Şimdi Ara

Logan (2017) | Hugh Jackman | IMDb: 8.2 | Top 250 #155 (36. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.051
Cevap
14
Favori
52.021
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3435363738
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MessiTugi







    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • çok beğendim tereddütte kalan varsa düşünmeden gitsin izlesin derim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben deadpool u geçeceğini düşünüyorum çünkü bu film çin de de vizyona girecek ve bunlar tahmini hesaplar amerikadaki ilk 3 günlük gişe artar saat 22 gibi geldi bu sonuçlar ama amerika da daha gün bitmesine 7 saat vardı asıl sonuçlar bugün akşam gelir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • emrebo kullanıcısına yanıt
    Cevabınız için teşekkürler hocam
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Surfing with the Alien




    Öncelikle nereden başlıyacağımı pek kestiremiyorum fakat filmin aksiyonun bol olduğunu, kan sahnelerinin ise diğer çizgi roman filmlerine göre(Deadpool'a kıyasla) fazla olduğunu söylemek gerek. Bir ihtiyar (nam-ı değer Professor X/Charles Xavier) yaşlanmış bir Wolverine ve meşhur X-23! Film sürekli bir koşuşturma içerisinde geçiyor, sürekli bir yerlere atlıyor, ayrıntı ve detaya girmeden üstü kapalı bir şekilde geçiliyor. Detaya inilen ve üstü kapanmadan geçilen noktalardan biri ise gördüğümüz o meşhur mutant Laura. Logan, ölümü bekleyen, adamantium mermisini yıllarca saklamış, kendimi öldürmeliyim paradoksu içerisinde kalmış ayyaş bir adam olmuş. Charles ise tabir-i caizse kafese tıkılmış, ilaçlar yardımıyla kontrol edilen biri haline dönüşmüş. Filmin ilk evreleri o kadar sancılı ki ne güldüm, ne "aaa" tepkisi verebildim. İlk evre bitmeden önce yapılan bir kaç espri yüzümüzü güldürdü fakat yeterli değildi bana. Diğer izleyici arkadaşlar keyif almışlardır(!) İkinci evrede tamamiyle olmasa da fazlalığın olduğu çizgi roman atıflarıyla geçiyor. Logan'ın çizgi roman ve gerçek hayat kıyaslamalarını, efsane diye nitelendirdiği bölümler keyifliydi. Laurayı kabullenemeyen Logan ile sürdü film bir süre, film başlarken görürsünüz zaten ayyaş ve umutsuz bir adamı izlediğinizi. Son kez Wolverine / Logan karakteriyle bir bütün olan Hugh Jackman'a yaraşır bir şekilde son değildi. Benim görmek istediğim Wolverine'den çok uzaktı. Aylarca beklediğim final filmiyle yakından uzaktan alakası yoktu. Final sahnesi yürek burktu, ağlayanlar oldu... Old Man Logan çizgi romanından esinlenildi, okuyupta gitmenizi tavsiye ederim. Sevgilerle...






  • sonunda

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • logana gittiğimde çektim :)

  • Herkese selamlar.

    Öncelikle Logan, ilk iki filmden daha iyi. Daha gerçekçi bir tarzda yaklaşılmış. Yalnız bir yandan da hoşuma gitmedi düştüğü bu durum.

    Arkadaşlar bu Logan'a ne oluyor da iyileşemiyor ? Adamantimyum belli bir süre sonra zehirliyor mu ?
  • Sizce film dublajlımı yoksa altyazılımı daha iyi?
  • Filmi dün izledim ve aşırı sıkıcı buldum filmin ilk yarısı aşırı derecede baydı beni. normalde x-men , diğer wolwerin filmleri, marvel vs filmlerini severim ama bu nedense çok bayık gidiyor, senaryo desen pek yok filmin sonunu bir yere bağlayamamışlar karakter gitti film bitti son yok enteresan.
    Bir de charles'in her filmde ölmesi bana southpark'daki kenny hatırlattı Profesörün daha önceki x-men filminde jeny tarafından patlatılmasını hatırlayınca bu filmde de görünce bir türlü bağlantıyı kuramadım diğer filmlerle. Kaldı ki bu film 2028 de geçiyor.
    Bu filmin bu kadar yüksek puan ve oy alması karaktere olan saygıdan ötürü olduğunu düşünüyorum.




  • 15

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Faşo_Maho

    Sizce film dublajlımı yoksa altyazılımı daha iyi?

    Dublajlı izleyebildim ama oldukça iyi yapılmış dublajıda hangisi denk gelirse gidin bence.
  • Oha adamlar bunada Turkce dublaj yapmis

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Maximum_Carnage

    Logan benim bugüne kadar MCU/Fox fark etmeden izlediğim Marvel ilintili en iyi ve en farklı film. Son filmlerinde Hugh Jackman ve Patrick Stewart'a yapılabilecek en güzel veda kesinlikle. Wolverine'in son filminin Old Man Logan'dan esinleneceği söylendiğinden beri her ne olursa olsun, fragmanlar da gelse, yönetmen koltuğunda yine 2013'teki The Wolverine gibi çok iyi bir bütçeye çekilmiş çok kötü filmi çekmeyi başaran James Mangold'un olması sebebiyle filmi görene kadar temkinli yaklaşmayı tercih ediyordum. Tabii içimdeki Wolverine sevgisine ve Jackman'ın vedasına dair merakıma da dayanamadım ve ilk gün gittim, iki günden beri de inanın herhangi bir basmakalıp süper kahraman filminden çok daha fazla aklımda yer etti. Hakkını vermek lazım, harika bir iş koymuş ortaya. Mangold'un uzakdoğu temasından kopup en sevdiği ve en iyi yaptığı şey olan Western temasına dönüşü yaramış, X-Men+Wolverine filmlerinin belki de en kötüsünü 2013'te yapan adam şimdiyse en iyisini yapmış. Hugh Jackman, Patrick Stewart ve Dafne Keen; üçü de muazzam iş çıkarmışlar ki filmi bir kat daha inandırıcı kılan da bu. Aralarındaki uyumlar, uyumsuzluklar, dede-baba-torun dinamiği ve Logan ile yaşlı ve huysuz Xavier arasındaki birbirine zıt giden ama Logan'ın babası gibi gördüğü Xavier'ın iyiliğini istediği ilişki yerinde ve de gerçekçi.

    En azından Hugh Jackman'ın son filminde de olsa Rated R bir biçimde Wolverine'e yakışan vahşeti görebilmiş olduk ki anımıza yetmişti aslında bugüne dek dünyanın en keskin bıçaklarıyla kesip biçen ama kan dökmeyen Wolverine'den, Deadpool sağolsun bu filmin Rated R oluşu ilaç gibi geldi. Tüm bunlarla beraber de biri bir gün olacak bir süper kahraman filminde gözlerin dolma noktasına gelecek dese, bu filmi görene kadar bu düşünceye sadece gülerdim herhalde.

    Filmi benim gözümde bu kadar iyi yapan en önemli şeyler odaklandığı ve özellikle önemini vurguladığı mevzular aslında.


    Tüm hayatını dünyanın en güçlü beyni ve birkaç mutantından biri olarak geçiren profesörün düştüğü hal, üstün insan olsanız da herkesin elden ayaktan düşebildiğini ve zayıfladığını, bir şekilde ölümü beklediği fikrinin altını çiziyor. Diğer yandan hayatı boyunca Wolverine'i bu kadar üstün kılan adamantiumun ise onun sonunu hazırlayıp zehirliyor olması fikri de dahiyane. Tüm bunlarla beraber yapılan gerçek dünya ve ölümün herkes için geleceği vurgusu, aile kavramı ve birlikte olmanın önemi, bunlar olmadan ne olursanız olun boşa harcanan bir hayat. Yardım ettikleri aile ile geçirdikleri gece sonrası bunun uzun zaman sonra geçirdiği en güzel gün olduğunu söylemesi ve o insanlara bu konuda gıpta ediyor oluşu, ardından geçen sene olan ile ilgili iç hesaplaşma yaptığı anda Xavier'ın öldürülüşü -ki itiraf etmeliyim, o an bunu hiç beklemiyordum- filmin hiç acıma duygusu olmadığını gösteriyor ki belki bu ölümü istemeden de olsa Xavier'ın geçen sene yaptıkları karşısında bulduğu olarak da yorumlayabiliriz. Hayatını yeni mutantlar bulup eğitmeye harcayan ve her zaman en büyük yeteneği beyni olan bir adam, gün geliyor o yeteneği bir kitle imha silahına dönüşüyor, hayat amacı olan X-Men ölümlerine sebebiyet veriyor ve ölümü de malikanesinden çok uzaklarda, bir kamyonetin kasasında çaresiz bir biçimde oluyor. (Onun ölümü sonrasında Laura'nın tepkisi ve kızın filmin genelinde sergilediği oyun gücü de muazzam, resmen filmde en çok rol çalıp kaliteyi bir tık daha yukarı taşıyan isim kendisi. Bu yaşta, ilk büyük bütçeli tecrübesinde bu performans ki filmin çoğunda konuşmuyor bile.) Xavier'ı gömerken Hugh Jackman'ın sergilediği oyunculuk ve artık arkadaşlarını gömmekten bezmiş oluşu, onun baba figürü olan adamın ölümü sonrasında söylediklerinin boğazında düğümlenmesi ve sinirini de aracından alması, şahane sahneler.

    Wolverine ise artık yaraları oldukça yavaş iyileşen, fiziken ve ruhen yorulmuş, yalnız ve onu seven arkadaşlarının ölümünü görmekten bunalmış, vicdan azabı çeken ve artık zorunda kalmadıkça öldürmek istemeyen, hayatı boyunca yaptıklarından pişmanlık ve sonunda elde ettiklerinin koca bir sıfır olmasından dolayı da kızgınlık duyuyor ki süper kahraman hikayeleri ve tüm X-Men geçmişini sadece bir saçmalık olarak tanımlayacak noktaya gelmiş. Eski Wolverine ile arasındaki en büyük farkı vurgulayan sahne Laura Pierce'ı bayılttıktan sonra onu öldürmemesi. Eski hali olsa onu defalarca deşmişken onun tek istediği Charles'ı da alıp uzaklaşmak sadece, kızın da mutant olup onun genetik ikizi olduğundan emin olana kadar ona ne olacağı umrunda bile değil. Adamantiumun onu zehirlediğinin ve ölümün kendisi için bile geldiğinin farkında ve tek istediği kimse onlara bulaşmadan, onlar da kimseye zarar vermeden Charles ile uzaklarda yaşayıp ölümün kendileri için gelmesini beklemek. (Sunseeker alıp insanlardan uzakta, denizin ortasında yaşayıp ölümü bekleme hayalleri bana Fareler ve İnsanlar'daki üçlünün çiftlik alıp yaşama hayallerini hatırlattı nedense. Niyetleri bu olsa da her ikisinin de bulabileceği tek huzur tekneden ziyade ölümdü aslında, nitekim öyle de oldu.)

    Wolverine'in drone'ların ormana doğru hareket ettiğini fark ettiği anda yeşil tantum verdevari () suyu fondip yaptığı anda ölümünü garantilemesi ama en azından işe yarar bir amaç uğruna ölecek olması, Xavier'ın sürekli dediği üzere hala zamanı varken bulunduğu koşullarda yapabileceği en iyi şeyi yapması ve X-23 ile beraber diğer deney çocuklarını kurtarma adına kendini feda etmesi, babacığım lafını duyuşu sonrasında da "Demek böyle hissettiriyormuş" deyişi ve ölüşü, hayatının büyük çoğunluğunu bir başına geçirmiş Logan'ın en azından yalnız ölmemeyi hak etmesi. Laura'nın haçı X'e çevirmesi...Tek kelimeyle muazzam bir sahne ve fikir, Jackman'ın vedasına en yakışacak türden. Belki bu noktada bir Hurt veya başka bir müzikle ölümün vuruculuğu artırılabilirmiş ama nedense tercih edilmemiş. Olan daha 11 yaşında ilk önce dedesi olarak gördüğü Charles'ın, sonra da babası Logan'ın ölümüne ard arda tanık olup onları çabuk kaybetmek zorunda kalan Laura'ya oldu.


    Bu arada filmin en beğendiğim yanlarından biri de kurgu bir mutant hikayesi içerisinde gerçek dünya ve Amerika'nın yaptıklarına getirdiği özeleştiler.


    X-Men serisi her zaman politikti evet ama bu sefer çocuklarının özellikle Kanada'ya yollanışı ve Amerika'nın güvenli olarak görülmeyişi tam anlamıyla şu sıralar olan politik gündeme bir gönderme ve gelecekte durumun daha kötü olacağına dair bir eleştiri. Ayrıca sonda doktorun mutantları nasıl yok ettiklerine dair anlattıkları, mısır şurubu ve genetiği değiştirilmiş besinlerle kimse fark etmeden yıllarca savaşarak yapamadıkları mutant soyunu kurutmuş olmaları ve bu genin bu şekilde bastırılışı da günümüzde GDO'lu besinler ve para kazanmak uğruna yapılanlar, insanların zehirlenişi, bu besinler sebebiyle hastalıkların ortaya çıkışı ve belki gelecekte nüfus kontrolünün de bu sayede yapılacak olmasına dair yapılmış yerinde bir vurgu, çok hoşuma gitti.


    Filmin eksikleri diyecek olursanız illa söylemek gerekirse şunları söyleyebilirim ama önemli şeyler de değiller.


    Caliban'ın sessiz sedasız o Hollywood klişesi bir cümlelik repliğini söylemeden o bombaları patlatıp belki Pierce'ı da bu şekilde öldürmek yerine o replikle onları uyarıp zaman kazandırması ve sadece kendini öldürmesi. Bir de tesiste görevli kadının telefonuna bildiğin belgesel çekebilmesi çok zorlama olmuş ama yönetmen muhtemelen Laura'nın ve diğer çocukların geçmişini, kötü abilerin neden bu çocukların peşinde olduklarını Wolverine'e ve izleyiciye anlatmanın en iyi yolunun bu olacağını düşünmüş olsa gerektiğinden çok da üstünde durulacak bir şey değil. Başta X-24 fikri de pek hoşuma gitmemişti ama o iyileşme özelliği oldukça yavaşlamış ve bitik bir Wolverine'in karşısına formda olduğu gençlik günlerinden gelme bir başka klon Wolvie koyma fikri ilginç olmuş, bu sayede Wolverine de yıllarca onunla savaşanların ne hissettiğini anlamış oldu. Ayrıca X-24 üzerinden yapılan bu işin çocuklarla olmadığı çünkü içlerinde öfke bulunmaması, en iyi çözümün yetişkinleri kullanmak olduğu fikri de filmin sonunda çocukların neden durup askerlere karşı güçlerini kullanmak yerine içgüdüsel olarak kaçıştıklarını X-24 üzerinden anlatıyor aslında.


    İnternetin geneline bakarsanız insanların çoğu X-Men ve Wolverine'in de MCU'ya dönmesini istiyor ama bu film bir Marvel Studios yapımı olsaydı kesinlikle bu denli ciddi ve ayakları yere basan, klişe kalıpların dışına çıkmış bir filmi göremezdik. Jackman da gittiğine göre FOX'un elinde şu an en güçlü sadece Deadpool kaldı ve X-Men'in geleceği ne olacak bilinmez, First Class ve Days of Future Past gibi iki çok iyi film sonrası Apocalypse hiç ama hiç yakışmayacak kadar kötü bir filmdi. Jean Grey ile Supernova meselerine de bence çok erken giriyorlar ve o da gereksiz, The New Mutants ise kimsenin sallayacağı şeyler değiller bile. Bana kalırsa da bu evrene dair Rated R FOX filmleri gelmesi en iyi çözüm olabilir, ya da kafadan Rated R olacak bir biçimde X-Men evrenine bir reboot çakabilirler ki o da güzel olur, Supernova da gişede ve eleştilerde isteneni veremezse reboot fikri çok daha yüksek sesle söylenir bence zaten.

    --------

    Filmin adı Shane, 1953 model. İzlemediyseniz izleyin derim, bir ara Western filmlerine sarışım sırasında izlemiştim, genellikle en iyi Western'ler arasında gösterilir ve neden yönetmenin Shane filmini seçtiğini izledikten sonra anlayacaksınız. Tek söyleyeceğim şu olsun, konu ve amaç itibariyle Shane de Logan ile benzeşiyor, hikayenin belli noktalarında ayrışsalar da. Dediğim gibi yönetmen Western'i seviyor ve 3:10 to Yuma'yı da yeniden çevirmişti, hatta otel sahnesi dışında Logan'ın bir yerinde daha direkt bir başka gönderme mevcut Shane karakteri ve onun hikayesine.

    Merhaba,

    Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Tespitleriniz aydınlatıcı.

    Yalnız X-Men Apocalypse konusunda yaptığınız eleştiriye kısmen katılıyorum. Eğer El-Nur Sabah yeteri kadar güçlü gösterilmemiş. Veya çok basit bir kötü adam olarak yansıtılmış. Buraya kadar haklısınız. Ama o film mecburen biraz daha fantastik olmalıydı. Bu yüzden tür olarak hoşunuza gitmemiş olabilir. Ben fantastik film sever biri olarak o filmi de çok beğendim. Tabi ikincisi kadar değil :)




  • ozua O kullanıcısına yanıt
    Rica ederim. Benim Apocalypse'i sevmeme nedenim fantastik olması değil aslında, Apocalypse zaten uçuk bir karakter, film de pekala öyle olacak ama ben First Class ve DoFP ile git gide yükselen çıta sonrası bu kadar sıradan ve kalıplaşmış, baştan sona "filmin kötüsünü tanıdık-savaştık yendik" tarzında giden yüzeysel ve yabancıların deyimiyle popcorn bir filmi beklemiyordum. Ortaya özellikle iyi bir şey koymak için değil de, sırf çekilmiş olmak için alelacele çekilmiş sanki.

    X-Men filmlerinin her zaman bir derinliği, alt metni olur ama bu filmde onları geçtim doğru düzgün hikaye yok. Yeni castler maalesef sırıtıyor, sırf Lawrence oynuyor diye X-Men lideri gibi takılan Mystique ve bilmem kaçıncı defa klişeleşen Magneto gitgelleri, (Bu filmde hiçbir şeye de yaramıyor, yüzeysel ve sırf taraf değiştirsin diye zorlama bir öfke hikayesinde harcanmış gitmiş) bu filmde de fazlasıyla can sıkıyor. Savaş sahneleri ilgi çekici değil, görsel efekler anlayamadığım bir şekilde kötü ve daha önce hiç olmadığı kadar da inandırıcılıktan uzak. Days of Future Past'i sadece geçmiş filmlerin günahlarını çıkarıp yeni bir evren kurmak için çektiler, bunu yaparken de çok iyi bir film izlettiler, dolayısıyla Apocalypse'te de bu yeni evrenin üstüne çok güzel şeyler inşa etme fırsatları vardı ama onun yerine süper klişe bir kötü adam ve onun yıkımını durdurmaya çalışanlar, bu sırada da zınk diye taraf değiştiren kötüler filmi yapmayı tercih ettiler. The Last Stand'i geçemez ama harcadıkları bu büyük fırsat ile en kötü ikinci X-Men filmi ünvanını alır gözümde.

    Apocalypse zaten apayrı bir mevzu. Onun gibi en büyük X-Men kötüsünü filme koyuyorsun, ama altı acayip boş. Bilmeyenlere bu adamın tam olarak güçleri ne, neden dünyayı yok edip yenisini kurmak istiyor, neden doğal seleksiyona inanıyor ve onu dünyaya uygulamak istiyor, derdini anlatan hiçbir şey yok. Adam televizyona dokunup İngilizce falan öğreniyor ki bu da bir filmde gördüğüm en ilginç sahnelere girer, tek yaptığı yıkım ve klasik kötü adam kafası. Dört atlı toplayışı bile o kadar uyduruk ki resmen Magneto hariç önüne gelen işe yaramazı gruba aldı, bir bak bakalım etrafa daha güçlü mutantlar vardır bir yerlerde, yok. Filmin daha başından itibaren acelesi var sanki, hakkını yemeyeyim açılışı ve antik Mısır kısımları bu kadar güzel olup da devamında bu denli çuvallamasını canımı sıkmıştı.

    Ki tüm bunların dışında da ne yapsa hiç inandırıcı olamayan bir Apocalypse görüntüsü de var. Dediğiniz gibi gücü yeterince yansıtılamayan ve basit yenilen bir karakter olarak kullanılmış olması bir yana 2016 yılında ve bu kadar büyük bütçeli bir prodüksiyonda o kadar kötü, Cadılar Bayramı kostümünden hallice bir Apocalypse makyajını kim yaptıysa kutlamak lazım. Koskoca Apocalypse'in Storm ile aynı boyda olması bir yana güya mutantların tanrısı ama ben mor bir insanım ve bana makyaj yapıldı diye bağırıyor adeta. Aslında yapım süreci sırasında niye filmde kullanılmadığına şaşırılacak bir diğer Apocalypse dizaynı daha var, çizgi romandakine çok benzer ve makyajlı mor adamdan ziyade heybetli mutant imajını veriyor ama ne akla hizmetse o filmde kullanılmıyor ve bu tercih ediliyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Maximum_Carnage -- 6 Mart 2017; 15:51:53 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MessiTugi


    quote:

    Orijinalden alıntı: ktulgar

    Ben deadpool u geçeceğini düşünüyorum çünkü bu film çin de de vizyona girecek ve bunlar tahmini hesaplar amerikadaki ilk 3 günlük gişe artar saat 22 gibi geldi bu sonuçlar ama amerika da daha gün bitmesine 7 saat vardı asıl sonuçlar bugün akşam gelir

    Çin'de vizyona girdiğini bilmiyordum. +18 filmler Çin'de vizyona girmiyor diye biliyorum

    Cin de film sansurlu

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Maximum_Carnage kullanıcısına yanıt
    Evet filmde o havayı ben de aldım. Biraz klişe durumlar da vardı. Sizi anladım.


    İkinci filmin çitasına ulaşmak imkansız gibi birşey :) Onun konusu, temelleri, felsefesi daha sağlamdı. Son filmde işin içine hayalgücü girince böyle olmuş :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MessiTugi


    quote:

    Orijinalden alıntı: ktulgar

    Ben deadpool u geçeceğini düşünüyorum çünkü bu film çin de de vizyona girecek ve bunlar tahmini hesaplar amerikadaki ilk 3 günlük gişe artar saat 22 gibi geldi bu sonuçlar ama amerika da daha gün bitmesine 7 saat vardı asıl sonuçlar bugün akşam gelir

    Çin'de vizyona girdiğini bilmiyordum. +18 filmler Çin'de vizyona girmiyor diye biliyorum

    Filmi biraz düzenleyecekler 17 martta girecek

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Filme bugün gitme fırsatı buldum.

    Filmi gerçekten çok beğendim.

    Ama apocalypse filmini izlemediğim için sanırım bazı bağlantıları kaçırdım.

    Film genel olarak şahane idi, hele son sahneler yerindeyse çok hüzünlendim.




    birde, anlamadığım Wolverine bu yeteneği kazandığından beri, yaşlanmıyor ve hızlı iyileşiyordu.

    Ne oldu da bu adam yaşlanmaya ve yaraları kapanmamaya başladı?

    Vücudunda ki bileşim zehirliyor diye düşündüm ama onca yıldan sonra şimdi mi zehirlemeye başladı?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi john mclane -- 7 Mart 2017; 9:12:57 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kong 4dx ön satışa açılmış listede IMAX salonlarıda görünüyor eğer bu salonlara ön satış açılırsa

    logan perşembe akşamı ımax e veda eder normal salonlarda gösterilir ımaxte izlemek isteyenler acele etsin
  • 
Sayfa: önceki 3435363738
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.