Şimdi Ara

Köprüde giderken yaylanma olayı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
17
Cevap
0
Favori
7.573
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar. Köprüde giderken herkes hissediyordur bir yaylanma söz konusu. Bunu merak ediyorum. Ben yaylanmanın köprünün asma köprü olmasından dolayı olduğunu ağırlığı üstündeki ağırlığı hafifletebilmesi için de yaylandığını biliyordum. Arkadaşım yaylanma sebebinin yoldaki kesitlerden yani köprü yolundan dolayı olduğunu söyledi. İnternet de araştırdım bulamadım. Sizin fikirleriniz nedir?



  • Beterin beteri var...


    Yaylanmanın ana sebebi rüzgar ve üzerinden geçen arabaların oluşturduğu titreşim olduğunu tahmin ediyorum.

    Bu etkiyi sadece asma köprülerde değil örneğin bizim Haliç köprüsü üzerinde de yaşayabiliyoruz. Biliyorsun bu ayaklı köprü...

    Ve bu yaylanma bilakis olsun diye yapılan bir şey olduğunu sanmıyorum. Ama belli bir yaylanmaya dayanabilecek planlarla inşa edildiklerini biliyorum.




  • 8 senedir bir fiiil kullandığım ve özellikle geçtiğimiz 6 ayda her sabah akşam geçtiğim 1.köprüdeki yaylanma olayını bilumum farklı otomobil ve motosikletle yaşadım diyebilirim....

    otomobil yada motosiklet amortisörleri ne kadar sertse o kadar şiddetli yaylanma tepkisi ile karşı karşıya kalıyorsunuz ve bunun ne rüzgarla nede asma köprü olması ile alakası var...

    tamamen asfalttan kaynaklanan bir durum yani asfaltı dikkatlice incelemenize gerek yok baktığınızda zaten aralıklı eğimi görebiliyorsunuz sebebi ise çok basit dünya üzerindeki belli uzunluktaki köprülerde bu tarz asfaltma yöntemi kullanılmakta

    ''Köprü üzerinde uyumamanız ve yola dikkat etmeniz''

    köprüde duran trafiğe rastladığınız zaman ise de sağlam deprem similatörlerine taş çıkaran bir deneyim yaşayabilirsiniz...





  • bu oldukca normal ve olması gereken bır durumdur...

    cunku koprunun fazla rıjıt davranması ıstenmez esnek olmalı ki tasıdıgı agırlıgı bu sekılde absorbe edebılsın...

    her kopru seklının kendıne gore yapısal davranısı barındırması gerekır bazısında esneme payı dusuk olurken bızım kullandıgımız bogaz koprulerınde daha fazladır ve herhangi bır tehlıke arz etmemektedır..

    yoldakı kesıtlerde buna katkısı yok dıyebılırız o keeıtlerın sadece bırbırıne gecmelı oldugu ıcın ve aslında otoban ve bazı opnemlı yollarında yapılırken bu kesıtlerın konması gerekır bunun nedenıde yolların zamana karsı ve ısı sıcaklıklarına karsı omrunun uzun olmasını saglamakdır...

    haliç koprusundeki durum ıse bırbırne gecen kesıtlerın oturma kısımlarında bellı bır esneme payını bırakılmasıdır buda koprunun ustune bınen yukun hafıfletılerek dırek etkıye maruz kalmamasını saglamakdır..

    burda bunu en guzel ornekleme gunumuzde aracların kazaya ılk maruz kaldıkları kısımların darbeyı emmesı ıstenır ve asıl merkeze en az sekılde ıletılerek ılk etkı yasatılmaması ıstenır koprulerdekı esneme durumuda budur merkeze yuk verılır ama ama asıl etkıyı yasayan yer yumusatarak ıletır etkıyı....

    fsm ve bogaziçi koprulerının bıle yapısal davranısı farklıdır ufakda olsa bırbırınden ayıran yapıları vardır.....

    ayrıca kopru ustunde bellı kalınlık saglanmadan sureklı asfalt yenılenıyor tabakalasma olusuyor bununda ınıp cıkmalara etkısı olmaktadır...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bencn17 -- 29 Nisan 2010; 17:33:39 >




  • Strüktür dersinde bunu işledik.

     Köprüde giderken yaylanma olayı?



    Köprü yolunun iki tarafını birbirine tutturan bir çelik konstrüksiyon mevcut. Bu konstrüksiyon da;
    ________________________
    | | | | | | | | | | | | | | | | |
    ________________________

    gibisinden aralıklarla döşenmiştir. Zamanla üstteki beton ve onun üzerindeki asfalt tabaka bu çelik iskeletin arasına oturduğundan köprü zemini dalgalı bir hale gelmiştir. Dikkat ederseniz daha sonra yapılan F.S.M. Köprüsü'nde böyle bir dalgalanma ya da yaylanma yoktur. F.S.M.'de rüzgardan oluşan türbülanslara dayalı sağlı sollu savrulmalar yaşanmaktadır. Köprünün esnekliğini kullanarak rüzgar ve titreşimlerle olan sallantısını da giderken hissetmek çok zordur. Ancak durduğunuzda hissedersiniz.




  • Köprü ilk yapılınca gece yarısından sonra arabalı vapur sırasında iki gündür bekleyen kamyoncuları alıp deneme geçişi yaptırmışlar. Adamlar yere diz çöküp köprüyü öpmüşler.
    Ayrıca bunu anlatan adam resmi açılışta halkın yaya olarak köprüye üşüşmesi sonucu ,yukarı aşağı yaylandığını , polisin vatandaşı geri döndürdüğünü de söylemişti. Tabi programı yapan sunucuya da benim gibi saçma gelmişti...Koca kamyonlar geçiyor da...Ama adam açıkladı. Her metrekareye 7-8 kişi. Ortalama 70 kg olsa...
  • 1. Köprüde parçalı asfalttan kaynaklanan bir salınım oluyor araçlar için.

    Bir de son zamanlarda hep gözüme çarpıyor, Beşiktaş katılımından köprüye girerken yapılan metrobüslerin kullandığı viyadük mütemadiyen bir kayma eğiliminde. Henüz fotoğraf çekme fırsatı bulamadım ama ilk başlarda çok daha orantılı durduğunu net olarak hatırlıyorum. Elbet biraz kayma payı vardır ama sorumlular durumun farkında mı bilmiyorum. Hiç dikkat ettiniz mi?
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bende345

    Köprü ilk yapılınca gece yarısından sonra arabalı vapur sırasında iki gündür bekleyen kamyoncuları alıp deneme geçişi yaptırmışlar. Adamlar yere diz çöküp köprüyü öpmüşler.
    Ayrıca bunu anlatan adam resmi açılışta halkın yaya olarak köprüye üşüşmesi sonucu ,yukarı aşağı yaylandığını , polisin vatandaşı geri döndürdüğünü de söylemişti. Tabi programı yapan sunucuya da benim gibi saçma gelmişti...Koca kamyonlar geçiyor da...Ama adam açıkladı. Her metrekareye 7-8 kişi. Ortalama 70 kg olsa...

    Bu olay doğrudur. Kontrol Dersinde hocamız anlatmıştı. Asma köprülere dizaynıyla belirli bir frekans uygulandığında stabilizasyonu bozulur ve yaylanma başlar. Yayalar hangi tempoda yürüyorsa o frekansta bir sinyali köprünün taşıma sistemine iletir. eğer bu tehlikeli frekanstaki sinyal belli bir büyüklüğün üstünde olursa köprü yıkılır. Bu yüzdendir askerlerde asma köprüye geldiklerinde uygun adım ilerlemezler.

    Fakat araçlar yayalar gibi adımlarla ilerlemediğinden böyle bir frekans uygulamaz. Bahsedilen olay bundan değildir sanırım



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asilx -- 29 Nisan 2010; 20:38:46 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bende345
    Köprü ilk yapılınca gece yarısından sonra arabalı vapur sırasında iki gündür bekleyen kamyoncuları alıp deneme geçişi yaptırmışlar. Adamlar yere diz çöküp köprüyü öpmüşler.
    Ayrıca bunu anlatan adam resmi açılışta halkın yaya olarak köprüye üşüşmesi sonucu ,yukarı aşağı yaylandığını , polisin vatandaşı geri döndürdüğünü de söylemişti. Tabi programı yapan sunucuya da benim gibi saçma gelmişti...Koca kamyonlar geçiyor da...Ama adam açıkladı. Her metrekareye 7-8 kişi. Ortalama 70 kg olsa...

    Yayalarin kopruden uzaklastirilma nedenini ayni anda binlerce kisinin ayaklarinin yarattigi titresimin askeri tanklardan daha fazla titresim yarattigi icin yikilabilme ihtimali yuzunden diye okumustum.




  • boğaz köprüsünün taşıyıcı halatları "V" şeklinde yerleştirilmiş ve 2 eksenli gerilmeye maruz kalıyor. FSM Köprüsünde ise halatlar köprü düzlemine dik olarak konumlandırılmışlar yani tek eksenli gerilmeye maruz kalıyorlar. yapısal kararlılığın sağlanması açısından tek eksenli gerilme daha iyi sonuçlar verir. yük taşıtlarının FSM Köprüsünü kullanmasının sebeplerinden biri de budur.
  • Arkadaşlar, elinize beş kilogramlık bir ağırlık alın ve bunu önce durur pozisyondan yukarı kaldırın. Çok fazla zorlanmayacaksınız.
    Aynı ağırlığı bir de aşağı doğru hızlandırın ve ardından yukarı kaldırmaya çalışın.

    70kg. bir insan sabit dururken farklı, zıplarken farklı kuvvet uygular yere.

    Asma köprülerin %100 rijit olması zaten mümkün değil. Bu şekilde inşa edilmesi birçok sorun oluşturduğundan imkansıza yakın.

    Ufak bir yaylanma payı var. Buı yaylanma; gerek rüzgar gerek titreşimler ile birlikte bir kere başladıktan sonra, üstündeki ağırlık (araçlar+yapı ağırlığı) artık bir döngüye girer ve yaylanma hareketini sürdürür. Buna titreşim de diyebilirsiniz. Tonlarca çelik ve betonun tahammül etmesi gereken inanılmaz kuvvetler oluşur. Ayrıca üstündeki ağırlığın homojen değil sürekli değişken (hareketli onlarca 1-20 tonluk ağırlık) olduğunu da düşünürsek ne kadar büyük kuvvetlere maruz kaldığı ortada. Neyse ki köprüler inşa edilirken mühendisler tüm bu olasılıkları en kötüsünü düşünerek hesaplıyor ve buna göre planlıyor.

    Köprü üstündeki derzler ise (boşluk) bir sebep değil bir sonuç. Derzler yaylanmayı sağlamıyor; yaylanmanın sonucundaki problemlere karşı bulunuyor.

    -------------

    Fransa' da Sen nehri üzerindeki bir asma köprü, askeri bando geçişi sırasında bir anda çöküyor. Bu durum önce anlaşılamıyor sonrasındaysa -mühendisler daha iyi bilecektir- bunun rezonanstan kaynaklandığı anlaşılıyor.

    Köprünün titreşim frekansı ile askeri bandonun adımlarının vuruş kuvveti örtüşünce, köprü bu ağılığa dayanamıyor ve yıkılıyor.

    Bunu; salıncağın üstündeki çocuğu arkadan ittirerek hızlandıran birini düşünürseniz daha rahat anlarsınız.

    Eğer ittiren kişi, çocuk salıncak ile birlikte gelebileceği en son konuma gelmeden önce (titreşimde maks. dalga boyu) ittirmeye çalışırsa gücünün çoğunu çocuğun o anki kinetik enerjisini sönümlemek için kullanacak ve çok bir katkı yapamayacaktır. Ancak en doğru noktada yani çocuk gelebildiği kadar geriye geldiğinde ittirirse onu daha da yukarı / ileri ittirebilecektir ...

    Askeri bando da aynı şekilde, köprünün titreşimi sırasında en gergin (maks. dalga boyu) hali ile bandonun adımı aynı anda buluşursa, bu köprüye çok daha yüksek bir kuvvet uyguluyor ve eğer bu durum hesap edilmediyse yapı buna dayanamıyor. Artık mühendisler rezonans sonucunda oluşacak tehlikeli durumların önüne geçmek için köprülere frekans değiştirici kütleler monte ediyorlar ve bu durumun önüne geçiyorlar. Yani diyebiliriz ki, köprünün titreşmesi isteniyor ancak bu titreşimin düzenli, üstündeki ağırlık ile uyumlu olması istenmiyor.




  • http://www.msxlabs.org/forum/mimarlik/19507-bogazici-koprusunun-yapilis-hikayesi-resimli-anlatim.html

    "Açılış töreni. Yeni alınan Büssingler misafirleri getirmişler ve beklemedeler...
    Köprünün açıldığı gün halk o kadar yoğun bir ilgi gösterdi ki, onbinlerce kişi aynı anda köprünün üzerinde Asya’dan Avrupa yakasına doğru ve bir süre sonra da her iki yakaya doğru karşılıklı yürümeye başladı (Köprüyü ertesi günü çalacaklar (!) ya, onun endişesi herhalde, “Aman köprünün başına bir şey gelmeden, bir an önce ben de üzerinden bir kere geçeyim bari” psikolojisi). Açılış şerefine araç yolundan da yayalara yürüme izni verilince, köprünün üzerinde yaya adımlarının çokluğu ve bu yoğunluğun homojen olarak köprünün tüm yüzeyine yayılması sonunda rezonans artışı had safhaya girerek, köprü salıncak gibi sallanmaya başlayınca, daha ilk günden köprümüz çökmesin korkusuyla, derhal yaya geçişine son verildiğini gazeteler günlerce yazdılar...(Gerçekten de lastik tekerlekli araçların geçişleri yerine onbinlerce adımın aynı anda zemine yaptığı darbesel etki, lastik tekerlekten çok daha fazla tehlikeye yol açar, salınım artmaya başlayınca da bunun sönümlenmesi oldukça zordur, hızla sallanan salıncağın uzun süre sonra yavaşlayarak durması gibi)... Hatta yanlış hatırlamıyorsam, gazetelerde şu örnek verilmişti: “Köprüden arka arkaya tanklar geçse o derece risk oluşturmaz ama, bir tabur asker uygun adımla köprüyü geçmeye çalışırsa, bu daha büyük tehlikedir.” Ayakların aynı anda yere vurması yüzünden..."




  • Aradan baya bir zaman geçti.. Geçen gün köprüden geçerken ve yaylanırken geldi aklıma bu konu :D Tam olarak sonuçlanmamış gibi.. Kesin olarak bir sonuca varalım arkadaşlar..

    Yaylanma Asfaltdan(yoldan) mı yoksa köprünün araçların ağırlığı yüzünden yaylanması mı?
  • Yaylanma köprünün(ve uzaydaki tüm cisimlerin sahip olduğu) doğal titreşim peryodudur, yani bunun anlamı uzaydaki tüm cisimlerin bir doğal titreşim peryodu bulunur yani cisimler yay gibi hareket etmeye meyillidirler, eger cisimlerin kendi sahip oldukları doğal titreşim peryodunu artırıcı etkide bir güç uygulanırsa cisimler rezonansa girer, bu artırıcı etki sürekli devam ederse büyük ihtimalle cisim mukavemetini yitirir. Yani sadece köprü değil tüm cisimleri için bu boyledir, koprülerde bunun gözle görülebilmesinin sebebide tahmin edilebileceği gibi koprünün açıklığıdır,

    Rezonans bildiğim kadarıyla ilk olarak geçen yüzyılın başlarında Nikola Tesla( alternatif akımın ve bunun gibi yüzlerce keşfin mucidi) tarafından farkedildi, o zamanlar kendi çapında cisimlerin doğal titreşim peryodunu artırıcı icatlarla uğraştı hatta hayatıyla ilgili bi biyografide okuduğum kadarıyla bir binayı nerdeyse yıkma derecesinde kadar getirmiş sanırım portatif bi makinayla, daha sonra bunu geliştirerek rezonansın manyetik etkisinide keşfetmiş ve şimdilerde sağlık alanında kullanılan MR olarak bildiğimiz manyetik rezonans aletini keşfetmiş,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi chevymel1 -- 14 Şubat 2011; 14:58:44 >




  • ruzgar ve kopru titresiminin muhtesem! bilesimi... tacoma koprusu,1940...
    http://www.youtube.com/watch?&v=j-zczJXSxnw

    guncel sayilabilecek bir diger fiyasko, londra milenyum koprusu, acilis gunu yaya rezonansi nedeniyle yasanan fiyasko:
    http://www.guardian.co.uk/theobserver/2001/mar/11/2



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lapya -- 19 Şubat 2011; 1:26:43 >
  • Bakan açıklama yapmıştı.'Asıl Sallanmazsa Tehlike Var Demektir' Diye..
  • Normal bir durum sonuçta yüksek binalarında esneme payı var...
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.