Şimdi Ara

Mazda 3 SkyActiv-X (2019 Tanıtıldı). (102. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
5 Misafir - 5 Masaüstü
5 sn
5.957
Cevap
72
Favori
326.557
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 100101102103104
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DXM06

    Araç hakkında 2-3 kelamda ben edeyim.

    Cumartesi günü aracı test ettim.


    • Araç tip olarak harika buna lafım yok. Albenisi yüksek epey.
    • Performansı gerçekten ölü. Turbo aracımdan sonra attan inip eşeğe binmek gibi oldu. 74bin fiyatı olduğunuda akılda tutunca insan sinirleniyor.
    • Donanım paketleri saçma olmuş.
    • Kör nokta heads up display gibi lüks opsiyonlar var ama sunroof yok.
    • Koltuk ısıtmalı ama bel desteği yok ve elektrikli değil. (satıcı adam ısrarla araç C premium dedi. premium olunca böyle mi olur???)
    • Ekran koymuşsun geri görüş kamerası yok.
    • Sürüş modu yok. Kickdown var diye sport moda gerek duymamışlar otomatik viteste. Ne alaka?
    • El freni fazlasıyla ergonomik değil. Sanki 300 beygir arkadan itiş 350Ze biniyorsunda paso el frenini çekip drift yapacaksın. Böyle bir araçta elektronik olmalıymış.
    • Kabin kalitesi bir önceki 3'ten çok üstün değil. Özellikle karbon kaplama yerler 10 yaşındaki çocuğa kaplatılmış gibi.
    • Aracın içinde ambiyans adı altına neredeyse hiçbir öğe yok. Ambiyans ışığı olur. Farklı renk dikiş olur vs vs. Hiç sportif değil.
    • 1.5 motor 14 sıkıştırma oranı ile resmen böğürüyor. Egzoz fazlasıyla gürültülü. Böyle bir araç için fazlasıyla gereksiz olmuş. Ayrıca egzoz yapıyorsun madem header yapmışsın o zaman egzoz ucunu çıkart tampondan? (Satıcı araçta egzoz avr diyip durdu. Her araçta egzoz var herhalde kaliteli bir egzoz sistemi var demeye getirdi. Ya da araçtan çıkan gürültüyü bu şekilde açıklıyor)
    • Yol tutuşu güzel. 1200 kilo sedan bir araca göre yere iyi basıyor. Süspansiyonlar iyi ancak 1-2 çukara girdim çok sert absorbe etti hoşuma gitmedi.
    • Arka diz mesafesi güzel.
    • Sürüş pozisyonu güzel. Göstergelerin sadece sürücüye dönük olması güzel. Daha önceki 3lerde bu şekildeydi.
    • Koltuklar rahat sayılabilir.
    • Multimedya ekran emanet gibi duruyor. Kalitelide görünmüyor.
    • Vites geçişleri sarsıntısız diyebilirim.
    • Rüzgar sesini fazla almıyor ama yol sesini fazlasıyla alıyor.
    • Bastığım zaman 9-10'dan aşağı göstermedi bilgisayar.Demek ki basınca 6-7 gösterecek kadar bir teknolojisi yok. Basmayınca her araç az yakmıyor mu?


    Özetle aracı tip haricinde beğenmedim. Kişisel görüşüm. Renkler ve zevkler farklıdır.

    Peki sizin beyendiğiniz araba nedir bu fiyata ??




  • quote:

    Orijinalden alıntı: yerli79

    gerçekten güzel özetlemişsin durumu.yani abartılacak bi araba değil.Yakıt tüketimini okadar abarttlılarki görende hiç yakmıyor sanacak.Sürekli 4*4 subaru xv 1400 kg ağırlığı ile otm vitesli olarak mazda 3 ten az yakıyor.Tipine sözüm yok güzel fakat gerisi 5 para etmez.Az araç geldiği için kıymete bindi fazla araç gelse görürüm ben mazda 3 ün havasını.

    Yakıt olarak 8 sene önce çıkmış 1.5 Lancer'dan ne kadar az yakıyordur acaba? 1 litre az yakıyora bütün tantana bunun için mi?
    Yeni nesil TSI'da az yakıyor basmazsan. Golf, Leon alınır paşalar gibi binilir. Multiair'de 7 litre yakıyor. En azından bu saydıklarım basınca gidiyor.

    75bin bu araca verene kadar alamayacağım araba yok piyasada. Dizelinden tut turbo benzinli performanslısına kadar bir sürü seçenek var. 75'e bu aracı sıfır alan 1 sene sonra bakalım ne kadara satabilecek?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: volcano2K

    quote:

    Orijinalden alıntı: DXM06

    Araç hakkında 2-3 kelamda ben edeyim.

    Cumartesi günü aracı test ettim.


    • Araç tip olarak harika buna lafım yok. Albenisi yüksek epey.
    • Performansı gerçekten ölü. Turbo aracımdan sonra attan inip eşeğe binmek gibi oldu. 74bin fiyatı olduğunuda akılda tutunca insan sinirleniyor.
    • Donanım paketleri saçma olmuş.
    • Kör nokta heads up display gibi lüks opsiyonlar var ama sunroof yok.
    • Koltuk ısıtmalı ama bel desteği yok ve elektrikli değil. (satıcı adam ısrarla araç C premium dedi. premium olunca böyle mi olur???)
    • Ekran koymuşsun geri görüş kamerası yok.
    • Sürüş modu yok. Kickdown var diye sport moda gerek duymamışlar otomatik viteste. Ne alaka?
    • El freni fazlasıyla ergonomik değil. Sanki 300 beygir arkadan itiş 350Ze biniyorsunda paso el frenini çekip drift yapacaksın. Böyle bir araçta elektronik olmalıymış.
    • Kabin kalitesi bir önceki 3'ten çok üstün değil. Özellikle karbon kaplama yerler 10 yaşındaki çocuğa kaplatılmış gibi.
    • Aracın içinde ambiyans adı altına neredeyse hiçbir öğe yok. Ambiyans ışığı olur. Farklı renk dikiş olur vs vs. Hiç sportif değil.
    • 1.5 motor 14 sıkıştırma oranı ile resmen böğürüyor. Egzoz fazlasıyla gürültülü. Böyle bir araç için fazlasıyla gereksiz olmuş. Ayrıca egzoz yapıyorsun madem header yapmışsın o zaman egzoz ucunu çıkart tampondan? (Satıcı araçta egzoz avr diyip durdu. Her araçta egzoz var herhalde kaliteli bir egzoz sistemi var demeye getirdi. Ya da araçtan çıkan gürültüyü bu şekilde açıklıyor)
    • Yol tutuşu güzel. 1200 kilo sedan bir araca göre yere iyi basıyor. Süspansiyonlar iyi ancak 1-2 çukara girdim çok sert absorbe etti hoşuma gitmedi.
    • Arka diz mesafesi güzel.
    • Sürüş pozisyonu güzel. Göstergelerin sadece sürücüye dönük olması güzel. Daha önceki 3lerde bu şekildeydi.
    • Koltuklar rahat sayılabilir.
    • Multimedya ekran emanet gibi duruyor. Kalitelide görünmüyor.
    • Vites geçişleri sarsıntısız diyebilirim.
    • Rüzgar sesini fazla almıyor ama yol sesini fazlasıyla alıyor.
    • Bastığım zaman 9-10'dan aşağı göstermedi bilgisayar.Demek ki basınca 6-7 gösterecek kadar bir teknolojisi yok. Basmayınca her araç az yakmıyor mu?


    Özetle aracı tip haricinde beğenmedim. Kişisel görüşüm. Renkler ve zevkler farklıdır.

    Peki sizin beyendiğiniz araba nedir bu fiyata ??

    77'ye Insignia var sıfır kampanya.
    10 daha ver 84'e 116d sıfır BMW var.
    Leon FR alırım bir sürü opsiyonla.

    Daha çok sayabilirim. Hepside bu araçtan iyidir benim gözümde...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ogameci

    efsane BOSE ses sisteminide unutmamak lazım

    Ekledim. Ses sistemi başarılı
  • yerli79 Y kullanıcısına yanıt
    Herkes her araba için istediği yorumu yapabilir, herkesin düşüncesine saygılıyım. Burda kimseyle kişisel tartışmaya girmek için mesaj da atmadım, atmam da. Ama sizin Subaru 4*4 XV mazda 3 ten az yakıyor demeniz saçmalığın en alasıdır. Gidip 2 aracın kağıt üzerinde km de ne yaktıklarına bile bakmamışsınız belliki, emisyon oranlarında bile subaru bağıra bağıra ben çok yakıyorum diyor zaten, açıkcası bu iddianızı neye dayanarak yazdığınızı anlayamadım.

    Fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olan memleketim insanları için gayet doğal bir yorum sizinki.

    Hata bizdeki forumda araç hakkında bilgi sahibi olmaya çalışan insanlara bilgi vermeye çalışıyoruz bu araca sahip olanlar olarak. Ama birşeylere hep bok atmayı şiar edinen internet tayfası heryerde var ve tek amaçlarıda forumlarda ego tatmin etmek.

    Mazda 3 Otomatik.
    CO2 Emisyonu
    129 g/km
    EC emisyon seviyesi
    Euro V
    Hızlanma 0-100 km/s
    11,6 sn
    Maksimum hız
    185 km/s
    Tavsiye edilen yakıt
    95 oktan
    Yakıt deposu kapasitesi
    51 l
    Yakıt Tüketimi (Ortalama)
    5,5 l/100km
    Yakıt Tüketimi (Şehir dışı)
    4,8 l/100km
    Yakıt Tüketimi (Şehir içi)
    6,8 l/100km

    Subaru XV CVT Oto.
    YAKIT TÜKETİMİ
    Yakıt türü Kurşunsuz benzin
    Şehir içi 7,9 lt/100km
    Şehir dışı 5,5 lt/100km
    Ortalama 6,3 lt/100km
    EMİSYON (SALIM)
    Ortalama 146 g/km




  • Ben demiyorum zaten az yakıyor diye.Bizzat kullanıcılar söylüyor.Buyrun yorumları okuyun siz karar verin .Fabrika verisi değil benim için kullanıcı tecrübeleri daha önemlidir.Ayrıca subaru sürekli 4*4 ve mazda3 ten 100 kg daha ağır ve yerden yüksekliği de daha fazla bunu da dikkate almak gerekir.

    http://forum.donanimhaber.com/m_67821168/mpage_29/f_//tm.htm#97028154



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yerli79 -- 9 Eylül 2014; 15:18:16 >
  • yerli79 Y kullanıcısına yanıt
    Yukarıda aracın üreticilerinin vermiş oılduğu resmi verileri aktardım. Subaru bile aracının daha fazla yaktığını söylüyor zaten, benim söylememe gerek yok. Eğer otomobillerden azda olsa anlıyorsanız, 4*4 ve 100 kg daha ağır ve benzinli olan bir aracın daha az yakabileceğini düşünüyorsanız sizin için zaten fazla söyleyecek birşey yok. Verdiğiniz linkte ne yazıyorlar bilmiyorum ama, yeni mazda 3 ten fazla yaktığı oldukça aşikar söylediğiniz aracın.
  • Aslında benim sinir olduğum nokta şu.Mazda3 bu motoru devrim olarak tanıtılıd.Fakat bence berbat bir motor.bak buda skoda octavia verileri hangisi devrim sen karar ver

    ha unutmadan bir not bu veriler benzinli dizel değil

    şehiriçi (lt / 100 km) 5,9
    Şehirlerarası (lt / 100 km) 4,4
    Ortalama (lt / 100 km) 4,9
    CO2 emisyonu (g/km) 114



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yerli79 -- 9 Eylül 2014; 15:25:08 >
  • Benim amacım mazda3 ü kötülemek değil.Sadece bulunmaz hint kumaşıymış gibi lanse edildi.yoksa beğendiğim bir araç



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yerli79 -- 9 Eylül 2014; 15:29:48 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yerli79

    Aslında benim sinir olduğum nokta şu.Mazda3 bu motoru devrim olarak tanıtılıd.Fakat bence berbat bir motor.bak buda skoda octavia verileri hangisi devrim sen karar ver

    ha unutmadan bir not bu veriler benzinli dizel değil

    şehiriçi (lt / 100 km) 5,9
    Şehirlerarası (lt / 100 km) 4,4
    Ortalama (lt / 100 km) 4,9
    CO2 emisyonu (g/km) 114


    turbo motor da fabrika verilerine güvenmek malesef hangi marka olursa olsun güvenilmiyor

    çünkü turbo'da ne kadar ekmek o kadar köfte

    bastınızmı fabrika verisinin %100 üstüne çıkabilirsiniz ama atmosferikte böyle bir oran söz konusu olmaz.




  • yerli79 Y kullanıcısına yanıt
    Araç bulunmaz hint kumaşı değil, parasını veren herkes 2 ay bekleyip alabiliyor. TR ye verilen kota az olduğu içinde beklemek zorunda kalıyorsunuz. Motor konusuna gelince, diğer araç motorları 10.1 sıkıştırma ile üretilirken bu araç 14.1 sıkıştırma ile üretilmiş, farklı olan kısmı bu, devrim lafını duymadım ama motor üretimine farklı bir yaklaşım getirmişler. Tıpkı subaru nun bazı araçlarında boxer motor kullanması gibi.

    Yukarıda bir arkadaş boş araçların fiyatlarını vermiş, bu fiyata şu var o var diye... O araçlara bu araçtaki donanımları koyunca fiyatlarının ne olduğunuda belirtseydi daha iyi olurdu, biraz kaçak güreşmiş. Aynı donanımları aynı segmentteki araçlara koyduğunuzda bazı markadalarda daha yüksek fiyatlarla karşılaşıyorsunuz. Her firmanın pazarlama politikası farklı, boş araç almak istiyorsanız Mazda 3 de 55.000 den başlıyor. Ama BMW almak istiyorsanız boşuna 94.000 TL verip sonrada xenon far için birkaçbin eur daha vermeniz gerekiyor örnek olarak. Fiyat karşılaştırması yaparken bunlara dikkat edersek daha objektif olacağımızı düşünüyorum.




  • felixus F kullanıcısına yanıt
    Bence de bulunmaz hint kumaşı değil ama yeni Mazda 3 tüm eksikliklerine rağmen şu andaki C segmentinde olan civic, corolla, fluence, focus ve astradan daha iyi bir araç.
  • Attila Khan kullanıcısına yanıt
    Bahsettiğiniz konu ile ilgili detaylı bilgileri aşağıdaki linklte vermiştim. Belki ilginizi çeker...

    http://www.mazdagaraj.com/mazda-3-vs-honda-civic-emniyet-t181.0.html;msg1203#msg1203
  • yerli79 Y kullanıcısına yanıt
    Turbo makinalar ve atmosferikler arasındaki farklar ile ilgili başka forumda yazdığım bazı yazıları sizin için aşağıda alıntılıyorum. Belki ilginizi çeken şeyler olabilir;
    Tüketim bir çok parametrenin bir araya gelmesinden oluştuğu için, net bir yorum yapmak zor. Ancak diğer tüm parametrelerin aynı olduğunu varsayarsak, yani aynı kasaya aynı şanzımanla bir 1.4 turbo makine (160 bg diyelim) bir de 2.0 atmosferik bir makine (160 bg) konulduğunda, gerçek hayat tüketiminde turbo makinanın hiçbir şansı olmaz. Tüketimi ciddi şekilde yüksek olur.

    Tam da bu konuda yaklaşık 15 gün önce sektörümüzden bazı temsilciler ile bir toplantıda hararetli konuşmalar yaptık. Bu konuşmalarda hepimizin üzerinde hemfikir kaldığı konular şöyle;

    1- 1.4 veya 1.6 turbo makinaların üretim maliyetleri, 2.0 atmosferik makinalardan yüksek.
    2- Yine turbo motorların bakım maliyetleri atmosferik makinalardan yüksek.
    3- Gerçek hayat tüketimleri olarak da değişen oranlarda turbo makinaların tüketimleri atmosferik olanlardan yüksek.
    4- Turbo makine kullanıcılarının normalden daha bilinçli bir kullanıma ihtiyaçları var.
    5- Turbo makinalar genel anlamda daha fazla performans yaratıyorlar. Ancak bu performansın elde edildiği üst devirlerin sınırlı olması ve gücün devir bandında lineer (doğrusal) yayılmaması sürüş zevkini azaltıyor. Örneğin 3.000 d/d çok iyi performans veren makinanın, ilk gaz tepkisinin zayıf olması vb. gibi...


    Peki neden ve nasıl küçük hacimli turbo motorların kağıt üstü tüketim verileri, daha büyük hacimli atmosferik olanlardan daha iyi? Gerçek hayat tüketimleri ise çok farklı olarak gerçekleşiyor?

    Avrupa'da 'Avrupa sürüş periyodu' olarak tercüme edilecek bir ECE tüketim parkuru var. Kısa adı NEDC (new european driving cycle) (eğer doğru hatırladıysam tabii...) Bu parkur 2 ayrı aşamadan oluşuyor. Birisi şehir içini simule etmek için, diğeri şehir dışı otoban sürüşünü simule etmek için oluşturulmuş. Bunların ortalaması da broşürlerde ortalama tüketim olarak yer alıyor.

    Bu sürüş tüketim test parkurlarının detaylarını incelediğinizde, bırakın Türkiye'yi, İstanbul'u, hemen hemen hiçbir ortamdaki sürüş koşullarını temsil etmediğini görüyorsunuz. Bu parkurların gerçek hayat tüketimlerini yansıtmadığını sadece biz şikayet etmiyoruz, Avrupa da bile yoğun şikayet var. Bu test kriterleri küçültülmüş ve turbo eklenmiş motorlardan öncesinde oluşturulmuş kriterler. Ve motorların tüketimlerinin gerçek hayatı temsil etmesi için değil, aralarında bir karşılaştırma yapılabilmesi için kıstas yaratabilmek adına oluşturulmuşlar. Ancak turbo'nun motor dünyasına bu kadar yoğun girmesi ile, çok sıkıntı yaratmaya başladı bu kriterler. Neden? Çünkü Avrupa'da tüm otomobil vergileri tüketim (emisyon verileri) üzerinden alınıyor. Bu test kriterlerinde bazı markalara haksızlık yapılması, onların satışlarına da yansıyor...

    Bildiğiniz gibi turbo aşırı besleme ile elde edilen güçtür. Son dönemin Avrupa'da popüler olan ve ülkemizde de yayılan 'downsizing' furyası ile iddia edilen nedir? Küçük hacimli bir motordan, daha büyük hacimli bir motora göre daha fazla güç elde edilebileceği ve buna rağmen de tüketimin daha düşük olacağı!

    Birinci kısım doğrudur. Örneğin Erol senin atmosferik 2.0 motorun maksimum 150 bg ve yanılmıyorsam 198 Nm maksimum tork elde ederken, VW grubunun 1.4 TSI motor versiyonlarından biri 160 bg güç ve 250 Nm tork elde edebiliyor. Üstelik kağıt üstü tüketim verileri de seninkinden düşük!



    Gelelim ikinci kısma yani tüketime; Bu kısım çok tartışmalı. Daha önce çok kez söylediğim üzere, yaptığınız test kriterlerini çok uzun süre aynı tutarsanız, öğrencilerde konuyu anlamak ve iyi olmak üzerine değil, testi geçmek üzerine şartlanma oluşturursunuz. Otomobil üreticileri de böyle. Nasıl bunu daha önce çok söyledim ve IIHS'in yeni çarpışma testleri üreticilerin çoğunu gardı düşük yakaladıysa, aynı şey bu tüketim testleri için de geçerli.

    Tüketim parkuru o kadar belli ki ve turbo yapay bir güç olduğu için o kadar ayarlanabilir ki; tüm üreticiler motorlarını bu belli olan parkur kullanım şartlarında en verimli çalışacak, yani en düşük tüketimi elde edecek şekilde ayarlıyorlar. Atmosferik motor üretenler de böyle değil mi? Evet, aynen öyle! Sonra motorlar gerçek hayatın içine çıkınca bu tüketim testleri ile gerçek hayat verileri birbirleriyle hiç uyuşmuyor tabii.

    Peki turbo motorlarda neden gerçek hayat sapması, atmosferiklerden fazla oluyor?


    Çünkü turbo ünitesi adından da anlaşılacağı gibi, aşırı besleme ile güç üretebilen bir ünite. Yani aşırı besleme ile benzer güçleri üretebilmek için sürekli maksimum şartlarda çalışmak ve gazı maksimum şartlarda açık tutmak zorunda.

    NEDC testlerinin kriterleri o kadar eski kalmış durumda ki, küçük turbo motor üreticileri bu testlerdeki tüm hızlanmaları turbo ünitesini maksimum şarj halinde kullanmadan yapabiliyorlar. Ama bu sürüş tarzı gerçeği hiç yansıtmıyor. Örneğin 1981 yıllarında ortalama araçların 0-100 hızlanması 14 sn civarındayken, şimdi 9 sn civarında olduğu raporlanıyor. Ama test hızlanma kriterleri halen aynı.

    Halbuki modern otomobillerde artık kapasite bunun çok üzerinde ve güncel kullanma alışkanlıkları da bunun çok üzerinde performanslı kullanma yönünde. Yoksa kim 70 km/h süratten 100 km/h sürate 30 sn de çıkıyor normal trafik koşullarında? 70'den 100'e 30 sn de hızlanırsanız, bu zaten her tip motorun en az tüketimine denk gelir.

    Tabi durum bu olunca turbo makinalar tüm testi en düşük tüketimi verecek devirlerde geçebiliyor. Ancak gerçek hayatta tüm hızlanmalarda neredeyse tam şarj pozisyonunda çalıştıkları için gerçek hayat tüketim verileri daha çok sapıyor.

    Bu konuda NEDC test kriterleriyle ve bunlara yapılan eleştiriler ilgili daha fazla bilgi isteyenler için aşağıda wikipedia linkini veriyorum.

    http://en.wikipedia.org/wiki/New_European_Driving_Cycle



    Turbo makinaların ömrünün atmosferikler ile benzer olabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi elzemdir;

    - Motor start edilir edilmez yürünmemeli ve kısa bir süre durduğu yerde ısıtılmalı. Motor gerçek çalışma ısısına gelmeden asla orta devirlerin üzerine çıkılmamalı.
    - Motor yağı seviyesi sıklıkla kontrol edilmeli ve gerekiyorsa tamamlanmalı.
    - Yağ ve yağ filtresi servisi, atmosferik motorlara göre yarı sürede yapılmalı. Örneğin atmosferik araçlar için 15.000 km süre öngörülmüşse, turbo makinalar için 7.500 km olarak yapılmalı. Eğer araç yoğunlukla yük altında ve performanslı kullanılıyorsa, daha da erkene çekilmeli.
    - Araç hiç bir zaman durur durmaz stop edilmemeli. Mutlaka rölantide bir 30 sn bekledikten sonra stop edilmeli. Eğer motor sıkıştırılarak kullanıldıysa bu süreyi daha da uzatmakta fayda var.
    - Her zaman üreticinin önerdiği yağ ve diğer malzemeler kullanılmalı ve mutlaka güvenilir, temiz ve kaliteli yakıt alınmalıdır.

    Yukarıda yazdığım şeylerin birçoğu atmosferik motorlar için de geçerlidir. Ancak turbo makinaların bu konulara hassasiyeti çok daha fazladır. Yanlış kullanımlarda öncelikle turbo ünitesinin ve sonra da motorun kendisine kadar hasarlamak mümkün olabilir. Neden?

    Çünkü turbo ünitesi motorun kendisinden çok daha fazla devir çevirir. Turbonun kapasitesine göre değişmekle beraber, siz 3-4.000 devir çevirirken motorda, turbo 100.000 devirin üzerinde dönmektedir. Motor gibi su soğutma sistemine de sahip değildir. Turbo ünitesinin hem yağlaması, hem de soğutması motor yağı tarafından yapılır.
    Aracı çalıştırır çalıştırmaz sıkıştırmamak ve motorun ve yağın bir süre ısınmasına, incelmesine ve turboyu tam yağlama özelliklerine gelmesine izin vermek gerekir. (özellikle soğuk havalarda) Yine motoru hemen kapatmamak gerekir. Çünkü motor rölantiye indiğinde turbo halen yüksek devirlerde dönmektedir. Motoru kapattığınızda, turboyu da yağlamasız bir şekilde durana kadar dönmek durumunda bırakırsınız.
    Turbo doğal olarak motorun kendisinden daha yüksek ısılara ulaşır. Hele de sıkıştırıyorsanız, yani maksimum performansta kullanıyorsanız. Bu durumda bir süre içinde turbo ünitesi korlaşmaya bile başlayabilir. Unutmayınız motor yağının özelliğini kaybetmesinin en önemli etkenlerinden birisi, yağın ömrü boyunca ne kadar ısıyı absorbe etmeye maruz bırakılmasıdır. Turbo makinalarda, yağın atmosferiklerden teoride daha çok eksilmesi (turbo sıcaklığı altında meydana gelen yanma) ve özelliğini daha hızlı kaybetmesi doğal ve teknolojinin gereğidir. Bu sebeple turbo makinalarda daha sıklıkla yağ seviyesi kontrolü ve yağ/yağ filtresi değişimini tavsiye ederim. Her ne kadar turbo makinalar için özel yağlar kullanılsa da, bunu kesinlikle tavsiye ederim.

    Diğer bir detay ise, turbo ünitesi çok hassas balansta çok yüksek devir atan bir ünitedir. Dönmek için tahriği ise atılan egzoz gazlarından almaktadır. Doğal olarak verimsiz yanmaya ve daha kirli egzoz emisyonlarına sebep olan her durum, turbo ünitesinin pallerinde kurum birikmesine ve balansının bozularak dağılmasına sebep olabilir zaman içerisinde. Bundan dolayı, turbo üniteler kaliteli yakıta ve tam ve eksiksiz bakım yapılmasına daha hassastır.

    Size ilginç bir şey daha söylemeliyim. Peki 1.6 turbo makinanın üretilmesi, 2.0 atmosferik makine üretilmesinden daha pahalıysa ve gerçek hayat tüketimleri de daha yüksek ise, neden Avrupa'da trend downsizing olarak gelişti?

    Bunun sebebi, bizim gibi taş devrinden kalma vergi sistemi uygulayan ülkelerin, düşük hacimli motorları teşvik etmesi ve insanların halen güçlü, performanslı araç talebinin de devam etmesi. Aynı zamanda Avrupa'nın vergi sistemini NEDC adlı emisyon sürüş testlerine dayandırması ve bu testlerin kağıt üstünde, turbonun devreye genellikle girmediği, gerçekçi olmayan sürüş çevrimleri ile küçük ama turbo üniteleri ödüllendirmesi.

    Turbo üniteleri gerçekten çok kontrollü kullanıldığında tüketimde çok iyi sonuçlar veriyor ama gerçek hayat kullanımlarında mümkün değil. Bu sebeple yoğunlukla 1.6 altındaki turboların, 2.0 modern atmosferiklerden daha fazla tükettiği yorum ve eleştirilerini duyuyoruz piyasadan.

    Burada Mazda diğerlerinden sıyrılıyor. Turbo kullanmak yerine, atmosferik makinayı, şanzımanı, şasiyi, yani her şeyi revize ve modernize ederek kullanıyor. Avrupa dışındaki pazarlarda günümüze kadar ne dizel ünitelerin ne de küçük turbo benzinlilerin yaygınlaşamadığını görüyoruz. Bunun çeşitli sebepleri var ama burada konuyu daha fazla uzatmayayım.

    Gerçekte 1.4 veya 1.6 turbo üniteleri kıyaslamamız gereken (tüketim ve performans anlamında) Mazda 2.0 Skyactiv ünitedir. Ancak ülkemizin vergi sistemi ne yazık ki buna izin vermiyor. Bu sebeple 1.5 Skyactiv ünite ile kıyaslıyoruz. Bu durumda 1.5 Skyactiv ünite performans bazında mağlup olacaktır, tüketim anlamında kazanacaktır.


    Turbo makinaları seçen arkadaşlarımı da, atmosferik motoru seçen arkadaşlarımı da asla eleştirmem. Sonuçta bende bir atmosferik ve bir turbo araç var. Herkesin tercihlerine, beğenilerine saygı duymak lazım. Burada anlattıklarımı sadece tekniği ifade etmek için yazdım



    İngiltere'nin ünlü otomobil dergisi Whatcar çok güzel bir çalışma yapmış. Aslında çalışmanın konusu 40 mpg (1 galon benzin ile yapılan mil)sınırını aşan Crossover araçları tespit etmek. Ama burada bu başlığıma uyan sonuçlar da mevcut olduğundan konunun aşağıda linkini kopyalıyorum.

    Firmaların resmi tüketim verileri ile gerçek hayat tüketim farklarını modellere göre incelemenizi tavsiye ederim.

    Ayrıca tüketimleri büyük atmosferik motor ve küçük turbo motor olarak da karşılaştırın bence...


    http://www.whatcar.com/car-news/real-world-mpg-petrol-crossovers-beat-40mpg/1304269?HAYILC=RELATED




  • quote:

    Orijinalden alıntı: DXM06

    Araç hakkında 2-3 kelamda ben edeyim.

    Cumartesi günü aracı test ettim.


    • Araç tip olarak harika buna lafım yok. Albenisi yüksek epey.
    • Performansı gerçekten ölü. Turbo aracımdan sonra attan inip eşeğe binmek gibi oldu. 74bin fiyatı olduğunuda akılda tutunca insan sinirleniyor.
    • Donanım paketleri saçma olmuş.
    • Kör nokta heads up display gibi lüks opsiyonlar var ama sunroof yok.
    • Koltuk ısıtmalı ama bel desteği yok ve elektrikli değil. (satıcı adam ısrarla araç C premium dedi. premium olunca böyle mi olur???)
    • Ekran koymuşsun geri görüş kamerası yok.
    • Sürüş modu yok. Kickdown var diye sport moda gerek duymamışlar otomatik viteste. Ne alaka?
    • El freni fazlasıyla ergonomik değil. Sanki 300 beygir arkadan itiş 350Ze biniyorsunda paso el frenini çekip drift yapacaksın. Böyle bir araçta elektronik olmalıymış.
    • Kabin kalitesi bir önceki 3'ten çok üstün değil. Özellikle karbon kaplama yerler 10 yaşındaki çocuğa kaplatılmış gibi.
    • Aracın içinde ambiyans adı altına neredeyse hiçbir öğe yok. Ambiyans ışığı olur. Farklı renk dikiş olur vs vs. Hiç sportif değil.
    • 1.5 motor 14 sıkıştırma oranı ile resmen böğürüyor. Egzoz fazlasıyla gürültülü. Böyle bir araç için fazlasıyla gereksiz olmuş. Ayrıca egzoz yapıyorsun madem header yapmışsın o zaman egzoz ucunu çıkart tampondan? (Satıcı araçta egzoz var diyip durdu. Her araçta egzoz var herhalde kaliteli bir egzoz sistemi var demeye getirdi. Ya da araçtan çıkan gürültüyü bu şekilde açıklıyor)
    • Yol tutuşu güzel. 1200 kilo sedan bir araca göre yere iyi basıyor. Süspansiyonlar iyi ancak 1-2 çukara girdim çok sert absorbe etti hoşuma gitmedi.
    • Arka diz mesafesi güzel.
    • Sürüş pozisyonu güzel. Göstergelerin sadece sürücüye dönük olması güzel. Daha önceki 3lerde bu şekildeydi.
    • Koltuklar rahat sayılabilir.
    • Multimedya ekran emanet gibi duruyor. Kalitelide görünmüyor.
    • BOSE ses sistemi başarılı. Sub olmadan güzel bas veriyor kabine.
    • Vites geçişleri sarsıntısız diyebilirim.
    • Rüzgar sesini fazla almıyor ama yol sesini fazlasıyla alıyor.
    • Bastığım zaman 9-10'dan aşağı göstermedi bilgisayar.Demek ki basınca 6-7 gösterecek kadar bir teknolojisi yok. Basmayınca her araç az yakmıyor mu?


    Özetle aracı tip haricinde beğenmedim. Kişisel görüşüm. Renkler ve zevkler farklıdır.

    güzel değerlendirme olmuş. bana da epey fikir vermiş oldu.
    test videosunu izlediğimde de motor sesinin hemen hemen hiç olmadığı ama lastik sesinin içeriye çok girdiği söylenmişti. motorun o kasaya zayıf kalması da var.
    ancak anlamadığım şey mazda ve alfa için ikinci elleri düşük oluyor diyorlar ama 2013-2014 model ikinci ele bakıyorum maşallah neredeyse sıfır fiyatını istiyorlar.




  • öncelikle verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.Aslında bende sizin gibi düşünüyorum.Benim iddiam turbo azyakar atmosferik çok yakar değil.Benim anlatmak istediğim mazda3 ün Türkiye ye gelmeden önce epey met edildiğidir.Tamam turbo örnek vermeyeyim ozaman.Lancer 1.6 atmosferik bir motor otm vitesi eski tip olduğu için çok yakıyor fakat manuel vitesi 7,5 lt.Bu araç hem performans hemde tüketim olarak mazda3 ün motorundan daha kötü değil.Yani sonuç olarak sadece tasarım ve donanıma mı 25 - 30 fazla verip üzerine 2 - 3 ay bekleyeceğiz .Nacizhane anlatmak istediğim budur.Yoksa mazda3 iyi bir araç tek kusuru diğer araçlar gibi parasını hak etmemesidir.
  • Dünya'da bir çok otomobil uzmanı kurum ve kuruluştan ödül almış bir teknoloji için 'berbat' kelimesi??? çok doğru bir kullanım olduğunu düşünmüyorum. Beğenmeme hakkına tabi ki saygı duyuyorum ama bunca mühendislik emeğine bu kelime ile hitap edilmesi bir sektör mensubu olarak üzdü beni.

    Ben de bir adet Skyactiv araç var. Gerçekten benzerlerine göre teknik farklarını uzun süreli kullanımlarda çok görüyorsunuz. Ki, benzerlerini sıklıkla kullandım, hayatım boyunca. Her gün aynı rotada ve tek başıma kullandığım birisi 2.0 Skyactiv motorlu araç ile, 1.6 turbo makinalı aracım arasında tüketimleri ile ilgili şöyle bir kişisel istatistiğim var. Yol koşulları çok güzel ve akıcı iken tüketimleri çok benzer. Trafik koşulları yoğunlaştıkça 2.0 atmosferik yakıt tüketiminde daha iyi. Üstelik sürekli awd ve yüksek bir aracın üzerinde olmasına rağmen...




  • yerli79 Y kullanıcısına yanıt
    Size bir tavsiyem var. Bu forumdan bir üye Subaru Forester 2.0 atmosferik CVT ile, Mazda CX-5 2.0 atmosferik AT arasında tereddüde düşmüştü, özellikle de hangisi az yakar diye. Ben kendisine tüketimin çok parametreye göre değişken olduğunu ve kendisinin test etmesi gerektiğini söyledim.

    2 aracı aynı gün aynı rotada test etmesini, belli bir yerde bilgisayarı sıfırlamasını, aynı rotada, aynı sürüş tarzıyla belli bir yerde de tüketimini not almasını ve sonra aynı işlemi birebir diğer araç için yapmasını salık verdim.

    Kendisi bu tavsiyeme uydu ve bu testi yaptı. Sonucu da benimle paylaştı. Kağıt üstü tüketimleri neredeyse aynı olan iki araç arasında ciddi fark bulduğunu söyledi. Bu testi ben yapmadığım için, bana gönderilen sonuçları burada paylaşmayacağım. Ama size aynı şeyi tavsiye ediyorum. İlginizi çeken araçları, örneğin Subaru XV ile Mazda 3'ü benim dediğim metodla lütfen test edin. Bilimsel olmasa da, kriterleri eşit bir test yapmış olursunuz. (depo doluluğu hariç)

    Bunun haricinde farklı kullanıcıların farklı rotalarda, farklı sürüş şekilleriyle verdikleri tüketim sonuçları ile karşılaştırma yapmak çok yanıltıcı olur.




  • Berbat sözü ağır oldu kusura bakmayın.Fakat sonuçta insanlar herhangi bir ürüne para verip satın alıyor ve belli beklentileri var.Bu beklentileri karşılanmayınca eleştirmek en doğal hakkı bence.Aracı üreten insanların emeğine saygı duyuyorum.Fakat o aracı almak için emek verip çalışıp kazandığı parayla bu araçları alan insanlara yani tüketicilere saygı duyulmalı.Bu eleştirim mazda3 için değil genel tüm üreticiler içindir.
  • yerli79 Y kullanıcısına yanıt
    Bir de sizin nezdinizde tüm arkadaşlarıma bir bilgi vereyim; Turbo makinalar daha yeni veya daha gelişmiş teknolojiler değildir. Bir motoru atmosferik üretmek veya turbo destekli üretmek ileri veya geri teknoloji kullanmak değildir. Bu sadece bir üretim tercihidir. Turbo makinalar temel olarak atmosferiklerle aynıdır. Farklar son derece sınırlıdır ve burada konuyu daha fazla uzatmamak için girmiyorum detayına.

    Ama mühendislik anlamında anlatmak gerekirse, şu anda 1 adet 2.0 atmosferik Skyactiv makine, 1 adet Japon yapımı 2.5 litre turbo makine, 1 adet de Alman yapımı 1.6 turbo makineli araca sahibim. Bunlar arasında en yüksek mühendislik dizayn kalitesine sahip makine 2.0 Skyactiv makinadır.
  • 
Sayfa: önceki 100101102103104
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.