Şimdi Ara

Kazım karabekir İle Atatürk'ün arası nasıl idi? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
84
Cevap
1
Favori
16.785
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: combaba

    mustafa kemal i eğer bugün birileri önder olarak görüyor hatta birileride (haşa) ona "o" diye hitap ederek kutsiyet bile biçiyorsa bunun yapan adamın, yani mustafa kemal i mustafa kemal yapanını da kazım karabekir paşa olduğunun ya bilmezler yada işlerine gelmez. karabekir paşa M. Kemal daha ortada yokken doğu cephesindeki başarıları ile gerek mecliste gerek se halka tarafından ve asker tarafından oldukça sevilen ve sayılan bir şahsiyet. ne zamanki kurtuluşun toptan o0lması gerektiği ortaya çıktı, bu konuda mustafa kemal e bütün desteğini veren komutanlardan biri haline geldi. dikkat edin M. kemal'in bütün komutanlık ve hatta bütün yaşamı boyunca doğu ile ilgili bir sorunun ya olmamıştır yada çok çok azdır. Peki doğuda sorun yokmuyduda uğraşmadı. Sorunların hepsi doğu kumandanı kazım karabekir tarafından ya çözüldü yada soğutuldu. Çoğunluklada doğu halklarının sevgisi ile M. Kemal e gerekjli desteği sağladılar. Bu sevgiyi oluşturan en önemli etkende kazım karabekirdir. Yani öyle birilerniin sanıdığı veya sadece öyle gösterdiği gibi kurtuluş savaşı osmanlının bütün paşalarının büyün subaylarının ve bütün erlerinin bütün halkın üstün gayretleri ile kazanılmıştır. M. Kemal i bir komutan olarak öne sürenler bu başarının kazanımının M. Kemal e yazılmasından da bir yere kadar olsun rahatsızlık bile duymamışlar bilakis desteklemişlerdir.

    İyi güzel yazdın da, Mustafa Kemal'e olduğu kadar Kazım Karabekir'in verdiği emeklere de saygım var. Kimseyi kimseden üstün görme gibi söz konusu olamaz. İkisi de bu millet için varını yoğunu vererek mücadele etti. Ancak bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bunda da kimsenin bir sorunu yoktur eminim ki.




  • Burada yazanların bazılarının genel çizgilerini düşündüğümde gülmeden geçemiyorum. Erzurum milletvekili Hüseyin Avni Bey'in Mustafa Suphi ile Kâzım Karabekir Paşa'nın ilişkileri olduğunu söylediğini ve Kazım Karabekir'i açıkça komünistlik ile suçladığını, bu durumda Kazım Karabekir'i ATATÜRK'ün savunduğunu bilseler acaba yine böyle canı gönülden desteklerler mi acaba?

    Birileri bunların tarih cehaleti ile iyi kafa buluyor.
  • Hocam herkes kendi açısından yazacak olayları.. atatürk kendi açısından anlatmış k.karabekir kendi açısından.. ama bazı arkadaşlar k.karabekirin her anlattıgı doğruymuş gibi algılıyor.. sonuçta siyaset her devirde vardı, kurtuluş savaşından snra olmaması imkansızdı..

    Ama yapmayın etmeyin;

    Kimine göre vahdettin kurtuluş savaşını kazandırdı,

    Kimine göre çerkez etem kazandırdı,

    Kimine göre enver paşa halletti herşeyi,

    Kimine göre de k.karabekir ..


    Yapmayın etmeyin, resmi tarihin ötesine bakmak tarihi kendine göre yorumlamak değildir..

    Napolyona demişler ki "savaşı orduların kazanıyor, sen hep ön planda gözüküyorsun, zaferi tek başına kazanmış gibi.." "Savaşı kaybedecek olsak boynu giyotin gidecek olan onlar değil ben olurdum" demiş napolyon da..

    Evet mutlaka liderler komutanlar tek başlarına savaşmıyorlar, zaferler kazanmıyorlar.. ancak bir zaferin veya yenilginin sorumlusu liderlerdir.. kimse ahmet oğlu mehmet viyana önünd yenildi demiyor, merzifonlu mustafa paşa yenildi diyor ve onun boynu gidiyor..




  • Bir filmde izlemiştim.Kazım Karabekir İstiklal Mahkemeleri tarafından yargılanıyordu.Mahkemeden çıkarken nöbette bekleyen bir askerin gözünden yaş aktığını görür ve seni bir yerden gözüm ısırıyor der asker de doğu cephesinde askerinizdim der. Kazım Karabekir de ağlama asker herşey düzelecek demişti.
    Orada baya bi duygulanmıştım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi G.F.B 1907 -- 8 Temmuz 2010; 18:06:50 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: G.F.B 1907

    Bir filmde izlemiştim.Kazım Karabekir İstiklal Mahkemeleri tarafından yargılanıyordu.Mahkemeden çıkarken nöbette bekleyen bir askerin gözünden yaş aktığını görür ve seni bir yerden gözüm ısırıyor der asker de doğu cephesinde askerinizdim der. Kazım Karabekir de ağlama asker herşey düzelecek demişti.
    Orada baya bi duygulanmıştım.

    adi ne o filmin ?
  • yapilan bazi inkilaplar sebebiyle aralari pek iyi degildi diye biliyorum...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: jokerwill


    quote:

    Orijinalden alıntı: G.F.B 1907

    Bir filmde izlemiştim.Kazım Karabekir İstiklal Mahkemeleri tarafından yargılanıyordu.Mahkemeden çıkarken nöbette bekleyen bir askerin gözünden yaş aktığını görür ve seni bir yerden gözüm ısırıyor der asker de doğu cephesinde askerinizdim der. Kazım Karabekir de ağlama asker herşey düzelecek demişti.
    Orada baya bi duygulanmıştım.

    adi ne o filmin ?

    Cumhuriyet filmiydi galiba hatta Kazım Paşa'yı Kenan Işık oynuyordu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: oreilly


    quote:

    Orijinalden alıntı: combaba

    mustafa kemal i eğer bugün birileri önder olarak görüyor hatta birileride (haşa) ona "o" diye hitap ederek kutsiyet bile biçiyorsa bunun yapan adamın, yani mustafa kemal i mustafa kemal yapanını da kazım karabekir paşa olduğunun ya bilmezler yada işlerine gelmez. karabekir paşa M. Kemal daha ortada yokken doğu cephesindeki başarıları ile gerek mecliste gerek se halka tarafından ve asker tarafından oldukça sevilen ve sayılan bir şahsiyet. ne zamanki kurtuluşun toptan o0lması gerektiği ortaya çıktı, bu konuda mustafa kemal e bütün desteğini veren komutanlardan biri haline geldi. dikkat edin M. kemal'in bütün komutanlık ve hatta bütün yaşamı boyunca doğu ile ilgili bir sorunun ya olmamıştır yada çok çok azdır. Peki doğuda sorun yokmuyduda uğraşmadı. Sorunların hepsi doğu kumandanı kazım karabekir tarafından ya çözüldü yada soğutuldu. Çoğunluklada doğu halklarının sevgisi ile M. Kemal e gerekjli desteği sağladılar. Bu sevgiyi oluşturan en önemli etkende kazım karabekirdir. Yani öyle birilerniin sanıdığı veya sadece öyle gösterdiği gibi kurtuluş savaşı osmanlının bütün paşalarının büyün subaylarının ve bütün erlerinin bütün halkın üstün gayretleri ile kazanılmıştır. M. Kemal i bir komutan olarak öne sürenler bu başarının kazanımının M. Kemal e yazılmasından da bir yere kadar olsun rahatsızlık bile duymamışlar bilakis desteklemişlerdir.

    iste gelde bunu millete anlat

    kazim karabekir ile birlikte ulkenin dogusu dusman isgalinden kurtuldu kimse bunu gormuyor ataturk ulkenin butun yerinde savasti ve memleketi o kurtardi zihniyeti var bakalim ne zaman kurtulacaklar bu gulunc dusuncelerden


    Kazım Karabekir gerekli emirleri M.Kemalden almıştır. Sizin kafanızın anlayacağı şekilde söyleyim. Kurtuluş Savaşının beyni M. Kemal dir. Beyni olan insalar da bunu anlar. Doğu Cephesindeki olaylar, Mustafa Kemal in etkisi ve Kazım Paşanın başarıları Ş.Süreyya Aydemirin Tek Adam serisinde anlatılmıştır. Okuyun belki anlarsınız o bitürlü kabul edemediğiniz gerçeğin varlıgını.




  • Arkadaşlar insanlar dünya görüşü olarak farklı düşünebilirler. Hatta bazı durumlarda kanlı bıçaklıda olabilirlr. Ancak bu konuştuğumuz sahışlarki çok önemli şahıslardır. Evet bu Şahıslar aynı dava için birşeyler yaptılar ve en öncelikli ve önemli olanı başardılar. yönetim ve bazı konularda ülke hakkındaki düşünceleri değişebilir. Bu da çok normaldir. Rahat söyleyin arkadaşlar. siyasi noktada tabiki Kazım Karabekirle Atatürk aynı şeyi düşünmüyorlardı. Zira Kazım Kazım Karabekir düşünce olarak Osmanlı mirasının kaybolmasından korkuyordu. Atatürk ise bunu korumakla beraber yeni bir dünyada Türkiyeninde yeni yüzü ile birşeyleri başarabileceğimizi düşünmüştü. En büyük farkta şu, bu konuda kim ne düşünürse düşünsün. Atatürkü sevmeyedebilrsiniz. Ancak ve Ancak. Tarih Atatürk gibi bir dava adamını dünyada zor görmüştür: dedimya doğru bulmayabilirsiniz belki bazı olayları. Ancak tekrar ediyorum. yönetim ve siyaset noktasında insanların yaşayışı noktasında bir ülkeyi bu kadar hızlı bir şekilde değiştirmek sadece bir dava adamının yapabileceği birşey oda sağlam bir dava adamının yapabilecei birşey..

    Birde şu bir gerçekki arkadaşlar değer verdiğimiz konuları çok tartışmasak bence daha iyi olur zira inat damarı söylenmeyecek sözleride söyletir. Mukaddes saydığımız değerlerimizi tartışmalara sokmayalım LÜTFEN....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi abdullahors84 -- 8 Temmuz 2010; 20:53:10 >




  • Atatürkle ilgili yazıların sahiplerine bakar mısın ?
    türklügünden utanan bir türk düşmanı olan emre aköz
    arap parasıyla emir alıp yazı yazan dinci bir yazar olantaha akyol...

    bu adamlar ne dogrusuna ne yanlışına inanılır.
    hepsi satılmış heyyamcı kalemlerdir bunlar..
  • sizin o ta başta söylediğiniz kitap varya o kitaplar arşivimde duruyor. Laf ederken desteksiz, bilgisiz ve statükonun emirleri doğrulturunda etmiyoruz.

    Olayları daha iyi kavramak için selman kayabaş ın muhafız isimli kitabının okuyun. her ne kadar politik kurgu densede genelkurmay tarafından bile tavsiye edilmiş bir kitaptır. pek çok konu yerli yerine oturuyor.
  • Kurtuluş Savaşını her komutanın kafasına estiği gibi bulundugu bölgede verdiği mücadeleyle kazanıldıgını sanan insanlar var. Bir önceki mesajımı bu yüzden yazdım. Her türlü kitapta taraflı/tarafsız bilgiler mevcuttur. Fakat belgelere dayalı olarak yazılan kitaplarda gerçekler değişmez. Kurtuluş Savaşı tarihi bir olaydır bu yüzden tarihi olay aktarılırken, ne şekilde olursa olsun: kitap, belgesel vs, belgelere dayanmak zorundadır. Kurgulardan ancak sinema filmi olur.
  • Bu konuda geçenlerde tv'de Ümit Özdağ'ın bir tespitini gördüm ve nispeten doğru buldum.

    Diyordu ki; Mustafa Kemal ile arkadaşlarının İstiklal Savaşı gerçekleştikten sonraki en büyük tartışmaları; hilafet, laiklik, ideoloji, devrimler, hiçbiri değil, daha çok idare şekli konusunda olmuştur. Çevresindeki insanlar; "Meclis olsun, fakat kararları biz kendi aramızda alalım" gibi bir düşünce içindeyken, Mustafa Kemal; primus inter pares olarak, "Meclis olsun, fakat kararları ben alayım" düşüncesindedir. Düşündüğünü de gerçekleştirmiştir. Diğer komutanların akıbetleri de buna göre şekillenmiştir.

    Fakat bir de olayın diğer yüzü var ki, İnönü döneminde Karabekir meclise alınarak herhalde küskünleri barıştırma gibi bir politika izlenmiştir. Meclis Başkanı da seçilmiştir. Ne kadar doğrudur tartışılır.
    Karabekir'in Köy Enstitüleri'nde yaşadığı bir olay;

    ------
    Kaşları çatılıverdi meclis başkanının, topluluğa döndü. Sert sert:

    -Dinlediklerimiz güzel de, bir de Hakkı Tonguç için bir marşınız varmış sizin, şimdi de onu söyleyin bakalım.

    Salon durgunlaştı, birbirlerine bakıp kaldı herkes. Öyle bir marş anımsamıyordu kimse.…

    -Canım, içinde köylü efendimiz filan lafları geçiyormuş.…

    Sıkıntılı bir suskunluk sürüyordu.

    -Haaa anladım, dedi Yüksek Köy Enstitüsü Eğitimbaşı Hürrem Arman: Ziraat Marşı çocuklar, Ziraat Marşı, başlayın.…

    Ölüyü bile canlandıracak güçlü bir ses yükseldi salonda:

    Sürer, eker biçeriz, güvenip ötesine
    Milletin her kazancı milletin kesesine
    Toplandık baç çiftçi Atatürk'ün sesine…

    Atatürk'ün adı geçince, hop etti yerinden fırladı Karabekir:

    -Kesin! Yeter! diyordu. Hoşlanmamıştı Atatürk'ün adının geçmesinden.

    (Mehmet Başaran, Devrimci Eğitim: Köy Enstitüleri)
    -------




  • quote:

    Orijinalden alıntı: oktayd

    Atatürkle ilgili yazıların sahiplerine bakar mısın ?
    türklügünden utanan bir türk düşmanı olan emre aköz
    arap parasıyla emir alıp yazı yazan dinci bir yazar olantaha akyol...

    bu adamlar ne dogrusuna ne yanlışına inanılır.
    hepsi satılmış heyyamcı kalemlerdir bunlar..


    peki sana gore bu adamlarin kisiligi mi onemli yoksa yazdiklarinin dogrulugu mu ?
  • quote:

    Mustafa Kemal Atatürk ve Kazım Karabekir'in Fikir Ayrılığı
    Kemal Atatürk ve Kazım Karabekir Paşa Kurtuluş Savaşı’nın en önemli iki siması. Eskiden beri yakın dost ve arkadaşlar. Fakat Cumhuriyet sonrası araları bozulur. Hatta Karabekir Paşa Atatürk’e suikasttan idam ile yargılanır. Suçsuzluğu ispatlanınca affedilir. Peki Karabekir ile Atatürk’ün arasını açan neydi? Bunu yine Karabekir’in yazdığı hatıra notları içerisinde bulabiliriz. Karabekir’in Atatürk ile arasını açan en önemli unsurlardan birinin din reformu olduğunu görebiliriz. İşte bir örnek:

    Kazım Karabekir hatıralarında, din lehinde konuşması üzerine Gazinin kendisine verdiği cevabı şöyle aktarır:

    — Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kal maya mahkûmdurlar. Böyle kimselerle memleketi zenginleştirmek mümkün değildir. Onun için önce din ve namus telâkkisini kaldırmalıyız. Partiyi, bunu kabul edenlerle kuvvetlendirmeli ve bunları çabuk zengin etmeliyiz. Bu suretle kalkınma kolay ve çabuk olur.

    Ve devamla:” Dinî ve ahlâkî inkılâp yapmadan önce birşey yapmak doğru değildir. Bunu da ancak bu prensibi kabul edebilecek genç unsurlarla yapabiliriz.”

    Karabekir, bugün müze olarak kullanılan Ankara Garındaki Özel Kalem müdürlüğüne uğrar. Odaya girdiğinde Tevfik Rüştü Bey, «Ben kanaatimi Meclis kürsüsünden de haykırırım, kimseden korkmam» diye konuşmaktadır.

    Karabekir sorar:

    «Nedir o kanaat?»

    Mahmut Esat (Bozkurt) yanıt verir:

    «İslâmlığın terakkiye mani olduğu kanaati. İslam kaldıkça yüzümüze kimsenin bakamayacağı kanaati.

    Karabekir anılarının bu bölümüne şunları yazar:

    «Mustafa Kemal Paşa’yı bu sefer de kimlerin nerelere götürmek istediği görülüyordu.»

    Tartışmaya Fethi Okyar da katılır. Okyar, Karabekir’in «mütahakkim bir eda» diye tanımladığı biçimde şunları söyler:

    «Evet Karabekir, Türkler islâmlığı kabul ettiklerinden böyle geri kaldılar ve İslam kaldıkça da bu halde kalmaya mahkûmlar.»

    Gazinin önemli görüp kurcaladığı meselelerden en önemli olanı; Kuranı Türkçeye tercüme ederek namazda da okutmaktı.

    Ve bunu da şu sözleriyle pekiştiriyordu:” Evet Karabekir, arap oğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kur’ân’ı Türkçeye tercüme ettireceğim. Ve böylece de okutacağım. Ta ki budalalık edipde aldanmakta devam etsinler…”

    İsmet Paşa ise Gaziden geri değildi. O da: ”İsmet Paşa müthiş bir inkılâp hamlesi teklif etti:

    — Hocaları toptan kaldırmadıkça hiçbir iş yapamayız. Bugünkü kudret ve prestijimizle bugün bu inkılâbı yapmazsak hiçbir zaman yapamayız.” diyordu.

    Böylece üç hedef belirlenmiş oluyordu:
    1 — İslâmlık terakkiye manidir.
    2 — Arap oğlunun yavelerini Türklere öğretmeli.
    3 — Hocaları toptan kaldırmalı.


    Birde böyle birşey var nette çoğu yerde rastladım sizce bu nedir?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: raver

    quote:

    Mustafa Kemal Atatürk ve Kazım Karabekir'in Fikir Ayrılığı
    Kemal Atatürk ve Kazım Karabekir Paşa Kurtuluş Savaşı’nın en önemli iki siması. Eskiden beri yakın dost ve arkadaşlar. Fakat Cumhuriyet sonrası araları bozulur. Hatta Karabekir Paşa Atatürk’e suikasttan idam ile yargılanır. Suçsuzluğu ispatlanınca affedilir. Peki Karabekir ile Atatürk’ün arasını açan neydi? Bunu yine Karabekir’in yazdığı hatıra notları içerisinde bulabiliriz. Karabekir’in Atatürk ile arasını açan en önemli unsurlardan birinin din reformu olduğunu görebiliriz. İşte bir örnek:

    Kazım Karabekir hatıralarında, din lehinde konuşması üzerine Gazinin kendisine verdiği cevabı şöyle aktarır:

    — Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kal maya mahkûmdurlar. Böyle kimselerle memleketi zenginleştirmek mümkün değildir. Onun için önce din ve namus telâkkisini kaldırmalıyız. Partiyi, bunu kabul edenlerle kuvvetlendirmeli ve bunları çabuk zengin etmeliyiz. Bu suretle kalkınma kolay ve çabuk olur.

    Ve devamla:” Dinî ve ahlâkî inkılâp yapmadan önce birşey yapmak doğru değildir. Bunu da ancak bu prensibi kabul edebilecek genç unsurlarla yapabiliriz.”

    Karabekir, bugün müze olarak kullanılan Ankara Garındaki Özel Kalem müdürlüğüne uğrar. Odaya girdiğinde Tevfik Rüştü Bey, «Ben kanaatimi Meclis kürsüsünden de haykırırım, kimseden korkmam» diye konuşmaktadır.

    Karabekir sorar:

    «Nedir o kanaat?»

    Mahmut Esat (Bozkurt) yanıt verir:

    «İslâmlığın terakkiye mani olduğu kanaati. İslam kaldıkça yüzümüze kimsenin bakamayacağı kanaati.

    Karabekir anılarının bu bölümüne şunları yazar:

    «Mustafa Kemal Paşa’yı bu sefer de kimlerin nerelere götürmek istediği görülüyordu.»

    Tartışmaya Fethi Okyar da katılır. Okyar, Karabekir’in «mütahakkim bir eda» diye tanımladığı biçimde şunları söyler:

    «Evet Karabekir, Türkler islâmlığı kabul ettiklerinden böyle geri kaldılar ve İslam kaldıkça da bu halde kalmaya mahkûmlar.»

    Gazinin önemli görüp kurcaladığı meselelerden en önemli olanı; Kuranı Türkçeye tercüme ederek namazda da okutmaktı.

    Ve bunu da şu sözleriyle pekiştiriyordu:” Evet Karabekir, arap oğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kur’ân’ı Türkçeye tercüme ettireceğim. Ve böylece de okutacağım. Ta ki budalalık edipde aldanmakta devam etsinler…”

    İsmet Paşa ise Gaziden geri değildi. O da: ”İsmet Paşa müthiş bir inkılâp hamlesi teklif etti:

    — Hocaları toptan kaldırmadıkça hiçbir iş yapamayız. Bugünkü kudret ve prestijimizle bugün bu inkılâbı yapmazsak hiçbir zaman yapamayız.” diyordu.

    Böylece üç hedef belirlenmiş oluyordu:
    1 — İslâmlık terakkiye manidir.
    2 — Arap oğlunun yavelerini Türklere öğretmeli.
    3 — Hocaları toptan kaldırmalı.


    Birde böyle birşey var nette çoğu yerde rastladım sizce bu nedir?



    internet efsanesi kaynagi olmayan yobaz sitelerden alinan copy paste


    Ataturk"un araplari sevmedigi bir gercek.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kinslayer

    Bu konuda geçenlerde tv'de Ümit Özdağ'ın bir tespitini gördüm ve nispeten doğru buldum.

    Diyordu ki; Mustafa Kemal ile arkadaşlarının İstiklal Savaşı gerçekleştikten sonraki en büyük tartışmaları; hilafet, laiklik, ideoloji, devrimler, hiçbiri değil, daha çok idare şekli konusunda olmuştur. Çevresindeki insanlar; "Meclis olsun, fakat kararları biz kendi aramızda alalım" gibi bir düşünce içindeyken, Mustafa Kemal; primus inter pares olarak, "Meclis olsun, fakat kararları ben alayım" düşüncesindedir. Düşündüğünü de gerçekleştirmiştir. Diğer komutanların akıbetleri de buna göre şekillenmiştir.

    Fakat bir de olayın diğer yüzü var ki, İnönü döneminde Karabekir meclise alınarak herhalde küskünleri barıştırma gibi bir politika izlenmiştir. Meclis Başkanı da seçilmiştir. Ne kadar doğrudur tartışılır.
    Karabekir'in Köy Enstitüleri'nde yaşadığı bir olay;

    ------
    Kaşları çatılıverdi meclis başkanının, topluluğa döndü. Sert sert:

    -Dinlediklerimiz güzel de, bir de Hakkı Tonguç için bir marşınız varmış sizin, şimdi de onu söyleyin bakalım.

    Salon durgunlaştı, birbirlerine bakıp kaldı herkes. Öyle bir marş anımsamıyordu kimse.�

    -Canım, içinde köylü efendimiz filan lafları geçiyormuş.�

    Sıkıntılı bir suskunluk sürüyordu.

    -Haaa anladım, dedi Yüksek Köy Enstitüsü Eğitimbaşı Hürrem Arman: Ziraat Marşı çocuklar, Ziraat Marşı, başlayın.�

    Ölüyü bile canlandıracak güçlü bir ses yükseldi salonda:

    Sürer, eker biçeriz, güvenip ötesine
    Milletin her kazancı milletin kesesine
    Toplandık baç çiftçi Atatürk'ün sesine�

    Atatürk'ün adı geçince, hop etti yerinden fırladı Karabekir:

    -Kesin! Yeter! diyordu. Hoşlanmamıştı Atatürk'ün adının geçmesinden.

    (Mehmet Başaran, Devrimci Eğitim: Köy Enstitüleri)
    -------



    bunu yazmak için girmiştim ! Atatürk öldükten sonra sıl maskeleri düşüyor zaten. Gerek ismet paşanın gerek kazım paşanın. hepsi Atatürkün arkasında kalmaktan ezilmiş insanlardır. Yukarıda atatürk karşıtı geri kafalılar hemen işi dine vurmuşlar. Hayır ! Kazım paşa din üzerinden Atatürk'e karşı cephe kurmaya çalıştı ama olmadı. Zira Atatürk öldükten sonra yerine İsmet paşa geçince Kazım paşa pek memnun olmuş.


    Ayrıca Laik olarak Atatürk devlet poltikasını seçmiştir. Ama bazı çıkarcı kesimde laikliği başka yerlere çekmiştir geçmişte. İsmet paşa gibi.Atıf hocanın Yahudi kültürü fes için şapkaya karşı ses çıkarınca, ismet paşa tarafından asılmas gibi.


    yani dinci kesim çok güzel yerlere çekiyor.

    Ayrıca Atatürk kafasındaki demokratik ve laik devlet politikası nerde şekillenmiş ve stambolyski ismini araştırın sonra dinsizlik falan diyin.




  • ‎''Milli Mücadelenin Önderlerinden Mağlubiyetsiz Kahraman Kâzım Karabekir Paşa'yı Ölüm Yıldönümünde Rahmetle Anıyoruz"

    http://www.facebook.com/home.php#!/video/video.php?v=196902156993105&oid=47692277037&comments



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ITürkologI -- 27 Ocak 2011; 12:58:33 >
  • 1. dünya savaşı kaybedilmiş, ardından bütün düşman kuvvetleri osmanlı topraklarını paylaşmış ve askerleri bir çok şehire girmişti tabi en başta da yunanlılar olmak üzere
    o sıralar sevr gereği osmanlı ordusu silah bırakmıştı ama osmanlı ordusunun silah bırakmayan tek ordusu diyabarkırdaki kazım karabekir komutasındaki orduydu
    kazım karabekir de atatürk gibi düşmanı osmanlı topraklarından atmak istiyordu ve bağımsızlığın kazanılmasını istiyordu bu uğur da ortak çalıştılar ve kurtuluş savaşı kazanıldı
    atatürk ve kazım karabeki arasındaki görüş ayrılığı ise daha sonra ortaya çıktı
    kazım karabekir'İn kafasında asla yeni bir rejim yeni devlet anlayışı, devrimler ve inkilaplar yoktu. kazım karabekir'e göre vatan kurtarıldıktan sonra osmanlı devam edecekti, devam etmeliydi. çünkü padişah aynı zamanda halifeydi ve dini gücüde vardı
    atatürk'ün kafasında ise yeni devlet, yeni rejim, ilkeler ve inkilaplar vardı, bunları hayata geçirince de kazım karabekir ile arası açıldı çünkü o böyle bir değişimi doğru olarak görmüyordu.
    bu iki ismin arası zamanla açıldı ama hiç bir zamanda kanlı bıçaklı olmadılar çünkü aynı uğurda hayattlarını koymuş insanlardı sonuçta.
    bir de şöyle düşünelim ortak bir amaç ve düşman olduğu zaman bizim millet şimdi de birleşir. bugün yabancı bir devletle savaş çıksa her türlü görüşten insan dil, dıl, ırk farkı gözetmeden birleşir ve savaşır. ama kendi içimizde yönetim kuracağımız zaman yani iç işlerimiz söz konusu olduğunda herkes kendi görüşüne göre ayrılır. o zamanda böyle bir yapısı vardı halkın şimdi de bu böyle. tarihi olayları düşünürken sosyal hayattan kopuk düşünmeyin.
    örneğin atatürk e de meclisde çok fazla eleştiri gelmiştir zamanında




  • quote:

    Orijinalden alıntı: semih_efendi
    quote:

    Orijinalden alıntı: Taşralı
    Kazım Karabekir Paşa'nın kitabını kim, nasıl yaktı?Emre Aköz

    bu adam chp hariç diğer partilerde niye atatürk resmi var hasımlarının resmini neden asıyorlar demiştir ... troll'dür ciddeye almayınız , bir kere emre kongar güzel haşlamıştı bunu ...

    Emre Aköz ve nesnellik yan yana gelmeyecek iki kelime tam anlamıyla bir düzen adamıdır, başka görüşlere tahammülü yoktur hatta başka görüşleri aşalamaktan çekinmezde. Azıcık nette gezin sözlüklere takılın halkın bu şahsa duyduğu derin muhabbeti ! gözlerinizle görün.



    quote:

    Orijinalden alıntı: raskolnikov77
    Atatürk ve silah arkadaşlarının ortak noktası ülkenin kurtuluşuydu.. ülke düşman işgalinden kurtulunca ayrılıkların baş göstermesi kaçınılmazdı.. Ne olursa olsun ikisi de bu ülke için savaşmıştır..

    quote:

    Orijinalden alıntı: raskolnikov77
    Yaklaşık 100 yıl önceki koşulları göz önüne almadan "atatürk ve efradı kitap yaktırarak gerçekleri gizledi" demek istiyor.. ama bu kişilere osmanlı padişahları neden kardeşlerini öldürtürdü abdülhamit neden kanlı olarak bilinirdi vahdettin neden hainlik etti dersen o zamanın şartları derler..

    Güzel tesbitler...




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.