı diyorlar. Gelenek bozuldu diye yıkılan imparatorluk da ilk kez gördüm.
Osmanlı'nın yıkılma sebebi teknolojidir, sanayidir. Daha doğrusu bunların olmamasıdır. Ta 16. Yüzyıldan itibaren özellikle askeriyenin bozulduğunu herkes yana yakına söylemiştir de, kimse takmamıştır.
1596 yılında Hasan Kafi, Usûl el-Hikem fî Nizâm el-'Âlem adlı eserinde askeriyenin ıslah edilmesi gerektiğini söylemişti.
1717 yılında İstanbul'a Katoliklerden kaçan Huguenotlar geldi. Bunlar Protestan idi. Fransa'da özellikle askeriye ve Sanayi kurarak kendi içlerinde gelişmiş, önemli bir topluluktu. Huguenotlar'ın başında Dr. Rochefort vardı. Rochefort Damat İbrahim Paşa'ya ve Sultan III. Ahmede bir rapor sundu. Raporda Osmanlı'nın sanayisinin olmadığı, eğer kurulmazsa Osmanlı'nın ciddi şekilde yara alacağını söyledi. Ayrıca Askeri fen mühendisliğinin de kurulması gerektiğini söyledi. Kabul edilmedi.
İbrahim Müteferrika. Herkesin matbaacılığıyla tanıdığı bir isim. Müteferrika da Osmanlıya esir düşmüş birisiydi. Ardından Müslüman oldu, serbest kaldı. Çok kısa sürede Türkçe öğrendi. Ve yavaş yavaş yükseldi. Ancak sadece matbaacı değil aynı zamanda bir ıslahatçı idi.
Usûl el-Hikem fî Nizâm el-ümem adlı eserinde Osmanlı'nın neden bozulduğunu, Avrupa'nın neden güçlendiklerini anlatıyordu. Bu eserde ilk kez demokrasiden bahsedildi. Ardından da Osmanlı resmî yasalarının Dünya yaşayışına göre düzenlenmesinin gerektiğini söyledi.
Yine Avrupa kökenli Humbaracı Ahmed Paşa da Osmanlı ıslahı üzerine çalıştı. Ancak diğerleri gibi dinlenmedi.
Osmanlı'nın eline çok fırsat geçti son 300 yılında. Ama kimse bunları dikkate almadı. Devlet girdiği her savaşı kaybetmeye başladı, çıkan isyanlar bastırılamadı. Devletin valisi bile kendisine hanedan kurdu. Rus askeri, İngiliz askeri başkentte gezmeye başladı. Hem de Osmanlı Sultanlarının çağrısı ile!
Bırakın siz romancılardan tarih öğrenen sözde Osmanlıcıları. Gelenek ile sistem arasındaki farkı bilmeden yorum yapıyorlar. Baston gelmemiş de devlet yıkılmış.
Osmanlı'nın sanayisi hep vardı. O kadar tüfek barut gökten inmiyordu. Tophane-i Amire diye bir gerçek var.
Ayrıca Mühendishane 1773 yılında kurulmadı mı? Hala teknoloji geliştiriyor bak 300 yıldır. Kim kabul etmemiş.
Müteferrika esir falan değildi. Kimse hakkında bir şey bilmiyor. Belki de kendi isteğiyle geldi. Meçhul.
İlk kez demokrasiden bahsedilen eser Müteferrika'nınki değildir. Çok eskilerden beri bilinir Demokrasiya. Katip Çelebi'nin risalesinde bile Demokrasiya Teokrasiya ve sair vardır.
Osmanlı resmi yasaları diye bir şey yok. Evet bir Kanunname var ama çoğu devlet bugünkü manada yasalarını 19. yüzyılda yaptı. Osmanlı da Tanzimat'tan sonra yaptı. Sanki bir de o dönemde beynelmilel bir dünya yaşayışı varmış gibi. Aman ya Rabbim! Daha Fransa'daki Aydınlanmacılar insan haklarında alanındaki eserlerini yeni yeni kaleme alıyorlardı.
Humbaracı da gayet itibar görmüş bir adamdır. O kadar düzenlemesi var.
O İstanbul'da gezen İngiliz Fransız askeri müttefik olarak kendi arzularıyla geldiler. Kırım Savaşında hep birlikte savaştık. Öyle bir çarpıtıyorsun ki.
Çarpıtıp durma her bir şeyi.
-
E-Nazmi
E
kullanıcısına yanıt
Bir şeyi çarpıttığım yok. Bunların hepsi Yapı Kredi Yayınlarında 20. Baskısını yapan Niyazi Berkes'in Türkiye'de Çağdaşlaşma adlı eserinde aldım. İstersen akşam yolculuğumdan sonra sayfa sayfa, paragraf sayıları ile verebilirim.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Tarîhçî
Bir şeyi çarpıttığım yok. Bunların hepsi Yapı Kredi Yayınlarında 20. Baskısını yapan Niyazi Berkes'in Türkiye'de Çağdaşlaşma adlı eserinde aldım. İstersen akşam yolculuğumdan sonra sayfa sayfa, paragraf sayıları ile verebilirim.
Niyazi Berkes'in asli mesleği nedir biliyor musun? Sosyoloji. Türkiye'de Çağdaşlaşma'yı kaç yılında yazdı biliyor musun? 1960'larda. Hani şu Ertuğrul Gazi'nin babasının Süleyman Şah kabul edildiği 1960'larda. Doğru düzgün bir tarih biliminin olmadığı yıllarda. Hiç yoktan bir 16 Büyük Devlet safsatasının uydurulduğu, Türklerin Sumatra'ya bile göç ettiğini gösteren haritaların olduğu yıllarda. Bırak Allah'ını seversen. -
quote:
Orijinalden alıntı: E-Nazmi
quote:
Orijinalden alıntı: Tarîhçî
Bir şeyi çarpıttığım yok. Bunların hepsi Yapı Kredi Yayınlarında 20. Baskısını yapan Niyazi Berkes'in Türkiye'de Çağdaşlaşma adlı eserinde aldım. İstersen akşam yolculuğumdan sonra sayfa sayfa, paragraf sayıları ile verebilirim.
Niyazi Berkes'in asli mesleği nedir biliyor musun? Sosyoloji. Türkiye'de Çağdaşlaşma'yı kaç yılında yazdı biliyor musun? 1960'larda. Hani şu Ertuğrul Gazi'nin babasının Süleyman Şah kabul edildiği 1960'larda. Doğru düzgün bir tarih biliminin olmadığı yıllarda. Hiç yoktan bir 16 Büyük Devlet safsatasının uydurulduğu, Türklerin Sumatra'ya bile göç ettiğini gösteren haritaların olduğu yıllarda. Bırak Allah'ını seversen.
Bu kitap bugün tarih bölümlerinde ders kitabı olarak okutuluyor. Ayrıca yeniden gözden getirilmiş ve yirmi baskı yapmış Yapı Kredi Yayınlarında.
Haaa kabul edip etmemen benim için bir şey değiştirmez. Bu sadece bir bahane. Güneş Dil Teorisi gelenek bozuldu devlet yıkıldıdan iyidir.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Tarîhçî
quote:
Orijinalden alıntı: E-Nazmi
quote:
Orijinalden alıntı: Tarîhçî
Bir şeyi çarpıttığım yok. Bunların hepsi Yapı Kredi Yayınlarında 20. Baskısını yapan Niyazi Berkes'in Türkiye'de Çağdaşlaşma adlı eserinde aldım. İstersen akşam yolculuğumdan sonra sayfa sayfa, paragraf sayıları ile verebilirim.
Niyazi Berkes'in asli mesleği nedir biliyor musun? Sosyoloji. Türkiye'de Çağdaşlaşma'yı kaç yılında yazdı biliyor musun? 1960'larda. Hani şu Ertuğrul Gazi'nin babasının Süleyman Şah kabul edildiği 1960'larda. Doğru düzgün bir tarih biliminin olmadığı yıllarda. Hiç yoktan bir 16 Büyük Devlet safsatasının uydurulduğu, Türklerin Sumatra'ya bile göç ettiğini gösteren haritaların olduğu yıllarda. Bırak Allah'ını seversen.
Bu kitap bugün tarih bölümlerinde ders kitabı olarak okutuluyor. Ayrıca yeniden gözden getirilmiş ve yirmi baskı yapmış Yapı Kredi Yayınlarında.
Haaa kabul edip etmemen benim için bir şey değiştirmez. Bu sadece bir bahane. Güneş Dil Teorisi gelenek bozuldu devlet yıkıldıdan iyidir.
Sizin lise 5 fakültelerde okutabilirler, biz de hoca ders anlatır kimse bir şey okumaya zorlanmaz. Üniversitelerde ders kitabı yoktur.
Sana bahane üretmeye de ihtiyacım yok. Hoşuna gitmiyor değil mi? Tarihçinin hoşuna gitmese de gerçeği kabullenmesi gerektiğine katlanamıyorsun.
Sen Güneş Dil'e bu devirde inanıyorsan 70 yıl geridesin zaten.
Bir de gene öyle bir çarpıtıyorsun ki adamın dediği devletin çoktan bitmiş olduğu, sen çarpıtıp baston kayboldu devlet yıkıldı diyorsun.
Tebrikler.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi E-Nazmi -- 17 Mayıs 2015; 20:39:26 >
-
Kediyeyolgösterenadam
kullanıcısına yanıt
Bide eksi bombardımanına tutmuşlar sizi.
Adam aşağıda güneş dil teorisi mantıklı geliyor demiş.
Bide sizden nasıl neo osmanlı çıkardıysa onu okuyan diğer akıllılarda sizi okumadan direkt eksiyi basmış.
Bizim millet tarihi ve herşeyi ideolojisine göre değerlendiriyor.Bu milletle ne tarih konuşulur ne siyaset.
Biraz akıl ve mantığa sahipseniz kaçın buralardan.
Bu millet ne Atatürkü anlar ne de Abdulhamiti.Zaten bakıyorum herkez ideoloji veya dini önyargılarına göre birini alçaltıp diğerini yüceltiyor.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: E-Nazmi
quote:
Orijinalden alıntı: Tarîhçî
quote:
Orijinalden alıntı: E-Nazmi
quote:
Orijinalden alıntı: Tarîhçî
Bir şeyi çarpıttığım yok. Bunların hepsi Yapı Kredi Yayınlarında 20. Baskısını yapan Niyazi Berkes'in Türkiye'de Çağdaşlaşma adlı eserinde aldım. İstersen akşam yolculuğumdan sonra sayfa sayfa, paragraf sayıları ile verebilirim.
Niyazi Berkes'in asli mesleği nedir biliyor musun? Sosyoloji. Türkiye'de Çağdaşlaşma'yı kaç yılında yazdı biliyor musun? 1960'larda. Hani şu Ertuğrul Gazi'nin babasının Süleyman Şah kabul edildiği 1960'larda. Doğru düzgün bir tarih biliminin olmadığı yıllarda. Hiç yoktan bir 16 Büyük Devlet safsatasının uydurulduğu, Türklerin Sumatra'ya bile göç ettiğini gösteren haritaların olduğu yıllarda. Bırak Allah'ını seversen.
Bu kitap bugün tarih bölümlerinde ders kitabı olarak okutuluyor. Ayrıca yeniden gözden getirilmiş ve yirmi baskı yapmış Yapı Kredi Yayınlarında.
Haaa kabul edip etmemen benim için bir şey değiştirmez. Bu sadece bir bahane. Güneş Dil Teorisi gelenek bozuldu devlet yıkıldıdan iyidir.
Sizin lise 5 fakültelerde okutabilirler, biz de hoca ders anlatır kimse bir şey okumaya zorlanmaz. Üniversitelerde ders kitabı yoktur.
Sana bahane üretmeye de ihtiyacım yok. Hoşuna gitmiyor değil mi? Tarihçinin hoşuna gitmese de gerçeği kabullenmesi gerektiğine katlanamıyorsun.
Sen Güneş Dil'e bu devirde inanıyorsan 70 yıl geridesin zaten.
Bir de gene öyle bir çarpıtıyorsun ki adamın dediği devletin çoktan bitmiş olduğu, sen çarpıtıp baston kayboldu devlet yıkıldı diyorsun.
Tebrikler.
Ben Güneş Dil Teorisi savunuyorum demedi. Ona göre daha iyidir dediğim.
Sizlerin kabullenmek istemediği de Osmanlı'nın geri kalmışlığı. Osmanlı teknolojiyi takip etmedi, eline gelen fırsatları değerlendirmedi ve çöktü gitti.
İbrahim Kafesoğlunun kitabına Abdülkadir Donuk önsöz yazmış. Onu oku, üniversitede ders kitabı var mı yok mu görelim.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
güzelfatsam
kullanıcısına yanıt
Öğretiyorlar küçüklükten bu cici bu kaka diye büyüdüklerinde de aynı tas aynı hamam gidiyor, her meselede taraf olma ihtiyacı hissediyorlar. Ülkemizde maalesef çok yaygın bu kamplaşma. Hemde her meselede. Bizim memleketin yemekleri daha güzel, sizin insanınız çok cimri vs. İnşallah bir gün kurtuluruz bu zihniyetten. Ayrıca neoosmanlıcı olsam devletin yıkıldığından bahsetmezdim. 
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: güzelfatsam
Bide eksi bombardımanına tutmuşlar sizi.
Adam aşağıda güneş dil teorisi mantıklı geliyor demiş.
Bide sizden nasıl neo osmanlı çıkardıysa onu okuyan diğer akıllılarda sizi okumadan direkt eksiyi basmış.
Bizim millet tarihi ve herşeyi ideolojisine göre değerlendiriyor.Bu milletle ne tarih konuşulur ne siyaset.
Biraz akıl ve mantığa sahipseniz kaçın buralardan.
Bu millet ne Atatürkü anlar ne de Abdulhamiti.Zaten bakıyorum herkez ideoloji veya dini önyargılarına göre birini alçaltıp diğerini yüceltiyor.
Güneş Dil Teorisi mantıklı geliyor, savunuyorum demedim. Daha okuduğunuzu anlamıyorsunuz. Ayrıca herkez değil herkes.
Zaten forumda da baya baya bir düşmanım var görmüş olduk. Nicki gören saldırıyor, güzel devam edin bakalım.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
Nasıl kafanız var anlamak mümkün değil.
Konuda hiç kimseye bir şey demedim. Yalnızca Osmanlı'nın yıkılışını makul sebepler çerçevesinde teknolojiyi takip etmemeye bağladım.
Biri çıkmış okuduğumuz okula lise 5 demiş. Birisi bunları küçüklükten öğretiyorlar demiş. Öteki başka bir şey demiş. Derdiniz nedir anlayamıyorum.
Osmanlı teknolojiyi takip etmedi ve yıkıldı. Bunda zor ya da anlamayacak ne var beyler?
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Tarîhçî
Nasıl kafanız var anlamak mümkün değil.
Konuda hiç kimseye bir şey demedim. Yalnızca Osmanlı'nın yıkılışını makul sebepler çerçevesinde teknolojiyi takip etmemeye bağladım.
Biri çıkmış okuduğumuz okula lise 5 demiş. Birisi bunları küçüklükten öğretiyorlar demiş. Öteki başka bir şey demiş. Derdiniz nedir anlayamıyorum.
Osmanlı teknolojiyi takip etmedi ve yıkıldı. Bunda zor ya da anlamayacak ne var beyler?
Bunu etrafa saldırmadan, laf çarpıtmadan söylesen kimse karşı çıkmaz kardeşim. Kimsenin düşman olduğu yok burası tarih münakaşalarının edildiği bir bölüm, işi kişiselleştirip düşman dost taraflaşmasına girmek basit olur. Önceki mesajımda bahsettiğim gibi.
Edit: İlk mesajımda söylediğim "tek bir sebepe bağlamak hata olur" sözünüde hatırlatayım. Tek sebep sanayi ve teknolojide geri kalmışlık demekde hatadır. Onlarca sebebi vardır belki, büyük bir devletten bahsediyoruz.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kediyeyolgösterenadam -- 17 Mayıs 2015; 21:26:38 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Kediyeyolgösterenadam
quote:
Orijinalden alıntı: Tarîhçî
Nasıl kafanız var anlamak mümkün değil.
Konuda hiç kimseye bir şey demedim. Yalnızca Osmanlı'nın yıkılışını makul sebepler çerçevesinde teknolojiyi takip etmemeye bağladım.
Biri çıkmış okuduğumuz okula lise 5 demiş. Birisi bunları küçüklükten öğretiyorlar demiş. Öteki başka bir şey demiş. Derdiniz nedir anlayamıyorum.
Osmanlı teknolojiyi takip etmedi ve yıkıldı. Bunda zor ya da anlamayacak ne var beyler?
Bunu etrafa saldırmadan, laf çarpıtmadan söylesen kimse karşı çıkmaz kardeşim. Kimsenin düşman olduğu yok burası tarih münakaşalarının edildiği bir bölüm, işi kişiselleştirip düşman dost taraflaşmasına girmek basit olur. Önceki mesajımda bahsettiğim gibi.
Kimseye saldırdığım yok. E Nazmi adlı üyenin zaten yıllardır bir kinli bana karşı. Seninle de siyaset dışında iyi anlaşıyoruz diye umuyorum, düşünüyorum.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
Teknolojiyi takip etmedi ve yıkıldı.Bu kadar öylemi 
Size nasıl tarih öğretiyolar.Siz Avrupanın gelişmesini bilim ve sanattanmı ibaret sanıyosunuz.Avrupayı gram tanımamışsınız.
Tamam biraz kaçırdık hadi biraz daha kaçıralım ama mantıklı.
Bende diyorumki Osmanlı madem teknolojiyi takip edemediği için yenildi bunun sebebide karılar.
Yani Osmanlı o zamanki Avrupa kadar üçkağıtçı(makyavelizmmi diyoladı) ve sömürgeci olmadığı için onlari kadar zengin olamazdı.
Şimdi sen bir bilim adamı olabilirsin diyelim.Eğer parasal sıkıntı varsa bilme katkı sağlayacak fırsatı bulabilirmisin.
Bence karı dırdırından bırak bilmi düşünmeye bile fırsat bulamazsın.Yani Osmanlıyı Karılar çökertti.
Bak ne güzel tarih yazılıyor.Herkes kendine bir tarih yazsın o hayal dünyasında yaşayalım.
Bak tarihçisin tarihe ideolojini bi kenara bırakıp tarafsız bak.Avrupayıda her cahil gibi mükemmel ve ileri görmeyide bırak.Diğer bir konuda arkadaş yazmış Avrupa bu kadar ileriyse yüzde doksanı hile yüzündendir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi güzelfatsam -- 17 Mayıs 2015; 21:58:15 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
güzelfatsam
kullanıcısına yanıt
Osmanlı Teknolojiyi takip etmedi cümlesinde ne tarz bir ideoloji olabilir?
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Valla bir tarihsel olayı bütün süreçlerini aradan çıkarıp tek bişeye bağlamak ideolojidir.
Ve dediğiniz Osmanlı "sadece" bilimde teknolojide geri kaldığı için yıkıldı safsatası hangi ideolojiye bağlı bireyler tarafından kullanıldığıda gayet açık.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi güzelfatsam -- 17 Mayıs 2015; 22:02:31 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: güzelfatsam
Valla bir tarihsel olayı bütün süreçlerini aradan çıkarıp tek bişeye bağlamak ideolojidir.
Ve dediğiniz Osmanlı sadece bilimde teknolojide geri kaldığı için yıkıldı safsatası hangi ideolojiye bağlı bireyler tarafından kullanıldığıda gayet açık.
Kim söylemiş? Nedir bu kompleks anlamadım. Osmanlı teknolojiyi takip etmedi demek nasıl bir ideoloji ürünü olabilir, bunu nasıl iddia ediyorsunuz anlamıyorum.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Nüfusa bağlamak çok mantıksız tabi 1.dünya savaşında itilaf-ittifak arasında ciddi nüfus farkı vardı bu önemli bir etken.Ama Osmanlı zaten 1700lerden sonra savunmaya geçti.Teknoloji çok önemli ayrıca toprakların çok geniş olması iyi korunamaması anlamına geliyor.Osmanlı'da eyalet sistemi, azınlıklar, ayaklanmalar, kapitülasyonlar derken Osmanlı'ya büyük yıkım getirdi.Stratejik konumu itibari ile her zaman saldırıya açık bir yapısı vardı.Osmanlı zamana ayak uyduramadı ve yıkıldı kaçınılmaz son gelmişti.Eğer Mustafa Kemal olmasaydı belki sevr antlaşmasının sınırları çerçevesinde belki de hiç olmayacaktık.
Benzer içerikler
- türkçe zor bir dil mi
- türk boyları haritası
- atatürk ün abdülhamid için söylediği inanılmaz söz
- kızıl elma nedir
- osmanlı en geniş sınırları
- türk bilim insanları
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
