Şimdi Ara

İslam'a Göre Aldatmak

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
32
Cevap
1
Favori
50.407
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bildiğimiz üzere İslam dininde bir erkek 4 eşe kadar evlilik yapabiliyor.Günümüz modern yaşam tarzında ise bir erkek bir kadınla evlenir ve eşlerden biri bir başka karşı cinsle görüştüğü zaman bu aldatma olarak görülür.Olay boşanmaya kadar gider.Oysa İslam dinine göre erkeğin tek eşinden başka bir kadınla görüşmesi hakkı sayılmaz mı ? Burada kadının erkeği aldatmış olarak görmesi ne derece doğrudur.Bunu hem İslam'a hem de modern yaşama göre değerlendirelim.

    Erkek eşinden başka bir kadınla sadece cinsel birliktelik yaşayıp evlenmek gibi bir amacı yoksa bu zaten İslam'a da uygun değil.Direkt aldatma-zina olarak kabul edilir.Peki erkeğin eşi dışındaki kişiyle cinsel bir birlikteliği yoksa , sadece birlikte vakit geçiriyorsa bunu aldatma olarak görmek doğru mudur değil midir ? Adam belki ikinci bir eşe sahip olacak ? Belki sonra üç ve dört...

    Daha içimizden bir örnek verecek olursak evli değiliz bir sevgilimiz var.Evlenmeyi düşünüyoruz ya da düşünmüyoruz farketmez , arada nikah yok. Sevgilimiz varken aynı anda bir başka kişiyle görüşmek aldatma sayılır mı? İslam'a göre düşündüğümüzde nikah söz konusu olmadığı için bu durum nasıl değerlendirilir ? Aynı anda hem sevgilisiyle hem de ikinci üçüncü şahıslarla görüşen kişiler vicdanını rahatlatmak için bunu İslam'a göre yorup aslında benim 4 kişiye kadar görüşme hakkım vardır , bu aldatma sayılmaz diyebilir mi ?

    Yorumlarınızı bekliyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aterikasedi -- 8 Aralık 2012; 3:52:17 >







  • Aldatmak dıştan şu şekilde anlaşılabilir: Kişinin sevgilisi (eşi) var ise ve bir başka kişi ile el ele tutuşursa veya cinsel temas yaşar ise aldatmış sayılır.
    Fakat bir de kişinin cinsel temas veya tensel temas etmeden o kişiyi arzulaması vardır ve bu arzulama sevgilisinden çok o kişiyle görüşmeye kadar gidebilir ve onu potansiyel sevgilisi olarak görmeye başlayabilir kişi.
    Peki bu durum aldatma mıdır?
    Aldatma olarak değerlendirilemez sanırım, sadece kimsenin istemediği ve kabul etmeyeceği bir durum olarak görülebilir.

    Bu durumda kişi bir başka kişi ile görüşüyorsa ve tensel veya cinsel temasa girmiyor ise bunun aldatma olduğu söylenemez. Kişinin içi de bilinemiyor ise eğer bu durumun normal bir görüşme olduğu da söylenebilir. Dolayısıyla başka bir kişiyle görüşmek herkesin hakkıdır. Evlenmek maksatlı görüşmek ise sadece oturup konuşmaktan ibaret ise ve eşin bundan haberi yok ise ayıptır sadece; aldatma sayılmaz sanırım.

    İslam'a göre ise değerlendirirsek eşin olması durumunda, bir başka kişiyle de evlilik maksatlı görüşmek ne ayıptır ne de aldatmadır. Çünkü 4'e kadar müsade var.

    Son olarak ise kendi sevgilimiz varken bir başka kişiyle görüşmek doğaldır fakat bir yere kadar, sanırım ondan çok hoşlandığımız için görüşüyorsak ve bunu sık sık yapmak istiyorsak bu hoş bir davranış değil. Sevgilimize yaptığımızdan dolayı ve bunu saklamaktan dolayı. Fakat normal görüşmelerimiz oluyor ve hoş kız modundaysa veya görüşmelerde hoşlandığımızı hatırlıyor isek bundan zarar geleceğini düşünmüyorum kimseye :) Ayrıca sevgili bulduğumuz için herkesle görüşmeyi keser isek bu hem diğerlerine ayıp hem de sevgilinin sizi ters yapabilmesi için bir fırsat :)




  • İslamda ikinci eşi almak için öncekini razı etmek gerekiyor. Eğer eşiniz böyle bir ilişkiye izin veriyorsa da bu aldatma olmuyor zaten.

    İslam, eşinden habersiz ilişkiyi zina olarak değerlendiriyor ve cezası taşlanarak öldürülmek...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ncrdbl

    İslamda ikinci eşi almak için öncekini razı etmek gerekiyor. Eğer eşiniz böyle bir ilişkiye izin veriyorsa da bu aldatma olmuyor zaten.

    İslam, eşinden habersiz ilişkiyi zina olarak değerlendiriyor ve cezası taşlanarak öldürülmek...


    Önce Sibel Üresin'le evlenmek lazim. Sonra zaten gerisi gelir.
  • İslam'da 4 kadınla evlenebilmenin şartları vardır. Bunlardan birisi önceki eşlerinden rıza almak olsa da, asıl konu tümüne eşit davranmak, eşinin "soy" gibi önemli olan bir meselede çocuk sahibi olabilecek yeteneklerinin olamaması gibi bir çok şartlar yerine getirilmesi de gerekir.

    Ben aslında biraz daha farklı bir konuya dikkat çekmek istiyorum. 4 kadın meselesi ruhsattır. Ehliyet değil. 4 tane araç sahibi olmak gibi düşünün konuyu. Bu araçların her birisinin farklı kategorilerde olduğunu düşünün. Yani birisi B sınıfı birisi C sınıfı ehliyet gerektiriyor. İşte İslam da sizin araç sahibi olmanızda ki limiti 4 ile sınırlandırmasına rağmen herkesin 4 aracı ve bunları istediği gibi kullanabileceği anlamına gelmiyor.

    Hayır, bırakın 2. eşi almayı, eğer sorumluluk sahibi olmayıp, evine bakamayacak şekilde birisi ise, evlenmesi ve evlendirilmesi bile caiz değildir. Günümüzde birisine inanıp "bu kız veya erkek" sana layıktır demesiyle evlilik kurmak sanırım yarı intihar olur.

    İnsan iyi veya kötü eşini mutlak tanımlı. Ancak tanıma adına İslam'a aykırı şekillerde hareket edebileceği anlamına gelmiyor. Bazı şeylerin yapılması gereği, o sonuca ulaşmak için her yolun mubah sayılabileceği anlamını taşımaz.

    Konu uzun ömürlü olmayacağı için uzunca yazmak yerine burada sonlandırmak yazıyı daha uygun olacak.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    Aldatmak dıştan şu şekilde anlaşılabilir: Kişinin sevgilisi (eşi) var ise ve bir başka kişi ile el ele tutuşursa veya cinsel temas yaşar ise aldatmış sayılır.
    Fakat bir de kişinin cinsel temas veya tensel temas etmeden o kişiyi arzulaması vardır ve bu arzulama sevgilisinden çok o kişiyle görüşmeye kadar gidebilir ve onu potansiyel sevgilisi olarak görmeye başlayabilir kişi.
    Peki bu durum aldatma mıdır?
    Aldatma olarak değerlendirilemez sanırım, sadece kimsenin istemediği ve kabul etmeyeceği bir durum olarak görülebilir.

    Bu durumda kişi bir başka kişi ile görüşüyorsa ve tensel veya cinsel temasa girmiyor ise bunun aldatma olduğu söylenemez. Kişinin içi de bilinemiyor ise eğer bu durumun normal bir görüşme olduğu da söylenebilir. Dolayısıyla başka bir kişiyle görüşmek herkesin hakkıdır. Evlenmek maksatlı görüşmek ise sadece oturup konuşmaktan ibaret ise ve eşin bundan haberi yok ise ayıptır sadece; aldatma sayılmaz sanırım.

    İslam'a göre ise değerlendirirsek eşin olması durumunda, bir başka kişiyle de evlilik maksatlı görüşmek ne ayıptır ne de aldatmadır. Çünkü 4'e kadar müsade var.

    Son olarak ise kendi sevgilimiz varken bir başka kişiyle görüşmek doğaldır fakat bir yere kadar, sanırım ondan çok hoşlandığımız için görüşüyorsak ve bunu sık sık yapmak istiyorsak bu hoş bir davranış değil. Sevgilimize yaptığımızdan dolayı ve bunu saklamaktan dolayı. Fakat normal görüşmelerimiz oluyor ve hoş kız modundaysa veya görüşmelerde hoşlandığımızı hatırlıyor isek bundan zarar geleceğini düşünmüyorum kimseye :) Ayrıca sevgili bulduğumuz için herkesle görüşmeyi keser isek bu hem diğerlerine ayıp hem de sevgilinin sizi ters yapabilmesi için bir fırsat :)
    Kalınlaştırdığım kısmı bir kez daha gözden geçirip araştırmanızı önereceğim. Çünkü bildiğim kadarı ile bu aldatmaktır. Zina harici bir durum olsa da, bu niyete sahip bir adam ilk önce bu konuda eşine haberdar etmelidir. Aksi her davranış ( Eyleme geçirilmediği sürece düşünmek, kendi kafasında durumu ele alması, birisinden fikir edinmek adına bahsetmesi, sorması gibi durumlar hariç ) aldatmaya girer.

    Mesela Ayşe ile evli. Fatma'yıda nikahlamak istiyor. Önce gidip Ayşe'den olur almak gerek. Fatma'ya gidip Ayşe kabul ederse seni de nikahıma almak istiyorum demesi bile caiz değildir. Bu kez belki Fatma'yı heveslendirip olumsuz bir durumda onun kalbini kırmış olabilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: X Files

    quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    Aldatmak dıştan şu şekilde anlaşılabilir: Kişinin sevgilisi (eşi) var ise ve bir başka kişi ile el ele tutuşursa veya cinsel temas yaşar ise aldatmış sayılır.
    Fakat bir de kişinin cinsel temas veya tensel temas etmeden o kişiyi arzulaması vardır ve bu arzulama sevgilisinden çok o kişiyle görüşmeye kadar gidebilir ve onu potansiyel sevgilisi olarak görmeye başlayabilir kişi.
    Peki bu durum aldatma mıdır?
    Aldatma olarak değerlendirilemez sanırım, sadece kimsenin istemediği ve kabul etmeyeceği bir durum olarak görülebilir.

    Bu durumda kişi bir başka kişi ile görüşüyorsa ve tensel veya cinsel temasa girmiyor ise bunun aldatma olduğu söylenemez. Kişinin içi de bilinemiyor ise eğer bu durumun normal bir görüşme olduğu da söylenebilir. Dolayısıyla başka bir kişiyle görüşmek herkesin hakkıdır. Evlenmek maksatlı görüşmek ise sadece oturup konuşmaktan ibaret ise ve eşin bundan haberi yok ise ayıptır sadece; aldatma sayılmaz sanırım.

    İslam'a göre ise değerlendirirsek eşin olması durumunda, bir başka kişiyle de evlilik maksatlı görüşmek ne ayıptır ne de aldatmadır. Çünkü 4'e kadar müsade var.

    Son olarak ise kendi sevgilimiz varken bir başka kişiyle görüşmek doğaldır fakat bir yere kadar, sanırım ondan çok hoşlandığımız için görüşüyorsak ve bunu sık sık yapmak istiyorsak bu hoş bir davranış değil. Sevgilimize yaptığımızdan dolayı ve bunu saklamaktan dolayı. Fakat normal görüşmelerimiz oluyor ve hoş kız modundaysa veya görüşmelerde hoşlandığımızı hatırlıyor isek bundan zarar geleceğini düşünmüyorum kimseye :) Ayrıca sevgili bulduğumuz için herkesle görüşmeyi keser isek bu hem diğerlerine ayıp hem de sevgilinin sizi ters yapabilmesi için bir fırsat :)
    Kalınlaştırdığım kısmı bir kez daha gözden geçirip araştırmanızı önereceğim. Çünkü bildiğim kadarı ile bu aldatmaktır. Zina harici bir durum olsa da, bu niyete sahip bir adam ilk önce bu konuda eşine haberdar etmelidir. Aksi her davranış ( Eyleme geçirilmediği sürece düşünmek, kendi kafasında durumu ele alması, birisinden fikir edinmek adına bahsetmesi, sorması gibi durumlar hariç ) aldatmaya girer.

    Mesela Ayşe ile evli. Fatma'yıda nikahlamak istiyor. Önce gidip Ayşe'den olur almak gerek. Fatma'ya gidip Ayşe kabul ederse seni de nikahıma almak istiyorum demesi bile caiz değildir. Bu kez belki Fatma'yı heveslendirip olumsuz bir durumda onun kalbini kırmış olabilir.

    ( Eyleme geçirilmediği sürece düşünmek, kendi kafasında durumu ele alması, birisinden fikir edinmek adına bahsetmesi, sorması gibi durumlar hariç )

    Ben orada sizin parantez içinde yazdığınızdan bile daha masum olan arkadaş olarak görüşmekten bahsettim ve arkadaş olarak görünüyor ise durum dışarıdan kişinin içi de bilinemiyorsa bu durumun da aldatma sayılamayacağını söyledim sadece.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Ölçü şu olmalıdır, yapıldığı zaman sizi üzeccek ve mağdur edecek bir davranışı sizde yapmamalısnız. Bu açıdan söylediğiniz şey çirkin ve gayri meşrudur. Bunu ne vicdan ne de akıl kabul eder. 4 eş meselesinin boyutları farklıdır, yukarda arkadaşlar özetlemişi tekrar etmeye gerek yok ama şunu vurgulamakta fayda var ; Allah'ın muradı 4 değil tek eşliliktir, 4 eş alma bir emir değil ruhsattır ve kullanmak için mangal gibi yürek ister, her babayiğit o sorumluluğu kaldıramaz.. Fıtri olan, doğal olan ve tavsiye edilen tek eşliliktir, diğeri istisnai durumlarda verilmiş bir ruhsattır..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OPTİMİST -- 8 Aralık 2012; 16:44:21 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    Ölçü şu olmalıdır, yapıldığı zaman sizi üzeccek ve mağdur edecek bir davranışı sizde yapmamalısnız. Bu açıdan söylediğiniz şey çirkin ve gayri meşrudur. Bunu ne vicdan ne de akıl kabul eder. 4 eş meselesinin boyutları farklıdır, yukarda arkadaşlar özetlemişi tekrar etmeye gerek yok ama şunu vurgulamakta fayda var ; Allah'ın muradı 4 değil tek eşliliktir, 4 eş alma bir emir değil ruhsattır ve kullanmak için mangal gibi yürek ister, her babayiğit o sorumluluğu kaldıramaz.. Fıtri olan, doğal olan ve tavsiye edilen tek eşliliktir, diğeri istisnai durumlarda verilmiş bir ruhsattır..

    Allah'ın muradı 4 değil tek eşlilikse ve yaşadığımız ülkenin kanunları da sadece tek eşe izin veriyorsa demek ki bu memlekette yaşadığın sürece tek eşli olacaksın. Durum istisnai olsa da hem devleti hem Allah'ı karşına almak gerçekten mangal gibi yürek ister.




  • cariye ile ilişki mevzusu var bir de... ayrıca şu ilk eşten onay alma olayıda samimi değil... hangi kadın kocasını paylaşmak ister..eğer ikinci üçüncü eş alabiliyorsa adam ,bu ilk eşinin izin verdiği için değil kadının kocasına karşı gücünün olmamasından ötürüdür..istisnalar kaideyi bozmaz....

    bu arada bana uzaklaştırma veren yönetim 48 saat içinde dönmedi itiraz mesajıma....
  • Kagit uzerinde ilk es izini gerekse de pratikte olaylar pek oyle olmuyor. Zaten Islamda kadin eve kapali oldugu icin ailesinin yoksa mali gucu olmaz, koca ne isterse izin verir. Bu problemlerden dolayi Arabistan'da (eminim diger Islam ulkelerinde de vardir) evlilik oncesi protokol imzaliyorlar burada ikinci es ve bosanmada verilecek paralar belirleniyor. Bu kontrat baglayici oluyor.

    Cariye konusu ile zaten Islamda olan bir olay, erkek icin nikahli 4 es ve sayisiz cariyeye izin var. Sadece cariyeler adamin mali olacak, ya ganimet olarak veya para ile.

    Gunumuzde resmi olarak kole/savas ganimeti olayi olmadigi icin bircok Islam ulkesinde evde calistirilan hizmetciler ve dadilar kisisel bazda bu kategoriye giriyor. Arabistan'da bu yasaklanmasina ragmen insanlar Kuran'da yaziyor diye kendilerinde hak goruyorlar.
  • Atalarımız bile "Erkeğin elinin kiri" olarak yaklaşmış meseleye kaldı ki erkeğin geninde var aldatmak. Onu dizginlemeye çalışmak ise aile içi şiddet olarak son yıllarda karşımıza çıkıyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    Atalarımız bile "Erkeğin elinin kiri" olarak yaklaşmış meseleye kaldı ki erkeğin geninde var aldatmak. Onu dizginlemeye çalışmak ise aile içi şiddet olarak son yıllarda karşımıza çıkıyor.

    tek eşlilik pek az canlıda var... bu evrim sürecindede etkili .ama insanlar artık havanlar gibi yaşamadığı için bu da sıkıntı olusturuyor..sonucta çok eşli canlıların çoğu dişileri için ölümüne mücadele eder ve üstün olan erkekn bütün dişileri alır ve özelliklerini sonraki nesle aktarır.ama insanlar böyle yasayamaz...zira çok eşli canlılarda dişiye söz hakkı düşmüyor.dövüşü kazanan erkek bütün dişilei alıyor..dişi istesin ya da istemesin...burda insan zekasının ürünüolan ahlak kavramı ortaya cıkıyor.. geçmişte çok eşlilik ahlakiydi .savaşlar kölelik sistemi ahlakiydi...ama devir değiştikce alhak kavramıda değişecek.benim şahsi görüşün gelecekde evlilik kurumu ortadan kalkacan..insanlar ünlüler gibi evlilik dısı birliktelikler sürecek...bu sekilde çelişen içgüdülerimiz ve ahlaki yapımız arasındaki sorunda ortadan kalkacaktır...




  • Komik olan tarafı işin, abdest alıp namaz bile kılmayan kişilerin İslam hakkında "yok bu samimi değil" "bunlar böyle yapıyor" gibi yakıştırmaları. Avukat veya hakim olan herkes yasalara adam gibi uyuyor mu? Avukatların çoğu adam gibi vergi bile vermiyor ki kanunlara uysun. Sonra çıkıp kanun böyle kural böyle demiyorlar mı bitiyorum işte buna.

    Kaldı ki, çoğu kişi resmi gayri resmi bu duruma uymuyor. Adnana Menderes'ten tutun Deniz Baykal'a kadar birçok adam tek eşli bile değildi ki, bunlar birde anayasanın devamını sağlamakla yükümlü adamlar. Bu adamlara hatta daha fazlasını da söylerim de, neyse; bu adamlara mana bulacağına kalkıp İslam'a mana buluyor.

    Adam zaten elektrikleri kesildiği için okuyamamış geri kalanını yoksa o kısmı da bize açıklardı; asıl hesap burada değil. Gerçi ne fark eder, AB üyesi bir ülkenin başkanı 70 tane kızı bir mekana doldurup parti yapınca medeniyet olur, biz yapsak "yobaz da oluruz terörist ter oluruz."

    Hep diyorum ya, Müslüman adını duyan kırmızı görmüş boğalara dönüyorlar.


    Alın buyurun bakın;
    Yine iki yüzlü bir konu. Konuşunca din konuşuluyor oluyor. Yönetime soruyorsunuz esneklik sağlıyoruz diyorlar, sonra da ya uyarı verirler ya ceza. Şu konuları bir düzene sokulması şart. Şuraya iki ayet koysan kıyamet kopar, açılan konunun başlığına bak. Birde zihniyete bak. Yazınca, konuşunca da mimleniyorsun, kötü oluyorsun. Daha yazarım ama "sabır". A.s.V ın Mekkeli müşrüklerle yaptığı antlaşmayı dinledim birkaç kere arka arkaya iyi bir vaiz den. Sabır diyordu...

    Sabrediyoruz bakalım nereye kadar edeceksek...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    Atalarımız bile "Erkeğin elinin kiri" olarak yaklaşmış meseleye kaldı ki erkeğin geninde var aldatmak. Onu dizginlemeye çalışmak ise aile içi şiddet olarak son yıllarda karşımıza çıkıyor.

    tek eşlilik pek az canlıda var... bu evrim sürecindede etkili .ama insanlar artık havanlar gibi yaşamadığı için bu da sıkıntı olusturuyor..sonucta çok eşli canlıların çoğu dişileri için ölümüne mücadele eder ve üstün olan erkekn bütün dişileri alır ve özelliklerini sonraki nesle aktarır.ama insanlar böyle yasayamaz...zira çok eşli canlılarda dişiye söz hakkı düşmüyor.dövüşü kazanan erkek bütün dişilei alıyor..dişi istesin ya da istemesin...burda insan zekasının ürünüolan ahlak kavramı ortaya cıkıyor.. geçmişte çok eşlilik ahlakiydi .savaşlar kölelik sistemi ahlakiydi...ama devir değiştikce alhak kavramıda değişecek.benim şahsi görüşün gelecekde evlilik kurumu ortadan kalkacan..insanlar ünlüler gibi evlilik dısı birliktelikler sürecek...bu sekilde çelişen içgüdülerimiz ve ahlaki yapımız arasındaki sorunda ortadan kalkacaktır...

    Hiçbirşey değişmedi
    İnsan toplumunda güçlü erkek parası olan erkektir. Herkes bilir zengin erkeğin metresi çok olur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    Atalarımız bile "Erkeğin elinin kiri" olarak yaklaşmış meseleye kaldı ki erkeğin geninde var aldatmak. Onu dizginlemeye çalışmak ise aile içi şiddet olarak son yıllarda karşımıza çıkıyor.

    tek eşlilik pek az canlıda var... bu evrim sürecindede etkili .ama insanlar artık havanlar gibi yaşamadığı için bu da sıkıntı olusturuyor..sonucta çok eşli canlıların çoğu dişileri için ölümüne mücadele eder ve üstün olan erkekn bütün dişileri alır ve özelliklerini sonraki nesle aktarır.ama insanlar böyle yasayamaz...zira çok eşli canlılarda dişiye söz hakkı düşmüyor.dövüşü kazanan erkek bütün dişilei alıyor..dişi istesin ya da istemesin...burda insan zekasının ürünüolan ahlak kavramı ortaya cıkıyor.. geçmişte çok eşlilik ahlakiydi .savaşlar kölelik sistemi ahlakiydi...ama devir değiştikce alhak kavramıda değişecek.benim şahsi görüşün gelecekde evlilik kurumu ortadan kalkacan..insanlar ünlüler gibi evlilik dısı birliktelikler sürecek...bu sekilde çelişen içgüdülerimiz ve ahlaki yapımız arasındaki sorunda ortadan kalkacaktır...

    Hiçbirşey değişmedi
    İnsan toplumunda güçlü erkek parası olan erkektir. Herkes bilir zengin erkeğin metresi çok olur.

    metres kavramı çok eşliliğe tam uygun olmuyor..cariye kavramı gibi olabilir belki..zira genelde cinsellik için çıkar amaclı(zengin adamdan para koparma) bir ilişkidir.yasal da değildir.eğer çok eşlilikle bu tarz ilişkileri bir tutarsak geneleve giden züğürtlerde var...
    yine benim görüşüme de ters düşmüyor..sonucta tek eşliliğin erkeğin doğasına uygun olmadığını zaten belirrttim..bu yüzden farklı arayıs içerisindelr..ama evlilik veya eş kavramı olayı azalınca artık bu tarz yönelimlerde azalacaktır.evli olmayan adamın metres ile ne işi olur ya da evlenmeden cinel ilişkiye girebilen insanlar ,erkekler ne diye geneleeve gider. ..zamanla değişecektir bu durum işte..evlilikler azalacak..evlilik dısı ilişkler ahlaksızlık olmaktan cıkacaktır.bağlanmanın yeribi cinsel özgürlükler alacaktır...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    Atalarımız bile "Erkeğin elinin kiri" olarak yaklaşmış meseleye kaldı ki erkeğin geninde var aldatmak. Onu dizginlemeye çalışmak ise aile içi şiddet olarak son yıllarda karşımıza çıkıyor.

    tek eşlilik pek az canlıda var... bu evrim sürecindede etkili .ama insanlar artık havanlar gibi yaşamadığı için bu da sıkıntı olusturuyor..sonucta çok eşli canlıların çoğu dişileri için ölümüne mücadele eder ve üstün olan erkekn bütün dişileri alır ve özelliklerini sonraki nesle aktarır.ama insanlar böyle yasayamaz...zira çok eşli canlılarda dişiye söz hakkı düşmüyor.dövüşü kazanan erkek bütün dişilei alıyor..dişi istesin ya da istemesin...burda insan zekasının ürünüolan ahlak kavramı ortaya cıkıyor.. geçmişte çok eşlilik ahlakiydi .savaşlar kölelik sistemi ahlakiydi...ama devir değiştikce alhak kavramıda değişecek.benim şahsi görüşün gelecekde evlilik kurumu ortadan kalkacan..insanlar ünlüler gibi evlilik dısı birliktelikler sürecek...bu sekilde çelişen içgüdülerimiz ve ahlaki yapımız arasındaki sorunda ortadan kalkacaktır...

    Hiçbirşey değişmedi
    İnsan toplumunda güçlü erkek parası olan erkektir. Herkes bilir zengin erkeğin metresi çok olur.

    metres kavramı çok eşliliğe tam uygun olmuyor..cariye kavramı gibi olabilir belki..zira genelde cinsellik için çıkar amaclı(zengin adamdan para koparma) bir ilişkidir.yasal da değildir.eğer çok eşlilikle bu tarz ilişkileri bir tutarsak geneleve giden züğürtlerde var...
    yine benim görüşüme de ters düşmüyor..sonucta tek eşliliğin erkeğin doğasına uygun olmadığını zaten belirrttim..bu yüzden farklı arayıs içerisindelr..ama evlilik veya eş kavramı olayı azalınca artık bu tarz yönelimlerde azalacaktır.evli olmayan adamın metres ile ne işi olur ya da evlenmeden cinel ilişkiye girebilen insanlar ,erkekler ne diye geneleeve gider. ..zamanla değişecektir bu durum işte..evlilikler azalacak..evlilik dısı ilişkler ahlaksızlık olmaktan cıkacaktır.bağlanmanın yeribi cinsel özgürlükler alacaktır...

    Kerhane tecrübem var lise yıllarından. O zamanlar bu maceralarımı okulda anlatırdım da kızlar "Kerhaneye gideceğine neden okuldan bulmuyorsun" derdi. Benim için popülerlik aracıydı kerhane.
    Metres ile kerhane emekçisini karıştırmayın.
    Metres sadece bedenini değil duygularını da verir. Yani gayri meşru "aşk" yaşanır. Metres kadın erkeğinin evli olduğunu bilir ve erkeğini resmi eşinden kıskanır.
    Bekar adamın metresi olmaz. Metres kurumu zengin ve evli erkeklere hizmet eder.
    Metres konusunu bence en iyi Nil Ünal ve Ekrem Bora' nın başrolünü oynadığı ismini hatırlamadığım bir sinema anlatır:
    O filmdeki zengin adam eşinden yıllarca gizli olarak metres hayatı yaşıyordu ve hatta metresinde çocuğu vardı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    Atalarımız bile "Erkeğin elinin kiri" olarak yaklaşmış meseleye kaldı ki erkeğin geninde var aldatmak. Onu dizginlemeye çalışmak ise aile içi şiddet olarak son yıllarda karşımıza çıkıyor.

    tek eşlilik pek az canlıda var... bu evrim sürecindede etkili .ama insanlar artık havanlar gibi yaşamadığı için bu da sıkıntı olusturuyor..sonucta çok eşli canlıların çoğu dişileri için ölümüne mücadele eder ve üstün olan erkekn bütün dişileri alır ve özelliklerini sonraki nesle aktarır.ama insanlar böyle yasayamaz...zira çok eşli canlılarda dişiye söz hakkı düşmüyor.dövüşü kazanan erkek bütün dişilei alıyor..dişi istesin ya da istemesin...burda insan zekasının ürünüolan ahlak kavramı ortaya cıkıyor.. geçmişte çok eşlilik ahlakiydi .savaşlar kölelik sistemi ahlakiydi...ama devir değiştikce alhak kavramıda değişecek.benim şahsi görüşün gelecekde evlilik kurumu ortadan kalkacan..insanlar ünlüler gibi evlilik dısı birliktelikler sürecek...bu sekilde çelişen içgüdülerimiz ve ahlaki yapımız arasındaki sorunda ortadan kalkacaktır...

    Hiçbirşey değişmedi
    İnsan toplumunda güçlü erkek parası olan erkektir. Herkes bilir zengin erkeğin metresi çok olur.

    metres kavramı çok eşliliğe tam uygun olmuyor..cariye kavramı gibi olabilir belki..zira genelde cinsellik için çıkar amaclı(zengin adamdan para koparma) bir ilişkidir.yasal da değildir.eğer çok eşlilikle bu tarz ilişkileri bir tutarsak geneleve giden züğürtlerde var...
    yine benim görüşüme de ters düşmüyor..sonucta tek eşliliğin erkeğin doğasına uygun olmadığını zaten belirrttim..bu yüzden farklı arayıs içerisindelr..ama evlilik veya eş kavramı olayı azalınca artık bu tarz yönelimlerde azalacaktır.evli olmayan adamın metres ile ne işi olur ya da evlenmeden cinel ilişkiye girebilen insanlar ,erkekler ne diye geneleeve gider. ..zamanla değişecektir bu durum işte..evlilikler azalacak..evlilik dısı ilişkler ahlaksızlık olmaktan cıkacaktır.bağlanmanın yeribi cinsel özgürlükler alacaktır...

    Kerhane tecrübem var lise yıllarından. O zamanlar bu maceralarımı okulda anlatırdım da kızlar "Kerhaneye gideceğine neden okuldan bulmuyorsun" derdi. Benim için popülerlik aracıydı kerhane.
    Metres ile kerhane emekçisini karıştırmayın.
    Metres sadece bedenini değil duygularını da verir. Yani gayri meşru "aşk" yaşanır. Metres kadın erkeğinin evli olduğunu bilir ve erkeğini resmi eşinden kıskanır.
    Bekar adamın metresi olmaz. Metres kurumu zengin ve evli erkeklere hizmet eder.
    Metres konusunu bence en iyi Nil Ünal ve Ekrem Bora' nın başrolünü oynadığı ismini hatırlamadığım bir sinema anlatır:
    O filmdeki zengin adam eşinden yıllarca gizli olarak metres hayatı yaşıyordu ve hatta metresinde çocuğu vardı.

    arkadaş ben ne diyorum sen ne anlatıyorsun Allahını seversen

    parası için birlikte olan kadından ne aşkı beklersin...cinsel ihtiyacların yanında ,duygusal ihtiyaclarına da karsılık verir ,hayat kadınının aksine...paran yoksa basar gider metres... ayrıca konu çok eşlilik yahu... metres kerhane diye konudan saptık




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Serdar

    quote:

    Orijinalden alıntı: ncrdbl

    İslamda ikinci eşi almak için öncekini razı etmek gerekiyor. Eğer eşiniz böyle bir ilişkiye izin veriyorsa da bu aldatma olmuyor zaten.

    İslam, eşinden habersiz ilişkiyi zina olarak değerlendiriyor ve cezası taşlanarak öldürülmek...


    Önce Sibel Üresin'le evlenmek lazim. Sonra zaten gerisi gelir.

    Serdar nbr cnm
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    Atalarımız bile "Erkeğin elinin kiri" olarak yaklaşmış meseleye kaldı ki erkeğin geninde var aldatmak. Onu dizginlemeye çalışmak ise aile içi şiddet olarak son yıllarda karşımıza çıkıyor.

    tek eşlilik pek az canlıda var... bu evrim sürecindede etkili .ama insanlar artık havanlar gibi yaşamadığı için bu da sıkıntı olusturuyor..sonucta çok eşli canlıların çoğu dişileri için ölümüne mücadele eder ve üstün olan erkekn bütün dişileri alır ve özelliklerini sonraki nesle aktarır.ama insanlar böyle yasayamaz...zira çok eşli canlılarda dişiye söz hakkı düşmüyor.dövüşü kazanan erkek bütün dişilei alıyor..dişi istesin ya da istemesin...burda insan zekasının ürünüolan ahlak kavramı ortaya cıkıyor.. geçmişte çok eşlilik ahlakiydi .savaşlar kölelik sistemi ahlakiydi...ama devir değiştikce alhak kavramıda değişecek.benim şahsi görüşün gelecekde evlilik kurumu ortadan kalkacan..insanlar ünlüler gibi evlilik dısı birliktelikler sürecek...bu sekilde çelişen içgüdülerimiz ve ahlaki yapımız arasındaki sorunda ortadan kalkacaktır...

    Hiçbirşey değişmedi
    İnsan toplumunda güçlü erkek parası olan erkektir. Herkes bilir zengin erkeğin metresi çok olur.

    metres kavramı çok eşliliğe tam uygun olmuyor..cariye kavramı gibi olabilir belki..zira genelde cinsellik için çıkar amaclı(zengin adamdan para koparma) bir ilişkidir.yasal da değildir.eğer çok eşlilikle bu tarz ilişkileri bir tutarsak geneleve giden züğürtlerde var...
    yine benim görüşüme de ters düşmüyor..sonucta tek eşliliğin erkeğin doğasına uygun olmadığını zaten belirrttim..bu yüzden farklı arayıs içerisindelr..ama evlilik veya eş kavramı olayı azalınca artık bu tarz yönelimlerde azalacaktır.evli olmayan adamın metres ile ne işi olur ya da evlenmeden cinel ilişkiye girebilen insanlar ,erkekler ne diye geneleeve gider. ..zamanla değişecektir bu durum işte..evlilikler azalacak..evlilik dısı ilişkler ahlaksızlık olmaktan cıkacaktır.bağlanmanın yeribi cinsel özgürlükler alacaktır...

    Kerhane tecrübem var lise yıllarından. O zamanlar bu maceralarımı okulda anlatırdım da kızlar "Kerhaneye gideceğine neden okuldan bulmuyorsun" derdi. Benim için popülerlik aracıydı kerhane.
    Metres ile kerhane emekçisini karıştırmayın.
    Metres sadece bedenini değil duygularını da verir. Yani gayri meşru "aşk" yaşanır. Metres kadın erkeğinin evli olduğunu bilir ve erkeğini resmi eşinden kıskanır.
    Bekar adamın metresi olmaz. Metres kurumu zengin ve evli erkeklere hizmet eder.
    Metres konusunu bence en iyi Nil Ünal ve Ekrem Bora' nın başrolünü oynadığı ismini hatırlamadığım bir sinema anlatır:
    O filmdeki zengin adam eşinden yıllarca gizli olarak metres hayatı yaşıyordu ve hatta metresinde çocuğu vardı.

    Yenge duymasın TuVNera




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.