Şimdi Ara

oksijenin oluşumu üzerine bir konu...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
40
Cevap
0
Favori
3.761
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bir belgeselde(nationalgeo.) dünyada milyarlarca yıl önce ilk oksijenin oluşmasını sağlayan şeyin bir tür bakteri olduğundan bahsediliyordu.
    Sonra bu bakteriler bütün okyanus kıyılarını sararak daha çok zehirli gazı oksijene dönüştürmüşler, ortamda canlıların oluşmasını yetecek kadar da oksijen oluşunca bitkiler türemiş ve oksijen üretimi devam etmiş!
    Canlılık seviyesinin oluşmasına yetecek kadar bile olsa bakterilerin bu işi başaracaklarını kafam bir türlü sarmıyor.
    İşin garibi bu bakteri türü ismini unuttuğum bir ada kıyısında hala mevcutmuş!

    Düşünsenize biz bile o kadar zehirli gaz üretmemize rağmen atmosferdeki oranı pek değiştiremiyoruz, ki bakteriler değiştirsin...



  • Hoş geldin. fazla uzaktutma arayı. Burada kalite kayda değer ölçüde düştü, Senin gibi çıtayı yükseltenler de giderse, iyice tatsız-tuzsuz bir yer olacak burası.

    Konuya gelirsek; suyu ben de önemsiyorum. Moleküllerin oluşabilmesi için viskozitesi çok düşük sıvı bir ortama daha doğrusu elementleri sürekli birbirine temas ettirecek bir arka plana, bir sahneye ihtiyaç var. Aksi halde elementler kendiliklerinden birbirlerini bulup kararlı moleküller oluşturmuyorlar. Su bu iş için biçilmiş kaftan. Sürekli devinim halinde ve içindeki elementleri birbirleri ile sürekli çarpıştırıyor, yani reaksiyona zorluyor. Üstelik kendisi görece nötr, her reaksiyona girmiyor. Dahası sadece belli bir sıcaklığı tutuyor, üst limiti var.

    Başka şeyler de sayarım ama sanırım vermek istediğim mesaj için bu kadarı yeter. Su veya benzeri nitelikleri haiz bir sıvı olmadan da hayat yeterince süre verilirse kendine bir yol bulabilir ama burada anahtar kelime "yeterince süre". Yıldızının ömrü 10 milyar yıl olan bir gezegenin hayatın oluşmasını beklemek için bu kadar süreye tahammülü yoktur. Su içinde hayat 1-2 milyar yılda başlıyorsa susuz mesela kuru ya da katı bir ortamda mekanik kısıtlar (sürtünme vb.) elementlerin serbest dolaşımını ve birbiriyle sık sık karşılaşmasını kısıtlayacaktır ve bu nedenle belki de 10 milyar yıl gerektirecektir. Oysa örneğimizdeki gezegenin bu kadar süresi yok. Bu nedenle suyu hayatın başlaması için çok önemsiyorum. Suyun ayrıca kimyasal süreçleri hızlandıran kataliz etkisini de unutmayalım...
    Konuyu ben mi anlamadım bilmiyorum ama siyanobakteriler zaten canlıdır. Dolayısıyla canlılığın ilk oluşumuyla bir ilgileri yoktur. Siyanobakterilerden yüz milyonlarca yıl önce yaşayan canlılar da mevcuttur. Şimdilik keşfedilen en eskileri için stromatolitleri inceleyebilirsiniz.

    Oksijen felaketi (Great Oxygenation Event) olarak adlandırılan fotosentez yapabilen canlıların Dünya'yı ele geçirmesi olayı oluşumlar arasında değil yok oluşlar arasında yer alan bir vakadır esasen (bu siyanobakterilerin ilk kez ortaya çıkışı ve serbest oksijen üretmeleri daha da eskidir). Zira bu canlılar, o zamana kadar Dünya'ya hakim olan ve oksijensiz olarak yaşamlarını sürdüren anaerobik organizmaları silip süpürmüştür (oksijen bu bakteriler için zehir demektir). O zamanlar Dünya üzerinde bulunan canlı çeşitliliği inanılmaz seviyede azalmıştır. Ve hatta serbest oksijenin yarattığı büyük atmosferik değişiklikler siyanobakterileri dahi tehdit edecek düzeye ulaşmıştır.

    Sonsöz olarak; oksijen üretilmeseydi canlılık oluşmazdı demek doğru olmaz çünkü canlılık zaten mevcuttu. Bugünkü canlılar oluşmazdı kısmı ise doğru denebilir. Zira biz oksijene bağlı olarak evrimleşmiş canlılarız, oksijen yoksa biz de yokuz. Serbest oksijenin ortaya çıkışından çok hücreli yaşama geçişe ve en son da bugünkü canlı çeşitliliğine ulaşma yolunda başka bir yöntem bilmiyoruz. "Başka bir elemente göre evrimleşemez miydik" sorusunun da bizler için bir cevabı yok. Oksijensiz olarak yaşamlarını sürdürebilen anaerobik bakteriler hala mevcutlar ama daha karmaşık yapılara evrilerek bize benzer canlılar oluşturabileceklerine dair bir kanıtımız bulunmuyor.

    Ek: Evrimle ilgili birkaç önemli kaide vardır. Bunlardan ikisi, evrimin bir amaca yönelik olmadığı ve belirli bir yöne doğru ilerlemediğidir. Dolayısıyla bir canlının bir şeye adapte olmadığı takdirde başka bir şeye adapte olabileceği konusunda bir yorum yapmamız doğru olmayacaktır.
  • Bu söylediğiniz yanlış bilmiyorsam bir teori. Yapılan araştırmaların oksijenin en başlarda olmadığı daha sonra yavaş yavaş arttığı bir müddet şimdikinden yaklaşık %5-10 yüksek seviyeye geldiği ve daha sonra şimdiki düzeye düştüğünü gösteriyor diye hatırlıyorum. Bilim adamlarıda bu bulgular üzerine teoriler üretiyor olabilirler.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    Bu söylediğiniz yanlış bilmiyorsam bir teori. Yapılan araştırmaların oksijenin en başlarda olmadığı daha sonra yavaş yavaş arttığı bir müddet şimdikinden yaklaşık %5-10 yüksek seviyeye geldiği ve daha sonra şimdiki düzeye düştüğünü gösteriyor diye hatırlıyorum. Bilim adamlarıda bu bulgular üzerine teoriler üretiyor olabilirler.



    katılıyorum. ateştopundan kopan bir parça bugunku haline geliyorsa o zaman olağanüstü birşeylerin varlığının katkısı da kaçınılmazdır.
  • :D:D ona bakarsan mavi balinalarında karnı doymazdı evet dünyadaki oksijenin büyük bir kısmını bize hala bakteriler sağlıyor ormanlar değil bu bakteriler okyanusta denizde heryerde eğer dünyada bakterilere uygun şartları verseydin yer yüzü 6dk damı ne bakteri dolardı düşünsene 1 tane 2 oluyor 2 4 8 16 32 64 128 .....
    daha gider bu ve tabiki bu düzen tesadüf değil
  • quote:

    Orjinalden alıntı: F3dai

    :D:D ona bakarsan mavi balinalarında karnı doymazdı evet dünyadaki oksijenin büyük bir kısmını bize hala bakteriler sağlıyor ormanlar değil bu bakteriler okyanusta denizde heryerde eğer dünyada bakterilere uygun şartları verseydin yer yüzü 6dk damı ne bakteri dolardı düşünsene 1 tane 2 oluyor 2 4 8 16 32 64 128 .....
    daha gider bu ve tabiki bu düzen tesadüf değil

    bildiğim kadarıyla yeryüzündeki oksijenin çoğunluğu denizlerdeki mavi-yeşil algler tarafından sağlanıyor.sanırım yüzde 70 i felan idi.
  • Bu teoriyi çürütmek çok basit.Hiçbir detaya gereksinim duyulmadan eldeki veriler ile çürütebilirsiniz.

    Örneğin : Pediyodik cetvelde yapay atom çekirdeklerini saymazsanız yaklaşık 88 atom bulunur. Oksijen ise bunlardan sadece biri ! Geriye 87 farklı atom çeşidi kalıyor. Bu durumda bütün atom parçacıklarının bir bakteri ya da türevi birşeyden oluştuğunu söyleyebilmeniz için diğer tüm atomları da aynı kefeye sokmanız gerekir ki bir atom olmadan diğerinin varlığı bir şey ifade etmez.Hepsi birlikte var olduğunda bir bütün oluştururlar. Kısacası oksijeni üreten bakterinin kendisi de bir atomdur ve bu teori bu şekilde çürür.
  • quote:

    Bu teoriyi çürütmek çok basit.Hiçbir detaya gereksinim duyulmadan eldeki veriler ile çürütebilirsiniz.

    Örneğin : Pediyodik cetvelde yapay atom çekirdeklerini saymazsanız yaklaşık 88 atom bulunur. Oksijen ise bunlardan sadece biri ! Geriye 87 farklı atom çeşidi kalıyor. Bu durumda bütün atom parçacıklarının bir bakteri ya da türevi birşeyden oluştuğunu söyleyebilmeniz için diğer tüm atomları da aynı kefeye sokmanız gerekir ki bir atom olmadan diğerinin varlığı bir şey ifade etmez.Hepsi birlikte var olduğunda bir bütün oluştururlar. Kısacası oksijeni üreten bakterinin kendisi de bir atomdur ve bu teori bu şekilde çürür.


    Alıntı mı yaptınız bilmiyorum ama bir yanlış anlaşılma söz konusu gibi. Burada bahsedilen oksijen oluşumu serbest oksijen oluşumudur. Yoksa başka elementlerden oksijen atomunun oluşmasından bahsedilmiyor o olay yıldızlarda gerçekleşiyor.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    quote:

    Bu teoriyi çürütmek çok basit.Hiçbir detaya gereksinim duyulmadan eldeki veriler ile çürütebilirsiniz.

    Örneğin : Pediyodik cetvelde yapay atom çekirdeklerini saymazsanız yaklaşık 88 atom bulunur. Oksijen ise bunlardan sadece biri ! Geriye 87 farklı atom çeşidi kalıyor. Bu durumda bütün atom parçacıklarının bir bakteri ya da türevi birşeyden oluştuğunu söyleyebilmeniz için diğer tüm atomları da aynı kefeye sokmanız gerekir ki bir atom olmadan diğerinin varlığı bir şey ifade etmez.Hepsi birlikte var olduğunda bir bütün oluştururlar. Kısacası oksijeni üreten bakterinin kendisi de bir atomdur ve bu teori bu şekilde çürür.


    Alıntı mı yaptınız bilmiyorum ama bir yanlış anlaşılma söz konusu gibi. Burada bahsedilen oksijen oluşumu serbest oksijen oluşumudur. Yoksa başka elementlerden oksijen atomunun oluşmasından bahsedilmiyor o olay yıldızlarda gerçekleşiyor.


    Bir atom diğerinden bağımsız dolaşamaz demek istiyordum.
    Serbest dolaşan oksijenler bir diğer atom parçacığından rekativite enerjisi alır ve etkenliğini kaybetmez.




  • quote:

    Bir atom diğerinden bağımsız dolaşamaz demek istiyordum.
    Serbest dolaşan oksijenler bir diğer atom parçacığından rekativite enerjisi alır ve etkenliğini kaybetmez.


    Ne demek istediğinizi anlayamadım. Reaktivite etkisi almak ne demek?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    quote:

    Bir atom diğerinden bağımsız dolaşamaz demek istiyordum.
    Serbest dolaşan oksijenler bir diğer atom parçacığından rekativite enerjisi alır ve etkenliğini kaybetmez.


    Ne demek istediğinizi anlayamadım. Reaktivite etkisi almak ne demek?


    Etkisi değil , Enerjisi.
    Atmosferdeki hiç bir atom ( kararlı asal gazlar hariç ) bir diğerinden bağımsız halde salınımını gerçekleşitiremez. Hepsi molekül halinde bulunur ve oksijen de bunlardan biridir. Hidrojen , kendi izotopları , Azot , Flor gibi birçok atom ile moleküler yapıdadır ve onlardan aldığı elektronlar ile aktif haldedir.
  • Bu anlattığınız durumun oksijenin bakteriler tarafından atmosfere salınmasıyla ilgisi ne?
  • quote:

    Bir belgeselde(nationalgeo.) dünyada milyarlarca yıl önce ilk oksijenin oluşmasını sağlayan şeyin bir tür bakteri olduğundan bahsediliyordu.


    Bakteriler kendi besinleri haricinde oksijen sentezi yapmazlar.
    Bundan bahsediyorum.

    Oksijenler ise bir bakterinin hücresinden atmosfere geçiş yapmazlar.
    Yani ortaya atılan teori çok desteksiz.
  • Fotosentez sonucu besin ve oksijen açığa çıkar. Bakteri besini depolayıp oksijeni dışarı vermiş olamaz mı? Besinlerden enerji elde etmek için mutlaka oksijen gerekmiyor.
  • Konu zaten varmış tekrardan açmak istemedim bu yüzden hortlattım. Benim anlamadığım şey şu; bu siyanobakterisi oksijen üretmeseydi canlılık oluşmazdı deniliyor. Burada kastedilen şey nedir? Şimdiki canlıların mı oluşmayacağı mı yoksa hiçbir canlının mı oluşmayacağı mı? Mesela neden oksijen? Bu bakteriler farklı bir gaz üretseydi oluşan canlılar bu gaza adapte olmayacaklar mıydı? Oksijen değilde X gazı üretseydi, X gazını soluyan bir canlı oraya çıkmayacak mıydı? Hayır ise neden?
  • Prof.Celal Şengör kullanıcısına yanıt
    Siyanobakteri en eskimi bilinmez. Başka bir bakteride olabilir.
    Çok fazla kimya bilgim olmasada hidrojen ve oksiyen en basit en çabuk birleşerek suyu oluşturuyor.

    Hayatın varlığı ve devamı için olmazsa olmazlardan.
    Doğada bulabileceğimiz Petrol sıvıları diyelim hiç bir canlının yaşamasına uygun değil. Aradan trilyonlarca yıl geçse yine canlıların yaşamasına uygun değil.
    Azot gazı diyelim. Ne sıvı nede gaz olarak direk tepkimeye girmez.
    Oksijen ve Hidrojenle HNO3 çok kuvvetli bir aist

    Sülfür zaten katı madde sülfürik asit herşeyin düşmanı H2SO4

    Klor herşeyi aşındırır

    Helyum yanıcı değil ama çok uçucu.

    Sonuç sudan başka Alternatif yok hocam.
    Dünya üzerinde bir şekilde hidrojen ve oksijen birleşerek su meydana gelmiş
    Şartlar oluşuncada milyonlarca yılda hayat başlamıştır. Alternatif başka bir element maalesef yok.
    Fizik kuralları böyle.

    Metafizikçiler yaratırlar tanrı bi ol der . Bi bakmışın kurşun eriyiğinin 350c da içinde hayat oluşu vermiş.




  • Anladım hocam, ve demek istediğim şu, canlı oluşabilmesi için oksijen olmak 'zorunda mı?' Oksijen solumamızın sebebi oksijen olan bir ortama mı uyum göstermemiz için mi yoksa oksijenden başka bir gazla canlının uyum sağlayabilmesi mümkün olmadığı için mi? Mesela bir ara bir okyanusun 2km derinliğinde yaşayan ve demir soluyan organizmalar keşfedilmişti.
    Bu konuda sadece bu konuyu konuşsak daha iyi olur hocam, teolojiye gerek yok, bu yüzden diğer arkadaşa yanıt vermek zorunda değilsin
    @fauconni
  • Prof.Celal Şengör kullanıcısına yanıt
    Su ve oksijen Hayatın olmaz ise olmazı. Azot, Karbon, Fosfat.
    Bunlar bitkisel canlılığın oluşması için temel taşlar.

    Demirde yaşamın bir parçası. Alyuvarlarımız doğada bol bulunan demir kimyasalları ile hücrelerimizi besliyorlar.

    Demir su borularında yaşayabilen, demirin çürümesine neden olan demir bakterilerden bahsediliyor. Ama bana akan suya ve oksijene ihtiyaçları var.

    Konu bizi aşıyor. Tıpçılarında konuya dahil olması gerek.
    Hayatın başlangıcı konusu bir yandan.

    Şöyle bir yazı buldum:
    quote:

    Yaşam ne zaman başladı?

    ‘Yaşam nasıl başladı’dan çok daha kolay bir soruyla başlıyoruz. Geçtiğimiz mayıs ayında Quebec, Kanada’da 4,2 milyar yaşında demir soluyan ve demirle beslenen bakteri fosilleri bulundu. Bu durumda 4,5 milyar yıl önce oluşan Dünya’mızda yaşamın çok çok erken başladığını söyleyebiliriz, neredeyse Dünya gaz ve toz bulutundan oluştuktan birkaç yüz milyon yıl sonra. Buluşun sahiplerinden biri bu kadar az sürede canlı hayatın başlamasının evrende başka hayatlar bulma konusunda büyük umut vaat ettiğini söylüyor.


    Yüksek sıcaklıklarda yaşam olacağını düşünmüyorum. Sadece kısa bir anda canlılığı tetikleme yapabilir. Ani soğuma. Bunlara benden daha aklı başında bir bilim adamının cevap vermesi gerek.
    Ben ancak işin felsefesi bağlamında geyik yapabilirim.

    Su kesinlikle olmaz ise olmaz. Hemde tartışmasız. DNA artık uzaydanmı geldi yoksa doğa şartlarımı oluşturdu. Yıldırım fırtına Bulutlar sarmalımı.
    Bana sorarsan dünyadaki çeşitlilik yeterli. Uzayda aramaya gerek yok.




  • mhmt042 M kullanıcısına yanıt
    quote:

    fazla tartışmaya girmediğinize bakarak biraz ciddi biri diye düşünüyordum ama yanılmışım galiba


    Yanılmamışsın. Biz ciddi bir konu tartışıyoruz.

    Ancak aynı mantıkla, senin bir buçuk ayda Bin kusur mesaj atarak ne kadar ciddiyetsiz bir adam olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz.
    Genelde troller bu kadar çok mesaj atar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör

    Konu zaten varmış tekrardan açmak istemedim bu yüzden hortlattım. Benim anlamadığım şey şu; bu siyanobakterisi oksijen üretmeseydi canlılık oluşmazdı deniliyor. Burada kastedilen şey nedir? Şimdiki canlıların mı oluşmayacağı mı yoksa hiçbir canlının mı oluşmayacağı mı? Mesela neden oksijen? Bu bakteriler farklı bir gaz üretseydi oluşan canlılar bu gaza adapte olmayacaklar mıydı? Oksijen değilde X gazı üretseydi, X gazını soluyan bir canlı oraya çıkmayacak mıydı? Hayır ise neden?
    Konuyu ben mi anlamadım bilmiyorum ama siyanobakteriler zaten canlıdır. Dolayısıyla canlılığın ilk oluşumuyla bir ilgileri yoktur. Siyanobakterilerden yüz milyonlarca yıl önce yaşayan canlılar da mevcuttur. Şimdilik keşfedilen en eskileri için stromatolitleri inceleyebilirsiniz.

    Oksijen felaketi (Great Oxygenation Event) olarak adlandırılan fotosentez yapabilen canlıların Dünya'yı ele geçirmesi olayı oluşumlar arasında değil yok oluşlar arasında yer alan bir vakadır esasen (bu siyanobakterilerin ilk kez ortaya çıkışı ve serbest oksijen üretmeleri daha da eskidir). Zira bu canlılar, o zamana kadar Dünya'ya hakim olan ve oksijensiz olarak yaşamlarını sürdüren anaerobik organizmaları silip süpürmüştür (oksijen bu bakteriler için zehir demektir). O zamanlar Dünya üzerinde bulunan canlı çeşitliliği inanılmaz seviyede azalmıştır. Ve hatta serbest oksijenin yarattığı büyük atmosferik değişiklikler siyanobakterileri dahi tehdit edecek düzeye ulaşmıştır.

    Sonsöz olarak; oksijen üretilmeseydi canlılık oluşmazdı demek doğru olmaz çünkü canlılık zaten mevcuttu. Bugünkü canlılar oluşmazdı kısmı ise doğru denebilir. Zira biz oksijene bağlı olarak evrimleşmiş canlılarız, oksijen yoksa biz de yokuz. Serbest oksijenin ortaya çıkışından çok hücreli yaşama geçişe ve en son da bugünkü canlı çeşitliliğine ulaşma yolunda başka bir yöntem bilmiyoruz. "Başka bir elemente göre evrimleşemez miydik" sorusunun da bizler için bir cevabı yok. Oksijensiz olarak yaşamlarını sürdürebilen anaerobik bakteriler hala mevcutlar ama daha karmaşık yapılara evrilerek bize benzer canlılar oluşturabileceklerine dair bir kanıtımız bulunmuyor.

    Ek: Evrimle ilgili birkaç önemli kaide vardır. Bunlardan ikisi, evrimin bir amaca yönelik olmadığı ve belirli bir yöne doğru ilerlemediğidir. Dolayısıyla bir canlının bir şeye adapte olmadığı takdirde başka bir şeye adapte olabileceği konusunda bir yorum yapmamız doğru olmayacaktır.




  • ben sayıya bakmam yazılana bakarım aşağıdaki yazına cevap verdim ciddiyetsiz mi oldum cevap istemiyorsanız din konusunu açmayın bu kadar basit

    Metafizikçiler yaratırlar tanrı bi ol der . Bi bakmışın kurşun eriyiğinin 350c da içinde hayat oluşu vermiş.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.