Şimdi Ara

Motorun Yüksek Devir Çevirmesi (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
6 Misafir (1 Mobil) - 5 Masaüstü1 Mobil
5 sn
44
Cevap
1
Favori
6.658
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Boyle bir konuya 14.000RPM ceviren bir 1000cc bmw motoru cam mekanizmasida da benden olsun.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KingOfAnarchy -- 2 Ocak 2018; 23:16:43 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin


    quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin


    quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    1- Elektronik kısıtlamalar

    Motorun devri, ufak bir dişliye bakan manyetik bir sensör tarafından ölçülür, her diş geçişinde manyetik alan oluşur. Saniye başına oluşan manyetik alanları sayar ecu, oradan devir okur.

    Eğer çok diş varsa , devri çok daha hassas okur, ufak devir değişikliklerini bile hızlı algılar. Fakat üst devirlerde aşırı hızlı sinyal gelince sinyal gürültüsü oluşur, ecu hiç okuyamayabilir. Bu ender görülür. Fakat motosiklet krank dişlilerinin diş sayısının az olması buradan gelir.

    ECU'nun veri akış hızı, çok yüksek devirde enjektör ve bobinleri kumanda etmeye yetmeyebilir, bu da ender görülür.

    2- Akış kısıtlamaları

    Eğer silindir kapağının portları yeterli hacimde değilse, yeterli hızda akış görülmez, motor aşırı boğulur ve devir çeviremez. Bu normal araçlarda pek görülmez, yani motorun üst devirdeki torku çok düşer ama devir çevirmeye devam edebilir. Özellikle görece alt devir için tasarlanmış (misal renault benzinlileri) motorlar, üst devirde akış kayıpları yüzünden boğulur kalırlar. Çok ciddi boğulma varsa, geçen akışın miktarı motoru devirlendirmeye yetmeyebilir.

    3- Yanma kısıtlamaları

    Dizel veya fuel oil kullanan motorun varsa istesen de devir dönemezsin, yanma hızı yetmez. Lemans dizelinde bile 5 bin dönüyorlar. Benzinli motorun yanma hızı çoook üst seviyelerde, f1 araçlarında bile limitte değil.

    4- Mekanik kısıtlamalar

    Biyel kolu aşırı değişken yükten kırılabilir, titreşimden ötürü kep yatakları, egzantrik yatakları saplamaları çıkabilir, yağ pompasının hacmi yetmeyebilir. En önemlisi ve genelde en kritik olanı, motor devri supapların yaylarının doğal frekansını yakalarsa supap yüzmesi(valve floating) problemi oluşabilir, sanayi diliyle motor supap yakalayabilir. Yani supaplarınız kapanmaz, yayların sertliği yetmez, supap açık kalınca piston alttan gelir vurur ve yamultur.

    Dizel motorlar pek devir dönemez. Sürekli yüksek turbo basıncına maruz kaldıkları için ve yanma karakteri gereği zaten devir dönemeyeceği için parçaları ağır tasarlanır. Pistonun ağırlığı benzinlinin iki katı, dolayısıyla biyel ve krankı da ağır, volanı da ağır. O yüzden de çok kaba, odun gibi bir hissiyat verir özellikle soğukta.

    Ayrıca motor bloğu veya kapağı yeterince rijit değilse, çok üst devirde blok rezonansa girebilir. Çook ender görülür ama mümkün.

    Motorun stroğu uzunsa, piston ortalama hızı çok yükselir, piston çok kısa sürede çok yüksek hızlardan durma noktasına gelmek zorunda kalır. Muazzam ivme kuvvetleri etkir üzerine. 150 gram pistonun üstüne 7 tonluk atalet kuvveti biner mi biner. Yanma basıncından değil, ataletten bile kırılabilir piston pimi.

    Burada en kritik olanları supaplar ile ortalama piston hızı.https://www.youtube.com/watch?v=hNCpMYNUszU&t=46s CBR 250 RR 19.000 devir çeviriyor, neden ? 33.8 mm strok var. Normal araçların 80-90 dolaylarında. Ortalama piston hızı üçte biri oluyor.

    Asıl etkileyici olan yüksek strokla devir çevirmek. 84 mm strokla 9000 dönen bir s2000, 86 mm strokla 8400 dönen bir type-r, mustang shelby ve audi r6 da çok fenaydı bu konuda. Diğer yanda 66 mm strokla 7000den öteye geçemeyen bir bmw 320.. O zaman niye altı silindir yaptın diye sorarlar adama ?

    Böyle adamlara bilgisiyle adam döven adam mı diyorlar

    Ben de bu forumdan çok şey öğrendim, bazen ben, bazen başkası öğrenir

    @emirhanardgn teşekkür ederim, bu kalitede devam edeceğim.

    Hocam sana bişey danışacağım. Malumun beni bilirsin Civic sahibiyim çoğu civic başlığı altında beni görmüşsündür. Ben bu civic i aldığım günden beri (Ağustos 2015) 55bin km dir, aşırı yüksek devirde kullanıyorum. Gitmiyor diye sanmasınlar, aşırı hızlanma ve yavaşlama dolayısıyla. Kapışa kapışa gidiyorum. Hızım uzun yola çıktığım zaman 140 150 lerde dolaşır durur. Devirleri her zaman zorlarım. Yüksek model araçlarla çok kapıştım. Arabasına güvenip benimle kapışanları yavaşlayıp beni geçmesini sağlayıp sonra tekrar geçtim ve bunları 55bin km dir her hafta yapıyorum. Neyse ben bu aracı en az 10 yıl daha kullanmak istiyorum sizce bu motor beni bu kadar idare edebilecek mi? İleride beni bekleyen durum ne?

    Şimdi şuna katılıyorum öncelikle. Her ne kadar forumda turbocu tayfa atmosferik motorlara laf atsa da, bir Honda sahibi olarak şunu söyleyebilirim ki, beni durup dururken en çok taciz eden araçlar genelde yeni yetme turbolu araçlar. Laf atıyorlar ama bir yandan da merak ediyorlar. Bazıları da "kesin alırım" havasında oluyor Özellikle 90 hp 1.4 tdi ların bayırda selektör yapmasıyla beraber iki vites küçültmem ile "hani benzinli bayır çıkamazdı" oluyorlar plakayı okurken. Neyse.

    O konuda da bir ufak lafım var. "Gitmiyor diye sanmasınlar" tribine ben de giriyordum. Malum tayfa akıllanmıyor, o yüzden kendinizi boş yere riske atmayın. Geçen gün öyle bir clio 1.5 dci ı kelimenin tam anlamıyla ağlattım, sonra yoldan ayrılırken adam boş yolda dibimden geçip gitti, çıldırdı çünkü, kendi başını yesin

    Şimdi şu var, motorunuzun standart araç kadar gitmeyeceği aşikar. 250 binden sonrasını sağlıklı göremezsiniz o araçla, onu bir unutun. Bu olay biraz da sizin ne kadar bakım yaptığınızla, aracı nasıl kullandığınızla alakalı. Örneğin vites geçişlerinde aragaz yapmıyorsanız, o aks kafaları ve motor kulakları ile 120-150 binden sonrasını unutun mesela. Bunun gibi.

    Motoru çok zorlayıp zorlamadığınızı, supap ayarınızın gelme süresinden anlayabilirsiniz. Normal bir civic periyoduna göre supaplarınızdan daha erken boşluk sesi geliyorsa , anlayın ki motordan ömür gidiyor. Çook ileride ilk önce motor yağ yakmaya başlayacak, her şey de öyle başlar. Fakat o raddeye gelene kadar yürüyende bir ton parça değiştirmek zorunda kalacaksınız.

    Sağolun hocam içim rahatladı. Hani motoru zorluyorum ama dikkatli bir şekilde yapıyorum bunu. Mesela motor ısınmadan katiyen devire abanmam. Vites atacakken gaz keserim vites geçer öyle gaza yüklenirim. Dediğiniz gibi yeni Megan arkadan selektör yapıyor soldan 140 ile sağdaki araçları geçiyorum, beni geçmesini sağladım sonra arkadan ben abandım adam sağ şeride geçti, adamla aynı hizaya geldim, fena tırstı ve sağ şeride geçip 160 hızdan aniden düşüp sağa ayrılan yola girme çabasına girişti, az kalsın tam aradaki ayrıma girecekti daha dün oldu araç kamerasında duruyorsa paylaşayım

    Bakımları aksatmıyorum, ilk günden beri performansta düşüş görmedim henüz. Geçen şanzıman yağı değişince vites geçişleri daha hissedilmez oldu. Ne bileyim bayağı memnunum hocam tek eksiğim biraz konfor diyeyim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: yakamoz88

    Ne Civic mis, sandım s2000. Sanırsın 250 300 km yapıyor.

    Malesef 210 da gaz kesiyor



    Motorun Yüksek Devir Çevirmesi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Skandalek kullanıcısına yanıt
    O zaman typer triplerine girmeye gerek yok değil mi? 😃

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin


    quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin


    quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    1- Elektronik kısıtlamalar

    Motorun devri, ufak bir dişliye bakan manyetik bir sensör tarafından ölçülür, her diş geçişinde manyetik alan oluşur. Saniye başına oluşan manyetik alanları sayar ecu, oradan devir okur.

    Eğer çok diş varsa , devri çok daha hassas okur, ufak devir değişikliklerini bile hızlı algılar. Fakat üst devirlerde aşırı hızlı sinyal gelince sinyal gürültüsü oluşur, ecu hiç okuyamayabilir. Bu ender görülür. Fakat motosiklet krank dişlilerinin diş sayısının az olması buradan gelir.

    ECU'nun veri akış hızı, çok yüksek devirde enjektör ve bobinleri kumanda etmeye yetmeyebilir, bu da ender görülür.

    2- Akış kısıtlamaları

    Eğer silindir kapağının portları yeterli hacimde değilse, yeterli hızda akış görülmez, motor aşırı boğulur ve devir çeviremez. Bu normal araçlarda pek görülmez, yani motorun üst devirdeki torku çok düşer ama devir çevirmeye devam edebilir. Özellikle görece alt devir için tasarlanmış (misal renault benzinlileri) motorlar, üst devirde akış kayıpları yüzünden boğulur kalırlar. Çok ciddi boğulma varsa, geçen akışın miktarı motoru devirlendirmeye yetmeyebilir.

    3- Yanma kısıtlamaları

    Dizel veya fuel oil kullanan motorun varsa istesen de devir dönemezsin, yanma hızı yetmez. Lemans dizelinde bile 5 bin dönüyorlar. Benzinli motorun yanma hızı çoook üst seviyelerde, f1 araçlarında bile limitte değil.

    4- Mekanik kısıtlamalar

    Biyel kolu aşırı değişken yükten kırılabilir, titreşimden ötürü kep yatakları, egzantrik yatakları saplamaları çıkabilir, yağ pompasının hacmi yetmeyebilir. En önemlisi ve genelde en kritik olanı, motor devri supapların yaylarının doğal frekansını yakalarsa supap yüzmesi(valve floating) problemi oluşabilir, sanayi diliyle motor supap yakalayabilir. Yani supaplarınız kapanmaz, yayların sertliği yetmez, supap açık kalınca piston alttan gelir vurur ve yamultur.

    Dizel motorlar pek devir dönemez. Sürekli yüksek turbo basıncına maruz kaldıkları için ve yanma karakteri gereği zaten devir dönemeyeceği için parçaları ağır tasarlanır. Pistonun ağırlığı benzinlinin iki katı, dolayısıyla biyel ve krankı da ağır, volanı da ağır. O yüzden de çok kaba, odun gibi bir hissiyat verir özellikle soğukta.

    Ayrıca motor bloğu veya kapağı yeterince rijit değilse, çok üst devirde blok rezonansa girebilir. Çook ender görülür ama mümkün.

    Motorun stroğu uzunsa, piston ortalama hızı çok yükselir, piston çok kısa sürede çok yüksek hızlardan durma noktasına gelmek zorunda kalır. Muazzam ivme kuvvetleri etkir üzerine. 150 gram pistonun üstüne 7 tonluk atalet kuvveti biner mi biner. Yanma basıncından değil, ataletten bile kırılabilir piston pimi.

    Burada en kritik olanları supaplar ile ortalama piston hızı.https://www.youtube.com/watch?v=hNCpMYNUszU&t=46s CBR 250 RR 19.000 devir çeviriyor, neden ? 33.8 mm strok var. Normal araçların 80-90 dolaylarında. Ortalama piston hızı üçte biri oluyor.

    Asıl etkileyici olan yüksek strokla devir çevirmek. 84 mm strokla 9000 dönen bir s2000, 86 mm strokla 8400 dönen bir type-r, mustang shelby ve audi r6 da çok fenaydı bu konuda. Diğer yanda 66 mm strokla 7000den öteye geçemeyen bir bmw 320.. O zaman niye altı silindir yaptın diye sorarlar adama ?

    Böyle adamlara bilgisiyle adam döven adam mı diyorlar

    Ben de bu forumdan çok şey öğrendim, bazen ben, bazen başkası öğrenir

    @emirhanardgn teşekkür ederim, bu kalitede devam edeceğim.

    Hocam sana bişey danışacağım. Malumun beni bilirsin Civic sahibiyim çoğu civic başlığı altında beni görmüşsündür. Ben bu civic i aldığım günden beri (Ağustos 2015) 55bin km dir, aşırı yüksek devirde kullanıyorum. Gitmiyor diye sanmasınlar, aşırı hızlanma ve yavaşlama dolayısıyla. Kapışa kapışa gidiyorum. Hızım uzun yola çıktığım zaman 140 150 lerde dolaşır durur. Devirleri her zaman zorlarım. Yüksek model araçlarla çok kapıştım. Arabasına güvenip benimle kapışanları yavaşlayıp beni geçmesini sağlayıp sonra tekrar geçtim ve bunları 55bin km dir her hafta yapıyorum. Neyse ben bu aracı en az 10 yıl daha kullanmak istiyorum sizce bu motor beni bu kadar idare edebilecek mi? İleride beni bekleyen durum ne?

    Şimdi şuna katılıyorum öncelikle. Her ne kadar forumda turbocu tayfa atmosferik motorlara laf atsa da, bir Honda sahibi olarak şunu söyleyebilirim ki, beni durup dururken en çok taciz eden araçlar genelde yeni yetme turbolu araçlar. Laf atıyorlar ama bir yandan da merak ediyorlar. Bazıları da "kesin alırım" havasında oluyor Özellikle 90 hp 1.4 tdi ların bayırda selektör yapmasıyla beraber iki vites küçültmem ile "hani benzinli bayır çıkamazdı" oluyorlar plakayı okurken. Neyse.

    O konuda da bir ufak lafım var. "Gitmiyor diye sanmasınlar" tribine ben de giriyordum. Malum tayfa akıllanmıyor, o yüzden kendinizi boş yere riske atmayın. Geçen gün öyle bir clio 1.5 dci ı kelimenin tam anlamıyla ağlattım, sonra yoldan ayrılırken adam boş yolda dibimden geçip gitti, çıldırdı çünkü, kendi başını yesin

    Şimdi şu var, motorunuzun standart araç kadar gitmeyeceği aşikar. 250 binden sonrasını sağlıklı göremezsiniz o araçla, onu bir unutun. Bu olay biraz da sizin ne kadar bakım yaptığınızla, aracı nasıl kullandığınızla alakalı. Örneğin vites geçişlerinde aragaz yapmıyorsanız, o aks kafaları ve motor kulakları ile 120-150 binden sonrasını unutun mesela. Bunun gibi.

    Motoru çok zorlayıp zorlamadığınızı, supap ayarınızın gelme süresinden anlayabilirsiniz. Normal bir civic periyoduna göre supaplarınızdan daha erken boşluk sesi geliyorsa , anlayın ki motordan ömür gidiyor. Çook ileride ilk önce motor yağ yakmaya başlayacak, her şey de öyle başlar. Fakat o raddeye gelene kadar yürüyende bir ton parça değiştirmek zorunda kalacaksınız.

    Sağolun hocam içim rahatladı. Hani motoru zorluyorum ama dikkatli bir şekilde yapıyorum bunu. Mesela motor ısınmadan katiyen devire abanmam. Vites atacakken gaz keserim vites geçer öyle gaza yüklenirim. Dediğiniz gibi yeni Megan arkadan selektör yapıyor soldan 140 ile sağdaki araçları geçiyorum, beni geçmesini sağladım sonra arkadan ben abandım adam sağ şeride geçti, adamla aynı hizaya geldim, fena tırstı ve sağ şeride geçip 160 hızdan aniden düşüp sağa ayrılan yola girme çabasına girişti, az kalsın tam aradaki ayrıma girecekti daha dün oldu araç kamerasında duruyorsa paylaşayım

    Bakımları aksatmıyorum, ilk günden beri performansta düşüş görmedim henüz. Geçen şanzıman yağı değişince vites geçişleri daha hissedilmez oldu. Ne bileyim bayağı memnunum hocam tek eksiğim biraz konfor diyeyim

    Yol sesi kroniktir. Son kasa hariç hep öyle , yapacak bir şey yok. Aslında var da, uğraşmaz kimse ona. Kaportacılarda falan ek izolasyon atılabilir. 150-200 liralık izolasyon yok diye araba almamazlık yapmam ama motoru kötü veya sürüşü odun gibi diye çok aracı bırakmışlığım vardır.

    Tekirdağdan istanbula geliyoruz. Selimpaşaya gelene kadar inanır mısınız böyle medeni trafik görmedim. Arkadan yaklaşıyorum, selektör koluna elimi atmadım, üç boy kalıyor, adam otomatik sağa geçiyor. Buradan tüm trakyalı arkadaşlara selamlar.

    Allah Allah dedim, çok uzun sürmedi. İstanbula girdik sayılır ya... Hafif trafik var, herkes 80 le gidiyor. Megane son kasa, araçta iki kişiler, 1.5 dci 110 luk. Belli zaten arkamda duramıyor, önümüz de dolu. Önümdekiyle aramda 1.5 boy mesafe var. Takip mesafesi diye bıraktım. Bu sağdan geldi girdi oraya, dedim sen istedin. Yapıştım. 100 hp jazz var. Bir ara önümüz açıldı, selektör atıyorum geçmiyor sağa, direniyor. Sağından geçtim 160la, mesafe vardı nasılsa medeni şekilde girdim önüne, sonra saldım gitti zaten. Kanırta kanırta o yolu aldım ya ben, o bana yeter. Belki anlamıştır ama sanmam.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi msansertekin -- 2 Ocak 2018; 23:53:8 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: yakamoz88

    O zaman typer triplerine girmeye gerek yok değil mi? 😃

    Olur mu hocam, ani hızlanma da gerek inşallah olacak bir gün Allah sana daha iyilerini nasip etsin inşallah

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • msansertekin kullanıcısına yanıt
    Arkadaş o uçanlardan galiba. Yavaşlayıp yavaşlayıp geçiyorum demiş de, sonra da 210 km kesiliyor demiş.

    Bugün Bir çok araba 200 bandını görürken çok da zorlanmiyor. Benim 1.2 Leon ile havaalanı yolunda 190 i gördüm, belki bi 10 20 daha gidecekti Çamlıca gişelere geldim.

    Geçenlerde dizel jetta ile benim de oynasmam oldu. Bostancı dan Kaynarca ya kadar arkamda kaldı, Kaynarca da emniyet şeridine girip gitti.

    Demeysen ki, altimizdaki arabaların ne olup, ne olmadığını bilmek gerek. Öyle yavaşladım bir daha geçtim falan değil yani.

    Son olarak, Clio, symbol, courier, doblo, Kango gibi arabaları ciddiye almıyorum genelde.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Skandalek kullanıcısına yanıt
    Yok ben anlamadım olayı 0 100 10 küsur saniye ve ani hızlanma?

    Merak etme kiskanilmiyorsun, sadece olayı anlamaya çalışıyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ha ha ha haa hiç güleceğim yoktu sen o anlamda mı demeye çalıştın ben farkında bile değilim o kadar uzağım yani anlatmaya çalıştığın şeyden sen anla yani
    Ben daha iyileri derken Type r benim olsun Allah da sana daha iyilerini nasip etsin anlamında dedim. Valla amin desen daha iyi olur



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Skandalek -- 3 Ocak 2018; 0:5:6 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin


    quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin


    quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    1- Elektronik kısıtlamalar

    Motorun devri, ufak bir dişliye bakan manyetik bir sensör tarafından ölçülür, her diş geçişinde manyetik alan oluşur. Saniye başına oluşan manyetik alanları sayar ecu, oradan devir okur.

    Eğer çok diş varsa , devri çok daha hassas okur, ufak devir değişikliklerini bile hızlı algılar. Fakat üst devirlerde aşırı hızlı sinyal gelince sinyal gürültüsü oluşur, ecu hiç okuyamayabilir. Bu ender görülür. Fakat motosiklet krank dişlilerinin diş sayısının az olması buradan gelir.

    ECU'nun veri akış hızı, çok yüksek devirde enjektör ve bobinleri kumanda etmeye yetmeyebilir, bu da ender görülür.

    2- Akış kısıtlamaları

    Eğer silindir kapağının portları yeterli hacimde değilse, yeterli hızda akış görülmez, motor aşırı boğulur ve devir çeviremez. Bu normal araçlarda pek görülmez, yani motorun üst devirdeki torku çok düşer ama devir çevirmeye devam edebilir. Özellikle görece alt devir için tasarlanmış (misal renault benzinlileri) motorlar, üst devirde akış kayıpları yüzünden boğulur kalırlar. Çok ciddi boğulma varsa, geçen akışın miktarı motoru devirlendirmeye yetmeyebilir.

    3- Yanma kısıtlamaları

    Dizel veya fuel oil kullanan motorun varsa istesen de devir dönemezsin, yanma hızı yetmez. Lemans dizelinde bile 5 bin dönüyorlar. Benzinli motorun yanma hızı çoook üst seviyelerde, f1 araçlarında bile limitte değil.

    4- Mekanik kısıtlamalar

    Biyel kolu aşırı değişken yükten kırılabilir, titreşimden ötürü kep yatakları, egzantrik yatakları saplamaları çıkabilir, yağ pompasının hacmi yetmeyebilir. En önemlisi ve genelde en kritik olanı, motor devri supapların yaylarının doğal frekansını yakalarsa supap yüzmesi(valve floating) problemi oluşabilir, sanayi diliyle motor supap yakalayabilir. Yani supaplarınız kapanmaz, yayların sertliği yetmez, supap açık kalınca piston alttan gelir vurur ve yamultur.

    Dizel motorlar pek devir dönemez. Sürekli yüksek turbo basıncına maruz kaldıkları için ve yanma karakteri gereği zaten devir dönemeyeceği için parçaları ağır tasarlanır. Pistonun ağırlığı benzinlinin iki katı, dolayısıyla biyel ve krankı da ağır, volanı da ağır. O yüzden de çok kaba, odun gibi bir hissiyat verir özellikle soğukta.

    Ayrıca motor bloğu veya kapağı yeterince rijit değilse, çok üst devirde blok rezonansa girebilir. Çook ender görülür ama mümkün.

    Motorun stroğu uzunsa, piston ortalama hızı çok yükselir, piston çok kısa sürede çok yüksek hızlardan durma noktasına gelmek zorunda kalır. Muazzam ivme kuvvetleri etkir üzerine. 150 gram pistonun üstüne 7 tonluk atalet kuvveti biner mi biner. Yanma basıncından değil, ataletten bile kırılabilir piston pimi.

    Burada en kritik olanları supaplar ile ortalama piston hızı.https://www.youtube.com/watch?v=hNCpMYNUszU&t=46s CBR 250 RR 19.000 devir çeviriyor, neden ? 33.8 mm strok var. Normal araçların 80-90 dolaylarında. Ortalama piston hızı üçte biri oluyor.

    Asıl etkileyici olan yüksek strokla devir çevirmek. 84 mm strokla 9000 dönen bir s2000, 86 mm strokla 8400 dönen bir type-r, mustang shelby ve audi r6 da çok fenaydı bu konuda. Diğer yanda 66 mm strokla 7000den öteye geçemeyen bir bmw 320.. O zaman niye altı silindir yaptın diye sorarlar adama ?

    Böyle adamlara bilgisiyle adam döven adam mı diyorlar

    Ben de bu forumdan çok şey öğrendim, bazen ben, bazen başkası öğrenir

    @emirhanardgn teşekkür ederim, bu kalitede devam edeceğim.

    Hocam sana bişey danışacağım. Malumun beni bilirsin Civic sahibiyim çoğu civic başlığı altında beni görmüşsündür. Ben bu civic i aldığım günden beri (Ağustos 2015) 55bin km dir, aşırı yüksek devirde kullanıyorum. Gitmiyor diye sanmasınlar, aşırı hızlanma ve yavaşlama dolayısıyla. Kapışa kapışa gidiyorum. Hızım uzun yola çıktığım zaman 140 150 lerde dolaşır durur. Devirleri her zaman zorlarım. Yüksek model araçlarla çok kapıştım. Arabasına güvenip benimle kapışanları yavaşlayıp beni geçmesini sağlayıp sonra tekrar geçtim ve bunları 55bin km dir her hafta yapıyorum. Neyse ben bu aracı en az 10 yıl daha kullanmak istiyorum sizce bu motor beni bu kadar idare edebilecek mi? İleride beni bekleyen durum ne?

    Şimdi şuna katılıyorum öncelikle. Her ne kadar forumda turbocu tayfa atmosferik motorlara laf atsa da, bir Honda sahibi olarak şunu söyleyebilirim ki, beni durup dururken en çok taciz eden araçlar genelde yeni yetme turbolu araçlar. Laf atıyorlar ama bir yandan da merak ediyorlar. Bazıları da "kesin alırım" havasında oluyor Özellikle 90 hp 1.4 tdi ların bayırda selektör yapmasıyla beraber iki vites küçültmem ile "hani benzinli bayır çıkamazdı" oluyorlar plakayı okurken. Neyse.

    O konuda da bir ufak lafım var. "Gitmiyor diye sanmasınlar" tribine ben de giriyordum. Malum tayfa akıllanmıyor, o yüzden kendinizi boş yere riske atmayın. Geçen gün öyle bir clio 1.5 dci ı kelimenin tam anlamıyla ağlattım, sonra yoldan ayrılırken adam boş yolda dibimden geçip gitti, çıldırdı çünkü, kendi başını yesin

    Şimdi şu var, motorunuzun standart araç kadar gitmeyeceği aşikar. 250 binden sonrasını sağlıklı göremezsiniz o araçla, onu bir unutun. Bu olay biraz da sizin ne kadar bakım yaptığınızla, aracı nasıl kullandığınızla alakalı. Örneğin vites geçişlerinde aragaz yapmıyorsanız, o aks kafaları ve motor kulakları ile 120-150 binden sonrasını unutun mesela. Bunun gibi.

    Motoru çok zorlayıp zorlamadığınızı, supap ayarınızın gelme süresinden anlayabilirsiniz. Normal bir civic periyoduna göre supaplarınızdan daha erken boşluk sesi geliyorsa , anlayın ki motordan ömür gidiyor. Çook ileride ilk önce motor yağ yakmaya başlayacak, her şey de öyle başlar. Fakat o raddeye gelene kadar yürüyende bir ton parça değiştirmek zorunda kalacaksınız.

    Hocam vites geçişlerinde ara gaz yapmamız sağlıklı mı değil mi tam anlayamadım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bana yazacak pek bir şey kalmamış burada.
  • msansertekin kullanıcısına yanıt
    BMW'nin 2.0lt olan motordaki olayı sadece strok uzatarak, minimal çap değişimleri ile bir motor ailesi yaratma çabasından, parçadan baya tasarruf ediliyor haliyle. 2.0 versiyon da 6 silindirli olan en düşük hacimli model olduğu için strok kısa kalıyor, özellikle devir çevirsin diye kısa olsun istediklerinden değil yani, yoksa 87mm strokla 8000 üstü dönüyor E46 M3'ler örneğin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alcohol06

    BMW'nin 2.0lt olan motordaki olayı sadece strok uzatarak, minimal çap değişimleri ile bir motor ailesi yaratma çabasından, parçadan baya tasarruf ediliyor haliyle. 2.0 versiyon da 6 silindirli olan en düşük hacimli model olduğu için strok kısa kalıyor, özellikle devir çevirsin diye kısa olsun istediklerinden değil yani, yoksa 87mm strokla 8000 üstü dönüyor E46 M3'ler örneğin.

    Bmw bir örnekti. Gene de ellerinde fırsat varken yapabilirlerdi. E46 M3'ün piston ağırlığı 320'den daha hafiftir Benzer durum subaru impreza'da da var, fakat o biraz da mecburiyet. Strok artınca motor hem sağa hem sola uzuyor. Subaru da 75mm stroka rağmen aşırı devir çeviremiyor.

    Çok enteresandır ki benzer örnek tofaş 1.6. 67.4mm strok var. Fakat karbüratörden veya tek nokta enjeksiyon boğaz kelebeğinden boğmuşlar motoru. Anlamak mümkün değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: emirhanardgn


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin


    quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin


    quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    1- Elektronik kısıtlamalar

    Motorun devri, ufak bir dişliye bakan manyetik bir sensör tarafından ölçülür, her diş geçişinde manyetik alan oluşur. Saniye başına oluşan manyetik alanları sayar ecu, oradan devir okur.

    Eğer çok diş varsa , devri çok daha hassas okur, ufak devir değişikliklerini bile hızlı algılar. Fakat üst devirlerde aşırı hızlı sinyal gelince sinyal gürültüsü oluşur, ecu hiç okuyamayabilir. Bu ender görülür. Fakat motosiklet krank dişlilerinin diş sayısının az olması buradan gelir.

    ECU'nun veri akış hızı, çok yüksek devirde enjektör ve bobinleri kumanda etmeye yetmeyebilir, bu da ender görülür.

    2- Akış kısıtlamaları

    Eğer silindir kapağının portları yeterli hacimde değilse, yeterli hızda akış görülmez, motor aşırı boğulur ve devir çeviremez. Bu normal araçlarda pek görülmez, yani motorun üst devirdeki torku çok düşer ama devir çevirmeye devam edebilir. Özellikle görece alt devir için tasarlanmış (misal renault benzinlileri) motorlar, üst devirde akış kayıpları yüzünden boğulur kalırlar. Çok ciddi boğulma varsa, geçen akışın miktarı motoru devirlendirmeye yetmeyebilir.

    3- Yanma kısıtlamaları

    Dizel veya fuel oil kullanan motorun varsa istesen de devir dönemezsin, yanma hızı yetmez. Lemans dizelinde bile 5 bin dönüyorlar. Benzinli motorun yanma hızı çoook üst seviyelerde, f1 araçlarında bile limitte değil.

    4- Mekanik kısıtlamalar

    Biyel kolu aşırı değişken yükten kırılabilir, titreşimden ötürü kep yatakları, egzantrik yatakları saplamaları çıkabilir, yağ pompasının hacmi yetmeyebilir. En önemlisi ve genelde en kritik olanı, motor devri supapların yaylarının doğal frekansını yakalarsa supap yüzmesi(valve floating) problemi oluşabilir, sanayi diliyle motor supap yakalayabilir. Yani supaplarınız kapanmaz, yayların sertliği yetmez, supap açık kalınca piston alttan gelir vurur ve yamultur.

    Dizel motorlar pek devir dönemez. Sürekli yüksek turbo basıncına maruz kaldıkları için ve yanma karakteri gereği zaten devir dönemeyeceği için parçaları ağır tasarlanır. Pistonun ağırlığı benzinlinin iki katı, dolayısıyla biyel ve krankı da ağır, volanı da ağır. O yüzden de çok kaba, odun gibi bir hissiyat verir özellikle soğukta.

    Ayrıca motor bloğu veya kapağı yeterince rijit değilse, çok üst devirde blok rezonansa girebilir. Çook ender görülür ama mümkün.

    Motorun stroğu uzunsa, piston ortalama hızı çok yükselir, piston çok kısa sürede çok yüksek hızlardan durma noktasına gelmek zorunda kalır. Muazzam ivme kuvvetleri etkir üzerine. 150 gram pistonun üstüne 7 tonluk atalet kuvveti biner mi biner. Yanma basıncından değil, ataletten bile kırılabilir piston pimi.

    Burada en kritik olanları supaplar ile ortalama piston hızı.https://www.youtube.com/watch?v=hNCpMYNUszU&t=46s CBR 250 RR 19.000 devir çeviriyor, neden ? 33.8 mm strok var. Normal araçların 80-90 dolaylarında. Ortalama piston hızı üçte biri oluyor.

    Asıl etkileyici olan yüksek strokla devir çevirmek. 84 mm strokla 9000 dönen bir s2000, 86 mm strokla 8400 dönen bir type-r, mustang shelby ve audi r6 da çok fenaydı bu konuda. Diğer yanda 66 mm strokla 7000den öteye geçemeyen bir bmw 320.. O zaman niye altı silindir yaptın diye sorarlar adama ?

    Böyle adamlara bilgisiyle adam döven adam mı diyorlar

    Ben de bu forumdan çok şey öğrendim, bazen ben, bazen başkası öğrenir

    @emirhanardgn teşekkür ederim, bu kalitede devam edeceğim.

    Hocam sana bişey danışacağım. Malumun beni bilirsin Civic sahibiyim çoğu civic başlığı altında beni görmüşsündür. Ben bu civic i aldığım günden beri (Ağustos 2015) 55bin km dir, aşırı yüksek devirde kullanıyorum. Gitmiyor diye sanmasınlar, aşırı hızlanma ve yavaşlama dolayısıyla. Kapışa kapışa gidiyorum. Hızım uzun yola çıktığım zaman 140 150 lerde dolaşır durur. Devirleri her zaman zorlarım. Yüksek model araçlarla çok kapıştım. Arabasına güvenip benimle kapışanları yavaşlayıp beni geçmesini sağlayıp sonra tekrar geçtim ve bunları 55bin km dir her hafta yapıyorum. Neyse ben bu aracı en az 10 yıl daha kullanmak istiyorum sizce bu motor beni bu kadar idare edebilecek mi? İleride beni bekleyen durum ne?

    Şimdi şuna katılıyorum öncelikle. Her ne kadar forumda turbocu tayfa atmosferik motorlara laf atsa da, bir Honda sahibi olarak şunu söyleyebilirim ki, beni durup dururken en çok taciz eden araçlar genelde yeni yetme turbolu araçlar. Laf atıyorlar ama bir yandan da merak ediyorlar. Bazıları da "kesin alırım" havasında oluyor Özellikle 90 hp 1.4 tdi ların bayırda selektör yapmasıyla beraber iki vites küçültmem ile "hani benzinli bayır çıkamazdı" oluyorlar plakayı okurken. Neyse.

    O konuda da bir ufak lafım var. "Gitmiyor diye sanmasınlar" tribine ben de giriyordum. Malum tayfa akıllanmıyor, o yüzden kendinizi boş yere riske atmayın. Geçen gün öyle bir clio 1.5 dci ı kelimenin tam anlamıyla ağlattım, sonra yoldan ayrılırken adam boş yolda dibimden geçip gitti, çıldırdı çünkü, kendi başını yesin

    Şimdi şu var, motorunuzun standart araç kadar gitmeyeceği aşikar. 250 binden sonrasını sağlıklı göremezsiniz o araçla, onu bir unutun. Bu olay biraz da sizin ne kadar bakım yaptığınızla, aracı nasıl kullandığınızla alakalı. Örneğin vites geçişlerinde aragaz yapmıyorsanız, o aks kafaları ve motor kulakları ile 120-150 binden sonrasını unutun mesela. Bunun gibi.

    Motoru çok zorlayıp zorlamadığınızı, supap ayarınızın gelme süresinden anlayabilirsiniz. Normal bir civic periyoduna göre supaplarınızdan daha erken boşluk sesi geliyorsa , anlayın ki motordan ömür gidiyor. Çook ileride ilk önce motor yağ yakmaya başlayacak, her şey de öyle başlar. Fakat o raddeye gelene kadar yürüyende bir ton parça değiştirmek zorunda kalacaksınız.

    Hocam vites geçişlerinde ara gaz yapmamız sağlıklı mı değil mi tam anlayamadım.

    Oldukça sağlıklı. Hem yürüyeni hem de motor parçalarını koruyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin


    quote:

    Orijinalden alıntı: emirhanardgn


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin


    quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin


    quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    1- Elektronik kısıtlamalar

    Motorun devri, ufak bir dişliye bakan manyetik bir sensör tarafından ölçülür, her diş geçişinde manyetik alan oluşur. Saniye başına oluşan manyetik alanları sayar ecu, oradan devir okur.

    Eğer çok diş varsa , devri çok daha hassas okur, ufak devir değişikliklerini bile hızlı algılar. Fakat üst devirlerde aşırı hızlı sinyal gelince sinyal gürültüsü oluşur, ecu hiç okuyamayabilir. Bu ender görülür. Fakat motosiklet krank dişlilerinin diş sayısının az olması buradan gelir.

    ECU'nun veri akış hızı, çok yüksek devirde enjektör ve bobinleri kumanda etmeye yetmeyebilir, bu da ender görülür.

    2- Akış kısıtlamaları

    Eğer silindir kapağının portları yeterli hacimde değilse, yeterli hızda akış görülmez, motor aşırı boğulur ve devir çeviremez. Bu normal araçlarda pek görülmez, yani motorun üst devirdeki torku çok düşer ama devir çevirmeye devam edebilir. Özellikle görece alt devir için tasarlanmış (misal renault benzinlileri) motorlar, üst devirde akış kayıpları yüzünden boğulur kalırlar. Çok ciddi boğulma varsa, geçen akışın miktarı motoru devirlendirmeye yetmeyebilir.

    3- Yanma kısıtlamaları

    Dizel veya fuel oil kullanan motorun varsa istesen de devir dönemezsin, yanma hızı yetmez. Lemans dizelinde bile 5 bin dönüyorlar. Benzinli motorun yanma hızı çoook üst seviyelerde, f1 araçlarında bile limitte değil.

    4- Mekanik kısıtlamalar

    Biyel kolu aşırı değişken yükten kırılabilir, titreşimden ötürü kep yatakları, egzantrik yatakları saplamaları çıkabilir, yağ pompasının hacmi yetmeyebilir. En önemlisi ve genelde en kritik olanı, motor devri supapların yaylarının doğal frekansını yakalarsa supap yüzmesi(valve floating) problemi oluşabilir, sanayi diliyle motor supap yakalayabilir. Yani supaplarınız kapanmaz, yayların sertliği yetmez, supap açık kalınca piston alttan gelir vurur ve yamultur.

    Dizel motorlar pek devir dönemez. Sürekli yüksek turbo basıncına maruz kaldıkları için ve yanma karakteri gereği zaten devir dönemeyeceği için parçaları ağır tasarlanır. Pistonun ağırlığı benzinlinin iki katı, dolayısıyla biyel ve krankı da ağır, volanı da ağır. O yüzden de çok kaba, odun gibi bir hissiyat verir özellikle soğukta.

    Ayrıca motor bloğu veya kapağı yeterince rijit değilse, çok üst devirde blok rezonansa girebilir. Çook ender görülür ama mümkün.

    Motorun stroğu uzunsa, piston ortalama hızı çok yükselir, piston çok kısa sürede çok yüksek hızlardan durma noktasına gelmek zorunda kalır. Muazzam ivme kuvvetleri etkir üzerine. 150 gram pistonun üstüne 7 tonluk atalet kuvveti biner mi biner. Yanma basıncından değil, ataletten bile kırılabilir piston pimi.

    Burada en kritik olanları supaplar ile ortalama piston hızı.https://www.youtube.com/watch?v=hNCpMYNUszU&t=46s CBR 250 RR 19.000 devir çeviriyor, neden ? 33.8 mm strok var. Normal araçların 80-90 dolaylarında. Ortalama piston hızı üçte biri oluyor.

    Asıl etkileyici olan yüksek strokla devir çevirmek. 84 mm strokla 9000 dönen bir s2000, 86 mm strokla 8400 dönen bir type-r, mustang shelby ve audi r6 da çok fenaydı bu konuda. Diğer yanda 66 mm strokla 7000den öteye geçemeyen bir bmw 320.. O zaman niye altı silindir yaptın diye sorarlar adama ?

    Böyle adamlara bilgisiyle adam döven adam mı diyorlar

    Ben de bu forumdan çok şey öğrendim, bazen ben, bazen başkası öğrenir

    @emirhanardgn teşekkür ederim, bu kalitede devam edeceğim.

    Hocam sana bişey danışacağım. Malumun beni bilirsin Civic sahibiyim çoğu civic başlığı altında beni görmüşsündür. Ben bu civic i aldığım günden beri (Ağustos 2015) 55bin km dir, aşırı yüksek devirde kullanıyorum. Gitmiyor diye sanmasınlar, aşırı hızlanma ve yavaşlama dolayısıyla. Kapışa kapışa gidiyorum. Hızım uzun yola çıktığım zaman 140 150 lerde dolaşır durur. Devirleri her zaman zorlarım. Yüksek model araçlarla çok kapıştım. Arabasına güvenip benimle kapışanları yavaşlayıp beni geçmesini sağlayıp sonra tekrar geçtim ve bunları 55bin km dir her hafta yapıyorum. Neyse ben bu aracı en az 10 yıl daha kullanmak istiyorum sizce bu motor beni bu kadar idare edebilecek mi? İleride beni bekleyen durum ne?

    Şimdi şuna katılıyorum öncelikle. Her ne kadar forumda turbocu tayfa atmosferik motorlara laf atsa da, bir Honda sahibi olarak şunu söyleyebilirim ki, beni durup dururken en çok taciz eden araçlar genelde yeni yetme turbolu araçlar. Laf atıyorlar ama bir yandan da merak ediyorlar. Bazıları da "kesin alırım" havasında oluyor Özellikle 90 hp 1.4 tdi ların bayırda selektör yapmasıyla beraber iki vites küçültmem ile "hani benzinli bayır çıkamazdı" oluyorlar plakayı okurken. Neyse.

    O konuda da bir ufak lafım var. "Gitmiyor diye sanmasınlar" tribine ben de giriyordum. Malum tayfa akıllanmıyor, o yüzden kendinizi boş yere riske atmayın. Geçen gün öyle bir clio 1.5 dci ı kelimenin tam anlamıyla ağlattım, sonra yoldan ayrılırken adam boş yolda dibimden geçip gitti, çıldırdı çünkü, kendi başını yesin

    Şimdi şu var, motorunuzun standart araç kadar gitmeyeceği aşikar. 250 binden sonrasını sağlıklı göremezsiniz o araçla, onu bir unutun. Bu olay biraz da sizin ne kadar bakım yaptığınızla, aracı nasıl kullandığınızla alakalı. Örneğin vites geçişlerinde aragaz yapmıyorsanız, o aks kafaları ve motor kulakları ile 120-150 binden sonrasını unutun mesela. Bunun gibi.

    Motoru çok zorlayıp zorlamadığınızı, supap ayarınızın gelme süresinden anlayabilirsiniz. Normal bir civic periyoduna göre supaplarınızdan daha erken boşluk sesi geliyorsa , anlayın ki motordan ömür gidiyor. Çook ileride ilk önce motor yağ yakmaya başlayacak, her şey de öyle başlar. Fakat o raddeye gelene kadar yürüyende bir ton parça değiştirmek zorunda kalacaksınız.

    Hocam vites geçişlerinde ara gaz yapmamız sağlıklı mı değil mi tam anlayamadım.

    Oldukça sağlıklı. Hem yürüyeni hem de motor parçalarını koruyor.

    Anladım çok teşekkürler tekrardan

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • msansertekin kullanıcısına yanıt
    Tofaş da farklı anlamda benzer, 40 yıllık motor dizaynıdır, eski bir Fiat motor ailesine dayanıyor.

    Çabuk devirlensin, daha ucuz parçalardan üretilsin (neticede maksimum devir limitini yükseltmeyecekleri için kollara, kranka yataklara binen güç düşüyor) turbo takarız yine kolları yatakları zorlamayız (Uno 70 turbo gibi), bore geniş olunca silindir başına 2 subap'ın yetmesi gibi sebepleri var. Diğer sebepler de dönem yakıtının düşük kaliteye ve oktana sahip olması, yakıt tüketimi ve emisyonların çok önemli olmaması gibi şeyler. Günümüzde yok gibi artık çapxstrok oranı 1'den büyük motorlar.

    BMW'ye gelince 6 silindir 320i için değil ama 4 silindir E90 320si için hem uzun stroklu hemde devirli makina yapmışlardı. Fakat o dönem 6 silindir motorlar yaygın ve çok başarılı olduğu için, üstüne birde daha ucuz oldukları için pek ilgi görmedi.




  • Hocam ben artık forumdonanım'a takılmıyorum, sadece arada girip bakıyorum bildirim var mı diye, başka forumlardayım.

    msansertekin hocam zaten güzel açıklamış, kendisi bu konularda benden çok daha fazla bilgi sahibidir.

    Saygılar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Legolas246

    Hocam ben artık forumdonanım'a takılmıyorum, sadece arada girip bakıyorum bildirim var mı diye, başka forumlardayım.

    msansertekin hocam zaten güzel açıklamış, kendisi bu konularda benden çok daha fazla bilgi sahibidir.

    Saygılar.

    Hocam burada takılmadığınızı biliyorum konularınızın sıkı takipçisiyim hatta 3 tane efsane konunuzu 50 kez okumuşumdur abartısız (ezberledim artık) konunun ilginizi çekeceğini düşündüğümden haber veriyim dedim ama @msansertekin hocam yıktı geçirdi ortalığı sağolsun



    Saygılarımla.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emirhanardgn -- 10 Ocak 2018; 10:4:32 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Estağfurullah arkadaşlar
  • emirhanardgn kullanıcısına yanıt
    Sağolun hocam teşekkür ederim.

    Yakın zamanda yazının ikinci bölümü geliyor önümüzdeki hafta bitiririm diye düşünüyorum. Bölüm 1 altında güncellemeyi paylaşırım.

    Bu arada ben de aynı hacimdeki V8 ve V12 motorların devirlenme karakteristliklerindeki farkı anlatacaktım. Her piston yüzey alanı küçüldükçe devirlenme ne şekilde etkileniyor onu yazacaktım, fakat Msansertekin hocam zaten silindir yüzey alanının devirlenmeye etkisini çok güzel açıklamış.

    Msansertekin'i konuşturmak istiyorsanız, konuyu rotary'e getirin arkadaşlar. Tamam da hocam Rx-8 nasıl o kadar yüksek devir çeviriyor, ve nasıl o kadar stabil devirleniyorki sürücü farketsin diye araç redline gelince sesli uyarı veriyor. Konuyu bir şekilde buralara çekin, gerisini o halleder, aydınlanırsınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Legolas246 -- 11 Ocak 2018; 11:25:20 >




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.