Kötüler kötü olmakta haklı mı?

hukuk mezunuyum

mezun olur olmaz kurumsal firmada beyaz yakalılığa başladım hiç avukatlık yapmadım

allahsız kitapsızlar performansımı bahane edip kovdular, mobbing yaptılar, daha başarılı olacağımı bildiğim departmanlara geçişimi engellediler

çalışırken ve işten ayrıldıktan sonra birkaç defa mülakata girdim, beni işe alıp almama yetkisine sahip oldukları için, onların ağzından çıkacak kelimelere kariyerim bağlı olduğu için bana üstten bakıp b*kmuşum gibi davrandılar.

ben istedim ki avukat olmayım, yalan söyleyerek ekmek kazanmayım, topluma yararlı bir birey olayım, katma değer üreterek hem çalıştığım şirketin hem toplumun gelişmesine katkıda bulunayım, onu bile çok gördüler bana.

hiç kimse doğuştan kötü olmaz, kötülerin kötü olmasına hak vermiyor değilim.

Bence hayır. Haklı değiller. İyi iyidir, kötü de hep kötü.

Bana sorarsanız insan kendi mesleğinde güçlü oluyor. Firmaların pozisyonlarıyla, kartvizitlerle kazanılan ünvanlar pek zayıf oluyor. Akademik kategoride yeri olmayan bir seksiyon müdürü, yönetici, şef olmaktansa vasat mühendis, doktor, avukat v.b. bence uzun süreçte çok daha güçlüdür.

Eğer iyiyseniz hukuk mekanizmasının işletilmesini sağlamak için bir katili hukuken savunduğunuzda katilliği de savunmış olmazsınız. Yeterince iyiyseniz ilerde kimi savunacağınızı seçme hakkına da kavuşursunuz.

İyi olmak bence sadece bir niyet konusu değildir, yetenek de ister. Yetenek çalışılarak kazanılabilir. Mesela terazide hile yapmamak kötü olmamak demektir ama mutlaka iyi olmak anlamına gelmiyor bence. Teraziyi daha hassas, daha kesin, daha hızlı çalışır hale getirmek iyiliktir, son derece problemli, sistemli çalışmak ve keşiflerden sonra bugünkü terazilerimiz bin sene öncekilerden daha hassas ve daha adil olabildi, dolaylı olarak biz de daha iyiyiz.

İyi kötü kavramı kültürlere göre çok göreceli unsurlar. A kültüründe kötü olan B kültüründe iyi, A kültüründe iyi olan C kültüründe kötü, B kültüründe de nötr olabiliyor.

Kötüler zaten haklı olduğunu düşünürler.

Yani birinin kötü olup olmadığını, onun mentalitesinden yani neyi "haklı veya haksız", "doğru veya yanlış" bulduğundan anlarız.

Haksız olmadığı düşünen kötü bile istisnaları savunur ve kendi kötüğünün istisna olduğunu yoksa normal yapmacağını söyler.

Sen kötülerin haklı olduğu düşünüyorsun, kötüsündür. Kendi özel istisnalarda kötülük yapmayı doğru buluyorsan yine kötüsündür. Mesela başkaları kötü diye, ve kötülükten fayda sağlıyor diye kötülük yapmaya çalışırsan, kendine bir istisna yaparak, kötülük yaparsın ve kötü olursun.

Temel ihtiyaçlarını karşılayan insan "iyi"dir.

Temel ihtiyaçlarını illegal yollardan karşılayan insan "kötü"dür.

Temel ihtiyaçlarını karşılayamayan insan çöküntüye uğrar.

Suçlular neden çoğunlukla düşük sosyo-ekonomik bölgeden çıkıyor? Başta yaşamak için kuralları delmeye ihtiyaç duyuyorlar, daha sonra bu onların normali oluyor.

Bence esas mesele, gelinen noktadan daha çok verilen çaba. Ne olmak için ne kadar güce sahip olunduğu. Tırnakları ("") olmayan iyilik. Bunu nasıl ölçerim ki?

ek: Köpek gibi Büyütülmüş Çocuk isimli kitap bu konuya bakış açısını değiştirebilir.

Hiç farklı şeyler denedin mi. Bana sanki hep aynı şeyleri denemişsin gibi geldi yani aynı insan olmayı ama bazen değişim mecburdur. İş hayatında ve ev hayatında çok farklı olan insanlar var. Dereyi görene kadar elinden geleni yapmalısın. Evet çok kötü insan var. Bunların çoğu birbirinin üstüne basmayı sever. Çok sevdiğim devamlı görüştüğüm insanın bir mevzu olduğunda başkasından aratıp onla konuşturduğumda hoparlörden ilk önce can sonra canan dediğini işittim. İnsanların çoğu bencildir. O yüzden onlara ayak uydurman gerekiyor.