insan eceli gelince ölür bunu hepimiz biliyoruz şimdi ölenlerinde bir açıklaması vardır mutalaka, kalp krizidir, kalbi durmuştur, bir hastalıktır falan. Peki gelişen tıpla birlikte örneğin 70 yaşında hayati organların yenilendiğini düşünürsek bu organlarda bir sorun çıkma olasılığıda düşer, kaza olmaması durumunda çalışmaya devam ederler. Peki bir 70 yıl sonra tekrar değiştirilirse? bir 70 yıl sonra tekrar, tekrar, tekrar
En sonunda yaşayacak yer bulamayız devlet yeni doğanlara yer açmak için 500 yaşındakileri belki kendi öldürür veya 500 yıldır yaşayan bir kişi sıkılıp artık kendini öldürür. Veya kıyamete kadar yaşarlar
Tuvalette akıma takıldı bir sorayım dedim
mümkün.kök hücre teknolojisi
kök hücre teknolojiside olsa mümkün olduğunu sanmıyorum...belki yaşam süresi uzatılabilir ama ölümsüzlük olmaz...
zaten yaa hiç yeni doğum olmaması yada dünyadan bikaç tane daha olması lazım...
yani mümkün olsa bile hatta şu anda ölümsüzlük bulunmuş olsa bile kimsenin bunu gerçekleştireceğini veya bunu gerçekleştirmek isteyeceğini sanmıyorum...
İyi'de yenile yenile nereye kadar? Hadi kalbi yeniledin, ciğerleri yeniledin, bunun cinsel organı var, derisi var, damarları var, en önemlisi beyni var.
Tıbben hiç bir sebep yokken ölen insanlar var. Bunun üzerinde araştırma yapan ismini hatırlamadığım ama gazetede haberini okuduğum bir Türk doktor bunun sebebini bulmuştu.(Sanırım sağlıklı hücrelerin kendini öldürmek için ürettikleri protein gibi birşeydi.) Hücreler sağlam olmasına rağmen kendi kendini imha ediyorlar ve vücudun hayati fonksiyonlar kayboluyor.Doktoroumuz bunun üzreinde çalışıyordu Bu fonksiyonu engelleyerek sebepsiz ölümlerin önüne geçilebileceği belirtilmişti. Kök hücreye gelince hastalıkların tedavisinde kullanılabilir ama sizden elde edilen kök hücrede sizinle yaşıt.Yani vakti bitince oda ölecek.Bu problem klonlanmış canlılarda kendini gösteriyor.Klon kopya orjinalle aynı yaş özelliklerini gösteriyor.Önce hücre bazında mitokondrilerin yaşlanmasının önüne geçilmesi lazım. Hem ölümsüzlük iyi değil insan kendini Tanrı sanmaya başlar (Ölenler bile kendini tanrı yarısı sanıyorken)
kuran-ı kerim de şöyle yazıyor
" Her nefis ölümü tadıcıdır, Sonra bize döndürüleceksiniz..." (Ankebut - 57)
''Yer üzerinde bulunan herşey fanidir'' (Rahman - 26)
quote:
Orjinalden alıntı: bruft_
kuran-ı kerim de şöyle yazıyor
" Her nefis ölümü tadıcıdır, Sonra bize döndürüleceksiniz..." (Ankebut - 57)
''Yer üzerinde bulunan herşey fanidir'' (Rahman - 26)
onları biliyorum arkadaşım; birde şöyle bak kıyamet kopunca zaten öleceğiz, o zaman tatmış olacağız?
abi ne gerek var 80 yıl neyine yetmiyor ki hadi ölümsüzlük bulundu o kadar insan nereye sıgacak gereksizlik yaaa
Mümkün değildir. Mümkün olmasını gerektirecek de bişey yoktur. O kadar uzun yaşamak sıkar zaten insanı. Aynı zamanda her aynaya baktığında yaşamak zulm olacak zaten. Bu kök hücre olayları bir nevi süreyi uzatabilir ama azrail gelir trafik kazasında bulur(her yerini parçalar), gelir ateş çıkarır yakar(küllerin çin vazosunda saklanacak hale gelene kadar), gelir suyun içine atar boğar(cesedin balçık kıvamına gelene kadar). Yani bunları düşünmeyip hayatı akışına bırakmak lazım..
Böyle birşey olamaz.
olabilir ama ne kadar saglıklı olur bilinmez.cunki habire hucre nakli icin doktorlara gitmesi gerek 70 yasındaki adamın !
bence mümkün ama dendiği gibi kaza halleri dışında çünkü her canlı ölümü tadacak sözü doğrudur.yalnız şunu söyleyeyim birgün heroes dizisindeki herşey gerçek olacak(bana kalırsa şu anda da var) diyorum ister inanın ister inanmayın
Aynen katılıyorum
quote:
Orjinalden alıntı: sse
Tıbben hiç bir sebep yokken ölen insanlar var. Bunun üzerinde araştırma yapan ismini hatırlamadığım ama gazetede haberini okuduğum bir Türk doktor bunun sebebini bulmuştu.(Sanırım sağlıklı hücrelerin kendini öldürmek için ürettikleri protein gibi birşeydi.) Hücreler sağlam olmasına rağmen kendi kendini imha ediyorlar ve vücudun hayati fonksiyonlar kayboluyor.Doktoroumuz bunun üzreinde çalışıyordu Bu fonksiyonu engelleyerek sebepsiz ölümlerin önüne geçilebileceği belirtilmişti. Kök hücreye gelince hastalıkların tedavisinde kullanılabilir ama sizden elde edilen kök hücrede sizinle yaşıt.Yani vakti bitince oda ölecek.Bu problem klonlanmış canlılarda kendini gösteriyor.Klon kopya orjinalle aynı yaş özelliklerini gösteriyor.Önce hücre bazında mitokondrilerin yaşlanmasının önüne geçilmesi lazım. Hem ölümsüzlük iyi değil insan kendini Tanrı sanmaya başlar (Ölenler bile kendini tanrı yarısı sanıyorken)
yer sorununa gelincede belki 500 yıl sonra başka bir gezegene göç başlayabilir, hadi gidemedik zaten dünya dikine uzuyor. 1000 katlı devasa gökdelenler olduktan sonra her yere sığarız.
Ölümü de böyle gökten inecek bir şey gibi düşünmeyin. Fiziksel bir neden olmadıktan sonra kimse ölmez. Ölümsüzlük mümkün olduğunda o fiziksel neden de kıyamet olacaktır.
Basit bir soru: Niye yaşayalım?
Sabah uyanmak, kahvaltı yapmak, işe gitmek, öğle yemeği yemek, işe devam etmek, akşam yemeği yemek ve uyumak için mi?
Yine ertesi gün, kahvaltı yapmak, işe gitmek, öğle yemeği yemek, işe devam etmek, akşam yemeği yemek ve uyumak için mi?
Yaşamak için ille de bir sebep mi lazım? diye sorarsanız o zaman sonsuza kadar uyuyun, uyanın, işe gidin, öğle yemeği yiyin, işe devam edin, akşam yemeği yiyin ve yine uyuyun derim.
Ya da çoğalın, galaksileri aşın, yeni gezegenler bulun, uzayın sınırlarını belirleyin, uyuyun, uyanın, yemek yiyin.
Ertesi gün yine çoğalın, galaksileri aşın, yeni gezegenler bulun, uzayın sınırlarını belirleyin, uyuyun, uyanın, yemek yiyin.
İnsan yazarken bile sıkılıyor. Sonsuza kadar yaşamak yerine anlamlı, az ve öz yaşamak daha mühim.
Ayırca gezegenlerin ve galakasilerin de bir "ömrü" var. Onların ömrü bizim ömrümüz demek. Peki onlar ölümsüz mü ki?
insanoğlu ne kadar uğraşırsa uğraşsın 1 snliğine de olsa ölümünü erteleyemez. ( kendi dini inançlarıma göredir)
quote:
Orjinalden alıntı: iZCi_500
Basit bir soru: Niye yaşayalım?
Sabah uyanmak, kahvaltı yapmak, işe gitmek, öğle yemeği yemek, işe devam etmek, akşam yemeği yemek ve uyumak için mi?
Yine ertesi gün, kahvaltı yapmak, işe gitmek, öğle yemeği yemek, işe devam etmek, akşam yemeği yemek ve uyumak için mi?
Yaşamak için ille de bir sebep mi lazım? diye sorarsanız o zaman sonsuza kadar uyuyun, uyanın, işe gidin, öğle yemeği yiyin, işe devam edin, akşam yemeği yiyin ve yine uyuyun derim.
Ya da çoğalın, galaksileri aşın, yeni gezegenler bulun, uzayın sınırlarını belirleyin, uyuyun, uyanın, yemek yiyin.
Ertesi gün yine çoğalın, galaksileri aşın, yeni gezegenler bulun, uzayın sınırlarını belirleyin, uyuyun, uyanın, yemek yiyin.
İnsan yazarken bile sıkılıyor. Sonsuza kadar yaşamak yerine anlamlı, az ve öz yaşamak daha mühim.
Ayırca gezegenlerin ve galakasilerin de bir "ömrü" var. Onların ömrü bizim ömrümüz demek. Peki onlar ölümsüz mü ki?