Şimdi Ara

Kuran Müslümanı Olmak (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
431
Cevap
6
Favori
7.756
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yanlız burada önemli bir mesaj var;
    " Bir şeye inanmadan ya da bir şeyi reddetmeden önce mevzunun en derinine inip araştırın. "

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör

    Yanlız burada önemli bir mesaj var;
    " Bir şeye inanmadan ya da bir şeyi reddetmeden önce mevzunun en derinine inip araştırın. "

    Aynen evet bende bunu anlatmaya çalışıyorum insanları neye inandıkları konusunda düşünmeye sevk ediyorum. Körü körüne inanmanın mantıksız olduğunu savunuyorum.

    İman iddiadır, amel iddianın ispatıdır. İspatsız iddia olmaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu ülkede ve dünyada islamın düşmanları 2 türlüdür.Birincisi bu insanları forumda çok görüyorum.Kendini aydın sanan çok akıllı sanan ilk fırsatta ülkeyi terkedecek ve her şeye muhalefet olan islam düşmanı insanlar.İkincisi dini hurafe kulaktan duyma bilgilerle dolduran kuranı anlamını islamı kavramamış ama dini kullanıp işlerini görmede üstlerine olmayan kişiler ama ALLAH'A ve islama asla zarar veremezler.Allah herkese islamı en güzel şekilde anlamayı nasip etsin.

    Ayrıca dostum ayetleri Türkçe okumanın sonrada doğabilecek sıkıntılarını iyi düşün zakir naikin açıklamasını izleyebilirsin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Müslümanların bu kadar nefret dolu olmasının sebebi aslında çok basit;
    Öncelikle şiddet dolu ortadoğu coğrafyasında yetişmeleri, ikinci olarak ise inançlarının zayıflığının farkında olmaları. Aslında kendilerine göre dünyanın en hoşgörülü dini ama dini eleştiriye en tahammülsüz insan gurubuda bunlar; çünkü bir çoğu inancın temelinin zayıf olduğunun farkında. Normalde bu kadar ponçikli sevgi pıtırcığı bir dinin mensupları ateist allaha sövse bile takmaması, onun için dua etmesi filan gerekirken hepsinde tam tersi durum mevcut.

    İnancın temelinin zayıf olması durumu ise çok basit.
    Öncelikle kuranın ve hadislerin doğru olduğunu kanıtlayan hiçbir objektif veri elimizde yok.
    Hadisleri reddetsekte hadisleri reddeden mantığımızın aynısını kurana uygulamakta bir çelişki olmayacağı için kuranda temelsiz kalıyor. Yani hadisler kurandan 150 yıl sonra yazıldı diyen kişi aslında haklı gibi görünsede, karşısındaki ehli sünnetçi diyorki bunu yazan kişiler hikmetli kişilerdi hepsine peygamber efendimiz ilham etti; öbürü bunu saçmalık olarak görsede pozitif olarak çürütemiyor çünkü kendiside aynı kavramlara inanıyor. Eğer buna inanmazsa kuranın doğruluğunuda sorgulaması gerekir ki, kendisi kuranın doğruluğuna sahabenin oduna taşa filan yazdığı için inandığını söylüyor. Bu perspektiften bakarsak hadislerin evliyaya ilham edildiğini söyleyen ehli sünnetçinin hadislerin eminliğini kanıtlama yöntemiyle hadis karşıtının kuranın doğruluğunu kanıtlama yöntemi arasında en ufak fark yok. İkiside pozitif temelden bütünüyle yoksun.
    Bu yüzdende bu iş inanç işi oluyor, doğruluğundan müslümanlarda emin olamadığı için agresif tavırlar gösteriyorlar. Tüm sebep inançlarının fazlasıyla kırılgan olması yani.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ne mutlu sana.Aslında Kuran müslümanı sözü saçma.Daha doğrusu terminolojik olarak mantıksız

    Müslüman olan zaten Kuranın yolundan gider şeyhlerin,rivayetlerin yolundan değil



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 17 Eylül 2016; 17:19:21 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: boostibo

    Bu ülkede ve dünyada islamın düşmanları 2 türlüdür.Birincisi bu insanları forumda çok görüyorum.Kendini aydın sanan çok akıllı sanan ilk fırsatta ülkeyi terkedecek ve her şeye muhalefet olan islam düşmanı insanlar.İkincisi dini hurafe kulaktan duyma bilgilerle dolduran kuranı anlamını islamı kavramamış ama dini kullanıp işlerini görmede üstlerine olmayan kişiler ama ALLAH'A ve islama asla zarar veremezler.Allah herkese islamı en güzel şekilde anlamayı nasip etsin.

    Ayrıca dostum ayetleri Türkçe okumanın sonrada doğabilecek sıkıntılarını iyi düşün zakir naikin açıklamasını izleyebilirsin


    Ayetlerin Türkçesini tek bir kaynaktan okuyup da kafama göre uygulamıyorum ben hocam. Ayeti elime alıp bütün yorumları değerlendirip ona göre mantığa yatanı baz alıyorum kendime. Ki bence doğru olan da bu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: boostibo

    Bu ülkede ve dünyada islamın düşmanları 2 türlüdür.Birincisi bu insanları forumda çok görüyorum.Kendini aydın sanan çok akıllı sanan ilk fırsatta ülkeyi terkedecek ve her şeye muhalefet olan islam düşmanı insanlar.İkincisi dini hurafe kulaktan duyma bilgilerle dolduran kuranı anlamını islamı kavramamış ama dini kullanıp işlerini görmede üstlerine olmayan kişiler ama ALLAH'A ve islama asla zarar veremezler.Allah herkese islamı en güzel şekilde anlamayı nasip etsin.

    Ayrıca dostum ayetleri Türkçe okumanın sonrada doğabilecek sıkıntılarını iyi düşün zakir naikin açıklamasını izleyebilirsin


    Ayetlerin Türkçesini tek bir kaynaktan okuyup da kafama göre uygulamıyorum ben hocam. Ayeti elime alıp bütün yorumları değerlendirip ona göre mantığa yatanı baz alıyorum kendime. Ki bence doğru olan da bu

    Anlamak,kavramak güzel bi şey dostum doğrudur.Ben bu videoda anlatılanı demek istemiştim.Bir bak istersen faydalı olabilir.

    https://youtu.be/Hiozu6Yz-6w

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi

    Müslümanların bu kadar nefret dolu olmasının sebebi aslında çok basit;
    Öncelikle şiddet dolu ortadoğu coğrafyasında yetişmeleri, ikinci olarak ise inançlarının zayıflığının farkında olmaları. Aslında kendilerine göre dünyanın en hoşgörülü dini ama dini eleştiriye en tahammülsüz insan gurubuda bunlar; çünkü bir çoğu inancın temelinin zayıf olduğunun farkında. Normalde bu kadar ponçikli sevgi pıtırcığı bir dinin mensupları ateist allaha sövse bile takmaması, onun için dua etmesi filan gerekirken hepsinde tam tersi durum mevcut.

    İnancın temelinin zayıf olması durumu ise çok basit.
    Öncelikle kuranın ve hadislerin doğru olduğunu kanıtlayan hiçbir objektif veri elimizde yok.
    Hadisleri reddetsekte hadisleri reddeden mantığımızın aynısını kurana uygulamakta bir çelişki olmayacağı için kuranda temelsiz kalıyor. Yani hadisler kurandan 150 yıl sonra yazıldı diyen kişi aslında haklı gibi görünsede, karşısındaki ehli sünnetçi diyorki bunu yazan kişiler hikmetli kişilerdi hepsine peygamber efendimiz ilham etti; öbürü bunu saçmalık olarak görsede pozitif olarak çürütemiyor çünkü kendiside aynı kavramlara inanıyor. Eğer buna inanmazsa kuranın doğruluğunuda sorgulaması gerekir ki, kendisi kuranın doğruluğuna sahabenin oduna taşa filan yazdığı için inandığını söylüyor. Bu perspektiften bakarsak hadislerin evliyaya ilham edildiğini söyleyen ehli sünnetçinin hadislerin eminliğini kanıtlama yöntemiyle hadis karşıtının kuranın doğruluğunu kanıtlama yöntemi arasında en ufak fark yok. İkiside pozitif temelden bütünüyle yoksun.
    Bu yüzdende bu iş inanç işi oluyor, doğruluğundan müslümanlarda emin olamadığı için agresif tavırlar gösteriyorlar. Tüm sebep inançlarının fazlasıyla kırılgan olması yani.

    Hocam bakın önceki mesajlarımda da yazdım hep, hadisleri yalnızca şunu söyleyerek bile bitirebiliriz; Allah peygamberinden Kuran ile öğüt vermesini (Kaf/45), Kuran ile hükmetmesini (Maide/49), Kuran ile uyarmasını (Enbiya/45) istedi. Başka bir kitap ile değil Kuran ile istedi. Yani Kuran'a uymak hem peygamberimizin izinden gitmektir hem de peygamberimizin üzerine atılan iftiraları ortadan kaldırmaktır.

    Peygamberimiz ona vahyedilenden başka bir hüküm koyamaz dinimiz hakkında. O da bir kuldur, sadece habercidir.

    Ey Muhammed Rabbinden sana vahyolunana uy. (Ahzab/2)

    Ey Muhammed de ki; ben ancak bana vahyolunana uyarım. (Yunus/15)

    Ey Muhammed de ki; Rabbinizden size indirilene uyun (Araf/3)

    De ki; işte bu benim yolumdur. Ben ve bana uyanlar bilerek Allah'a çağırırız. Allah'ın şanı yücedir. Ben Allah'a ortak koşanlardan değilim. (Yusuf/108)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: boostibo


    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: boostibo

    Bu ülkede ve dünyada islamın düşmanları 2 türlüdür.Birincisi bu insanları forumda çok görüyorum.Kendini aydın sanan çok akıllı sanan ilk fırsatta ülkeyi terkedecek ve her şeye muhalefet olan islam düşmanı insanlar.İkincisi dini hurafe kulaktan duyma bilgilerle dolduran kuranı anlamını islamı kavramamış ama dini kullanıp işlerini görmede üstlerine olmayan kişiler ama ALLAH'A ve islama asla zarar veremezler.Allah herkese islamı en güzel şekilde anlamayı nasip etsin.

    Ayrıca dostum ayetleri Türkçe okumanın sonrada doğabilecek sıkıntılarını iyi düşün zakir naikin açıklamasını izleyebilirsin


    Ayetlerin Türkçesini tek bir kaynaktan okuyup da kafama göre uygulamıyorum ben hocam. Ayeti elime alıp bütün yorumları değerlendirip ona göre mantığa yatanı baz alıyorum kendime. Ki bence doğru olan da bu

    Anlamak,kavramak güzel bi şey dostum doğrudur.Ben bu videoda anlatılanı demek istemiştim.Bir bak istersen faydalı olabilir.

    https://youtu.be/Hiozu6Yz-6w

    Sağolun hocam birbirimizle bu konularda haberleşmemiz çok güzel. Teşekkür ederim izleyeceğim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • vTeck kullanıcısına yanıt
    Ben hadislerin doğru olmadığını söylemedim ki zaten, hepsi zırva bana sorarsan :) Söylediğim şey kuranın güvenilirliğinin hadislerden fazla olmadığı kaynak olarak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi

    Ben hadislerin doğru olmadığını söylemedim ki zaten, hepsi zırva bana sorarsan :) Söylediğim şey kuranın güvenilirliğinin hadislerden fazla olmadığı kaynak olarak.

    Neden hocam? Her şey ortada yani neye inanmıyorsunuz neyi güvenilir değil yani sizce.? :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi

    Ben hadislerin doğru olmadığını söylemedim ki zaten, hepsi zırva bana sorarsan :) Söylediğim şey kuranın güvenilirliğinin hadislerden fazla olmadığı kaynak olarak.

    Neden hocam? Her şey ortada yani neye inanmıyorsunuz neyi güvenilir değil yani sizce.? :)

    Kuranın doğruluğuna sahabenin taşa toprağa yazdığı gerekçesiyle inanıyorsunuz. Hadislerin doğruluğuna inananlarsa hadisleri aktaranların emin kişiler olduğunu söylüyorlar. Bence ikisinin kanıt değeri açısından hiçbir farkı yok bunu söylüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi


    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi

    Ben hadislerin doğru olmadığını söylemedim ki zaten, hepsi zırva bana sorarsan :) Söylediğim şey kuranın güvenilirliğinin hadislerden fazla olmadığı kaynak olarak.

    Neden hocam? Her şey ortada yani neye inanmıyorsunuz neyi güvenilir değil yani sizce.? :)

    Kuranın doğruluğuna sahabenin taşa toprağa yazdığı gerekçesiyle inanıyorsunuz. Hadislerin doğruluğuna inananlarsa hadisleri aktaranların emin kişiler olduğunu söylüyorlar. Bence ikisinin kanıt değeri açısından hiçbir farkı yok bunu söylüyorum.

    Söz uçar yazı kalır. Onu da geçelim, siz bir olayı birine anlatın oda gidip başkasına anlatsın, illa 3-5 kelime fark olacaktır, kim olursa olsun. İlkokulda bunun deneyini yapmayan var mı? Laf ağızdan ağıza değişir. Ki bunu nesilden nesile asırlar sonra aynı kalmasına imkan yok. Kuran ın doğruluğu ise bu şekilde değildir. Peygamber ölene kadar vahiy aldı ve ölene kadar peygamber bu vahiyleri topladı değil mi? Yani peygamberin direk birebir aldığı vahiyi direk yazıya dökmüşler. Bu peygamberimiz zamanında yazıldı yani. En son toplanıp kitap haline getirildi. Hani bunun yanlış olmasını bekleyemeyiz. Aradaki fark bu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi


    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi

    Ben hadislerin doğru olmadığını söylemedim ki zaten, hepsi zırva bana sorarsan :) Söylediğim şey kuranın güvenilirliğinin hadislerden fazla olmadığı kaynak olarak.

    Neden hocam? Her şey ortada yani neye inanmıyorsunuz neyi güvenilir değil yani sizce.? :)

    Kuranın doğruluğuna sahabenin taşa toprağa yazdığı gerekçesiyle inanıyorsunuz. Hadislerin doğruluğuna inananlarsa hadisleri aktaranların emin kişiler olduğunu söylüyorlar. Bence ikisinin kanıt değeri açısından hiçbir farkı yok bunu söylüyorum.

    Söz uçar yazı kalır. Onu da geçelim, siz bir olayı birine anlatın oda gidip başkasına anlatsın, illa 3-5 kelime fark olacaktır, kim olursa olsun. İlkokulda bunun deneyini yapmayan var mı? Laf ağızdan ağıza değişir. Ki bunu nesilden nesile asırlar sonra aynı kalmasına imkan yok. Kuran ın doğruluğu ise bu şekilde değildir. Peygamber ölene kadar vahiy aldı ve ölene kadar peygamber bu vahiyleri topladı değil mi? Yani peygamberin direk birebir aldığı vahiyi direk yazıya dökmüşler. Bu peygamberimiz zamanında yazıldı yani. En son toplanıp kitap haline getirildi. Hani bunun yanlış olmasını bekleyemeyiz. Aradaki fark bu

    İşte bende onu diyorum fark yok arasında :) Taşa ağaç kabuğuna yazdı diye birebir aynı değişmemiş diyemezsin :d

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi


    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi


    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi

    Ben hadislerin doğru olmadığını söylemedim ki zaten, hepsi zırva bana sorarsan :) Söylediğim şey kuranın güvenilirliğinin hadislerden fazla olmadığı kaynak olarak.

    Neden hocam? Her şey ortada yani neye inanmıyorsunuz neyi güvenilir değil yani sizce.? :)

    Kuranın doğruluğuna sahabenin taşa toprağa yazdığı gerekçesiyle inanıyorsunuz. Hadislerin doğruluğuna inananlarsa hadisleri aktaranların emin kişiler olduğunu söylüyorlar. Bence ikisinin kanıt değeri açısından hiçbir farkı yok bunu söylüyorum.

    Söz uçar yazı kalır. Onu da geçelim, siz bir olayı birine anlatın oda gidip başkasına anlatsın, illa 3-5 kelime fark olacaktır, kim olursa olsun. İlkokulda bunun deneyini yapmayan var mı? Laf ağızdan ağıza değişir. Ki bunu nesilden nesile asırlar sonra aynı kalmasına imkan yok. Kuran ın doğruluğu ise bu şekilde değildir. Peygamber ölene kadar vahiy aldı ve ölene kadar peygamber bu vahiyleri topladı değil mi? Yani peygamberin direk birebir aldığı vahiyi direk yazıya dökmüşler. Bu peygamberimiz zamanında yazıldı yani. En son toplanıp kitap haline getirildi. Hani bunun yanlış olmasını bekleyemeyiz. Aradaki fark bu

    İşte bende onu diyorum fark yok arasında :) Taşa ağaç kabuğuna yazdı diye birebir aynı değişmemiş diyemezsin :d

    Hocam benimde anlatmaya çalıştığım şey şu hani peygamberimiz hayattayken zaten Kuran ile iş bitti. Bi yanlışlık olsa peygamberimiz müdahale ederdi. Söz olsa dilden dile değişir hadisler gibi. Ama yazı hani değişmez sürekli sabit. Zaten halifeler de bunun muhafazalığını yapmıştır. Hz. Ali Kuran'ı toplayıp kitap haline getirmiştir :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi


    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi


    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi

    Ben hadislerin doğru olmadığını söylemedim ki zaten, hepsi zırva bana sorarsan :) Söylediğim şey kuranın güvenilirliğinin hadislerden fazla olmadığı kaynak olarak.

    Neden hocam? Her şey ortada yani neye inanmıyorsunuz neyi güvenilir değil yani sizce.? :)

    Kuranın doğruluğuna sahabenin taşa toprağa yazdığı gerekçesiyle inanıyorsunuz. Hadislerin doğruluğuna inananlarsa hadisleri aktaranların emin kişiler olduğunu söylüyorlar. Bence ikisinin kanıt değeri açısından hiçbir farkı yok bunu söylüyorum.

    Söz uçar yazı kalır. Onu da geçelim, siz bir olayı birine anlatın oda gidip başkasına anlatsın, illa 3-5 kelime fark olacaktır, kim olursa olsun. İlkokulda bunun deneyini yapmayan var mı? Laf ağızdan ağıza değişir. Ki bunu nesilden nesile asırlar sonra aynı kalmasına imkan yok. Kuran ın doğruluğu ise bu şekilde değildir. Peygamber ölene kadar vahiy aldı ve ölene kadar peygamber bu vahiyleri topladı değil mi? Yani peygamberin direk birebir aldığı vahiyi direk yazıya dökmüşler. Bu peygamberimiz zamanında yazıldı yani. En son toplanıp kitap haline getirildi. Hani bunun yanlış olmasını bekleyemeyiz. Aradaki fark bu

    İşte bende onu diyorum fark yok arasında :) Taşa ağaç kabuğuna yazdı diye birebir aynı değişmemiş diyemezsin :d

    Hocam benimde anlatmaya çalıştığım şey şu hani peygamberimiz hayattayken zaten Kuran ile iş bitti. Bi yanlışlık olsa peygamberimiz müdahale ederdi. Söz olsa dilden dile değişir hadisler gibi. Ama yazı hani değişmez sürekli sabit. Zaten halifeler de bunun muhafazalığını yapmıştır. Hz. Ali Kuran'ı toplayıp kitap haline getirmiştir :)

    Öyle bişey yok. Yazıda zamanla değişebilir. Zaten muhammed döneminde değil ömer döneminde kuran kitap haline getirilmiştir islam tarihine göre.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi


    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi


    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi


    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: MateryalizminPeygamberi

    Ben hadislerin doğru olmadığını söylemedim ki zaten, hepsi zırva bana sorarsan :) Söylediğim şey kuranın güvenilirliğinin hadislerden fazla olmadığı kaynak olarak.

    Neden hocam? Her şey ortada yani neye inanmıyorsunuz neyi güvenilir değil yani sizce.? :)

    Kuranın doğruluğuna sahabenin taşa toprağa yazdığı gerekçesiyle inanıyorsunuz. Hadislerin doğruluğuna inananlarsa hadisleri aktaranların emin kişiler olduğunu söylüyorlar. Bence ikisinin kanıt değeri açısından hiçbir farkı yok bunu söylüyorum.

    Söz uçar yazı kalır. Onu da geçelim, siz bir olayı birine anlatın oda gidip başkasına anlatsın, illa 3-5 kelime fark olacaktır, kim olursa olsun. İlkokulda bunun deneyini yapmayan var mı? Laf ağızdan ağıza değişir. Ki bunu nesilden nesile asırlar sonra aynı kalmasına imkan yok. Kuran ın doğruluğu ise bu şekilde değildir. Peygamber ölene kadar vahiy aldı ve ölene kadar peygamber bu vahiyleri topladı değil mi? Yani peygamberin direk birebir aldığı vahiyi direk yazıya dökmüşler. Bu peygamberimiz zamanında yazıldı yani. En son toplanıp kitap haline getirildi. Hani bunun yanlış olmasını bekleyemeyiz. Aradaki fark bu

    İşte bende onu diyorum fark yok arasında :) Taşa ağaç kabuğuna yazdı diye birebir aynı değişmemiş diyemezsin :d

    Hocam benimde anlatmaya çalıştığım şey şu hani peygamberimiz hayattayken zaten Kuran ile iş bitti. Bi yanlışlık olsa peygamberimiz müdahale ederdi. Söz olsa dilden dile değişir hadisler gibi. Ama yazı hani değişmez sürekli sabit. Zaten halifeler de bunun muhafazalığını yapmıştır. Hz. Ali Kuran'ı toplayıp kitap haline getirmiştir :)

    Öyle bişey yok. Yazıda zamanla değişebilir. Zaten muhammed döneminde değil ömer döneminde kuran kitap haline getirilmiştir islam tarihine göre.

    Nasıl değişebilir zamanla açıklayın. Söz uçar yazı kalır diyorum. Bunu herkes bilir. Bu arada yanlış kalmış aklımda Hz. Ali değil Hz. Ebubekir zamanında toplanıp kitap haline getirildi. Bende diyorum ki peygamberimiz ölünce vahiy işi bitti değil mi? Yani ölene kadar ayetleri korumuştur,yanlış olarak yazılmasına imkan yok. En yakın dostu ve arkadaşı da tüm vahiyleri yani mushafları toplayıp Kuran'ı kitap haline getirmiştir. 19 mucizesiyle savunduğumuz tek şey Tevbe suresinin son iki ayetinin hadis olup Kuran'a eklendiği. Allah kitabını matematiksel bir kodla da korumuştur aynı zamanda. Bunca hesap tesadüf olamaz hocam değil mi :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: kingman29

    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck

    Merhaba. Ben 19 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Yobaz ve sünni müslüman bir ailede büyüdüm. 2-3 yıl öncesine kadar kendimi müslüman zannederdim. Ta ki birgün birisi bana gerçek İslam'ı anlatana kadar. Konuyu uzatmayacağım. Gerçek İslam'ı ilk öğrendiğim zamanlar fazla sorgulamıyordum malum üniversite sınavı aile baskısı vs. mevzulardan dolayı. Son 1 senedir yaptığımız her şeyi sorgulamaya başladım. Üstelik bu sorgulama işini tek başıma değil samimi olduğumuz iki çocukluk arkadaşımla birlikte yapmaya başladık.

    Her şeyden önce neye inandığımız bilmemiz gerekirdi. Yani mantıken din buradan başlar değil mi? İlk önce Allah'ın varlığını ispatlamamız lazımdı. Yani bir düşünceye veya herhangi bir şeye inanıyorsan bunu kendine ispatlaman lazım. İman iddiadır, amel iddianın ispatıdır. İspatsız iddia olmaz. Kuran okumaya başladık, yani meal. Ama bir sürü meal vardı ve farklı hocalar farklı çeviriler yapmıştı bunu gördük. Ondan sonra ayetleri ele alıp tüm meallere bakıp sonradan altında yatan mesajı anlamaya çalıştık. Bu meal konusunda da son derece objektif davranan insanlar olduğunu gördük. Edip Yüksel gibi.

    Evet Edip Yüksel gayet bilgili bir adam ve hikayesi de oldukça ilginç. Bu adamı dinlemeye başladık ve bugüne kadar gerçekten saçma sapan şeylere inandığımızı, bunları yaptığımızı gördük. En başta bu 19 mucizesini öğrenince insan zaten Allah'a inanmaktan kendini alıkoyamıyor. Orada birkaç çelişki olduğunu görüyorsunuz ancak araştırmaya devam ettiğinizde neyin ne olduğu gayet güzel bir şekilde kafanıza oturuyor. Bu adamı araştırmaya başladık. Adam eskiden fazlasıyla yobaz bir insanmış hatta müritmiş. Babası da cemaatin baş hocalarından falan filan. Neyse, Reşad Halife denen adam Edip Yüksel'e bazı sorular sormuş. Edip Yüksel soruları cevaplayamamış ve sorgulamaya başlamış. Reşad Halife ile mektuplaşmaya devam etmiş ve sonunda gerçek İslam'ın yolunu bulmuş. Ailesine bunu sürekli anlatmak istemiş fakat babası onu mürted (dinden dönen) ilan ederek oğlunun ölüm emrini vermiş. Bu olaylardan sonra Edip Yüksel ABD ye kaçmış ve Reşad Halife'nin öğrencisi olmuş. O günden beri de insanları gerçek İslam'a davet ederek insanlara gerçek İslam'ı öğretmeye çalışan biri olduğunu gördük. Şimdi Amerika Arizona'da bir yüksek öğrenim kurumunda yarı zamanlı olarak felsefe hocalığı yaptığını öğrendik. Birkaç ünü, şanı duyulmuş ateistlerle de tartışmalarının olduğunu gördük (David Silverman, Richard Dawkins, Carl Sagan gibi insanlar, youtube da tartışmaların videoları var).

    Neyse konumuza dönelim, bu adamın anlattıklarını dinlemeye ve okumaya başladık ve gerçek İslam'ın ne kadar muhteşem bir düzen olduğu sonucuna vardık. Evet Allah'a inandık, iman ettik. Artık Kuran'dan başka bir kaynağa da inanmıyoruz. Hadislere inanmıyoruz. Çünkü kesinliği belli bile değil. Zaten peygamberimiz de kendisine vahyedilenden başka hiçbir şey söyleyemez İslam hakkında. Bu da Kuran'ın içinde yazıyor. Diyeceğim o ki; bir şeye inanmadan ya da bir şeyi reddetmeden önce mevzunun en derinine inip araştırın. Biz şimdi bilinçlendik ve eskiden cahil olduğumuzu gördük. Dileyen aklını kullanır ve bunları uygular. Biz şimdi namazımızı Türkçe kılıyoruz. Niye kılmayalım? Allah Türkçe bilmiyor mu? Hem ben ne dediğimi anlarım hem de huşu içinde ibadetini yaparım. Hem namazda içimden geldiği gibi dua ederim. Neden etmeyeyim, illa kalıplaşmış birkaç duayı papağan gibi sürekli okuyayım mı? Namazın amacı Allah'ı anmak ve ona secde etmek ya da sıkıntılarından ona sığınmak değil mi? Yanlışsam yanlış deyin. Mantıklı olun. Allah 140 ya da 150 kusur ayette "Düşün" diyor. Her şeyi düşünün, her şeyi sorgulayın. Tabi bunu yaptığınızı görenler size "Kafir" , "Bunca yıldır herkes yanlış bir sen mi doğrusun?", "Alimlerden iyi mi biliyorsun", "Senin ilmin ne ki?", "Sünnet, hadis düşmanı" diyecek, dışlanacaksınız, aldırmayın doğru yolda ilerlemeye devam edin. Unutmayın hakikatın tarafında olanlar daima azınlıkta kalmışlardır ve peygamberler daima çoğunluğa karşı bayrak açmış adamlardır. Benden tüm insanlığa verebileceğim en büyük tavsiye budur. Dileyen aklını kullanır benim söyleyeceklerim bu kadar.

    İkna olmadınız mı? Ya da kafanıza takılan bir şey mi oldu? Ya da bazı açıklamalar sizi tatmin etmedi mi? Arayın, araştırın, sorun. Bu arada Edip Yüksel her akşam YouNow da canlı yayına çıkıyor herkesle görüşüyor soru soran herkese cevap veriyor bilginiz olsun. Ulaşılması basit bir adam yani bir sorunuz olduğunda sorabilirsiniz.

    Unutmayın; bir tartışmada galip gelen taraf her zaman mantıktır.

    Sağlıcakla kalın. Nice uyanabilen insanlara...

    Aklını kullanmaktan bahsetmişsin ama namazı türkçe kılmak lazım diyosun.Neden aklını kullanmayı düşünmüyosun?Ben sana aklını nasıl kullanacağını göstereyim.Şimdi cebine bi kaç paket sigara parası koy , iki sokak ötedeki kırtasiyeye git ve kendine kelime mealli bir Kuran-ı Kerim al.Günde yarım saatini ayırıp , her gün bir sureyi 10 defa kelime kelime okumaya başla.1 kaç haftaya , tüm namaz surelerini , ne dediğini bilerek okumaya başlarsın.Hem de 10 kat fazla keyif alarak okursun.Mesela Fatiha okurken İyyake Na'budu derken "ancak sana kulluk ederiz" dediğini bilirsin.Günde 15 dakika vakit ayırarak, bi kaç haftada , ne dediğini anlayarak namaz kılan birine dönüşürsün.İşte aklını kullanmak budur.Ama sen kolaya kaçarım , türkçe okurum diyosan , esas aklını kullanmamak budur.

    Aslında namaz bundan öte bişeydir.Sadece namaz surelerini okumak değil , fatiha'dan sonra , Kuran'dan kısa ayetler okumaktır.Aslında , Kuran'dan sadece namaz surelerini okuyan müslüman değil, tüm Kuran'ı okuyabilen müslüman olmalıyız.Koskoca bir ömür , çok mu zor?Bugün başlasan , komple Kuran-ı ezberlemek kaç yıl sürer?İşte kafayı kullanmak budur.Kuran-ı kafaya işlemek gerekir.Bu beyin bize Allah tarafından bedavaya hediye edilmiş , ancak biz ne için kullanıyoruz?Real Madrid takımının futbolcularını say desek herkes sayar , Seda Sayan'ın boşadığını kocalarını bütün Türkiye ezbere biliyo.Reklamları izlerken beynimize neler neler giriyo.Şampuan markalarını say desem , herkes şakır şakır sayar.Ama 10 tane namaz suresinin kelime meallerini ezberlemek çok zor gelir.Sonra ben anlamıyorum , o yüzden türkçe okucam demek ne kadar da kolaya kaçmak.Ne büyük tembellik.22 tane adamın bi tane top peşinde koşmasını izleyeceksin , saçma sapan dizilerle , filmlerle vakit geçireceksin, sonra ben arapça anlamıyorum , namazda okuduğu anlamıyorum , o yüzden Türkçe okucam.Oldu mu şimdi?Ben gittim kırtasiyeye, bana arapçayı öğretecek bir kitap istiyorum dedim ,abi arapça kurslarında da bu kitabı okutuyolar dedi , aldım çıktım.Az çok arapça grammer de öğrenmeye başladım.Telefonuma arapça uygulama indirdim.Sizler facebookta gezinirken ben hergün arapça kurcalıyorum.İşte görüldüğü gibi , tembelliğimizi , Edip Yüksel gibilerin arkasına saklanarak gizleyemeyiz.Ahirette de ben Edip Yüksel'e uydum diyerek kendimizi kurtaramayız.

    Gelelim gerçek müslümanlık mevzusuna.Bu konuda çok güzel bir hikaye anlatmak istiyorum.Bir bedevi arap Peygamber Efendimiz(sav)'ın huzuruna çıkıp , islamın şartı gerçekten bu 5 tane şart mıdır diye sormuş.Peygamberimiz evet bu 5 tane şarttır demiş.Adam vallahi bunlar çok kolay , namaz kıl , oruç tut , hacca git.Ben hepsini yerine getiririm demiş ve müslüman olmuş.Sonra tekrar çöle dönüp o bedevi hayatına geri dönmüş.Peygamber Efendimiz de bu bedevinin arkasından sahabeler dönerek şöyle demiş.Bu arap bedevi var ya , eğer dediği gibi bu 5 şartı yerine getirirse Vallahi Cennete gidecektir demiştir.

    Günahlar 1 yazılırken , sevaplar 10 yazılırken , nasıl olurda günahlar sevapları geçer.Özel çaba sarf etmek lazım.İçki para, kumar para, kadın para, ama namaz kaç para.İnsanın cehenneme gitmesi için özel çaba sarf etmesi lazım.Ama millet olarak , cennete gitmemek için , baya bi çaba sarf ediyoruz malesef.İslam kolaylık dinidir.İnsana zorluk çıkarmaz.Ancak herşey beyinde bitiyo.İman eksik olunca , en kolay şey bile , insanın nefsine zor geliyo.

    Şu hadis düşmanlığını da bir türlü anlıyamıyorum.Müslüman bir insan , Allah'ın peygamberine ve onun sahabelerine büyük bir sevgi besler.Allah'ın peygamberi hakkında ve onun sahabeleri hakkında rivayet edilen hadisler ve hikayeler nasıl olur da bir müslümanı rahatsız eder.Eline bir kere bile hadis kitabı almamış insan , hadis düşmanlığı yapıyor.Eğer hadis kitabını eline alıp da , yine de hadis düşmanlığı yapıyorsa , o zaman imanından büyük şüphe ederim.İslama gönül vermiş bir insan , islamın kendisini ve tarihini daha yakından öğrenmek için , hadis kitaplarına sarılması gerekir.Hadislerin hepsini kabul et demiyorum.Belki 100'de bir , 1.000'de bir yalan hadis olduğunu ben de düşünüyorum.Ancak komple hadisi silip atalım mı?Koskoca islam tarihini çöpe mi atalım?Hadisleri akıl süzgecimizden ve Kuran süzgecimizden geçirelim.Önceliğimiz Kuran olsun ama hadisleri de çöpe atmayalım.Allah bize ahirette hadislerden birini veya birkaçını uygulamadık diye hesap sormaz.Ancak Allah'ın peygamberin izinden gidin emrini yok mu sayalım.Ters gelen hadis varsa Allah bizi bi kaç hadisten dolayı mesul tutmaz.

    Zaten en başta ben namaz surelerinin meallerini ezberleyerek namaz kılmaya başladım. Ama bunun da gereksiz olduğu apaçık ortada değil mi? Kolaylaştırmak varken neden zorlaştıralım? Dediğim gibi Allah Türkçe bilmiyor mu? Ya da Arapça kutsal bir dil mi? Üstünlük yalnızca takva ile değil mi? Bu sorular uzar gider ve mantık daima kazanır.

    Hikaye gerçek mi değil mi bilmiyorum ama körü körüne inanmak yani daha doğrusu neye inandığını bilmeden inanmak inanmak mıdır yoksa öyle körü körüne sevda mıdır? Ben cevap vereyim körü körüne sapıtmadır. Kuran inmeye başladıktan 10 sene sonra namaz farz kılınmıştır. Neden sence bu? Peygamberimiz ilk 10 sene yaşadığı yerdeki insanların fikirlerini değiştirmek için uğramıştır ve başarmıştır. Bunu yapmaya da en dipten başlamış. Cahiliye dönemini biliyoruz değil mi? Böyle zalim insanlar ve bu zalim düşünceler içerisinde tek başına savaşmış ve kendini ispatlayıp arkasına kalabalığı takmış. Yani her şeyden önce iman. İlk önce kafanda Allah ın varlığını kesin olarak oturtmak gerek. Ondan sonra Kuran daki fikirlere, düşüncelere ve kurallara göre yaşamayı öğrenip, namaz kılmaya başlamak gerek.
    Yani sözün özü; bir reçete okunsun diye yazılmaz, uygulansın diye yazılır.

    Biz zaten peygamberlere karşı büyük bir sevgi besliyoruz :) Kuran a uymak zaten peygambere uyumaktır. Tarikatlar ve cemaatler uydurma buhari hadisleriyle peygamberimize zaten iftira atmaktadır. Biz sadece Kuran diyerek aslında peygamberimize atılan iftiralara karşı durmuş oluyoruz. Açın Kuran'ı okuyun. Allah peygamberinden Kuran ile öğüt vermesini (Kaf/45) Kuran ile hükmetmesini (Maide/49) ve yine Kuran ile uyarmasını (Enbiya/45) istemiştir. Başka bir kitap ile değil Kuran ile. Kuran a uymak peygambere uyumaktır.

    Ey Muhammed Rabbin den sana vahyolunana uy (Ahzab/2)

    Ey Muhammed de ki; Ben ancak bana vahyolunana uyarım (Yunus/15)

    Ey Muhammed de ki; Rabbinizden size vahyolunana uyun (Araf/3)

    De ki; İşte bu benim yolumdur. Ben ve bana uyanlar bilerek Allah'a çağırırız. Allah'ın şanı yücedir. Ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim. (Yusuf/108)

    Tarikat, cemaat hadisleri kendi işine geldiği gibi kullanıyo diye hadislerden mi soğuyacaksın yoksa tarikatlerden mi soğuyacaksın? Geçenlerde cübbeli dedi ki adamlar marsa gitmek için boşuna milyar dolarlar harcıyo dedi. Caner Taslaman da cübbeliye ağzına geleni söyledi. Sahte hadislerle insanları kandıran din soytarısı gibisinden laflar etti. Hadis konusu bazı kişilerin elinde sıkıntıya sebep oluyo. Ben detayını bilmiyorum ama demek ki Caner Taslaman bazı şeyleri yakalamış ki bu kadar sert çıkıyo. Hatta canlı yayına davet etti. Ama hadis yüzünden bu kavgalar olmaması gereken şeyler.
    Son zamanlarda hadis düşmanlığı çok yaygınlaştı. Bu güzelim hadisler yüzünden neden kavga ediyoruz ben anlamıyorum. Eğer birileri yalan hadislere dayanarak, bir grubu veya cemaati yönlendirmeye çalışırsa bu gerçekten olmaması gereken bişey. Bu bizi ayrışmaya götürür. Oysa ki biz bu modern devirde, güzel bir islam birliğine ve anlayışuna muhtacız. Bizi birleştirecek bir islam anlayışı şart. Kuran üzerine kurulmuş, modern bilimlerle desteklenmiş, üstün ahlakla tamalanmış bir islam toplumu olmalıyız. Hadisler de bize yol gösterici hikayecikler olarak hayatımızda yer almalı. Tarikatleşme, cemaatleşme de hep kendi içimizdeki anlaşmazlıklarımızdan kaynaklanıyo. Oysaki bu çağda müslümanların cemaatlerle ayrışmaya değil, Kuran üzerine kurulmuş sağlam bir islam anlayışı etrafında birleşmeye ihtiyacı var. Herşey şeffaf ve ortada olmalı. Kapalı kapılar ardında, ötekileşerek, cemaatleşerek, kendi sonumuzu getiririz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kingman29


    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck


    quote:

    Orijinalden alıntı: kingman29

    quote:

    Orijinalden alıntı: vTeck

    Merhaba. Ben 19 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Yobaz ve sünni müslüman bir ailede büyüdüm. 2-3 yıl öncesine kadar kendimi müslüman zannederdim. Ta ki birgün birisi bana gerçek İslam'ı anlatana kadar. Konuyu uzatmayacağım. Gerçek İslam'ı ilk öğrendiğim zamanlar fazla sorgulamıyordum malum üniversite sınavı aile baskısı vs. mevzulardan dolayı. Son 1 senedir yaptığımız her şeyi sorgulamaya başladım. Üstelik bu sorgulama işini tek başıma değil samimi olduğumuz iki çocukluk arkadaşımla birlikte yapmaya başladık.

    Her şeyden önce neye inandığımız bilmemiz gerekirdi. Yani mantıken din buradan başlar değil mi? İlk önce Allah'ın varlığını ispatlamamız lazımdı. Yani bir düşünceye veya herhangi bir şeye inanıyorsan bunu kendine ispatlaman lazım. İman iddiadır, amel iddianın ispatıdır. İspatsız iddia olmaz. Kuran okumaya başladık, yani meal. Ama bir sürü meal vardı ve farklı hocalar farklı çeviriler yapmıştı bunu gördük. Ondan sonra ayetleri ele alıp tüm meallere bakıp sonradan altında yatan mesajı anlamaya çalıştık. Bu meal konusunda da son derece objektif davranan insanlar olduğunu gördük. Edip Yüksel gibi.

    Evet Edip Yüksel gayet bilgili bir adam ve hikayesi de oldukça ilginç. Bu adamı dinlemeye başladık ve bugüne kadar gerçekten saçma sapan şeylere inandığımızı, bunları yaptığımızı gördük. En başta bu 19 mucizesini öğrenince insan zaten Allah'a inanmaktan kendini alıkoyamıyor. Orada birkaç çelişki olduğunu görüyorsunuz ancak araştırmaya devam ettiğinizde neyin ne olduğu gayet güzel bir şekilde kafanıza oturuyor. Bu adamı araştırmaya başladık. Adam eskiden fazlasıyla yobaz bir insanmış hatta müritmiş. Babası da cemaatin baş hocalarından falan filan. Neyse, Reşad Halife denen adam Edip Yüksel'e bazı sorular sormuş. Edip Yüksel soruları cevaplayamamış ve sorgulamaya başlamış. Reşad Halife ile mektuplaşmaya devam etmiş ve sonunda gerçek İslam'ın yolunu bulmuş. Ailesine bunu sürekli anlatmak istemiş fakat babası onu mürted (dinden dönen) ilan ederek oğlunun ölüm emrini vermiş. Bu olaylardan sonra Edip Yüksel ABD ye kaçmış ve Reşad Halife'nin öğrencisi olmuş. O günden beri de insanları gerçek İslam'a davet ederek insanlara gerçek İslam'ı öğretmeye çalışan biri olduğunu gördük. Şimdi Amerika Arizona'da bir yüksek öğrenim kurumunda yarı zamanlı olarak felsefe hocalığı yaptığını öğrendik. Birkaç ünü, şanı duyulmuş ateistlerle de tartışmalarının olduğunu gördük (David Silverman, Richard Dawkins, Carl Sagan gibi insanlar, youtube da tartışmaların videoları var).

    Neyse konumuza dönelim, bu adamın anlattıklarını dinlemeye ve okumaya başladık ve gerçek İslam'ın ne kadar muhteşem bir düzen olduğu sonucuna vardık. Evet Allah'a inandık, iman ettik. Artık Kuran'dan başka bir kaynağa da inanmıyoruz. Hadislere inanmıyoruz. Çünkü kesinliği belli bile değil. Zaten peygamberimiz de kendisine vahyedilenden başka hiçbir şey söyleyemez İslam hakkında. Bu da Kuran'ın içinde yazıyor. Diyeceğim o ki; bir şeye inanmadan ya da bir şeyi reddetmeden önce mevzunun en derinine inip araştırın. Biz şimdi bilinçlendik ve eskiden cahil olduğumuzu gördük. Dileyen aklını kullanır ve bunları uygular. Biz şimdi namazımızı Türkçe kılıyoruz. Niye kılmayalım? Allah Türkçe bilmiyor mu? Hem ben ne dediğimi anlarım hem de huşu içinde ibadetini yaparım. Hem namazda içimden geldiği gibi dua ederim. Neden etmeyeyim, illa kalıplaşmış birkaç duayı papağan gibi sürekli okuyayım mı? Namazın amacı Allah'ı anmak ve ona secde etmek ya da sıkıntılarından ona sığınmak değil mi? Yanlışsam yanlış deyin. Mantıklı olun. Allah 140 ya da 150 kusur ayette "Düşün" diyor. Her şeyi düşünün, her şeyi sorgulayın. Tabi bunu yaptığınızı görenler size "Kafir" , "Bunca yıldır herkes yanlış bir sen mi doğrusun?", "Alimlerden iyi mi biliyorsun", "Senin ilmin ne ki?", "Sünnet, hadis düşmanı" diyecek, dışlanacaksınız, aldırmayın doğru yolda ilerlemeye devam edin. Unutmayın hakikatın tarafında olanlar daima azınlıkta kalmışlardır ve peygamberler daima çoğunluğa karşı bayrak açmış adamlardır. Benden tüm insanlığa verebileceğim en büyük tavsiye budur. Dileyen aklını kullanır benim söyleyeceklerim bu kadar.

    İkna olmadınız mı? Ya da kafanıza takılan bir şey mi oldu? Ya da bazı açıklamalar sizi tatmin etmedi mi? Arayın, araştırın, sorun. Bu arada Edip Yüksel her akşam YouNow da canlı yayına çıkıyor herkesle görüşüyor soru soran herkese cevap veriyor bilginiz olsun. Ulaşılması basit bir adam yani bir sorunuz olduğunda sorabilirsiniz.

    Unutmayın; bir tartışmada galip gelen taraf her zaman mantıktır.

    Sağlıcakla kalın. Nice uyanabilen insanlara...

    Aklını kullanmaktan bahsetmişsin ama namazı türkçe kılmak lazım diyosun.Neden aklını kullanmayı düşünmüyosun?Ben sana aklını nasıl kullanacağını göstereyim.Şimdi cebine bi kaç paket sigara parası koy , iki sokak ötedeki kırtasiyeye git ve kendine kelime mealli bir Kuran-ı Kerim al.Günde yarım saatini ayırıp , her gün bir sureyi 10 defa kelime kelime okumaya başla.1 kaç haftaya , tüm namaz surelerini , ne dediğini bilerek okumaya başlarsın.Hem de 10 kat fazla keyif alarak okursun.Mesela Fatiha okurken İyyake Na'budu derken "ancak sana kulluk ederiz" dediğini bilirsin.Günde 15 dakika vakit ayırarak, bi kaç haftada , ne dediğini anlayarak namaz kılan birine dönüşürsün.İşte aklını kullanmak budur.Ama sen kolaya kaçarım , türkçe okurum diyosan , esas aklını kullanmamak budur.

    Aslında namaz bundan öte bişeydir.Sadece namaz surelerini okumak değil , fatiha'dan sonra , Kuran'dan kısa ayetler okumaktır.Aslında , Kuran'dan sadece namaz surelerini okuyan müslüman değil, tüm Kuran'ı okuyabilen müslüman olmalıyız.Koskoca bir ömür , çok mu zor?Bugün başlasan , komple Kuran-ı ezberlemek kaç yıl sürer?İşte kafayı kullanmak budur.Kuran-ı kafaya işlemek gerekir.Bu beyin bize Allah tarafından bedavaya hediye edilmiş , ancak biz ne için kullanıyoruz?Real Madrid takımının futbolcularını say desek herkes sayar , Seda Sayan'ın boşadığını kocalarını bütün Türkiye ezbere biliyo.Reklamları izlerken beynimize neler neler giriyo.Şampuan markalarını say desem , herkes şakır şakır sayar.Ama 10 tane namaz suresinin kelime meallerini ezberlemek çok zor gelir.Sonra ben anlamıyorum , o yüzden türkçe okucam demek ne kadar da kolaya kaçmak.Ne büyük tembellik.22 tane adamın bi tane top peşinde koşmasını izleyeceksin , saçma sapan dizilerle , filmlerle vakit geçireceksin, sonra ben arapça anlamıyorum , namazda okuduğu anlamıyorum , o yüzden Türkçe okucam.Oldu mu şimdi?Ben gittim kırtasiyeye, bana arapçayı öğretecek bir kitap istiyorum dedim ,abi arapça kurslarında da bu kitabı okutuyolar dedi , aldım çıktım.Az çok arapça grammer de öğrenmeye başladım.Telefonuma arapça uygulama indirdim.Sizler facebookta gezinirken ben hergün arapça kurcalıyorum.İşte görüldüğü gibi , tembelliğimizi , Edip Yüksel gibilerin arkasına saklanarak gizleyemeyiz.Ahirette de ben Edip Yüksel'e uydum diyerek kendimizi kurtaramayız.

    Gelelim gerçek müslümanlık mevzusuna.Bu konuda çok güzel bir hikaye anlatmak istiyorum.Bir bedevi arap Peygamber Efendimiz(sav)'ın huzuruna çıkıp , islamın şartı gerçekten bu 5 tane şart mıdır diye sormuş.Peygamberimiz evet bu 5 tane şarttır demiş.Adam vallahi bunlar çok kolay , namaz kıl , oruç tut , hacca git.Ben hepsini yerine getiririm demiş ve müslüman olmuş.Sonra tekrar çöle dönüp o bedevi hayatına geri dönmüş.Peygamber Efendimiz de bu bedevinin arkasından sahabeler dönerek şöyle demiş.Bu arap bedevi var ya , eğer dediği gibi bu 5 şartı yerine getirirse Vallahi Cennete gidecektir demiştir.

    Günahlar 1 yazılırken , sevaplar 10 yazılırken , nasıl olurda günahlar sevapları geçer.Özel çaba sarf etmek lazım.İçki para, kumar para, kadın para, ama namaz kaç para.İnsanın cehenneme gitmesi için özel çaba sarf etmesi lazım.Ama millet olarak , cennete gitmemek için , baya bi çaba sarf ediyoruz malesef.İslam kolaylık dinidir.İnsana zorluk çıkarmaz.Ancak herşey beyinde bitiyo.İman eksik olunca , en kolay şey bile , insanın nefsine zor geliyo.

    Şu hadis düşmanlığını da bir türlü anlıyamıyorum.Müslüman bir insan , Allah'ın peygamberine ve onun sahabelerine büyük bir sevgi besler.Allah'ın peygamberi hakkında ve onun sahabeleri hakkında rivayet edilen hadisler ve hikayeler nasıl olur da bir müslümanı rahatsız eder.Eline bir kere bile hadis kitabı almamış insan , hadis düşmanlığı yapıyor.Eğer hadis kitabını eline alıp da , yine de hadis düşmanlığı yapıyorsa , o zaman imanından büyük şüphe ederim.İslama gönül vermiş bir insan , islamın kendisini ve tarihini daha yakından öğrenmek için , hadis kitaplarına sarılması gerekir.Hadislerin hepsini kabul et demiyorum.Belki 100'de bir , 1.000'de bir yalan hadis olduğunu ben de düşünüyorum.Ancak komple hadisi silip atalım mı?Koskoca islam tarihini çöpe mi atalım?Hadisleri akıl süzgecimizden ve Kuran süzgecimizden geçirelim.Önceliğimiz Kuran olsun ama hadisleri de çöpe atmayalım.Allah bize ahirette hadislerden birini veya birkaçını uygulamadık diye hesap sormaz.Ancak Allah'ın peygamberin izinden gidin emrini yok mu sayalım.Ters gelen hadis varsa Allah bizi bi kaç hadisten dolayı mesul tutmaz.

    Zaten en başta ben namaz surelerinin meallerini ezberleyerek namaz kılmaya başladım. Ama bunun da gereksiz olduğu apaçık ortada değil mi? Kolaylaştırmak varken neden zorlaştıralım? Dediğim gibi Allah Türkçe bilmiyor mu? Ya da Arapça kutsal bir dil mi? Üstünlük yalnızca takva ile değil mi? Bu sorular uzar gider ve mantık daima kazanır.

    Hikaye gerçek mi değil mi bilmiyorum ama körü körüne inanmak yani daha doğrusu neye inandığını bilmeden inanmak inanmak mıdır yoksa öyle körü körüne sevda mıdır? Ben cevap vereyim körü körüne sapıtmadır. Kuran inmeye başladıktan 10 sene sonra namaz farz kılınmıştır. Neden sence bu? Peygamberimiz ilk 10 sene yaşadığı yerdeki insanların fikirlerini değiştirmek için uğramıştır ve başarmıştır. Bunu yapmaya da en dipten başlamış. Cahiliye dönemini biliyoruz değil mi? Böyle zalim insanlar ve bu zalim düşünceler içerisinde tek başına savaşmış ve kendini ispatlayıp arkasına kalabalığı takmış. Yani her şeyden önce iman. İlk önce kafanda Allah ın varlığını kesin olarak oturtmak gerek. Ondan sonra Kuran daki fikirlere, düşüncelere ve kurallara göre yaşamayı öğrenip, namaz kılmaya başlamak gerek.
    Yani sözün özü; bir reçete okunsun diye yazılmaz, uygulansın diye yazılır.

    Biz zaten peygamberlere karşı büyük bir sevgi besliyoruz :) Kuran a uymak zaten peygambere uyumaktır. Tarikatlar ve cemaatler uydurma buhari hadisleriyle peygamberimize zaten iftira atmaktadır. Biz sadece Kuran diyerek aslında peygamberimize atılan iftiralara karşı durmuş oluyoruz. Açın Kuran'ı okuyun. Allah peygamberinden Kuran ile öğüt vermesini (Kaf/45) Kuran ile hükmetmesini (Maide/49) ve yine Kuran ile uyarmasını (Enbiya/45) istemiştir. Başka bir kitap ile değil Kuran ile. Kuran a uymak peygambere uyumaktır.

    Ey Muhammed Rabbin den sana vahyolunana uy (Ahzab/2)

    Ey Muhammed de ki; Ben ancak bana vahyolunana uyarım (Yunus/15)

    Ey Muhammed de ki; Rabbinizden size vahyolunana uyun (Araf/3)

    De ki; İşte bu benim yolumdur. Ben ve bana uyanlar bilerek Allah'a çağırırız. Allah'ın şanı yücedir. Ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim. (Yusuf/108)

    Tarikat, cemaat hadisleri kendi işine geldiği gibi kullanıyo diye hadislerden mi soğuyacaksın yoksa tarikatlerden mi soğuyacaksın? Geçenlerde cübbeli dedi ki adamlar marsa gitmek için boşuna milyar dolarlar harcıyo dedi. Caner Taslaman da cübbeliye ağzına geleni söyledi. Sahte hadislerle insanları kandıran din soytarısı gibisinden laflar etti. Hadis konusu bazı kişilerin elinde sıkıntıya sebep oluyo. Ben detayını bilmiyorum ama demek ki Caner Taslaman bazı şeyleri yakalamış ki bu kadar sert çıkıyo. Hatta canlı yayına davet etti. Ama hadis yüzünden bu kavgalar olmaması gereken şeyler.
    Son zamanlarda hadis düşmanlığı çok yaygınlaştı. Bu güzelim hadisler yüzünden neden kavga ediyoruz ben anlamıyorum. Eğer birileri yalan hadislere dayanarak, bir grubu veya cemaati yönlendirmeye çalışırsa bu gerçekten olmaması gereken bişey. Bu bizi ayrışmaya götürür. Oysa ki biz bu modern devirde, güzel bir islam birliğine ve anlayışuna muhtacız. Bizi birleştirecek bir islam anlayışı şart. Kuran üzerine kurulmuş, modern bilimlerle desteklenmiş, üstün ahlakla tamalanmış bir islam toplumu olmalıyız. Hadisler de bize yol gösterici hikayecikler olarak hayatımızda yer almalı. Tarikatleşme, cemaatleşme de hep kendi içimizdeki anlaşmazlıklarımızdan kaynaklanıyo. Oysaki bu çağda müslümanların cemaatlerle ayrışmaya değil, Kuran üzerine kurulmuş sağlam bir islam anlayışı etrafında birleşmeye ihtiyacı var. Herşey şeffaf ve ortada olmalı. Kapalı kapılar ardında, ötekileşerek, cemaatleşerek, kendi sonumuzu getiririz.

    Oysa ki biz bu modern devirde, güzel bir islam birliğine ve anlayışuna muhtacız. Bizi birleştirecek bir islam anlayışı şart. Kuran üzerine kurulmuş, modern bilimlerle desteklenmiş, üstün ahlakla tamalanmış bir islam toplumu olmalıyız

    Bu kısımda haklısın lakin kalanında öyle değil. Peygamberimiz zaten Kuran dan yola çıkarak vermedi mi dinle ilgili her türlü bilgiyi? Hadis düşmanlığı dediğin şeye biz peygamberimize atılan iftiralara karşı durmak diyoruz. Bak geçen bi konuda arkadaşın biri gayet güzel anlatmış ellerine sağlık alıntı yapıyorum aynı şekilde mesajı buyur oku;

    Hz. Muhammed, bildiğim kadarıyla sözlerinin sahabeler tarafından yazılmasını ve kayıt altına alınmasını kesin bir dille reddetmiştir. Bu nedenle, Muhammed döneminde ve ondan sonra gelen fakat onu gören hiçkimsenin döneminde yazılmış hadis yoktur. 

    Bilinen ve doğru olduğu kabul edilen en eski hadisler bile Muhammed'in ölümünden yaklaşık 200 yıl sonra yazılmıştır ve kabul gören hadislerin yazarları bile birbirlerinin hadislerine "Uydurma" demişlerdir. 

    Bunun yanı sıra, yine yanlış bilmiyorsam Buhari, doğru olduğunu iddia ettiği hadisleri toplam 600.000 hadis arasından topladığını söylemiştir, ki herhangi bir hadisin doğruluğunu araştırmanın bile günler alacağını düşünürsek, Buhari'nin birkaç bin yıl hiç durmadan hadis araştırması yapmış olması gerekir. 

    Diğer bir konu ise; mezheplere göre değişen sahih hadis kitaplarıdır. Sünni'ler kendi hadis kitaplarını doğru kabul edip Şii'lerin doğru kabul ettiklerini redderken, Şii'ler de bunun tam tersini yapmaktadır. 

    Hepsi bir kenara, İslamiyet inancına göre müslümanların kutsal kitabı Allah tarafından korunan tek kaynaktır ve yine aynı kitaba göre, tek yol gösterici olan bu kitaptır. 

    Bu işin en tehlikeli yanı ise "Oku" emrini ortadan kaldırmasıdır. Çünkü, hadisler nedeniyle insanlar zaman içerisinde tarikat ve cemaatler tarafından kontrol altına alınmakta; kitapta yazanları bir kenara bırakıp hadisler ve kendi alimlerinin söyledikleri ile hareket etmektedir. Bugün yaşadığımız cemaat sorununun temelinde de bu vardır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • vTeck kullanıcısına yanıt
    Tevbe suresinin son 2 ayetinin Kurandan olmadığına dair Kurandan ya da tarihsel olarak doğruluğu belirlenmiş kesin kanıtlar göstermelisin önce. Ya da apaçık bir ayet göster ki Allah o ayette "ben 19 sistemiyle bu Kuranı korudum, bu sisteme uymayanlar sözüm değildir" yazsın. Koyduğunuz ayetler çok farklı şekillerde anlaşılabilir. Önce ayetlerin apaçık bir şekide sizin söylediklerinizi tasdik etmesi gerek. Apaçık olmayan delillere göre Kuran eksiktir fazladır diye yorumlamak Kuranın özüyle çelişir.
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.