Şimdi Ara

Kazım karabekir İle Atatürk'ün arası nasıl idi? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
84
Cevap
1
Favori
16.706
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Johnnie-Walker

    Kazım Karabekir Kurtuluş savaşının seyrini değiştiren paşalardan biridir.Atatürk ile Kazım paşanın arasının açılmasının nedeni inkılaplar olabilir.fakat siz onu bunu bırakında Atatürk 1937de İsmet İnönü'nün infazını emrettiği doğru mu? İnönü savaş sonrası Atatürk'ün arkasından baya iş çevirmiş araştırmalarıma göre...

    Cemil Koçak, Mehmet Alkan ve Hakan Erdem'in beraber hazırlayıp sundukları "Eski Defterler" programının yanılmıyorsa 2 yada 3 hafta önceki bölümünde Kazım Karabekir konusu işleniyordu, o programda İsmet İnönü'nüyü tutklamaya gelen o zamanki güvenlik güçelerinden, ikamet ettiği mekanın etrafını saran Ordu birliklerinin kurtardığını söylediler..




  • Edit : Araştırma yaptığım konuları karıştırınca ufak bir yanlışlık oldu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nasozby -- 7 Mart 2012; 19:47:13 >
  • Tek kahraman var oda bu topraklar için kanını dökenler veya dökmeye göze alanlar gerisi hikaye
  • quote:

    Kazım Karabekir sorgulanması sırasında diğer bütün devrimlerde olduğu gibi Türk Devrimi’nde de gerçekleşen “devrim kadrolarının devrimden sonra yollarının ayrılmasına” ilişkin yaptığı yorumda: “Her devrimde ilk günlerde beraber çalışanlar, amaca vardıktan sonra, araya giren sığıntı çıkarcılar yüzünden ayrılır, parçalanırlar. İçimize öyle kimseler karıştı ki; ne Gaziyi, ne de İsmet Paşa’yı, eski arkadaşlarıyla, eski yolda beraber yürütmeye imkan kalmadı. Her gün üzerimize saldırıldı, sanki bizler, cahil kafalı softalardan daha yobazmışız gibi gazetelerde aleyhimize yayınlar yapıldı ve bunları susturmak isteyen de olmadı.” dedi. Bu yorum Milli Mücadele kahramanlarını mahkeme önüne çıkaran olayların üstü kapalı eleştirisiydi.


    Kaynak: İzmir Suikasti

    Kısacası her devrim sürecinde yaşanabilecek bir durum. Araya girenler Milli Mücadele kahramanlarını birbirlerine düşürdükleri gibi, bazı noktalarla anlaşmazlık yaşamaları ve ters düşüncelere sahip olmaları gayet normal bir durum. Atatürk'ü sevdiğim gibi Kazım Karabekir'i de bu vatanı kurtarmak için canını ortaya koyduğu için seviyorum. İki dost birbirine küser de, konuşmayabilir de! Tıpkı ölmek üzere olan Atatürk'ün eski dostu Kazım Karabekir'den de helallik istemesi, ya da "Atatürk çağırsa gider miydin?" sorusuna "Elbette giderdim. O bizim başkomutanımızdı" diyen Karabekir gibi...




  • Üstad Kadir MISIROĞLU nu takip edenler anlayabilir...
  • Kızıl Pençe - Mustafa Armağan Okumanı tavsiye ederim
  • milli mücadeleyi başlatan ve kongreleri düzenleyen komutan

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Johnnie-Walker

    Kazım Karabekir Kurtuluş savaşının seyrini değiştiren paşalardan biridir.Atatürk ile Kazım paşanın arasının açılmasının nedeni inkılaplar olabilir.fakat siz onu bunu bırakında Atatürk 1937de İsmet İnönü'nün infazını emrettiği doğru mu? İnönü savaş sonrası Atatürk'ün arkasından baya iş çevirmiş araştırmalarıma göre...

    Atatürk' ün ölümünden sonra paraların üstüne kendi resmini bastırmasından anlaşılıyor nasıl biri olduğu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sunulan isimlere bakar mısınız ?
    kadir mısırlıoglu ve mustafa armagan! kanımın dogudunu söyleyebilirim.

    önemli olan ismet inönü dönemi degildir,önemli olan 2.dünya savaşı dönemidir.
    Ama türk insanı tarihten bi haber oldugu icin şahıs üzerinden gitmek ona daha kolay gelmiştir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: levent_taka61

    Üstad Kadir MISIROĞLU nu takip edenler anlayabilir...

    +1 katılıyorum...
  • kazım karabekir ismet inönüden bin kat daha iyi bir insandı

    zaten atatürk'ün ismet inöünüden nefret etmesinin sebeplerini biliyodur heralde kültür-bilim kullanıcıları.
  • Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir bizim üniversitemizde bir söyleşide bulunmuştu çok güzeldi... Bu kadın ermeni soykırımı hakkında da güzel şeyler söylemişti ve ATATÜRK ile Kazım KARABEKİR'in aralarında ki herhangi bir şey olduğu husunda da güzel bilgiler vermişti...
  • Hilafet ordusu dediğiniz Osmanlı'nın Kuvay-ı milliyeye silah transfer etmek için kurduğu bir ordudur.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: enesdincer

    Hilafet ordusu dediğiniz Osmanlı'nın Kuvay-ı milliyeye silah transfer etmek için kurduğu bir ordudur.

    anadolu'da çıkarılan fetvalar ve halkın galeyana gelişi hep bir numaraydı. hilafet ordusunun adapazarı bölgesine düzenlediği harekat da numaraydı tabi. ali fuad paşa ve çerkez ethem de numaradan karşı saldırıya geçti. ahmet anzavur da zaten yalancıktan çatışmaya girdi ve aslında çok sevdiği köprülülü hamdi bey'i durumu çakmasınlar diye katletti. hatta durum anlaşılmasın diye numaradan kaçtı ve kuvvay-ı milliyecilere kendisini öldürttü.
  • karabekir konusu görünce içim bir buruk oluyor ki sormayın. soğuk terler döke döke konuyu tarıyorum, "ne denmiş acaba, yine çarpıtmışlar mı, yine kazım paşa'yı kullanmışlar mı?" diye endişe ediyorum.

    öncelikle, yukarılardan bir vatandaş var ki kazım paşa'yı kullanan, ismet paşa'yı "paraya kendi resmini bastırmak" gibi bir suçla itham etmiş.
    bu bir suç değil ki! Atatürk zamanında çıkarılmış yasa gereği cumhurbaşkanının resmi basılmıştır paraya.

    neyse, bunların yeri değil zamanı değil. ben kazım paşa ile ilgili konuya geleyim.

    rıza nur ve karabekir paşa, cumhuriyet düşmanlarının bolca başvurduğu iki isimdir. ikisi de cumhuriyet sonrası umduğunu bulamadığı için duygusal şeyler yazmışlardır. özellikle rıza nur vardır ki hayal dünyasında, hastalıklı bir beyinle iftiraya varacak şeyler yazmıştır.

    karabekir paşa "inönü ve mustafa kemal'i anadolu'ya geçmeye ben ikna ettim" der. kendisine saygım var, yazarken üzülüyorum ama yalan konuşuyor. Atatürk, daha mütereke yapılmadan önce yıldırım orduları grubu komutanlığına geldiğinde ali fuat paşa ile anadolu'da milli bir direnişi konuşmaya başlamıştır.


    Ali fuat paşa, milli mücadele hatıraları adlı eserinde adana'daki görüşmelerine yer vermiştir.

    "Mustafa Kemla paşa:
    'artık milletin bundan sonra kendi haklarını kendisinin araması ve müdafa etmesi, bizlerin de mümkün olduğu kadar yolu göstermemiz ve bütün ordu ile beraber yardım etmemiz lazımdır' dedi ve sonra aynı fikirde olup olmadığımı sordu.

    'aramızda tam bir mutabakat var paşam' cevabını verdim.

    evet, artık millet kendi hakkını kendisi arayacaktı. pek memnun oldular. en mühim vazifenin şimdi bana düştüğünü, çünkü bugünlerde ingilizlerin bir baskısı neticesinde olarak yıldırım orduları grubu ile muhtemelen 7. ordu karargahının lağvedileceğini, bu takdirde benim 20. kolordu'nun başında kalacağımı ve bu sayede ilk müdafa tedbirlerini alabileceğimi hatırlattı. ilk mukavemet merkezini kilikya'da kuracaktık. aramızda anlaşmazlık yoktu".



    Atatürk adana'da yıldırım orduları grubunun başındayken grubun ordularının dağıtılacağını, ancak 20. kolordu'nun ellenmeyeceğini düşünerekten ali fuat bey (paşa) ile görüşme yapmıştır. bu doğrultuda ilk savunma tedbirlerinin ali fuat paşa tarafından alınabileceğini düşünerek plan yapmışlardır her ikisi. orduların lağvedilmesi emrine karşı, askerleri jandarma birliklerine kaydırarak terhisler engellenmiştir ayrıca!!!


    lord kinross, bir milletin yeniden doğuşu adlı eserinde, Atatürk'ün güvendiği subaylara "çete savaşları için hazırlanma" emri verdiğini söylemiştir. "düşmanın anadolu topraklarına sokulmasını önlemek için çeteler kurmak gerekecekti. Mustafa Kemal, geleceği göz önünde tutarak anadolu'da direniş merkezleri olabilecek antep ve maraş gibi yerlere silah dağıttı. bunlar gerektiğinde kullanılmak üzere depo edilecekti" diyerek güney cephesindeki durumu özetlemiştir kinross.


    Atatürk aynı zamanda, adana şehrinin ileri gelenleri ile 8 kasım 1918'de direniş toplantısı yapmıştır. toplantıda şöyle konuşmuştur:

    "şimdiden işgal kuvvetlerine karşı koymak ve hazırlıkta bulunmak için bir teşkilat kurun, uygun yerlere siperler kazın, gereken silah ve malzemeyi ben temin edeceğim".







    Atatürk, kasım 1918'den mayıs 1919'a 6 ay kalmıştır istanbul'da. pera palas oteli ve şişli'deki evinde onlarca görüşme yapmış, sabahlara kadar çalışmıştır. Atatürk, ilki 14 kasım 1918'de olmak üzere onlarca görüşme yaptıktan sonra, 11 nisan 1919'da kazım paşa ile görüşmüştür. hadi ya, kazım paşa mı ikna etti Atatürk'ü anadolu'ya çıkmaya?

    bu görüşmelerde kurtuluş ekibi hazırlanmış ve anadolu'ya geçiş için zemin hazırlanmıştır.

    4 şubat 1919 günü alemdar gazetesine konuşmuştur Atatürk ve şöyle demiştir kısaca (sadi borak'ın kitabından),

    "... Netice şu ki, anadolu'da baş gösterecek bir milli direnişe hiçbiri(düşman devletlerden bahsediyor) müdahale edecek durumda değildir. böyle bir mücadelenin tam sırasıdır".


    bu arada, ismet paşa neden anadolu'ya geç geçmiştir bir anlatalım. istanbul sultanahmet'teki evinde ismet paşa'yı ziyaret eder Atatürk. kısa konuşmasının ve anadolu'ya gideceğini anlatmasının ardından "ben yerleşinceye kadar, sen de bana yardım edeceksin ve iş başladığı vakit yanıma geleceksin!" demiştir. yine sadi borak'ın kitabında geçer.





    milli mücadele zamanında kazım paşa ve rauf bey'i kendi tarafına çekmek isteyen vahdettin de izzet paşa aracılığı ile onlarla iletişim kurmuştur. yine mahmut sadık bey ile karabekir paşa'ya ulaşmış vahdettin ve hilafet haklarının korunması, barış koşullarının kabul edilmesi için gerekirse şiddet kullanılmasını, Atatürk'ü ve milli hareketi destelmemesini öğütlemiştir. 23 şubat 1922'nin ingiliz raporlarında geçer bu.

    ingiliz dışişleri yetkilisi, 28 şubat 1922'de bu girişimden heyecanlanarak "padişah, kazım paşa ve rauf bey'i, kendisinden yana çekebilirse belki anadolu'yu kemal'den kurtarabilir, ama bu iki etkili ulusçunun tutumu hakkında pek az bilgimiz vardır. bildiğimiz, ikincisinin (raud bey) bakanlar kurulundan çekildiği ve mustafa kemal ile arasının açılmış olduğudur" der. yine lord curzon "albay rewlinson, her ikisinin de Kemal'e karşıt olduklarını söylüyor". yine kazım karabekir, ankara'nın aşırı siyasetini yumuşatmaya çalışacağını söylemiştir.


    bu noktadan sonra, Atatürk'ün nutuk'ta söylediklerine dönelim.

    "milli mücadele'ye beraber başlayan yolculardan bazıları, milli hayatın bugünkü cumhuriyete ve cumhuriyet kanunlarına kadar gelen gelişmelerinde kendi fikir ve ruhlarının kavrama sınırları bittikçe bana direnmişler ve muhalefete geçmişlerdir".






    ikisi ayrı düşmüş silah arkadaşlarıdır özetle. vatanın kurtulması fikrinde ortak olsalar da sonraki dönemde, çoğu silah arkadaşıyla olduğu gibi, Karabekir paşa ile ufkunun uyuşmazlığı nedeniyle ayrı düşmüştür Atatürk.

    Rauf bey ya da Kazım paşa, ikisinin de vatanseverliğine laf söyletmem, sevdiğim insanlardır. ama sevmediğim siyasetçilerdir. Kazım paşa özellikle siyasi nedenlerle doğru olmayan ithamlarda bulunmuştur.




  • "19 Nisan 1919'da Trabzon'a çıktım." Kazım Karabekir

    Bu yeter galiba.
  • valla araları nasıldı bilmem ama.atatürk'ün karabekir'i inönü denilen adamdan daha çok sevdiğini bilirim. hatta ismet inönüden nefret ettiğinide bilirim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kelt

    valla araları nasıldı bilmem ama.atatürk'ün karabekir'i inönü denilen adamdan daha çok sevdiğini bilirim. hatta ismet inönüden nefret ettiğinide bilirim.

    En babasından +1

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok kötü , Atatürk , Kazım Karabekir'i hiç sevmezdi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • pek sevmediği doğru ama sonuçta birlikte savaştılar. Bu konuda bazı fikirlerinden hoşlanmasamda mustafa armağanın osmanlı arşivlerinden çıkardığı çok güzel kitaplar var.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.