Şimdi Ara

Milli savaş jeti için dev ortak: Rolls-Royce fabrika kurmak istiyor (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
177
Cevap
0
Favori
4.494
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
7 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MMistanbul

    Milli arabada vardı, onun gibi olur bu işinde sonu.

    O milli araba olayı bir denemeydi halkın tepkisini test ettiler bakalım yutuyorlarmı diye
  • brk_99 B kullanıcısına yanıt
    .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lotusx -- 1 Haziran 2021; 13:34:19 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yap işlet devret modeli ile yapacaklar ::::ddd

  • Lotusx L kullanıcısına yanıt
    Karşına f-22 veya t50 gibi bir hava üstünlüğüne dayalı uçak çıktığı zaman kaçmaya başlayacak bir uçaktan bahsediyoruz. Ayrıca o radara yakalanmama olayı bir yere kadar teknoloji gelişiyor her gün yeni radarlar çıkıyor ortaya.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yunus.Emre

    O değilde bugüne kadar heykel yapmakla meşgul olan bir zihniyet böyle projeleri görünce biraz sinirlenmiş herhalde. Kabullenin artık bunlar hep bu ülkenin ne kadar istikrarlı olduğunu gösterir.

    Tamamen yerli imkanlarla yapılan milli heykel onlar, heykel değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: brk_99

    Karşına f-22 veya t50 gibi bir hava üstünlüğüne dayalı uçak çıktığı zaman kaçmaya başlayacak bir uçaktan bahsediyoruz. Ayrıca o radara yakalanmama olayı bir yere kadar teknoloji gelişiyor her gün yeni radarlar çıkıyor ortaya.

    F22 yi görünce kaçacağını gaipten gelen mesajla öğrendin heralde

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Olmayan uçağın özelliklerine yorum yapıp beğenmeyen, dhnin jet itişli uçak konusunda uzmanlaşmış klavye mühendisleri değerli yorumlarıyla konuya renk katmış.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: brk_99

    Karşına f-22 veya t50 gibi bir hava üstünlüğüne dayalı uçak çıktığı zaman kaçmaya başlayacak bir uçaktan bahsediyoruz. Ayrıca o radara yakalanmama olayı bir yere kadar teknoloji gelişiyor her gün yeni radarlar çıkıyor ortaya.

    2443 adet F-35 üretilecek sırf ABD için farkında mısınız bilmiyorum ama Rusya'nın T-50 için 2030 yılında planladığı operasyonel uçak sayısı 55. Teknoloji kıyaslamasından ziyade bu astronomik farkı konuşmak lazım bence.

    Diğer tarafta F-35 salt sensör uçağıdır. Radar kesit izi T-50'den çok daha düşük, Radar kapasitesi daha gelişmiş, IRST, DAS gibi aviyoniklerde çağın bir tık ilerisinde. Hepsini geçtim hava-yer-deniz unsurları arasında bir bağlantı görevi üstlenecek. Bir AEGIS gemisinden fırlatılan SM-6 hava savunma füzesi F-35 tarafından yönlendirilebiliyor mesela. Büyük düşünmek lazım, hava-hava muharebelerinde görünür mesafe çarpışmaları vietnam savaşı ile sona erdi.




  • kesinlikle olmamali

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bafbaf

    Olmayan uçağın özelliklerine yorum yapıp beğenmeyen, dhnin jet itişli uçak konusunda uzmanlaşmış klavye mühendisleri değerli yorumlarıyla konuya renk katmış.

    Hocam en iyi açıklamayı yapmışsınız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Boş yere tartışma , ülke çapında ileri teknoloji uzay, balistik roket motor vs vs ile sadece uğraşan devlete bağlı devlet desteğiyle ayakta kalacak üniversiteler , kurumlar oluşturulmalı , burada en iyi hocalar en akıllı zeki üstün çocuklar olmalı okutulmalı , bunların 50-100 sene önce olması yapılması gerekiyordu ne kadar geri kaldığımızın hesabını yapın , adamlar 1940 lar da atomu patlattı biz halaa dünya 5 den büyük diyoruz , tamam kabul büyük ama yap kardeşim lafla değil icraatla yoksa lafla olsaydı bu işler araplar dünya birincisi saddam kaddafi de dünya liderleri olurlardı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bumin_Han -- 9 Ekim 2016; 17:38:19 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yunus.Emre kullanıcısına yanıt
    aynen knk çok istikrarlıyız bir tane bombasız şehitsiz günümüz yok allah razı olsun dolarda sürekli yükselişte ona da hamd olsun.
  • Yüksek teknoloji gerektiren bir ürün için bu ortaklık mantıklı sonuçta diğer rakipleri ile rekabet edecek özellikte olmadıktan sonra uçağın ülkemizde yapılmasının bir mantığı yok başlangıç için ortaklık mantıklı, ülkemiz için hayırlı olsun.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Salvoo

    quote:

    Orijinalden alıntı: r4deon


    quote:

    Orijinalden alıntı: Salvoo

    quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_

    quote:

    Orijinalden alıntı: Sauron

    Rolls-Royce dediğin firma jet motoru üretiminde tekel gibi bir şey. Rolls-Royce Bu linkten hangi uçaklara motor ürettiğini görebilirsin. Bütün dünya alırken iyi biz alırken kötü yaklaşımı yanlış

    Yılda 1 kitap bile okumayan ülkede işte böyle okuyup anlamama problemleri var .

    RR'nin ne ürettiği beni ilgilendirmez . Ancak bir işin en zor kısmını dışarıdan alıp geriye kalanını yapmak mühendislik işi değildir . İşin mühendisliğinin çoğu zaten motordur . Motorda da her türlü mühendislik vardır .

    İşe bir yerden başlamak lazım diyorsunuz da 20-30 kişi ARGE alarak mı başlayacaksın ? Bugün VAg grubu 15 milyar dolar harcıyor , Bmw Mercedes tek başına 8-10 milyar civarı harcıyor belki daha fazla

    Sen çıkmış bir yerden başlamak lazım diyorsun 2 futbol takımı kadar AR-GE elemanı alıyorsun .

    İşte buna anca sizin gibi %100 verimli motor yapıldığında alkışlayanlar inanır .

    1960 larda yapılan %100 Türk aracımız var zaten adı da DEVRİM . O proje üzerindne ilerleyebilirdik . Şimdi bakanlar çıkıyor birbirlerini yalanlıyor . Geçen sene Babayiğit arıyoruz diyorlardı bu sene farklı bakan çıkmış babayiğite ihtiyacımız yok diyor . Fabrika yerini belirledik diyorlardı daha temel atılmadı .

    1.5 sene geçti 3 sene geçti 10 sene geçti bir şey değişmeyecek çünkü başlama isteği yok . Anca seçim zamanları size Cadillac SAAB yerli diye yuttururlar .

    Profil resminde ki adam neden yapmadı zamanında? yada yıllarca onun adını kullanarak bu ülkeyi sömüren solcular neden yapmadı? önce bunları açıkla hele.

    Uçak fabrikası açılan fabrikalar zamanında Einstein ve değerli bilim adamları ile mektuplasmalar yani daha ne istiyorsun ya araştır ama bi sağlam araştır gözünü seveyim düşmanlık da yapacak san doğru dürüst yap ki tartışalım. İngiliz ve Amerikan Manda ve himayesini kabul eden yegane ümidimiz İngiltere dır diyen damat ferit paşa falan hepsi süper ama iş Atatürke gelince abi adam astı yaaaa başkada bi bildiğin yok onu söylüyorum o zamanda açılan fabrikaları Türkiye deki en büyük ekonomik ülke büyüme oranı vs anlatayım mi yoksa ucak fabrikasini traktör fabrikasına çevirenleri mi anlatayım sana?

    Tabi canım tabi hatta ingiliz valisi olmak isteyen de damat ferit paşa değil mi?

    Sadece şunları dikkatli şekilde oku ve aslında atam atam diye tapındığınız adamın gerçek yüzünü gör

    Ve son de ki bu mektubu erdoğan yazsaydı ne söylerdik? cidden erdoğan yazsa vatan haininden tut da akla hayale gelmeyecek şeyler söylerdiniz. Peki atatürk yazınca neden bir şey diyemiyorsunuz?

    Şimdi gelip Türk Tarih Kurumu ve bütün belgeler yalan söylüyor


    Edit: hadi bütün kemalistlerden cevap bekliyorum Atanız ingiliz valisi olmak için mektup yazıyor buna diyecek bir şeyiniz var mı?

    Sonra vay efendim bizi düşmandan kurtardı. Allah Allah? düşmandan kurtarmak yerine onlarla beraber ve onların emirleri doğrultusunda cumhuriyeti kurmuş olmasın?

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


    14 Kasım 1918 günü, bir gün önce İstanbul’a gelip Pera Palas’ta ikamete başlamış olan M. Kemal Paşa, İngilizlerin Daily Mail Gazetesi’nin muhabiri G. Ward Price’ı aracı yaparak General Harrington’la görüşmek ister. Price, Pera Palas’ta yaptığı görüşmeyi hatıralarında şöyle aktarıyor: “M. Kemal, yapmak istediği bir teklif için Britanya resmi makamlarıyla nasıl temas edeceğini” bildirmemi rica etti.

    “Bu harpte yanlış cephede savaştık, dedi, eski dostumuz Britanyalılarla asla kavga etmek istemezdik… Biliyoruz, partiyi kaybettik… Anadolu’nun Müttefik Devletler tarafından işgal edileceğini tamamen biliyordum… Bu topraklar üzerindeki bir Britanya idaresinden o kadar hoşnutsuzluk gösterilmemesi gerektir.”

    Kim kahraman, kim hain?

    Anadolu’da İngiliz idaresinden o kadar da rahatsızlık duyulmaması gerektiğini söyledikten sonra M. Kemal, bu topraklar üzerindeki İngiliz idaresinde bir vali olarak çalışmaya hazır olduğunu gazeteci aracılığıyla işgalci yetkililere şöyle iletecektir:

    “Eğer İngilizler Anadolu için sorumluluk kabul edecek olurlarsa Britanya idaresinde bulunan tecrübeli Türk valileri ile işbirliği halinde çalışmak ihtiyacını duyacaklardır. Böyle bir selahiyet dâhilinde hizmetlerimi arzedebileceğim münasip bir yerin mevcut olup olmayacağını bilmek isterim…” [1]

    Türk Tarih Kurumu‘nun çevirtip bastığı bir kitaptan alındı bu çarpıcı sözler.


    KAYNAK:

    [1] Price’ın Extra-Special Correspondent (Çok Özel Yazışmalar) adlı kitabından (1957, sayfa 104) aktaran Gotthard Jaeschke, Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri, Çeviren: Cemal Köprülü, Ankara 1991, Türk Tarih Kurumu Yayınları, sayfa 98.

    Bak bak derin tarihçiye damat feriti hemen aradan çıkardı :) İşlerden dolayı giremiyordum senin gibilerde yazdık cevap veremedin havalarına girme sana o olayı çürüteyim :) Ya birde birde sana o olayı çürütmeden de şu olayı sorayım ?
    Bu Atatürk neden ingiltere'de en sevilmeyen liderler içinde ilk sıralarda.Hah en onemli mevzu şu bu Atatürk düşmanı tarihçilerin ki zaten hepsinin o salladıkları şeyleri cürüten şeylerde kaynakları elimde mevcut .Heh şimdi bu tarihçilerin neden geçmişinde illaki bir "İngiltere" veya "Fransa" geçmişi oluyor.Hadi bak senide zorlamıyom derin tarihçi lozandan gizli madde çıkaran cocuk
    Bu adam madem ingiliz ee peki neden yine ingilizlerin bizzat silahla beslediği ingiliz muhipleri cemiyeti üyesi şeyh saidle isyan cıkarttırıyor ki ?
    Zaten ingilizin adamıysa isyanı bastırmaya diğer ingilizi öldürmeye ne gerek varki musulu almazsın olur biter tamam bırakırsın bak sen şu seyh saide ne tesaduf.
    Ha neyse sana cok soracagım böyle soru varda istersen teker teker sorarım.Simdi gelelim senin iddaayı curutmeye profili gizli çocuk
    Madde madde halinde sağlam elimde bulunan kaynaklardan sana yazıyorum araştırdıgım kaynaklardan yine hebele hübele diyip inkar edeceksin cünkü kendi bildiğini okuyan tiplerdensin gerçeği kabullenemiyorsun.

    a. Görüşmenin tarihine bakılacak olursa (14 Kasım 1918)
    Mustafa Kemal İstanbul’a geleli daha bir gün olmuştur ve
    henüz kafasında Anadolu’ya geçmek değil, İstanbul’da siyasi
    yollara başvurarak çözüm aramak vardır.

    b. Price’ın bu iddiası güvenilmezdir. Çünkü Ward Price, 1918
    yılında Daily Mail gazetesine ve 1939’da Cumhuriyet gazetesine
    verdiği demeçlerde “Mustafa Kemal’in İngiliz valisi
    olmak istediğinden” söz etmezken, 1957 yılında yayınlanan
    “Çok Özel Gazeteci” adlı kitabında “Mustafa Kemal’in İngiliz
    valisi olmak istediğini” iddia etmiştir.

    c. Price, Mustafa Kemal’le yaptığı görüşme sırasında Refet
    Paşa’nın da orada olduğunu ileri sürmüştür, ancak 14
    Kasım’da henüz Mustafa Kemal, Refet Paşa ile görüşmemiştir.

    d. Mustafa Kemal, Price ile İstanbul’da görüşmesinden daha
    bir hafta kadar önce (3-8 Kasım 1918) Adana’dan Sadrazam
    ve Harbiye Bakanı Ahmet İzzet Paşa’ya gönderdiği
    telgraflarda açıkça İngiliz karşıtlığını ortaya koymuş, emrindeki
    orduya “İngilizlere ateşle karşılık vermeyi emrettiğini”
    belirtmiştir: “…İngilizlerin her dediğine boyun eğilecek
    olursa onların ihtiraslarının önüne geçmeye imkân kalmayacaktır.”
    “…İskenderun’a her ne sebep ve bahane ile asker
    çıkarmaya girişecek İngilizlere ateşle engel olunmasını
    7. Ordu’ya emrettim.” “…İngilizlerin elde edeceği sonucu
    onlara kendi yardımımızla bahşetmek, tarihte Osmanlılık
    için ve özellikle bugünkü hükümetimiz için kara bir sayfadır.”
    “… İngilizlerin iğfalkar hareketlerini, İngilizlerden
    ziyade haklı görenlerle işbirliği yapmaya yaradılışım müsait
    değildir.” Bir hafta önce “İngilizlere ateşle karşılık ver-
    mekten” söz eden Mustafa Kemal’in bir hafta sonra “İngiliz
    valisi olmaktan söz etmesi” ne kadar inandırıcıdır? Price,
    eğer o günlerde Mustafa Kemal’in daha birkaç gün önce
    Adana’dan Harbiye Bakanlığı’na gönderdiği “İngiliz karşıtı”
    bu telgrafları bilseydi, bu gülünç dedikoduyu şüphesiz ki
    kitabına koymazdı.

    e. Price’nin bu iddiasını çürüten en somut olaylardan biri
    Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında yaşanmıştır.
    21 Mayıs’ta Mustafa Kemal, Samsun’da güvenlik
    durumunu görüşmek üzere İngiliz Güvenlik Yüzbaşısı L.
    H. Hurst ve iki meslektaşıyla buluşmuştur. İngiliz subaylar
    Mustafa Kemal’e açıkça, Osmanlı hükümetinin ülkeyi yönetemediğini
    bu nedenle en azından birkaç yıl için yabancıların
    korumasına ve müdahalesine ihtiyaç olduğunu söylemişlerdir
    ve Türkiye’nin İngiliz mandası altına girmesini
    teklif etmişlerdir. Mustafa Kemal, sorunların çözüleceğini
    söyleyerek bu teklifi kesin bir tavırla reddetmiştir. Soruyorum;
    Mustafa Kemal, gerçekten İngiliz valisi olmak isteseydi,
    İngilizlerin Samsun’da kendisine yaptıkları bu teklifi
    geri çevirir miydi?

    f. Yerli ve yabancı tarihçiler de Price’nin bu iddiasının gerçeği
    yansıtmadığı düşüncesindedirler. Prof. Sina Akşin, “Bu
    olayı ciddiye almak çok zordur. Vatana ciddi hizmetlerde
    bulunmaya hazırlandığı ve en az Harbiye Nezaret’i ne göz
    diktiği bir sırada Mustafa Kemal’in böyle süfli bir teklifi,
    araya otel müdürünü ve bir gazeteciyi koyarak yapması,
    inanılacak şeylerden değildir. Böyle bir görüşmenin yapıldığı
    kesinlikle kanıtlansa bile, önerinin ciddi olarak yapılmadığına
    hükmetmek gerekir” derken, Doğan Avcıoğlu ve
    Sadi Borak da Mustafa Kemal’in İngiliz karşıtlığına dikkat
    çekerek, bu iddianın inandırıcı olmadığını belirtmişlerdir.393
    Yabancı tarihçilerden Prof. Andrew Mango, Price’nın iddia-
    sını, “Yorum farkları ve unutkanlık olabileceği noktası göz
    ardı edilmemelidir” diyerek sorgularken, Lord Kinross, bu
    görüşmenin nedenini, Mustafa Kemal’in dolaylı yoldan İngilizlerin
    ağzını arama isteğine bağlamıştır. Grace Ellison’ın
    1928’de yayınlanan “Turkey Tuday” adlı eserinde, Sir
    Alexander T. Waugh’ın 1930 yılında yayınlanan “Turkey
    Yesterday, Today and Tomorrow” adlı kitabında ve Prof.
    Bernard Lewis’in 1961’de yayınlanan “The Emergence of
    Modern Turkey” adlı çalışmasında gazeteci Ward Price’nın
    iddiasına yer vermemeleri, bu iddiayı ciddiye almadıklarını
    göstermektedir.

    g. Ciddi tarihçiler, gazeteci Ward Price’nın “iddiasını” doğrulamazken
    ve dikkate almazken ülkemizdeki “Vahdettinperest
    İkinci Cumhuriyetçi liboşlar” ve “Atatürk paranoyasına
    yakalanmış yobazlar”, Price’nın iddiasına dört elle sarılmışlardır.
    Bu iddiayı son olarak gazeteci yazar Taha Akyol,
    “Ama Hangi Atatürk” adlı kitabında ve Mustafa Armağan,
    “Kim Hain Kim Kahraman” adlı bir yazısında gündeme getirerek,
    sözüm ona, “Mustafa Kemal’in de İngilizci olduğunu”
    kanıtlamaya çalışmışlardır!

    Şimdi bu çevrelere, onları
    hayal kırıklığına uğratacak bir gerçeği hatırlatalım: İngiliz
    gazeteci Ward Price, İstanbul’da sadece Mustafa Kemal’le
    görüşmemiş, aynı zamanda Osmanlı hükümeti temsilcileriyle
    ve dahası –sıkı durun– Padişah Vahdettin’le de görüşmüştür.
    Price, 11 Kasım 1918’de Sadrazam Tevfik Paşa
    ile görüşmüş, Tevfik Paşa, Price’e, “Amacımız İngiltere ile
    eski dostluğu canlandırmaktır” demiştir.

    Price, 17 Kasım
    1918’de de Ayan Meclisi Başkanı Ali Rıza Bey’le görüşmüş,
    Ali Rıza Bey de kendisine, “İngiltere ile samimi bir ittifakı
    arzu ederiz” demiştir.398 Price, 24 Kasım 1918’de Padi-
    şah Vahdettin’le görüşmüş, Vahdettin, İngiliz gazeteciye,
    “İngiliz milletine kuvvetli sevgi ve hayranlık duygularımı
    babam Sultan Abdülmecit’ten miras aldım. Ermenilerin
    öldürülmeleri…. Kalbimi yaralamıştır. Adalet çok geçmeden
    yerini bulacaktır… Şimdi bu sebepten memleketim ile
    Büyük Britanya arasında öteden beri mevcut dostane münasebetleri
    yenileyip kuvvetlendirmek için elimden geleni
    yapacağım… Diyebilirim ki Türk milleti İngiltere’ye karşı
    aynı duygularla, hem de umumiyetle çok daha kuvvetle
    duygulanmaktadır.” demiştir.

    Vahdettin’in Ward Price’e
    yaptığı bu açıklamalar, 6 Aralık 1918’de Daily Mail gazetesinde
    yayımlanmıştır.400 Mustafa Kemal’le yaptığı görüşmeden
    tam 40 yıl sonra yazdığı anılarında “Mustafa Kemal
    İngiliz valisi olmak istemişti!” diyen Ward Price’ı çok seven
    “Vahdettinperestler”, aynı Price’ın Vahdettin’in “İngiliz
    severliğini” olanca açıklığıyla ortaya koyduğunu biliyorlar
    mıdır acaba? Yoksa biliyorlar da saklıyorlar mıdır, nedir?...




  • Yüksek teknolojileri yakalamak için 10-20 yıllık ileriye dönük alt yapı geliştirme planlaması yapmak lazım, bizde sadece günü kurtarma olayı var. SSM başkanı 2 yılda değiştirilirse, başbakan 1.5 yılda değiştirilirse, uzun vadeli projelerde süreklilik kaybolur, projeler masada kalır.
    2008-12 arası haber arşivlerini tarayın yüzlerce “milli silah“ projesinin başladığını göreceksiniz.
  • r4deon kullanıcısına yanıt
    Toplasan 2 cümleni bile okumadım. Bye.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: brk_99

    Karşına f-22 veya t50 gibi bir hava üstünlüğüne dayalı uçak çıktığı zaman kaçmaya başlayacak bir uçaktan bahsediyoruz. Ayrıca o radara yakalanmama olayı bir yere kadar teknoloji gelişiyor her gün yeni radarlar çıkıyor ortaya.
    .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lotusx -- 1 Haziran 2021; 13:34:46 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Salvoo

    Toplasan 2 cümleni bile okumadım. Bye.

    Bal gibide okudun cevabını aldın diye emoji atıyordun yazarken anlaşılan cevabını almışsın söyleyecek yada aksini söyleyecek lafın kalmadığı için seni madam yerine koyup cevap yazanda kabahat by by blok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • milli savunma sistemleri hakkında geliştirme ve yerli üretim vs haberler heyecan verici tabiki. lafta kalmasa bari

  • Üretimi ve yazılımı bizim kontrolümüzde olması önemli...Bazı mühimmatları yazılım yzünden f16 da kullanamyoruz diye hala miadı dolmuş f4 phantomlara kaldık patır patır düşüyorlar...Ne bekliyorsunuz arkadaş anlamıyorum millet bu motorları üretip geliştirmek için yıllarını veriyor Türkiye o kadar bekleyemez..Şartları bile duymadan işi dalgaya alıyorsunuz..Tamam bende muhalifim ama mantıklı işlerede evet deyin
  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.