Yazıyı okuyup da insanın duygulanmaması, üzülmemesi elde degil. Sagolasın arkadas . Daha önce de duymusdum bu olayı ama su an tekrar ayrıntılı bi sekilde okumak güzel oldu. Ama bunlardan ders cıkaracagımız yere hala birbirimize camur atıp izi kalsınlarla ugrasıyoruz. Ne kadar acı Devrim in yok olması. Ne kadar acı ki bu satılmıs medyanın o zamanda haince görevini yaptıgını görmek ...
bu aracı fordda çalışan bir türk tasarladı
Turkiye min bir cok görunmeyen gercegi var. Bu basligi görunce okudum ve anlatilanlar farkli bir bakis acisi ile yazilmis, cunku yilllar önce, sanirim, 1996 yilinda aksiyon dergisin de cikan bir yazi aklima geldi o biraz daha farkli idi. Bende bu basligi glrunce gidip Aksiyo nun internet sayfasindan bir arama yapiyim dedim ve asagida ki yaziyi buldum. Kendi kendime iste Turki yenin saklanan bilinmeyen gercekleri. Hep Erbakan a kizardim Almanlar a hizmet etmis ama su memelekete bir hizmeti olamamis diye...
BAŞBAKAN ERBAKAN: SANAYİ ADINA ÖNEMLİ BİR ATILIMDI
Konuyla ilgili olarak Aksiyon’un sorularını cevaplayan Başbakan Erbakan şunları söylüyor: “Biz o sıra Gümüş Motor’u kurmuş, su motoru imal ediyorduk. Her şeyiyle yerli bir motordu bu. Ve o zamanın şartlarına göre sanayileşme adına çok önemli bir atılımdı. Ürettiğimiz motorları bir sanayi kongresinde devletin üst kademedeki bakanlarına ve bürokratlarına gösterdik. Dedik ki; “Bakın herşeyiyle yerli bir motor yaptık. Bu yapılabiliyorsa kendi otomobilimizi de hayli hayli yapabiliriz. Türkiye bir an evvel otomobil imalatına başlamalıdır.” Bu tekliflerimiz çok büyük ilgi gördü ve o zamanki Milli Birlik Komitesi bizden bir rapor istedi. Biz de bir rapor hazırlayıp yetkililere taktim ettik.
Devrim otomobillerinin kendi tavsiyeleri üzerine yaptırıldığını söyleyen Başbakan Erbakan “Bu otomobilin benzininin yeteri kadar konmamış olmasını, yıllarca aleyhte bir mesele gibi kullanmaya çalışmışlardır. Bu onların kıymetini gösterir. Devrim otomobili çok büyük bir başarıdır. Bugün Türkiye’de otomobil yapılıyorsa o otomobillerin yapılmış olmasıyla bu adımlar atılmıştır. Fakat asıl önemli olan hiç bir ülkede olmayan menfi güçlerdir. Devrim otomobili konusunun aslı budur.”
ŞANSI YOKTU
Dönemin Ulaştırma Bakanı Orhan Mersinli’ye görücüye çıktığında emme manifoldu kapakçığının kapatılması unutulmamış olsaydı; Ankara’da Cemal Gürsel’e sunulmaya götürülürken deposuna benzin doldurulsaydı; TBMM önüne giderken ‘Yolda Mobil’e uğrar benzin alırız’ denip benzin istasyonuna giriş, kalabalık ve aceleci polis eskortları tarafından engellenmeseydi; Devrim’i yapan mühendisler, Ankara programını bilseler ve ‘Nasıl olsa yalnızca gösterilecek’ diyerek henüz denenmemiş ‘siyah’ Devrim’i Ankara’ya götürmeselerdi; Cemal Paşa’nın canı o anda ‘bej’ Devrim yerine ‘siyah’ Devrim’e binmek istemeseydi ve hepsinden önemlisi basın olayı bu kadar çarpıtıp, büyütmeseydi... Bütün bunlar olsaydı yine de bugünlerde ülkemizin yollarında Devrim’ler dolaşıyor olur muydu bilinmez.
ÇOK ÇOK GÜZEL BİR KONU HAZIRLAYAN VE İLGİLENEN ARKADAŞLARA ÇOK TEŞEKKÜRLER
BU TOPİKTEKİ BİLGİLERİ SİNEVİZYON SİSTEMİ İLE ÖĞRENCİLERİMLE PAYLAŞACAĞIM HERKESE TEŞEKKÜRLER
fotolarla bilikte çok güzel bir anlatım olmuş . şimdiden 100kişiye mail geçtim bile konuyu . herkes devrimi çok farklı biliyordu ama biraz daha netleştirecek bu bilgiler insanları . ama resmi olarak açıklanamayan bu vb birkaç konu daha var biri bursada demiryolu raylarının birkaç gecede kaldırılması iki aselsandaki garip ölümler üç yine garip şekilde düzenlenmiş otomotiv üretim anlaşmaları
bu arada daha önce toyota türkiye müdürünün bir haberi vardı türkiyeden yerli üretim bir araba çıkmaz diye adam biliyo sebeplerini açıklamamış ama ana sebepleri aslında hiçte masum değil . birkaç zaman önce araştırmalarımda türkiyenin kendi araba üretimi yapmasının zor değil imkansız olduğunu incelemiştim etox falan gibi özel üretim megane içli motorlu araçlar değil has türk arabaları . (ki bu çok zor değil bence ) ancak inanılmaz anlaşmalar varki türkiye bunlardan caydığı taktirde çok ağır yaptırımlara girebilir . anlayacağımız elimizi kolumuzu bağlamışlar . nereye gideceğimiz belli değil . DEVRİMLER zamanda yapılabilirmiş , ihtimaller varmış ama artık ihtimallerde DEVRİM diye bir olgu bir üretim! yok . herşey yazılı çizili
ben de devrim arabası deyince konuyu sadece eski başbakanlardan Erbakan ile ilgili sanıyordum. Perşembe günü okulda devrim arabası ile ilgili öğretmenler odasında öğle arasında muhabbet geçti ve tartışma başladı. Google den DEVRİM ARABASı diye bakınca üçüncü sırada bu topiği gördüm.
İşin vahim boyutu ( yapılmış bitmiş bir arabanın karartılması ) ayrıntıları ile öğrenilince nesillerimize daha fazla hizmet aşkı duynalar için diyorum
biz öğretmenelre çok iş düşüyor diye kendi kendime sesli olarak söylendim
herkese saygılar
Ey turk oglu turkler 1961 yılında bır araba 4,5 ayda sıfırdan ortaya cıkarılabılıyorsa 2008 de bunu pekhala aynı zaman ıcerısınde haylı haylı yaparız, yeterkı Türk muhendıslerının elıne fırsat verılsın. Ataturk ne demıs: Turk calıskandır, Turk zekıdır Hanı neremızden bellı. Atalarımız ne demıs zararın neresınden donersen orası kardır. Ne demısler su uyur dusman uyumaz, Arkadaslar kısacası bır an once degıselım.
şu yukarda taklit diyen bir arkadaş var belki okur...derdimiz ilk üretilen Türk otomobilinin tamamen özgün olması değil...derdimiz Türk otomobili yapmak...Hyundai çok değil bundan bir kaç yıl öncesine kadar toyota'yı başta olmak üzere bir çok markayı taklit etti(bu arada hyundai'yi severim,sevmeyeni de sevmem) ama sonuçta Koreliler kendilerine ait bir otomobil markasına sahipken biz Türkler neden sahip olmayalım sorun bu...sorun 1961 yılında üretilen bir otomobilin 1959 chevrolette'e benzemesi değil.
Bizim basınımız gibi kendi ülkesini karalayan, sonucun ülkemizin aleyhine olup olmayacağını hiç düşünmeden her türlü haberi yapan başka bir basın dünyanın hiçbir yerinde yoktur herhalde...
aynen katılıyorum
Aynen bende Katılıyorum. Bu Ülke Artık Bu Kafayla Artık yapmak İstediklerini de yapamaz konuma gelmeye başladı ya da geldi bilmiyorum.
quote:
Orjinalden alıntı: suzitusi
okuyunca çok üzüldüm. maalesef ülkemizde kendi kendimizi baltaladığımız tek olay bu değil. bilmediğimiz o kadar çok olay varki. mesela birini anlatayım.
sanırım 1960 lı yıllarda idi. Türkiye'de petrol çok derinlerde olduğu için amerikadan 3000 metrenin altına inen sondaj makinesi isteniyor, kadim dostumuz!!! amerika bunu reddediyor. bu sefer sovyetlerden istiyorlar ve sovyetler 5 tane vermeyi kabul ediyor. ilk makinayı gönderiliyor. bundan sonra ise hükümet değişiyor (muhtemelen amerikan desteği ile gelmiş bir hükümet) ve hemen sovyetlerden makina alımını iptal ediyor. sırf bununla kalsa yine iyi, ama bitmiyor. o sondaj makinesini kullanmak için ödenek ayırmıyor, dahası Türk Pertrolleri Anonim Ortaklığı için şöyle bir madde ekliyor. "TPAO yabancı bir şirket olmadan tek başına petrol arayamaz." düşünebiliyormusunuz, bir ülke kendini bu kadarmı baltalar, bir hükümet ülkesini üç kuruşa bu kadar mı satar. ama maalesef bunun gibi o kadar çok olay varki......
Üç kuruş dediğin para iyi para yanlız. Milyarlarca dolarlar söz konusu.
quote:
Orjinalden alıntı: E.A.K.K
keşke bugüne kadar dewam ettirilseydi belki dünya markası olabilirdik....
Bence hala geç değil.Devlet milli bir araba üretecek bir firmaya büyük destek vereceğini ilan etse şimdi bile yapılır.
quote:
Orjinalden alıntı: games for windows
quote:
Orjinalden alıntı: E.A.K.K
keşke bugüne kadar dewam ettirilseydi belki dünya markası olabilirdik....
Bence hala geç değil.Devlet milli bir araba üretecek bir firmaya büyük destek vereceğini ilan etse şimdi bile yapılır.
biz önce bu vatandaş adına çalışacak gerçekten bu topraklarda yetimiş bireyler yetiştirelim onları iyi eğitelim gerisi kendiliğinden gelir
bazıları şuanda da üretim yapılmasını engelliyor gibi geliyor bana.Türk malı araç üretilirse kim araba ithal edip de para kazanacak
Bırak üretmeyi böyle giderse mevcutlar bile Çin yada Hindistan' a gider!...,
quote:
İlk Türk Otomobili ; DEVRİM.. İbret Alınıcak Olay..
Burada yazdığı ve bildiğimiz gibi ilk yerli otomobilimiz DEVRİM.Ama bazı yazılarda,sitelerde ve basında ilk yerli otomobilin ısrarla Anadol olduğu yazılıyor. Bu anlatım DEVRİM' in ilk yerli otomobil olduğu gerçeğini değiştirmez. Anadol'un motoru bilindiği gibi Ford kent motoruydu.Devrim herşeyiyle yerli ve hala çalışır durumda.
Devrim otomobillerinin gerçek öyküsü, anlamı, arka planında yaşananlar, bu kitabın konusu. Kitapta sadece Devrim otomobillerinin öyküsü anlatılmıyor. Nuri Demirağ'ın Uçak Fabrikasının atıl hale getirilmesi, Etimesgut Uçak Fabrikası'nın traktör fabrikasına dönüştürülmesi, Raybus Projesinin baltalanması gibi örneklerle Cumhuriyet sonrasında gerçekleştirilmesi gerekli olan Türk Sanayi Devrimini engelleme zihniyeti de belgeleriyle ortaya konuyor. Muhittin Şimşek Alfa Kitap Araştırma - İnceleme Dizisi ISBN 975-297-719-7 330 sayfa İstanbul, Nisan 2006 http://www.alfakitap.com http://www.otometre.com/otometre/id16.htm
Bu gün satılmış olan basın o zamanda satılmıştı hiç degişmedi eger devrime destek çıkılmış olsaydı bu gün her büyük ülkenin oldugu gibi bizimde kendi ürettigimiz bi araba markamız olucaktı belki şahin dogan kartal denen tabutlarla hiç tanışmamış olucaktık.
yazıyı okuyunca aklıma acaba jet fadıla da aynı zihniyet mi batırdı diyesim geliyor.
bu konu 2 sene once acildi ve otomobile hobi olarak bakanlari ilgilendirmekten cok milletin siyasi propoganda yaptigi bir konu olarak kaldi..