Müslümanlara birkaç soru...

Cennete gitmek için son nefeste Kelime-i Şehadet getirmek şarttır. Kimse son nefesini bilmediği için sonunun nereye gideceğini kestiremez. Müslümandır ama imanı gideren bir iş yapmış veya kelime söylemiştir. Misal yaratmak kelimesini insan için kullanmıştır veya birisine yaratıcı demiştir, o an imanı gider kafir olur ama haberi dahi olmaz. Evliyse nikahı düşer, o şekilde çocuk ana rahmine düşerse veled-i zina olur.

Kafir de, mesela senin de müslüman olma olasılığın can bedendeyken vardır. Yani müslümanın ilerde kafir, kafirin de iler müslüman olma olasılığı olduğu için son nefesi kimse tahmin edemez. Bu yüzden yazmış olduğun cümledeki "eninde sonunda cennete gideceğinizi biliyorsanız" ifadesi yanlış.

Daha saçma pek az soru gördüm. Müslüman diye ne diye direkt ölmek istesin? Ve her Müslümanın cennete gireceği kanısına nereden vardın. Zira hiç bir yerde bu yazmıyor.

İntihar demişsin, intiharın en büyük günah olduğunu tüm dini kitaplar yazar.

İmanı güçlü bir insan elbette ölümden korkmaz sadece bu dünyada sevdikleri insan için ölümden korkar, onları yalnız bırakacağı için korkar.

Sözde Müslüman ve kötü niyetli bir insan elbette ölümden korkar çünkü yaptığı kötülükleri biliyordur.

bencilsin sanırım. Burada kalan sevdiklerin ne olacak. Sen ölünce üzülmeyecekler mi? Ölüm kalana zor. Ölen kurtulup gidiyor evet.

Sokaktan 100 tane musluman cevirsem 100 ünunde sana vericegi cevap farklıdır. 100 farklı cevap Alırsın. 100 farkli tanrı, mezhep, inanç çıkar karşına.

O yuzden muslumanalara soruyorum deyip kollektivist bi cevap beklemen hatalı. Cevabi olmayan bi soru. Fazla da yazamıom ya cevabı ya konuyu silerler. Bu cevap yetsin.

Sual: Efendim, gencim ama ben ölümden çok korkuyorum. Bana ne tavsiye edersiniz?

CEVAP

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Ölmek felaket değildir. Öldükten sonra başına gelecekleri bilmemek, tedbirini almamak felakettir.

Senin yaşta iken günahı azken ölmek elbette büyük nimet olur. Bizim her gün günahımız artıyor. Ölümü günde yirmi kere düşünen şehit olarak ölür. Hep ölümden bahsetmek sünnettir. Ölümden kaçış olmaz. Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşturan köprüdür.

Ölüm müslümana hediyedir. Ölüm, ölmemek üzere doğuştur. Ölüm olmasaydı bu hayat hiç çekilir miydi? Ölüm, müslümanın teselli kaynağıdır, hasretidir. Hatta bir evliya zat buyurur ki, (Ben Azrail aleyhisselamı Cebrail aleyhisselamdan daha çok seviyorum). Derler ki efendim hikmeti ne? (Çünkü o beni Rabbime kavuşturuyor) cevabını verir.

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki:

Allahü teâlâya kavuşturduğu için, ölüm sevilir. Sevdiğim kimsenin kalmasını da, ölmesini de severim. Dost dosta kavuşmak istemez mi? Azrail aleyhisselam, İbrahim aleyhisselamdan ruhunu almak için izin istediğinde, (Nasıl olur, Dost, dostun canını alır mı hiç?) dedi. Allahü teâlâ, Azrail aleyhisselam ile haber gönderip, (Dost dosta kavuşmaktan kaçınır mı?) buyurunca, (Ya Rabbi, Ruhumu hemen al!) diye dua eyledi.

İnsan, imar ettiği yerden harap ettiği yere gitmek istemez diyor Seyyid Abdulhakim Arvasi Hazretleri. İnsan dünyasına yarayacak çok işler yapıp burasını imar etmiştir, bu arada ahıretini ihmal edip orasına hazırlık yapmamış, harap etmiştir... Hiçbir insan harap ettiği yere gitmek istemez.